Apolitiklik Komünizm (ortaya karışık)

Öykü Saka

derde deva

Apolitiklik Komünizm (ortaya karışık)

derde deva

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Ne için apolitikiz?

Why are we apolitical?

Apolitik insanlığı kendisini komünist olarak tanımlayan birçok insanın üniversitede solculuk oynadıktan sonra bankalara iş başvurusunda bulunması, yani kendisini milliyetçi olarak tanımlayan birçok insanın da oy verdiği partinin kurucusunun bizzat Amerika tarafından eğitilmesi, yani bizi politikadan uzaklaştıran şeylerdir.

Apolitical phenomena include many people who define themselves as communists applying for jobs at banks after playing leftist roles in university, as well as the fact that the founder of the party that many people who define themselves as nationalists vote for was personally trained by America; these are the things that distance us from politics.

Ayrıca apolitik olmak Türk siyaset tarihi hakkında bilgisiz olmak değildir.

Being apolitical does not mean being uninformed about Turkish political history.

Yani işte mesela apolitik insanlığı.

So, for example, the apolitical nature of humanity.

Hani eminim ki politik insanlardan daha çok siyasi bilgisi vardır.

I am sure that he has more political knowledge than political people.

Zaten bu insan bunu araştırıyor, okuyor, bakıyor ve kendini bir yere ait hissedemiyor orada.

This person is already researching, reading, looking into this, and feels like they don't belong there.

Kendini benimseyemiyor bir yere.

He/she can't find a place to belong.

Yani politik olmak tek başına kurduğun, yani bir özgürlük aslında.

So to be political is, in itself, a freedom that you establish.

Tek başına olmak, tarafsız olmak arkadaşlar.

Being alone means being neutral, friends.

Hiçbir partiye, politik partiye ilgi duymamak, desteklememek ve tarafsız olmaktır.

Not being interested in any party, not supporting a political party, and being neutral.

Bu apolitik.

This is apolitical.

Açık olmak budur.

This is what it means to be open.

Arkada da Selda Bağcan açık sanırım.

I think Selda Bağcan is in the background, open.

Kapatmayın bari.

Don't close it, at least.

Umarım yayını mahvetmiyordur.

I hope he/she is not ruining the broadcast.

Yani iki sesin birleşmesi.

So the combination of two sounds.

Selda Bağcan'ı da çok severim.

I love Selda Bağcan very much too.

Yani umarım arkadan hafif bir şekilde geliyordur onun sesi de.

So I hope his voice is coming softly from behind.

Beni duyabiliyorsunuzdur.

You can hear me.

Hiç şu an kayda dinleyemiyorum çünkü.

I can't listen to the recording right now because.

Şimdi bakalım, ateizm hakkında konuşalım.

Now let's see, let's talk about atheism.

Yine bu apolitiklik gibi.

It's again like this apolitic attitude.

Burada da hani dinler hakkında...

Here about religions...

Ya tam tersi aslında, inananlardan daha çok bilgileri var bu ateist insanların gerçekten.

Actually, it's the opposite; these atheist people have more knowledge than the believers.

Çünkü çok fazla araştırıp, hani ben kendimden söylüyorum, çok fazla araştırıp daha sonrasında buna yöneliyorlar.

Because they research a lot, and I'm speaking from my own experience, they end up turning to this afterwards.

Ben çok küçük yaşımdan araştırmaya başlamıştım bunu.

I had started researching this from a very young age.

Daha yeni yeni fikirlerim oturmaya başlıyor bununla ilgili.

My ideas about this are just starting to take shape.

Ama hani o zaman tamamen hani yok ya falan, kesin yok, olamaz böyle bir şey falan gibi bakıyordum.

But you know, at that time I was looking at it completely like, "No way, it definitely can't be, something like this can't exist," and so on.

Şu an şunu düşünüyorum.

I am thinking about this right now.

Bir şeye yok diyebilmeniz için de bunu da kanıtlamanız gerekir.

In order to say no to something, you also need to prove it.

Yani şimdi Tanrı'ya ben ne için inanmıyorum?

So now, what is it that I do not believe in God for?

Varlığı kanıtlanamadığı için inanmıyorum.

I don't believe it because its existence cannot be proven.

Peki yokluğunu kanıtlayabildim mi?

So, was I able to prove your absence?

Hayır, kanıtlayamadım.

No, I couldn't prove it.

O zaman agnostik yani.

So you are agnostic then.

Aradasın.

You're in between.

Varlığı ve yokluğu kanıtlanamaz, bilinemez.

Its existence and non-existence cannot be proven or known.

Yani bilinemezlik, agnostizm.

So it's uncertainty, agnosticism.

Buna inanıyorum şu anda benden.

I believe in this right now from me.

Üzerinde...

On top of...

Üzerinde belki aylarca, yıllarca düşündüğüm şeyler oldu.

There have been things that I have thought about for maybe months, even years.

Her delini sorguladım arkadaşlar.

I questioned every madman, my friends.

Her düşünceyi bilimin felsefenin köküne inerek sorguladım, araştırdım.

I questioned and investigated every thought by delving into the roots of science and philosophy.

Tıpkı bir binayı inşa eder gibi.

Just like building a structure.

Ölüm ve yokluk.

Death and non-existence.

Yalvaramayacağım ve sığınamayacağım bir Tanrı'nın mevcut olmaması.

The absence of a God to whom I cannot beg and take refuge.

Çok yalnız hissetmemi hiçe sayarak fikir çukuruna indim.

Ignoring my feelings of loneliness, I descended into the pit of thoughts.

Şimdi şöyle ki biliyorsunuz ki işte üzgün olduğunuzda, çok yalnız hissettiğinizde

Now, as you know, when you are sad, when you feel very lonely...

ellerinizi açıp dua edersiniz ya da yardım dilersiniz, değil mi?

You open your hands and pray or ask for help, right?

Hani ben de bunu çok fazla yapardım.

I used to do this a lot too.

Yani çok da bir mükemmelde bir geçmişim yok.

So I don't really have a perfect past.

Çok fazla Tanrı'ya sığınmıştım çocukken.

I had sought refuge in God a lot when I was a child.

Çok zor şeyler yaşadım çünkü.

I have experienced very difficult things.

Çok fazla ellerimi açıp yalvarmıştım.

I had begged with my hands open wide.

Lütfen bu günleri geçir, lütfen artık beni ışığa ulaştır diye çok yalvarmıştım.

I had begged a lot to get through these days, please finally bring me to the light.

Şimdi yalvardığım bir şey işte zorda kaldığımda,

Now, what I pray for when I'm in a difficult situation,

bunda direkt sığındığım bir varlıktı benim için.

It was a being I directly sought refuge in.

Hani ondan, onun olmayacağına inanmak, yani ona artık elimi açıp yalvaramayacak

You know, believing that he won't be here, that I can no longer reach out my hand and plead to him.

olmayı göze alarak bütün bu araştırmaları yapmaya başladım.

I began to conduct all this research, risking becoming.

Ölüm, ateistler için bir yokluk.

Death is a void for atheists.

İşte doğmadan önce, neredeyse oraya gideceğinize inanılan bir bakış açısı.

Here is a perspective that is believed to be where you will go almost before you are born.

Ölüme bir, ölüme bu kadar anlam yükleyen ve ikinci bir hayatın olacağı

To death, to assign so much meaning to death and to believe that there will be a second life.

inanan insanları gördükçe düşüncenin bu kadar ucuz olması üzüyor.

It is sad to see that the value of thought is so cheap when I see people who believe.

Aslında ateizm zihnin özgür olması demektir.

Actually, atheism means the freedom of the mind.

Varlığın gelişebilecek tüm yeniliklere açık olması demektir.

It means being open to all innovations that can develop.

Bu şey kesinlikle doğru ve ben ona inanmayı hep sürdüreceğim denildiği zaman,

When it is said that this thing is definitely true and I will always continue to believe in it,

bu sizce de ahmaklık değil midir?

Isn't this foolishness in your opinion?

Dinde insanların zihnini köreltmek için zeki insanlar tarafından kurulmuş aptal tuzaklardır bakın dinler.

Religions are silly traps set by clever people to dull the minds of humans.

Bunu dün de söylemiştik.

We said this yesterday as well.

Din adamları peygamberlerdir.

Religious leaders are prophets.

Bütün liderler burjuvacı ve basit psikologtur.

All leaders are bourgeois and simple psychologists.

Zira devlet adamlarının iki silahı kalmış durumda.

For the fact is, statesmen have two weapons left.

Birisi halkı iyiliğine kadar fakirleştirip yalnızca karınlarını doyurma ilkesini zihinlerine yerleştirmek.

Someone impoverishes the public for their own good and implants the principle of merely filling their stomachs in their minds.

İkincisi ise din oyunları.

The second is religious games.

Bakın bunlardan da yine dün bahsetmiştik mesela.

Look, we mentioned these again yesterday, for example.

Bakın bununla ilgili şunu söylemek istiyorum.

Look, I want to say this about that.

Bir de Abraham Tversky'nin sevgi yorumu çıktı karşıma.

I came across Abraham Tversky's interpretation of love.

Onu da gerçekten söz etmek isterim.

I would really like to mention that as well.

Bu karışık bir bölüm olsun.

Let it be a mixed section.

İçinde her şey olsun.

Let everything be inside.

Platon'un mağara benzetmesi.

Plato's allegory of the cave.

Ben bu mağara teoremini düşünüyorum.

I am thinking about this cave theorem.

İnsanların o körü körüne bağlanma, körü körüne bir tanrı inanma duygusunun.

The feeling of people’s blind attachment, blind belief in a god.

Şimdi mağaraya zincirlenmiş insanlar var biliyorsunuz.

Now there are people chained in the cave, you know.

Bak bu insanları şu anki bireylere benzetiyoruz.

Look, we compare these people to individuals today.

Mağara toplum.

Cave society.

Zincirlerse toplumsal kurallar.

Chains are social rules.

Gölgelerse sorgulanmamış doğrular.

Shadows are unexamined truths.

Mağara dışıysa ideyalar.

If it's outside the cave, it's ideas.

En yüksek ideyasına da güneş diyor.

He refers to his highest ideal as the sun.

Şimdi Platon diyor ki zaman düz bir çemberdir.

Now Plato says that time is a flat circle.

Bakın bu mağara teoremi nedir?

Look, what is the cave theorem?

Şimdi mağarada işte insanları zincirliyorlar ve insanların arka tarafları, ışık ama arka taraflarına bakamıyor insanlar.

Now in the cave, they are chaining people, and the people have light behind them, but they cannot look back.

Yalnızca karşıyı görüyorlar, mağaranın içini görüyorlar.

They only see the opposite side, they see the inside of the cave.

Ve dışarıdan yansıyan şeyleri görebiliyorlar.

And they can see the things reflected from the outside.

Yani bu gölgeler aslında sorgulanmamış doğrular oluyor.

So these shadows actually become unquestioned truths.

Bu insanlar dışarı çıksa başka şeyler de görebilecekler.

If these people go outside, they will be able to see other things as well.

Bu insanlar yalnızca oraya yansıyanı görebiliyorlar.

These people can only see what is reflected there.

Bu mağara teoremiyle ilgili de çok güzel videolar var.

There are also very nice videos about this cave theorem.

Yani kaynakları da sağlam olan.

So, it also has solid resources.

Youtube'dan izlemenizi de tavsiye ediyorum.

I also recommend watching it on YouTube.

Çok güzel videolar bulacaksınız.

You will find very beautiful videos.

Son olarak karşıma çıktığı için Abraham Tversky'nin sevgi yorumunu sizlere söylemek istiyorum.

Finally, I want to share with you Abraham Tversky's commentary on love because it came up for me.

Sevgi yorumunu sizlere söylemek istiyorum.

I want to tell you my comment about love.

Çok kısa zaten.

It's very short anyway.

Diyor ki Abraham Tversky, biliyorsunuz ki çok güzel bir psikologtur yani çok kaliteli bir psikologtur Abraham.

Abraham Tversky says that he is a very good psychologist, meaning he is a very high-quality psychologist.

Balığı seviyorsun fakat balığı değil kendini seviyorsun.

You love the fish, but you love yourself, not the fish.

Balığı öldürüp pişirip yiyorsun.

You kill, cook, and eat the fish.

Aşıklar da kendini tatmin etmek için karşı tarafın onun ihtiyaçlarını karşılayacağını düşündüğü için beraber olur.

Lovers come together because they believe that the other party will fulfill their needs in order to satisfy themselves.

Tabi bunu şöyle düşünemezsiniz.

Of course, you can't think of it this way.

Yani işte şu an hayatımda biri var.

So right now there is someone in my life.

Gerçekten benimle bunun için birlikte falan gibi yorumlar yapamazsınız.

You really can't make comments like that with me about this.

Tabi bu her insan için geçerli şeyler değildir.

Of course, these things do not apply to every person.

Tabi ki siz zaten insanları, ben şöyle düşünüyorum.

Of course, you already think about people like this, I think.

İnsanları her ortamda izlemeliyiz işte.

We should observe people in every environment.

Yani hayatımızı almadan aslında.

So actually, without taking our lives.

Mesela ben bir insanın işte 5 ayda falan bence tamamen bir analizinin yapılacağını düşünüyorum.

For example, I think a person's complete analysis can be done in about 5 months.

Çünkü arkadaşlar insan yani çok karmaşık bir varlık.

Because friends are human, that is, a very complex being.

Hele ki hayatınıza yani almak istiyorsunuz ve bağlanmak istiyorsunuz.

Especially if you want to take it into your life and want to connect.

Hani sürekli vakit geçirmek istiyorsunuz.

You always want to spend time together.

Ben 6 ay yani 6 ayda insanın kesin analizinin yapılacağını düşünüyorum.

I think a definite analysis of a person can be made in 6 months, that is, in 6 months.

Ama o insanı tek bir yerde görmemeniz gerektiğine inanıyorum.

But I believe that you should not see that person in just one place.

Yani işte restoranta gidin.

So, go to the restaurant.

İşte bir yani iş yaparken seyredin.

Here is one aspect, watch while doing the work.

Hani insanı izleyin ve analiz edin öncesinde.

You know, observe and analyze the person beforehand.

Daha sonra insanı zaten siz karakterini anladığınız zaman.

Later, when you understand a person's character.

İşte sevdiğine nasıl davranıyor, sevmediğine nasıl davranıyor.

Here is how he/she treats the one he/she loves and how he/she treats the one he/she doesn't love.

Bunları gördüğünüz zaman zaten o insanın da size nasıl davranacağını kendi kafanızda oturtmuş olursunuz.

When you see these, you have already formed your own understanding of how that person will behave towards you.

Bunu insan ilişkileri hakkında yine bir yayın yaptığımız zaman detaylı konuşacağız.

We will discuss this in detail when we have another publication about human relationships.

Sezen Aksu'ya hayranlarım çok büyük gerçekten.

I really have a lot of admiration for Sezen Aksu.

Şu an konu ne ara buraya geldi diyebilirsiniz ama kapanış yapacağım için söylüyorum.

You might wonder how the topic got here right now, but I'm saying this because I will conclude.

Sezen Aksu'yu da bitirmek istedim bugün de.

I wanted to finish Sezen Aksu today too.

Keyifli dinlemeler.

Enjoy your listening.

Herkese mutlu günler, mutlu haftalar diliyorum.

I wish everyone happy days and happy weeks.

Kendinize çok iyi bakın.

Take good care of yourself.

Hep mutlu kalın.

Always stay happy.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.