yerini yadırgayan eşyalar gibiyim

rasim bozkurt

şiir senin yüzündür

yerini yadırgayan eşyalar gibiyim

şiir senin yüzündür

Gitmek mi yetmektir, kalmak mı?

Is it enough to go, or to stay?

Artık bilmiyorum.

I don't know anymore.

Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep.

I was always like items that feel out of place.

Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.

And believing that leaving doesn't change anything.

Bilemem, belki bu yüzden ben sana yanlış bir yerden edilmiş bir büyük yemin gibiydim.

I don't know, maybe that's why I felt like a great oath made from the wrong place to you.

Beni hep aynı yerimden yarılayan o eve yine de döneyim, döneyim istedim.

I still wanted to return to that house that always hurts me in the same place.

Ah benim sesimle söylesem de inanmazlar, benzemiyor çünkü bir dile.

Ah, even if I say it with my voice, they won't believe it, because it doesn't resemble any language.

Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm, döndüğüm bu sema sensin, döndüğüm.

I spin, I spin, but the whirling that I whirl, this sky is you, the one I spin around.

Sen benim kara ömrüme vuran, suyumu harelandıran sevincimdin.

You were my joy that struck my black life and stirred my water.

Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin, titreme daha fazla kalmadın.

You loved him in the highest way possible that you could, you didn't tremble anymore.

Kalbim, bağışla kendini artık.

My heart, forgive yourself now.

Onu da bırak gitsin, bırak gitsin.

Let him go too, let him go.

O senin en ezel gününden kaderin.

That is your fate since the day of your creation.

Sen onu nasılsa bin kere daha seveceksin.

You will love him a thousand times more anyway.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.