YAŞAM TASARIMI SEÇİM SÜRECİNİ'nin 4 AŞAMASI

Dönüşümün Tasarım Fusulası Podcast serisinin 16. bölümünden herkese merhabalar.

Hello everyone from the 16th episode of the Design Fusula of Transformation Podcast series.

Tasarım yolculuğunuzda fısılanızdaki gerçek kuzeyinizi bulmanıza yardımcı olmak üzere dönüşüm ve tasarım odaklı bir aktarımcı olarak herkes için kendi deneyim ve hikayemden yola çıkarak bir değer yaratma niyetimle bu bölümlerle sizlerle bir araya geliyorum.

I come together with you in these sections with the intention of creating value based on my own experiences and stories as a transformation and design-focused facilitator to help you find your true north whispered in your design journey.

15. bölümde yaşam tasarımı seçim sürecini hazırlık kapsamında bazı kısmı bilgilendirmeler paylaşmıştım sizinle.

In Chapter 15, I shared some information with you regarding the preparation process of the life design selection process.

Bugün ise artık yaşam tasarımı seçim sürecini şekillendirme zamanı.

Today is the time to shape the process of choosing life design.

Bu bölüm daha önceki bölümlerden bir parça daha uzun olacak gibi görünüyor ama buradaki dört aşamayı paylaştığımız bilgilendirmeler ve bunların sizin uygulamayı almanız çok kıymetli sonuçlara ulaşmanıza vesile olacak.

This section seems to be a bit longer than the previous ones, but the information we share about the four stages here and how you implement them will lead you to valuable results.

Sabrınız ve ilginiz için şimdiden.

Thank you in advance for your patience and interest.

Teşekkürler.

Thank you.

Yaşam tasarımında seçim sürecini nasıl oluşturacağız?

How will we create the decision-making process in life design?

Bu seçim sürecinin temelde dört adımı bulunmakta.

This election process basically consists of four steps.

Öncelikle bazı seçenekleri topluyor ve yaratıyoruz.

First, we are gathering and creating some options.

Sonrasında listeyi en iyi seçim direkleri kapsayacak şekilde daraltıyoruz.

After that, we narrow down the list to cover the best selection poles.

Ve en sonunda da seçimi yaparak sonraki adımlar için kendimizi hazırlıyoruz.

And finally, we are making the choice and preparing ourselves for the next steps.

Hazır hale getiriyoruz yani dördüncü adım için dördüncü adım aslında duygu açığa çıkabiliyor.

We are preparing for the fourth step, meaning that in the fourth step, emotions can actually come to the surface.

Daha çok böyle acı çekmek tarzında bir duygudan söz edilebilir.

One could speak more of a feeling akin to suffering like this.

Doğru seçimi yapıp yapmadığımızı düşünerek acısı çekmekten söz ediyorum.

I’m talking about suffering from the pain of wondering whether we made the right choice or not.

Tabii insanlar yaptıkları seçimlerden dolayı acı çekerek yıllarını harcayabilirler ama acı çekmek zamanı yitirmek demek.

Of course, people can spend years suffering from their choices, but suffering means losing time.

Tabii ki acı çekmeyi istemiyoruz ve yaşam tasarım sürecinin dördüncü adımı bu da değil.

Of course we do not want to suffer, and this is not the fourth step of the life design process either.

Süreçteki dördüncü adım gereksiz seçenekleri geride bırakıp devam edebilmek.

The fourth step in the process is to leave unnecessary options behind and be able to move on.

Seçimimizi en iyi biçimde değerlendirebilmek için onu tüm gücümüzle kucaklamak ve sahiplenmek.

To embrace and take ownership of our choice with all our strength in order to evaluate it in the best possible way.

Mutlu bir son ve gelecekte daha fazla seçenek olasılığıyla sonuçlanan iyi seçim bize mutsuz bir deneyime yönelten kötü seçim arasındaki önemli farkı değerlendirebilmek adına

In order to evaluate the important difference between a bad choice that leads us to an unhappy experience and a good choice that results in a happy ending and the possibility of more options in the future.

seçim süreci adımlarının her birini çok yükseltir.

It greatly enhances each step of the election process.

Bu konuyu anlamamız ve tabii ki kendi özelimizde özgürlüğümüzde de bunları adım adım tasarlamamız gerekiyor.

We need to understand this issue and, of course, to design these step by step in our own specific freedom as well.

O halde hemen başlayalım.

Then let's get started right away.

Birinci adım seçenekleri toplamak ve yaratmak demişti.

He said the first step is to gather and create options.

Seçenekleri toplamamızı ve kendimizle ilgili iyi içgörülere sahip olmak.

To gather options and have good insights about ourselves.

İşte dünyayla nerelerde sıkı bağlar kurabiliyoruz amaç ve değerlerimizle ilgili daha iyi bir yaşam tasarlamak ve bunu kendimizle ilgili.

Here is where we can establish strong connections with the world to design a better life related to our goals and values, and to reflect that on ourselves.

Biz için sağlamak adına hangi pusulaya hizalıyız, buna dair seçeneklerimizi araştırmak, deneyimlerimizin prototiplerini hazırlamak,

To determine which compass we are aligned with in order to provide for us, we need to explore our options and prepare prototypes of our experiences.

yaşam tasarım sürecimizin peşinden gideceğimiz fikirler, alternatifler ve uygulanabilir seçenekler üretme yollarıdır.

The ideas, alternatives, and feasible options that we will pursue after our life design process are ways to generate.

Hatırlarsanız ilk bölümlerde çalışma ve yaşam görüşünüzü hazırlamanız ve bununla ilgili neler yapabileceğinize dair bilgileri paylaşmıştım.

If you remember, in the early episodes, I had you prepare your work and life philosophy and share information about what you could do regarding that.

İşte eğer bunları yazdınız.

Here, if you wrote these.

Ardından zihin haritaları yapıldı ise ve 3 tane odiseist planı alternatiflerinizi oluşturduysanız ve ardından prototipler hazırlamış iseniz artık seçenek üretme konusunda doğru adıma zaten gelmiş durumdasınızdır.

If mind maps have been created afterwards and you have generated three alternative Odysseus plans, and then if you have prepared prototypes, you are already at the right step in generating options.

Bu seçenek üretme araçları da hayatınızın her alanında kullanabileceğiniz birer adım olacaktır.

These options for production tools will also be a step that you can use in every area of your life.

Dolayısıyla şu ana kadar seçenekleri toplamak ve yaratmak kaplandı.

Therefore, so far the gathering and creating of options has been covered.

Bu seçeneklerden bir takım verilere sahip olduğumuzu varsayıyorum.

I assume that we have a set of data from these options.

Peki ikinci adımda ne yapıyorduk?

So what were we doing in the second step?

Listeyi bu kez daraltacağız.

This time we will narrow down the list.

Yani seçeneklerimiz listesi üzerinde birazcık rötüş yapmaya ihtiyacımız var.

So we need to make a little bit of a touch-up on our list of options.

Bazı insanlar yeterince hatta bazı hiç seçenekleri olmadığını düşünürken,

Some people think they don't have enough options, or in fact, that they have none at all.

diğerleri de hatta çoğu tasarımcıda çok fazla seçenekleri olduğunu düşünür.

Others, even most designers, think that they have a lot of options.

Eğer çok az seçeneğimiz varsa birinci adımdaki önerileri görmek için,

If we have very few options, to see the suggestions from the first step,

bu seçenekleri gözden geçirmeniz lazım.

You need to review these options.

Oradaki aşamalarda belki bazı şeyleri yeterince doğru haliyle ya da üzerine derinleşerek sağlayamamış olabilirsiniz.

You may not have been able to provide some things in their correct form or to explore them in depth at those stages.

Biraz geriye dönüp bakıp sonrasında tekrar bu adıma geri gelebilirsiniz.

You can take a step back and then return to this step again.

Buna bir zaman ayırmanızı verebilirim.

I can give you some time for this.

Eğer gerçekten seveceğiniz bir liste oluşturmak için çok zamana ihtiyacınız olacağını düşünüyorsanız,

If you think you will need a lot of time to create a list that you will really love,

burada da bir sorun yok. Bunun da tadını çıkartın demek kalıyor aslında.

There is no problem here either. Actually, it just remains to say to enjoy this as well.

Ne de olsa bu sizin yaşamınızın tasarımı ve tabii ki böyle birkaç günde olacak bir şey değil.

After all, this is the design of your life, and of course, it's not something that can happen in just a few days.

Dolayısıyla elinizde yüklü bir seçenek listesi olduğunda çok sayıda belki olasılıkla uğraşıyor olabilirsiniz.

Therefore, when you have a loaded list of options, you may be dealing with a lot of potential possibilities.

Bu tüm fikirlerinizi, başkalarının size tüm önerdiklerini ve yaşamınızda yapabileceğiniz her şeyi gözden geçirmek isteyebileceksinizdir.

You may want to reconsider all of your ideas, everything that others suggest to you, and everything you can do in your life.

Ve bu biraz bunaltıcı olabilir.

And this can be a bit overwhelming.

Yeterince özgüvenli bir seçim yapmadığınızı görüp,

Seeing that you haven't made a sufficiently confident choice,

bir şeyleri yanlış yaptığınızı düşünebilirsiniz.

You may think that you did something wrong.

Bunu bir ödevsel yaklaşımla değil de daha çok sizin içinizden gelen ve sizin yaşamak istediğiniz hayatın temel taşlarını oluşturabilecek yerden bakmak lazım.

This should be approached not as an assignment, but rather from the perspective of what comes from within you and can form the fundamental building blocks of the life you wish to live.

Siz ne istiyorsanız ve seçenekleri toplayıp yarattığınız adımdaki kendinize özgün alanlara ve zamanlara yer vermek yeterli olacaktır.

It will be sufficient to include your unique areas and times in the step you have created by gathering and collecting the options and what you want.

Bazen seçenekler hakkında daha çok bilginiz olmasını isteyebilirsiniz.

Sometimes you may want to have more information about the options.

Resmi daha net görebilirsiniz.

You can see the picture more clearly.

Bunu yapamadığınızı, başaramadığınızı düşünebilirsiniz.

You may think that you cannot do this, that you have not succeeded.

Ve kendinizi bu noktada sabote ediyor olursunuz böylelikle.

And you are sabotaging yourself at this point.

Ama böyle bakmayalım olaya.

But let's not look at it that way.

Yeterince bilginiz olmaması bazen asıl sorun olmayabilir.

Lack of sufficient knowledge may not always be the real problem.

Çünkü çoğumuz önemli bir karara yaklaşana kadar birçok ev ödevi yaparız.

Because most of us do a lot of homework before approaching an important decision.

Kendimizi, zihnimizi oldukça da yorabiliriz.

We can exhaust ourselves and our minds quite a bit.

Bilinmesi gereken her şeyi bilmeyebiliriz.

We may not know everything that needs to be known.

Aslında yaptığımız bütün araştırmalar bildiklerimizden zihni.

In fact, all the research we have done is based on what we know mentally.

Ziyade bilmediklerimizin kafamızda netleşmesini sağlar.

It helps clarify what we do not know in our minds.

Ve bir kez daha çok araştırma yapmanın yardımcı olacağından emin olabiliriz.

And once again, we can be sure that doing more research will be helpful.

Oysa durum bundan farklıdır.

However, the situation is different from this.

Seçim sürecinizin tıkanmasının nedeninin bilginiz değil,

The reason for the blockage in your election process is not your knowledge.

listenizin uzunluğu ve sizin o listedeki bütün seçeneklerle olan ilişkiniz olduğunu göz ardı etmeyin lütfen.

Please do not overlook the length of your list and your relationship with all the options on that list.

Bununla ilgili böyle güzel bir deneyi var aslında bakarsanız.

Actually, if you look at it, there is such a nice experiment related to this.

Çok tatlı bir deney.

A very sweet experience.

Çünkü deneyin adı reçel deneyi.

Because the name of the experiment is jam experiment.

Kolombiya Üniversitesi İşletme Profesörlerinden Şeina Iyengar karar verme konusunda uzmanlaşmış olan bir psikoekonomist.

Sheena Iyengar, a professor of business at Columbia University, is a psychoeconomist specialized in decision-making.

Reçel çalışması ise oldukça ünlü ve bir marketteki özel reçelleri kullanarak yapılmış bir deney.

The jam study is a well-known experiment conducted using special jams from a grocery store.

Araştırmacılar markette 6 cins özel reçel masa üzerinde tanzim ediyorlar.

Researchers are arranging 6 types of special jam on the table in the market.

Daha sonra alışveriş yapanların davranışlarını incelemeye başlar.

Later, they begin to examine the behaviors of shoppers.

Kimileri durup bakıyor ve bakanlardan birkaçının reçel satın alındığı gözlemleniyor.

Some people stop and watch, and it is observed that a few of the onlookers have bought jam.

6 reçelin sergilendiği ilk hafta içerisinde alışveriş yapanların %40'ı durup reçelleri inceliyor.

In the first week when 6 jams were showcased, 40% of the shoppers stopped to examine the jams.

Ama bunların üçte biri yani alışveriş yapanların %13'ü satın alma yapıyor.

But one-third of them, that is, 13% of the shoppers, make a purchase.

Araştırmacılar birkaç hafta sonra aynı markette aynı zaman dilimi içerisinde bu kez 6 yerine 24 kavanoz reçel sergilemeye ve satın alma yapıyor.

Researchers are displaying and purchasing 24 jars of jam instead of 6 at the same market within the same time frame a few weeks later.

Bu sefer alışveriş yapanların %60'ı durup reçellere bakıyor ve 6 çeşit reçele bakanlara oranla %50 artmış gibi görünüyor ilk etapta.

This time, 60% of shoppers are stopping to look at the jams, and it seems to have increased by 50% compared to those looking at 6 types of jam initially.

Ancak 24 çeşit reçel sergilendiği zaman alışveriş yapanların sadece %3'ü bu kez reçel alıyor.

However, when 24 different types of jam are displayed, only 3% of shoppers buy jam this time.

Diğerinde %13'üydü. Dolayısıyla %10'luk azalım fark ediliyor burada.

It was 13% in the other one. Therefore, a 10% decrease is noticeable here.

Bu araştırmayı değerlendirirken şu gözlemleniyor.

While evaluating this research, the following observations are made.

Öncelikle seçeneklerimiz olmasına bayılıyoruz.

First of all, we love having options.

Tabii ki hani 24 çeşit reçel var harika bir şey.

Of course, there are 24 different types of jams, it's a wonderful thing.

İkinci olarak çok fazla seçenekle başa çıkamıyoruz.

Secondly, we can't handle too many options.

Yani seçenek arttıkça bunu yönetme kabiliyetimizde bir azalım ortaya çıkıyor.

As the options increase, our ability to manage this decreases.

Aslında çoğu zihin en verimli seçimini 3 ya da 5 seçenek arasında yapıyor.

Actually, most minds make their most efficient choice between 3 or 5 options.

Bundan fazlasıyla karşı karşıya kalındığında seçim yapma becerimiz zayıflamaya başlıyor.

When faced with more than that, our ability to make choices begins to weaken.

Alternatiflerimiz olması bize çekici gelebilir.

Having alternatives may seem attractive to us.

Ama o modern kültürümüzde kendi iyiliğimiz için seçenekleri neredeyse idolleştirmeye başlıyoruz.

But in our modern culture, we are starting to idolize choices almost for our own good.

Birçok seçenek varken işimiz zorlaşıyor.

Our job gets harder when there are many options.

Burada kilit nokta çok fazla seçenek sahibi olmanın gerçekte hiç seçenek olmaması anlamına geldiğini düşünmemiz lazım.

We need to think that the key point here is that having too many options actually means having no options at all.

Seçenekleri ilişkin fikrimizi bir başka açısıyla yeniden tanımlamaya çalışmalıyız.

We should try to redefine our opinion about the options from another perspective.

Eğer ürkütücü uzunlukta bir olasılık listemiz karşısında donup kalıyorsak aslında hiç seçeneğimiz yok demektir.

If we freeze in front of a frighteningly long list of possibilities, it actually means we have no options at all.

Dolayısıyla seçenekler ancak seçildikleri ve gerçekleştirildikleri zaman yaşamımıza bir değer kattığına göre bizim de bu 24'ün 0'a eşit olduğunu unutmamamız gerekiyor.

Therefore, since options only add value to our lives when they are chosen and implemented, we must not forget that this 24 is equal to 0 for us as well.

Deneyde kanıtlandığı üzere Prof. Şeyna İyengar ekibi tarafından.

As proven in the experiment by Prof. Şeyna İyengar's team.

Peki bu kadar çok seçenekle tam olarak ne yapabiliriz?

So, what exactly can we do with so many options?

Çok basit bir cevabı var bunun.

It has a very simple answer.

Bazılarından kurtulacağız.

We will get rid of some of them.

Öncelikle seçeneklerimizin çoğu kategorik olarak gruplanabiliyorsa listemizi daha alt listelere bölebiliriz.

First of all, if most of our options can be grouped categorically, we can further divide our list into sublists.

Örneğin 12 seçenekli bir listeniz var diyelim.

For example, let's say you have a list with 12 options.

7'sini silin.

Delete the 7.

Evet yanlış duymadınız.

Yes, you didn't hear wrong.

7 tanesini silin atın gitsin.

Delete 7 of them and throw them away.

Sonra listenizde geriye kalan o 5 seçeneği yeniden yazın ve üçüncü adıma geçin.

Then rewrite the remaining 5 options on your list and move on to the third step.

İçinizden bir seçeneğiniz var.

You have an option among yourselves.

Bu seçenekleri öylece silemezsiniz.

You can't just delete these options.

Ya yanlış seçeneği silersem gibi dürtüsel konuşmalar geçiyor olabilir.

There may be impulsive thoughts like "What if I delete the wrong option?"

Oysa gerçekten şaka yapmıyorum.

But I really am not joking.

Listeden silin gitsin diyorum.

I'm saying just remove it from the list.

Unutmayın çok fazla seçeneğinizin olması hiç seçeneğinizin olmaması anlamına geliyordu.

Remember that having too many options meant that you had no options at all.

24 eşittir 0.

24 equals 0.

Yani kaybedecek pek bir şeyiniz yok.

So you don't have much to lose.

Merak etmeyin.

Don't worry.

Yine başka bir deney geldi bu noktada aklıma.

Another experiment comes to my mind at this point.

Buna da pizza çin etkisi denilen bir deney.

This is also an experiment called the pizza China effect.

Hepimizin de başına gelmiş olabilir bu.

This may have happened to all of us.

Ofiste diyelim ki iki arkadaş yemeğe çıkacağızdır.

Let's say two friends are going out to eat from the office.

Ne yiyeceğimize karar vermeye çalışıyoruz.

We are trying to decide what to eat.

Pizza çin etkisi deneyi şöyle gerçekleşmiş.

The pizza Chinese effect experiment took place as follows.

Et arkadaşı Paula'ya hadi yemeğe çıkıyoruz diyor.

The meat friend is telling Paula that we are going out to eat.

Paula tabii diyor.

Of course, Paula says.

Sonrasında et diyor ki pizza çin yemeği arasında hangisini istersin.

Then he says, between pizza and Chinese food, which one do you want?

Paula fark etmez hangisi olursa diyor.

Paula says it doesn't matter which one it is.

Sonra tamam pizza alıyoruz deyince.

Then when you say okay, we're getting pizza.

Hayır bekle diyor ben çin yemeği yemek istiyorum.

No, wait, he says, I want to eat Chinese food.

Bu durumda ilk yanıtında fark etmez dediğimiz şey gerçekten onu kastetmediğimizi fark ediyoruz.

In this case, we realize that what we meant when we said it doesn't matter in our first response is not what we actually meant.

Ya da emribanki olarak karar bizim adımıza alındığında bir tercihimiz olmadığını hissederek rahatsız oluyoruz.

Or we feel uncomfortable when a decision is made on our behalf as an appointing authority, sensing that we have no choice.

Bir tercih seslendirildikten sonra kendi tercihimizin bilincine varırsınız.

Once a preference is voiced, you become aware of your own choice.

Dolayısıyla seçenek listenizi kısaltırken bir şeyi kaybetmeyeceksinizdir.

Therefore, you will not lose anything by shortening your list of options.

Merak etmeyin.

Don't worry.

Eğer yanlış olanı silerseniz sonrasında anlayacaksınızdır zaten.

If you erase the wrong thing, you will understand it afterward anyway.

O 12 seçenekten 7'sini silip geri kalan 5 tanesi ile yeni ve temiz bir liste hazırlayana kadar bunu bilmeyebilirsiniz.

You may not know this until you delete 7 out of 12 options and prepare a new and clean list with the remaining 5.

Ama eğer seçiminiz yanlışsa bunu anlayacaksınızdır.

But if your choice is wrong, you will realize this.

Bunu bilmek de çok kıymetli.

Knowing this is also very valuable.

Yeter ki kendinize bu konuda güveniyor olun.

As long as you have confidence in yourself about this matter.

5 seçenekten birini seçemiyorsanız da çok farklı 2 sebep yüzündendir bu.

If you can't choose one out of five options, it's due to two very different reasons.

En sık rastlanan sebep 7 seçeneği kaybetmiş olmanın acısını hala çekiyor olmanız ve onlardan kopamıyor olmanız durumudur.

The most common reason is that you are still experiencing the pain of having lost the 7 options and you cannot let go of them.

Durum buysa da listenizi kısaltmak için ne yapmanız gerektiğine inanıyorsanız onu bulun ve yapın diye önerebilirim.

If that's the case, I can suggest that you find what you need to do to shorten your list and do it.

Reddettiğiniz 7 seçeneği içeren listeye yakın 1-2 günlüğüne konuyu bir kenara bırakabilirsiniz.

You can set aside the topic for a day or two regarding the list that includes the 7 options you rejected.

Sonra geri gelip o 5 seçenekli listenizi esas listeye bırakabilirsiniz.

Then you can come back and leave your list of 5 options in the main list.

Esas liste olarak kabul ederek ele alabilir ve işe koyulabilirsiniz.

You can consider it as the main list and get to work.

Ancak yine de aralarında anlamlı bir fark ya da tercih sebebi bulamayıp bu 5'li listeye devam edemiyorsanız o zaman da kazandınız demektir.

However, if you still cannot find a meaningful difference or reason for preference among them and cannot continue the list of five, then it means you have won.

Çünkü bir şekilde artık elinizde kaybedemeyeceğiniz bir durum olduğunu keşfetmiş olursunuz.

Because in some way, you realize that you have a situation in your hands that you can no longer afford to lose.

Yani bu 5 seçeneğin her biri aralarında gerçek anlamda belirleyici bir fark olmadan sizin için stratejik olacaktır.

So, each of these 5 options will be strategic for you without a truly decisive difference among them.

Bu 5 seçeneğin her biri aralarında gerçek anlamda belirleyici bir fark olmadan sizin için stratejik olacaktır.

Each of these 5 options will be strategic for you without a truly decisive difference among them.

Çünkü unutmayın amaç dükkandan ayrılırken elinizde reçel kavanozunun olması.

Because remember, the goal is to have a jar of jam in your hand when you leave the store.

Olduğuna göre iyi noktadasınız demektir.

It means you are in a good place if that's the case.

Gelelim üçüncü adıma yani akıllıca seçim yapmak aşamasına.

Let’s move on to the third step, which is the stage of making a wise choice.

Bütün seçenekleri toplayıp daralttıktan sonra aslında işin en zor kısmı başlıyor.

After gathering and narrowing down all the options, the actually hardest part of the job begins.

Yani seçimin kendisi.

So the election itself.

İyi bir seçim yapabilmek için de tabii bu seçim sürecinde aslında beyinlerinizin nasıl çalıştığını da biraz anlamaya ihtiyacımız var.

In order to make a good choice, we actually need to understand a bit how your brains work during this selection process.

Bununla ilgili elbette birçok kapsamlı çalışmalar yapılmak, beynimizin farklı fonksiyonlarını ve farklı alanlarını keşiflerle dolu bir süreçteyiz.

Of course, many comprehensive studies need to be conducted on this, and we are in a process full of discoveries of the different functions and areas of our brain.

90'lı yıllarda John Mayer ve Peter Soloway ufuk açıcı bir akademik makale yayınlayarak duygusal zeka kavramını ortaya attılar.

In the 1990s, John Mayer and Peter Salovey published a groundbreaking academic article introducing the concept of emotional intelligence.

Ve başarı ile mutluluk için IQ'nuzun en az zihinsel zekamızın ölçüsü olan IQ kadar hatta bazı durumlarda ondan daha da önemli.

And for success and happiness, your IQ is at least as important as our measure of mental intelligence, and in some cases even more so.

Beynimizin en iyi seçimleri yapmamıza yardım etmek için çalışan kısmı aslında bazal ganglion olarak ifade edilen bölümün.

The part of our brain that helps us make the best choices is actually the section referred to as the basal ganglia.

Yani beynin en eski ve temel bölümü sözlü iletişim merkezine bağlı.

So the oldest and most basic part of the brain is connected to the verbal communication center.

Bu nedenle de kelimelerle iletişim kurmuyor.

For this reason, he/she is not communicating with words.

Duygularla ve bağırsak bağlantılarıyla iletişim kuruyor.

It communicates with emotions and gut connections.

Goleman beynimizdeki bu seçim rehberliği fonksiyonunu bilgilendiren anılara duyguların bilgeliği ismini veriyor.

Goleman refers to the wisdom of emotions that informs the guiding function of choices in our brain as the wisdom of emotions.

Bununla hayatımızda işimize yaramış ve yaramamış deneyimlerimizin toplamını ve bir kararı değerlendirirken hangilerini göz önüne aldığımızı kastediyor.

This refers to the sum of our experiences that have been useful and not useful in our lives, and which ones we take into account when evaluating a decision.

Böylece kendi bilgilerimizin,

Thus, our own knowledge,

bilgilerimiz bize duygusal olarak yani hislerimiz gibi ve bağırsaklarımız kanalıyla bedensel olarak bağırsakların tepkisi şeklinde kendini belli ediyor.

Our information manifests itself emotionally, like our feelings, and physically through our intestines, in the form of the intestines' reactions.

Bu nedenle karar verirken de alternatifler karşısında duygularımıza ve bağırsaklarımızın tepkilerine erişmeye ihtiyaç duyarız.

Therefore, when making decisions, we need to access our emotions and gut reactions in the face of alternatives.

Bir karar aşamasında takıldığımızda önceden tanımlanmış tepkilerimizi hatırlarız.

When we get stuck at a decision-making stage, we recall our predefined reactions.

Daha çok bilgiye ihtiyacımız oldu.

We needed more information.

Görülüyor ki bu tam da ihtiyacımız olmayan şey.

It is seen that this is exactly what we do not need.

Bizimle sürekli konuşarak iyi bir karara yönelik düşündürmeye çalışan ve iç sesimizle aramıza giren bir gürültücü beynimiz var.

We have a noisy brain that constantly talks to us, trying to make us think towards a good decision and intervening between us and our inner voice.

İyi bilgi sahibi olmamız tabi ki çok önemli.

Having good knowledge is of course very important.

İşte çok sayıda evredevi yapmak, bir sürü notlar almak, tablolar, analizler, karşılaştırmalar hazırlayıp uzmanlarla konuşmak, anketler yapmak gibi.

Here, doing a lot of homework, taking many notes, preparing graphs, analyses, comparisons, talking to experts, and conducting surveys, etc.

Bu nedenle karar verirken,

Therefore, when making a decision,

birçok yola sahibiz.

We have many roads.

Ama beynimizin kodlama, listeleme ve kategorize etme gibi yönetsel fonksiyonlarını yürüten prefrontal korteksi tarafından idare edilen bu aşamayı geçtikten sonra,

But after we pass this stage, which is managed by the prefrontal cortex that performs administrative functions such as coding, listing, and categorizing in our brain,

iyice bilgilenmiş olarak duygusal tarafımızın iyi seçimleri muhakeme etmemize yardımcı olabildiği ve o bilgelik merkezine ulaşmamız gerekiyor.

We need to reach that center of wisdom where our emotional side can help us make good choices with well-informed reasoning.

Muhakeme etmek, karar verebilmek, bir bilme türünden fazlasını kullanarak karar vermek olarak tanımlanıyor.

Reasoning is defined as making decisions by using more than just a type of knowledge.

Genellikle iyi, objektif, düzenlenmiş bilgi içeren türden bilme biçimi olan bilişsel bilmeyi kullanıyoruz.

We generally use cognitive knowledge, which is a type of knowing that contains good, objective, and organized information.

Bu, örneğin bir okulda en yüksek notu almamızı sağlayan bilme türü.

This is a type of knowledge that allows us to get the highest grade in a school, for example.

Ancak sezgisel, ruhsal ve duygusal bilmenin,

However, intuitive, spiritual, and emotional knowing,

duygusal biçimlerini de içeren başka bir bilme türü daha var.

There is another type of knowing that also includes emotional forms.

Bunlara sosyal bilme ismi veriliyor.

These are called social knowledge.

Yani başkalarıyla sosyal bilme ve bir de bedenlerimiz içindeki kinestetik bilme türlerini de eklemek lazım.

So, we should also include the types of social knowing with others and kinesthetic knowing within our bodies.

Dolayısıyla bu üçüncü adımın anahtarı,

Therefore, the key to this third step is,

sadece bilgiye dayanan ama tek başına yeterli olmayan bilişsel muhakemeyi kullanmayan,

not using cognitive reasoning based solely on information but insufficient on its own,

birden fazla bilme biçimini uygulayarak akıllıca kararlar verme gereğine karşılık gelir.

It corresponds to the need to make smart decisions by applying multiple ways of knowing.

Sadece duygusal kararlar vermek de söz konusu olmamalı.

It shouldn't be a matter of only making emotional decisions.

Bunu da elbette önermiyor uzmanlar.

Of course, experts do not suggest this either.

Karar verme yeteneklerimizi birleştirmeye ihtiyacımız var.

We need to combine our decision-making abilities.

Duygusal ve sezgisel bilme biçimlerimizin süreçte ortaya çıkması için oraya bir yer açmaya,

to create a space for the emergence of our emotional and intuitive ways of knowing in the process,

yer açmaya ihtiyaç duyuyoruz.

We need to make room.

Hem bağırsaklarımızla hem de kalbimizle temas kurmamız,

Establishing contact with both our intestines and our hearts,

bizim bu karar verme sürecimizde o seçeneklerin daraltılmış hali içerisinden iyi olanı,

in our decision-making process, the good one among the narrowed-down options,

hayal ettiğimiz, hedeflediğimiz, bize iyi gelecek olan,

what we dream of, what we aim for, what will be good for us,

bize hizalanmış olan amaçlarımıza, değerlerimize uygun olan seçenekleri bulmamıza yardım edecek.

It will help us find options aligned with our goals and values.

Seçim yapma ve karar verme sürecinde,

In the process of making choices and decisions,

bilinç perspektifine de değinmek gerekir.

It is also necessary to touch on the perspective of consciousness.

Mutluluk Bilimi kitabında Prof. Dr. Mihaly Csikszentmihalyi bilinçle ilgili şu satırlara yer verir.

In the book "The Science of Happiness," Prof. Dr. Mihaly Csikszentmihalyi includes the following lines about consciousness.

Bilincin kendi kendini yönettiğinden bahseder.

It refers to the consciousness governing itself.

Diğer bir deyişle bilinç kendi genetik talimatlarını yok sayma becerisini geliştirebilmiştir

In other words, consciousness has developed the ability to disregard its own genetic instructions.

ve kendi bağımsız davranış biçimini ortaya koyar.

and reveals its own independent way of behaving.

Yani sinir bilimi içerisindeki yapılan araştırmaların,

So the research conducted within neuroscience,

bize gösterdiği bir takım ipuçları var.

He has given us a few clues.

İnanılmaz karmaşık bir mimarisi de var.

It has an incredibly complex architecture as well.

Fakat bu sinir sisteminin içinde kromozomlarımızın protein moleküllerindeki talimatlara göre de inşa edilmiş bir hali var.

However, there is a form of this nervous system that is also constructed according to the instructions in the protein molecules of our chromosomes.

Dolayısıyla bilincin çalışma şeklinin sadece biyolojik programlamaya göre olmadığını da kabul etmek gerektiğinden söz eder Mihaly.

Therefore, Mihaly mentions that it is also necessary to accept that the way consciousness works is not solely based on biological programming.

Bilincin işlevi,

The function of consciousness,

organizmanın dışında ve içinde olanlara dair bilgiyi vücut tarafından değerlendirip harekette bulunabilecek şekilde bir temsildedir.

It is a representation that allows the body to assess information about what is outside and inside the organism and to take action accordingly.

Bu anlamda duygular, algılar, hisler ve fikirler için bir sınıflandırma ve dağıtım ajansı olarak görev yapar.

In this sense, it serves as an agency for the classification and distribution of emotions, perceptions, feelings, and ideas.

Bilincin ana işleri budur ve çeşitli bilgiler arasında öncelikleri belirler.

These are the main functions of consciousness, and it determines the priorities among various information.

Bilinç hem vücutlarımızın dışında hem de sinir sistemimizde olanları,

Consciousness encompasses what is outside our bodies as well as what is in our nervous system.

seçici olarak değişimleri yansıtan, aktif biçimde olayları şekillendiren ve bunlarla kendi gerçekliğini de kuran bir ayna gibidir.

It is like a mirror that selectively reflects changes, actively shapes events, and constructs its own reality with them.

Dolayısıyla bilincin sağladığı yansıma aslında hayatımız dediğimiz şeydir.

Therefore, the reflection provided by consciousness is actually what we call life.

Doğumdan ölüme kadar tüm duyduklarımızın, gördüklerimizin, hissettiklerimizin, umduklarımızın ve acılarımızın toplamıdır diyebiliriz.

One could say that it is the sum of everything we hear, see, feel, hope for, and suffer from, from birth to death.

Bilinç olmadan da neler olduğunu bilebiliriz.

We can know what happens even without consciousness.

Ancak o zaman olaylara daha refleksif ya da içgüdüsel olarak tepkiler verirdik.

Only then would we react to events more reflexively or instinctively.

Bilinç ayrıcalığıyla duyguların bize anlattığı şeyleri kasıtlı olarak tartabilir ve buna göre de yanıtlar verebiliriz.

With the privilege of consciousness, we can intentionally weigh what emotions tell us and respond accordingly.

Karar verme süreçlerimizde de bilincin doğru işlev alanında kalmasını sağlayıcı farkındalıklarla ilerlemeyi seçmekte yine bize kalmış oluyor.

It is up to us to choose to proceed with awareness that ensures consciousness stays within the correct realm of function in our decision-making processes.

Çünkü bu karar süreçlerinde bilincimizi, duygularımızı, sezgilerimizi kullanırken aslında her bir parçayla bütünü oluşturmaya çalışıyoruz.

Because in these decision-making processes, while we use our consciousness, emotions, and intuitions, we are actually trying to create a whole with each piece.

Çünkü bütün parçalardan oluşuyor ve unutmayın ki parçalar da bütünü oluşturuyor.

Because it is made up of all the pieces, and remember that the pieces also make up the whole.

Dolayısıyla sakin kalarak, anlamaya çalışarak, fark ederek doğru seçimleri yapma neticesine ulaşacağız.

Therefore, by staying calm, trying to understand, and being aware, we will achieve the result of making the right choices.

Merak etmeyin.

Don't worry.

Sakin kalmak çok önemli.

Staying calm is very important.

Çünkü unutmayın ki hızlı gidilirse ormandaki ağaçlar gözden kaçabilir, görünmez olabilir.

Because remember that if you go too fast, the trees in the forest may be overlooked, they may become invisible.

Bu arada niyetlerimiz bilgiyi bilinçte düzenli tutan bir güç kaynağımız olduğunu söyleyebiliriz.

In the meantime, we can say that our intentions are a source of power that keeps information organized in consciousness.

Kişi bir şeyi istediğinde arzuladığını veya bir şeyi gerçekleştirmek istediğini fark ettiğinde niyetler de ortaya çıkacaktır.

When a person desires something or realizes they want to achieve something, intentions will also emerge.

Niyetler de ya biyolojik ihtiyaçlar ya da iletişim ihtiyaçları var.

Intentions also have either biological needs or communication needs.

Niyetler de ya biyolojik ihtiyaçları var.

Intentions also have biological needs.

uzaklaştırır ve zihnimizin uyarıcılar içinden birisini tercih ederek odaklanmasını sağlarlar.

They help to distance us and allow our minds to focus by choosing one of the stimuli.

Niyetini açığa vurulması çoğu zaman içgüdüsel, ihtiyaç, dürtü veya arzu gibi isimlerle adlandırıyoruz.

We often refer to the expression of intent with names like instinct, need, impulse, or desire.

İnsanların neden belirli biçimde davrandıklarını da anlatıyorlar bize.

They also explain to us why people behave in certain ways.

Dolayısıyla niyet daha nötr ve tanımlayıcı bir terimdir ve bir insanın belirli bir şeyi neden yapmak istediğini söylemez.

Therefore, intent is a more neutral and descriptive term and does not state why a person wants to do a certain thing.

Sadece yaptığını ifade eder.

It only expresses what you do.

Örneğin karnı aç olan bir kişi şeker seviyesinin düştüğünden hemen haberdar değildir ama bilincindeki o açlık tanımıyla birlikte bunu fark ettiği anda biraz yiyecek bulma niyeti oluşur ve bununla ilgili eyleme geçer.

For example, a person who is hungry is not immediately aware that their sugar level has dropped, but at the moment they realize this with their awareness of hunger, the intention to find some food arises, and they take action regarding it.

Açlık uyarılarını tamamen görmezden de gelebilir.

It can completely ignore hunger signals.

Örneğin kilo kontrolü yapmakta olan kişiler güçlü ve zıt bir şekilde bu niyetle ilgili.

For example, people who are trying to control their weight have a strong and opposing mindset regarding this intention.

Açlık uyarılarını tamamen görmezden de gelebilir.

It can completely ignore hunger signals.

Karar alma süreçlerimizde bilincin niyetlerle olan bu bağlantısını da Nihal'in sıtırlarından sizinle paylaşmadan edemedim.

I couldn't help but share this connection of consciousness with intentions from Nihal's lines in our decision-making processes.

Dolayısıyla üçüncü adıma hazır olmanın en iyi zamanı bu yatırımı yapmak için en iyi gün bugündür.

Therefore, the best time to be ready for the third step and to make this investment is today.

Ne geleceğin senaryoları olasılıkları içerisinde kaybolmak ne de geçmişin yaşanmışlıkları.

Neither getting lost among the scenarios of the future nor the experiences of the past.

Tamamen bugüne gelmek ve bu mindsetin içinde bu andaki durumumuzu anlamaya çalışmak.

To come completely to today and try to understand our current situation within this mindset.

Duygularımızın bilgilini ulaşmayı vurgulayan çok somut bir teknikten bahsedeceğim size.

I will talk to you about a very concrete technique that emphasizes reaching the knowledge of our emotions.

Bu bir şeyin özünü kavramaktır aslında ve groklamak diye tabir ediliyor.

It is actually about grasping the essence of something, and it is referred to as "grokking."

Groklamak 1960'lı yıllarda Robert Heinlein'ın bir bilim kurgu kitabıydı.

Groklamak was a science fiction book by Robert Heinlein in the 1960s.

Groklamak 1960'lı yıllarda Robert Heinlein'in bir bilim kurgu kitabıydı.

"Groklamak" was a science fiction book by Robert Heinlein in the 1960s.

Yaban diyarlarda yabancıda isimli Stranger in a Strange Land isimli kitabında söz ettiği

In the book titled "Stranger in a Strange Land," mentioned in the wild lands and among strangers.

Marslıların kullandığı bir bilme biçimini anlatmak için yeni bir kelime olarak ortaya atılmıştır.

It has been introduced as a new word to describe a form of knowledge used by Martians.

Grok anlamı bir şeyi onunla bütünleştiğinizi hissedecek kadar derinlemesine ve tümüyle anlamaktır.

Grok means to understand something so deeply and completely that you feel one with it.

En sonunda daraltılmış anlamı.

Finally, the narrowed meaning.

Alternatif listesinden bir seçim yapacak noktaya geldiğimizde konuları zihinsel olarak değerlendirip alternatifleri duygusal ve derinlemesine düşünüp değerlendirdiğimizde

When we reach the point of making a choice from the alternative list, we mentally evaluate the topics and consider and assess the alternatives emotionally and in-depth.

yani groklama zamanına geldiğimizde doğru seçeneği bulmaya da gayet yaklaşmış olacağız.

So by the time we get to the grokking moment, we will be quite close to finding the correct option.

Bir seçimi groklamak için onunla ilgili düşünmezsiniz çünkü o olursunuz.

You don't think about a choice to grasp it because you become it.

Bundan bahsetmiş Heinlein'da.

Heinlein has mentioned this as well.

Diyelim ki üç alternatifiniz var ve herhangi birini seçip onun üzerinde düşünmeye bırakabilirsiniz.

Let’s say you have three alternatives, and you can choose any of them and leave it to think about it.

Örneğin bir ila üç gün boyunca sadece A alternatifini düşünün ve bunu seçmiş gibi yaşayın.

For example, think about only option A for one to three days and live as if you have chosen it.

Bu kararın sizin hayatınızda sizinle olmanıza nasıl olacağına odaklanın.

Focus on how this decision will be in your life with you.

Bunu düşünün.

Think about this.

Bunu hatta işte sabah uyandığınız andan itibaren böyle dişinizi fırçalarken kahvaltınızı yaparken dişinize giderken

You can even do this from the moment you wake up in the morning, like when you're brushing your teeth, having breakfast, or on your way to the dentist.

arabayı çalıştırıp yola çıktığınızda etrafınızı seyrederken belki kırmızı ışıkta beklerken işinize gittiğinizde bilgisayarınızı açtığınızda

When you start the car and hit the road, perhaps while observing your surroundings or waiting at a red light, when you go to work and open your computer.

her anınızda aklınıza geldikçe bu A alternatifiyle ilgili senaryoları düşünmeye, kurgulamaya, o olmaya çalışın.

As you think of us at every moment, try to consider, visualize, and embody the scenarios related to this A alternative.

O A alternatifini yaşıyormuşçasına tamamen içselleştirdiğiniz hali kendinizde yaratmaya çalışın.

Try to create within yourself the state as if you have completely internalized the alternative O A.

Yani kafanızın içinde.

So in your head.

A alternatifi gerçekleştiğindeki kişi olarak yaşamanızdan bahsediyorum.

I'm talking about living as the person you would be if the alternative A was realized.

A hakkında bir seçim yapmaya uğraşan biri olarak mevcut gerçekliğinizden bakarak düşünmemeniz gerekiyor bu noktada.

You shouldn't think from the perspective of your current reality at this point, as someone trying to make a choice about him.

A'yı seçen biri olarak sakince yaşamaya çalışın.

As someone who chose A, try to live calmly.

Diyelim ki bunu 1 ila 3 gün boyunca yaptınız ve buradan kendinizde bir sonuç yaratıyor olacaksınız.

Let's say you did this for 1 to 3 days, and you will be creating a result within yourself from this.

Sonra aynı şeyi B alternatifinde.

Then the same thing in option B.

A alternatifi içinde yapın birkaç gün ve A'daki ayarları tamamen sıfırlamanız gerekiyor tabi.

Do it for a few days in alternative A and you need to completely reset the settings in A, of course.

A'nın sizdeki izdüşümlerini sıfırlamanız gerekiyor.

You need to reset A's projections that you have.

B seçeneğindeki yaşayan siz olarak tamamen o birkaç günü geçiriyor olmanız gerekiyor.

You must be completely spending those few days as the living version of option B.

Sonra bir ara verin ve bu kez de C senaryosu içindeki siz olarak veya o C senaryosu hayatınızın içine girmeye,

Then take a break and this time enter as you within the C scenario, or let that C scenario enter into your life.

onu içselleştirmeye çalışın.

Try to internalize it.

Yine gününüzün her anında hayatınızda taşıyın.

Carry it in your life at every moment of your day again.

Ve sonra bir parça ara verin lütfen, biraz bekleyin.

And then please take a little break, wait a moment.

Bu üçünü de içselleştirerek yaşamış olduğunuz bu farklı bir teknik.

This is a different technique that you have lived by internalizing all three of them.

Burada niyetin farklı düşünme biçimlerinize duygusal, ruhsal, sosyal ve sezgisel olarak kendilerini size ifade etmeleri

The intention here is for different ways of thinking to express themselves to you emotionally, spiritually, socially, and intuitively.

ve böylelikle değerlendirmeci ve bilissel bilme biçimlerinizi anlamaya, tanımlamaya çalışmış olacaksınız.

And thus you will have tried to understand and define your evaluative and cognitive ways of knowing.

Bu egzersizin sonrasında,

After this exercise,

kendinize en iyi yakın olan, içinize en çok sinen, size iyi geldiğini hissettiğiniz seçeneği bulacaksınız.

You will find the option that is closest to you, resonates with you the most, and feels good to you.

Hani vardır ya, karanlıkta el yordamıyla yolu bulmak.

You know, there is that thing about finding your way in the dark by feeling around.

İşte bu hisleriniz, sezgileriniz, bunu mış gibi yaşadığınız o birkaç günlük senaryoların içinden,

Here are your feelings, your intuitions, from those few days of scenarios you lived as if they were real.

o size kendini buldurtacakları diye düşünüyorum.

I think they will make you find yourself.

Çünkü ben de kendim için,

Because for myself too,

kendi yaşamımdaki bu dönüşüm anlarını tasarlarken,

while designing these transformation moments in my own life,

yeni senaryoların içinde seçimlerimi oluştururken,

while forming my choices within the new scenarios,

benzer pratikleri yaparak kendim için doğru olan seçeneğe ulaştığımı çok rahatlıkla söyleyebilirim.

I can confidently say that I have reached the option that is right for me by doing similar practices.

Denenmiş bir çalışma olarak yani size içtenlikle tavsiye ediyorum bu yolu.

As a tried and tested approach, I sincerely recommend this path to you.

Peki, bir sonraki aşamada neler olacak?

Well, what will happen in the next stage?

Dördüncü adım, geride bırakmak ve devam etmek yolu.

The fourth step is the path of leaving the past behind and moving on.

Bu yolculukta neler bekliyor bizi?

What awaits us on this journey?

Biraz belki acı çekeceğiz burada.

Maybe we will suffer a little here.

Çünkü bırakmak çok kolay değildir.

Because it's not easy to let go.

Geride bırakmak, vazgeçmek ve o bıraktıklarınızdan sonra yola devam edebilmek.

To leave behind, to give up, and to be able to continue on the path after what you have left behind.

Çünkü doğru mu yapmaktayım?

Because am I doing the right thing?

Bunun gerçekten iyi bir karar olduğundan acaba emin miyim?

Am I really sure this is a good decision?

Böyle deli sorular sizi sarabilir.

Such crazy questions can engulf you.

Eğer diğer seçeneği uygulasaydım ne olurdu acaba?

I wonder what would have happened if I had chosen the other option?

İşte başa dönüp tekrar yeniden mi başlasam gibi

It's like I should go back and start over again.

bazı çeldiriciler ve saboteurlar sizi rahatlayacaktır.

Some distractors and saboteurs will ease you.

Bu da sizi rahatsız edebilir özellikle.

This may also disturb you, especially.

Eğer bunları yaşamıyorsanız da gerçekten çok şanslısınız demektir.

If you are not experiencing these, it means you are really very lucky.

Hatta kendinizi böyle beyin kimyanızdaki o DNA'nızın çok özel bir DNA olduğunu düşünerek kendinizi tebrik edebilirsiniz.

You can even congratulate yourself by thinking that your DNA in the chemistry of your brain is a very special DNA.

Çünkü hemen bir sonraki adımı atlayabilmek için hazırsınız demektir.

Because it means you are ready to skip to the next step immediately.

Ama eğer ki bunlarla da zihniniz meşgul oluyor ve bu sorgu sürecinde yaşıyorsanız telaşlanmayın.

But if these also occupy your mind and you're living through this questioning process, do not panic.

Genelde olabilen bir şey.

It's something that can generally happen.

Çünkü o son adım aldığınız kararla ilgili olarak tekrar tekrar size acı çektirebilir.

Because that final step can make you suffer again and again regarding the decision you made.

Aslında acı çekmemizin nedeni hem kendimizin hem de başkalarının hayatlarını önemsiyor oluşumuzdur.

Actually, the reason we suffer is that we care about both our own lives and the lives of others.

Kararlar önemlidir ve biz de geleceğimize olası en iyi şansı tanımak için elimizden geleni yapmaya çalıştığımız bir dönemdeyiz.

Decisions are important, and we are in a period where we are trying to do our best to give ourselves the best possible chance for the future.

Öyle bir aşamadayız.

We are at such a stage.

İyi seçimler yapmak isteriz.

We would like to make good choices.

Tabii ki doğru kararı vermeye çalışırız.

Of course, we try to make the right decision.

Ama bunu hiçbir zaman bilemeyiz.

But we can never know this.

Yaşadıktan sonra ancak bunu göreceğizdir.

We will only see this after living it.

Belki yanlış olduğunu düşündüğünüz bir kararı alsanız da bunun size yolda öğreteceği şeyler,

Even if you make a decision that you think is wrong, the things it will teach you along the way,

o öğretilerin bir sonraki aşamalarda hayatınızın ilerleyen süreçlerinde size farklı faydalar ve kolaylıklar getireceği de muhakkaktır.

It is also certain that those teachings will bring you different benefits and conveniences in the later stages of your life.

Dolayısıyla hani bu deneyimin herkes tarafında farklı kendine özgü o hepimizin biricik olma haliyle birlikte yaşanıp atlatılacağı bir süreç olduğunu düşünüyorum.

Therefore, I believe this is a process that will be experienced and overcome with the unique way each person perceives this experience, along with our individuality.

Belki bir parça sizi rahatlatabilir.

Maybe a piece can ease your mind.

Nasıl iyi bir karar alacağımıza dair bir düşünce yapımızın hangi kararı verdiğimiz kadar önemli olduğunu görüyoruz aslında burada.

We actually see here that the way we think about how to make a good decision is as important as the decision we make.

Bu ana itibariyle bildikleriniz doğrultusunda yapabileceğiniz en iyi seçimi yapmaya çalışırsanız doğruyu yapıp yapmadığınız konusuna odaklanmanıza ve seçmediğiniz alternatifleri prova etmenize yol açar.

If you try to make the best choice you can based on what you know at this moment, it will lead you to focus on whether you are doing the right thing and to rehearse the alternatives you did not choose.

İşte buna acı çekmek deniliyor literatürde.

This is what is referred to as suffering in the literature.

Şimdi bu yeniden değerlendirmeler yaptığınız seçimden duyacağınız tatminin içini boşaltabilir ve yaptığınız seçimde enerjik bir biçimde de ilerlemenizi engelleyecektir.

Now, these reassessments can empty the satisfaction you will feel from the choice you made and will hinder your energetic progress in that choice.

Bununla ilgili size aslında yine bir incelemeden bahsetmek isterim.

I would actually like to mention a review related to this.

Harvard'dan Dan Gilbert'in bir çalışması var buna dair.

There is a study by Dan Gilbert from Harvard on this matter.

İnsanların farklı mone baskılarıyla ilgili nasıl karar verdiklerini değerlendirdiği bir çalışma bu.

This is a study that evaluates how people make decisions regarding different monetary pressures.

Seçenekleri geride bırakmanın etkisini gösteriyor.

It shows the effect of leaving the options behind.

Deneklerden beş farklı mone baskısına ne kadar beğendiklerine göre birden beşe kadar sıralamalarını istemiş Dan Gilbert.

Dan Gilbert asked the subjects to rank five different money prints from one to five based on how much they liked them.

Ve üçüncü, dördüncü sıraya koydukları baskılar için araştırmacıların ellerinde fazladan kopyalar olduğunu ve deneklerin onları almalarına izin verilebileceğini söylemiş.

And he said that the researchers had extra copies of the prints they placed in third and fourth place and that the subjects could be allowed to take them.

Çoğu üçüncü sıraya koyduğu örneği almış ve daha sonra ilginç bir biçimde araştırmacılar bazılarına eğer isterlerse aldıkları baskıları almış.

Most have taken the example they placed in the third position, and later interestingly, researchers have obtained some of the prints if they wished.

Sonradan diğerleri değiştirebileceklerini, diğerlerini ise hangisini aldılarsa onun kalıcı olduğu ve değiştirme şansı olmadığını söylemişler.

They said later that others could change them, but for the others, whichever one they took would be permanent and there would be no chance to change it.

Birkaç hafta sonra araştırmacılar deneklerin durumunu kontrol etmeye başlıyorlar.

A few weeks later, researchers begin to check the subjects' condition.

Baskılarını değiştirebilecekleri söylenen denekler değiştirmedikleri halde, çünkü biliyorsunuz değiştirilmedi örneğin de söyledim.

Although the subjects were said to be able to change their prints, they did not change them, because you know, for example, it was said that they were not changed.

Aynı baskıları seçmiş olan, değiştirilmedi örneğin de söyledim.

I said, for example, that the same prints were chosen, they were not changed.

Ama değiştirmeleri engellenen deneklere oranla seçimlerinden daha az mutlu olmuş.

But compared to the participants whose choices were blocked, they were less happy with their selections.

Bu gösteriyor ki değiştirme şansı verilmesi seçimle ilgili güvenilir bir mutluluk tesis etmede belirleyici değil.

This shows that being given the chance to change is not decisive in establishing a reliable happiness related to the election.

Belli ki yeniden değerlendirmeye, seçenekleri açık tutmaya davet edilmek bile şüphe duymamıza ve seçimimizin değerini düşürmemize neden oluyor.

It is clear that even being invited to reevaluate and keep options open leads us to doubt and diminishes the value of our choice.

Barry Schwartz, Bolluk Paradoksu adlı kitabında beynimizin kararlarla başa çıkma biçiminin, o küçük ve tatsız özelliğinin meseleyi daha da ileri götürdüğünü söylüyor.

Barry Schwartz states in his book, The Paradox of Choice, that the way our brain deals with decisions, that small and unpleasant trait, exacerbates the issue further.

Birçok seçenek karşısında ya da bilmediğimiz daha birçok başka seçenek olduğunu algılarken bir karar verdiğimizde seçimimizden daha az mutlu oluyoruz.

When we make a decision in the face of many options, or while realizing that there are many other options we do not know, we are less happy with our choice.

Buradaki problem sadece sahip olduğumuz ve peşinden geçen seçimden daha az mutlu oluyoruz.

The problem here is that we are less happy with what we have than with the upcoming election.

Ama gitmediğimiz seçenekler hiçbir zaman kontrol etmeye bile fırsatımız olmayan o seçenek yığını devam ediyoruz.

But the pile of options we never had the chance to check continues on.

Çok iyi olabilecek ama hiç bakmadığımız milyarlarca olasılık olduğu algısı yaptığımız seçimle barışık olmanın karşısında duran çok büyük bir güç haline geliyor.

The perception of billions of possibilities that could be very good, standing against the peaceful acceptance of the choices we make, becomes a very great force.

Aynıかった.

It was the same.

...

Please provide the text you would like me to translate from Turkish to English.

E peki buradaki anahtar nedir? Anahtar hayal edilen seçeneklerin var olmadığını çünkü eyleme geçilebilir olmadıklarını hatırlamaktır.

Well, what is the key here? The key is to remember that the imagined options do not exist because they are not actionable.

Fantastik bir hayat yaşamaya çalışmıyoruz. Gerçek ve yaşanılabilir bir hayatı tasarlamaya çalışıyoruz günün sonunda.

We are not trying to live a fantastic life. We are trying to design a real and livable life at the end of the day.

Kararlarımızla ilgili her şeyi bilmek ve mümkün olan her seçeneği keşfetmek tabii ki en iyi seçimi yapacaksınız ve bunu yapmak zorundasınız bir taraftan o ayrı ama bu yükün altında girersek asla karar veremiyoruz.

Of course, if you know everything about our decisions and explore every possible option, you will make the best choice and you have to do that on one hand, but if we get under that burden, we can never make a decision.

Yaşam tasarımında sayısız olasılık olduğunu biliyoruz ama bu bizi yıldırmamalı. Birkaç olasılığı araştırıp sonra bir seçenekte eyleme geçmek önemli olan.

We know that there are countless possibilities in life design, but this should not discourage us. It is important to explore a few possibilities and then take action on one option.

Bu yüzden işte ABC seçeneklerinden bahsettim az önce size. Bunları içselleştirerek yaşanabilecek birkaç günlük süreçlerde o senaryonun içine girdiğiniz kendinizi hissedin, sezgileyin, neler olmaktayı görün tadında bir şeyden bahsettim.

That's why I just mentioned the ABC options to you. I talked about something you could experience by internalizing these, feeling yourself entering that scenario, sensing it, and seeing what could happen in a few days.

Bunların içinden de birini seçmek mümkün olacaktır ama o sonsuz olasılıklar kara deliğine girdiğimiz zaman orada gerçekten mutluluğu ve tatmini bulmak zorlaşıyor.

It will be possible to choose one of these, but when we enter the black hole of infinite possibilities, it becomes difficult to truly find happiness and satisfaction there.

Dolayısıyla ihtiyacımız olmayan seçeneklerden kurtulma konusunda giderek daha iyi olarak ilerleyebiliriz.

Therefore, we can progress towards getting better at eliminating options we do not need.

Mutluluğu seçmeye ve seçimlerimize de mutluluğa giden yol zaten budur. Kuşkunuz olduğunda tamam geriye bırakın ve bence yola devam edin. Gerçekten aslında bu kadar basit.

Choosing happiness and the path to happiness through our choices is already this. When you have doubts, just leave them behind and I think you should continue on the path. It's really that simple.

Seçmemiş olduğunuz yolları bilmiyormuş gibi yapmanızı ya da yolun yarısına geldiğinizde asla bir şey yapmayacaksınız.

Pretend that you don't know the paths you haven't chosen, or that you will never do anything when you reach halfway down the road.

Geri gidip düzeltme yapmaya karar vermeyeceğinizi söylemiyorum. Elbette bunlarla ilgili de farklı ara çalışmalar yapılabilir ama bu süreçte mutluluğa ve tatmin duymaya imkan tanıyacak olan daha akıllıca yollar olduğunu bu anlattıklarımla birlikte siz de sanıyorum görmüş oldunuz.

I'm not saying that you won't decide to go back and make corrections. Of course, different interim studies can be conducted regarding these, but I believe you can see with what I've explained that there are smarter ways that will allow for happiness and satisfaction during this process.

Dolayısıyla kendinize bir iyilik yapın lütfen ve çok sayıda seçenek toplayın.

So please do yourself a favor and gather a lot of options.

Sonra listenizi kısa ve yönetilebilir bir sayıya en fazla 5 olarak düşürün ve elinizdeki mevcut zaman ve kaynaklarla yapabileceğiniz en iyi seçimi yapın ve ileri giden yolunuzu inşa edin lütfen.

Then, reduce your list to a short and manageable number, no more than 5, and make the best choice you can with the time and resources you have, and please build your path forward.

Unutmayın bunu tekrar prototip hazırlayarak yaparsanız kaybedecek çok fazla bir şeyiniz olmaz ve gereken düzeltmeleri gerçekten önemli bir yatırım yapmadan zaman olur bu.

Remember, if you do this again by preparing a prototype, you won't lose much, and the necessary corrections can really be made in time without making a significant investment.

Emek olur bu yatırım finansal kaynakları olur bunları yapmadan önce bu prototiplerle sağlayabilirsiniz ve bir kez seçiminizi yaptığınızda onu kucaklayın lütfen onunla yolunuza koyulun.

It will take effort; this investment will require financial resources. You can achieve these before doing so with these prototypes, and once you make your choice, please embrace it and move forward with it.

Acı çekmeye neden olan sorular kafanızın içine sızdığında ise o düşünceleri kafanızdan atın ve enerjinizi aldığınız kararları en iyi şekilde yapmaya yönlendirin.

When the questions that cause pain seep into your mind, dismiss those thoughts and redirect your energy to executing the decisions you have made in the best possible way.

Bu geride bırakma adımı tümüyle kişisel olarak yapabilirsiniz.

You can make this step of letting go entirely on a personal level.

Kişisel disipline bağlı bir taraftan elbette bunu da göz ardı edemeyiz.

On one hand, we cannot overlook this due to personal discipline.

Yeniden tanımladığınız karar verme anlayışınızı aklınızda tutunuz ve konuyu yeniden ısıtıp uzun uzadıya kurma eğilimleriniz baş gösterdiğinde de içinizdeki tartışmayı kazanmaya bakın.

Keep in mind your newly defined understanding of decision-making, and when you feel the urge to reheat the topic and elaborate at length, strive to win the inner debate within yourself.

Onun yerine hep bağlı kalacağınız bir destek yaratın.

Create a support that you will always stay connected to instead.

Motivasyon kaynağınızda elin bildiğinde o motivasyonu hatırlamaya ihtiyaç duyacaksınız.

You will need to remember that motivation when your hand knows in your source of motivation.

Yaptığınız seçim ya da seçimleri.

Your choice or choices.

Ve niye yaptığınızı size hatırlatacak bir yaşam tasarımı işbirlikçisi bir günlük tutun örneğin.

And keep a journal, for example, a life design collaborator that will remind you why you are doing it.

Kafanız karıştığında bunu yeniden okuyun.

When you are confused, read this again.

Seçimlerinizden sonuna kadar keyif almanızı sağlayacak şeyi mutlaka bulacaksınızdır.

You will definitely find something that will ensure you enjoy your choices until the end.

Unutmayın mutluluk her şeye sahip olmak değildir.

Remember, happiness is not having everything.

Bütün seçenekleri yaşama hali değildir.

Not all options are a way of living.

Mutluluk ihtiyacınız olmayanı geride bırakabilmektir.

Happiness is being able to leave behind what you don't need.

Geride bırakmanın sırrı da devam etmektedir.

The secret of leaving it behind continues as well.

Tabi ki geride bırakmak çok kolay bir şey değil.

Of course, leaving it behind is not an easy thing.

Bazıları hatta imkansız olduğunu söyleyebilir ama örneğin şu anda aklınıza pembe fil dışında herhangi bir şey getirin desem ne yaparsınız?

Some may even say it's impossible, but for example, what would you do if I asked you to think of anything other than a pink elephant right now?

Muhtemelen pembe fil dışında hiçbir şey düşünemez hale gelirsiniz.

You will likely become unable to think of anything other than a pink elephant.

Lütfen 60 saniye boyunca pembe fili düşünmemeye.

Please try not to think about the pink elephant for 60 seconds.

Görmemeye çalışın.

Try not to see.

Nasılsınız?

How are you?

Nasıl geçer bu deneyim sizin için?

How does this experience go for you?

Muhtemelen birçok pembe filin hücumuna uğramışsınızdır.

You have probably been attacked by many pink elephants.

Geride bırakmakla ilgili sorun da işte budur.

The problem with leaving things behind is just this.

Bir eylemden ziyade bir eylemsizliktir.

It is an inaction rather than an action.

Ve doğanın boşluğa tahammülü olmadığı gibi beynimiz de bundan nefret eder.

Just as nature cannot tolerate a vacuum, our brain hates it too.

Dolayısıyla geride bırakmanın sırrı mutlak ve mutlak devam etmektir.

Therefore, the secret of leaving behind is to continue absolutely and without fail.

Ve başka bir şeye tutunmaktır.

And it is to hold on to something else.

İlginizi bir konudan geri çekmeyin.

Don't withdraw your interest from a subject.

Başka bir şeye yönlendirin.

Redirect to something else.

Asıl sır burada olacaktır.

The real secret will be here.

Tasarımcılar acı çekmezler örneğin.

Designers do not suffer, for example.

Neler olmuş olabileceğini düşünmezler.

They don't think about what could have happened.

Daha iyi bir geçmiş umarak geleceklerini harcamazlar.

They will not waste their future hoping for a better past.

Yaşam tasarımcıları o an oluşturdukları ve içinde yaşadıkları hayattaki macerayı görürler.

Life designers see the adventure in the life they create and live in that moment.

Mutluluğu seçmekle.

Choosing happiness.

İşte böyle bir şeydir.

This is just how it is.

Gerçekten de başka şansınız yok görünüyor.

It truly seems that you have no other chance.

Ve biz mademki bu yaşamı tasarlamak ve sizin dönüşmek değiştirmek istediğiniz hususlarla ilgili daha iyi versiyonunuza ulaşmak ya da herhangi bir konuyla ilgili daha iyi bir formatı elde etmek için bu bölümler içerisinde benimle yolculuğa devam ediyorsanız gerçekten tasarımcı gibi düşünerek yola koyulmak gerekiyor.

And since you are continuing the journey with me in these sections to reach a better version of yourself regarding the aspects you want to design in this life or to obtain a better format about any subject, it is really necessary to embark on this journey by thinking like a designer.

Evet dört aşamayı böylelikle yaşam tasarım seçim sürecimiz olarak konuşmuş paylaşmış olduk.

Yes, we have thus discussed and shared the four stages as our life design selection process.

Şimdi bundan sonrası için gerçekten her birimizin kendi kişisel hikayelerinde kişisel çabalarında bir yol alma zamanı geldi.

Now it is truly time for each of us to make progress in our personal stories and efforts from this point on.

Burada eski köye yeni adet getirelim diyorum ben.

I say we introduce new customs to the old village here.

Ve her birimiz kendi yaşam iyileştirme süreçlerimizde buraya kadar 15 bölümdür ve 16. bölümdür.

And each of us has been here in our own life healing processes for 15 chapters and now we are at the 16th chapter.

Bölüm olarak konuştuklarımızı hayata geçirebilmek için eylemlerimizi planlarımızı tekrar gözden geçiriyor olalım.

Let's review our actions and plans to implement what we discussed in the meeting.

Ve bu dört aşamayı da daha önceki yaptığımız çalışmalara ekleyelim.

And let's add these four stages to the previous work we have done.

Evet tabii ki yol devam ediyor değerli dinleyenler.

Yes, of course the journey continues, dear listeners.

Bir sonraki bölümde yepyeni bir adımla sürecimizi ilerletiyor olacağız.

In the next section, we will be advancing our process with brand new steps.

Bugünkü bölümü kapatırken yine bölümde ismi geçen bana.

As we close today's episode, I want to mention myself again, as mentioned in the episode.

İlham veren kitaplar, kişiler, bir takım araştırmalara dair bilgilendirmeleri, açıklamalar bölümünde sizinle paylaşacağım.

I will share with you information about inspiring books, people, and some research in the explanations section.

Ayrıca sizlerden de bölüme dair yorumlarınızı, varsa sorularınızı, değerlendirmelerinizi benimle paylaşmanızı isterim.

I would also like you to share your comments, questions, and evaluations regarding the section with me, if you have any.

Çok mutlu olurum.

I would be very happy.

Bu hepimizin ortak zenginleşmesi adına ilham verici oluyor.

This is inspiring for all of our collective enrichment.

Bölümü elbette ki podcast olarak Spotify'dan dinleyebileceksiniz.

You can of course listen to the episode as a podcast on Spotify.

İzlediğiniz gibi Google Podcast ve Apple Podcast kanallarından ve Podcasters üzerinden de erişebiliyorsunuz.

As you have seen, you can also access it through Google Podcasts and Apple Podcasts channels, as well as through Podcasters.

Bana ulaşabileceğiniz alanlar için ise web adresimden, LinkedIn ve Instagram üzerinden erişebilirsiniz.

You can reach me through my website, as well as on LinkedIn and Instagram for the areas you can contact me.

Sizlerle sürdürdüğüm bu yolculukta ben de sizinle paylaşımlarım esnasında tekrar tazeleniyor.

In this journey I am carrying out with you, I also feel refreshed during my sharing with you.

Ve kendim için stratejik yeni kararlar ve eylemler planlıyorum.

And I am planning strategic new decisions and actions for myself.

Ben de sizinle beraber.

I am with you too.

Zenginleşmeye devam ediyorum.

I am continuing to get richer.

Bir sonraki bölümde buluşana kadar her zaman olduğu gibi yine sevgiyle ve ışıkla kalın diyorum.

Until we meet in the next chapter, I say stay with love and light as always.

İçinizdeki ışığı parlatmaya lütfen devam edin.

Please continue to shine the light within you.

Görüşmek üzere.

See you soon.