Gülümsemenin gücü

Herkese merhabalar. Podcast'ime hoş geldiniz. Bu benim ilk podcast'im. Umarım keyifle, severek dinlersiniz.

Hello everyone. Welcome to my podcast. This is my first podcast. I hope you enjoy listening to it.

Bugün sizlerle mutluluğun sırrını konuşmak istiyorum. Umarım bu yazıyı gülümseyerek dinleyebilirsiniz.

Today, I want to talk to you about the secret of happiness. I hope you can listen to this writing with a smile.

Şimdi Avrupa'da kadınlar arasında hızla yayılan gülümseme akımının kaynağı Harvard Üniversitesi'nde ispatlanan beyindeki tetris etkisi.

Now, the source of the rapidly spreading smile trend among women in Europe is the Tetris effect in the brain proven at Harvard University.

Evet, tetris etkisini belki sizler de ilk kez duyuyor olabilirsiniz. Gelin bakalım tetris etkisi ne demekmiş?

Yes, you may be hearing about the Tetris effect for the first time. Let's see what the Tetris effect means.

Şimdi Avrupa'da en çok satanlar listesinde uzun süre kalan The Beauty Bible, Güzellik İncil'i kitabının yazarı Josephine Fairley gülümsemenin gücünü araştırmış.

Now, Josephine Fairley, the author of The Beauty Bible, which has remained on the bestseller list in Europe for a long time, has researched the power of smiling.

Fairley'e göre gülümse, dünyada seninle gülümser klişesi aslında her daim işe yarıyor.

According to Fairley, the cliché "smile and the world smiles with you" actually always works.

Araştırmacılar ise meseleyi şöyle ele alıyor.

Researchers are addressing the issue as follows.

Ofislere gülen güneş fotoğrafları yerleştiriyorlar. Bu fotoğraflardan sonra ofisteki insanlar daha pozitif davranmaya başlıyor.

They are placing photos of the smiling sun in the offices. After seeing these photos, the people in the office start to behave more positively.

Etraflarının bakış açıları genişliyor, iletişimleri artıyor.

Their perspectives are broadening, and their communications are increasing.

Dahası da var, gülümsemek stresi azaltıyor ve bir süre sonra beyin de gülümsemeye daha yatkın hale geliyor.

There is more, smiling reduces stress and after a while, the brain becomes more prone to smiling.

Gülümseyen insanlar daha cazibeli bulunduğuna dair sonuçlarsa cabası.

The findings that smiling people are found to be more attractive are an added bonus.

Mesela Penn State Üniversitesi bünyesinde yapılan bir araştırma,

For example, a study conducted at Penn State University,

gülümsemenin insanı daha sempatik, nazik ve hatta yetkin gösterdiğini ortaya koyuyor.

It shows that smiling makes a person appear more likable, kind, and even competent.

Zira çalışanlar, güler yüzlü yöneticilerin onlara daha fazla güven aşıladığını ve şirkete olan bağlılıklarını arttırdığını da söylüyor.

Because employees say that friendly managers instill more trust in them and increase their commitment to the company.

Çünkü gülümseyen yöneticiler, iletişime açık imajı verdikleri gibi şirkette işlerin de iyiye gittiğini hissettiriyorlar.

Because smiling managers not only give the impression of being open to communication but also make it feel like things are going well in the company.

Bu da insanlara hayat standartlarını koruyacaklarını düşündürüp güven veriyor.

This gives people the impression that they will maintain their standard of living and provides reassurance.

Aslında beynimiz bize ayak uyduruyor.

Actually, our brain keeps up with us.

Bir bakış açısı var.

There is a perspective.

Başka araştırma ise gülümsemenin esnemek gibi bulaşıcı olduğunu ortaya çıkarıyor.

Another research reveals that smiling is contagious like yawning.

İsveç Uppsala Üniversitesi'nde aynı odada bulunan insanlardan biri gülmeye başladığında diğerlerini de etkilediği ispatlanmış.

It's been proven that when one person in the same room at Uppsala University in Sweden starts to laugh, it affects the others as well.

İnsanlar diğerlerinin mutsuzluklarına mutlulukları kadar ilgi duymuyor.

People do not care about the unhappiness of others as much as they care about their own happiness.

Hatta deneklere hangisinin daha kolay olduğu sorulduğunda yüzde doksanı somurturken yüz kaslarının ağrımasından da şikayet etmiş.

In fact, when the subjects were asked which one was easier, ninety percent frowned and also complained about muscle pain in their faces.

Daha güncel çalışmalarsa gülümsemenin beyni de değiştirdiğini ortaya çıkarıyor.

More recent studies have shown that smiling also changes the brain.

Gülümseme eylemi negatif durumlarda dahi beyni pozitif düşünmeye yönlendiriyor ve pozitif motifler çiziyor.

The act of smiling directs the brain towards positive thinking even in negative situations and creates positive motifs.

Yani moraliniz bozuk, mutsuz, kederli hallerinizde gülümserseniz beyin de gülümsüyor, iyi giden bir şeyler olduğuna inanmaya başlıyor.

So when you're feeling down, unhappy, or sad and you smile, your brain smiles too and starts to believe that something good is happening.

Siyah ya da beyaz, iyi ya da kötü gibi gördüğünüz meseleler beyninizde keskin çizgilerle ayrılmıyor.

Issues that you perceive as black or white, good or bad, are not sharply divided in your mind.

Beynimiz bir olayla karşılaşmıyor.

Our brain is not encountering an event.

Beynimiz bir olayla karşılaştığında önce gri bulutlarla kaplanıyor.

When our brain encounters an event, it is first covered with gray clouds.

Gülümsediğimizde bu bulutlar beyaza dönüşüyor.

When we smile, these clouds turn white.

Somurtursak siyahla kaplanıyor ve düşünce sistemimiz bu yönde çalışmaya başlıyor.

If we frown, we start to be covered in black, and our thought system begins to work in this direction.

Yani Winnie the Pooh'un depresif eşeği Eeyore gerçek bir polyanna olabiliyor.

So Winnie the Pooh's depressed donkey Eeyore can actually be a real Pollyanna.

Tabi biraz gülümserse.

Of course, if she smiles a little.

Şimdi yapılan farklı bir çalışmadan da bahsetmek istiyorum sizlere.

I would like to tell you about a different study that has just been conducted.

Gülümsemek kendimize daha fazla güvendiğimizi gösteriyormuş ve daha nazik görünmemizi de sağlıyormuş.

Smiling shows that we have more confidence in ourselves and also makes us appear kinder.

Peki gülümsemenin tetris etkisi nedir?

So what is the Tetris effect of smiling?

Buna bakalım şimdi.

Let's take a look at this now.

Eeyore beyindeki bu dönüşüme pozitif tetris etkisi diyor.

Mr. Eeyore calls this transformation in his brain a positive Tetris effect.

Tetris etkisi Eeyore'un da 12 yılını geçirdiği Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir deney.

The Tetris effect is an experiment conducted by Harvard University, where Eeyore also spent 12 years.

Bir işi belirli bir süre yaptığınızda onu monoton ve hayatınızın bir parçası haline getirdiğinizde beyniniz buna yatkın hale geliyor.

When you do a job for a certain period of time and make it monotonous and a part of your life, your brain becomes prone to it.

Yapılan araştırmada denekler 1,5 saat boyunca durmadan tetris oynuyor.

In the study, the subjects play Tetris continuously for 1.5 hours.

Oyunu bıraktıklarında çevrelerindeki objeleri yıkıyor.

They knock over the objects around them when they stop playing.

Ve çevrelerindeki objeleri birbirleriyle eşleşecek şekilde görüyorlar.

And they see the objects around them in a way that matches each other.

Beyinleri sürekli olarak bu mantığı uygulamaya devam ediyor.

The brains continue to apply this logic constantly.

Hatta uyutulan denekler rüyalarında gördükleri objeleri de tetris gibi eşliyorlar.

In fact, the subjects who are put to sleep match the objects they see in their dreams like in Tetris.

Bunun belirli bir süresi yok.

There is no specific duration for this.

Beyinleri bunu sürekli yapmaya devam ediyor.

The brains keep doing this continuously.

Yani bu etkiden kurtulamıyorsunuz.

So you can't escape this influence.

Tetris etkisini Avrupalı kadınlar gülümseyerek hayatlarına uyarlamışlar.

European women have adaptively incorporated the Tetris effect into their lives with a smile.

Her şeye gülümsüyorlar ve pozitif düşünmeye başlamanın kendilerine daha fazla pozitif etki olarak döneceğini görüyorlar.

They smile at everything and see that starting to think positively will return to them as more positive effects.

Bu bir döngü aslında.

This is actually a cycle.

Mutlu görünüyorsun.

You look happy.

Göründükçe daha mutlu oluyorsun.

The more you see, the happier you become.

Sonra daha da mutlu oluyorsun.

Then you become even happier.

Peki bu döngü nasıl daim kılınıyor?

So how is this cycle made permanent?

İşte bunun sırrı 21 gün.

The secret to this is 21 days.

Yani 21 gün boyunca aynı aktiviteyi yaptığınızda beyin bunu yaşam döngünüz içerisinde algılamaya başlıyor.

So when you engage in the same activity for 21 days, the brain starts to recognize it within your life cycle.

21 gün boyunca zor eki de olsa gülümserseniz mutlu bir insan haline geliyorsunuz.

If you smile for 21 days, even if it's difficult, you become a happy person.

Bunu uygulayan kadınlar bir süre sonra en küçük mutluluklarda bile kocaman bir insan olabiliyor.

Women who practice this can become immensely happy even in the smallest joys over time.

Mutluluklarda bile kocaman gülümsediklerini ve her sorunu gülümseyerek aşabileceklerine inandıklarını söylüyor.

She says that even in happiness, they smile hugely and believe that they can overcome every problem with a smile.

Ve hiç bir maliyeti yok.

And there is no cost at all.

Ekor defalarca olumlu düşünmek için beyninizi eğitebilirsiniz diyor.

It says you can train your brain to think positively multiple times.

Mutluluk bir işi ahlakıdır ve bir atlet kendini geliştirmek zorundadır.

Happiness is the ethics of a job, and an athlete must improve themselves.

Siz de böyle düşünün.

You think like that too.

Beyinlerimizin de gelişmeye ve yenilenmeye ihtiyacı var.

Our brains also need to develop and renew.

Zira beynimiz bizi kurtarma konusunda gerçekten isteklidir.

For our brain is truly eager to save us.

Negatif düşünme bataklığında aşağı sürün.

Crawl down into the swamp of negative thinking.

Aşağı sürüklenirken ufak bir gülümseme ile pozitife odaklanmaya başlıyor ve yaratıcı yönü devreye giriyor.

As it is being dragged down, it begins to focus on the positive with a small smile, and its creative side kicks in.

Belki şu anda gülümsemek için insanüstü bir çaba harcadığınızı düşünüyor olabilirsiniz.

You might be thinking that you are putting in an extraordinary effort to smile right now.

Fakat sonrasında ufak şeylerden büyük mutluluklar duyabilirsiniz.

However, later on, you may feel great happiness from small things.

Gülümsemek insanın doğasında olan bir şey diyor Ekor.

Ekor says that smiling is something that is part of human nature.

Yani aslında gülümsemeye epey meyilliyiz ama içimizdeki öfke bunu bastırmaya çalışıyor.

So, we are actually quite inclined to smile, but the anger within us is trying to suppress it.

Ekor son kitabını annesinin sözüyle noktalıyor.

Ekor concludes his last book with his mother's words.

Gülümsemenin hiçbir maliyeti yoktur.

There is no cost to smiling.

Peki ne zaman gülümseyelim?

So when shall we smile?

Sabah kalktınız ve güzel bir kahvaltı sizi bekliyor.

You woke up in the morning and a nice breakfast is waiting for you.

Gülümseyin.

Smile.

Caddeye çıkar çıkmaz boş bir taksi önünüzde durdu.

As soon as you stepped out onto the street, an empty taxi stopped in front of you.

Gülümseyin.

Smile.

Bindiğiniz toplu taşıma aracında size yer verdiler.

Someone gave you a seat on the public transport vehicle you boarded.

Gülümseyin.

Smile.

Yanından geçtiğiniz çiçekçi teyze renkli çiçekleri diziyor.

The flower lady you pass by is arranging colorful flowers.

Gülümseyin.

Smile.

Biri sokak hayvanları için bir kaba yemek koyuyor.

Someone is putting food in a bowl for stray animals.

Gülümseyin.

Smile.

Biri üşüyen evsizlere çay veriyor.

Someone is giving tea to the cold homeless.

Gülümseyin.

Smile.

Radyoda en sevdiğiniz müziği yakaladınız.

You caught your favorite music on the radio.

Gülümseyin.

Smile.

Yemekhanede sevdiğiniz tatlı var.

There is a dessert you like in the cafeteria.

Gülümseyin.

Smile.

Tamam bu biraz zorlama ama yağmurda bir araba sizi ıslattı ve tam bağıracakken kafanızı kaldırdınız.

Okay, this is a bit forced, but a car splashed you in the rain, and just as you were about to yell, you looked up.

Biri size selpak uzatıyor.

Someone is handing you a tissue.

Gülümseyin.

Smile.

Fırından ekmek alırken ihtiyacı olan biri için ekmeğin parasını ödeyip asın ve gülümseyin.

Pay for the bread and hang it up for someone in need when you buy bread from the bakery, and smile.

Sokaktan geçen boz acıyı dinleyin ve gülümseyin.

Listen to the gray pain passing by on the street and smile.

Gülümseyin.

Smile.

Akşam televizyonda sevdiğiniz film var.

There is your favorite movie on TV tonight.

Gülümseyin.

Smile.

İşte gülümsemek için bu kadar basit sebeplerimiz var aslında.

Here are actually such simple reasons for us to smile.

Ve podcastimizi burada tamamladık arkadaşlar.

And we have completed our podcast here, friends.

Umarım bu podcast bir nebze de olsa hayatınıza farkındalık katabilmiştir.

I hope this podcast has added some awareness to your life, even if just a little.

Peki sizin gülümsemek için sebepleriniz neler?

Well, what are your reasons to smile?

Benimle mutlaka paylaşın.

Definitely share it with me.

Gelecek podcastlerde görüşmek dileğiyle.

Looking forward to seeing you in future podcasts.

Hepinize kucak dolusu sevgiler.

A big hug full of love to you all.