S3E3: SIZLANMA TÜRKÜSÜ: Ağlarım Ben Halime

Dijet

Diet

Sürekli şikayet eden zihin yapısını oluşturan dinamikler neler?

What are the dynamics that create a constantly complaining mindset?

Hadi gelin hep birlikte masaya yatıralım bu konuyu.

Come on, let's lay this topic out on the table together.

Ama tabii ki her şeyden önce beni şu anda hangi mecradan, hangi platformdan dinliyorsanız eğer

But of course, first and foremost, if you are listening to me right now from which medium, from which platform.

takip et butonuna basmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın lütfen.

Please don't forget to press the follow button and turn on notifications.

Çünkü verebileceğiniz en kıymetli, en cici destek gerçekten sadece bu.

Because the most valuable and sweetest support you can give is really only this.

Ve her birinizi iyi ki podcast, instagram hesabına da bekliyorum.

And I look forward to seeing each of you on the Good Thing podcast's Instagram account as well.

Evet, sızlanmak dedik.

Yes, we said to whine.

Şikayet etmek dedik.

We said to complain.

Şikayet etmek genelde duygularımızla başa çıkma yollarından birisi.

Complaining is generally one of the ways to cope with our emotions.

Özellikle hayal kırıklığı yaşadığımızda, başarısızlığı deneyimlediğimizde

Especially when we experience disappointment, when we experience failure.

ya da istediklerimiz gerçekleşmediği zaman kendimizi böyle şikayet ederken bulabiliyoruz.

Or we can find ourselves complaining like this when what we want doesn't happen.

Ama sanırım dozu önemli.

But I think the dosage is important.

Çünkü konu dönüyor, dolaşıyor.

Because the subject is going round and round.

Tabii ki o ilgili konunun sorumluluğunu ne kadar elimize alıp almadığımıza dönüyor.

Of course, it comes down to how much we take responsibility for the relevant issue.

Başımıza gelen şeylerle ilgili,

Regarding the things that happen to us,

sürekli başkalarını suçluyorsak, şartları, koşulları sebep gösteriyorsak,

if we are constantly blaming others and pointing to circumstances and conditions as the reason,

hatta hava durumundan yakınıyorsak,

even if we are complaining about the weather,

işte sıkıntı tam olarak bu noktada başlıyor bence.

The problem starts exactly at this point, I think.

Dönüp kendimize sormadığımız noktada başlıyor.

It begins at the point where we don't turn back and ask ourselves.

Gerçekleri kabul etmediğimiz noktada ya da kabul etmek istemediğimiz noktada başlıyor.

It starts at the point where we do not accept the facts or the point where we do not want to accept them.

Doğru muhakeme yapmak işimize gelmediğinde başlıyor.

Correct reasoning starts when it no longer serves our purpose.

Tam bu noktada çünkü bir önceki bölümde de bahsettiğim bellek oyunları giriyor işin içine.

At this point, because memory games, which I mentioned in the previous section, come into play.

Kendi konforumuz için.

For our own comfort.

Zihnimizi istediğimiz gibi manipüle edebiliyoruz.

We can manipulate our minds as we wish.

Şikayet dozumuz sıkıntılara yani hayatın zorluklarına ne derece göğüs gerebildiğimizle ilgili aslında.

Our dose of complaints is actually about how well we can cope with problems, that is, the difficulties of life.

Dayanıklılık seviyemizle ilintili.

It is related to our level of endurance.

Öte yandan ilişki içinde olduğumuz her kişi, kurum, durumla ilgili

On the other hand, regarding every person, institution, and situation we are in a relationship with.

memnuniyetsizliklerimizi dile getirmek tabii ki çok kıymetli.

Expressing our dissatisfaction is, of course, very valuable.

Yani bir şeyleri içimizde tutalım, büyütelim büyütelim sonra patlayalım ya da hiç patlamayalım direkt ilişkiyi keselim ya da

So let's keep something inside us, nurture it and nurture it until we either explode or we might not explode at all and just cut off the relationship directly or...

hiç söylenmeyelim, sızlanmayalım, paylaşmayalım değil tabii ki.

Of course, it's not that we shouldn't complain, whine, or share.

Çünkü insanız yani insana dair tüm duygular, tüm davranışlar bizim bunları ne kadar geliştirebildiğimiz

Because we are human, all feelings and actions related to being human depend on how much we can develop these.

ya da

or

farkındalık seviyemizle ilgili neler yaptığımız önemli.

What we do regarding our level of awareness is important.

Bu bölümde ele alacağımız sızlanma biçimi aslında düşünce yapısı olarak, bakış açısı olarak,

The form of complaining we will address in this section is actually in terms of mindset and perspective,

davranış şekli olarak hayatın göbeğinde sızlanmanın yer aldığı bir versiyon.

A version that includes whining right in the middle of life as a way of behaving.

Size şöyle bir liste hazırladım.

I prepared a list for you like this.

Paylaşmak istiyorum.

I want to share.

Şikayet etme, sızlanma modelleri ve sebepleri ile ilgili bu liste.

This is a list of models and reasons for complaining and whining.

Birinci maddeye şikayet etmenin ücretsiz ve zahmetsiz olmasını ekledim. Yani bildiğiniz

I added that complaining about the first item should be free and effortless. In other words, as you know.

üzere şikayet etmek ücretsiz bir şey. Yani hiçbir maliyeti yok.

Complaining is a free thing. That means it has no cost at all.

Oturduğumuz yerden hiçbir zahmete girmeden çok rahat bir şekilde şikayet edebiliriz.

We can easily complain from where we sit without any effort.

Ama hoşumuza gitmeyen şeyleri, memnun olmadığımız şeyleri düzeltmek emek isteyen bir durum.

But correcting things we don't like and things we are not satisfied with is a situation that requires effort.

Zaman, efor, enerji, çalışmak, çabalamak

Time, effort, energy, working, striving

gibi böyle sayabileceğimiz

such as we can enumerate like this

çok önemli hamleler gerektiriyor.

It requires very important moves.

Genelde benim dikkatimi çeken, uzun vadeli çaba gerektiren şeylerde insanlar çok daha fazla şikayet edebiliyorlar.

In general, what catches my attention is that people tend to complain much more about things that require long-term effort.

Spor yapmak, kilo vermek, bir başarıya ulaşmak, para biriktirmek, bir hedefe ulaşmak gibi

Like exercising, losing weight, achieving a success, saving money, reaching a goal.

uzun bir yolculukta genelde şikayet yol arkadaşı olabiliyor.

On a long journey, complaints can usually be a travel companion.

Çünkü bir sorunu tanımlamak

Because defining a problem

görece daha kolay biliyorsunuz.

You'll see it's easier, you know.

Ama çözmek ya da düzeltmek

But to solve or to fix

daha zorlu bir akış.

a more challenging flow.

O yüzden konuşmak kolay.

That's why it's easy to talk.

İkinci maddeye şikayet etmenin

Complaining about the second item

güvenli bir alan olmasını ekledim. Çünkü bildiklerimizle, bilmediklerimizle bize ters gelen, uyan uymayan ya da başaramadığımız

I added it to be a safe space. Because of the things we know, the things we don't know, the things that feel contradictory to us, that don't fit, or that we couldn't achieve.

şeylerle ilgili hiç kılımızı kıpırdatmadan konuşmaya devam edebiliyoruz. Tıpkı birinci

We can continue to talk about things without lifting a finger. Just like the first.

seçenekte söylediğim gibi. Çünkü konuştuğumuz ve şikayet ettiğimiz zaman her şey aynı aslında. Hiçbir şey değişmiyor.

As I said in the option. Because when we talk and complain, everything is actually the same. Nothing is changing.

Ama sızlanmayı

But to whine

kestiğimizde

when we cut

aslında güvenli alandan çıkıp

actually stepping out of the comfort zone

hamle yapmamız gerekiyor.

We need to make a move.

Her neyse o şikayetçi olduğumuz şey.

Whatever it is that we are complaining about.

Sızlanmayı kesmekten kastım ne?

What do I mean by stop whining?

Bu çeşitli şekillerde olabilir. Mesela

This can be in various forms. For example,

sızlanmayı kesmek çünkü kabul etmek.

Stop whining because it's acceptance.

Güvenli alandan çıkmamak.

Do not leave the safe area.

İçinde bir hareket barındırmasa da bu da bir hamle sayılabilir. Çünkü

Even though it doesn't contain any movement, this can still be considered a move. Because

bu noktada da çeşitli şeylerden vazgeçmek,

at this point, to give up on various things,

memnuniyetsizliklerimizi

our dissatisfaction

zihnimizdeki önem sırasında geri plana atmak ya da bilinmeyen bir tarihe

to push back in the order of importance in our minds or to an unknown date

ötelemek.

to postpone.

Ya da işte en başta söylediğim

Or as I said at the very beginning.

konfor alanında kalmayı tercih etmek

to prefer staying in the comfort zone

olabilir.

It could be.

Diyelim işinizden memnun değilsiniz. Her gün küfrederek gidiyorsunuz.

Let's say you are not satisfied with your job. You go to work every day cursing.

İşte iş akışından, maaşınızdan, çalışma saatlerinden, ortamdan hiçbir şeyden memnun değilsiniz.

You are not satisfied with anything from the workflow, your salary, working hours, or the environment.

Ve her gün sızlanmaya devam ediyorsunuz.

And you continue to whine every day.

Ama yine de maaş aktığı için orası sizin konfor alanınız.

But still, since the salary is coming in, that's your comfort zone.

Sırf bu sebeple bile sızlanmayı kesmek,

Just for this reason, stop whining.

mevcut durumları kabul etmek

to accept the current situations

ve problemleri

and the problems

bilinmeyen,

unknown,

bir tarihe ötelemek

to postpone to a date

bir seçenek olabilir.

It could be an option.

En azından sızlanmayı durdurmak için.

At least to stop the whining.

Çünkü kişi ya da kurumlarla yaşadığımız problemler çok büyük değişiklikler olmadığı koşulda zaten bakidir.

Because the problems we have with individuals or institutions are, in fact, eternal unless there are significant changes.

Ama biz bunu kabul ediyormuş gibi

But we pretend to accept this.

kendimizi inandırabiliriz.

We can convince ourselves.

En azından sızlanmayı kesebiliriz.

At least we can stop complaining.

Bu ne kadar verimli, ne kadar gerçek olur ayrı bir tartışma konusu elbette.

How efficient this is, and how real it could be is certainly a separate topic of discussion.

Ama diğer seçenek belli zaten.

But the other option is already clear.

İş aramak,

Job searching,

iş görüşmeleri yapmak

to conduct job interviews

ve

and

iş değiştirmek.

changing jobs.

Fakat her iki durumda da benim çalışma hayatım boyunca şahit olduğum şeyler genelde

However, in both cases, the things I have witnessed throughout my working life are generally

eğer

if

bahanelerle dolu bir bakış açısı varsa bir insanın

If a person has a perspective full of excuses.

iş değiştirmekte genelde bir çözüm olamıyor.

Changing jobs usually doesn't provide a solution.

Çünkü bir yerde elmaya takılan başka bir yerde armuda takılmaya devam ediyor.

Because somewhere it's stuck on an apple, somewhere else it's still stuck on a pear.

Sorunları tespit etmek ve

Identify the problems and

çözüm odaklı yaklaşmak ve harekete geçmek

to take a solution-focused approach and take action

ayrı bir zihin yapısı çünkü.

It's a separate mindset because.

Evet ikinci madde biraz uzadı. Bu noktada özetle yapılması gereken

Yes, the second item has gotten a bit lengthy. In summary, what needs to be done at this point.

varsa eğer

if there is

kronik problemlerimizi

our chronic problems

tespit etmek,

to detect

bunları kabul etmek yani sızlanmayı kesmek

accepting these things means stopping the whining

ya da

or

kabul etmemek ve

not accepting and

harekete geçmek.

to take action.

Evet üçüncü maddeye geçiyorum. Üçüncü maddeyi şöyle hazırladım.

Yes, I am moving on to the third item. I have prepared the third item as follows.

Şikayet etmek

To complain.

dikkat çekicidir.

It is attention-grabbing.

Çünkü düşündüğünüzde sızlanmayı seven insanlar

Because when you think about it, there are people who love to complain.

insanlarla bağlantı kurma yolunu

the way to connect with people

bu şekilde bulmuşlardır. Bu şekilde oturtmuşlardır hayatlarında.

They have found it this way. They have set it up like this in their lives.

Maalesef ki

Unfortunately,

gerçekten çok acı ama insanları

it's really very painful, but people

sevmedikleri şeyle ilgili konuşmaktan

talking about something they don't like

daha etkili bir şekilde birleştiren

more effectively integrating

çok az şey var bu hayatta.

There are very few things in this life.

Hani böyle kötü de negatif de buluşmak diye bir kavram vardır ya.

You know there is a concept like meeting in a bad or negative way.

İnanılmaz güçlü görünen

Incredibly powerful looking

bir ilişki kurabilirler.

They can establish a relationship.

Birlikte şikayet ettikleri insanlarla.

With the people they complained about together.

Şimdi bir diğer tarafta tabii

Now, on the other hand of course.

emek verenler

those who put in effort

emeklerini genelde anlatmamayı tercih ederler. Çünkü genelde zaten sonuç konuşur, başarı konuşur.

They generally prefer not to talk about their efforts. Because usually, the results speak, success speaks.

Ama şikayetçi yapılarda durum

But the situation in the complainant structures.

tam tersi.

the exact opposite.

Kompleksler, egolar, bunların hepsi

Complexes, egos, all of these

genelde bir şeyin

generally something's

olmaması ile ilintili tabii ki.

Of course, it's related to its absence.

Ve evet şikayet etmek

And yes, to complain.

gerçekten dikkat çekicidir. Eğer bir insan

It is truly striking. If a person

bu şekilde dikkat çekmek istiyorsa.

If he/she wants to draw attention this way.

Dördüncü maddeye geçelim. Dördüncü madde için şunu düşünüyorum.

Let's move on to the fourth item. Here's what I'm thinking about the fourth item.

Sorumluluğu

Responsibility

almamak için şikayet etmek.

To complain in order not to receive.

Hayal kırıklığı ile mücadele etmenin yolu biliyorsunuz bazı insanlar için

You know, the way to cope with disappointment is different for some people.

sadece şikayet etmek.

just complaining.

Şimdi üç kişi düşünelim. Bu üç kişi de

Let's think of three people. All three of these people

iş görüşmesine gidiyor olsun.

He/She may be going for a job interview.

Birincisi

The first one.

iş görüşmesini şöyle anlatacağım.

I will describe the job interview like this.

Mesela diyecek ki

For example, he/she will say that.

bu işi alamadım ya da

I didn't get this job or...

iş tanımındaki bazı maddelerde

in some items of the job description

zaten yeterli tecrübem yoktu.

I didn't have enough experience anyway.

Aradıkları pozisyonda

In the position they are looking for

şu kadar yıllık bir deneyim gerekiyordu ama benimki yetmese de

It required this many years of experience, but even though mine wasn't enough...

başvurmuştum yani şansımı denedim.

I had applied, so I tried my luck.

Bir de bu sabah çok gergindim, görüşmeye yansıdı.

I was very anxious this morning, and it reflected in the meeting.

Akmadı yani görüşme.

The meeting didn't go well, then.

Aktıramadım açıkçası

I honestly couldn't convey it.

diyebilir size.

He can tell you.

Bir diğer kişi

Another person

çok iyi geçti.

It went very well.

Çok iyi bir enerji vardı görüşmede.

There was a very good energy in the meeting.

Sohbet tadındaydı.

The conversation was delightful.

İş güç, önceki tecrübeleri, sohbet tadında konuştuk.

Work and power, we talked in a conversational tone about previous experiences.

Tabi diğer adayları bilmiyorum.

Of course, I don't know the other candidates.

CV'm aslında çok uygun.

My CV is actually very suitable.

Bakalım, bekleyelim, görelim

Let's see, let's wait, and let's see.

diyebilir.

he/she can say.

Yani verdiğim bu iki örnekte de

So in both examples I've given,

negatif ya da pozitif geçmesinden bağımsız

regardless of passing negatively or positively

doğru muhakeme yapabilen

able to reason correctly

iki tane insan örneği.

Two examples of human beings.

Bir diğer kişi de

Another person also

şöyle çıkabilir iş görüşmesinden.

It could go like this from the job interview.

Bir kere kadın çok kıldı.

Once, the woman had too much hair.

Zaten zor bir görüşme oldu.

It was already a difficult meeting.

Buz gibi bir odanın içinde görüştük.

We met inside a freezing cold room.

Bana görüşmenin

Tell me about the meeting.

Almanca yapılacağını önceden

It will be done in German beforehand.

söylememişlerdi, inanabiliyor musun?

They didn't tell me, can you believe it?

Ayrıca iki kişilerdi. Yani ben görüşmeye gitmeden önce bana

They were also two people. So, before I went to the meeting, they told me.

tek kişiyle görüşeceğim bilgisi verilmişti.

It was stated that I would meet with only one person.

Resmen

Officially

hallaç pamuğuna çevirdiler beni.

They turned me into a spinning cotton.

Çok baskı altındaydım ve çok gergindim yani.

I was under a lot of pressure and I was very tense, I mean.

Sabah mis gibi uyanmıştım oysa ki.

I had woken up feeling fresh in the morning.

Bana

To me

şirkete katabileceklerimi sordular, inanabiliyor musun? Yani CV'm ortada.

They asked what I could contribute to the company, can you believe it? I mean, my CV is out there.

İşte orada görmüyor musun yani?

don't you see it there?

Bir de 500 kişi falan başvurmuş. Yani neye göre seçecekler bilmiyorum.

Also, about 500 people have applied. I don't know how they will choose.

Bu tam benlik bir pozisyon ama

This is a perfect position for me but

sadece buna bakmıyorlar.

They are not just looking at this.

Bence ağzı iyi laf yapanı alacaklar. Bir de o görüştüğüm iki kişiden biri iyi, biri kötü poliste.

I think they will take someone who can talk well. Also, one of the two people I talked to is good, and the other is bad in the police.

O kötü polise tabii ben oynamak istemedim. Yani oraya oynayan tabii kazanacak.

Of course, I didn't want to play against that bad cop. I mean, the one who plays there will definitely win.

Hayatımız boyunca

Throughout our lives

her zaman

always

bu insanlara denk geliyoruz. Hepsine.

We come across these people. All of them.

Son bahsettiğim örnek tabii ki

The last example I mentioned, of course.

sorumluluğu en az üstüne almak isteyen. Yani

someone who wants to take the least responsibility. That is...

şuna inanmak istiyor.

He wants to believe in that.

En azından

At least.

belirli bir kısmı ya da büyük bir kısmı

a certain part or a large part

benim kontrolüm dışındaydı.

It was out of my control.

Böyle varsaymak istiyor.

He wants to assume like this.

Bu bakış açısı gerçekten

This perspective is truly

kaç adım ileri götürebilir bir insanı?

How many steps can a person take forward?

Bu stereotipten her zaman başkalarının suçlu olduğu hikayeler,

Stories in which others are always guilty from this stereotype,

başkalarının kusurlu olduğu hikayeler dinlemeye

listening to stories where others are flawed

devam edebiliriz.

We can continue.

Beşinci madde

Fifth item

kendi hatalarını kapatmak için,

to cover up their own mistakes,

üste çıkmak için

to get on top

ya da

or

önce almak için şikayet edenler.

Those who complain for the sake of receiving first.

Yani nedir bu? Bir davranış biçimi ile ilgili şikayetçi olduğunuz bir insan düşünün.

So what is this? Think of a person you are complaining about regarding a certain behavior.

Ona

To him/her.

vefat ile bunu söylersiniz.

You say this with condolence.

Böyle yapma, şöyle yapmadın, bak burada aramadın, etmedin vesaire gibi.

Don't do it like this, you didn't do it like that, look you didn't search here, you didn't do this and so on.

Sonra

Later

bir anda 40 yılın başı

all of a sudden, the first time in 40 years

bir kez siz yaptığınızda

once you do it

gerçekten yılların acısını çıkartabilir sizden.

It can really take the pain of years out of you.

Yani çok büyüterek

So by greatly enlarging

zaten sen bana böyle diyordun,

you already said that to me like this,

işte bak kendinde yapıyorsun, aynısını böyle yaptın gibi

Look, you're doing it yourself, just like you did it the same way.

örnekler olabilir.

There may be examples.

İnsanlar her zaman

People always

finalde

in the end

haklı kalmak isterler çünkü.

They want to be right because.

Haklı kalmak için de

To remain right as well.

ya gerçekten haklı olunmaya

well, you really deserve to be right

ihtiyaç vardır

There is a need.

ya da haklı görünmeye.

or to seem right.

Sonuçta hepimiz

After all, we all

dünyayı

the world

yalnızca

only

görebildiğimiz şeyleri dayanarak yargılıyoruz.

We judge based on what we can see.

Evet 6. maddeye geçiyorum. 6. madde şikayet etmeyi

Yes, I move on to item 6. Item 6 is about complaining.

alışkanlık haline getirmiş olmak.

to have made it a habit.

Davranış biçimi olarak artık

As a way of behaving now

bunu benimsemek.

to embrace this.

Çünkü şikayet ettikten sonra insana şöyle

Because after complaining, a person feels like this.

büyük bir rahatlama geliyor.

A great relief is coming.

Çünkü karşımızdaki insanları

Because the people in front of us

kronik şikayetlerimiz ile ilgili

related to our chronic complaints

yani hiç çözüm bulmadığımız

that is, we haven't found any solution at all

ama sızlandığımız kronik şikayetlerimiz ile ilgili

but regarding our chronic complaints that we complain about

periyodik olarak

periodically

esir ettiğimizde

when we captured

evet tabii

yes, of course

her anlattığımızda

whenever we tell (it)

büyük bir rahatlama yaşayabiliriz. Çünkü tek bir amaç var aslında.

We can experience a great relief. Because there is actually only one purpose.

Anlatmak.

To explain.

İşte o kısa süreli ferahlık duygusuna

Here is that brief feeling of relief.

bazı insanlar bağımlılık geliştiriyorlar. O yüzden de sonuçta

Some people develop addictions. That's why in the end

o ortaya çıkan

that emerged

geçici rahatlama sebebiyle şikayet etmeyi alışkanlık ya da bağımlılık haline getirmiş

It has turned complaining due to temporary relief into a habit or addiction.

olabiliriz.

We can be.

Ve bu verimsizliği

And this inefficiency

insanlar sadece sonunda o alıştıkları rahatlama duygusu için

People only for that sense of relaxation they have gotten used to in the end.

devam ettiriyor olabilirler.

They may be continuing.

Hepinizin dikkatini çekmiştir zaten.

It has already caught everyone's attention.

Şikayet etmeyi alışkanlık haline getiren insanlar

People who have made complaining a habit.

sizinle bir şey paylaştıklarında

when they share something with you

bir çözüme ihtiyaçları yok

They don't need a solution.

bu hayatta.

in this life.

Bunun yerine

Instead of this

daha çok soruna ihtiyaçları var.

They need more problems.

Şikayet etmeyi devam ettirebilmek için.

To be able to continue complaining.

Sorun yaratmak

To cause trouble.

problem değil zaten.

It's not a problem anyway.

Her şey bir sorun

Everything is a problem.

olabilir.

It could be.

Her şey çünkü bakış açısıyla ilgili.

Everything is about perspective.

Shakespeare'in sözünü

Shakespeare's words.

unutmayalım.

let's not forget.

İyi ya da kötü

Good or bad

hiçbir şey yoktur.

There is nothing.

Düşünce onu öyle yapar.

Thought makes it so.

Tam olarak

Exactly

bu bakış açısı gibi.

It's like this perspective.

Bir de şöyle bir tarafı olduğunu da düşünüyorum.

I also think there is that side to it.

Şikayet etmeyi artık alışkanlık haline getiren insanlar için şikayet etmek

Complaining has become a habit for people who complain.

onların kabiliyetleri haline geliyor. Yani

It becomes their abilities. That is,

siz

you

sürekli şikayet eden birinin

someone who constantly complains

sorunlarını çözmesine yardımcı olduğunuzda

when you help him/her solve their problems

onların

their

şikayet etme kabiliyetlerini de

your ability to complain as well

sekteye uğratmış oluyorsunuz.

you are causing a disruption.

Yani aslında onların

So actually, their...

varoluş biçimlerini

modes of existence

sekteye uğratmış oluyorsunuz.

you are causing a disruption.

O yüzden gerçekten

That's why, really.

sınırları belirlemek

to define the boundaries

kıymetli. Yani

valuable. So

bu hayatta en kıymetli şeylerden birinin

one of the most valuable things in this life

zaman olduğunu unutmamamız gerekiyor.

We need to remember that it is time.

İnsanların da bizim vaktimize, zamanımıza saygı duymalarının gerekliliğini

The necessity for people to respect our time.

aklımızdan çıkartmamız gerekiyor.

We need to get it out of our minds.

Dengeyi koruyarak

By maintaining balance

nerede çözüm sunmanız gerektiği konusunda

where you need to offer a solution

dikkatli davranarak

by acting carefully

sınır ihlali

border violation

yapmayarak

by not doing

ve bize sorulmadığında

and when we are not asked

önerilerde bulunmayarak

by not making suggestions

bu dengeyi koruyabiliriz diye düşünüyorum.

I believe we can maintain this balance.

Şöyle bir Polonya atasözü var. Diyorlar ki

There is a Polish proverb that goes:

her ne zaman

whenever

kendinizi bir başkasının saçmalıkları içine çekilmiş gibi hissederseniz

if you feel like you are drawn into someone else's nonsense

şu sözleri tekrar edin.

Repeat those words.

Ne benim sirkim

Not my circus.

ne de benim maymunlarım.

nor my monkeys.

Hatta tam uzun versiyonu şu şekilde.

In fact, the full long version is as follows.

Ne benim palyaçom,

Not my clown,

ne benim sirkim,

not my circus,

ne de benim maymunlarım.

nor my monkeys.

Dolayısıyla herkesin hayatının sorumluluğu

Therefore, the responsibility of everyone's life.

kendisine ait. Polonyalılar da bize

It belongs to him/her. The Poles also to us.

bu öğüdü vermişler.

They have given this advice.

Buradan şikayet etmekle ilgili yapılan bir araştırmaya geçmek istiyorum.

I would like to move on to a study conducted about complaining from here.

Sosyal Psikoloji dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre

According to a study published in the journal Social Psychology

insanlar belirli bir sonuca ulaşmak için şikayet ettiklerinde

When people complain to reach a certain outcome.

sadece şikayet etmek uğruna şikayet eden insanlardan

people who complain just for the sake of complaining

daha mutlu olduklarını

that they are happier

ortaya koymuşlar.

They have put it out there.

Bu araştırma neden bahsediyor? Bir örnek vereyim.

What is this research about? Let me give you an example.

Mesela bir diyete girdiniz.

For example, you started a diet.

6 ay boyunca sürecek

It will last for 6 months.

bir diyet olsun.

Let it be a diet.

Uzun bir yolculuk.

A long journey.

Çeşitli bir sürü zor gün yaşayacaksınız.

You will experience a variety of difficult days.

Aç kalacaksınız.

You will be hungry.

Şikayet ettiğiniz durumlar olabilir.

There may be situations you complain about.

Ve bu

And this

sizi yolunuzdan şaşırtan bir şikayet de değil üstelik.

It's not even a complaint that distracts you from your path.

Sadece içinde bulunduğunuz durumla ilgili zorlanıyorsunuz ve şikayet ediyorsunuz.

You are only struggling with and complaining about the situation you are in.

İşte bu sabah da bunu yedim.

This morning I ate this.

Öğlen yine aç kaldım.

I went hungry again at noon.

Akşam zaten aç yatıyorum gibi gibi.

I'm already going to bed hungry in the evening, you know.

Bu yolculuğun içindeyken yoldan şaşmadan

While in this journey, without losing the way.

şikayet eden insanlar

complaining people

insanları

people

diğer şikayet edenlerle kıyaslamışlar.

They compared it with the other complainants.

Yani diyete bir türlü başlayamayanlar,

So those who can never seem to start a diet,

su içse yarayanlar,

those who benefit from drinking water,

her diyete pazartesi başlayıp salı bozanlar

Those who start a diet on Monday and break it on Tuesday.

ve

and

diyete giremediği için

because he/she couldn't go on a diet

ya da

or

diyet yapmadığı için şikayet edenler.

Those who complain about not dieting.

Bu grupları karşılaştırdıklarında

When they compared these groups

tabii ki birinci gruptaki

of course, in the first group

katılımcılar

participants

ikinci gruba göre

according to the second group

çok daha mutlu yapıda

much happier structure

şikayet edenler olduğunu

that there are complainers

paylaşıyorlar bizimle.

They are sharing with us.

Dolayısıyla

Therefore

şikayet etmenin de bir adabı var

There is a manner to complaining as well.

diyebiliriz.

we can say.

Yolculuğa başlamak,

To begin the journey,

yolculuğa başladığımızda zorluk çeksek bile,

even if we face difficulties when we begin the journey,

şikayet etsek bile

even if we complain

kesinlikle mücadele gücümüzü kaybetmemek

definitely not to lose our fighting spirit

önemli.

important.

Neden şikayet ettiğimiz ya da nelere takıldığımız aslında tamamen bizim

What we complain about or what we get stuck on is actually entirely up to us.

zihin yapımızla alakalı.

It's related to our mindset.

Yani ya sabit fikirli,

So either close-minded,

sabit zihniyete sahip biriyizdir ya da

We are someone with a fixed mindset or

büyüme ve gelişme zihniyetine sahibizdir.

We have a mindset of growth and development.

Diyelim bir girişimcisiniz ve şirketinizin bütçesini oluşturmanız gerekiyor.

Let's say you are an entrepreneur and you need to create your company's budget.

Finansal tablolarını hazırlamanız gerekiyor.

You need to prepare your financial statements.

Sabit bir zihniyetiniz varsa gelişime kapalıysanız

If you have a fixed mindset, you are closed to development.

şöyle düşünebilirsiniz çok kolaylıkla.

You can think about it very easily.

Matematikle aram hiç iyi değil.

My relationship with mathematics is not good at all.

Zaten hiçbir zaman iyi olmadı.

It was never good anyway.

Bunu yapamam

I can't do this.

diye kestirip atabilirsiniz.

You can cut it off and throw it away.

Ama büyüme zihniyeti ile yaklaştığınızda şöyle düşünebilirsiniz. Bu alanda bir geçmişim yok.

But when you approach it with a growth mindset, you might think like this: I have no background in this area.

Ama kendimi yetenekli ve iyi hissedene kadar

But until I feel skilled and good about myself.

bunu öğreneceğim.

I will learn this.

Ve uygulayacağım.

And I will apply it.

Harvard Business Review sabit bir zihin ile büyüme zihni arasındaki farkları

The differences between a fixed mindset and a growth mindset according to Harvard Business Review.

şöyle sıralamış bize.

He arranged it for us like this.

Sabit bir zihne sahip olanlar

Those who have a fixed mindset.

zorluklardan kaçınırlar.

They avoid difficulties.

Başarısızlıkları ya da hataları kabul etmezler.

They do not accept failures or mistakes.

Yeteneğin statik olduğuna inanırlar.

They believe that talent is static.

Ve bilmediği, aşina olmadığı her şeyden kaçınırlar.

And they avoid everything they do not know or are not familiar with.

Ama büyüme ve gelişme zihniyetine sahip olanlar

But those who have a growth and development mindset

zorlukları kabul ederler.

They accept challenges.

Bunları bir gelişme fırsatı olarak görürler.

They see these as an opportunity for development.

Geri bildirimleri kabul ederler.

They accept feedback.

Başarısızlıklardan öğrenir.

Learns from failures.

Ve büyürler.

And they grow.

En önemlisi de becerinin gelişimine inanırlar.

Most importantly, they believe in the development of skill.

Yine aynı makalede

In the same article again

büyüme zihniyeti nasıl oluşuyor peki diye

So how does a growth mindset develop?

bir bölüm vardı. Onu da sizinle paylaşayım.

There was a section. Let me share it with you as well.

Birincisi zorlukları kucaklayarak elbette. Yani

The first is certainly by embracing challenges. That is to say

başarılarınıza değil

not to your achievements

bu aslında çocuk gelişiminde de çok önemli noktalardan birisi.

This is actually one of the very important points in child development.

Emeği ve çabayı takdir etmek.

Appreciating effort and labor.

Meraklı bir zihne sahip olmak.

Having a curious mind.

İyi ki podcast'ın malı.

Good thing it's your podcast's property.

Motosunu geçtiğimiz haftalarda

In the past weeks, he/she has passed his/her motorcycle.

şöyle değiştirdim.

I changed it like this.

Meraklı zihinlere.

To curious minds.

Çünkü tam olarak bunun peşindeyiz hep birlikte.

Because we are all exactly in pursuit of this.

Ve son maddeler de şu.

And the last points are as follows.

Kabul görmeye değil

Not for acceptance.

öğrenmeye odaklanarak

focusing on learning

etrafınızı

your surroundings

büyüme zihniyetine sahip insanlarla

with people who have a growth mindset

çevreleyerek.

surrounding.

Şöyle bir toparlayacak olursak şikayet,

To summarize, a complaint is...

bahane, başkalarını suçlama

excuse, blaming others

hepsi aynı kümenin elemanları.

They are all elements of the same set.

Çıkın o kümeden.

Get out of that flock.

Hiç bir faydası yok bize.

It is of no use to us at all.

İki adım ileri götürmüyor hiçbirimizi.

It doesn't move any of us two steps forward.

Ders almak,

Taking a lesson,

kötü tercihlerimizi kabul etmek.

Accepting our bad choices.

Nedir kötü tercih?

What is a bad choice?

Bir tercih yapmak ya da yapmamış olmak.

To make a choice or not to have made one.

Onu seçmek ya da seçmemiş olmak.

To choose him or not to choose him.

Bir kişiyi tercih etmek ya da tercih etmemiş olmak.

To prefer someone or not to prefer someone.

Tercih sizin.

The choice is yours.

Tercih hepimizin aslında.

It is actually a choice for all of us.

Her konuda olduğu gibi.

As in every matter.

Hadi o halde gelelim bu bölümün

Come on then, let's move on to this section.

iyikilerine.

to their good things.

Sızlanmayı bırakma cesareti göstermeye

Have the courage to stop whining.

iyi ki demek istiyorum. Çünkü emin olun

I want to say thank you. Because you can be sure.

kimse bunları duymak istemiyor.

No one wants to hear these.

Mücadele gücünüz artsa

If your fighting spirit increases

kendiniz bile kendinizi duymak

to even hear yourself

istemeyebilirsiniz.

You may not want to.

Harekete geçmeye,

To take action,

çözmeye

to solve

ya da susup kabul etmeye,

or to remain silent and accept,

ya da yeni bir yol bulmaya,

or to find a new way,

ya da yeni bir yol açmaya

or to pave a new way

ve tabii ki yolculuğun tadına

and of course the pleasure of the journey

iyi ki demek istiyorum.

I want to say thank you.

Bunları bir kenara bıraktığımızda

Putting these aside,

dünya barışı için,

for world peace,

refah seviyemiz için,

for our level of welfare,

doğruyu ve adaleti savunmak için

to defend truth and justice

bıkmadan, usanmadan şikayetçi olduğumuz her ana

Every moment we complain about without getting tired or weary.

iyi ki demek istiyorum.

I want to say thank you.

Ve bu bölümde son bir iyi ki var sizinle paylaşmak istediğim.

And there is one last thank you that I would like to share with you in this section.

Geçtiğimiz günlerde buradaki en yakın arkadaşlarımdan biriyle yani Lili ile

Recently, with one of my closest friends here, namely Lili.

bir sohbet ediyorduk ve

we were having a conversation and

sohbet tamamen dayanıklılıkla ilgili bir konuydu.

The conversation was entirely about resilience.

Lili bana dönüp şöyle dedi.

Lili turned to me and said this.

Benay ya dedi ben

"I said, 'Benay'."

işimle var olmadım.

I did not exist with my work.

Kocamla, eşimle var olmadım.

I did not exist with my husband, with my spouse.

Paramla var olmadım.

I didn't exist with my money.

Patronumla ya da çalıştığım kurumlarla da var olmadım.

I have not existed with my boss or the institutions I work with.

Ben buraya,

I am here,

İsviçre'ye 15 yıl önce geldim

I came to Switzerland 15 years ago.

ve var oldum dedi.

And he said, "I existed."

Önce var oldum,

I existed first,

sonra bunların hepsi oldu.

Then all of these things happened.

Kesinlikle sonuna kadar katıldığım bir bakış açısı.

It is definitely a perspective I fully agree with.

Ve sohbetimiz şöyle devam etti.

And our conversation continued like this.

Tüm bunları çıkarttığımızda hayatımızdan,

When we take all of this out of our lives,

geriye kalan

the remaining

gerçekten biziz.

It is really us.

Yani saydığım bu kalemlerin

So, the items I mentioned are

hiçbiri olmasaydı hayatımızda

if none of them existed in our lives

neler tanımlıyor olurdu bizi?

What would define us?

Mesela

For example

tutkularımız,

our passions,

hayallerimiz,

our dreams,

karakterimiz,

our character,

kalbimiz,

our heart,

yaşam enerjimiz,

our life energy,

hobilerimiz,

our hobbies,

zamanımızın

our time

nasıl değerlendirdiğimiz?

How do we evaluate it?

Ez cümle

I say this sentence.

var olma biçimimize

to our mode of existence

iyi ki demek istiyorum.

I want to say I'm glad.

Geri kalan her şey

Everything else

bunların üstüne ekleniyor çünkü.

Because it is added on top of these.

İlişkilerimiz bunların üstüne ekleniyor.

Our relationships are building on top of these.

İşimiz bunların üstüne ekleniyor.

Our work is adding on top of these.

Eşimiz bunların üstüne ekleniyor.

Our partner is added on top of these.

Örneğin yaşam enerjimizi

For example, our life energy

bir eşe ya da

to a spouse or

paraya bağladığımızda

when we got down to money

temeli atılmamış bir

a foundation that has not been laid

bina gibi görebiliriz kendimizi.

We can see ourselves like a building.

Tutkularımızı mesela

For example, our passions

çeşitli kaynaklara

various sources

ya da insanlara bağladığımızda

or when we connect to people

yüzmek için

to swim

sadece

only

denizin varlığına inanan

believer in the existence of the sea

bir balık gibi düşünebiliriz kendimizi.

We can think of ourselves like a fish.

Oysaki bir balık

However, a fish.

içinde bulunduğu tüm kaplarda

in all the vessels it is in

dünyanın tüm sularında

in all the waters of the world

yüzebilir. Eğer tutkusu

She can swim. If her passion...

yüzmekse.

if it's swimming.

Bu bölümü bitirdiğinizde

When you finish this section

sizi siz yapan şeylerin

the things that make you who you are

neler olduğunu düşünmenizi rica ediyorum sizden.

I kindly ask you to think about what is happening.

Ve lütfen benimle de paylaşın olur mu instagramdan?

And please share it with me too on Instagram, okay?

Herkesin

Everyone's

varoluş biçimini

way of existence

merak ediyorum.

I am curious.

Ve bir varoluş

And an existence

biçimi olarak sızlanmayı seçmemek

choosing not to whine in terms of form

en güzel iyikilerden birisi.

One of the most beautiful blessings.

İyi ki geldiniz.

Glad you came.

Önümüzdeki bölümde de görüşmek üzere.

See you in the next section.

Kendinize iyi bakın.

Take care of yourself.

Hoşçakalın.

Goodbye.