Sen sen olduğun için değerlisin

Selam. Günaydın, tünaydın. Günün hangi saatini dinliyorsan hoş geldin.

Hello. Good morning, good afternoon. Welcome, regardless of what time of the day you are listening.

Bugün terapi sonrası terapi konutumda oturuyorum.

I am sitting in my therapy home after therapy today.

Ve terapide kendime, kendi çocukluğuma bir mektup yazmamı istedi terapistim benden konuştuğumuz konuların sonrasında.

And my therapist asked me to write a letter to myself, to my own childhood, after we discussed various topics.

Bu konuda yazmak istediğim, yazacağım konuda değerli olmak, değerli hissetmek hakkında yetişkin Gamze'nin çocuk Gamze'ye değerli olmak hakkında bir şeyler anlatmasını istedi.

In this matter, adult Gamze wants to tell child Gamze something about being valuable, about being valuable in the topic she wants to write on.

Ben de bunu yazarken tekrar bunu podcast olarak kaydetme kararı aldım.

As I was writing this, I decided to record it as a podcast again.

Çünkü genel olarak terapi sonrasında ya da terapi öncesinde ya da gün içinde.

Because generally after therapy or before therapy or during the day.

Ve farkındalıkla ilgili bir şeye aklıma geldiğinde onu burada da kaydetmek istiyorum.

And when something related to awareness comes to my mind, I want to record it here as well.

Hem kendimi tekrar açıp dinleyebileyim, hatırlayayım.

So I can open myself up again and listen, remember.

Hem de belki biri dinlerse bir gün bunları anında işine yarayan şeyler içerisinden çıkabilir diye.

And maybe if someone listens, one day these things might come out among the things that are immediately useful to them.

Şimdi hemen geliyorum kaydetip burayı.

I'm coming right now to save this place.

Öncelikle bunu dinlerken sizden şunu düşünmenizi istiyorum.

First of all, I want you to consider this while listening to it.

Değerli olmak nedir?

What does it mean to be valuable?

Yani şu an sen bunu dinlerken değerli olmak deyince, kendini değerli hissettiğin anlarda ne yapıyorsun?

So right now, while you are listening to this, when it comes to feeling valuable, what do you do in the moments when you feel valuable?

Ya da sana göre kim değerlidir?

Or according to you, who is valuable?

Dışarıdan bir insanı gördüğünde, işte atıyorum Ayşe'yi inceliyorsun.

When you see a person from outside, you're examining, let's say, Ayşe.

Ayşe'nin değerli olduğuna karar vermeni sağlayan özellik, dış görünüş, davranış nedir?

What is the feature, appearance, or behavior that makes you decide that Ayşe is valuable?

Şöyle bir durup birkaç saniye onu düşünmeni istiyorum.

I want you to stop for a moment and think about it for a few seconds.

Hatta istersen bir durdur.

You can even stop it if you want.

Ben kendi üzerimden örnek verirsem, böyle olmadığını bildiğim halde düşüncelerim aslında beni bunu itiyor.

If I give an example from my own experience, even though I know it is not like that, my thoughts actually lead me to this.

Örneğin dış görünümüne, giyinmesine, saçına, başına, makyajına önem veren bir insan aslında kendine değer verirmiş gibi geliyor bana.

For example, a person who pays attention to their appearance, clothing, hair, head, and makeup seems to me to value themselves.

Yani dışarıdan bakımlı bir insan gördüm de evet ya bu insan kendine değer veriyor.

So I saw a well-groomed person from the outside and thought, yes, this person values themselves.

Bu insan değerli bir insan.

This person is a valuable person.

Kendine özen gösteriyor diye düşünüyorum.

I think he/she takes care of themselves.

Halbuki bunun değerli bir bağlantısı olmadığını yetişkin gamze bilmesine rağmen.

However, despite the adult dimple knowing that it is not a valuable connection.

Ya da tanıdığım biriyse bu ya da vakit geçirdiğim biriyse gün içinde yedikleri, mesela sağlıklı beslenmesi, kendine değer veriyor olması anlamına geliyor.

Or if it is someone I know, or someone I spend time with, what they eat during the day, for example, eating healthily means they value themselves.

Çünkü eşittir.

Because it is equal.

Sağlıklı besleniyor demek ki sağlığına önem veriyor, kendine önem veriyor.

It means that by eating healthy, they care about their health and take care of themselves.

Evet bu insan kendine değer veriyor.

Yes, this person values themselves.

Bu insan değerli bir insan diyorum.

I say this person is a valuable person.

Fakat doğru bildiğimiz yanlışlar var.

But there are wrong things that we believe to be right.

Yediklerimiz, giydiklerimiz, dış görünüşümüz, makyajımız, saçımız aslında bizim değerimizi etkilemiyor.

What we eat, what we wear, our appearance, our makeup, our hair do not actually affect our worth.

Evet dışarıdan hoş görünüyor olabiliriz ya da sağlıklı görünüyor olabiliriz.

Yes, we may look nice from the outside or we may look healthy.

Bu fiziğimiz olabilir vesaire vesaire.

This could be our physics, and so on and so forth.

Artık siz ne düşünüyorsanız değerli olmak hakkında neyle eşleştiriyorsanız.

It's now about what you think and what you associate with being valuable.

Bunların hiç...

None of these...

Hiçbiri sizi değerli ya da değersiz yapmıyor.

None of them make you valuable or worthless.

Yani gün içinde fast food yemek aslında sizi değersiz kılmıyor.

So eating fast food during the day doesn't actually make you feel worthless.

Çünkü sen değerli olduğun için aslında kendine fast food yeme alanı tanıyabilirsin.

Because you are valuable, you can actually allow yourself to eat fast food.

Çünkü canın onu istedi.

Because your heart desired it.

Ya da sen değerli olduğun için pijamalarla ya da makyaj yapmadan markete gidebilirsin.

Or you can go to the market in your pajamas or without makeup because you are valuable.

O an öyle gerektirdiği ya da öyle istediğin için.

At that moment, either because it was necessary or because you wanted it that way.

Çok yorgun olduğun için üstünü değiştirmemiş olabilirsin.

You might not have changed your clothes because you are very tired.

O an öyle hissediyorsundur.

You must feel that way at that moment.

İyi hissediyorsundur.

You must be feeling good.

Pijamalarla ekmek almaya gidebilirsin mesela öyle.

For example, you can go buy bread in your pajamas.

Aaa pijamalarla gelmiş.

Oh, she/he/they has/have come in pajamas.

Hiç özenmiyor ya.

He doesn't care at all.

İnsan biraz kendine değer verir.

A person values themselves a little.

Diye bir bağlantı kuramayız.

We cannot establish a connection like that.

Çünkü pijamalarla sokağa çıkmak da çok sıradan normal bir şey aslında.

Because wearing pajamas outside is actually quite a normal and ordinary thing.

Yani bakkala giderken markete giderken de abiye giyecek hali yok aslında insanın.

So, there’s really no reason for a person to wear formal clothes while going to the grocery store or the market.

Bazen fazla kasıyoruz.

Sometimes we overdo it.

E tamam buraya kadar okey.

Okay, up to here is fine.

Yani onu yapıyorum, bunu yapıyorum, şunu yapıyorum.

So I'm doing this, I'm doing that, I'm doing the other thing.

Bu benim değerli olmamı ya da değersiz olmamı etkilemiyor.

This does not affect whether I am valuable or worthless.

E peki ben ne yaparsam değerli olacağım?

So what should I do to be valuable?

Yani ben değerli hissetmiyorum.

So I don't feel valuable.

Aslında sen değerlisin ve hiçbir şey yapmana gerek yok.

Actually, you are valuable and you don't need to do anything.

Sadece değerli olduğunun farkına varman gerekiyor.

You just need to realize that you are valuable.

Nasıl yani?

What do you mean?

Evet sen bu dünyaya geldiğinden beri doğrularınla yanlışlarınla hatalarınla zaten değerli bir bireysin.

Yes, you have been a valuable individual with your rights, wrongs, and mistakes since you came into this world.

Sen sen olduğun için değerlisin.

You are valuable because you are who you are.

Yani burada yapman gereken ekstra tek şey aslında kendinin sadece kendin olduğu için.

So the only extra thing you need to do here is simply because you are just yourself.

Ve dünyaya geldiğinden bugününe kadar sadece ve sadece sen olduğun için ekstra bir şey yaparak ya da onaylanmak için bazı davranışlar sergileyerek değil de sadece gamze olduğun için.

And since the day you were born until today, not because you do something extra or display certain behaviors to be approved, but simply because you are a dimple.

İşte sadece.

Just that.

Sadece Ece olduğun için değerli olduğunu kendine anlatman ve gün içinde o çocuk gamzeye, çocuk Ece'ye eğer şu an kim dinliyorsa çocuk seni anlatman gerekiyor.

You need to explain to yourself that you are valuable just because you are Ece, and throughout the day, if anyone is listening right now, you need to tell the story of that child, the child Ece.

Ama bir problem olduğunda oturup onu karşına alıp hayır sen sadece sen olduğun için değerlisin ve lütfen kendini yargılama.

But when there is a problem, sit down and face it, saying no, you are valuable just because you are you, and please don't judge yourself.

Lütfen kendine bunu yapma.

Please don't do this to yourself.

Demen ve demeyi öğrenmen gerekiyor değerli olmak için bence.

I think you need to learn to say and to say it in order to be valuable.

Benim şu an öğrendiğim bu.

This is what I have learned right now.

Bir sonraki terapide tekrar konuşacağım bunu ve konuştuktan sonra eğer öğrendiğim ya da eklemek istediğim bir şey olursa ikinci bir bölümde bunu tekrar konuşuruz.

I will talk about this again in the next therapy session, and if there is something I learned or want to add after our discussion, we can talk about it again in a second part.

Fakat senden kendi yaptığın pratiği yapmanı isteyeceğim.

However, I will ask you to do the practice you created yourself.

Tam bu podcast bittikten sonra eğer sen de istiyorsan minik gamzeye yani minik senin çocukluğuna bir mektup yazmanı istiyorum.

Right after this podcast ends, if you want, I would like you to write a letter to little Gamze, meaning to your little childhood.

Yazdığın mektup değerli.

The letter you wrote is valuable.

Ummak hakkında olsun seninde.

Let it be about hoping for you too.

Benim terapistimin bana verdiği ödevi sen de yap.

Do the assignment my therapist gave me as well.

Bir yaz bakalım ona neler söylemek istiyorsun.

Write a summer and see what you want to tell her.

Onunla neler konuşmak istiyorsun.

What do you want to talk to him/her about?

Belki bir sonraki bölümde mektubu okurum ben de.

Maybe I will read the letter in the next chapter too.

Şu an hala yazma aşamasındayım.

I am still in the writing stage.

Yazarken ortasında podcast kaydetme kararı aldım.

I decided to record a podcast in the middle of writing.

Umarım dinlediklerin sana ufacık da olsa evet ya deyip bir kıvıldım çaktırmıştır ve

I hope what you have listened to has nudged you even just a little bit to say yes, and...

duymak istediklerin duymaya ihtiyacın olabilir.

What you want to hear may be what you need to hear.

Falanlar karşına çıkmıştır ve bunu dinlemişsindir.

You have encountered such people and you have listened to this.

Kendine kocaman kocaman iyi bak.

Take great care of yourself.

Kalbini sıcacık ve sevgiyle dolsun.

May your heart be warm and filled with love.

Bir sonraki bölümde gel otur konuşalım.

Come sit and let's talk in the next section.