Radikal Yoruma Dayalı Müslüman Terör Örgütleri

Tarkan Bulan - Öğrenmeyi Öğrenmek

Öğrenmeyi Öğrenmek - Bilişsel Çarpıtma - Etik - Stoacı Yaşam

Radikal Yoruma Dayalı Müslüman Terör Örgütleri

Öğrenmeyi Öğrenmek - Bilişsel Çarpıtma - Etik - Stoacı Yaşam

Radikal Yoruma Dayalı Dini Terör Örgütlerinin İncelenmesi

Examination of Religious Terrorist Organizations Based on Radical Interpretation

Prof. Dr. Ertan Efegil, Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

Prof. Dr. Ertan Efegil, Sakarya University Faculty of Political Sciences Department of International Relations

Ders Notları

Lecture Notes

Ön Söz

Foreword

Giriş

Introduction

İslam, Köktencilik, Selefilik ve

Islam, Fundamentalism, Salafism and

Siyasal İslam, İslamcılık

Political Islam, Islamism

Radikal Örgütlerin İdeolojilerini

The Ideologies of Radical Organizations

Oluşturan İslam Düşünürleri

Founding Islamic Thinkers

Cihad Anlayışı

Understanding of Jihad

El-Kaide

Al-Qaeda

İslam Devleti, Irak-Şam İslam Devleti, IŞİD, DAEŞ

Islamic State, Islamic State of Iraq and Syria, ISIS, ISIL

İntihar Eylemleri veya İstişadi Eylemler

Suicidal Actions or Martyrdom Actions

Siber Cihad veya Siber Terör

Cyber Jihad or Cyber Terrorism

Kadının Terör Örgütlerindeki Rolleri

The Roles of Women in Terrorist Organizations

Yabancı Savaşçılar

Foreign Fighters

Batıda Aşırıcılık ve Dinin Öğleme Dayalı Terörizm

Extremism in the West and Religion-Based Terrorism on the Rise

Türkiye'deki Cihadçılar, Teröristler ve

Jihadists, Terrorists in Turkey and

Terörle Mücadele Yöntemleri

Methods of Combating Terrorism

Yararlanılan Kaynaklar

Sources Used

Ön Söz

Preface

Aslında bu kitabın macerası, çatışma yönetimi dersimde öğrencilerime sadece kısa bir bilgi verdiğim terör konusunda,

In fact, the adventure of this book started with the topic of terrorism, which I briefly informed my students about in my conflict management class.

bir teröristin hayatından kesitler vererek, nasıl bir insan kendi hayatını hiçe sayarak, kolayca, şehit olmak veya ölmek ister sorusuna cevap arama çabasıyla başlıyor.

It begins with an attempt to answer the question of how a person, by giving snippets from the life of a terrorist, desires to easily become a martyr or die, disregarding their own life.

Bu bağlamda, tesadüfi bir şekilde gördüğüm Fuat Hüseyin'in Zerkavi hakkında yazdığı kitabı okudum,

In this context, I read the book written by Fuat Hüseyin about Zerkavi, which I happened to come across.

bir kitap bittikten sonra, terörizm, terörle mücadele, radikal İslami örgütler, silahlı cihad ve intihar eylemleri gibi birçok kavram ve konu hakkında detaylı okuma yapılması gerektiğini anladım.

After finishing a book, I realized that detailed reading should be done on many concepts and topics such as terrorism, counter-terrorism, radical Islamic organizations, armed jihad, and suicide attacks.

Çünkü Türkiye'de ve özellikle Türkçe yazılan kaynaklarda, terörle mücadele ve terörizm konusunda çok yüzeysel, bildik beylik lafların ötesinde ciddi anlaşılması gerektiğini anladım.

Because in Turkey, and especially in resources written in Turkish, I realized that there needs to be a serious understanding of combating terrorism and terrorism beyond superficial, well-known clichés.

Bu kitap bittikten sonra, terörizm, terörle mücadele ve terörizm konusunda çok yüzeysel, bildik beylik lafların ötesinde ciddi anlaşılması gerektiğini anladım.

After reading this book, I realized that terrorism, counter-terrorism, and terrorism need to be understood in a serious way beyond superficial, clichéd sayings.

Yazılanların birçoğunda ise, terör örgütlerinin her ne hikmet ise sadece Mossad, CIA gibi batılı istihbarat örgütleri tarafından kurulduğu belli amaçları gerçekleştirdikten sonra, yine bu örgütler tarafından görevlerine son verildiği yönünde görüşler savunuluyordu.

In many of the written texts, there were views suggesting that, for some reason, terrorist organizations were established solely by Western intelligence agencies like Mossad and the CIA, and after accomplishing their specific goals, they were disbanded by these same organizations.

Yine bu örgütler tarafından görevlerine son verildiği yönünde görüşler savunuluyordu.

It was argued that these organizations were again dismissed from their duties.

kuranlar ve onlara katılanlar, akılsız birer robot, baştaki adamlar ise, Usame bin Nadin,

The Qurans and those who associate with them are mindless robots, while the men at the top are Usama bin Nadin.

Abdullah Azzam, Zerkavi ve Zevairi gibi eğitimlerini istihbarat okullarında tamamlamışlar ve görev

Abdullah Azzam, Zerkawi, and Zewairi have completed their training in intelligence schools and have served.

yerlerine gönderilmişlerdi. Vakti zaman gelince de, buhar oluyorlar, batının en mümtaz semtlerinde

They had been sent to their places. When the time comes, they become vapor, in the most distinguished districts of the West.

yaşamlarına farklı yüzlerle ve yüksek maaşlarla devam ediyorlardı. Derslerimde de, öğrencilerimden

They were continuing their lives with different faces and high salaries. In my classes, too, from my students...

bu yönde çok fazla görüş dinledim. Ben de bu görüşlere itiraz edince, birçoğu, bu nedenle

I have listened to many opinions in this regard. When I objected to these opinions, many of them, for this reason

derslerime katılma ihtiyacı duymadı. Ancak bu alana yönelik İngilizce akademik ve Türkçe ve

He didn't feel the need to participate in my classes. However, the academic English and Turkish related to this field...

İngilizce bincil kaynakları okumaya başlayınca, işin aslının, amiyane tabir ile kazın ayağın böyle

When I started reading English sources, the truth of the matter, in colloquial terms, is like this.

olmadığını görüyorsunuz. Bu işin arkasında, öncelikle çok ciddi dini görüşler, fikirler ve

you see that it does not exist. Behind this matter, there are primarily very serious religious views, ideas, and

tartışmalar bulunuyordu.

There were debates.

İnsanlar,

People,

belli şartların zorlaması ile bu tür örgütlere katılıyorlardı. Batılı ülkeler,

They were joining such organizations under the pressure of certain conditions. Western countries,

Orta Doğu rejimleri ve diğerleri, bu örgütlerin eylemlerinden ve varlığından endişe ediyorlardı.

Middle Eastern regimes and others were concerned about the actions and existence of these organizations.

Literatürde, bu alanda yazılmış binlerce, on binlerce kaynak mevcuttu ve bu kaynaklar,

In the literature, there were thousands, tens of thousands of sources written in this field, and these sources,

radikal terör, dini terör, intihar eylemleri, motivasyonlar, psikolojik nedenler,

radical terrorism, religious terrorism, suicide acts, motivations, psychological reasons

terörizmin sosyal boyutları ve terörle mücadele ve ebe konularda derinlemesine analizler içeriyordu.

It included in-depth analyses of the social dimensions of terrorism, counter-terrorism, and maternal issues.

Bu alanın mutlaka Türkiye'deki mevcut bakış açısıyla, romantik ve veya ideolojik,

This field must definitely relate to the existing perspective in Turkey, whether romantic or ideological.

değil, yeni bir bakış açısıyla ve objektif bir şekilde irdelenmesi gerekiyor.

No, it needs to be examined with a new perspective and objectively.

İkinci boyut, akademisyenler, özellikle İslami anlayışa sahip olanlar,

The second dimension, scholars, especially those with an Islamic understanding,

El-Kaide, Daesh gibi örgütler, İslami değil. O nedenle terör ile İslam kavramları yan yana

Organizations like Al-Qaeda and ISIS are not Islamic. Therefore, the concepts of terrorism and Islam cannot go hand in hand.

gelemez, diye görüş ifade ediyorlar. Radikal İslam kelimesi yerine,

they express the opinion that it cannot come. Instead of the term radical Islam,

özel terör kelimesini kullanmayı tercih ediyorlar. Biz de, dini söyleme dayalı

They prefer to use the term special terrorism. We, too, are based on religious rhetoric.

terörizm kavramını kullanmayı tercih ettik ki somayasal sorunlar ile baş etmek zorunda

We preferred to use the concept of terrorism to deal with constitutional issues.

kalmayalım diye. Devlet adamlarımız ve askeri yetkililerimiz, NATO ve benzeri

So that we don't remain. Our statesmen and military officials, NATO and similar organizations.

toplantılarda bu konuda yoğun mücadele veriyorlarmış. Belki NATO metinlerine bu

They have been putting up a fierce struggle on this issue in meetings. Perhaps this will be reflected in NATO texts.

tür bilginin girmesini engelliyorlar. Kendilerini belki de başarılı görüyorlar.

They are preventing the entry of species information. Perhaps they see themselves as successful.

Bence yukandaki görüş gibi,

I think like the opinion above,

bu konuda yanlış, yan bir görüş. Birincil kaynakları okuyunca,

this is a wrong, secondary view on the subject. When you read the primary sources,

bu örgütlerin liderlerinin, İslam dini hakkında sıradan insanlardan daha fazla bilgiye sahip

The leaders of these organizations have more knowledge about the Islamic religion than ordinary people.

olduğunu görüyorsunuz. Bu kişilerin fikirlerinin de, son on yılda değil,

you can see that. The opinions of these individuals are not from the last ten years either,

yüzyıllar boyunca oluşmaya başladığını anlıyorsunuz. Bu kişiler, Kur'an ayetlerinden

You begin to understand that it started to form over centuries. These individuals, from the verses of the Quran.

ve hadislerden faydalanarak görüşlerini veya diğer ifadeyle örgütün ideolojisini oluşturuyorlar.

They are forming their views, or in other words, the ideology of the organization, by benefiting from hadiths.

Bu nedenle, bu konuda yanlış, yan bir görüş. Birincil kaynakları okuyunca, bu örgütlerin liderlerinin,

Therefore, this is a wrong, sideline view on this matter. When reading primary sources, the leaders of these organizations...

bu nedenle bu ideoloji ile mücadele etmeden, bu görüşleri değersizleştirmeden,

for this reason, without fighting against this ideology, without devaluing these views,

bu örgütleri bitirmenin mümkün olmadığımı anlıyorsunuz. Ayrıca bu örgütler, İslami

You understand that it is not possible to eliminate these organizations. Moreover, these organizations are Islamic.

ilkeleri, kendi inançlarına, görüşlerine göre yorumlayan yapılardır. İslam, barış dinidir

They are structures that interpret principles according to their own beliefs and views. Islam is a religion of peace.

diyerek, İslam ile radikal örgütleri aymkf'ye koyamazsınız, gibi sözler,

By saying that you cannot equate Islam with radical organizations, words like this,

konunun anlaşılmasına engel olmaktadır. Bu sözlerin yerine, bu örgütlerin ve bunların

It hinders the understanding of the issue. Instead of these words, these organizations and their...

kullandığı İslam ilimlerinin, düşünürlerinin, yıllardır kendi siyasi görüşlerini meşrulaştırmak

the Islamic sciences and philosophers he uses to legitimize his political views for years

için nasıl İslami ilkeleri kullandıklarını ve yorumladıklarını ve bu görüşlerin, İslam

how they used and interpreted Islamic principles for and how these views relate to Islam

ilemi içerisinde çok çok, küçük bir alanı oluşturduğunu, bu nedenle bu kişileri, tüm İslam

that it creates a very, very small area within the process, and therefore these individuals, all of Islam

dünyasına mal etmenin mümkün olmadığını göstermek gerekiyor. Batılı uzmanlar ve

It is necessary to demonstrate that it is not possible to make it part of the world. Western experts and

siyasetçiler, ancak o zaman sizin dilinizden anlamaya başlar. İşte bu kitap, ders notu,

Politicians will only start to understand your language then. This book is a lesson note.

bir merakın neticesinde ortaya çıkmış bir eserdir. Amaç, lisans ve yüksek lisans öğrencilerine,

It is a work that has emerged as a result of a curiosity. The aim is to provide undergraduate and graduate students,

İslam, terör, radikal terör örgütleri hakkında yazılmış kaynakları bir araya getirerek,

Gathering resources written about Islam, terrorism, and radical terrorist organizations,

faydalı bir ders notu oluşturmaktır. Sonuçta, bu saha, Türkiye'de maalesef ihmal edilmiştir.

It is to create a useful lecture note. After all, this field has unfortunately been neglected in Turkey.

O alanda birçok bilimsel makale, yayın, doktora ve yüksek lisans tezleri yazılmalı, hatta enstitüler

Many scientific articles, publications, doctoral and master's theses should be written in that field, even institutes.

olmalıdır. Bilimsel araştırına prosedürleri takip edilerek, bilimsel endişelerle bu eserler

must be followed. Following the procedures of scientific research, these works address scientific concerns.

kaleme alınmalıdır. Yoksa terörü küçümsemeye ve gözden kaçmaya devam ederiz. Mücadele ettiğimizi

It must be addressed. Otherwise, we will continue to underestimate terrorism and overlook it. We are fighting against it.

zannederiz, ama aslında pek bir şey yapmadığımızı yıllar sonra anlarız. Ancak kitabın hazırlanması

We think we do, but we realize years later that we haven't actually done much. However, the preparation of the book

esnasında çok değerli zamanlarından ayırarak, kitabın daha iyi bir duruma gelmesi için

by dedicating their valuable time during it, for the book to come to a better state

verdikleri her türlü katkıdan dolayı, öğrencilerim sinem ve öğretmenler için,

For all the contributions they have made, my students, Sinem, and the teachers,

ve Ömer Gökalp, İbrahim Kerman ve Muhammed Çetin Ak'a çok teşekkür ederim.

And I would like to thank Ömer Gökalp, İbrahim Kerman, and Muhammed Çetin Ak very much.

HİTAPTA TARTIŞMALI KONULARA ÇOK FAZLA GİRMEMEYE GAYRET ETTİM

I made an effort not to dwell too much on controversial topics in my address.

Ancak yine de şunu ifade edebilirim, Filistin, Çeçenistan, Bosna ve 1979-1989 arası dönemde

However, I can still express this: Palestine, Chechnya, Bosnia, and the period between 1979-1989

Afganistan, benim açımdan, savunma cihadı kapsamındaki çatışmalardır. Fakat Hamas ve

Afghanistan, from my perspective, is about the conflicts under the scope of defensive jihad. However, Hamas and

Çeçen gibi grupların, günümüzde başlangıçta, birçok ülkeye, birçok ülkeye, birçok ülkeye, birçok ülkeye,

Groups like Chechens, in today's context, initially, to many countries, to many countries, to many countries, to many countries,

başvurdukları yöntemler, özellikle intihar eylemleri ve sivillere yönelik bombalama gibi,

the methods they have applied, particularly actions like suicide attacks and bombings targeting civilians,

İslami ilkelere uymamaktadır. Ben de bu durumu, terör kapsamına almaktayım.

It does not comply with Islamic principles. I also consider this situation to be within the scope of terrorism.

El-Kaide, Boko Haram ve Daeş gibi örgütler, benim açımdan terör örgütleridir ve kendi

Organizations like Al-Qaeda, Boko Haram, and Daesh are, from my perspective, terrorist organizations and their own

iddialarının aksine, terör eylemlerini, savunma cihadı kapsamına almak mümkün değildir.

Contrary to the claims, it is not possible to include terrorist actions within the scope of defensive jihad.

Saldırı cihadı kavramı ise benim açımdan tartışmalı bir kavramdır, ancak ilahiyat uzmanları,

The concept of offensive jihad is, from my perspective, a controversial concept, but theological experts,

bu konuya daha bilimsel şekilde açıklık getirebilir.

This topic can be clarified in a more scientific way.

Ertan Efegil Kadıköy Aralık 2018

Ertan Efegil Kadıköy December 2018

Giriş Dünyadaki her din, terör eylemlerini

Introduction Every religion in the world has committed terrorist acts.

meşrulaştırmak için kullanmıştır. Sadece İslami öğretiler değil,

has been used to legitimize. Not only Islamic teachings, but

Hristiyanlık ve Yahudilikte de terör eylemlerini meşrulaştırabilecek kutsal

The sacred that could justify acts of terrorism in Christianity and Judaism.

metinler, ayetler, bulmak mümkündür. Bu nedenle dini söyleme dayalı terörizmi,

It is possible to find texts, verses. Therefore, terrorism based on religious discourse,

sadece İslam için ifade etmek yanlış olur. Zaten tarihte çok farklı dine mensup kişiler de,

It would be wrong to express it solely for Islam. Throughout history, many people belonging to different religions have also...

terör eylemlerine başvururken, aynen günümüzde olduğu gibi, dini metinlere ve söylemlere

when resorting to terrorist acts, just as in the present day, to religious texts and discourses

başvurmuştur. Mevcut çalışmanın ana konusunu oluşturan son dönemdeki El-Kaide ve Daeş gibi

has applied. The main topic of the current study consists of recent groups such as Al-Qaeda and ISIS.

İslami köylüme dayalı terör örgütlerinin başlangıç noktası, 1967 yılındaki Arap-Misrail

The starting point of terrorist organizations based on Islamic peasantry is the Arab-Israeli conflict in 1967.

Savaşı ve 1979 İran-İslam devrimidir.

It is the war and the 1979 Iranian Islamic Revolution.

Geleneksel Selefi düşünce, cihat kavramın, İslami öğretilerin, insanlara tebliğ edilmesi ve

Traditional Salafi thought emphasizes the concept of jihad, the teaching of Islamic doctrines, and the proclamation to people.

Allah'ın rızasını kazanmak için gösterilecek her türlü çaba olarak yorumlamıştı ve halen daha bu

He had interpreted it as any effort that would be made to gain Allah's approval, and still does so.

şekilde yorumlamaktadır. Zamanla otoriter baskıcı rejimler ile sömürgeci batının kontrolü altında

is interpreted in such a way. Over time, under the control of authoritarian oppressive regimes and colonial Western powers.

yaşamaya başlayan Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki İslam toplumları, General Abdülnasır'ın sosyalist

Islamic societies in the Middle East and North Africa that began to come to life, General Abdül Nasser's socialist

milliyetçi ideolojisine sarıldılar. 1967 yılındaki Arap-Misrail Savaşı,

They embraced nationalist ideology. The Arab-Israeli War in 1967,

İsrail Savaşı'ndaki yenilgi, Nasırcılığın sonunu getirdi.

The defeat in the Israel War brought an end to Nasserism.

Derken 1979 İran-İslam devrimi yaşandı. Bu devrim, halk ayaklanması yoluyla İslami

Then the Iranian Islamic Revolution occurred in 1979. This revolution was through a popular uprising towards Islam.

ilkelerin devlete hakim olabileceğini gösterdi. Böylece siyasal, kamusal alanda daha fazla

It demonstrated that the principles could dominate the state. Thus, there would be more in the political, public sphere.

görülmeye başlayan İslam, zamanla siyasallaştı. Artık İslamcı partiler, siyaset sahnesinde daha

Islam, which began to be seen, gradually became politicized. Now, Islamist parties are more present on the political scene.

fazla görünür hale geldi. Bu partiler, seçimler yoluyla iktidarı ele geçirebileceklerini,

has become more visible. These parties believe that they can seize power through elections,

ardından da İslam devletinin temellerini iktidar gücüyle atabileceklerini düşünüyorlardı.

They believed that they could lay the foundations of the Islamic state with the power of authority.

Ancak bu düşünce, zaman içerisinde hüsranla sonuçlandı. Çünkü iktidan ele geçiren İslamcı

However, this idea ultimately resulted in disappointment over time. Because the Islamist who took power...

partileri iki sonuçtan birisi bekliyordu, ya darbe vasıtasıyla iktidardan uzaklaştırılmak

The parties were expecting one of two outcomes: either being removed from power through a coup.

ya da iktidarın nimetlerinden fazlasıyla faydalanarak, davadan uzaklaşmak.

or to distance oneself from the case by benefiting excessively from the blessings of power.

Zaten her ikisi de aynı sonuca çıkıyordu, başarısızlık. Bu sonuç, 1990'larda silahlı

Both were already leading to the same outcome: failure. This result, in the 1990s, armed...

cihatçı grupların daha fazla görünür hale gelmesine neden oldu. Müslüman kardeşler gibi siyasal İslamcı

It has caused jihadist groups to become more visible, like the political Islamists such as the Muslim Brotherhood.

hareketler, dava konusunda fazla itibar edilmemeye başlandı. Seçimler yoluyla iktidarı ele geçirerek,

actions began to be taken less seriously regarding the case. By seizing power through elections,

İslam devletinin kurulmasının mümkün olmadığını savunan silahlı cihatçı gruplara göre,

according to armed jihadist groups that argue that the establishment of an Islamic state is impossible,

Müslümanların yeniden eski parlak, altın günlerine geri dönmeleri için kurulması

The establishment for Muslims to return to their former bright, golden days.

gereken İslam devleti, ancak ve sadece silahlı cihat yolu ile mümkün olabilirdi.

The required Islamic state could only be achieved through armed jihad.

Yani, tağut rejimler, silah gücüyle yıkılmalıydı, ardından izlenecek stratejik adımlar sayesinde İslam

So, tyrannical regimes should be brought down by force, and then through strategic steps to be taken, Islam...

devleti, aşağıdan yukarıya doğru değil, yukarıdan aşağıya, ancak silah zoruyla inşa edilmeliydi.

The state should have been built from the top down, not from the bottom up, but through the use of force.

Afganistan, Bosna ve Çeçenistan gibi savaş alanlarında yetişen silahlı

armed trained in war zones such as Afghanistan, Bosnia, and Chechnya

cihatçı teröristler, Usame Bin Laden, Abdullah Azzam, El-Zerkavi ve Eymen El-Zevahiri gibi radikal

jihadist terrorists, radical figures like Osama Bin Laden, Abdullah Azzam, Al-Zarqawi, and Ayman al-Zawahiri.

söyleme sahip liderlerin teşvikiyle, etkisiyle, zamanla silahlı cihatçı terör örgütlerini

Under the encouragement and influence of saying leaders, over time, armed jihadist terrorist organizations.

kurdular. 11 Eylül 2001 saldırıların neticesinde dünya çapında tanınır hale gelen El-Kaide ve

they established. Al-Qaeda, which became globally recognized as a result of the September 11, 2001 attacks, and

Türevleri, batılı ülkelerce zamanla İslam'la terörizmi özdeşleştiren bir araç, unsur olarak

Its derivatives, over time, became a tool and element used by Western countries to equate Islam with terrorism.

lanse edildiler. Adam kesme, kafa koparma, diri dili insanları yakma ve silahlı cihatçı teröristleri,

they were launched. Beheading, decapitation, burning living people, and armed jihadi terrorists,

arasında kendini patlatma gibi çok daha yıkıcı, vahşi ve insanlık dışı eylemlere başvurdular.

They resorted to much more destructive, brutal, and inhumane actions, such as blowing themselves up.

Medyanın ve internetin yardımıyla, uluslararası güvenliği tehdit eden temel unsur haline geldiler.

With the help of the media and the internet, they have become a fundamental element threatening international security.

Bu görüntüler karşısında, İslam'ı kötülemek isteyenler, İslam dininin söylemlerinin içerisinde

In the face of these images, those who wish to defame Islam are within the statements of the religion of Islam.

şiddetin, kılıç ayetlerinin yer aldığını ve teröristlerin de bu söylemlere uygun şekilde

the verses of the sword are present and the terrorists also act in accordance with these statements.

hareket ederek, terör eylemlerini gerçekleştirdiklerini iddia ettiler.

They claimed that they carried out terrorist acts by moving.

Bazıları ise, 11 Eylül saldırılarının sebebi olarak, Müslüman ve Arap dünyasında seslendirilen

Some, however, cite the sentiments expressed in the Muslim and Arab world as the reason for the September 11 attacks.

şikayetleri gösterdiler ve bu şikayetlerin sonucu olarak, terör örgütlerinin ortaya

They showed the complaints, and as a result of these complaints, the emergence of terrorist organizations.

çıktığını belirttiler. Zaten bu iddiaya göre, teröristler, Orta Doğu'nun sömürgeleştirilmiş

They stated that it has emerged. According to this claim, the terrorists are the colonized parts of the Middle East.

düzenine ilişkin batılı sömürgeci devletlere karşı duyulan nefretten besleniyordu.

It was fed by the hatred towards the Western colonial states regarding the order.

Siyasal İslam halkının, İslam halkının, İslam halkının, İslam halkının, İslam halkının,

Political Islam of the people, the people of Islam, the people of Islam, the people of Islam, the people of Islam.

Siyasal İslamcılar ise, daha somut olarak, temel sorumlu faktörün, Amerika Birleşik Devletleri'nin

Political Islamists, on the other hand, more concretely identify the primary responsible factor as the United States.

Arap ve Müslüman dünyasına yönelik politikalarım olduğunu düşünüyordu. Çünkü Amerika Birleşik

He thought he had policies aimed at the Arab and Muslim world. Because the United States President

Devletleri, bölgenin petrolünü ucuza elde etmek, İsrail'i desteklemek ve otoriter Arap

States, to obtain the region's oil cheaply, to support Israel, and authoritarian Arab

rejimlerini korumak için bölgeye, askeri birlikler konuşlandırmakta ve bu yönde

to deploy military units to the region in order to maintain their regimes, and in this direction

dış politikalar gütmekteydi. Türkiye'de ise, ön sözde belirtildiği gibi, iki temel

was pursuing foreign policies. In Turkey, as stated in the preface, there are two main

örgüt bulunmaktadır. İslami düşünceye sahip kesim, ya El-Kaide gibi örgütleri tümüyle

There are organizations. The segment with Islamic thought completely considers groups like Al-Qaeda.

ret etmekte, terörist olarak görmekte ve bu tür örgütlerin, İslam diniyle hiçbir bağının

rejecting, viewing as terrorists, and having no connection with such organizations and the Islamic religion.

olmadığını savunmaktadır. Kalemder gibi bir kesim ise, El-Kaide'nin görüşlerine benzer

It argues that it does not exist. A faction like Kalemder, on the other hand, has views similar to those of Al-Qaeda.

düşünceler seslendirmekte ama silahlı cihad için zamanın ve koşulların uygun olmadığını

Thoughts are being voiced, but the time and conditions are not suitable for armed jihad.

belirtmektedir. Leyk, Kemalist ve veya ulusalcı gruplar ise, El-Kaide gibi örgütleri,

indicate. The Kemalist and/or nationalist groups view organizations like Al-Qaeda as

CIA, Mossad gibi istihbarat örgütlerinin, kendi bölgesel gizli operasyonları için kullanmak

To use intelligence agencies like the CIA and Mossad for their own regional covert operations.

üzere ortaya çıkardığı taşeronlar olarak tanımlamaktadır. Zaten Türkiye'de bu konuda

It defines them as subcontractors that emerged as a result. Already, in Turkey, this issue...

yazılan kitaplara bakarsanız, bu görüşü görmek mümkündür. Bu iki yaklaşım da,

If you look at the written books, it is possible to see this perspective. Both of these approaches,

temelleri çok derinlere giden bu örgütler hakkında ciddi analizler yapılmasını ve

serious analyses to be made about these organizations whose foundations go very deep and

sorunun kapsamlı, gerçekçi şekilde anlaşılmasını engellemektedir. Öncelikle bu örgütler,

it hinders a comprehensive and realistic understanding of the issue. Firstly, these organizations,

farklı faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmıştır. İslami öğretileri kullanarak,

It has emerged due to various factors. By using Islamic teachings,

Orta Doğu'daki İslam toplumlarının tarihten gelen sorunlarına parmak basmakta ve bu sayede

It touches upon the historical problems of Islamic societies in the Middle East, and thereby

temel ideolojilerini oluşturmaktadırlar. Bu ideolojileri sayesinde, hem İslam toplumunda

They form the basic ideologies. Thanks to these ideologies, both in the Islamic community

hem de kendi sempatizanları arasında saygınlık kazanmışlardır. Örgütün ideolojisinin temelinde,

They have also gained respect among their own supporters. At the core of the organization's ideology,

İbn-i Teymiye, Seyyid Kutub, Haşan El-Benna, Mevdudi, Abdülvehhab

Ibn Taymiyyah, Sayyid Qutb, Hasan al-Banna, Maududi, Abdul Wahhab.

Abdullah Azzam gibi din ilimlerinin, düşünürlerinin görüşleri yer almaktadır ki bu görüşlerde,

There are views of religious scholars and thinkers like Abdullah Azzam, which in these views,

örgütler tarafından kendi siyasi görüşlerine göre seçici bir şekilde işlenmektedir.

It is selectively processed by organizations according to their own political views.

Siber alan mükemmel şekilde kullanan bu örgütler, dünyam her yerinden kendilerine sempatizan

These organizations that make perfect use of the cyber realm find sympathizers from all over the world.

bulabilmektedir. Çok iyi hesaplanmış stratejik planlara sahip olan bu örgütler, kolayca intihar

can be found. These organizations, which have very well-calculated strategic plans, can easily commit suicide.

eylemlerine başvurabilmektedir. Aslında bu tür örgütlerle gerçekçi bir şekilde mücadele

can resort to actions. In fact, realistically combating such organizations

etmek amacıyla, bunlarla ilgili kapsamlı araştırmalar yapmak zorunludur. Zaten bu kitapta,

to achieve this, it is necessary to conduct comprehensive research related to these. Already in this book,

Türkiye'de yeterli düzeyde incelenmeyen bu konu. Hakkında yazılmış İngilizce ve Türkçe eserleri

This topic has not been studied adequately in Turkey. The works written about it in English and Turkish.

inceleyerek, bu örgütlerin genel çerçevesi ortaya konulmak istenmektedir. Bu örgütlerin

By examining, the general framework of these organizations is intended to be revealed. These organizations

ideolojisi nedir? Dini öğretileri nasıl kullanmaktadır? Cihad anlayışları nedir?

What is its ideology? How does it use religious teachings? What is its understanding of jihad?

İntihar eylemlerine neden başvurulmuştur?

Why have suicide actions been resorted to?

İntihar eylemcisi nasıl bu eylem için ikna edilmektedir? İslam, bu tür eylemlere onay

How is the suicide bomber convinced for this action? Does Islam approve of such actions?

vermekte midir? Kadınların bu örgütlerdeki rolü nedir? Yabancılığın durumu nedir?

Is it being given? What is the role of women in these organizations? What is the status of foreignness?

İnternet ortamından nasıl faydalanmaktadırlar? Terör örgütü mensubunu bu tür eylemlere iten

How do they benefit from the internet? What drives a member of a terrorist organization to such actions?

nedenler nelerdir? gibi birçok soruya, bu kitapta cevaplar aranmaktadır.

The book seeks answers to many questions such as what the reasons are.

Bu kitap, ders kitabı mahiyetinde hazırlanmıştır. Yeğeni bir bilimsel bilgiyi üretmeyi

This book has been prepared in the nature of a textbook. It aims to produce a scientific knowledge.

amaçlamamaktadır. Var olan mevcut bilgileri derlemeyi ve okuyucuya, öğrencilere, bu tür

it does not aim to. It compiles existing information and provides it to the reader, to the students, of this kind

oluşumlar, örgütler hakkında mevcut bilgiyi sunmayı hedeflemektedir. Diğer tarafta, kitap

aims to present the existing information about formations and organizations. On the other hand, the book

bölümlerinde tekrarlara izin verilmiştir. Ders notu olarak düşünüldüğü için, dersin hocasına

Repetitions have been allowed in the sections. Since it is considered as class notes, to the teacher of the course.

kolaylık olsun ve o bilgi ortadan kaybolmasın,

to make it easy and so that the information does not get lost,

diye o kısma ilave edilmiştir. Kitabın bütünlüğü dikkate alındığında,

it has been added to that section. Considering the integrity of the book,

konu, daha net bir şekilde anlaşılacaktır. Kitapta, İslam, köktencilik, selefilik,

The subject will be understood more clearly. In the book, Islam, fundamentalism, and Salafism.

siyasal İslam, radikal İslami düşünürler, cihat, siber terör, el-kaide, daeş, internet,

political Islam, radical Islamic thinkers, jihad, cyber terrorism, al-Qaeda, ISIS, internet

yabancıların ve kadınların durumu ve intihar eylemleri gibi konular işlenmektedir.

Issues such as the status of foreigners and women and acts of suicide are being addressed.

Son bölümde ise, Türkiye'deki cihatçılar, teröristler hakkında kısa bilgi verilmektedir.

In the last section, brief information is provided about the jihadists and terrorists in Turkey.

İslam, köktencilik, selefilik ve siyasal İslam, İslamcılık.

Islam, fundamentalism, Salafism, political Islam, Islamism.

İslam, barışçıl mı? Şiddet yanlısı mı?

Is Islam peaceful? Is it violent?

Din ilimlerine göre, İslam, her zaman barışı ve barışçıl ilişkileri esas almaktadır.

According to religious sciences, Islam is always based on peace and peaceful relations.

Hatta Kur'an ayetleri, İncil'den daha az şiddet içeren anlatımlar içermektedir.

In fact, the verses of the Quran contain narratives that are less violent than those in the Bible.

Yahudilik ve Hristiyanlık gibi, İslam'da sadece meşru müdafaa çerçevesinde şiddet kullanımına izin

Like Judaism and Christianity, Islam only permits the use of violence within the framework of legitimate defense.

vermektedir. Ki savaş zamanında bile, orantılı güç kullanmayı emretmekte ve savaşa başlamadan

It provides. Even during wartime, it commands the proportional use of force and before starting a war.

önce, barış yapılması için güçlü bir öneride bulunmaktadır. Sivillerin, kadınların, çocukların

First, it makes a strong proposal for peace. Civilians, women, and children.

ve din adamlarının öldürülmesini kesin bir dille yasaklamaktadır. Ancak zamanla din adamları ve

and it explicitly prohibits the killing of religious leaders. However, over time, religious leaders and

yöneticiler, kutsal ve kutsal olmayan savaş, fetih savaşları ve emperyalist yayılmacılık gibi

managers, sacred and profane wars, conquest wars, and imperialist expansionism like

kavramları ortaya atarak, şiddetin kullanımını dine açarlar. Bu nedenle, İslam'ın, İslam'ın,

By presenting concepts, they open the use of violence to religion. Therefore, Islam, Islam's,

İslam'ın, İslam'ın giysiler açıdan meşrulaştırdılar. Diğer bir ifade ile,

They legitimized Islam in terms of clothing. In other words,

başka ülkelerin topraklarının işgalini, Allah adına yapılan eylem olarak dini söylemlerle

the occupation of other countries' lands is justified as an action done in the name of God through religious discourse.

meşru hale getirdiler. Günümüzde de dini aşırıcılar, silahlı cihatçı anlayışı

They legitimized it. Nowadays, religious extremists have a militant jihadist understanding.

savunanlar, halen daha bu söylemleri, kendi terör eylemlerini meşrulaştırmak için kullanmaktadır.

Those who defend this still use these statements to legitimize their own acts of terrorism.

Silah zoruyla insanların din değiştirmesine karşı çıkan İslam, Allah'ın kurduğu adil düzenin tüm

Islam, which opposes the coercion of people to change their religion by force, upholds the just order established by Allah in its entirety.

dünyada hakim olmasını isteyecektir Herkese.

He will want to dominate the world to everyone.

istemektedir. Ancak bunu yaparken, kifirlerin ve münafıkların silah zoruyla din değiştirmesine

it seeks. However, in doing so, to force the unbelievers and hypocrites to change their religion by means of coercion.

onay vermemektedir. 5. Dinin terör eylemlerine dayanak yapılması

does not give approval. 5. The use of religion as a justification for acts of terrorism

Yukarıda da ifade edildiği gibi, bütün büyük dinlerin kutsal kitaplarında teröre dayanak

As stated above, there is justification for terrorism in the holy books of all major religions.

oluşturabilecek ayetler, cümleler yer almaktadır. 6. Ergensmeyer'in ifade ettiği üzere, din,

there are verses and sentences that can be created. 6. As Ergensmeyer stated, religion

kendi başına terörü besleyen bir kaynak değildir. Hatta bazı durumlarda, masum bir kurban olarak

is not a source that feeds terrorism on its own. In fact, in some cases, as an innocent victim

kullanılmaktadır. Bazı durumlarda ise, ilgisiz bir şekilde, din, terör eylemine alet edilmektedir.

It is used. In some cases, religion is used as a tool for terrorist actions in an unrelated manner.

Robert Pape ise, birçok intihar eyleminde, dinin temel motive edici unsur olmadığını

Robert Pape argues that religion is not the main motivating factor in many suicide attacks.

vurgulamaktadır. Pape göre, intihar eylemleri, salt dini söylemler yerine, kör dini hırslar,

It emphasizes. According to the Pope, acts of suicide are driven by blind religious ambitions rather than mere religious rhetoric.

şevkler,

zeal,

ve hesaplanmış siyasi manevralar tarafından motive edilmektedir. Temel motivasyon, ulusal

and is motivated by calculated political maneuvers. The key motivation is national

ve siyasi kültürel toprakların savunulmasıdır. 2003 yılına kadar, intihar eylemlerinin çoğunluğunun

and the defense of political and cultural lands. Until 2003, the majority of suicide attacks

seküler gruplar tarafından gerçekleştirilmesini, kendi görüşünü desteklemek amacıyla örnek olarak

to be carried out by secular groups, as an example to support their own view.

göstermektedir. 8. Esposito'ya göre, günümüzdeki silahlı terör örgütleri, dini öğretiden ziyade,

It shows. According to Esposito, contemporary armed terrorist organizations are more about...

siyasi ve tarihi unsurların bir ürünüdür.

It is a product of political and historical elements.

Zaten çoğu çağdaş din ilimleri, aşırılığı destekleyen kişilerin, İslam'a müracaat ederek,

Most contemporary religious sciences already support individuals who advocate extremism by referring to Islam.

kendi şiddet eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmasına itiraz etmektedir.

It objects to his attempt to justify his acts of violence.

9. Juergensmeyer ve Pane, dinin, çatışmaların temel nedeni olmadığım, ancak teröristler tarafından

Juergensmeyer and Pane argue that religion is not the fundamental cause of conflicts, but is used by terrorists.

kendi siyasi hedeflerini hayata geçirmek için bir araç olarak kullanıldığını kabul etmektedir.

It acknowledges that it is being used as a tool to achieve its own political goals.

Bu sayede, dini inançlar, ritüeller ve kurumlar, mümkün olmayan,

This way, religious beliefs, rituals, and institutions are impossible,

davranışların sonuçlarını kolaylaştıran yardımcı mekanizma görevi üstlenmektedir.

It serves as a facilitating mechanism for the consequences of behaviors.

10. Juergensmeyer, teröristlerin, yerel siyasi bir çatışmayı, kozmik, evrensel savaş boyutuna

10. Juergensmeyer states that terrorists transform a local political conflict into a cosmic, universal war dimension.

taşıdığını ve kendi çatışmaların, siyasi kavramlardan ziyade, dine argümanlar

you carry and your own conflicts are arguments from religion rather than political concepts.

bağlamında tanımladığını söylemektedir. Diğer bir ifadeyle, çatışmanın temelinde,

it states that it defines in context. In other words, at the heart of the conflict,

ekonomik ve sosyal temalar bulunmaktadır ve çatışma, sıklıkla bir toprak parçası

There are economic and social themes, and conflict often revolves around a piece of land.

bir türün, kimliğin savunulması ile ilgilidir. Bu toprak parçası da, dış güçlerin işgali altındadır.

It is related to the defense of a species and identity. This piece of land is also under the occupation of external forces.

Genellikle çatışmam şiddetlendiği aşamada, siyasi tartışmalar, dini içerik kazanmaktadır.

Generally, at the stage where my conflict intensifies, political discussions take on a religious content.

Böylece dini söylem ve fikirler, çatışmanın meşrulaştırılmasında belirgin rol oynamaktadır.

Thus, religious discourse and ideas play a significant role in the legitimization of conflict.

11. Çatışmam siyasi boyuttan dini boyuta geçiş yapması, teröristlerin şöyle bir düşünceye

The shift of my conflict from a political dimension to a religious dimension has led the terrorists to the following thought.

sahip olmasına yardımcı olmaktadır.

helps to attain ownership.

Bireysel çıkarların ötesinde, ruhani öneme sahip bir amaca iştirak etmeliyim.

I must participate in a purpose that has spiritual significance beyond individual interests.

Bir diğer bir ifadeyle, teröristler, ilahi bir dönemde, evrensel, kozmik bir savaş için mücadele

In other words, terrorists struggle for a universal, cosmic war in a divine era.

ettiklerini düşünmektedir. Kendi mücadelelerini, kesin bir şekilde ahlaki ikilik üzerine inşa

They think about what they have done. They build their own struggles firmly on moral duality.

ederler, hakka karşı batıl, iyilere karşı kötüler, inananlara karşı kafirler gibi.

They act like the false against the truth, the wicked against the good, and the disbelievers against the believers.

Ayrıca din, teröristlere, ödüllerde vaat etmektedir,

Moreover, religion promises rewards to terrorists.

cennette bir köşk,

a mansion in paradise,

annel-babaya şefaat hakkı, 72 vuruya sahip olma, kabir azabından kurtulma ve dünyevi günahlardan

the right of intercession for parents, having 72 strikes, being saved from the torment of the grave, and worldly sins

arınma gibi. 13. Dinin oynadığı bir başka rol ise, duygusal açıdan çağıran ve yüksek düzeyde

like purification. Another role that religion plays is calling out emotionally and at a high level.

hatırlanabilen sembollerin, mitlerin ve ritüellerin, bireyleri, ortak bir dava etrafında birleşmeleri

The gathering of individuals around a common cause through the memorable symbols, myths, and rituals.

için kullanılmasıdır. 14. Bu sayede dini kavramlar, grupçı içi dayanışmayı artırmakta ve davaya olan

It is used for. 14. In this way, religious concepts enhance intra-group solidarity and the commitment to the cause.

bağlılığı pekiştirmektedir. 15. Sonuçta,

it reinforces the commitment. 15. As a result,

din, günümüzde terörizmin temel kaynağı değildir. Ancak din, siyasallaştırılmakta ve siyasal

Religion is not the primary source of terrorism today. However, religion is being politicized and political...

hedefler için temel meşrulaştırıcı unsur olarak kullanılmaktadır. 16.

It is used as a fundamental legitimizing element for the objectives. 16.

KÖKTENCİLİK, FUNDAMENTALİZM. Köktencilik kavramı ilk olarak

FUNDAMENTALISM. The concept of fundamentalism was first introduced

Hristiyanlar kullanmıştır. Köktencilik hareketi, Hristiyan dinine sonradan eklenen hususların

Christians have used it. The fundamentalist movement includes aspects that were later added to the Christian religion.

andırılmasını, bunun içinde yeniden ilk kaynaklara ve orijinal yorumlara başvurulmasını

the need to refer back to the original sources and original interpretations for this reason

destekliyordu. Köktenciliğin temel anlayışı, asırların geçmesiyle oluşan

it was supporting. The fundamental understanding of radicalism is formed by the passage of centuries.

farklı yaklaşımlardan uzaklaşılarak, İncilleri anlamaya yeniden yönelmek, bunun içinde havarilerin,

Moving away from different approaches and refocusing on understanding the Gospels, including the apostles,

İncil yazarlarının ve kilise babalarının anlayışlarını ön plana çıkarmak, görüşüne

Highlighting the understandings of the Gospel writers and the Church Fathers, in his opinion.

dayanmaktadır. 17. FUNDAMENTALİST olarak nitelendirilen görüşlerin ortak noktası,

It is based on. The common point of views described as FUNDAMENTALIST is

geçmişte yaşamış ve doğru olarak bilinen bir şahsın, şahısların yolundan gitme düşüncesidir.

It is the thought of following the path of a person or persons who lived in the past and are known to be correct.

Köktencilik, tutuculukla, kültürel bir gerilikle, bağnazlıkla, hoşgörüsüzlükle,

Fundamentalism, conservatism, cultural backwardness, bigotry, intolerance,

temel insan haklarım yok saymakla ve dışlayıcılıkla özdeşleştirilmiştir.

It has been associated with disregarding my fundamental human rights and exclusion.

19. SELEFİLİK

19. SALAFISM

Selefilik, aslında 20. yüzyılın başında, ıslahatçı, modkanite hareketi olarak ortaya

Salafism actually emerged at the beginning of the 20th century as a reformist, modernity movement.

çıkmıştır. SELEFİLİK GÖRÜŞÜNÜ OLUŞTURAN

has emerged. THE VIEW THAT FORMS SALAFISM

Cemaleddin Afgani ve Muhammed Abdü, İslam ile modernitenin uyumsuz olmadığını savunuyorlar.

Cemaleddin Afghani and Muhammed Abduh argue that Islam is not incompatible with modernity.

Muhammed Abdü ve Reşid Rıza gibi ıslahatçıların temel kaygısı ise, hayatın her alanını kapsayan

The main concern of reformers like Muhammed Abduh and Rashid Rida, however, encompasses every aspect of life.

söz konusu dönüşüm çağında imanın sahip olduğu rolü korumak ve İslam akaidinin esaslarını ihya

to preserve the role of faith in the age of transformation and to revive the principles of Islamic creed

etmeye çalışmaktı. 20. SELEFİLİK

it was trying to do. 20. SALAFISM

Islahatçı hareket, iki ana alanda faaliyette bulundu, bir taraftan ıslahatçıların tasavvur

The reformist movement operated in two main areas; on one hand, the reformists' conception...

ettiği İslami düzenler ve değerler sistemi ile modern sistemler ve değerler arasında bir

a gap between the Islamic regulations and value systems it has established and modern systems and value systems.

birleşim inşa etmek suretiyle batılı meydan okumayı göğüslemeye çalıştı.

He tried to face Western challenges by building an alliance.

Diğer taraftan hakim geleneksel din anlayışların doğruluğunu ve İslamiliğini sorgulama ve bu

On the other hand, the judge questions the correctness and Islamic nature of traditional religious understandings and this

anlayışlara meydan okuma çabası içerisinde oldu. 21. SELEFİLİK

It was an effort to challenge understandings. 21. SALAFISM

Böylece selefilik, modernleşme ve İslami liberalleşme hareketi olarak Mısır'da

Thus, Salafism, as a movement of modernization and Islamic liberalization in Egypt.

Muhammed Abdü tarafından savunulmaya başlandı. Avrupa hümanizmi ve ilerlemesi yönündeki

It began to be defended by Muhammed Abdü. Regarding European humanism and progress.

görüşlerden etkilendi. İslam hukukunun, modern çağın ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uyumlu

He was influenced by the views. Islamic law is compatible with the needs and realities of the modern age.

getirilerek yeniden uyarlanması görüşü savunuldu. AYM zamanda Abdü, mezheplere karşı

It was argued that it should be brought back and adapted again. The Constitutional Court at the time opposed sects.

çıktı ve mezhepler üstü, tek bir hukuk sisteminin oluşturulması gerektiğini belirtti. 22. SELEFİLİK

He stated that a single legal system should be established, transcending sects. 22. SALAFISM

Ancak Raşidrida, batı ülkelerinin sömürgeci tavırlarından ve laik rejimlerin baskıcı

However, in Rashid, the colonial attitudes of Western countries and the repressive nature of secular regimes

politikalarından ötürü hayal kırıklığı yaşamaya başladı. Osmanlı İmparatorluğunun batılı

They began to feel disappointed due to their policies. The Ottoman Empire's Western...

ülkelerce paylaştırılması ve Müslüman Arap topraklarının, İngiltere, Fransa ve

the division among countries and the territories of Muslim Arabs, England, France and

diğer batılı ülkelerin sömürgesi haline getirilmesi, laik Arap rejimlerinde yolsuzluk

the colonization by other Western countries, corruption in secular Arab regimes

ve baskıcı anlayışın hakim olması, Rida'nın, Orta Doğu'da laik rejimlere ve batının kendi

and the dominance of authoritarian understanding, Rida's relationship with secular regimes in the Middle East and the West itself.

etkisini artırma arayışlarına karşı kızgınlık hissetmesine neden oldu. Bu faktörlerin etkisiyle,

It caused anger at the pursuit of increasing its influence. Under the effect of these factors,

Vehhabiliğin katı görüşlerine dönen Rida, Selefiliği, daha tutucu bir hareket haline

Returning to the rigid views of Wahhabism, Rida turned Salafism into a more conservative movement.

getirdi, iki böylece Raşidrida, İslam devletinde, İslam hukukunun bireylerin yaşamlanman her

It brought, two thus in Rashidun, in the Islamic state, Islamic law governs the lives of individuals every.

konuda uygulanması gerektiğini belirtmeye başladı. Bu sayede, İslam toplumu, batının

He started to indicate that it should be implemented on the subject. Thus, the Islamic community, the West's

sektiler değerlerinin etkisinden tümüyle kurtulabilecekti. 4. Hanbeli mezhebinin

They would be able to completely get rid of the influence of their values. 4. The Hanbali school of thought

takipçileri olarak Selefiler, bazı temel dine akideler, insan aklının rolü, insan davranışı

As their followers, Salafis, some fundamental religious doctrines, the role of human reason, human behavior.

ile kader arasındaki denge, Allah'ın doğası, Kur'an doğası gibi konusunda ortak görüşleri

common views on matters such as the balance between fate and free will, the nature of God, and the nature of the Quran.

savunmaktadır. Tevhid kavramı, Selefiliğin temel noktası mı oluşturmaktadır ve gerçek,

It argues. Does the concept of Tawhid constitute a fundamental point of Salafism, and is it real?

olanlar, bu anlayışı kabul etmek zorundadır. 25. Tevhid kavramı, inanç ile eşitlenmiştir.

What has happened must accept this understanding. 25. The concept of Tawhid has been equated with faith.

Allah, evreni yaratan tek yaratıcıdır ve evrenin tek hâkimidir, egemenidir.

God is the only creator of the universe and the sole ruler and sovereign of the universe.

Allah, yücedir ve tamamıyla tektir. Başka bir yaratıcı bulunmamaktadır.

God is exalted and absolutely singular. There is no other creator.

Allah'ın özelliklerine, ne insanlar ne de başka varlıklar sahip olabilir. Zaten Kur'an,

No humans or other beings can possess the attributes of Allah. In fact, the Quran,

Allah'ın tek, yüce hâkim olduğunu söylemektedir. Bu anlayıştan ötürü, Selefiler, laikliği ve din

It states that Allah is the only, supreme ruler. Because of this understanding, the Salafis oppose secularism and religion.

ile devlet ayrılığını kabul etmezler çünkü laiklik ve sekülerlik, insanı yapımı yasaların ve

They do not accept the separation of religion and state because secularism and secularism, are human-made laws and

kurumların, Allah'ın hâkimiyetinin üstünde olduğunu ifade etmektedir.

It expresses that institutions are above the sovereignty of Allah.

26. Üçüncüsü, sadece Allah'a tapınılmaktır. Allah'a başkaları eş tutulmamalı ve şirk koşulmamaktır.

The third is to worship only Allah. Others should not be associated with Allah, and polytheism should not be committed.

Örneğin, insanlar, Allah'a aracılık etmeleri için önemli dini şahsiyetlere ibadet etmemelidir.

For example, people should not worship significant religious figures to intercede for them to God.

Bu nedenle tasavvufa şiddetle karşı çıkmaktadılar.

For this reason, they were strongly opposed to Sufism.

Kur'an ve sünnet, insan. Davranışının ve inancının her boyutunu yönetecek tüm kurallara

The Quran and Sunnah contain all the rules that will govern every aspect of human behavior and belief.

ve ilkelere sahiptir. Bu nedenle başka kurallara ve ilkelere, icmal, kıyas gibi ihtiyaç bulunmamaktadır.

and has principles. Therefore, there is no need for other rules and principles, such as summaries or comparisons.

Tevhid inancından ötürü, Müslümanlar,

Due to their belief in Tawhid, Muslims,

bir şekilde, sadece Kur'an'a ve peygamberin döneminde uygulanan İslami modele uymalıdır.

In some way, it must only conform to the Quran and the Islamic model practiced during the time of the Prophet.

27. Kur'an ve sünnetin dışındaki kaynakların, Müslümanları, doğru İslam'dan saptıracağını

The sources outside of the Quran and Sunnah will lead Muslims away from true Islam.

belirten selefiler, zaten Müslümanların başka kaynaklara yönelmesi sonucunda sapkınlıkların

The Salafists, indicating that as a result of Muslims turning to other sources, deviations have occurred.

ve mezheplerin görüldüğünü söylemektedir. 28. Seletilik düşüncesi, İslam'ın günümüzdeki

and states that sects are observed. 28. The idea of selectivity reflects the current state of Islam.

uygulamalarında, dina dışı geleneklerin bulunduğunu belirterek, peygamber, sahabe

indicating that there are non-religious traditions in their practices, prophet, companions

ve selefeler dönemindeki İslami anlayışa geri dönülmesi gerektiğini savunmaktadır.

It advocates for a return to the Islamic understanding of the era of the predecessors.

29. Selefiler için öncelik, İslam'ın tüm bidatlardan arındırılması ve toplumun,

For the Salafis, the priority is to purify Islam from all innovations and to ensure that society,

Allah'ın birliğini özümsemesidir. Bu nedenle Şiileri ve tasavvufu, baş düşman olarak görürler.

It is the understanding of the oneness of Allah. For this reason, they see Shiites and Sufism as their primary enemies.

20. Selefiler, insan aklının ve mantığının, İslami kaynakların yorumlanması için kullanılmasına

20. Salafists advocate the use of human reason and logic to interpret Islamic sources.

da şiddetle karşı çıkmaktadır. Kur'an ve hadis, zaten kendi,

is strongly opposed to that. The Quran and Hadith already have their own,

hadislerine açıklamaktadır. O nedenle Kur'an ve hadisleri açıklamak için insan aklına başvurmaya

It explains the hadiths. For this reason, it resorts to human intellect in order to explain the Quran and hadiths.

gerek yoktur. Bu nedenle yorumlayıcı farklılıklara veya dini çoğulculuğa izin verilmemektedir.

There is no need. Therefore, interpretative differences or religious pluralism are not permitted.

21. Kendilerini korunmuş ümmet olarak gören ve cennete gideceklerine inanan 32 selefiler,

21. The 32 Salafis, who see themselves as a protected community and believe they will go to heaven,

dini eğitime odaklanmışlardır ve İslam ilkelerini anlayan bir Müslümanın,

They focus on religious education and a Muslim who understands the principles of Islam,

Allah'a karşı görevini yerine getirmiş olacağını öne sürmektedir.

He claims that he will have fulfilled his duty to Allah.

33. Selefiler, İslam'ın tüm bidatlarından arındırılması ve toplumun,

33. Salafis aim to purify Islam from all innovations and to reform society,

dini eğitimin şiddet içermeyen metotları gibi konulara odaklanmaktadır. 34 şiddetin

It focuses on topics such as non-violent methods of religious education. 34 violence

kullanımını reddeden ve Müslüman dünyasındaki yöneticilere sadece tavsiyede bulunulması

the rejection of its use and the mere recommendation to the leaders in the Muslim world

gerektiğini söylüyor. 34 şiddetin kullanımını reddeden ve Müslüman dünyasındaki yöneticilere

says it is necessary. It rejects the use of violence and to the leaders in the Muslim world.

sadece tavsiyede bulunulması gerektiğini söylüyor. 34 şiddetin kullanımını reddeden ve Müslüman

It says that only advice should be given. 34 rejects the use of violence and is Muslim.

dünyasındaki yöneticilere sadece tavsiyede bulunulması gerektiğini söylüyor. 35 geleneksel selefiler.

It says that advice should only be given to the rulers in the world. 35 traditional Salafis.

Bu noktada Peygamberimizin Mekke dönemini örnek göstermektedir.

At this point, he is citing the period of our Prophet in Mecca as an example.

Geleneksel selefiler, bu dönemde sahabiler baskı altında kalsalar da, azınlıkta olmaları ve

Traditional Salafis, even though the Companions were under pressure during this period, their minority status and

müşriklere göre daha güçsüz durumda bulunmaları nedeniyle, Allah tarafından sahabelere savaşma

Due to being in a weaker position compared to the polytheists, the companions were commanded by Allah to fight.

izni verilmemiştir. Onlar, isyan etmek ve açıktan karşı çıkmak yerine, tebliğ etmeyi ve liderlere

permission has not been granted. Instead of rebelling and openly opposing, they prefer to convey and communicate with the leaders.

tavsiyelerde bulunmayı tercih etmişlerdir. 35 geleneksel selefiler, bu dönemde sahabelerin

They preferred to make recommendations. 35 traditional Salafis, during this period, the companions of the Prophet.

müşriklere göre daha güçsüz durumda bulunmayı tercih etmişlerdir. Eğer isyan etselerdi,

they preferred to be in a weaker position than the polytheists. If they had rebelled,

müşriklerin şiddetli karşı saldırısına maruz kalabilirlerdi.

They could have been subjected to a violent counterattack by the polytheists.

6. Buradaki mantığı, Filistin meselesine uyarlayan geleneksel selefiler, Filistin'de

6. Those traditional Salafis who adapt the logic here to the Palestinian issue, in Palestine

yürütülen silahlı cihada bu bağlamda karşı çıkmaktadırlar. 37 siyaseti, sapkınlığı teşvik

They oppose the armed jihad being conducted in this context. 37 promotes politics and heresy.

eden saptırma olarak gören geleneksel selefiler, 38 din tümüyle arınılana kadar, herhangi bir siyasi,

Traditional Salafists, who see it as a deviation, do not engage in any political activity until all 38 religions are completely purified.

hareketin, yolsuzluğa ve adaletsizliğe neden olacağını öngörmektedir. Çünkü bu kişilere

It predicts that the movement will lead to corruption and injustice. Because these individuals

göre, günümüz toplumu, inancın temel ilkelerini anlayamaz.

According to this, today's society cannot understand the fundamental principles of faith.

9. Geleneksel selefiler, batı tarzı siyasi partilerin kurulmasının ve yöntem üzerine

9. Traditional Salafis, on the establishment of Western-style political parties and methods.

yabancı etkisinin tehlikelerini vurgulamaktadırlar. Siyasi partiler, kendi siyasi güçlerinin mantığın

They emphasize the dangers of foreign influence. Political parties are driven by the logic of their own political power.

takip etmektedir ve bu da partizanlığa, tarafkirliğe neden olmaktadır.

It is following this, and this causes partisanship and bias.

Allah ve tevhid inancı yerine, partinin liderleri, destekçilerini,

Instead of the belief in Allah and monotheism, the party leaders support their supporters,

partinin çıkarları ve siyasi gücü için harekete geçirmektedir. Bu amaçla, sapkın gruplar ile

It mobilizes for the interests of the party and its political power. For this purpose, with deviant groups and

ittifak bile yapabilmektedir. 40. Geleneksel selefiler, Hristiyanları,

even alliances can be formed. 40. Traditional Salafis consider Christians,

Yahudileri ve Batıyı, İslam'ın değerlerini ve kavramlarını kirleterek, bu dini yıkmaya

By tarnishing the values and concepts of Islam, to destroy this religion by targeting the Jews and the West.

azmetmiş ebedi düşmanlar olarak görmektedir. Bu nedenle dini konuları tartışırken,

they see themselves as determined eternal enemies. For this reason, when discussing religious issues,

batılı değerlerin, davranışların ve veya sistem mantığının kullanılmasına karşı çıkmaktadırlar.

They oppose the use of Western values, behaviors, and/or the logic of systems.

Çünkü batılı terminoloji, İslam'ın alternatifini, rakip sistemi temsil etmektedir.

Because Western terminology represents the alternative and competing system of Islam.

Böylece batılı değerler üzerinden düşünmeye başlamak, İslam'dan sapmaya neden olmaktadır.

Thus, starting to think through Western values leads to a deviation from Islam.

41. Dinler arası diyaloğa karşı çıkan geleneksel selefiler, fiziksel olarak kendilerini

41. Traditional Salafists who oppose interfaith dialogue physically distance themselves.

inanmayanlardan aynmaya çalışırlar. Bu nedenle selefiler,

They try to differ from the non-believers. For this reason, the Salafis,

inanmayanlarla temastan kaçınır ve sadece kendilerinin yaşadığı bölgelerde yaşamlarını

They avoid contact with non-believers and only live in the areas where they themselves reside.

sürdürürler. Hatta bu durum, diğer Müslümanlar için de geçerlidir.

They continue. In fact, this situation is also valid for other Muslims.

42. Bu düşünceden ötürü, selefiler, inanmayanlar ile tartışma amacıyla

42. For this reason, the Salafists engage in discussions with non-believers for the purpose of debate.

diyalog kurulmasına karşı çıkmaktadır. Çünkü diyalog içerisinde olmak, inanmayanlar açısından,

opposes the establishment of dialogue. Because being in dialogue, from the perspective of non-believers,

Müslümanların düşüncelerini saplamak için fırsat sunmaktadır. O nedenle sadece tebliğde

It provides an opportunity to distort the thoughts of Muslims. Therefore, it is only in the message.

ve diyalog kurulmasına izin verilmektedir. 43. Geleneksel selefiler için gerçek Müslüman,

and dialogue is allowed to be established. 43. For traditional Salafis, a true Muslim is

hem inanca sahip olmalı hem de ibadetleri yerine getirmelidir.

One must have faith and also fulfill the acts of worship.

44. Siyasi selefiler, siyasi konuları ve İslami olmayan yöneticileri ve kuralları tartışmanın

44. Political Salafists discussing political issues and non-Islamic rulers and laws.

ahlaki bir sorumluluk olduğunu ifade ederler. Selefi inancın temel ilkelerini savunurlarken,

they express that it is a moral responsibility. While defending the fundamental principles of the Salafi belief,

toplumdaki sapkınlıklar ile mücadele ve dini ritüellerin ötesinde konular üzerinde

On issues beyond the struggles against perversions in society and religious rituals.

kendi etkilerini oluşturmaya çalışırlar. İslam'ın bidatlardan arındırılmasının gerekli

They try to create their own effects. It is necessary to purify Islam from innovations.

olduğunu savunurlar, fakat gerçek koruman, siyasi konuları tartışarak olacağını belirtirler.

They argue that it is so, but they state that true protection will come from discussing political issues.

45. Bu nedenle siyasi selefiler, selefi anlayışın, siyasal alana uygulanmasını istemektedir.

For this reason, political Salafists want the Salafi understanding to be applied in the political arena.

Bu durum, sosyal adaleti ve Allah'ın, egemenliğin tek hakimi olmasını,

This situation undermines social justice and the fact that God is the sole sovereign ruler.

toplumda, devlet yönetiminde sağlayacaktır. 46.

It will provide in society, in state governance. 46.

Devrim sorunları en iyi anlayan kişiler olduklarını düşünmektedir ve bu nedenle selefi

They believe they are the best at understanding the problems of the revolution, and for this reason, their predecessor.

inancı, modern koşullara en iyi şekilde uyarlayabileceklerini, uyarlayabildiklerini

they believe that they can adapt their faith to modern conditions in the best way, that they have been able to adapt it.

iddia etmektedir. Devrim gibi yöntemlere başvurmayı uygun bulmuyorlar, fakat yine de

They claim that they do not find it appropriate to resort to methods like revolution, but still...

mevcut rejimleri ağır şekilde eleştirmektedirler. 47. Daha askeri bir tavır takınan ve mevcut

They heavily criticize the current regimes. 47. More of a military stance is adopted and the current...

durumların, şiddeti ve devrimi çağırdığına iddia eden 48 cihadi selefiler, İslam devletinin kurulması

The 48 jihadist Salafists, who claim that the situations call for violence and revolution, support the establishment of an Islamic state.

için şiddetin kullanılmasını sağlamaktadırlar. 48. Devrimler, devletin kurulması için şiddetin kullanılmasını sağlamaktadırlar.

They ensure the use of violence for the establishment of the state. Revolutions ensure the use of violence for the establishment of the state.

49. Cihadi selefiler, kendi görüşlerinin toplumda benimsenmesi için aktif mücadeleyi

49. Jihadist Salafists actively struggle for the adoption of their views in society.

savunmaktadır. Bunlara göre, Müslüman dünyasındaki yöneticiler, kafirdirler ve İslam devleti ancak bu

argues. According to these, the rulers in the Muslim world are infidels, and an Islamic state can only be established under this.

yöneticilere karşı silahlı mücadeleye başvurulursa kurulabilir. 50. Cihadi selefiler, silahlı cihadı,

armed struggle against the administrators can be established. 50. Jihadi Salafists, armed jihad,

İslam'ın beş temel ilkesi gibi altıncı temel ilke olarak kabul ederler, tekfir yöntemine başvururlar,

They accept it as the sixth fundamental principle like the five basic principles of Islam, and resort to the method of takfir.

böylece. Diğerlerine karşı mücadelelerini meşrulaştırırlar, sivillerin hedef alınmasını maruz

Thus, they legitimize their struggles against others, justifying the targeting of civilians.

görürler ve intihar eylemlerini desteklerler. 51. Cihadi selefilere göre, kifirlere ve mültetlere

They see and support suicide actions. According to jihadist Salafis, against infidels and apostates.

karşı intihar eylemleri, Allah'a yönelik fedakarlığın en üst noktasını oluşturmaktadır. 52.

Counter-suicide acts represent the pinnacle of sacrifice towards Allah. 52.

Geleneksel selefilik ile cihadi selefilik arasında farklılıklar bulunmaktadır.

There are differences between traditional Salafism and jihadist Salafism.

Geleneksel selefiler, inancın saflığına, cihadi selefiler ise,

Traditional Salafists focus on the purity of faith, while jihadist Salafists...

eyleme öncelik vermektedir. 53. Geleneksel selefiler, saç,

It prioritizes action. 53. Traditional Salafis, hair,

sakal ve kıyafet gibi bidatlara odaklanırken, cihadi selefiler ise, devlet, cihad ve şehadet

While focusing on innovations such as beards and clothing, jihadists and Salafists focus on state, jihad, and martyrdom.

kavramlarını önemsemektedir. 54. Geleneksel selefiler, namaz kıldığı sürece,

It values the concepts. 54. Traditional Salafis, as long as they pray,

devlet başkanına itaat etmeyi savunurken, cihadi selefiler ise, başkam kararlarının ve icraatlarım

While defending obedience to the president, jihadist Salafists, on the other hand, oppose other decisions and actions.

İslami olup olmadığına bakmaktadır. 55. İslami değil ise, isyana onay vermektedir.

It is looking at whether it is Islamic. If it is not Islamic, it is giving approval to the rebellion.

Geleneksel selefiler, siyasi ve cihadi selefileri iki konuda eleştirmektedir. Birincisi,

Traditional Salafis criticize political and jihadist Salafis on two points. The first is,

bu iki selefi grup, selefi inançlar üzerine hareket etmede başarısız kalarak, iman ile ibadet

these two Salafi groups, failing to act on Salafi beliefs, faith and worship

arasında ayrıma gitmektedir. Yani selefi inancı takip ediyorlar, ama peygamberin modelini, akidesini,

They are making a distinction between them. In other words, they follow the beliefs of their predecessors, but they adhere to the model and creed of the prophet.

davranışlarını, ibadetini, izlemiyorlar, İslami olmayan yöntemlere başvuruyorlar. İkincisi, bu iki

They do not follow their behaviors, their worship, and resort to non-Islamic methods. Secondly, these two...

selefi grup, insan arzusu ve cihadi selefilerini, cihadi selefilerini iki konuda eleştirmektedir.

The Salafi group criticizes the desire of humans and the jihadist Salafis on two issues.

Geleneksel selefiler, siyasi ve cihadi selefileri iki konuda eleştirmektedir. Birincisi, bu iki selefi grup,

Traditional Salafis criticize political and jihadist Salafis on two points. The first is that these two Salafi groups,

insan arzusu, nefsi tarafından yönlendirildiği için akılcılar olarak tanımlanmaktadır.

Human desire is defined as rational because it is directed by the self.

Dini ve siyasi değişimi sağlamak amacıyla, bu gruplar, İslam'ın kaynakları yerine,

In order to achieve religious and political change, these groups replace the sources of Islam with

faydacı hesaplamalara dayalı stratejiler geliştirme eğilimi göstermektedir.

It shows a tendency to develop strategies based on utilitarian calculations.

54. Geleneksel selefiler, devrim ve gösteri gibi muhalif yöntemleri desteklememektedir

Traditional Salafists do not support dissenting methods such as revolution and protest.

çünkü peygamberin böyle bir eylemi bulunmamaktadır. Siyasi ve cihadi selefilik,

because the prophet does not have such an action. Political and jihadist Salafism,

batım üretimi olarak, cihadi selefilerin, cihadi selefilerin, cihadi selefilerin, cihadi selefilerin,

As for the production of the Batı, jihadist Salafists, jihadist Salafists, jihadist Salafists, jihadist Salafists.

çizgilerin, çizgilerin, çizgilerin, çizgilerin doğum gün юretmesinin faydaları olarak görülmektedir

The benefits of lines giving birth to lines are seen.

çünkü bu tür eylemler, batının, batı medeniyetinin bir parçasıdır. Hatta siyasi partiler veya

because such actions are a part of the West, of Western civilization. In fact, political parties or

yapılanmalar arasındaki barışçıl. Siyasi yaklaşımlar bile batı

The peacefulness between formations. Even political approaches are Western.

medeniyetinden türeyen kavramlar olarak görülmektedir.

They are seen as concepts derived from civilization.

5. Siyasal İslam-Tıslamcılık İslam, bir dindir.

5. Political Islam - Islamism Islam is a religion.

Ancak siyasal İslam ise bir ideolojidir. Yani siyasal İslam,

However, political Islam is an ideology. That is, political Islam,

ıslamcılık,

Islamism,

Modern toplumun sorunları ile mücadele etme çabası içerisinde, siyasal alana İslam'ın dahil edilmesini isteyen bir siyasal harekettir, 56.

It is a political movement that seeks to include Islam in the political arena in an effort to combat the problems of modern society. 56.

İslam'ın modern yorumu ve İslami uyanışın bir ifadesi olarak kabul edilen siyasal İslam, İslamcılık akımının temelleri, sosyal çatışmalara dayanmaktadır, 57.

Political Islam, considered an expression of Islam's modern interpretation and Islamic awakening, is based on the foundations of the Islamist movement, rooted in social conflicts. 57.

1950'lerde ve 1960'larda, Batı'dan ilham alan liberal milliyetçiliğe ve mevcut baskıcı rejimlere karşı duyulan yaygın memnuniyetsizlik, Arap dünyasında, Arap milliyetçisi ve sosyalist akımların iktidara gelmesine yardımcı oldu.

In the 1950s and 1960s, widespread dissatisfaction with the liberal nationalism inspired by the West and the existing oppressive regimes helped the rise of Arab nationalist and socialist movements in the Arab world.

Bu akımlar, milliyetçilik ve sosyalizm ideolojilerinin yanı sıra, Arap-İslami kökenlere, Arap birliğine, liberal milliyetçiliğin başarısızlığına, Batı karşıtlığına ve kapsamlı sosyal reformların yapılmasına vurgulandı.

These movements emphasized Arab-Islamic origins, Arab unity, the failure of liberal nationalism, opposition to the West, and the need for comprehensive social reforms, in addition to the ideologies of nationalism and socialism.

38 ancak zaman geçtikçe, bu sosyalist liderler ve partiler, halkın taleplerini hayata geçirme konusunda başarısız oldular.

However, over time, these socialist leaders and parties failed to fulfill the demands of the people.

Hatta daha zorba yönetim haline geldiler.

They even became a more oppressive regime.

Ve halkın nezdinde meşruiyetlerini kaybettiler, 59 zamanla sosyal adalet yönünde taleplerin artmasına neden oldular, 60.

And they lost their legitimacy in the eyes of the public, causing an increase in demands for social justice over time.

Ancak 1967 yılındaki Arap-Misrail savaşında, Arap milliyetçisi ve sosyalist rejimlerin,

However, in the Arab-Israeli war of 1967, the Arab nationalist and socialist regimes,

İsraili ve İslami halklarının, Arap milliyetçisi ve sosyalist rejimlerin,

The Israeli and Islamic peoples, the Arab nationalist and socialist regimes,

İsraili ordusu karşısında yenilmesi, Kudüs'ün kaybedilmesi, 61 bu rejimlerin ekonomi politikaların başarısızlığı,

The defeat against the Israeli army, the loss of Jerusalem, and the failure of the economic policies of these regimes.

hükümette görülen yolsuzluk, Müslüman dünyasında modern ulus devlet modelinin başarısızlığı,

The corruption seen in the government, the failure of the modern nation-state model in the Muslim world,

yetersizliği ve Arap-Müslüman devletlerinin güçsüzlüğünün ortaya çıkması, 62 Arap dünyasında tam bir dönüm noktası mı oluşturdu?

Did the emergence of inadequacy and the weakness of Arab-Muslim states constitute a complete turning point in the Arab world?

Çünkü siyasal İslam veya İslamcı partiler, o dönemde sosyal ve siyasi memnuniyetsizliği ifade eden tek siyasal aktör olarak ortaya çıkmıştı.

Because political Islam or Islamist parties emerged as the only political actor expressing social and political discontent during that period.

Bu dönemde, İslam dünyasındaki ahlaki çöküntünün ve ruhani rahatsızlığın nedeni olarak Batı'nın siyasi ve ekonomik modelleri gösterildi.

During this period, the political and economic models of the West were indicated as the cause of the moral decay and spiritual unrest in the Islamic world.

Batı'dan ve özellikle ABD'den duyulan hayal kırıklığı, ABD'nin İsrail yanlısı politikaları ve mevcut otoriter rejimleri desteklemesi,

The disappointment felt from the West, especially the US, is due to the US's pro-Israel policies and its support for current authoritarian regimes.

İslam dünyasında ABD ve Batı'nın karşıtı görüşleri güçlendirdi.

It strengthened anti-American and Western views in the Islamic world.

Böylece İslami dini liderlerimizin,

Thus, our Islamic religious leaders,

liderler ve eylemciler, önceden ifade ettikleri mesajlarının haklılığının ortaya çıktığını savundular.

Leaders and activists argued that the legitimacy of the messages they had previously expressed was revealed.

Müslümanların başarısızlığının ve sorunlarının, Batı'ya güven duymaktan ve Allah'ın yolundan uzaklaşmaktan kaynaklandığını belirttiler.

They stated that the failure and problems of Muslims stem from relying on the West and straying from the path of Allah.

Çoğu İslamcı lider, tarih boyunca Müslüman ülkeleri güçlü kılan İslami ilkelere ve değerlere geri dönülmesini tavsiye ettiler.

Most Islamist leaders have recommended a return to the Islamic principles and values that historically strengthened Muslim countries.

Diğer bir ifade ile, bu kişiler, Müslümanların, Arapa İslami kimliklerine, mirasına,

In other words, these individuals relate to the Islamic identity and heritage of Muslims, Arab.

tarihine, kültürüne ve değerlerine yeniden sahip çıkması gerektiğini savundular.

They argued that it needs to reclaim its history, culture, and values.

Bu tür talepler ve öneriler ise, İslam'ın siyasal hayatta görünür hale gelmesine neden oldu.

Such demands and suggestions have led to the visibility of Islam in political life.

Böylece 1970'lerden itibaren siyasal İslamcı partiler ve gruplar, kendi ülkelerindeki siyasi hayatı etkileyen bir güce dönüştüler, 64 bu sayede, İslam, Müslüman dünyasında, siyasi söylemin ve hareketliliğin temel dili oldu.

Thus, from the 1970s onwards, political Islamist parties and groups became a power that influenced political life in their own countries; as a result, Islam became the primary language of political discourse and activism in the Muslim world.

Müslüman yöneticiler, kendi meşruiyetlerini güçlendirmek için İslam'a daha fazla başvurdular.

Muslim rulers turned more to Islam to strengthen their own legitimacy.

İslamcı hareketler ve siyasi partiler de, aynı şekilde kendi meşruiyetlerini sağlamak ve halkı harekete geçirmek için İslam'a daha fazla atıf yaptılar.

Islamist movements and political parties also made more references to Islam in order to establish their legitimacy and mobilize the people.

Siyasal İslamcıların temel fikirlerine baktığımızda, aşağıdaki söylemler ile karşılaşılmaktadır.

When we look at the fundamental ideas of political Islamists, we encounter the following discourses.

Öncelikle siyasal İslamcı hareketler, demokrasi, laiklik, parlaklık ve siyasi ilişkilerin temel fikirlerine baktığımızda, aşağıdaki söylemler ile karşılaşılmaktadır.

First of all, when we look at the fundamental ideas of democracy, secularism, clarity, and political relations concerning political Islamist movements, we encounter the following discourses.

Dönülme stratejisinin hangisine uyarılması?

Which return strategy should be applied?

Öncelikle siyasal İslamcı hareketlerle karşılaşılmaktadır.

Firstly, encounters are being made with political Islamist movements.

hayata geçirilmesini istemektedir. 68. Siyasal İslamcılığın streytekisinde,

It wants to be implemented. 68. In the strategy of political Islam,

siyasal düzenin yeniden inşası için iki aşamalı yol bulunmaktadır. Bir, İslam ülkelerindeki

There are two stages to the reconstruction of the political order. One, in Islamic countries,

layık rejimleri seçimler yoluyla, devrimle veya silahlı cihad ile devirmek ve İslami

To overthrow legitimate regimes through elections, revolution, or armed jihad and establish Islamic

anlayışı iktidara getirmek ve iki, bu temel üzerinden İslam birliğini,

to bring understanding to power and two, to achieve Islamic unity based on this foundation,

ittihatki İslam'ı veya hilafeti kurmak. 69. İslamcı akım, dünya düzeninin seküler

To establish the unity of Islam or the caliphate. 69. The Islamic movement, the secular world order.

karakterine karşı çıkmaktadır. Batının bir gün parçalanacağını ve Westfalia layık düzeninin,

is opposed to his character. The West will one day disintegrate and the Westphalian order of justice,

İslami düzene doğru evirileceğini iddia etmektedir. Bu nedenle batıya karşı isyan,

It claims that it will turn towards an Islamic order. Therefore, rebellion against the West,

sekülerlikten uzaklaşma çabası olarak görülmektedir. Dünya siyasetinde temel sorunun,

It is seen as an effort to distance itself from secularism. The main problem in world politics is,

medeniyet temelli çatışma olduğuna da vurgu yapmaktadır.

It also emphasizes that there is a civilization-based conflict.

11. Siyasal İslamcı ideologlar, kendilerinin, İslami siyasi hareketin temel felsefesini,

11. Political Islamist ideologues believe that they are the foundation of the basic philosophy of the Islamic political movement.

İslami ahlakiliğe yapılan referanstan türettiklerini iddia etmektedir. 71. Bu hareketler,

They claim to derive from the reference made to Islamic morality. 71. These actions,

kendi siyasi meşruiyetlerini, Peygamberimizin geleneği öğretileri içerisinden sağlamaya

to establish their own political legitimacy from the teachings of our Prophet's tradition

çalışırlar. Ancak yine de İslami kavramları ve yaklaşımları uygulayabilmek için birçok

They work. However, in order to be able to apply Islamic concepts and approaches, many

rekabetçi ideolojiler, kapitalizm, sosyalistler, İslami kavramları ve yaklaşımları uygulayabilmek

competitive ideologies, capitalism, socialists, the ability to implement Islamic concepts and approaches

gibi ile de mücadele etmek zorunda kaldılar. 72. Siyasal İslamcıların daha ötesine geçen silahlı

They had to struggle with things like that. 72. Armed movements that go beyond political Islamists.

cihatçı gruplar, İslam Devleti'nin kurulması için sadece şiddetin kullanılmasını desteklemektedir.

Jihadist groups support the use of violence solely for the establishment of the Islamic State.

Bu gruplar için cihat, kurulu siyasi düzene karşı doğrudan, şiddet içeren mücadele anlamına

For these groups, jihad means a direct, violent struggle against the established political order.

gelmektedir. 73. Bu örgütler, yönetimleri tehdit etmek ve istikrarsız hale getirmek, hükümet.

It is coming. 73. These organizations threaten the administrations and make them unstable, the government.

73. Bu örgütler, yönetimleri tehdit etmek ve istikrarsız hale getirmek, hükümet. 73. Bu örgütler, yönetimleri tehdit etmek ve istikrarsız hale getirmek, hükümet.

73. These organizations threaten and destabilize governments.

74. Kurumlarma saldırmak ve halkı terörize etmek için İslam adına şiddeti ve terörizmi

To use violence and terrorism in the name of Islam to attack institutions and terrorize the public.

kullanmaktadırlar. 74. Sonuç olarak, dünya genelindeki Müslümanların ekseriyeti,

they use. 74. As a result, the majority of Muslims around the world,

siyasal İslamcı görüşü tam olarak desteklememektedir. Yani çoğunun demokrasi rejimi

does not fully support the political Islamist view. In other words, most of them...

ile bir sorunu bulunmamaktadır ve İslam Devleti'ni, devrim yoluyla veya silah kullanarak

There is no problem with it and the Islamic State, either through revolution or by using weapons.

kurmak gibi bir hedefi de yoktur. Zaten Selefilerin savunduğu gibi,

it does not have a goal like establishing. As the Salafis advocate,

ilk dönem öğretilere dönülmesi yönünde yoğun bir talep de mevcut değildir.

There is no strong demand to return to the teachings of the first period.

Ayrıca İslamcıların tamamı da, terörist değildir veya meşru araç olarak terörizmi görmemektedir.

Moreover, not all Islamists are terrorists, nor do they consider terrorism a legitimate means.

Siyasal sistem içerisinde kalarak, amaçlarını gerçekleştirmek isteyenlerin sayısı,

The number of those who want to achieve their goals while staying within the political system,

ekseriyette çoğunluğu oluşturmaktadır. 73. Silahlı cihadçı gruplarda,

It mainly constitutes the majority. 73. In armed jihadist groups,

bütün Müslümanlar içerisinde çok çok az bir yüzdeyi oluşturmaktadır.

It constitutes a very, very small percentage among all Muslims.

Müslümanların çok büyük bir çoğunluğu da, bu grupların terör eylemlerine de destek vermemektedir,

The vast majority of Muslims do not support the terrorist actions of these groups.

hatta kınamaktadır. 76. Radikal örgütlerin ideolojilerini oluşturan İslam düşünürleri

It even condemns. 76. Islamic thinkers who shape the ideologies of radical organizations.

El-Kaide, Boko Haram, Daesh ve diğer dini söyleme dayalı terör örgütü mensuplarının

Members of Al-Qaeda, Boko Haram, ISIS and other terrorist organizations based on religious discourse.

düşüncelerini, ideolojilerini anlayabilmek amacıyla, fikirlerini benimsedikleri İslam

In order to understand their thoughts and ideologies, the Islam they have adopted.

ilimleri ile düşünürlerinin görüşlerini incelemek gerekmektedir.

It is necessary to examine the views of scholars and their thinkers.

Ancak bu sayede, bu kişilerin bugünkü ideolojik bakış açıları mı anlamak mümkün olabilir.

However, it may only be possible to understand the ideological perspectives of these individuals today through this.

Bu konuda incelemelerde bulunan araştırmacılar, bu örgütlerin başlangıç noktasına haricileri

Researchers examining this issue identify outsiders as the starting point of these organizations.

koymaktadır. Daha sonra Ibn-i Teymiye, Haşan el-Benna, Seyyid Kutub, Mevdudi ve Muhammed Kutub

is putting. Later, Ibn Taimiyah, Hasan al-Banna, Sayyid Qutb, Maududi, and Muhammad Qutb

gibi ilimleri, düşünürleri sıralamaktadır. Ancak burada ifade edilmesi gereken nokta şudur,

it lists scholars and thinkers such as. However, the point that needs to be expressed here is this,

dini söyleme dayalı terör örgütleri,

religiously motivated terrorist organizations,

bu düşünürlerin fikirlerinden seçici bir şekilde faydalanmaktadır. Yani kendi siyasi görüşlerini

It selectively utilizes the ideas of these thinkers. That is, its own political views.

destekleyecek olan noktaları aynen veya değiştirerek almakta ve böylece ideolojisine eklemlemektedir.

It is acquiring the points it will support either as they are or by changing them, and thus integrating them into its ideology.

Haricilik

Exclusionism

Hariciler, İslam'ın, Peygamberimizin döneminde yaşandığı gibi yaşanması, sadece Kur'an ve

The Harijites believe that Islam should be lived as it was during the time of our Prophet, solely based on the Qur'an and.

sünnete bakılması ve naz, kıyas ve icma gibi kaynakların red edilmesi gerektiğini savunmaktaydı.

He argued that reference should be made to the Sunnah and the sources such as pouting, analogy, and consensus should be rejected.

Kur'an ayetlerini,

Quran verses,

sosyolojik kültürel yapısına ve dönemsel bağlamına bakmaksızın yorumlayan Hariciler,

the Harijites, who interpret without considering the sociological cultural structure and contextual background,

kendi dini görüşlerini, gerçek İslami görüşler olarak kabul ediyorlardı. Bunun dışında kalanları,

they considered their own religious views as true Islamic views. Those outside of this,

kolaylıkla kafir olarak nitelendiriyorlardı ve öldürüyorlardı. Hatta en küçük hatada bile,

they easily labeled them as infidels and killed them. Even for the smallest mistake,

birbirlerini bile tekfir etmekten çekinmiyorlardı.

They were not hesitant to excommunicate each other.

77. İbn-i Teymiye

77. Ibn Taymiyyah

Übn-i Teymiye, Mol istilasına karşı Suriye halkını harekete geçirmek üzere,

Ibn Taymiyyah aimed to mobilize the Syrian people against the Mongol invasion.

bir halkın halkını harekete geçirmek üzere, bir halkın halkını harekete geçirmek üzere,

to mobilize a people to mobilize a people

bir risale kaleme almıştır.

He has written a treatise.

78. İbn-i Teymiye, risalesinde, Mollar karşısında alınan büyük yenilginin sebebini,

78. Ibn Taymiyyah, in his treatise, explains the reason for the great defeat suffered against the scholars.

Müslümanların, Kur'an ve sünnet ile bildirilen emirleri yeterince yerine getirmemesine bağlamaktaydı.

It was attributed to the Muslims not adequately fulfilling the commands conveyed through the Quran and Sunnah.

Kur'an ve sahih hadislerin, toplum tarafından benimsenmesi gerektiğini, söyleyen İbn-i Teymiye,

Ibn Taymiyya, who stated that the Quran and authentic hadiths should be embraced by society,

Peygamber ve dört halife dönemine dönülerek İslamın bidatlardan arındırılması gerektiği görüşünü de destekliyordu.

He also supported the view that Islam should be purified from innovations by returning to the era of the Prophet and the four caliphs.

79. Hanbeli mezhebinin tutucu anlayışını benimseyen İbni Teymiye, ancak mezhebin birçok ilkesini de, kendi siyasi görüşüne göre yeniden yorumlamıştır.

Ibn Taymiyya, who adopted the conservative understanding of the Hanbali school, also reinterpreted many of the school's principles in accordance with his own political views.

Risalesinde, İbni Teymiye, baskıcı Müslüman yöneticilere karşı Müslümanların isyan etmesini teşvik etmek için radikal fikirler savunmuştur.

In his treatise, Ibn Taymiyyah advocated radical ideas to encourage Muslims to revolt against oppressive Muslim rulers.

Bu bağlamda, İbni Teymiye, Moğollan ve Müslümanların direnişine engel olan kişileri, Müslüman yöneticileri ve ilimleri kafir ilan etmiştir.

In this context, Ibn Taymiyya declared the Muslims' rulers and scholars who hindered the resistance of the Mongols and the Muslims as infidels.

Baskıcı Müslüman yöneticiden ziyade, adil davranan kafir yöneticinin daha makbul olduğu yönünde fetva yayınlayan Müslüman ilimleri de eleştirmiş ve onları da kafir ilan etmiştir.

He criticized Muslim scholars who issued fatwas stating that a just non-Muslim ruler is more preferable than a tyrannical Muslim ruler, and he declared them infidels as well.

Yayınladığı fetvasında, Moğollara karşı cihad, savaş, ilan etmenin farz olduğunu söylemiştir.

In the fatwa he issued, he stated that it is obligatory to declare jihad and war against the Mongols.

İslam'ı önceden benimsemiş olan Moğolların, doğru bir Müslüman olmadıklarını belirtmiştir.

It has been stated that the Mongols, who had adopted Islam earlier, were not true Muslims.

Çünkü Moğollar kendi örflerine göre oluşturdukları ve devlet yasası haline getirdikleri, yasik yasasını uygulamaktaydı.

Because the Mongols were applying the yasak law, which they had established according to their customs and made into a state law.

Kısacası sünni İslam'ı seçmiş olmalarına rağmen, pagan inançlarından dolayı Moğollan,

In short, despite having chosen Sunni Islam, the Mongols, due to their pagan beliefs,

kafirler olarak görmekteydi ve öldürülmelerinin caiz olduğunu söylemekteydi.

They saw them as infidels and claimed that it was permissible to kill them.

İbni Teymiye'ye göre, cihad,

According to Ibn Taymiyya, jihad is

nafile ibadet olan hac, umle ve diğer ibadetlerden daha hayırlıydı.

The pilgrimage, which is a voluntary act of worship, was better than the lesser pilgrimage and other forms of worship.

Cihadda, dünya ve ahiretin hayrı vardı, terkinde ise dünya ve ahiretin yitirilmesi söz konusuydu.

In jihad, there was the goodness of this world and the hereafter, while in its abandonment, the loss of both this world and the hereafter was at stake.

81 cihadı, var olan güç ve enerjiyle Allah yolunda çabalama ve iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma olarak tanımlayan İbni Teymiye,

Ibn Taymiyyah, who defines jihad as striving in the way of Allah with the existing power and energy, and commanding good while forbidding evil,

bir kimsenin, öncelikle kendi nefsine ve arzularına karşı, ardından da kifirlerle cihad etmesini tavsiye etmekteydi.

He was advising a person to first struggle against their own self and desires, and then to engage in jihad against the infidels.

82 cihadı,

82 jihad,

cihadın maksatı da, fitnenin, şirkin, kalmaması ve dinin tümünün yalnızca Allah'a ait olmasıydı.

The aim of jihad was to ensure that there was no fitna or shirk and that the entire religion belonged solely to Allah.

8.

8.

İbni Teymiye, İslam düşmanlarını, dört farklı kategoride ifade etmekteydi.

Ibn Taymiyyah categorized the enemies of Islam into four different categories.

1. Kafir Hristiyanlar, 2. İslami yaşama tam anlamıyla dönmedikleri sürece, kifirlerin adetlerini benimseyen Müslümanlar, 3.

1. Infidel Christians, 2. As long as they do not fully return to Islamic living, Muslims who adopt the customs of the infidels, 3.

İslam'ın öğretilerini uygulamayan Müslümanlar ve 4. İslam'ı ret eden ama kendilerini Müslüman kabul eden kişiler, 84.

Muslims who do not practice the teachings of Islam and those who reject Islam but consider themselves Muslims, 84.

Pek çok Sufizm okulunu, İslami olmadıklarını söyleyerek ret eden İbni Teymiye,

Ibn Taymiyyah, who rejected many schools of Sufism by stating that they are not Islamic,

Şiilerin, kafir ve İslam şeriatına zarar veren 5. kol olduklarını ilan ederek, Şi karşıtı tutum sergiledi.

It declared that the Shiites are the fifth column that harms infidels and Islamic law, displaying an anti-Shiite attitude.

İslam inanç sistemine katıldıklarını itiraf etseler bile, İslam hukukunu çiğneyen her Müslüman grupla savaşılması gerektiğini ilan etti.

Even if they confess to adhering to the Islamic belief system, it was declared that every Muslim group that violates Islamic law should be fought against.

İbni Teymiye'nin tekfirci anlayışı, daha sonra Abdülvehhab tarafından benimsenmiştir.

Ibn Taymiyyah's understanding of takfir was later adopted by Abdul Wahhab.

Abdülvehhab, İslam'da arındırmam ve yenilenmenin çabası içerisinde olmuştur.

Abdul Wahhab has been striving for purification and renewal in Islam.

Abdülvehhab'ın amacı, Müslüman dünyası motantik ve saf İslam anlayışına geri dönmesi ve peygamber zaman sonrası dönemde İslam'a eklenenlerin ortadan kaldırılmasıydı, 80.

Abdulwahhab's aim was for the Muslim world to return to an authentic and pure understanding of Islam and to eliminate the additions made to Islam after the time of the prophet.

Hariciliğin bir uzantısı olarak kabul edilen Vehhabilik düşüncesi, temelde diğerine karşı müsamahsızlık, kendi bildiklerinin mutlak doğruluğuna inanma,

The thought of Wahhabism, considered an extension of exclusionism, fundamentally involves intolerance towards others and a belief in the absolute correctness of one's own knowledge.

inandığı değerlere ciddi düzeyde bağlılık ve yalın bir düşünce, inanç ve hayatı tercih etme gibi nitelikleriyle de haricilerle büyük benzerlik göstermektedir, 87.

A serious commitment to the values one believes in and a preference for a simple way of thinking, believing, and living are qualities that show great similarity with the outsiders, 87.

Vehhabiliğin temel felsefesi, tevhid, yani Allah'ın tekliği ve birliğidir.

The fundamental philosophy of Wahhabism is tawhid, which is the oneness and uniqueness of Allah.

Burada esas olan nokta, hakimiyetin sadece Allah'a ait olması ve yaratıcının, gücünü, imam veya diğer maddi nesneler ile paylaşmamasıdır.

The main point here is that authority belongs solely to Allah and that the Creator does not share His power with an imam or other material objects.

Çoğu Müslüman için, bir kişinin,

For most Muslims, a person's

İslami inancım.

My Islamic belief.

Basitçe ifade etmesi, tevhid inancının yerine getirilmesi için yeterlidir ve bu durum, inananlar ile inanmayanları birbirlerinden ayırmaktadır.

Simply expressing it is sufficient for fulfilling the belief in oneness, and this situation distinguishes believers from non-believers.

Ancak Abdülvehhab, bu görüşü ret etmektedir.

However, Abdul Wahhab rejects this view.

Abdülvehhab'a göre, sadece kelimeler ile ifade etmek yetersizdir.

According to Abdülvehhab, expressing with words alone is insufficient.

Ayrıca Müslümanların, fiilen İslam'ın öğretilerini uygulaması gerekmektedir.

Additionally, Muslims must practically apply the teachings of Islam.

88. Allah'tan başkasına itaat etmek ve saygı duymak, putperestliktir.

To obey and respect anyone other than Allah is idolatry.

Vehhabiliğin diğer bir temel fikri ise, kifirleri dost edinmeyi ve onlarla işbirliği içine girmeyi haram sayan vera ve bera fikridir.

Another fundamental idea of Wahhabism is the concept of "vera and bera," which considers it forbidden to take infidels as friends and to cooperate with them.

89. Kitab-ı Al-Tahid isimli kitabında, Müslüman kitleleri, müşrikliğe yakın olduğunu düşündüğü sıfa odaklı İslam anlayışına karşı kışkırtan 11 Abdülvehhab,

In his book titled "Kitab-ı Al-Tahid," Abdul Wahhab incites Muslim masses against the Sufi-centered understanding of Islam, which he believes is close to polytheism.

sadece Kur'an ve hadisleri dikkate alarak,

only considering the Quran and hadith,

İslam'ın ortaçağdaki yorumlarım sorgulamaktadır.

I question the interpretations of Islam in the Middle Ages.

Abdülvehhab, yaşadığı dönemde Arap Yarımadası'nda görülen ahlaki çöküntüyü ve siyasi kırılganlığı eleştirmekte 91,

Abdul Wahhab criticizes the moral decline and political fragility observed in the Arabian Peninsula during his time.

putperesti, kişilerin, din ilimlerinin ve ebe, yüceltilmesini, tapınak, türbe ve mezarlara yapılan ziyaretleri kınamaktaydı.

They were condemning the veneration of idols, the elevation of individuals, the sciences of religion, and visits to temples, shrines, and graves.

92 ayrıca Abdülvehhab, şeyhle rabıta kurmayı, mürşide bağlanmayı ve resim yapmayı, şirk saymaktaydı.

Additionally, Abdülvehhab considered establishing a connection with the sheikh, being connected to the guide, and making images as acts of polytheism.

Kandil kutlamalarını, mevlidi,

Candle celebrations, the mevlid,

şiilerin ehl-i beyti anma törenlerini bidat ve müzik dinlemeyi ise haram kabul etmektedir.

They consider the Shia commemorations of the Ahl al-Bayt as innovations and deem listening to music as haram.

Bu esasları benimsemeyenleri, müşrik ilan

Declare those who do not adopt these principles as polytheists.

etmiştir.

has done.

İnsanları bidatlardan uzaklaştırmak için güç kullanmayı caiz görmüştür.

He deemed it permissible to use force to distance people from innovations.

9. Bu bidatlar, tevhid inancını ihlal etmekteydi.

9. These innovations were violating the belief in monotheism.

94

94

Abdülvehhab, bir Müslümanın İslam'dan çıkmasını sağlayan 10 temel adımı şöyle sıralamaktaydı.

Abdul Wahhab outlined the 10 key steps that lead a Muslim to exit Islam as follows.

1. Çok tanrıcılık.

Polytheism.

2. Yaratıcı karşısında aracılara güvenmek.

2. Trusting intermediaries in front of the creator.

3. İslam dışı kanunlara güvenmek ve bunların İslam'dan üstün olduğunu düşünmek.

3. To rely on laws outside of Islam and to think that they are superior to Islam.

4. Peygamberimizin yaptığı uygulamaları hor görmek.

4. To disdain the practices of our Prophet.

5. İslam veya peygamber ile alay etmek.

5. Mocking Islam or the prophet.

6. Müslümanlara karşı kifirlere yardımcı olmak veya destek vermek.

6. Helping or supporting the infidels against Muslims.

7. Uygulamalarını yerine getirmeyerek İslam'dan uzaklaşmak.

7. Distancing from Islam by failing to fulfill its practices.

8. Sihir, fal gibi şeyleri desteklemek veya

8. Supporting things like magic, fortune-telling, or

başvurmak.

to apply.

9. Müslüman olmayanların kâfirleri.

9. The disbelievers among non-Muslims.

10. Kâfir oldukları konusunda şüpheye düşmek.

10. To have doubts about their disbelief.

11. İslami uygulamaları ve pratikleri değiştirme konusunda birisinin hakkının olduğuna inanmak.

11. To believe that someone has the right to change Islamic practices and applications.

93

93

Son olarak, Vehhabiler, Allah'ın yeryüzündeki temsilcileri oyduklan için yöneticilere karşı mutlak itaati savunmaktadır

Finally, the Wahhabis advocate absolute obedience to rulers because they consider them to be the representatives of Allah on earth.

ve yöneticilere karşı her türlü şiddete başvurmayı reddetmektedirler.

They refuse to resort to any form of violence against the authorities.

96 Sadece yöneticinin açık bir şekilde dinden çıkması ve camilerde namazı yasaklaması durumlarında isyan edilebilir.

Rebellion can only occur in cases where the leader explicitly renounces the faith and bans prayers in mosques.

97 Yöneticiye devlet idaresinde dilediği şekilde tasarrufta bulunabilmesi için sınırsız bir alan sağlanmaktadır.

97 Administrators are provided with unlimited scope to exercise their discretion in state administration as they wish.

97 Haşan el-Benna.

97 Hasan al-Banna.

Müslüman kardeşlerin kurucusu Haşan el-Benna, gençliğinde, Mısır'da ortaya çıkan milliyetçi duygulardan etkilenmiştir.

The founder of the Muslim Brotherhood, Hassan al-Banna, was influenced by the nationalist sentiments that emerged in Egypt during his youth.

Benna'ya göre, bir kişinin ülkesine yönelik görevi, sorumluluğu, kaçınmaz bir yükümlülüktür, yani kutsal bir savaştır.

According to Benna, a person's duty to their country is an unavoidable obligation, in other words, a sacred struggle.

Benna, Amina

Benna, Amina

Allah, onlara da vahşil, kö Tanzanistan, Ve' Nigeria'dan ile 134 aydınlatılFPV

God, also reveal to them, from Tanzania and Nigeria, and illuminate 134.

Benna, haşan el-Benna'ya göre, bir kişinin ülkesine yönelik görevi, sorumluluğu, kaçınmaz bir yükümlülüktür yani kutsal bir savaştır.

According to Hassan al-Banna, a person's duty and responsibility towards their country is an unavoidable obligation, that is, a holy war.

Böylece Benna, hem İslam'ı hem de milliyetçiliği benimsemiştir.

Thus, Benna has embraced both Islam and nationalism.

Benna, Amina

Benna, Amina

Benna için, Mıs'n'ı savunmak, İslam'ı savunmak veya İslam'ı savunmak, Mısır'ı savunmak anlamına geliyordur.

For Benna, defending Mısır (Egypt) means defending Islam or defending Islam means defending Egypt.

Benna, Amina

Benna, Amina

98. 1920'lerde El-Benna, bu dönemde Müslümanların yaşadığı sıkıntıların temel nedeni olarak, Müslüman toplum içerisinde dindarlığın olmamasını ve İslam'ın doğru yolundan halkın sapmasını göstermiştir.

In the 1920s, El-Benna identified the lack of piety within the Muslim community and the deviation of the people from the true path of Islam as the fundamental reasons for the difficulties faced by Muslims during this period.

99 batılılaşma politikalarının Mısır'da başarısız olduğunu söyleyen Benna, Mısır'ın doğuya, yani İslami değerlere yeniden yönelmesi gerektiğini savunmuştur.

Benna, who said that the Westernization policies have failed in Egypt, argued that Egypt should redirect itself to the east, that is, to Islamic values.

Bu sayede Batılıların, Mısırlıların dinini yıkma ve Müslümanlara boyun edirme girişimine karşı Müslümanları korumak mümkün olacaktı.

This way, it would be possible to protect Muslims against the Westerners' attempt to destroy the religion of the Egyptians and to subjugate Muslims.

Yoğo Müslüman kardeşlerin o dönemdeki amacı, siyasi araçları kullanarak İslam devletini kurmak ve halifeliği yeniden inşa etmekti.

The aim of the Muslim Brothers at that time was to establish an Islamic state using political means and to rebuild the caliphate.

Ancak İslam'ın kesin teolojik anlayışının uygulanmasını savunmuyorlardı.

However, they were not advocating for the implementation of a definitive theological understanding of Islam.

İslam'ı daha çok siyasal bir kimlik olarak algılıyorlardı.

They perceived Islam more as a political identity.

O dönemde, İslam ülkeleri arasındaki anlaşmazlıklara ve Batılı emperyalist güçler karşısında İslam toplumlarının zayıflığına odaklanan El-Benna, Müslümanlar arasında bireysel, kişisel reformun önemine de vurgu yapmaktaydı.

At that time, El-Banna, who focused on the disagreements among Islamic countries and the weakness of Islamic societies in the face of Western imperialist powers, also emphasized the importance of individual, personal reform among Muslims.

El-Benna mesajı, dini, milli ve sosyal boyutlar içeriyordu.

The El-Banna message contained religious, national, and social dimensions.

El-Benna mesajında şu temel noktalara vurgu yapıyordu, modern çağda dahi İslam'ın geçerli olduğunun.

In his message, El-Benna emphasized the following key points: that Islam is still relevant even in the modern age.

Kabulü, İslam'ın arındırılması.

Acceptance is the purification of Islam.

Kabulü, İslam'ın arındırılmasına ve peygamber dönemindeki temel değerlere yeniden geri dönülmesine yönelik ihtiyaç ve bütün Müslümanların, İslam ümmetinin bir parçası olması, 102.

The need for the purification of Islam and a return to the fundamental values of the prophetic period, as well as the fact that all Muslims are a part of the Islamic community. 102.

Bu dönemde Müslüman kardeşler, emperyalizm karşıtı bir söylemi ve eylem türünü benimsemişti.

During this period, the Muslim brothers had adopted a discourse and a type of action against imperialism.

El-Benna, Müslüman kardeşlerin söylemlerinde İngiliz sömürgeciliğine karşı duygulara odaklanmıştı.

El-Benna had focused on feelings against British colonialism in the discourse of the Muslim Brotherhood.

Bu söylem aracılığıyla, Müslüman kardeşler, Arap milliyetçileri, Arap birliğini savunanlar,

Through this discourse, Muslim brothers, Arab nationalists, and those who advocate for Arab unity,

ve İslam birliğini destekleyenler gibi diğer ideolojik hareketler ile ittifak kurabiliyordu.

And it could form alliances with other ideological movements that support Islamic unity.

El-Benna, mevcut anayasal düzeni ve siyasi partileri kabul ediyordu.

El-Benna accepted the existing constitutional order and political parties.

Hatta Müslüman kardeşler, batılı siyasi fikirler ile İslami öğretileri bir araya getirmekte sorun görmüyordu, 103.

Even Muslim brothers did not see a problem in combining Western political ideas with Islamic teachings. 103.

1937 yılında Müslüman kardeşler örgütü, İslam hukukuna dayanan bir İslami siyasi kimliğinin inşasını ve İslam devletinin kurulmasını savunmaya başladı.

In 1937, the Muslim Brotherhood organization began to advocate for the construction of an Islamic political identity based on Islamic law and the establishment of an Islamic state.

Bunun üzerine 1940 yılında, Mısır yönetimi, şiddet kullanarak Müslüman kardeşlere baskı uyguladı.

In response, in 1940, the Egyptian administration exerted pressure on the Muslim Brotherhood using violence.

Müslüman kardeşler de, gizli bir örgüt kurdu, silahlı cihad anlayışını benimsedi ve İslam adına mücadele etme kararı aldı.

The Muslim brothers also established a secret organization, embraced the understanding of armed jihad, and decided to fight in the name of Islam.

Gizlice eğitilen bu kişiler, zamanla hükümet yetkililerine ve polislere yönelik silahlı eylemler düzenledi, 104.

These individuals, who were secretly trained, organized armed actions against government officials and police over time. 104.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Müslüman kardeşler,

After the Second World War, the Muslim Brotherhood,

İslam hukukuna dayanan bir İslami siyasi kimliğini savunmaya başladı.

He began to advocate for an Islamic political identity based on Islamic law.

Bunun üzerine, 1940 yılında, Mısır yönetimi, şiddet kullanarak Müslüman kardeşlere baskı uyguladı.

As a result, in 1940, the Egyptian administration exerted pressure on the Muslim Brotherhood using violence.

Mısır yönetimi, şiddet kullanarak Müslüman kardeşler,

The Egyptian administration uses violence against the Muslim Brotherhood.

Mısır hükümeti ile işbirliği yaptı ve o dönemde Filistin meselesine yöneldi.

It collaborated with the Egyptian government and focused on the Palestine issue at that time.

Filistin'de haması kuran Müslüman kardeşler, bölgedeki çatışmalara fiilen katıldı.

The Muslim Brotherhood, which established Hamas in Palestine, actively participated in the conflicts in the region.

Mısır hükümeti, İsrail ile antlaşma imzalayınca, Müslüman kardeşler, Kahire'de gösteriler düzenledi ve Enver Sedat'a suikasta bulundu.

When the Egyptian government signed a treaty with Israel, the Muslim Brotherhood organized protests in Cairo and assassinated Anwar Sadat.

Ancak burada şunun ifade edilmesi gerekmektedir.

However, it needs to be expressed here that.

Bu dönemde, Haşan Elbenna, Mısır'da siyasi şiddete katıldı.

During this period, Hasan al-Banna participated in political violence in Egypt.

Bu dönemde, Haşan Elbenna, Mısır'da siyasi şiddetin ortaya.

During this period, Hasan al-Banna emerged as a political violence figure in Egypt.

Çıkmasına ve örgütün şiddet eylemlerine başvurmasına karşı çıktı, ancak örgüt üyeleri, kendisini dinlemedi.

He opposed its emergence and the organization resorting to acts of violence, but the members of the organization did not listen to him.

Seyyid Kutub

Seyyid Qutb

Haşan Elbenna'dan sonra yerine Haşan Elhudeybi geçti.

After Hasan al-Banna, Hasan al-Hudaybi took his place.

Elbenna'nın politikalarını sürdüren Elhudeybi, İslam'ın siyasi bir kimlik olduğunu söylüyordu.

Elhudeybi, who continued Elbenna's policies, said that Islam is a political identity.

1940'larda Mısır'da ekonomik durum kötüleşmişti.

In the 1940s, the economic situation in Egypt had worsened.

Mısır'da ekonomik durum kötüleşmişti.

The economic situation had worsened in Egypt.

Müslüman kardeşler ile birlikte birçok siyasi yapı, milliyetçi politikaları desteklemeye başladı ve Mısır monarşisine ve parlamenter sistemine şüpheyle yaklaştı.

Many political structures, along with the Muslim Brothers, began to support nationalist policies and approached the Egyptian monarchy and parliamentary system with skepticism.

1907

1907

1952'deki askeri darbeden sonra, Müslüman kardeşler, yabancı emperyalistleri, İngilizleri, İslam'ın ana düşman olarak görmelerine rağmen, o günlerde, İngiliz sömürge yönetiminden ziyade, emperyalizma karşıtı Mısır rejiminden ağır baskılar görmekteydi.

After the military coup in 1952, the Muslim Brotherhood, despite seeing foreign imperialists, the British, as the main enemies of Islam, was facing heavy oppression from the anti-imperialist regime of Egypt rather than the British colonial administration during those days.

1908

1908

1940

1940

1920

1920

Böylece Batı karşıtı cepheye geçen Seyit Kutub, daha milliyetçi ve Mısır'daki sosyal sorunlara ilişkin olarak daha eleştirel yazılar kaleme almaya başladı.

Thus, Seyit Kutub, who joined the anti-Western front, began to write more nationalist and more critical articles regarding social issues in Egypt.

Aynı dönemde Amerika Birleşik Devletleri'ne Mısır Milli Eğitim Bakanlığı adına gittiğinde, Seyit Kutub, bu ülkede İslam'ı ve İslami değerleri yeniden keşfetti.

During the same period, when he went to the United States on behalf of the Egyptian Ministry of Education, Sayyid Qutb rediscovered Islam and Islamic values in that country.

İslami eserleri okumaya başlayan Kutub, Mısır'a döndüğünde Müslüman kardeşlere katıldı.

Starting to read Islamic works, Kutub joined the Muslim Brotherhood when he returned to Egypt.

Toplumsal sorunlara ilişkin İslami bakış açısıyla yazılar yazmaya başladı.

He started writing articles from an Islamic perspective on social issues.

Milliyetçi ve liberal görüşlerini bir kenara bırakan Kutub, İslam'ı, diğer siyasi kimlikler ile mücadele eden siyasal kimlik olarak tanımladı, Birlu.

Kutub, setting aside his nationalist and liberal views, defined Islam as a political identity that competes with other political identities, Birlu.

AYM zamanda Müslüman kardeşlerin İslam'a yönelik görüşlerini yeniden değerlendirmeye alan Kutub, siyaset üzerine dine argümanlar geliştirmeye başladı ve İslam'ın,

At that time, Kutub, who began to reassess the views of the Muslim Brotherhood on Islam, started to develop arguments about politics and religion, and Islam's...

İslami olmayan uygulamalardan kurtarılması gerektiğini savundu.

He argued that it should be freed from un-Islamic practices.

Modernleşmeye uygun bir şekilde İslam'ın yeniden yorumlanması gerektiği fikrini şiddetle ret eden Kutub, geleneksel İslami değerlerin ve kaynakların her zaman geçerliliğini koruduğunu belirtti, 111.

Kutub vehemently rejects the idea that Islam should be reinterpreted in a way suitable for modernization, stating that traditional Islamic values and sources have always maintained their validity.

İslam'ın, salt İslami değerler üzerinden yeniden yorumlanması gerektiğini savunan Kutub, salt Kur'an ve hadislerin, İslami bir toplumun inşa edilmesi için yeterli bilgiye sahip olduğunu söylemekteydi.

Kutub, Islam should be reinterpreted purely through Islamic values, and he argued that the Qur'an and hadith alone possess sufficient knowledge for the construction of an Islamic society.

Müslümanların, yıllardır İslami olmayan fikirlere ve pratiklere izin vererek, İslam'ı kirlettiklerini ve bu nedenle salt İslam hukukuna uygun olarak Müslümanların İslam'a inanmasını ve uygulamasını istemekteydi.

The Muslims have been polluting Islam by allowing non-Islamic ideas and practices for years, and therefore they wanted Muslims to believe in and practice Islam in accordance with purely Islamic law.

Ancak bu sayede doğru bir şekilde İslam yaşanabilecekti, 112.

However, it was only through this that Islam could be lived correctly, 112.

Kutub, İslam'ı, diğer modern ideolojik görüşler aracılığıyla değil, salt İslami kavramlar üzerinden anlamaya çalıştı.

Qutb attempted to understand Islam not through other modern ideological perspectives, but purely through Islamic concepts.

Kutub'a göre,

According to the pole/star,

Müslümanlar, sadece İslam'a, yani Allah'a itaat etmeliydi.

Muslims should only obey Islam, that is, Allah.

Milliyetçiliğe dayalı rejimlerin meşruluğunu ilan etmenin, İslami ilkelere aykırı olduğunu söyleyen Kutub, dünyevi her türlü değerin,

Kutub, stating that declaring the legitimacy of regimes based on nationalism is contrary to Islamic principles, argues that every kind of worldly value...

normun, anlayışın, insanlara huzur ve mutluluk vermeyeceğini, ancak tekînin, Allah'a yönelmek ile sağlanacağını öngörmekteydi, 11.

He foresaw that the norm and understanding would not bring peace and happiness to people, but that it could only be achieved by turning to the One, Allah.

Allah'ın ilkelerine dayanmayan her türlü rejimi, İslam dışı, cahiliye kabul eden Kutub,

Kutub considers any regime that does not rely on the principles of Allah as non-Islamic and a form of ignorance.

Mevdudi gibi, İslam devletinde egemenliğin, sadece Allah'a ait olduğunu söylemekteydi.

Like Maududi, he stated that sovereignty in an Islamic state belongs only to Allah.

Bu durumda, Abdülnasır gibi laik liderlerin, devletlerin egemenliğini kabul etmek, kişiyi kâfir yapmaktaydı.

In this situation, secular leaders like Abdel Nasser deemed it heretical to accept the sovereignty of states.

Böylece Kutub, mevcut dünyevi rejimleri ikiye ayırdı, İslami olan ve İslami olmayan, Cahiliye 114.

Thus, Kutub divided the existing worldly regimes into two: Islamic and non-Islamic, Jahiliyyah 114.

Kutub, Cahiliye kavramının, ruhani koşulları tasvir ettiğini ve bu durumun, her zaman ve herhangi bir yerde olacağını,

Kutub describes the spiritual conditions of the concept of Ignorance and that this situation will always exist anywhere and at any time.

herhangi bir yerde olabileceğini söyledi.

He said you could be anywhere.

Eğer bir rejim, sadece Allah'ın egemenliğini savunuyor ise, o zaman o rejim, İslamiydi.

If a regime only defends the sovereignty of Allah, then that regime is Islamic.

Aksi durumda ise, Cahiliye rejimiydi.

Otherwise, it was a period of ignorance.

115 böylece bu kavramı kullanarak, Kutub, Abdülnasır rejimini, kâfir, Cahiliye ilan.

Thus, using this concept, Kutub declared the Abdülnasır regime as infidel and of the Ignorance period.

Kutub, Cahiliye rejimlerine karşı, gerçek, Müslümanların silahlı cihad ilan etmeleri gerektiğini söylemekteydi,

Kutub stated that Muslims should declare armed jihad against the regimes of ignorance.

117 cihad konusunda, Seyyid Kutub, cihadın gerçek niyetinin anlamının, saldırı olduğunu belirtmiştir.

In the matter of jihad, Seyyid Qutb has stated that the true meaning of the intention behind jihad is aggression.

Silahlı cihadın, İslam'ın altıncı sütunu olduğunu belirten.

Stating that armed jihad is the sixth pillar of Islam.

Kutub, tiran, baskıcı yönetimleri devirmek için cihada başvurulması gerektiğini söylemiştir.

Kutub stated that jihad should be resorted to in order to overthrow tyrannical and oppressive regimes.

Seyyid Kutub, tevhide inanan her Müslümanın, beşeri rejimlere ve düzenlere başkaldırmasın,

Seyyid Kutub states that every Muslim who believes in monotheism should rebel against human regimes and systems.

Allah'ın hakimiyetini yeniden inşa etmek için insan egemenliğine son vermesini istiyordu.

He wanted God to end human sovereignty in order to rebuild divine authority.

Kutub'a göre, en büyük kölelik, insanların, şeriata değil, beşeri sistemlere boyun eğmeleriydi.

According to Kutub, the greatest slavery is when people submit to human systems instead of the sharia.

Bu sistemlere itaat ederek, insanlar da, kâfir olmaktaydı.

By obeying these systems, people were also becoming infidels.

İnanmayanlara karşı yapılacak savaşın Müslümanlar için farz olduğunu söyleyen Kutub,

Kutub, saying that the struggle against the unbelievers is obligatory for Muslims,

ancak inanmayanların zorla Müslüman yapılmasına da karşı çıkmaktaydı.

However, he was also opposed to forcing those who do not believe to become Muslims.

Kutub'a göre, modernite, İslam öncesi cahiliye döneminin yeni şeklidir.

According to Kutub, modernity is a new form of the pre-Islamic period of ignorance.

Sonuçta inanan Müslümanlar ile cahil olan diğerleri arasında, bir mücadele ve savaş hali mevcuttur.

Ultimately, there is a state of struggle and war between believing Muslims and the ignorant others.

Seyyid Kutub, içtihadı ret etmiş ve taklit yöntemini benimsemiştir.

Seyyid Qutb rejected independent reasoning and adopted the method of imitation.

Kur'an ve hadisin, köktenci bir şekilde kelimesi kelimesine, lafzı şekilde yorumlanmasını savunmuştur.

He has advocated for the radical interpretation of the Quran and hadith word for word, in a literal sense.

Kutub'un fikirleri, Müslüman kardeşlerine,

Kutub's ideas, to his Muslim brothers,

Müslüman kardeşlerde fikir ayrılığına neden oldu.

It caused a disagreement among the Muslim brothers.

Haşan Elbenna'nın fikirlerini savunanlar, İslam'ın, dini eğitim sayesinde daha iyi bir şekilde uygulanabileceğini belirtmekteydiler.

Those who defend Hassan al-Banna's ideas have stated that Islam can be practiced better through religious education.

Hatta İslam'ı, modern siyasi kimlik olarak gördüler ve demokrasi ve insan hakları çerçevesinde ele aldılar.

They even saw Islam as a modern political identity and approached it within the framework of democracy and human rights.

Seyyid Kutub ise, daha fazla.

As for Sayyid Qutb, even more.

Şiddet yanlısı bir tavır takındı ve demokrasiyi, insan haklarını, batılı ideolojilerin hepsini,

He adopted a stance in favor of violence and rejected democracy, human rights, and all Western ideologies.

İslam dışı değerler olarak kabul etti.

He considered them as values outside of Islam.

Daha açık bir ifade ile, Kutub, Müslüman kardeşlere göre, daha devrimci fikirler savunuyordu.

In clearer terms, according to the Muslim Brotherhood, Qutb advocated for more revolutionary ideas.

Müslüman kardeşler, Mısır'ın siyasal hayatına dahil olarak, İslam devletinin kurulmasını savunurken,

Muslim brothers, while advocating for the establishment of an Islamic state by participating in the political life of Egypt,

Kutub, silahlı cihada başvurarak, çok hızlı bir şekilde ve şiddet kullanarak, Mısır yönetiminin yıkılmasını istiyordu.

Kutub wanted to bring down the Egyptian regime very quickly and violently by resorting to armed jihad.

Bu amaçla, Mısır yönetimini, cahiliye rejimi ve mürted olarak ilan etmişti.

For this purpose, he had declared the Egyptian administration to be an era of ignorance and apostasy.

Müslümanların yönetime karşı silahlı cihada başvurmasının farz olduğunu söylüyordu.

He was stating that it is obligatory for Muslims to resort to armed jihad against the government.

Silahlı cihada katılmayanları da, kafir ilan etmişti.

He had declared those who did not participate in armed jihad as infidels.

Seyyid Kutub'un takipçilerinin çoğunluğu, zamanla Tekfir ve Allahara ve Mıs'u, İslami cihad örgütü gibi çeşitli radikal gruplar oluşturdular.

The majority of Seyyid Qutb's followers gradually formed various radical groups such as Takfir, Allahara, and the Islamic Jihad Organization.

Bunların amacı, silahlı cihad yoluyla, Mısır yönetimini devirmek ve İslam devletini inşa etmekti.

Their aim was to overthrow the Egyptian government through armed jihad and establish an Islamic state.

Mevdudi

Mevdudi

Pakistan'da İslami bir hayat tarzının kurulması amacım güden Ebul Atamevdudi, Batılıların, Müslümanları sömürdüğünü, Müslüman gençlerin Batılı değerleri benimsemeye teşvik edildiğini söylemektedir.

Ebul Atamevdudi, who aims to establish an Islamic lifestyle in Pakistan, states that the West exploits Muslims and encourages Muslim youth to adopt Western values.

Mevdudi

Mevdudi

Batı demokrasisi, sosyalizm ve Batı'nın toplumsal sistemine şiddetle karşı çıktı.

Western democracy strongly opposed socialism and the social system of the West.

İslami hayatın bir bütünü olduğunu savunan Mevdudi, İslam'ı uygulamak için şiddete başvurulmasını onaylamadı ve halifelik kurumunun canlandırılması konusunda ısrarcı olmadı .

Mevdudi, who argued that Islamic life is a whole, did not approve of resorting to violence to practice Islam and was not insistent on reviving the institution of caliphate.

Bir kısım ilimlerin, İslam'ı, barış ve iyilik dini olarak tanıtmasını eleştiren Mevdudi, bu kişilerin, İslam daima iyilikle hareket edip,

Mevdudi criticizes those who present Islam as a religion of peace and goodness, arguing that these individuals claim Islam always acts with goodness.

güzel söz tatlı dille hakikatleri anlatmayı emreder, sözüne de karşı çıkmaktadır .

Beautiful words command us to convey truths with sweet language, yet they also oppose their own words.

Mevdudi'ye göre, İslam, din denilince anlaşıldığı gibi soyut olarak ibadetler, sözde kalan inançlar ve gelenekler Kur'an'ı değildir.

According to Mevdudi, Islam is not merely the abstract rituals, superficial beliefs, and traditions that are commonly understood when religion is mentioned.

O evrensel bütün bir sistemdir .

It is a universal whole system.

İslam'daki tevhid akidesine vurgu yapan Mevdudi, İslam'ın inkılapçı davetinin, insanlara, Allah'ı birlemeye ve ona kulluğa,

Emphasizing the concept of monotheism in Islam, Maududi states that Islam's revolutionary call encourages people to unite in the worship of Allah.

hiçbir şeyi ona ortak koşmamaya, ondan başkasını da ilah ve rab edinmemeye çağırmaktadır.

It calls for not associating anything with Him and not taking anyone other than Him as a deity and lord.

Tağut rejimlerin, halkı köleleştirmek ve üzerlerindeki hükümranlıklarını devam ettirebilmek için gizli ve açık her türlü yöntemi kullanarak ulhiyet taslamak istediklerini belirten Mevdudi,

Mevdudi stated that tyrannical regimes want to pose as divinely ordained by using every possible means, both secret and overt, to enslave the people and maintain their dominion over them.

İslam ümmetinin, cihad yaparak tağuti rejimleri yıkıp, yerine İslami nizamı getirmek zorunda olduğunu vurgulamaktadır .

It emphasizes that the Islamic ummah must engage in jihad to overthrow the tyrannical regimes and establish an Islamic order in their place.

Mevdudi'ye göre,

According to Mevdudi,

iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, Müslüman'ın sorumluluğudur.

Commanding good and forbidding evil is the responsibility of a Muslim.

Bu sorumluluğun sonucu da, Müslümanların, Allah'ın hakimiyetini tesis etmek için çalışmak zorunda olmalarıdır.

The result of this responsibility is that Muslims must strive to establish Allah's sovereignty.

Müslümanların, Allah'a mutlak şekilde itaat etmesini savunan Mevdudi, aksi takdirde kişinin, salih insan olamayacağını söylemektedir .

Mevdudi, who argues that Muslims must obey Allah unconditionally, states that otherwise a person cannot be a righteous person.

Günümüzde, kılıçla cihad devrinin geçersiz olmadığını belirten Mevdudi, İslam'ın, bir inkılap ülküsü,

In today's world, Maududi states that the era of jihad with the sword is not invalid, and that Islam is an ideology of revolution.

mevcut hareketi olduğunu, yeryüzündeki bütün batıl sistemleri ortadan kaldırıp, kendi ülküsüne göre düzenlenmiş,

that there is a current movement, which aims to eliminate all false systems on earth and establish one organized according to its own ideal.

yeniden yepyeni ve evrensel kurumları mı yerleştirmek istediğini iddia etmektedir , sosyal bir inkılap hareketi olan İslam.

It claims to establish new and universal institutions, which is a social revolution movement of Islam.

İnsanları köleleştiren, çeşitli yalan ve dolanlarla,

Enslaving people with various lies and tricks,

sahte ulhiyet pozuna girmiş putları, rahip, kral, emir vs. yıkmak istemektedir .

He wants to destroy the false divinities represented by idols such as priests, kings, and commanders.

Mevdudi'ye göre, cihad, kılıç zoruyla, kurulan düzenleri yıkıp, yerine insaf ve adalete dayanan yeni bir düzen getirme çabasıdır .

According to Mevdudi, jihad is the effort to dismantle established systems by force of the sword and to bring about a new order based on justice and fairness.

Allah yolunda olmak demek, halkı, İslam inancına boyun edirmek ve İslam'ı kabul ettirmek için zorlamak değildir.

To be on the path of Allah does not mean to force the people to submit to the Islamic faith and to make them accept Islam.

Aksine genelin faydası, toplumun mutluluğu için geçici dünyalık arzusunda bulunulmadan yapılan her harekettir,

On the contrary, the benefit of the whole is every action taken without a desire for temporary worldly gains for the happiness of society.

yani sadece Allah rızası için yapılan hareketlerdir .

That means they are actions done solely for the sake of Allah's pleasure.

Mevdudi, cihadın, savunma ve saldırı olmak üzere ikiye bölünmesine karşı çıkmaktadır.

Mevdudi opposes the division of jihad into two: defense and attack.

Cihad, hem savunma hem de saldırı amaçlıdır.

Jihad is intended for both defense and attack.

Müslüman topluluk, İslami kurallara uymayan her türlü yönetim şeklinin hakim olduğu topraklara,

The Muslim community, to the lands where any form of government that does not comply with Islamic rules prevails,

İslami kuralları getirmek için savaşmak zorundadır.

They must fight to bring about Islamic rules.

Bu savaşın amacı da, yönetimi, batıl sistemlere inananların elinden alıp, hak sancağın taşıyan imanlı ellere teslim etmektir .

The aim of this war is to take the administration from the hands of those who believe in false systems and hand it over to the faithful hands that carry the banner of truth.

Şeriatın uygulanması için şiddetin kullanılmasına karşı çıkmıştır.

He opposed the use of violence for the implementation of Sharia.

Müslümanların, devlete İslami hukukun hakim olması için seçimler yoluyla iktidara gelmesini savunmuştur.

He advocated for Muslims to come to power through elections in order for Islamic law to prevail in the state.

Mevdudi'ye göre, savaş, sadece İslam'ın siyasi üstünlüğü için değil,

According to Mevdudi, war is not only for the political supremacy of Islam, but

AYM zamanda adil yönetimin inşası içinde kullanılabilmektedir.

It can be used in the construction of just governance at the same time.

Mevdudi için cihad, özgürlük savaşına benzemektedir ve siyasi olarak bağımsız Müslüman devletlerin kurulması için tasarlanabilmektedir.

For Mevdudi, jihad resembles a struggle for freedom and can be designed for the establishment of politically independent Muslim states.

Böylece cihad, kavramı, emperyalizm karşıtlığı ve ulusal kurtuluş hareketleri ile bağlantılı hale gelmiştir .

Thus, the concept of jihad has become associated with opposition to imperialism and national liberation movements.

Mevdudi, Müslüman, Dünya İnkılabı'nı gerçekleştirecek olan,

Mevdudi, a Muslim, who will realize the World Revolution,

İslam'ın eğitip saflar halinde dizdiği savaşçı, cihadı da,

The warrior that Islam trains and lines up in ranks, jihad as well,

bu gayeye erişmek ve bu inkılabı gerçekleştirmek için yapılan aralıksız çabaya verilen ad olarak tanımlamaktadır .

It is defined as the name given to the continuous effort made to achieve this goal and to realize this revolution.

Eğer Müslümanlar, cihada başvurmazsa, Müslümanlar, varlıkların temel hedefini, idealini ve gayesini kaybederler.

If Muslims do not resort to jihad, they will lose the fundamental goal, ideal, and purpose of their existence.

Zalimlerin kurdukları sisteme karşı çıkmayıp boğun eğmek, insanın iman duygusunda sarsıntıya neden olacaktır .

Not opposing the system established by the oppressors and yielding to it will cause a disturbance in a person's sense of faith.

O nedenle Müslümanlar, önce kendi yaşadıkları topraklarda İslam'ı hakim hale getirmeli, daha sonra İslam'ın tüm dünyada hakim hale gelmesine çaba harcamalıdır .

For this reason, Muslims must first establish Islam in the lands they inhabit and then strive for the dominance of Islam throughout the world.

Muhammed Kutup

Muhammed Kutup

Muhammed Kutup, Vehhabiliğe yakın olsa da, yine de Vehhabiliğin geleneksel yapısından uzaklaşıp, siyasi Vehhabiliğin temelini atmıştır.

Although Muhammed Kutup is close to Wahhabism, he still distanced himself from the traditional structure of Wahhabism and laid the foundations of political Wahhabism.

Modern ideolojileri tümüyle red eden Kutup ve siyasi Vehhabilik, Allah'ın birliği,

Kutup, who wholly rejects modern ideologies and political Wahhabism, emphasizes the unity of God.

tekliği ve İslam'ın bidatlardan arındırılması gibi teolojik konular ile ilgilenmiştir.

He has been concerned with theological issues such as the oneness of God and the purification of Islam from innovations.

Bu kişilere göre, Vehhabiliğin tam uygulanması için modern siyasal bağlamın anlaşılması da gerekmektedir .

According to these individuals, understanding the modern political context is also necessary for the full implementation of Wahhabism.

Siyasi Vehhabilere göre, gelenekselciler, Amerika'nın yayılmacı emellerini tam olarak anlayamamaktadır ve zaten İslam dışı meselelere yeteri kadar vakıf değildirler .

According to political Wahhabis, traditionalists do not fully understand America's expansionist ambitions and are already insufficiently aware of non-Islamic issues.

Genel anlamda, İslam dini, barışçıl bir anlayışa sahiptir.

In general, the Islamic religion has a peaceful understanding.

Yani İslam dininde toplum içindeki bireyler arasındaki ve diğer devletler ile ilişkilerde barışçıl anlayışın esas alınması temel ilkedir.

In other words, the fundamental principle in Islam is to base the understanding of peace among individuals within society and in relations with other states.

Daha açık bir ifade ile, hem İslam devletleri, toplumları arasındaki hem de İslami olmayan devletler, toplumlar ile ilişkilerde, mevcut uluslararası hukuka uygun olarak, çatışmalar, barışçıl araçlar kullanılarak çözüme kavuşturulacak.

In clearer terms, conflicts between both Islamic states and societies, as well as non-Islamic states and societies, will be resolved using peaceful means, in accordance with existing international law.

O nedenle İslam, şiddet ve güç kullanımına, ancak gerekli ve kalıcı nedenlere, meşru müdafaa kapsamında, bağlı olması halinde izin vermektedir.

For this reason, Islam only permits violence and the use of force when it is necessary and has lasting reasons, within the framework of legitimate self-defense.

144 ancak bu ilkeye rağmen, tarihten günümüze İslam dünyasında yoğun bir şekilde şiddet, çatışma ve savaşlar yaşanmaktadır.

144 however, despite this principle, there has been intense violence, conflict, and wars in the Islamic world from history to the present day.

İslam dünyasında görülen şiddet eylemlerinin ve radikal dini örgütlerin, İslam adına gerçekleştirdikleri saldırıların meşruiyeti konusunda ise,

Regarding the legitimacy of the violent acts and radical religious organizations seen in the Islamic world and the attacks they carry out in the name of Islam,

temel rol oynayan kavram, cihaddır.

The fundamental concept is jihad.

145 Bassam

145 Bassam

Tibi'nin ifade ettiği gibi, siyasetin dinileştirilmesi ve dinin siyasileştirilmesi süreci, İslam'ın, salt cihat kavramına indirgenmesine neden olmuştur.

As Tibi expressed, the process of politicizing religion and religiousizing politics has led to the reduction of Islam to the mere concept of jihad.

Bu durumun sonucu ise, cihatçı anlayışa dayalı dini ideolojinin ortaya çıkmasıdır.

The result of this situation is the emergence of a religious ideology based on a jihadist understanding.

Ancak bu ideolojide, aşağıda görülebileceği üzere, klasik, geleneksel anlamdaki cihat anlayışından farklıdır.

However, in this ideology, as can be seen below, it differs from the classical, traditional understanding of jihad.

Günümüzdeki silahlı cihat anlayışı, terör eylemlerinin ideolojik temelini oluşturmaktadır.

The understanding of armed jihad in today's world forms the ideological basis of terrorist acts.

146 Çünkü Şapiro'nun da belirttiği gibi, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, dini düşünce içerisinde, cihat kavramı, küresel bir boyut kazanmıştır.

146 Because, as Shapiro pointed out, since the second half of the 20th century, the concept of jihad has gained a global dimension within religious thought.

Özellikle dönemin tarihi ve siyasi bağlamları içerisinde çeşitli din ilimleri, Kur'an ve hadislerden faydalanarak, cihadın farklı tanımlarını yapmışlardır.

In particular, within the historical and political contexts of the period, they have made various definitions of jihad by utilizing different religious sciences, the Quran, and hadiths.

147 Geleneksel anlamıyla, cihat kavramı, bütün Müslümanların, kendi nefsiyle mücadele etmesi, Allah'ın emirlerini tam anlamıyla yerine getirmesi olarak tanımlanmaktadır.

In its traditional sense, the concept of jihad is defined as the struggle of all Muslims to fight against their own selves and to fully fulfill the commands of Allah.

Bu, daha erdemli bir hayata imkan tanıyacak, adaletsizlik ve zulüm ile mücadeleyi öngörecek ve adil bir toplumun ortaya çıkmasına neden olacaktır.

This will enable a more virtuous life, foresee the struggle against injustice and oppression, and lead to the emergence of a just society.

148 Bu geleneksel görüşte, gerekirse silahlı saldırı durumunda, savunma amaçlı 148, meşru müdafaa,

148 In this traditional view, in case of armed attack if necessary, defense purposes 148, legitimate defense,

kapsamında silahlı çatışmalara da izin verilmektedir.

Armed conflict is also permitted within its scope.

149 Savunma amaçlı savaşın yapılabilmesi, ancak halifenin, devlet başkanının onay vermesi ile mümkündür.

Warfare for defensive purposes can only take place with the approval of the caliph, the head of state.

Sonuçta, geleneksel görüşte esas olan, insanın kendi nefsiyle mücadele etmesidir .

Ultimately, the main point in the traditional view is that a person struggles with their own self.

Diğer taraftan, radikal gruplar ise, cihat kavramını, siyasi direnişlerine ve eylemlerine meşruiyet kazandırmak için kullanmıştır

On the other hand, radical groups have utilized the concept of jihad to legitimize their political resistance and actions.

ve halen daha kullanmaktadır.

and still uses it.

Ayrıca ideolojilerine meşruiyet kazandırmak, eleman devşirmek ve kendilerini destekleyenleri harekete geçirmek amacıyla da bu örgütler, cibat kavramına başvurmuşlardır.

Additionally, these organizations have also resorted to the concept of jihad in order to legitimize their ideologies, recruit members, and mobilize their supporters.

Zamanlı cihat kavramı, ulusal boyuttan uluslararası ve transnasyonel bir boyuta taşınmıştır.

The concept of timely jihad has been shifted from a national dimension to an international and transnational dimension.

152 El-Kaide, Daesh ve Boko Haram gibi radikal terör örgütleri, kifirlere, küffara ve fitneye yönelik koşulsuz mücadelelerini meşrulaştırmak için kurulmuştur.

Radical terrorist organizations such as Al-Qaeda, Daesh, and Boko Haram were established to legitimize their unconditional struggle against infidels, non-believers, and chaos.

Kur'an'daki kılıç ayetlerine, başvurmuş ve silahlı cihat kavramını, bu ayetleri, tarihsel ve sosyolojik bağlamından kopuk bir şekilde yorumlayarak, bu ayetler üzerinden tanımlamışlardır .

They have referred to the sword verses in the Quran and defined the concept of armed jihad by interpreting these verses detached from their historical and sociological context.

Gallup'un yapmış olduğu bir ankette ise, Müslümanlar, bireysel olarak cihadı şöyle tanımlamaktadır,

In a survey conducted by Gallup, Muslims individually define jihad as follows:

sıkı çalışmak için taahhütte bulunma, asil bir amacı hayata geçirmek için mücadele etme, barış, düzen veya işbirliğini güçlendirme

commitment to work hard, struggle to bring a noble purpose to life, strengthen peace, order, or cooperation

ve İslam'ın temel ilkeleri üzerine bilinmektedir.

and is known about the fundamental principles of Islam.

Kur'an'da bir hayat sürdürme

Living a life in accordance with the Quran.

Kur'an'a göre cihat kavramı

The concept of jihad according to the Quran.

Cafer Sadık Yaran, Dinler ve Cihad isimli tebliğinde, İslam'da cihadın, dinî bir işi başarmak için çaba sarf etmek, anlamına geldiğini söylemektedir .

In his presentation titled "Religions and Jihad," Cafer Sadık Yaran states that jihad in Islam means striving to achieve a religious task.

Yaran, tebliğinde, cihat türlerini şu şekilde ifade etmektedir,

In your proclamation, you express the types of jihad as follows,

Kur'an, ilim, dil ile cihad, bir dinin mensubunun, kendi kutsal kitabını kullanarak, onu kabul etmeyenlere karşı,

The Quran, knowledge, and the language of jihad, is a member of a religion using their holy book against those who do not accept it.

onları savunmak ve inanmayanları da doğruluğuna inandırmak için yaptığı davet faaliyeti ve fikir mücadelesidir .

It is the activity of invitation and the struggle of ideas he/she/they undertook to defend them and to convince the skeptics of its truth.

Din adına askeri anlamda silahlı savaşta yapılan cihat .

Jihad conducted in military terms in armed warfare in the name of religion.

Yaran, konusuna, muhatabına, engele karşı cihat türlerini de şu şekilde belirtmektedir,

He specifies the types of jihad against the subject, the addressee, and the obstacles as follows:

nefse, hevaya karşı cihat, fasık, ahlaksız Müslümanlara karşı cihat ve düşmanlık eden gayrimüslimlere karşı cihat,

jihad against the self, jihad against temptation, jihad against sinful and immoral Muslims, and jihad against non-Muslims who oppose.

cihadın esas itibarıyla karşı tarafın Müslümanlara saldısı karşısında bir savunma savaşı karakteri taşıyor .

Jihad essentially has the character of a defensive war in response to the attacks of the opposing side on Muslims.

157. Mustafa Öztürk ise, cihat ayetleri, tefsir birikimine, İslam geleneğine ve günümüze yansımaları isimli tebliğinde, cihat kavramının tamını tartışmaktadır.

Mustafa Öztürk, in his presentation titled "Reflections of Jihad Verses, Exegesis Heritage, Islamic Tradition, and the Present," discusses the entirety of the concept of jihad.

Öztürk, tebliğinde, tasavvuf geleneğinde cihadın, nefis ve şeytanla mücadele olarak anlaşıldığını söylemektedir.

In his presentation, Öztürk states that in the tradition of Sufism, jihad is understood as a struggle against the self and the devil.

Öztürk, cihadı, her bir Müslüman, Allah'a itaat yolunda tüm gayretini ortaya koyması olarak tanımlamaktadır.

Öztürk defines jihad as the effort of every Muslim to fully exert themselves in obedience to Allah.

Yine de Öztürk, cihat kavramının, geniş ve dar çerçeveli şekilde tamlandığını da ifade etmektedir.

Nevertheless, Öztürk also states that the concept of jihad is fully contextualized in both broad and narrow frameworks.

Geniş çerçeveli tamda, cihat, insan hem kendi nefsiyle hem şeytan ve şeytani güçlerle hem de dış düşmanlarla mücadele etmesini,

In a broad framework, jihad involves a person struggling against their own self, as well as against the devil, demonic forces, and external enemies.

dar çerçeveli tamda ise, dış düşmanlar ya da gayrimüslimlerle savaşmasını,

if it is narrowly framed, to fight against external enemies or non-Muslims,

savaşmayı ifade eder.

It expresses fighting.

Öztürk'e göre, cihat, dini vahlaki değerleri kavrayıp, bu değerler uyarınca yaşamak,

According to Öztürk, jihad is understanding religious and moral values and living according to these values.

iyiliği emredip kötülükten men etmeye çalışmak, ölçüsüz şehebe arzulara gem vurmak ve dış düşmanlara karşı koymak şeklinde ifade edilebilir.

It can be expressed as commanding good and preventing evil, restraining excessive desires, and resisting external enemies.

Diğer bir tamı ise, İslami ilkeler ve değerleri özümseyip, Müslümanca yaşamak uğruna sarf edilen çok boyutlu çabadır.

Another aspect of it is the multifaceted effort made to embody Islamic principles and values and to live in a Muslim manner.

159 fıkıhta ise, cihat, dış düşmanla savaşmak,

In 159 provisions, jihad is to fight against the external enemy.

anlamında kıtale, indirgenerek tanımlanmıştır.

It has been defined as a massacre in the sense of being reduced.

Son olarak, Ibn Kayyım el-Acevziye, cihadın, nefis, şeytan, kafirler ve münafıklarla mücadele olmak üzere dört mertebesinin olduğunu söylemektedir.

Finally, Ibn Qayyim al-Jawziyyah states that jihad has four levels: the struggle against the self, the devil, disbelievers, and hypocrites.

Öncelikli mertebe, nefis ile cihaddır.

The primary rank is jihad against the self.

Mücahit, Allah'a itaat uğranda kendi nefsiyle mücadele edip onu ehlileştirmeye çalışan kişidir.

A Mujahid is a person who struggles against their own desires and tries to tame them in obedience to Allah.

El-Cevziye'ye göre, Allah'a itaat hususunda kendi nefsiyle mücadele edip onu ehlileştirmeye çalışan kişidir.

According to Al-Jawziyyah, it is the person who struggles with their own self and tries to tame it in obedience to Allah.

Tarihsel Bağlamda Cihat Kavramı

The Concept of Jihad in Historical Context

Önceden de ifade edildiği üzere, cihat anlayışı, değişen sosyo-kültürel ve siyasal koşullara göre zaman içerisinde farklı şekillerde tanımlanmıştır.

As stated before, the understanding of jihad has been defined in different ways over time according to changing socio-cultural and political conditions.

Sezai Özçelik'in de söylediği gibi, geçmiş dönemlerde dine dayalı devletlerde Müslüman ilimler, cihat kavramını devletin görevi olarak nitelendirmişlerdir.

As Sezai Özçelik also mentioned, in past periods, in state-based religions, Muslim scholars have characterized the concept of jihad as a duty of the state.

Bireysel düzeyde sorumluluğun yüklenmediği cihat anlayışında, İslam dinini yaymak, devletin asli görevleri arasında sayılmıştır.

In the understanding of jihad where individual responsibility is not assumed, spreading the religion of Islam is considered one of the primary duties of the state.

Böylece güç kullanarak İslam'ı dünyaya

Thus, by using power to bring Islam to the world.

yaymak olarak yorumlanmıştır.

It has been interpreted as spreading.

162 kısacası, bu devletlerin fetih yoluyla yeni topraklar kazanmalarının hukuki, dini temeli bu sayede sağlanılmıştır.

In short, the legal and religious basis for these states to acquire new territories through conquest has thus been established.

Ancak laik, seküler devletlerin kurulmasıyla, bu anlayış terk edilmiştir.

However, with the establishment of secular, lay states, this understanding has been abandoned.

Bir devlet görevi olarak tanımlanan cihat, sonraki İslam ilimleri ve düşünürleri tarafından, bireylerin ve cemaatlerin sorumluluğu olarak kabul edilmiştir.

Jihad, defined as a state duty, has been accepted by subsequent Islamic sciences and thinkers as a responsibility of individuals and communities.

Böylece cemaatler ve bireyler, iyiliği emretme, kötülükten sakınılmasını sağlamıştır.

Thus, communities and individuals have commanded good and ensured the avoidance of evil.

Bireylerin, İslam dininin kurallarının benimsenmesi için çaba harcamalarının zorunluluk olduğunu kabul etmişlerdir.

They have agreed that it is necessary for individuals to make an effort to adopt the rules of the Islamic religion.

Ancak zamanla burada aynılıklar ortaya çıkmıştır.

However, over time, similarities have emerged here.

Geleneksel selefe anlayışı benimseyenler ve sufiler, tarikatlar ve ebe, cihat kavramını, İslam'ın yayılması amacıyla bizzat dini yaşayarak tebliğ etmek şeklinde, fikir ve kalem ile olabileceğini savunmuşlardır.

Those who adopt the traditional understanding of the salaf and the Sufis, sects, and scholars argue that the concept of jihad can be realized by personally living the faith and conveying it through ideas and writing, with the aim of spreading Islam.

Bu ilimler, cihadı, birey ve toplumun kendisini ıslaha yönelik çabaları şeklinde okumuşlardır.

These sciences have interpreted jihad as efforts aimed at the reform of the individual and society.

Kişisel manevi ve ruhsal gelişim yanında, Müslüman toplumları, her türlü İslam dışı gelişmelerden, akımlardan korumak olarak anlamışlardır.

In addition to personal spiritual and psychological development, they understood it as protecting Muslim societies from all kinds of developments and movements outside of Islam.

Terör eylemlerine, bu kavram bağlamında izin vermemişler, ancak bir tecavüz karşısında savunma amaçlı silahlı eylemlere, İslami ilkeler bağlamında onay vermişlerdir.

They have not allowed terrorist acts in this context, but have approved armed actions for defense in the face of a violation, within the framework of Islamic principles.

165 silahlı cihat anlayışını benimseyen selefi ilimler ise, cihadı, bireysel bir zorunluluk olarak tanımlamış ve ancak silahlı mücadele ile İslami ilkelerin dünya geneline hakim olabileceğini ileri sürmüşlerdir.

The Salafi scholars who embraced the understanding of armed jihad defined jihad as an individual obligation and argued that only through armed struggle could Islamic principles prevail globally.

İslam'da Savaş ve Şiddet

War and Violence in Islam

Sezai Özçelik'in makalesinde ifade ettiği üzere, İslam'da savaşlar, motivasyon ve amaçlar bakımından iyi, haklı ve kötü, haksız olmak üzere ikiye ayrılmakta.

As expressed in Sezai Özçelik's article, wars in Islam are divided into two categories based on motivation and goals: good, justified and bad, unjustified.

Önceden de ifade edildiği üzere, haklı savaşlar, İslami kuralların ve İslam hukukunun başka topraklara yaygınlaştırılması ve İslam'ı yeni topraklara açmak amacıyla yapılan savaşlardır.

As previously stated, just wars are those fought to spread Islamic rules and Islamic law to other lands and to open Islam to new territories.

Kötü savaşlar ise, fitne ve Müslümanları günaha sokmak amacıyla yapılan ve İslam toplumunda istikrarsızlık yaratmak, Müslümanlar arasında dayanışmayı yok etmek ve Müslüman devlet içinde İslam hukukunu yok etmek için yapılan savaşlardır.

Bad wars are those that are conducted with the aim of sowing discord and leading Muslims into sin, creating instability in the Islamic community, destroying solidarity among Muslims, and eliminating Islamic law within Muslim states.

Diğer taraftan, kıtal, savunma savaşı ise, İslam'da katı şekilde kurallara bağlanmıştır.

On the other hand, the continental, defensive war is strictly regulated by rules in Islam.

Sadece Müslümanların can, mal ve namus güvenliğine dış saldırılar olduğunda savunma savaşına izin verilmiştir, 168 Müslümanların kendi aralarında yaptıkları savaşlar ise, fitne olarak tamlanmıştır.

Defense wars are only permitted when there are external attacks on the life, property, and honor security of Muslims; however, the wars that Muslims conduct among themselves are considered fitna.

Sezai Özçelik'in de belirttiği gibi, bazı İslam düşünürleri,

As Sezai Özçelik has also pointed out, some Islamic thinkers,

Mısır eski devlet başkanı Enver Sedat'a karşı yapılan suikastı, Filistinlilerin ve Arapların İsrail'e karşı savaşları, İran-Mırak Savaşı, 1991 Körfez Savaşı, 1979-1988 Afganistan Savaşı ve Bosna Savaşı gibi savaşları, haklı savaş, savunma savaşı kategorisine dahil etmiştir.

The assassination of former Egyptian President Anwar Sadat, the wars of Palestinians and Arabs against Israel, the Iran-Iraq War, the 1991 Gulf War, the Afghanistan War from 1979 to 1988, and the Bosnian War have been categorized as just wars and defensive wars.

Günümüzde ise, Çeçenistan, Filistin ve Doğu Türkistan direnişleri, haklı savaş veya kıtal kavramına dair,

Today, the struggles of Chechnya, Palestine, and East Turkestan relate to the concept of just war or conflict.

meşru görülmektedir.

It is considered legitimate.

Diğer taraftan, modernist İslami düşünürler, İslami barış, şiddetsizlik ve İslami savaş kavramlarının mevcut koşullara uygun olarak yeniden yorumlanması gerektiğini belirtmektedirler.

On the other hand, modernist Islamic thinkers state that the concepts of Islamic peace, non-violence, and Islamic war need to be reinterpreted in accordance with current conditions.

171

171

Gelenekselci anlayışın barış ve savaş yorumlarını red eden modernistler, İslami uluslararası ilişkileri, Darmul İslam ve Darmul Harb olarak ikiye ayırmaktadır.

Modernists, who reject the interpretations of peace and war from a traditionalist perspective, divide Islamic international relations into two categories: Dar al-Islam and Dar al-Harb.

Darmul İslam, şeriat kuralların uygulandığı Müslüman ülkelerdir.

Darmul Islam refers to Muslim countries where sharia laws are applied.

Darmul Harb ise, zulüm, rüşvet, adam kayırma, yozlaşma ve adaletsizliğin olduğu Müslüman olmayan ülkelerdir.

Darmul Harb refers to non-Muslim countries where there is oppression, bribery, favoritism, corruption, and injustice.

Darmul İslam'da, Müslüman olmayanların izleyebileceği iki yol vardır. Bir, din değiştirme yoluyla İslam dinine geçmek ve iki, dinsel azınlık yani zimmi statüsünü kabul etmektir. 172 teorik olarak, bu düşünürlere göre,

In Islam, there are two paths that non-Muslims can follow. One is to convert to Islam by changing their religion, and the other is to accept the status of a religious minority, that is, the status of dhimmi. According to these thinkers theoretically,

Darmul İslam ile Darmul Harb devamlı savaş durumundadır ve aralarında barış hiçbir zaman mümkün değildir. 173

Darmul Islam and Darmul Harb are in a continuous state of war, and peace between them is never possible. 173

Bu kavramlara ilave olarak, iki kavram daha ortaya atılmıştır, Darmul Nifak ve Darmul Sulh.

In addition to these concepts, two more concepts have been introduced: Darmul Nifak and Darmul Sulh.

Sözde Müslüman yöneticilerin yönetiminde olan İslam ülkeleri, radikal görüşlere sahip modernist düşünürler tarafından, Darmul Nifak kavramı içerisinde ele alınmaktadır.

Islamic countries governed by so-called Muslim leaders are examined by modernist thinkers with radical views within the concept of Darmul Nifak.

Bu ülkelere karşı silahlı cihatta bulunulmasına izin verilmektedir.

Armed jihad against these countries is permitted.

174 Darmul Sulh ise, tarafsızlık alanı olarak tamlanmaktadır.

174 Darmul Sulh is being completed as a neutral zone.

Tarafsızlık alanına, Müslümanlara düşmanlık beslemeyen ve baskı ve zulüm yapmayan naik devletler dahil edilmektedir.

Neutrality includes those states that do not harbor animosity towards Muslims and do not engage in oppression and tyranny.

Elisher Üniversitesi öğretim üyelerinin dahil olduğu bazı düşünürler ise, cihat kavramının, yine de güç kullanımını içermediğini belirtmektedirler.

Some thinkers, including faculty members of Elisher University, state that the concept of jihad does not necessarily involve the use of force.

176 Ancak fundamentalist, radikal modernist, grup üyeleri böyle düşünmemektedir.

176 However, the fundamentalist, radical modernist group members do not think so.

Radikal, fundamentalist İslami düşünürler, ulus devlet egemenliğine karşı şiddet odaklı sosyal.

Radical, fundamentalist Islamic thinkers focus on violence against the sovereignty of the nation-state.

Değişimi savunmaktadır. 177 Bu kişilere göre, İslami barış, sadece herkesin İslam dine altında birleşmesi halinde mümkündür.

It advocates for change. According to these individuals, Islamic peace is only possible if everyone unites under the Islamic religion.

Bu kişiler, sadece savunma amaçlı değil, saldırı amaçlı savaşlara da onay vermektedir.

These individuals approve of wars not only for defensive purposes but also for offensive purposes.

178 Radikal grupların cihat anlayışının temel belgesi, ihmal edilen görev anlayışı, yitik farz.

The foundational document of radical groups' understanding of jihad is the neglected understanding of duty, a lost obligation.

Mısır İslami Cihat Örgütü'nün savunduğu, ihmal edilen görev anlayışı, yitik farz, 179 silahlı cihat kavramını, İslami öğretinin merkezine koymaktadır ve bu görevin unutulmasından ötürü, Müslüman dünyasın, bugünkü, berbat, bunalımlı, durumunu yaşadığını iddia etmektedir.

The understanding of duty advocated by the Egyptian Islamic Jihad Organization, which is overlooked, places the concept of a lost obligation and armed jihad at the center of Islamic teachings and claims that due to the neglect of this duty, the Muslim world is experiencing its current disastrous and crisis-ridden state.

Mısır İslami Cihat Örgütü, Müslüman toprakların, Müslüman olmayan güçlerce, emperyalist batılı devletlerce, bölündüğünü ve kontrol altına alındığım ve böylece Müslümanların, kurbanlaştırıldığım, söylemektedir.

The Egyptian Islamic Jihad Organization states that Muslim lands have been divided and controlled by non-Muslim powers, imperialist Western states, and thus Muslims have been sacrificed.

Aynı zamanda bu anlayış, diğer, sözde, Müslüman ülkelere karşı da silahlı cihadın yapılmasına izin vermektedir.

At the same time, this understanding also permits armed jihad against other so-called Muslim countries.

Çünkü sözde Müslüman rejimler, modernleşme adı altında, kafirler ile işbirliği içerisindedir ve Müslüman hükümetlerle ilişkilendirilmektedir.

Because so-called Muslim regimes are in cooperation with infidels under the guise of modernization and are being associated with Muslim governments.

Yerel halka zulüm etmektedir.

They are oppressing the local people.

İhmal edilen görev anlayışı, Müslüman dünyasındaki yöneticileri, İslam'ın baş düşmanı olarak tanımlamakta ve her ne kadar bazı İslami ilkelere uysalarda, batılı yasaları da uyguladıkları için dönekler olarak nitelendirmektedir.

The understanding of neglected duties defines the rulers in the Muslim world as the primary enemies of Islam, and although they comply with some Islamic principles, they are also characterized as traitors because they implement Western laws.

Bu nedenle bu tür rejimlerin yıkılmasını desteklemektedir.

Therefore, it supports the overthrow of such regimes.

Bu anlayış, Müslümanların, gerçek İslami yönetimlerin, hilafetin, kurulması için yapılmasıdır.

This understanding is for the establishment of true Islamic governance and the caliphate by Muslims.

Bu anlayışın her türlü yöntemi kullanması ve tüm dünyanın darmul İslam'ın bünyesine dahil edilmesi için mücadele edilmesi gerektiğini savunmaktadır.

It argues that this understanding should utilize all kinds of methods and that a struggle should be made for the inclusion of the whole world into the body of Islamic unity.

Bu çabaların mutlaka başarıya ulaşacağımı da öngörmektedir.

These efforts also foresee that I will definitely achieve success.

Kurulu yönetimlere karşı halk ayaklanmasını destekleyen bu anlayış, yerel yönetimlerin, kifirleşmesi durumunda halk ayaklanmasının meşru hale geleceğini savunmaktadır.

This understanding, which supports popular uprisings against established administrations, argues that if local governments become corrupted, the popular uprising will become legitimate.

Örneğin, bu yönetimlere önceden verilen biatin kaldırılmasıyla,

For example, with the removal of the allegiance previously given to these administrations,

bunlar, kutsal olarak meşruiyetini kaybedecektir ve böylece Müslümanların bu rejimlere biat etmesi gerekmeyecektir.

These will lose their legitimacy as sacred, and thus Muslims will not have to pledge allegiance to these regimes.

Da, halk ayaklanmasına imkan tanıyacaktır.

Yes, it will allow for a popular uprising.

Diğer taraftan, bu anlayış, Mısır ve diğer bazı İslam ülkelerini, İslam dışı rejimler olarak görmektedir.

On the other hand, this understanding views Egypt and some other Islamic countries as non-Islamic regimes.

Çünkü Mısır ve diğer ülkelerin anayasalarında hem İslami hem de Batılı ilkeler hakim durumdadır.

Because both Islamic and Western principles dominate the constitutions of Egypt and other countries.

Bu nedenle, bu tür rejimler, İslami kabul edilmemektedir.

For this reason, such regimes are not considered Islamic.

Şiliğin Cihad Anlayışı

The Concept of Jihad in Shia Islam

Sünniler ile Şiiler, haklı savaş kavramı çerçevesinde, silahlı cihadın, ülkenin, inancın, yaşamın ve malların savunulması amacıyla uygulanabileceği yönünde ortak görüşe sahiptir.

Sunnis and Shias share a common view within the framework of the concept of just war that armed jihad can be applied for the purpose of defending the country, faith, life, and property.

Yani yabancı işgalini püskürtmek için cihada başvurulabilmektedir.

So, jihad can be invoked to repel foreign occupation.

Çünkü İslam'ın yayılması için özgürlüğün garanti altına alınması gerekli görülmektedir.

Because it is deemed necessary to guarantee freedom for the spread of Islam.

Şiiler, cihadın ilam için imamın kararını gerekli görmektedir, 184 cihada başvururken sahip olunan niyet, sünniler gibi, Şiiler için de temel bir koşuldur.

Shia believe that the imam's decision is necessary for declaring jihad, and the intention held when embarking on jihad is a fundamental condition for Shia, just as it is for Sunnis.

Ülke fethetmek, şeref veya ganimet için savaşmak, dine anlamda bir ödül, cennete gitmek gibi içermemektedir.

Conquering a country, fighting for honor or loot, does not involve a reward in a religious sense, such as going to heaven.

Cihad için sadece geçerli amaç, Allah'ın rızası mevcuttur.

The only valid purpose for jihad is the pleasure of Allah.

Cihada başvurmadan önce, düşmana üç seçenek sunulmalıdır ve ilk ikisinden.

Before resorting to jihad, the enemy must be offered three options, and the first two of them.

Birini kabul etmezse, o zaman silahlı cihada fiilen başvurulmalıdır, bir İslami inancı kabul etme, iki cizyeyi ödemeyi kabul etme veya üç 185 savaş.

If someone does not accept, then armed jihad should be resorted to in practice: either accepting an Islamic belief, or agreeing to pay the jizya, or fighting a war.

İran'ın ruhani lideri Ayetullah Hümeyni, İslam ilimlerinin iyiyi yaymak ve kötüyü yasaklamak adına despot yönetimleri teşhir etmelerinin ve cihad aracılığıyla yönetimden uzaklaştığını söyledi.

Iran's spiritual leader Ayatollah Khomeini stated that the Islamic sciences should expose despotic regimes in order to promote good and prohibit evil, and that they have distanced themselves from governance through jihad.

Bu ilimler, Müslümanlığından da bu konuda uyarmalıdır.

These sciences should also warn about this in terms of their Islam.

Bu sayede despotik rejimlerin yerine İslami yönetimlerin kurulması için dünya genelindeki Müslümanlar harekete geçirilebilecektir.

This way, Muslims around the world can be mobilized to establish Islamic governments in place of despotic regimes.

İslam'ın mükemmel öğretisi, Müslümanların, birer mücahit haline gelmesine yardımcı olacaktır.

Islam's perfect teachings will help Muslims become warriors.

Ayetullah Murtaza Mutahhari, Cihadın, İslami öğretinin gerekli bir sonucu olduğunu döndü.

Ayatollah Murtaza Mutahhari stated that jihad is a necessary consequence of Islamic teachings.

Siyasi hedeflerin hayata geçirilmesinde, İslam, silahlı güce onay vermeli ve bu gücün kullanımı için gerekli hukuki ilkeleri sağlamalıdır.

In the implementation of political goals, Islam must endorse armed power and provide the necessary legal principles for the use of this power.

Ancak Mutahhari, cihadı, savunma amaçlı bir durum olarak görüyordu ve ancak bir fili saldırı durumunda cihadın filiyata taşınması gerektiğini savunuyordu.

However, Mutahhari viewed jihad as a situation for defensive purposes and argued that jihad should only be carried out when there is an actual attack.

Şeyh Muhammed Hüseyin Fadlallah, Lübnan Hizbullah'ın ruhani lideri,

Sheikh Muhammad Hussein Fadlallah, the spiritual leader of Hezbollah in Lebanon,

her ne kadar şiddetin, sadece savunma amacıyla ve son çare olarak kabul etse de,

although it considers violence to be acceptable only for defensive purposes and as a last resort,

Orta Doğu'da mevcut koşulların, şiddeti üreten bir senaryoyu ortaya koyduğunu belirtmektedir.

It states that the current conditions in the Middle East present a scenario that produces violence.

İsrail'in kurulması, Filistinlilerin yerlerinden edilmesi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgedeki gelişmelere müdahaleleri gibi durumlar,

The establishment of Israel, the displacement of Palestinians, and the interventions of the United States in regional developments, such situations,

Müslümanların bir kısmın, kendi hedeflerini hayata geçirmek için güç, şiddet kullanmanın gerekliliğini düşünmeye sevk etmektedir.

Some Muslims are prompted to think about the necessity of using power and violence to achieve their goals.

Bazen bu durum, aşırı güç kullanımına, davranışlara neden olmaktadır.

Sometimes this situation leads to excessive use of force and behaviors.

Fadlallah, terörizmin, İslam'da meşru ve veya yasal kabul edilmediğini belirtmektedir.

Fadlallah states that terrorism is not considered legitimate or legal in Islam.

Fakat yine de militanlar, özellikle Filistinli ve Lübnanlı, bu tür eylemlere girişirken, aslında İslam'ın izin verdiği bir şiddete başvurmaktadır.

However, militants, especially Palestinians and Lebanese, resort to a type of violence that is actually permitted by Islam when engaging in such actions.

Ancak Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgeye yönelik,

However, the United States' approach to the region,

politikalarını iyileştirmesi halinde, bu tür eylemlerinde sona ereceğini ifade etmektedir.

It indicates that such actions will come to an end if it improves its policies.

188. Müslüman Kardeşlerin Cihad Anlayışı

188. The Understanding of Jihad by the Muslim Brotherhood

Mısır'da 20. yüzyılın başında, Rashid Rida ve Muhammed Abdü gibi reformcu düşünürler, modern dönemde, saldırgan amaçlı cihadın, saldırı cihadının, geçerliliğini yitirdiğini söylüyorlardı.

At the beginning of the 20th century in Egypt, reformist thinkers like Rashid Rida and Muhammad Abduh stated that the validity of aggressive jihad, or offensive jihad, had diminished in the modern era.

Onlara göre, silahlı savunma cihadı, saldırganlığa ve emperyalizmana,

According to them, armed defensive jihad is against aggression and imperialism,

İslam'a karşı direnişin bir aracıydı.

It was a tool of resistance against Islam.

Bu yoruma bağlı olarak, Müslüman olmayanlar, kafirler, sakınganlardır ve modern mücahitler ise özgürlük savaşçılarıdır .

According to this comment, non-Muslims are infidels, and modern jihadists are freedom fighters.

Müslüman Kardeşler Örgütü de, bu anlayışı benimsemiştir.

The Muslim Brotherhood Organization has also adopted this understanding.

Haşan Elbenna, İslam dünyasının içerisinde bulunduğu rezil hayata, koşullara dikkati çekerek, önceden İslam dünyasının yaşadığı altın dönemleri hatırlatmaktaydı.

Hasan al-Banna drew attention to the miserable life and conditions of the Islamic world, reminding people of the golden ages that the Islamic world had previously experienced.

Elbenna, Müslüman kardeşleri, musibetler ile karşı karşıya kalan Mısır halkı adına hareket eden özgürlük ordusu ve kurtuluş taburu olarak tanımlamıştır .

Elbenna has defined the Freedom Army and Liberation Battalion as acting on behalf of the Egyptian people facing calamities, along with the Muslim Brotherhood.

Bugün de, cihad fikri, batı emperyalizmine ve saldırganlığına karşı mücadele olarak algılanmaktadır.

Today, the idea of jihad is perceived as a struggle against Western imperialism and aggression.

Bu bağlamda, Müslüman kardeşler, İsrail ordusuna ve batılı emperyalistlere karşı hamasın yürüttüğü, gerçekleştirdiği eylemleri, savunma cihadı, kavramı içerisinde,

In this context, Muslim brothers view the actions carried out by Hamas against the Israeli army and Western imperialists as a defensive jihad.

görmekte ve bunları İslami açıdan meşru kabul etmektedir.

It sees these and considers them legitimate from an Islamic perspective.

Vehhabilerin ve Seyyid kutubun aksine, Müslüman kardeşler, diğer Müslümanları tekfir etmemekte ve silahlı cihadın hedefi olarak görmemektedir.

Unlike the Wahhabis and Sayyid Qutb, the Muslim Brotherhood does not declare other Muslims as infidels and does not see them as targets for armed jihad.

Bu çerçevede, El-Kaide gibi örgütlere karşı eleştirel tavır takınmaktadır.

In this context, it adopts a critical stance against organizations like Al-Qaeda.

Örneğin, 2005 yılında El-Kaide'nin Ürdün'de gerçekleştirdiği saldırılan, Müslüman kardeşler, gösteriler düzenleyerek protesto etmiştir.

For example, in 2005, the Muslim Brotherhood protested by organizing demonstrations against the attacks carried out by Al-Qaeda in Jordan.

Sonuçta, Müslüman kardeşler, silahlı cihadı, savunma amaçlı olmak kaydıyla ve işgale karşı direnmek amacıyla olması halinde desteklemektedir.

Ultimately, Muslim brothers support armed jihad, provided it is for defensive purposes and aimed at resisting occupation.

Filistin ve Irak'taki bombalamalar hariç, İslam ve Arap dünyasında görülen terör eylemlerini onaylamamaktadır.

Except for the bombings in Palestine and Iraq, it does not endorse the terrorist acts seen in the Islamic and Arab world.

Çünkü Irak ve Filistin, işgal altındadır ve her türlü yöntemler kullanılarak, yabancı işgalciler, bu topraklardan uzaklaştırılmalıdır.

Because Iraq and Palestine are under occupation, and foreign occupiers must be removed from these lands using all kinds of methods.

Bu bağlamda, Siyonist ve Amerikan güçlerinin bu ülkeleri terk etmeleri için gerçekleştirilen intihar eylemlerini de desteklemektedirler, 192 AYM mantığı, Çeçenistan ve Keşmir için de yürütmektedirler.

In this context, they also support suicide actions carried out to make Zionist and American forces leave these countries; the reasoning of the Constitutional Court is also applied to Chechnya and Kashmir.

Bu topraklarda, yabancı devletler tarafından işgal altındadır ve silahlı savunma cihadı, bu topraklarda da meşru kabul edilmektedir.

These lands are under occupation by foreign states, and armed defensive jihad is also considered legitimate in these territories.

Yine de sivillere yönelik eylemlere onay verilmemektedir.

Nevertheless, actions against civilians are not authorized.

Müslüman kardeşler, bir gün barışçıl yollarla İslam'ın tebliğ edilmesi sayesinde, bu dinin tüm dünyada benimseneceğini düşünmekte ve Müslüman olmayan ülkelerde yaşayan Müslüman azınlıklara, gayrimüslimlerin İslam'ı benimsemesi konusunda büyük görevler düştüğünü söylemektedir, 194.

Muslim brothers believe that one day, through peaceful means of propagating Islam, this religion will be adopted worldwide, and they state that significant responsibilities fall on Muslim minorities living in non-Muslim countries regarding the adoption of Islam by non-Muslims. 194.

Velhabilik ve Cihad

Theophilanthropy and Jihad

Velhabiler, Müslüman kardeşlerin saldırı amaçlı cihad kavramına yönelik yorumunu, nefretle, karşılamaktadır.

The Velhabis respond with hatred to the interpretation of the concept of jihad for the purpose of attack by the Muslim Brotherhood.

Müslüman kardeşler, peygamber döneminde dinen geçerli olan bir uygulamayı, eylemi, günümüzde geçersiz kılmaktaydı.

Muslim brothers were rendering a practice, an action that was religiously valid during the time of the prophet, invalid in today's world.

Günümüzde modern velhabiler, çağdaş normları önemsememektedir.

Modern Wahhabis today do not care about contemporary norms.

Bu kişiler, İslam'ın çağdaş normlar ile uyumlaştırılmasını, dine yönelik ağır bir tehdit olarak görmektedir.

These individuals view the harmonization of Islam with contemporary norms as a serious threat to religion.

Bu nedenle siyasi olmayan ve şiddeti.

Therefore, non-political and violence.

Desteklemeyen geleneksel velhabiler, her ne kadar fiiliyatta başvurmasalar bile,

Non-supportive traditional Wahhabis, although they may not resort to it in practice,

saldırı amaçlı cihad ilkesinin halen daha geçerli olduğunu düşünmektedir.

He believes that the principle of jihad for the purpose of attack is still valid.

Müslüman kardeşlerin, modern çağda, bu tür cihadın geçerli olmadığı yönündeki görüşünü de ağır bir şekilde eleştirmektedir, 196.

He also heavily criticizes the view of the Muslim Brotherhood that such jihad is not valid in the modern age.

Diğer bir nokta ise, kimin Müslüman olduğu ile ilgilidir.

Another point is related to who is a Muslim.

Abdülvehhab, 18 Necei yüzyıldaki Müslümanların kahir ekseriyetinin Müslüman olmadığını kabul etmekteydi ve bu kişilere karşı silahlı cihadı savunmaktaydı.

Abdul Wahhab believed that the vast majority of Muslims in the 18th century were not true Muslims and advocated for armed jihad against these individuals.

Bu nedenle velhabiler, sünni olmayan Müslümanlara karşı daha çatışmacı bir tavır içerisindedir, 197.

For this reason, the Wahhabis adopt a more confrontational attitude towards non-Sunni Muslims.

El-Kaide'nin cihad anlayışı

The understanding of jihad by Al-Qaeda.

El-Kaide'nin cihad anlayışı üzerine, Cihad ve Şüphelerle Savaş isimli kitap kaleme alan Ebu Yahya Ellibi, şunları söylemektedir.

Abu Yahya al-Libi, who wrote a book titled "Jihad and the War with Doubts" on al-Qaeda's understanding of jihad, says the following.

Cihadı daima birinci sıradaki öncelik olarak gören Ellibi, dünya işleri nedeniyle terk edilmemesi gerektiğini savunmaktadır.

Ellibi, always viewing jihad as the top priority, argues that it should not be abandoned due to worldly affairs.

Ellibi'ye göre, kifirlere karşı cihada Müslümanlar katılmak zorundadır ve cihadı terk etmek açıkça günahtır, 198.

According to Ellibi, Muslims are obliged to participate in jihad against the infidels, and abandoning jihad is clearly a sin.

Ellibi, cihadı, şiddetli ve amansız bir savaş olarak tamlamakta ve dinin bekâsım ve Müslümanların ibadet edebilmesinin nedeni olmasından ötürü, imanın temellerinden birisi olarak kabul etmektedir.

Fifty considers jihad as a fierce and relentless struggle, and because it is a reason for the survival of the religion and for Muslims to be able to worship, it is regarded as one of the foundations of faith.

199. Ellibi'ye göre, cihadı terk etmek, Müslümanları felakete uğratmaktadır, cihad ibadet edilmesinin nedeni olarak kabul etmektedir.

According to Ellibi, abandoning jihad leads Muslims to disaster and is regarded as the reason for the obligation of jihad.

100. Ellibi'ye göre, cihada Müslümanların ibadetini terk edip dünya işleriyle meşgul olmanın, kafir-düşman musallat olmasına, Müslümanların yurtlarını ellerine geçirmelerine, hakka ve hak ehline karşı içlerinde sakladıklan haset, nefret ve düşmanlıkla dine ve şeriata savaş açmalarım yamda kendi hükümlerini onlar üzerinde uygulamalarına neden olacağıdır.

According to Ellibi, abandoning the worship of Allah and engaging in worldly affairs leads to the infidel-enemy invading, Muslims losing their lands, and the concealed envy, hatred, and enmity within them against the truth and the people of truth causing them to wage war against religion and sharia, as well as applying their own judgments over them.

Bu fesadın çoğalmasına, küflün yayılmasına, dinin zayıflayıp insanların arasından ve kalplerinden çekilmesine sebebiyet verecektir.

This will lead to the proliferation of this corruption, the spread of mold, and the weakening of religion, which will withdraw from among people and from their hearts.

50. Ellibi, kifirlerle Kur'an ve sünnete göre hüküm vermeleri sağlanana kadar savaşılması gerektiğini ve haramları helal, helalleri haram sayan devletlerin de küfür üzere olduğunu söylemektedir.

50. It states that it is necessary to fight until they are made to rule according to the Quran and Sunnah with disbelief, and that states which consider the unlawful as lawful and the lawful as unlawful are also in a state of disbelief.

Bu bağlamda, Libya, Cezayir, Tunus, Moritanya, Fas, Mısır, Yemen ve veya diğer ülkelerdeki anayasalar, Kur'an ve sünnet üzerine kurulu anayasalar değildir.

In this context, the constitutions of Libya, Algeria, Tunisia, Mauritania, Morocco, Egypt, Yemen, or other countries are not constitutions based on the Quran and Sunnah.

Bu yönetimler de küfür üzerinedir.

These administrations are also based on blasphemy.

50. Ellibi'ye göre, yöneticiler,

According to Ellibi, managers,

liderler, kafir veya küfür üzere ise, azledilmeli, onlara karşı çıkılmalı, güç getirildiği anda görevden alınmalıdır.

If the leaders are infidels or on disbelief, they should be dismissed, opposed, and removed from their positions as soon as power is brought.

Eğer bu durum belli bir topluluk tarafından yerine getirilmesi mümkün oluyorsa, onlar, kifirleri azletmelidir.

If this situation can be fulfilled by a certain community, they must dismiss the infidels.

Aksi takdirde diğer Müslümanlar da, bu kişilere yardım etmelidir.

Otherwise, other Muslims should help these people as well.

Bu bir vaciptir.

This is an obligation.

Ancak Müslümanlar güçsüz ise, o zaman İslam diyarına hicret etmelidirler.

However, if Muslims are weak, then they should migrate to the land of Islam.

50. Ellibi, İslam'ın, kifirlere karşı savaşmayı ve onlardan beri olmayı emrettiğini, onlara karşı düşmanlık ve nefret göstermeyi teşvik ettiğini ve onları alçaltmaya ve onlara karşı katılığa yönlendirdiğini öne sürmektedir.

50. It is claimed that Islam commands fighting against infidels and being distant from them, promotes hostility and hatred towards them, and directs believers towards humiliation and harshness against them.

202. Kafir yönetimlere karşı ayaklanmayı, onu köklerinden söküp atmayı ve temellerini yok etmeyi vacip, farz, gören ellibi, yerel yönetimlerinde, batıhların yaptığı zulümlerin aynısım yaptığını savunmaktadır.

Those who consider it obligatory and necessary to revolt against infidel governments, to uproot them, and to destroy their foundations claim that the local administrations are committing the same injustices as those of the westerners.

Müslümanlara karşı kifirlere destek olan ve onlara karşı kifirlere yardım edenlerinde, küfür ehli olduğunu vurgulayan ellibi, düşman, bir Müslüman beldesine saldırdığında, o bölge halkının, düşmana karşı savaşmasın vacip, farz olduğunu belirtmektedir.

It emphasizes that those who support the infidels against Muslims and help them are also among the people of disbelief, stating that when an enemy attacks a Muslim territory, it is obligatory for the people of that region to fight against the enemy.

50. İlim ve Cihad Risaleleri isimli eserinde ise, Allah'ın cihadı farz kıldığını ve düşmanların, Müslümanların topraklarından def edilip,

In his work titled "The Epistles of Knowledge and Jihad," he states that God has made jihad obligatory and that the enemies must be repelled from the lands of the Muslims.

İslam dininin korunması için başvurulacak yegane yolun, silahlı cihad olduğunu söylemektedir.

It states that the only way to protect the Islamic religion is through armed jihad.

Son olarak, ellibiye göre, silahlı, cihad, bizden gasp edilen haklarımızı, onları gasp edenlerden geri almamız için bizlere verilmiş bir meşru haktır.

Finally, according to the fifty, armed jihad is a legitimate right granted to us to reclaim our rights that have been taken from us by those who have usurped them.

Böylece İslam izzetlenecek, küfür ise zillete düşecektir.

Thus, Islam will gain honor, while disbelief will fall into disgrace.

Usame bin Nadin ise, Cihad menhecine dair isimli kitabında,

Usama bin Ladin, in his book titled "The Path of Jihad,"

günümüzde bütün Müslümanların, silahlı, cihada kalkışması mümkün olmadığını belirtmekte ve küçük bir Müslüman grubun bunu yapabileceğini ifade etmektedir.

It states that it is not possible for all Muslims today to take up arms for jihad and expresses that only a small group of Muslims can do this.

207 bin Nadin'e göre, cihad farzdır ve en öncelikli meseledir.

According to 207 thousand, jihad is obligatory and is the top priority issue.

Çünkü iman meselesinden sonra, dini ve dünyayı ifsat eden saldırgan düşman def edilmesinden daha gerekli bir mesele yoktur.

Because there is no matter more necessary than the defeat of the aggressive enemy that corrupts religion and the world after the issue of faith.

Mevcut yönetimlerin ve cihadı, farzı kifaya gören din ilimlerinin,

The current administrations and the religious sciences that regard jihad as a communal obligation,

Müslümanları cehenneme sürüklediğini iddia eden bin Nadin,

claiming to lead Muslims into hell, bin Nadin,

kafir yerel yöneticilerin devrilmesi için halkın ayaklanmasının vacip olduğunu söylemektedir.

It is stated that it is obligatory for the people to rise up to overthrow the local rulers.

209 Müslümanların görevinin, Allah'ın şeriatının hakimiyetini kurmak ve İslam devletini oluşturmak olduğunu vurgulayan bin Nadin,

Bin Nadin, emphasizing that the duty of Muslims is to establish the dominance of Allah's Sharia and to create an Islamic state,

kifirlerin gücünün kırılmasının yolunun ise, Allah yolunda cihad etmek olduğunu öne sürmektedir.

He asserts that the way to break the power of the infidels is to engage in jihad in the way of Allah.

Terör eylemlerine başvurmalarının yegane nedeninin,

The sole reason for resorting to terrorist acts is,

Batıların, Müslümanlara yönelik zulümleri olduğunu söyleyen bin Nadin,

Bin Nadin stated that there are oppressions by the West towards Muslims.

düşmanlar ile anlaşma yolunun mümkün olmadığım söylemekte ve hak ile batıl arasındaki mücadelenin,

I am stating that it is impossible to reach an agreement with enemies, and that the struggle between right and wrong,

Müslüman toprakları tümüyle kurtulana kadar, kıyamet zamanı gelinceye kadar sürecektir, demektedir.

It will continue until Muslim lands are completely liberated, until the time of the apocalypse.

El-Kaide'nin kuruluş süreci

The founding process of Al-Qaeda.

İran İslam devriminin ardından, 1979 Aralık ayında Sovyet ordusunun Afganistan'a girmesi,

After the Iranian Islamic revolution, the entry of the Soviet army into Afghanistan in December 1979,

ABD'nin bölgedeki stratejik çıkarlarını ciddi şekilde tehdit etti.

It seriously threatened the strategic interests of the U.S. in the region.

ABD, Suudi Arabistan'ın mali yardımları ile birlikte,

The USA, along with Saudi Arabia's financial aid,

CIA ve Pakistan İstihbaratı'nın aracılığıyla Afgan mücahitlerine silah, askeri yardım sağladı.

Through the CIA and the Pakistani Intelligence, weapons and military aid were provided to Afghan Mujahideen.

Afgan cihadı esnasında, bu ülkeye giden Usame bin Nadden, Filistinli dinilimi Abdullah Azzam'ın da yardımıyla,

During the Afghan jihad, Osama bin Laden, with the help of the Palestinian cleric Abdullah Azzam, came to this country.

Afgan mücahitlerine hem körfez ülkelerinden topladığı mali yardım,

The financial aid he collected from the Gulf countries for the Afghan mujahideen,

hem de bu ülkeye gelen yabancı mücahitleri dini ve askeri eğitime tabi tuttu.

It also subjected foreign fighters coming to this country to religious and military training.

Hatta Abdullah Azzam ve Usame bin Nadden, Afgan cihadı için batılı devletler ve İslam ülkeleri nezdinde propaganda yaptı ve silahlı cihad bilincini yaymaya çalıştı.

Indeed, Abdullah Azzam and Osama bin Laden engaged in propaganda for the Afghan jihad among Western states and Islamic countries, and they attempted to spread the consciousness of armed jihad.

Afgan mücadelesini anlattı, körfez ülkelerinden bağış topladı ve gençleri, Afgan cihadına katılmaya davet etti.

He narrated the Afghan struggle, collected donations from Gulf countries, and invited youth to join the Afghan jihad.

1984 yılında,

In 1984,

Usame bin Nadden, Abdullah Azzam ve Azzam'ın damadı, hizmet bürosunu Mekteb el-Hidamat kurdular.

Osama bin Laden, Abdullah Azzam, and Azzam's son-in-law established the services office Mekteb el-Hidamat.

Afgan cihadına gelen Arap gençlerini, burada eğittiler ve daha sonra Afganistan'daki cepheye gönderdiler.

They trained the Arab youth who came for the Afghan jihad here and then sent them to the front in Afghanistan.

Bu büro, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan ve Mısır başta olmak üzere 50 ülkede şube açtı.

This office has opened branches in 50 countries, including the United States, Saudi Arabia, and Egypt.

Ayrıca bin Nadden ve

Also, from a thousand reasons and

Azzam, bilgisayar ortamında El-Kaide adıyla 20 bin yabancı mücahit hakkında kişiler,

Azzam, in a computer environment, regarding 20 thousand foreign mujahideen under the name Al-Qaeda, individuals,

kişisel bilgiler içeren bir veri tabam oluşturdular.

They created a database containing personal information.

Afganistan'daki savaş, dolaylı yoldan silahlı cihadçı terör örgütlerinin ortaya çıkmasına katkıda bulundu.

The war in Afghanistan indirectly contributed to the emergence of armed jihadist terrorist organizations.

Bu savaş sayesinde, Afgan olmayan savaşçılar, terör eylemleri için yetkinlik kazandı.

Thanks to this war, non-Afghan fighters gained the capability for terrorist actions.

Usame bin Nadden, Abdullah Azzam ve Eymen el-Zebahiri sayesinde silahlı cihadçı selefiliği benimsediler.

They adopted armed jihadist Salafism thanks to Usama bin Laden, Abdullah Azzam, and Ayman al-Zawahiri.

213 son olarak Afgan savaşı, büyük bir imanla, büyük devletlerin de yenilgiye uğratılabileceğini İslam dünyasına göstermiş oldu.

Finally, the Afghan war demonstrated to the Islamic world that even great powers can be defeated with great faith.

216

216

Afgan savaşı mardından, ülkede savaşan mücahitler, iki sonuçla karşılaştılar.

After the Afghan war, the mujahideen fighting in the country faced two outcomes.

Bir kısmı, ülkelerine geri dönemedi, çünkü kendi ülkeleri artık ondan güvenlik tehdidi olarak görüyordu.

Some of them could not return to their countries because their own countries now saw them as a security threat.

Bir kısmı da, ülkelerine geri döndüler, ama ülkelerindeki İslami yaşamdan memnun olmadı.

Some of them returned to their countries, but they were not satisfied with the Islamic life in their countries.

Bunların içerisinde Usame bin Nadden de vardı.

Among them was Osama bin Laden.

217

217

1988-89 yılından itibaren, Azzam ve Zevahir'in teşvikiyle, bin Nadden, İslam hilafetini kurmak üzere, işgal altındaki bütün Müslüman topraklan, batı varlığından ve veya etkisinden tümüyle kurtarmak için, küresel cihadı başlattı.

Since 1988-89, encouraged by Azzam and Zevahir, bin Laden initiated a global jihad to establish an Islamic caliphate, to completely liberate all Muslim lands under occupation from Western presence or influence.

Afganistan'da bir askeriyi üskuran bin Nadden, burada yabancı teröristleri eğitti,

In Afghanistan, a soldier named Osama bin Laden trained foreign terrorists here.

ancak Afgan iç savaşına hiç karışmadı.

However, he never got involved in the Afghan civil war.

Fakat zamanla Taliban'ın desteğini almayı başardı.

However, over time, he managed to gain the support of the Taliban.

Çeşitli ülkelerdeki İslamcı gruplarla, silahlı cihadına destek olmaları için küresel çapta bağlantılar kurdu.

He established global connections with Islamist groups in various countries to support their armed jihad.

Kendi ideolojisini de, bu örgütlere yaymaya gayret etti.

He also attempted to spread his own ideology to these organizations.

Bu amaçla internet ortamından ve kitle iletişim araçlarından ziyadesiyle yararlandı.

To this end, it made extensive use of the internet and mass communication tools.

1991 yılında Irak'ın işgali üzerine, bin Nadden, kendi militanları, teröristleri ile birlikte, Suudi Arabistan'a yardımda bulunma çağrısı yaptı.

In 1991, following the invasion of Iraq, bin Laden called for help to Saudi Arabia, along with his militants and terrorists.

Bu çağrıyı red eden Suudi Arabistan, Amerikan askerlerinin kendi ülkesine konuşlandırılmasına izin verdi.

Saudi Arabia, which rejected this call, allowed the deployment of American soldiers in its country.

Usame bin Nadden, bunun üzerine, Suudi Arabistan rejimine silahlı cihad ilan etti.

Usama bin Laden declared armed jihad against the Saudi Arabian regime.

Böylece stratejisine, Suudi Arabistan ve Amerikan askerlerini de ekledi,

Thus, he also added Saudi Arabian and American soldiers to his strategy.

Kısa süreliğine Sudan'a giden Usame bin Nadden, bu ülkede hem ticari işletmeler kurdu, hem de örgüt mensupları için kamplar inşa etti.

Usama bin Laden, who went to Sudan for a short time, established both commercial enterprises and built camps for organization members in this country.

Sudan yönetimi ile anlaşamayan bin Nadden, yeniden Afganistan'a giderek, Taliban'ın desteğiyle, bu ülkede sekiz askeri kamp kurdu.

Having failed to reach an agreement with the Sudanese administration, Bin Laden returned to Afghanistan and, with the support of the Taliban, established eight military camps in that country.

Azzam'ın suikast sonucu öldürülmesinin ardından, Eymen el-Zevahir'in yardımı ve teşvikiyle,

Following Azzam's assassination, with the help and encouragement of Ayman al-Zawahiri,

El-Kaide, küresel düzeyde etkili olabilen bir terör örgütü haline geldi.

Al-Qaeda has become a terrorist organization capable of operating at a global level.

El-Kaide'nin İdeolojisi

The Ideology of Al-Qaeda

Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından bu yana, İslam dünyasının bir aşağılanma ve zillet altında yaşadığım 221 belirten.

Since the fall of the Ottoman Empire, the Islamic world has been living in humiliation and disgrace for 221 years.

El-Kaide, günümüz dünyasında Allah'ın dininin hakimiyetinin zayi edildiğini, yitirildiğini düşünmektedir.

Al-Qaeda believes that the dominance of God's religion has been lost and diminished in today's world.

Bu nedenle İslam dininin yeniden yüceltilmesi için çalışılması

Therefore, efforts should be made to elevate the Islam religion once again.

ve bu amaçla Müslümanlar arasında dayanışmanın arttırılması gerektiğini savunmaktadır.

And for this purpose, it argues that solidarity among Muslims needs to be increased.

222 küfür dini ile İslam, hak ile batıl arasında bir mücadelenin yaşandığını ifade eden El-Kaide,

Al-Qaeda, expressing that there is a struggle between truth and falsehood with the religion of 222 curses and Islam,

Allah'ın vaadi olan ve tüm yeryüzünü kapsayan bir İslam devletinin kurulmasını, İslami olmayan, taud.

The establishment of an Islamic state, which is the promise of Allah and encompasses the entire earth, is not Islamic, but tyrannical.

Mürted, bölge devletlerinin yıkılmasını ve işgalci batılı ülkelerin İslam topraklarından kovulmasını hedeflemektedir.

Murtad aims for the collapse of regional states and the expulsion of occupying Western countries from Islamic lands.

223 El-Kaide'ye göre, İslam.

223 According to Al-Qaeda, Islam.

Toplumun tüm sorunlarını çözen kapsamlı bir çözüm önermektedir.

It offers a comprehensive solution that addresses all the problems of society.

224

224

El-Zevahiri, Müslüman dünyası üzerindeki batı etkisi yok edilmeden ve Müslüman ülkelerdeki yönetimler, batılıların etkisinden kurtarılmadan, İslam'ın yeniden hakim hale gelemeyeceğine inanmaktadır.

El-Zawahiri believes that Islam cannot regain dominance without the elimination of Western influence over the Muslim world and the liberation of governments in Muslim countries from Western influence.

225 Diğer taraftan, Usame bin Laden, İslam'ın, kifirlere karşı zaferinin, sadece Kur'an ve sünnetten gelen dine geri dönmeye

On the other hand, Osama bin Laden believes that the victory of Islam over the infidels can only be achieved by returning to the religion derived from the Quran and the Sunnah.

ve Müslümanların sadece Allah'a güvenmeye başlamasına bağlı olduğunu düşünmekteydi.

And he believed that it depended solely on the Muslims starting to trust in Allah.

226 Yine de Usame bin Laden, Müslüman gençliğin, İslam'ı yaymak ve ümmetin eski parlak.

226 Nevertheless, Osama bin Laden sought to spread Islam among the Muslim youth and restore the former glory of the ummah.

Günlerini geri getirmek için ne yapılması gerektiğini önemsemediğini, daha çok eğlence ile meşgul olduğunu söylemekteydi.

He said that he didn't care about what needed to be done to bring back his days, and that he was more occupied with fun.

227 El-Kaide, İslam'ın saldırı altında olduğunu ve İslam dünyasının, Yahudi-Hristiyan ittifakı tarafından gerçekleştirilen baskı,

227 Al-Qaeda believes that Islam is under attack and that the Islamic world is being oppressed by the Jewish-Christian alliance.

düşmanlık ve adaletsizlik ile boğuştuğunu düşünmektedir.

He thinks that he is struggling with hostility and injustice.

228 Daha açık bir ifadeyle, iki taraf arasında çatışma yaşanmaktadır.

In clearer terms, there is a conflict between the two sides.

Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve İsrail'in liderlik ettiği Yahudi Siyonistlerin müttefiki olan Dünya Haçlıları ile İslam Dünyası

The Islamic World and the World Crusaders, allies of Jewish Zionists led by the United States, England, and Israel.

229 Haçlılar, İslam dünyasına saldırı başlattılar, Müslüman topraklarına, mülklerine ve kutsal mekanlarına girdiler, Müslümanların petrolünü yağmalayarak zenginleştiler.

229 Crusaders launched an attack on the Islamic world, entering Muslim lands, properties, and sacred sites, becoming wealthy by plundering Muslim oil.

230 Müslümanlar, silahlı selefi cihatçı gruplar da buna direniş göstermektedir.

230 Muslims are also resisting against armed Salafi jihadist groups.

231 Bu zihniyet temelinde, El-Kaide, işgale karşı direnmenin ve haçlıların araçlarım kullanarak onları cezalandırmam, şeri, dini bir vazife olduğunu söylemektedir.

Based on this mentality, Al-Qaeda states that resisting occupation and punishing the crusaders using their tools is a sharia, religious duty.

232 Batıların, ikiyüzlü tavırlarına da işaret eden El-Kaide, Batım insan hakları ve eşitlik söylemlerinin,

Al-Qaeda, which also points to the hypocritical attitudes of the West, suggests that Western discourse on human rights and equality,

Müslümanlar söz konusu olunca anlamsız kaldığını ve yine Batılı ülkelerin, Müslümanlara yönelik katliamlara izin verdiğini vurgulamaktadır.

It emphasizes that it becomes meaningless when it comes to Muslims and that Western countries allow massacres against Muslims.

El-Kaide, bu zihniyetinden ötürü Batılı emperyalist.

Al-Qaeda is a Western imperialist because of this mindset.

Devletlerle uzlaşmanın hiçbir zaman mümkün olmadığını belirtmektedir.

It states that it is never possible to reach an understanding with states.

33 Yukarıda da ifade edildiği üzere, El-Kaide'ye göre, İslam ümmeti, silahlı cihadı terk ettiği için,

As stated above, according to Al-Qaeda, the Islamic community has abandoned armed jihad because...

haçlılar, Müslümanlara karşı güç kazandı ve İslam dünyası, aşağılanma ve zilletin her çeşidine maruz kaldı.

The Crusaders gained power against the Muslims, and the Islamic world was subjected to every kind of humiliation and disgrace.

İslam ümmetini mahveden illet ise, dünya sevgisi ve ölüm korkusudur.

The ailment that destroys the Islamic community is the love of the world and the fear of death.

234 Bu nedenle İslam dünyasının aşağılanma ve zilletten kurtulmasının yegane yolu, silahlı cihaddır.

234 Therefore, the only way for the Islamic world to be freed from humiliation and degradation is armed jihad.

Yani, Allah yolunda savaşı sevmek, dünyayı ve onun süslerini terk etmektir.

So, to love fighting in the way of Allah is to forsake the world and its adornments.

Müslüman toprakları işgal altında olduğu için cihad,

Because Muslim lands are under occupation, jihad,

farzı aynıdır.

It is an obligation (that is) specific.

Bu nedenle Müslümanlar silahlı cihada katılmalı, maddi destek vermelidir.

For this reason, Muslims should participate in armed jihad and provide financial support.

23 El-Kaide, Kur'an ve sünnete aykırı olan her dini söylemi ret etmektedir.

23 Al-Qaeda rejects any religious discourse that is contrary to the Quran and Sunnah.

Bireylerin, ilimlerin, görüşlerinden ziyade, sadece Kur'an ayetlerine ve Resulün hadislerine bakılması taraftarıdır.

He is in favor of focusing solely on the verses of the Quran and the hadiths of the Messenger rather than the opinions of individuals and sciences.

Ancak bu sayede İslam dünyasının eski altın günlerine geri döneceğini düşünmektedir.

However, it is believed that this will allow the Islamic world to return to its old golden days.

Çünkü günümüzde İslam dünyasında bir mezhepçi tahsip yaşanmaktadır.

Because in today's Islamic world, a sectarian crisis is occurring.

Da, İslam dünyasının sıkıntılarının temelini oluşturmaktadır.

Yes, it constitutes the foundation of the troubles in the Islamic world.

Tevhid kavramın benimseyen El-Kaide, ilah kavramının, otorite ile eş anlamlı olduğuna ve İslam'ın tek otorite olması gerektiğine işaret

The concept of Tawhid embraced by Al-Qaeda indicates that the concept of god is synonymous with authority and that Islam should be the sole authority.

etmektedir.

is occurring.

237 Sadece Allah'ın kurallarının hakim olmadığı tüm rejimlerin şirk olduğunu belirlemiştir.

237 It has stated that all regimes where only Allah's rules do not prevail are polytheism.

El-Kaide, bu bağlamda demokratik rejimi, insan yapımı yasaları üstün tuttuğu için modern bid'at ve küfür dini olarak tanımlamaktadır.

Al-Qaeda defines democracy in this context as a modern innovation and a religion of disbelief because it prioritizes man-made laws.

238 Demokratik rejimleri benimseyen Müslüman ülkeleri de tağut, mürted rejimler olarak görmektedir.

Muslim countries that adopt democratic regimes also see them as regimes of tyranny and apostasy.

Yasa yapma gücünü kendilerine veren ve kendi arzularına uygun yasalar koyan bu rejimler, kafir olarak tasvir edilmektedir.

These regimes, which grant themselves the power to make laws and enact laws according to their own desires, are depicted as infidels.

239 Bu bağlamda, İslam ülkelerini, batılı güçlere bağımlı olan kukla yönetimler olarak gören El-Kaide,

In this context, Al-Qaeda views Islamic countries as puppet regimes dependent on Western powers.

bu rejimleri devirip, İslami hükümlerin hakim olması için çalıştıklarını söylemektedir.

They say that they are working to overthrow these regimes and to establish Islamic rulings.

Ayrıca bu rejimler, El-Kaide'ye göre, İslam'ın düşmanlarını dost edinip, ümmete yapılan zulümleri maruz görmektedir ve hatta bu zulümlere yardımcı olmaktadır.

Furthermore, according to Al-Qaeda, these regimes are befriending the enemies of Islam and are witnessing the oppression inflicted upon the ummah, and even assisting in these oppressions.

240 AYM zamanda bu ülkelerin silahlı güçlerinin, genelkurmay başkanlıklarının, batılı ülkelerin çıkarların koruduğunu ve ülkenin İslami ilkeleri benimsemesine engel olduğunu öne sürmektedir.

It claims that the armed forces of these countries, their general staff, and Western countries' interests have protected against the country's adoption of Islamic principles.

241 Tekfire iyi anlayışı benimsemediğini ifade etse de, El-Kaide, batılı ülkeler ile işbirliği yapan, seçimlere katılan, kafirler ile antlaşma imzalayan ve Taliban gibi örgütlere karşı mücadele eden herkesi, kafir olmakla itham etmektedir.

Although Tekfire expresses that he does not adopt a good understanding, Al-Qaeda accuses anyone who cooperates with Western countries, participates in elections, signs agreements with infidels, and fights against organizations like the Taliban of being infidels.

241 Birleşmiş Milletleri, İslam'ın ve Müslümanların düşmanı ve İslam ümmetinin davasını yok etmede, Haçlıların planlarını hayata geçirmek için bir araç, 242 olarak gören 243 El-Kaide.

Al-Qaeda, which sees the United Nations as an enemy of Islam and Muslims and a tool to implement the plans of the Crusaders to destroy the cause of the Islamic community.

243 Toprağının Yahudilere terk edilmeyeceğini ve Filistin topraklarında kurulan Yahudi devletinin de asla tanmayacağını açıklamaktadır.

It states that the land will never be surrendered to the Jews and that the Jewish state established in Palestinian territories will never be recognized.

244 El-Kaide'nin İslam devletinin kurulmasına yönelik sekiz aşamalı stratejisi.

244 Al-Qaeda's eight-step strategy for the establishment of an Islamic state.

245 El-Kaide'nin nihai amacı, hilafet devletini kurmak ve batılı uluslararası düzeni yıkmaktır.

The ultimate goal of Al-Qaeda is to establish a caliphate and destroy the Western international order.

246 O amacı hayata geçirmek için El-Kaide, uzun vadeli bir silahlı cihat stratejisi.

To realize that goal, Al-Qaeda has a long-term armed jihad strategy.

247 45 bu stratejinin sekiz aşaması bulunmaktadır.

This strategy has eight phases.

248 Bir halkın uyamışı, iki uzun vadeli yıpratma savaşı, üç batılı ülkeler ile Müslüman devletler arasındaki ittifakı sona erdirmek, dört mevcut rejimleri tasfiye etmek, setling scores, beş vahşetin yönetimi, tı şeriat hukukunu hakim hale getirmek, yedi bölge üzerinde batıların her türlü etkisini ortadan kaldırmak ve sekiz hilafeti kurmak.

248 The awakening of a nation, two long-term attrition wars, three ending the alliance between Western countries and Muslim states, four liquidating existing regimes, settling scores, five management of savagery, establishing sharia law as the dominant legal system, seven eliminating all Western influence over the regions, and eight establishing the caliphate.

249 Halkın uyanışı aşamasında El-Kaide.

The awakening of the people stage of Al-Qaeda.

241 O aşamada, Müslüman ülkelerdeki algıyı kendi ideolojisine uygun olarak etkilemek, değiştirmek istemektedir.

At that stage, he wants to influence and change the perception in Muslim countries according to his own ideology.

242 Bu amaçla batırların İslam'a ve Müslümanlara yönelik düşmanlık beslediği fikri işlenmektedir.

For this purpose, the idea that the Byzantines harbor hostility towards Islam and Muslims is being conveyed.

243 O aşamada amaç, El-Kaide'ye desteği artırmak ve yeni elemanlar kazanmaktır.

At that stage, the goal is to increase support for Al-Qaeda and recruit new members.

244 Sözde ve Tağut İslam ülkelerinin, batılı kafir rejimlerle işbirliği içerisinde oldukları vurgulanmaktadır.

It is emphasized that the so-called Islamic countries are in cooperation with Western infidel regimes.

245 O aşamada, internet ortamında yoğun bir propaganda kampanyası başlatılmıştır.

At that stage, an intense propaganda campaign was launched in the online environment.

246 Bu kampanyada, batı şeytanlaştırılmış, batılı hedeflere ve batılı ülkelerin çıkarlarına saldırılmıştır.

In this campaign, the West has been demonized, and attacks have been made against Western targets and the interests of Western countries.

247 Bu saldırılar, terör eylemleri sonucu, batılı ülkeler, Müslümanlara, selefi cihatçı gruplara karşı saldırılar düzenleyecektir ve yerel işbirlikçi rejimlerde bir ikilem içerisinde kalacaktır.

These attacks, as a result of terrorist actions, will lead Western countries to carry out attacks against Muslims and Salafi jihadist groups, and they will find themselves in a dilemma within local collaborative regimes.

248 Bıra, batılı ülkeler veya kendi kamuoyu nezdinde, yerel rejimlerin durumlarını zora sokacaktır.

248 This will complicate the situation of local regimes in the eyes of Western countries or their own public opinion.

249 Uzun vadeli yıpratma savaşı aşamasında, saldırılar düzenleyerek, Kli-Kaide, Amerika Birleşik Devletleri'nin ve müttefiklerinin, terör saldırılarından korunmak için yoğun şekilde para harcamasını ve bu sayede mali ve askeri kaynaklarını aşırı şekilde kullanmasını öngörmektedir.

In the long-term wear and tear war phase, by launching attacks, Al-Qaeda predicts that the United States and its allies will spend heavily to protect themselves from terrorist attacks, thus excessively utilizing their financial and military resources.

241 Böylece Amerika Birleşik Devletleri, ekonomik anlamda zayıflayacaktı.

Thus, the United States would weaken economically.

242 247 Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri, askeri, siyasi ve ekonomik kaynaklanma yapılanmalarını, Müslüman dünyasından çekmek zorunda kalacaktı.

At the same time, the United States would have to withdraw its military, political, and economic resource structures from the Muslim world.

248 Batılı ülkeler ile Müslüman devletler arasındaki ittifakları sona erdirme aşamasında, El-Kaide, Amerikan ve batılı askeri güçlerin, Müslüman ülkelerden geri çekilmesini ve batılı ülkelerin, bölge ülkelerinin,

As part of the phase of ending alliances between 248 Western countries and Muslim states, Al-Qaeda demands the withdrawal of American and Western military forces from Muslim countries and that Western countries...

ülkelerine yaptıkları ekonomik ve askeri yardımları kesmesini öngörmektedir.

It envisions cutting off the economic and military aid they provide to their countries.

249 Böylece iki taraf arasındaki ittifak ilişkileri sona erecektir ve mürted rejimlerde yıkılmaya başlayacaktır.

Thus, the alliance relations between the two sides will come to an end, and the apostate regimes will begin to collapse.

249 Mevcut rejimleri tasfiye etme aşamasında, El-Kaide, Mürted Müslüman rejimlerin, geçmişte İslamcı eylemcilere ve düşünürlere yaptıkları zulümleri hatırlatmakta ve bu yönde intikamın alınması gerektiğini vurgulamaktadır.

At the stage of eliminating existing regimes, Al-Qaeda emphasizes the need for revenge by reminding of the atrocities committed by the apostate Muslim regimes against Islamist activists and thinkers in the past.

250 El-Kaide'nin propaganda yayınlarında, düzenli olarak Merun Hadid ve Seyyid Kutup gibi geçmişteki şehitlere atıflar yapılmaktadır.

In 250 Al-Qaeda's propaganda publications, references to past martyrs such as Merun Hadid and Sayyid Qutb are regularly made.

250 Böylece El-Kaide, bu rejimler tarafından gerçekleştirilen tarihsel adaletsizliklere yönelik intikam alma hissini harekete geçirmeyi arzulamaktadır.

Thus, Al-Qaeda aims to mobilize the sense of revenge against the historical injustices perpetrated by these regimes.

250 Bu amaçla, mevcut rejimleri yıkarak, bu intikamı almış olacaktır.

For this purpose, it will have taken this revenge by overthrowing the existing regimes.

250 Vahdetin yönetimi aşamasında, El-Kaide, Ürdün, Mağrip ülkeleri,

During the management phase of 250 Unity, Al-Qaeda, Jordan, and the Maghreb countries,

Pakistan, Yemen, Nijerya ve Suudi Arabistan'da bir karışıklık ortamı oluşturmayı ve mevcut rejimleri iyice zayıflatmayı hedeflemektedir.

It aims to create an environment of chaos in Pakistan, Yemen, Nigeria, and Saudi Arabia, and to significantly weaken the current regimes.

251 Taos ve hukuksuzluğun, aniden bu bölgeyi içine alması beklenmemektedir.

251 Taos and the lawlessness are not expected to suddenly engulf this region.

Ancak yavaş bir şekilde tüm bölgeye yayılması istenmektedir.

However, it is desired to spread slowly throughout the entire region.

Bu bölgelerdeki devlet kontrolünün iyice zayıflamasının ardından, cihatçı hücreler, terör unsurları, bu kaotik bölgelere yerleştirilecektir.

After the state control in these regions has significantly weakened, jihadist cells and terrorist elements will be settled in these chaotic areas.

252 Güvenlik güçlerine yönelik saldırılar, devletin daha fazla geri çekilmesini tetikleyecek, kaotik bölgenin alanı genişleyecektir.

Attacks on security forces will trigger further retreat of the state, expanding the area of the chaotic region.

253 Kaos bölgesinde cihatçı yönetim grupları kurulacaktır.

In the chaos zone, jihadist governance groups will be established.

254 Bu grupların ilk amacı, temel insan ihtiyaçlarını ve güvenliğini temin etmek, dışarıdan saldırılara yönelik bölgeyi savunmak ve savunma istikamları kurmaktır.

The primary aim of these groups is to ensure basic human needs and security, defend the region against external attacks, and establish defense directions.

255 Ayrıca bu yönetimler, kontrolü altındaki topraklarda şeri adaleti tesis edecek,

255 Furthermore, these administrations will establish sharia justice in the territories under their control,

ve her düzeyde mücadeleci bir toplum oluşturacak, dini ve bilimsel bilgiyi yaygınlaştıracak, iç güvenlik, istihbarat birimlerini kuracak, iç tepkiyi bastıracak ve İslam Devleti'nin kurulması için yönetici grupları oluşturacaktır.

And it will create a combative society at every level, disseminate religious and scientific knowledge, establish internal security and intelligence units, suppress domestic opposition, and form governing groups for the establishment of an Islamic State.

Bu görevleri yerine getirmek için yönetim, farklı ihtisas komiteleri de kuracaktır.

To fulfill these tasks, the management will also establish various specialized committees.

Bu komiteler, lider, yönetici, emir tarafından yönetilecektir.

These committees will be managed by a leader, administrator, or order.

252 O aşama, karışıklık bölgelerinin birleşmesi ve İslam Devleti'nin kurulması ile sonuçlanacaktır.

That stage will result in the merging of the chaotic regions and the establishment of the Islamic State.

Örgüt, terör eylemlerini karışıklık bölgesinin dışına doğru devam ettirecektir.

The organization will continue its terrorist actions beyond the chaos region.

Bu saldırılar, bütün dünya halifenin emeği altına girene kadar devam edecektir.

These attacks will continue until the entire world comes under the caliph's authority.

253 Şeriat hukukunu hakim hale getirmek aşamasında, el kaide, kontrolü altındaki bölgelerde sadece İslami ilkeleri uygulayacaktır.

In the stage of establishing Sharia law, Al-Qaeda will only apply Islamic principles in the regions it controls.

Diğer hukuk sistemleri ise herhangi bir etkiye sahip olmayacaktır.

Other legal systems will have no influence.

254 Bölge üzerinde batılıların her türlü etkisini ortadan kaldırmak aşamasında, el kaide, kendi kontrolü altındaki bölgelerde, batının kültürel, sosyal ve siyasi alanlardaki tüm etkilerini ortadan kaldıracaktır.

In the stage of eliminating all kinds of Western influence over Region 254, Al-Qaeda will eradicate all Western influences in cultural, social, and political areas in the territories under its control.

2004 yılında yayınladığı bildirisinde, el kaide, amacını

In its statement published in 2004, Al-Qaeda stated its purpose.

Kudüs ve Keşmir dahil olmak üzere, bütün Müslüman topraklarını, Yahudi, Amerikan ve Hint pisliklerinden tümüyle arındırmak olarak açıklamıştır.

It has been stated that the aim is to completely rid all Muslim lands, including Jerusalem and Kashmir, of Jewish, American, and Indian filth.

255 Son aşama olan hilafeti kurma aşamasında, bütün Arap ve Müslüman devletlerde İslami yönetim kurulduktan ve tarihi Müslüman toprakları tümüyle özgürleştirildikten ve geri alındıktan sonra, halifelik yönetimi yeniden kurulacaktır.

In the final stage of establishing the caliphate, the caliphate administration will be re-established after Islamic governance has been established in all Arab and Muslim states, and after the historically Muslim lands have been completely liberated and reclaimed.

16

16

Bir filyata taşıma konusunda, el kaide somut adımlar atmayı arzuluyordu.

Regarding the transportation of a vessel, Al-Qaeda wished to take concrete steps.

Örneğin, 2005 yılında Irak el kaidesinin lideri Ebu Musab el-Zerkavi'ye mektup gönderen Eymen el-Zevahiri, Amerikalıların, Irak'tan geri çekilmesinin ardından, el kaidenin bu ülkede İslam emirliği kurmasını, geliştirmesini ve genişletmesini istiyordu.

For example, Ayman al-Zawahiri, who sent a letter to Abu Musab al-Zarqawi, the leader of Al-Qaeda in Iraq, in 2005, wanted the Americans to withdraw from Iraq so that Al-Qaeda could establish, develop, and expand an Islamic emirate in that country.

Mayıs 2007'de el-Zevahiri, Afganistan'ı, gelecekteki hilafetin kurulması için diğer bir karışıklık bölgesi olarak görüyordu.

In May 2007, al-Zawahiri viewed Afghanistan as another chaotic region for the establishment of a future caliphate.

Böylece Irak ve Afganistan'da birer emirlik kurulmuş olacaktı.

Thus, one emirate would be established in Iraq and another in Afghanistan.

Bu emirlikler, bütün İslam ülkelerinde, İslam'ın hakimiyetini kurana ve mürted rejimler ortadan kaldırana kadar silahlı mücadelelerini sürdürecekti.

These emirates would continue their armed struggle until the establishment of Islamic dominance in all Islamic countries and the abolition of apostate regimes.

Zevahiri'ye göre, hilafet yayılırken, güçlenirken, ABD'nin güdümündeki uluslararası sistem de düşüşe geçecekti.

According to Zawahiri, as the caliphate expanded and strengthened, the international system under the guidance of the US would also begin to decline.

İslam'ın hegemonyası altında yeni bir dünya düzeni ortaya çıkacaktı.

A new world order would emerge under the hegemony of Islam.

Nihayetinde, halifenin kontrolünde bir dünya düzeni kurulmuş olacaktı.

Ultimately, a world order would have been established under the control of the caliph.

El-Kaide'nin Stratejisi

The Strategy of Al-Qaeda

Yukarıda da ifade edildiği üzere, Afgan işgalinden sonra, küresel silahlı cihat başlatan Usame Bin Laden, örgütün stratejisini belirlerken, ahir zaman savaşlarına yönelik inançtan, düşünceden faydalandı.

As stated above, after the Afghan invasion, Osama Bin Laden, who initiated a global armed jihad, utilized beliefs and thoughts related to end-time wars while determining the organization's strategy.

Bin Laden'in inancına göre, Müslüman orduları, El-Kaide öncülüğündeki

According to Bin Laden's belief, Muslim armies, led by Al-Qaeda

silahlı cihatçı gruplar, ahir zaman savaşlarının ilki olan Horasan ve Hindistan savaşım kazandıktan sonra, vaat edilen Mehdi'nin silahlı kuvvetlerine katılmak üzere Ortadoğu'ya yöneleceklerdi.

Armed jihadist groups, after winning the struggle of Horasan and India, the first of the end times wars, would head to the Middle East to join the armed forces of the promised Mahdi.

Filistin'in kurtuluşu için Deccal ve onun batılı müttefiklerine karşı savaşacaklardı.

They would fight against the Dajjal and his Western allies for the liberation of Palestine.

Bu düşünceye dayanarak, 1990'ların ortalarından itibaren, El-Kaide'nin ilk amacı, Afganistan'da batıya karşı savaşı kazanmaktı.

Based on this thought, starting from the mid-1990s, Al-Qaeda's primary goal was to win the war against the West in Afghanistan.

Bu nedenle Usame Bin Laden, ABD'yi Afganistan'ın yaşanması ve ulaşılması imkansız çorak arazisine çekebilmek için planlar yapmaya başladı.

For this reason, Osama Bin Laden began to make plans to draw the U.S. into the barren land of Afghanistan, which was impossible to live in and reach.

Amacı, batıya karşı savaş sahnesini Orta Asya'dan, Horasan'dan, Ban Nadeş'e yaymadan önce, ABD'nin gücünü bu bölgede tüketmek idi.

Its aim was to exhaust the United States' power in this region before spreading the battlefield against the West from Central Asia, from Khorasan, to Ban Nadesh.

259 ABD'nin gücünü zayıflattıktan sonra, Horasan'dan Ban Nadeş'e kadar alandaki 260 tüm şehirlerde silahlı cihatçı grupları,

After weakening the power of the USA, armed jihadist groups in all cities in the region from Khorasan to Ban Nadesh...

savaşın yayılmasını sağlamayı hedefliyordu.

He aimed to ensure the spread of the war.

Son savaşı da, Orta Doğu'da, yine batılı ülkeler ile yapacaktı.

He would fight the last war in the Middle East, again against Western countries.

Sonuçta, hilafeti kurup, tüm Müslümanların kurtuluşunu sağlayacaktı, 261 bu amaçla El-Kaide, 2008'deki Mumbai saldırılarını gerçekleştirmişti.

Ultimately, it would establish the caliphate and ensure the salvation of all Muslims; for this purpose, Al-Qaeda had carried out the Mumbai attacks in 2008.

Bin Laden, Müslümanlara üç hedefi gözetmeleri halinde Allah'ın zafer vaadinin gerçekleşeceğini belirtiyordu,

Bin Laden stated that if Muslims aimed at three targets, the promise of victory from Allah would be fulfilled.

a ABD'yi mümkün olduğunca Müslüman dünyasından çıkarıp atmak, b İsraili ve Müslüman baskıcı tiranları yok etmek ve c Banaz Şiilerle hesaplaşmak.

a to remove the US from the Muslim world as much as possible, b to destroy Israel and Muslim oppressive tyrants, and c to confront the Banaz Shiites.

Bu amaç sırasıyla izlenmeliydi, 262 bin Laden'e göre.

This purpose should have been followed in order, according to 262 bin Laden.

İsrail'den ziyade Amerika Birleşik Devletleri, daha zayıf olan halkaydı.

Rather than Israel, the United States was the weaker link.

Amerika'yı askeri anlamda değil, ekonomik anlamda zayıflatmanın mümkün olduğunu öngörüyordu.

He predicted that it was possible to weaken America not militarily, but economically.

Ekonomik açıdan Amerika Birleşik Devletleri zayıflayınca, Amerikan yönetimi de İsrail'i desteklemeyi bırakacaktı.

When the United States weakened economically, the American administration would stop supporting Israel as well.

O zaman İsrail de daha savunmasız hale gelecekti, 26.

Then Israel would also become more vulnerable.

Yukarıdaki düşüncesinden ötürü, Bin Laden, Straitekisi'nin temeline uzak düşman olan ABD'yi yerleştirdi.

Due to his above-mentioned thought, Bin Laden positioned the United States, an enemy far away, at the foundation of his strategy.

ABD, yakın düşman olan yerel otoriter rejimlerin ayakta kalmasını sağlayan hami ülkeydi.

The US was the patron country that enabled the survival of local authoritarian regimes, which were close enemies.

ABD'yi zayıflatınca, bölgesel rejimler de otomatikman zayıflayacaktı.

When the USA weakened, regional regimes would automatically weaken as well.

264 bin Laden, bu amacım gerçekleştirebilmek için ABD'ne yönelik gerilla savaşım sürdürülmesi gerektiğini savunuyordu, 26.

"264 bin Laden argued that a guerrilla warfare against the USA should be continued in order to achieve this goal."

El Zebahiri ise, Usame bin Laden'in aksine, yakın düşman olan otoriter Ortadoğu rejimleri yıkıldığı takdirde,

El Zebahiri, unlike Osama bin Laden, believes that if the authoritarian regimes in the Middle East are overthrown,

uzak düşman olan Amerika Birleşik Devletleri'nin de uzun vadede yıkılmasının, zayıflatılmasının mümkün olacağını düşünüyordu.

He believed that the long-term downfall and weakening of the distant enemy, the United States, would also be possible.

266 ayrıca El Zebahiri.

266 also El Zebahiri.

El-Kaide'nin uzun süreli olarak transnasyonel saldırılan gerçekleştirmesinin mümkün olmadığımı öngörüyordu.

It was anticipated that Al-Qaeda would not be able to carry out transnational attacks in the long term.

Bu nedenle El-Kaide, Müslümanları dünya çapında cihada teşvik etmeliydi, yerel İslamcı gruplara destek verilerek,

For this reason, Al-Qaeda had to encourage Muslims to engage in jihad globally by supporting local Islamist groups.

İslamcı isyan, öncelikle yerel halk tarafından başlatılmalıydı ve Arap ve İslam dünyasının farklı yerlerinde güvenli bölgelere sahip olunmalıydı.

The Islamist uprising should primarily be initiated by the local population, and safe zones should be established in different parts of the Arab and Islamic world.

267 bu amaçla,

267 for this purpose,

İtibaren El-Kaide, Suriye, Filistin, Sina Yarımadası, Ürdün ve Arap Yarımadası'nda güvenli sığınaklar elde etmeye gayret etti.

Since then, Al-Qaeda has sought to obtain safe havens in Syria, Palestine, the Sinai Peninsula, Jordan, and the Arabian Peninsula.

Hatta El-Kaide, özellikle Irak yoluyla Levant Devletleri'ne ve Filistin'e selefi silahlı teröristlerin geçmesi için bir yol edinmiş oldu.

Even Al-Qaeda has managed to secure a route for Salafi armed terrorists to pass through to the Levant States and Palestine, especially via Iraq.

268 layık, Haçlı, Safevi 269, Çin, Hint kampanyasına yönelik mücadelelerini sürdürebilmek için, El Zebahiri, 11 maddelik bir eylem plan hazırladı.

To continue their struggle against the Chinese and Indian campaigns, Al-Zawahiri prepared an 11-point action plan.

1. El-Kaide teröristleri, doğru yöntem üzerinde hareket edebilmek için tavsiyeleri dinlemelidir.

Al-Qaeda terrorists should listen to advice in order to act correctly.

2. Amerika Birleşik Devletleri karşıtı cihada özel önem verilmelidir.

Special importance should be given to jihad against the United States.

3. Tevhid anlayışı etrafında İslam ümmetini birleştirmeli ve şeriata riayet edilmelidir.

The understanding of Tawheed should unite the Islamic community and adherence to Sharia should be maintained.

4. Kifirlerden ve tağut rejimlerden, Müslüman toprakları özgürleştirilmelidir.

4. Muslim lands must be liberated from infidels and tyrannical regimes.

5. Müslüman mahkomlar özgürleştirilmelidir.

5. Muslim prisoners should be freed.

6. Müslümanların zenginliğinin sistematik şekilde yağmalatılmasına son verilmelidir.

The systematic plundering of the wealth of Muslims must come to an end.

7. Yozlaşmış baskıcı rejimlere karşı ayaklanan yerel gruplar desteklenmelidir.

Local groups that rebel against corrupt oppressive regimes should be supported.

8. Farklı cihatçı gruplar birleştirilmeli ve aralarında işbirliği, koordinasyon güçlendirilmelidir.

Different jihadist groups should be united, and cooperation and coordination among them should be strengthened.

9. Hilafetin kurulması için çabaya devam edilmelidir.

Efforts should continue to establish the caliphate.

10. Müslüman halkın, bombalama, öldürme veya adam kaçırma gibi eylemler sırasında zarar görmelerinden kaçınılmalıdır.

10. The Muslim people should be protected from harm during actions such as bombing, killing, or kidnapping.

11. Baskı altındaki ve zayıf Müslümanlara zafer kazandırılmalıdır.

Oppressed and weak Muslims must be granted victory.

Amerika Birleşik Devletleri'ne yönelik tehditlerini yineleyen El Zevahiri, Orta Doğu'daki tüm sorunların sebebi olarak bu ülkeyi görmektedir.

Al-Zawahiri, reiterating his threats against the United States, views this country as the cause of all problems in the Middle East.

Örgüt mensuplarının ve yerel grupların, Amerikan, Siyonist ve Müslümanlara karşı düşmanlıkta bu ülkeler ile müttefik olan bölgesel devletlere ait hedeflere yönelik eylemler düzenlemeleri önerilmekteydi.

It was suggested that members of the organization and local groups organize actions against targets belonging to regional states allied with these countries in hostility towards Americans, Zionists, and Muslims.

272 El Zevahiri, El-Kaide mensuplarına, Arap ve İslam dünyasındaki batılı sivillerin ve askerlerin kaçırılması yönünde çağrılarda bulunuyordu.

El-Zawahiri was calling on Al-Qaeda members to kidnap Western civilians and soldiers in the Arab and Islamic world.

Böylece kaçırılan kişiler, hapisteki terör mensuplarına karşılık pazarlık unsuru olarak kullanılabilecekti.

In this way, the abducted individuals could be used as bargaining chips against the terrorists in prison.

273 El Zevahiri, Amerika Birleşik Devletleri ile mücadeleyi yavaş yavaş kendi topraklarına doğru yaymayı hedefliyordu ve bu amacın, silahlı cihadın öncelikli hedefi olduğunu açıklıyordu.

El Zawahiri aimed to gradually spread the fight against the United States towards his own territory and stated that this objective was the primary goal of armed jihad.

274 Yukarıda ele alınan Bin Laden'in stratejisi dikkate alındığında, El Zevahiri'nin aksine, Bin Laden, Afganistan'a çekebilmek amacıyla Amerika Birleşik Devletleri'nin kendi evinde terör eylemlerinin gerçekleştirilmesini savunuyordu.

Considering Bin Laden's strategy discussed above, unlike Zawahiri, Bin Laden advocated for the conduct of terrorism on American soil in order to draw the United States into Afghanistan.

Bu bağlamda, El-Kaide, 11 Eylül saldırılarını düzenledi.

In this context, Al-Qaeda carried out the September 11 attacks.

Çünkü bu saldırılar, ABD'yi kışkırtacaktı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin savaşmak için insanların taş devrini yaşadığı, yüksek teknolojinin hiçbir anlam ifade etmediği bir bölgeye gelmesini teşvik edecekti, 275 zaten Afganistan gibi bir ülkede, Amerikan askerlerine zayiat verdirmek daha kolaydı.

Because these attacks would provoke the USA and encourage the United States to come to a region where people were living in the Stone Age to fight, where high technology meant nothing; it was already easier to inflict casualties on American soldiers in a country like Afghanistan.

Amerikam zayiatlarındaki artış, yönetime yönelik muhalefeti harekete geçirecekti.

The increase in American casualties would trigger opposition to the administration.

ABD'yi kışkırtacak, Washington'ın savaşma arzusunu kıracaktı, 276 böylece İslam dünyasında El-Kaide'ye destek, ABD'ye de tepkiler artacaktı.

It would provoke the U.S., break Washington's desire to fight, and thus support for Al-Qaeda in the Islamic world would increase, as would reactions against the U.S.

Batı ile Müslüman ülkeler arasında sürtüşmeler yaşanacaktı.

There would be tensions between the West and Muslim countries.

Batılı ülkeler ile olan siyasi ittifakların doğasında çelişkiler meydana getirerek, mevcut Müslüman rejimleri gözden düşürecekti,

It would create contradictions in the nature of political alliances with Western countries, discrediting the existing Muslim regimes.

277 Kenya ve Tanzanya'daki ABD Büyükelçiliklerine yönelik saldırılarda, bu amacı taşıyordu, 278.

The attacks on the US embassies in Kenya and Tanzania aimed to achieve this purpose.

El-Kaide, 2002 yılından itibaren, Yahudileri de hedef alan saldırılar düzenlemeye başlamıştır.

Since 2002, Al-Qaeda has started carrying out attacks targeting Jews as well.

Karaçi'de gazeteci Daniel Peel'in öldürülmesi, Tunus'ta bir sinagogun bombalanması ve İstanbul'daki iki sinagoga yönelik saldırılar, bu duruma örnek verilebilir.

The murder of journalist Daniel Peel in Karachi, the bombing of a synagogue in Tunisia, and the attacks on two synagogues in Istanbul can be cited as examples of this situation.

279 Zaten Binna'dan, Batılı işgalcileri Irak'tan çıkardıktan sonra yollarım Kudüs olacağını, söylüyordu, 280.

279 He was already saying that after driving the Western invaders out of Iraq, my paths would lead to Jerusalem. 280.

El-Kaide, Lübnan'ı, Haçlılar ve Yahudilerle gerçekleşecek savaşlarda merkezi rol oynayacak cephelerden birisi olarak görüyordu.

Al-Qaeda viewed Lebanon as one of the fronts that would play a central role in the wars against the Crusaders and Jews.

Bu nedenle Lübnan'daki selefi cihatçı grupların, Filistin'e ve Irak'a yardımcı olmalarını ve Birleşmiş Milletler Barışı Koruma Gücü isimli Haçlı kuvvetlerini kovmalarını, istiyordu, 280.

For this reason, he wanted the Salafi jihadist groups in Lebanon to assist Palestine and Iraq and to drive out the Crusader forces known as the United Nations Peacekeeping Force.

El-Zevahir'i, Mursi'nin liderliğindeki Müslüman kardeşlere olumlu bakmıyordu.

El-Zevahir did not have a positive view of the Muslim Brotherhood led by Mursi.

2016'da açıklama yapan El-Zevahir'e göre, Arap-Baharım avantajlarını elde etme konusunda Müslüman kardeşlerin başarısızlığı, Mısır'da İslam Devleti'nin kurulması yönündeki beceriksizliğini sembolize ediyordu.

According to El-Zawahiri's statement in 2016, the failure of the Muslim Brotherhood to gain the advantages of the Arab Spring symbolized their incompetence in establishing an Islamic State in Egypt.

Zaten Müslüman kardeşler, Mısır'da başarısız olmuştu.

The Muslim Brotherhood had already failed in Egypt.

Çünkü Mısır'ın devlet kurumlarıyla işbirliği yapmıştı ve El-Benna'nın başarısızlığı başarmıştı.

Because he had cooperated with Egypt's state institutions and had succeeded where El-Benna had failed.

El-Zevahir'in İslam Devleti'nin kurulmasına ilişkin düşüncesini red ederek seçimlere iştirak etmişti.

He participated in the elections by rejecting Al-Zawahiri's idea of establishing an Islamic State.

Zaten seçimlere katılmasından ötürü Müslüman Kardeşler Örgütü tekfir ediliyordu, 282.

The Muslim Brotherhood was already being excommunicated due to its participation in the elections, 282.

İran'a yönelik olarak El-Kaide'nin yaklaşımı döneme göre değişmekteydi.

Al-Qaeda's approach towards Iran varied depending on the period.

2007 yılında Binna'dan El-Kaide mensuplarının İran'ı tehdit etmemesi gerektiğini söylüyordu.

In 2007, Binna was saying that Al-Qaeda members should not threaten Iran.

Çünkü İran, mali kaynaklar, personel ve lojistik anlamda El-Kaide'nin yararlandığı bir güzergah idi.

Because Iran was a route that Al-Qaeda benefited from in terms of financial resources, personnel, and logistics.

283-2009 yılında El-Zevahir'i, Irak'ta batıkların işgalini kınayan fetva yayımlamalarından ötürü Şii ilimleri ve İran yönetimini eleştirse de, İran ile belli düzeyde iletişime sahipti.

Although he criticized Shiite sciences and the Iranian government for publishing fatwas condemning the occupation of wrecks in Iraq between 2003 and 2009, he had a certain level of communication with Iran.

284 ancak İran'ın, Irak'ta El-Kaide'ye saldırması üzerine örgüt mensuplarına, İran yanlısı gruplara saldırma emri verdi.

However, following Iran's attack on Al-Qaeda in Iraq, the organization members were ordered to attack Iran-aligned groups.

Yine de Şii sivillere saldırılmasını onaylamadı.

Still, he did not approve of attacks on Shia civilians.

Irak'ta, Irak El-Kaide lideri Zerkavi ile Afganistan'daki El-Kaide liderliği arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunuyordu.

In Iraq, there were serious differences of opinion between the leader of Al-Qaeda in Iraq, Zarqawi, and the Al-Qaeda leadership in Afghanistan.

Zerkavi, Sünnilerin desteğini almak ve mezhep savaşını başlatmak için, koalisyon güçlerine ve Irak rejimine ait hedeflere ve savaşmayan Şiilere yönelik saldırılar düzenledi.

Zarqawi carried out attacks against coalition forces and targets belonging to the Iraqi regime, as well as against non-combatant Shiites, to gain the support of Sunnis and to instigate sectarian warfare.

Camileri bombaladı.

He bombed the mosques.

Yerel din adamlarını ve aşiret şeflerini öldürdü.

He killed local clergymen and tribal leaders.

Esirlerin kafasım kesti.

I cut off the heads of the captives.

286

286

2005 yılında Zerkavi'ye mektup gönderen El-Zawahiri, sivillere yönelik saldırılarım şiddetle eleştirdi ve bu saldırıları hemen durdurmasını istedi.

In 2005, El-Zawahiri sent a letter to Zerkawi, fiercely criticizing his attacks on civilians and demanding that he stop these attacks immediately.

Çünkü bu saldırılar, Irak El-Kaide'sine yönelik toplumsal desteği azaltıyordu.

Because these attacks were reducing social support for Al-Qaeda in Iraq.

287 Bu nedenle Zerkavi'nin Amerika Birleşik Devletleri'li güçler tarafından öldürülmesi,

287 Therefore, the killing of Zarkawi by United States forces,

El-Zawahiri'nin amacına hizmet etmiştir.

It has served the purpose of El-Zawahiri.

Zerkavi sonrası dönemde, Irak El-Kaide'si, toplumsal desteği yeniden elde etme yönünde daha dikkatli strateji izlemiştir.

In the post-Zarqawi period, Al-Qaeda in Iraq adopted a more careful strategy to regain social support.

2014 yılından itibaren, El-Kaide, kendisinden izin almadan, halifeliğini ilan eden Suriye'deki İslam Devleti ile sürtüşme içerisinde olmuştur.

Since 2014, Al-Qaeda has been in conflict with the Islamic State in Syria, which declared its caliphate without obtaining permission from them.

Ancak iki taraf arasındaki sürtüşmenin temelinde,

However, at the heart of the friction between the two sides,

İdeolojik görüş ayrılıkları değil, stratejik öncelikler yatıyordu.

It was not ideological differences, but strategic priorities that lay behind it.

İslam Devleti'nin Şiilere ve diğer dini azınlıklara yönelik hesapsız şiddet kullanma ve Arap rejimlere ve batıya yönelik mücadelede önceliği hilafetin kurulmasına vermesini eleştiriyordu.

He criticized the Islamic State for its indiscriminate violence against Shiites and other religious minorities, and for prioritizing the establishment of the caliphate in its struggle against Arab regimes and the West.

El-Zawahiri'ye göre, İslam Devleti'nin hilafetini ilan etmesi, Suriye'deki cihatçılar arasında ayrılıklara ve ayrışmalara neden olmuştu.

According to El-Zawahiri, the declaration of the caliphate by the Islamic State had caused divisions and schisms among the jihadists in Syria.

İslam Devleti mensuplarım, yeni hariciler olarak tamlayan El-Zawahiri, bu kişilerin öldürülmesini istiyordu.

My members of the Islamic State, the qualifier Al-Zawahiri wanted these individuals to be killed as new Kharijites.

El-Kaide, Keşmir meselesinde, Pakistan'ı destekledi ve Hindistan'a karşı silahlı cihada başvurmanın tüm Müslümanların görevi olduğunu belirtti.

Al-Qaeda supported Pakistan in the Kashmir issue and stated that it is the duty of all Muslims to resort to armed jihad against India.

Çünkü El-Kaide, Pakistan'ı, terörün yayılması gereken bir alan olarak değil, stratejik üssünün temel bir bileşeni ve yeni üye kazanmak için bir zemin olarak anlattı.

Because Al-Qaeda depicted Pakistan not as an area for the spread of terrorism, but as a fundamental component of its strategic base and as a ground for recruiting new members.

Son olarak, El-Kaide, Taliban yönetimiyle her zaman işbirliği içerisinde olmuştur.

Finally, Al-Qaeda has always collaborated with the Taliban administration.

Hatta Taliban'ın önünü açmak için, İran, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan ve Özbekistan gibi ülkeler tarafından desteklenen muhalif Şah Mesud'a suikast düzenlemiştir.

In fact, in order to pave the way for the Taliban, a coup was staged against the opposition leader Shah Masood, supported by countries such as Iran, Russia, the United States, India, and Uzbekistan.

Bin Laden, Taliban lideri Moğol'la Ömer'e biat etmiştir.

Bin Laden has pledged allegiance to the Taliban leader Mullah Omar.

El-Kaide, halen daha Afganistan ve Pakistan'ı destekliyor.

Al-Qaeda is still supporting Afghanistan and Pakistan.

Pakistan'da korunma ve barınma elde etmek için Taliban desteğine muhtaçtır.

Pakistan needs the support of the Taliban to obtain protection and shelter.

292 2015 yılında, El-Zawahiri, Taliban lideri Molla Mansur'u, müminlerin emiri olarak kabul etmiştir.

In 2015, Al-Zawahiri accepted Taliban leader Mullah Mansur as the emir of the believers.

Molla Mansur da, El-Zawahiri'nin biatini kabul etmiş ve kendisini, Uluslararası Cihatçı Örgütü'n lideri olarak tanımlamıştır.

Molla Mansur has also accepted al-Zawahiri's allegiance and identified him as the leader of the International Jihadist Organization.

29 2016 yılında, El-Zawahiri, Taliban'ın yeni liderine de bağlılığını bildirmiştir.

In 2016, Al-Zawahiri declared his allegiance to the new leader of the Taliban.

El-Kaide'nin Taliban'la iyi ilişkiler içerisinde olmasının iki nedeni daha bulunmaktadır.

There are two more reasons why Al-Qaeda has good relations with the Taliban.

Öncelikle Afganistan Talibanı, Afganistan'daki İslam Devleti, Daesh, yanlıları ile mücadele etmektedir.

Firstly, the Taliban in Afghanistan is fighting against the Islamic State in Afghanistan, Daesh, and its supporters.

Diğer nedeni ise, Hindistan Alto Kıtasındaki El-Kaide mensupları ile ilişkilerini güçlendirebilmek için Taliban'a ihtiyaç duymaktadır.

The other reason is that they need the Taliban to strengthen their ties with Al-Qaeda members in the Indian subcontinent.

Hindistan Alto Kıtasındaki El-Kaide yapılanması,

The Al-Qaeda organization in the Indian subcontinent,

Karaçide ve Helmand bölgesinde kamplara sahiptir ve bu sayede savaşçıların, mali kaynaklarını ve direktiflerini bu bölgeye iletebilmektedir.

It has camps in the Karachay and Helmand regions, allowing fighters to transmit their financial resources and directives to this area.

295 Saldırı için seçtiği hedefler

295 Targets chosen for the attack

El-Kaide'nin saldırmak için hedef seçiminin temel mantığı şudur, Batı ve Müslüman dünyasında dikkat çekici hedefleri seçerek, Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı güçlerin ekonomilerine ağır zarar vermektir.

The fundamental reasoning behind Al-Qaeda's selection of targets for attacks is as follows: by choosing notable targets in the West and the Muslim world, it aims to inflict serious damage on the economies of the United States and Western powers.

Bu sayede, Amerika Birleşik Devletleri ile Müslüman muttefikleri arasındaki ilişkileri koparmayı ve Batılı ülkelerin Orta Doğu ülkeleri üzerindeki etkisini ortadan kaldırarak, mevcut otoriter rejimleri devirmeyi hedeflemektedir.

In this way, it aims to sever the relationships between the United States and its Muslim allies, and to eliminate the influence of Western countries over Middle Eastern countries, thereby seeking to overthrow the existing authoritarian regimes.

296 El-Kaide'nin stratejik amacı, Amerikan yönetimini, çeşitli ekonomik sektörlerini ve tesislerini korumak amacıyla aşırı miktarda para harcamaya zorlayarak,

Al-Qaeda's strategic goal is to force the American administration to spend excessive amounts of money to protect its various economic sectors and facilities.

bu ülkenin ekonomik ve askeri açıdan kan kaybetmesini sağlamaktır.

It aims to ensure that this country loses blood economically and militarily.

Çünkü El-Kaide'ye göre, Amerika Birleşik Devletleri, askeri üstünlüğünü ve siyasi etkisini, güçlü ekonomik altyapısına borçludur.

According to Al-Qaeda, the United States owes its military superiority and political influence to its strong economic infrastructure.

Bu nedenle, eğer Amerikan ekonomisi raydan çıkartılabilirse, bu durumda Amerika Birleşik Devletleri parçalanacak, deniz aşırı üslerini kapatacak ve askeri üstünlüğünü sürdüremeyecektir.

Therefore, if the American economy can be derailed, then the United States will fragment, close its overseas bases, and will not be able to maintain its military superiority.

297 11 Eylül saldırılarının askeri ve ekonomik sembolleri hedef almıştır.

The September 11 attacks targeted military and economic symbols.

Amerika Birleşik Devletleri savunma bakanlığını vurmak, sembolik bir anlam içeriyordu.

Attacking the United States Department of Defense had a symbolic meaning.

Bu saldırı ile Amerika Birleşik Devletleri'ne şu mesaj verilmeye çalışılıyordu, askeri tesisleri, bir avuç insan tarafından yıkılabilir.

The message being attempted to be conveyed to the United States with this attack was that military facilities can be destroyed by a handful of people.

Bu, Amerikalıların moralini çökertirken, Amerika Birleşik Devletleri'nin yıkılmasını bekleyen Müslümanlar için şirşfi gurur kaynağı oluyordu.

This was a source of great pride for Muslims who were waiting for the downfall of the United States, while it crushed the morale of Americans.

298

298

El-Kaide'nin diğer bir hedefi ise, batılı iş adamlarının, Arap ve İslam ülkelerinde ticaret yapmalarını engellemektir.

Another target of Al-Qaeda is to prevent Western businessmen from doing business in Arab and Islamic countries.

Çünkü batılı ülkeler, bu tür ticari faaliyetlerinden ötürü, yozlaşmış ve otoriter bölge ülkelerine, özellikle Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Fas askeri destek sağlamaktadır.

Because Western countries provide military support to corrupt and authoritarian regional countries due to these types of commercial activities, especially Saudi Arabia, Egypt, Jordan, and Morocco.

299

299

Bu durum aynı zamanda kendi değerlerini aşılayarak Müslüman toplumlarının yozlaşmasına ve Müslümanların doğal kaynaklarının çalınmasına katkıda bulunmaktadır.

This situation also contributes to the corruption of Muslim societies by instilling its own values and the theft of natural resources from Muslims.

291

291

İnsani hedefler bakımından, El-Kaide, Müslüman ülkelerin rejimleri ile resmi ilişkileri olan Yahudiler ve Hristiyanları seçmektedir.

In terms of humanitarian goals, Al-Qaeda targets Jews and Christians who have official relations with the regimes of Muslim countries.

300 Amerikam Irak'ı işgali, El-Kaide'nin Amerikan askerlerine yönelik saldırılarda bulunmasına neden olmuştur.

The American invasion of Iraq in 2003 has led to Al-Qaeda launching attacks against American troops.

Irak'ın yanı sıra, Körfez Devletleri'ndeki Amerikan varlığı, El-Kaide'nin Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, onların yanı sıra,

In addition to Iraq, the American presence in the Gulf States, Al-Qaeda's Iraq, Saudi Arabia, Kuwait, Qatar, United Arab Emirates, as well as...

Körfez Devletleri'ndeki Amerikan varlığı, El-Kaide'nin Irak, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, onların yanı sıra,

The American presence in the Gulf States, Al-Qaeda's Iraq, Saudi Arabia, Kuwait, Qatar, United Arab Emirates, as well as,

Birleşik Arap Emirlikleri, Unman, Yemen ve Ürdün'de saldırılar düzenlemesini meşrulaştırmıştır.

It has justified carrying out attacks in the United Arab Emirates, Oman, Yemen, and Jordan.

301

301

El-Kaide, genellikle şu tesisleri hedef almıştır. Havaalanları, tren istasyonları, otobüs terminalleri, metrolar, limanlar, mali kurumlar…

Al-Qaeda has generally targeted the following facilities: airports, train stations, bus terminals, subways, ports, financial institutions…

Mali binalar, alışveriş merkezleri, pazar alanlar, tatil beldeleri, uçaklar, gemiler, petrol rafinerileri, oteller, spor alanlar, tiyatrolar,

Financial buildings, shopping centers, market areas, holiday resorts, airplanes, ships, oil refineries, hotels, sports fields, theaters.

dini mekanlar, otobüs…

religious places, bus...

122

122

Okullar, sinema, eğlence merkezleri, hükümet binaları, diskolar, büyükelçilikler ve benzeri.

Schools, cinemas, entertainment centers, government buildings, nightclubs, embassies, and similar places.

02.

02.

Sonuçta, El-Kaide liderliği, ABD ile Arap ve Müslüman ülkeler arasındaki askeri ve ekonomik ittifak ilişkilerinin ortadan kaldırılmasın, bölgedeki otoriter rejimlerin yıkılmasına ve yerine İslami rejimlerin kurulmasına yardımcı olacağım düşünmektedir.

Ultimately, Al-Qaeda leadership believes that eliminating the military and economic alliance relations between the USA and Arab and Muslim countries will contribute to the downfall of authoritarian regimes in the region and the establishment of Islamic regimes in their place.

O nedenle El-Kaide, ABD topraklarında saldırılar düzenlemek yerine, genellikle Orta Doğu bölgesinde yakın düşmanlara yönelik saldırılar düzenlemektedir.

For this reason, Al-Qaeda generally carries out attacks against nearby enemies in the Middle East instead of organizing attacks on U.S. soil.

Doğrudan ABD ve Avrupa topraklarındaki hedeflere yönelik saldırılar ise, Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerini daha da sıkılaştırmalarına neden olacaktır.

Attacks directly targeting locations in the US and Europe will further tighten their relations with Middle Eastern countries.

30.

30.

Eleman edinme yöntemi ve eğitim programı

Recruitment method and training program

Çok farklı gruplar ile ilişkilerini,

Their relationships with very different groups,

ilişki kurma arayışında olan El-Kaide'nin resmi yeni eleman kazanması ötekisi bulunmamaktadır.

Al-Qaeda, which is in search of establishing relationships, has no other means of officially recruiting new members.

Ailevi bağlar sayesinde kurulan kişisel ilişkilere ve camilerdeki elemanlarına, bu konuda daha fazla güvenmektedir.

They rely more on personal relationships established through family ties and the members in mosques in this regard.

Bu kişiler, muhtemel adayları tespit etmektedir.

These individuals are identifying potential candidates.

Birçok yeni eleman da, gönüllü olarak, kendi istekleriyle örgüte katılabilmektedir.

Many new members can also join the organization voluntarily, of their own accord.

El-Kaide üyeleri, kendi aile ve sosyal gruplarından kişileri ikna etmeye çalışıyor.

Al-Qaeda members are trying to convince individuals from their own families and social groups.

El-Kaide üyeleri çalışmakta ve daveti kabul edenler ise doktinleştirilmektedir.

Al-Qaeda members are working, and those who accept the invitation are being indoctrinated.

Çoğunlukla yeni üyeler, radikalleşme sonrasında eski toplumlarına yeniden entegre olmaktadır ki bu sayede tebliğ faaliyetini sürdürmektedir.

Most of the time, new members are reintegrated into their old communities after radicalization, which allows them to continue their proselytizing activities.

J4

J4

Bilindiği üzere, İslam dünyasında ailevi bağlar her şeyin üstünde gelmektedir.

As is known, family ties come above everything in the Islamic world.

El-Kaide üyeleri de, örgütü, kendilerinin geniş ailesi olarak görmektedir.

Al-Qaeda members also see the organization as their extended family.

Bu nedenle örgüte bağlılık, örgüt üyeleri için her şeyin ötesinde bir anlam içermektedir.

For this reason, loyalty to the organization holds a significance that goes beyond everything for the members of the organization.

Radikalleşme sürecinde belirleyici rol oynayan El-Kaide'nin eğitim kampları, 3 farklı eğitim modeli içermektedir.

The Al-Qaeda training camps, which play a decisive role in the process of radicalization, include 3 different training models.

Temel eğitimde, gerilla savaşı ve İslami bilgiler öğretilmektedir.

In basic education, guerrilla warfare and Islamic knowledge are taught.

İleri düzey modelde, patlayıcıların kullanımı, suikast düzenleme yöntemleri ve ağır silahların kullanımı gösterilmektedir.

In the advanced level model, the use of explosives, assassination techniques, and the use of heavy weapons are demonstrated.

İhtisas eğitiminde ise,

In specialized training, however,

gözetleme ve karşı gözetleme teknikleri, kimlik belgelerini hazırlama ve intihar eylemi düzenleme becerileri anlatılmaktadır.

Surveillance and counter-surveillance techniques, skills for preparing identity documents, and organizing a suicide mission are described.

Bu eğitim programları için kapsamlı materyaller hazırlayan El-Kaide, paramiliter eğitimin yanı sıra, İslami çalışmalara, İslam hukuku, tarihi ve güncel politik gelişmelere de ayrı bir önem vermektedir.

Al-Qaeda, which prepares comprehensive materials for these training programs, places special importance not only on paramilitary training but also on Islamic studies, Islamic law, history, and current political developments.

El-Kaide'nin eğitim programının iki amacı bulunmaktadır.

Al-Qaeda's training program has two objectives.

Askeri ve dini konularda yeni ve mevcut elemanları doktrinleştirmek, 308.

To doctrinate new and existing elements in military and religious matters, 308.

Finansal kaynaklan.

Financial resources.

El-Kaide'nin kendisinin kontrol ettiği özel şirketleri bulunmaktadır.

Al-Qaeda has private companies that it controls.

Bu şirketler, meşru yollarla, ticari faaliyetlerini sürdürmektedir.

These companies continue their commercial activities through legitimate means.

309 AYM zamanda El-Kaide, yardımlar alabilmek için hayır kurumlarından faydalanmaktadır.

In 309 AYM, Al-Qaeda is benefiting from charitable organizations in order to receive aid.

310 Yerel alanda faaliyet.

310 Local area activities.

Gösteren El-Kaide hücrelerine de, yerel yardım kurulman üzerinden hibeler sağlanmaktadır.

Grants are also provided to the Al-Qaeda cells through the establishment of local aid.

Yasa dışı işlerden, uyuşturucu, tarih eser kaçakçılığı gibi, de gelir eden El-Kaide, özellikle körfez şeylerinden ve bazı Arap zenginlerinden, zekit adı altında yardımlar da almaktadır.

Al-Qaeda, which profits from illegal activities such as drug trafficking and the smuggling of historical artifacts, also receives funds under the name of zakat, especially from Gulf sheikhs and some wealthy Arabs.

Zaten El-Kaide, bir çatı yapı olduğundan ve yerel yapılar, El-Kaide adına terör eylemleri düzenlediğinden, merkezdeki El-Kaide yapılanması, çok azdır.

Since Al-Qaeda is a framework organization and local structures carry out terrorist acts in the name of Al-Qaeda, the central Al-Qaeda structure is minimal.

El-Kaide, bir çatı yapı olduğundan ve yerel yapılar, El-Kaide adına terör eylemleri düzenlediğinden, merkezdeki El-Kaide yapılanması, çok azdır.

Since Al-Qaeda is a network structure and local groups carry out terrorist acts in the name of Al-Qaeda, the central Al-Qaeda organization is very limited.

111 Örgüt Yapısı

111 Organizational Structure

El-Kaide, hiyerarşik bir yapılanmaya sahip değildir.

Al-Qaeda does not have a hierarchical structure.

Daha çok yarım özerk yerel terörist grupların ve yapılanmaların gevşek şemsiyesi, çatısı olarak ortaya çıkmaktadır.

It is emerging as a loose umbrella and roof for more semi-autonomous local terrorist groups and organizations.

El-Kaide, bu örgütlere, rehberlik, koordinasyon, mali-lojistik kolaylıklar ve kapsayıcı bir ideoloji sağlamaktadır.

Al-Qaeda provides these organizations with guidance, coordination, financial-logistical facilities, and an inclusive ideology.

312 Askeri Hiyerarşi

312 Military Hierarchy

El-Kaide, hiyerarşik şemadan ziyade, El-Kaide, kişisel ilişkiler etrafında hareket eden gevşek ağlar oluşturmaktadır.

Al-Qaeda forms loose networks that operate around personal relationships rather than a hierarchical structure.

3 ve 3 kısacası El-Kaide, dünya genelinde, birbirlerine bağlı grupların, artan bir şekilde, dağınık ağından oluşturmaktadır.

In short, Al-Qaeda consists of a growing, scattered network of interconnected groups around the world.

314 Diğer örgütlere nazaran, sadece El-Kaide, karmaşık, çevik ve küresel düzeye ulaşan bir örgüttür.

Compared to other organizations, only Al-Qaeda is a complex, agile, and globally-reaching organization.

Bunun da nedeni, standart davranış.

The reason for this is standard behavior.

Procedürlerinden ve örgütsel yapıdan ziyade, El-Kaide'nin ortak görev tanımına ve hedeflerine sahip olmasıdır.

It is rather that Al-Qaeda has a common job description and objectives instead of its procedures and organizational structure.

315 Mevcut yapısından ötürü, El-Kaide, lider kültürü etrafında hareket etmemektedir.

Due to its current structure, Al-Qaeda does not operate around a cult of leadership.

O nedenle El-Kaide, liderlikten daha öte bir anlam içermektedir.

For that reason, Al-Qaeda carries a meaning that goes beyond leadership.

Yine de, yerel yapılanmalar ve örgüt mensupları, lidere bağlılığını deklare etmek zorundadır.

Nevertheless, local structures and organization members must declare their loyalty to the leader.

Batılı düşmanlara karşı terör eylemi düzenlemede gerekli kişisel inisiyatife sahiptir.

He has the necessary personal initiative to organize terrorist actions against Western enemies.

El-Kaide liderliği, bu tür sorumluluğu, yerel aktörlere devretmektedir.

Al-Qaeda leadership is transferring this kind of responsibility to local actors.

17 Usame Bin Laden'de, kişisel alışkanlıklarını sadece özel hayatına saklamış, teröristlerin kendisine ait alışkanlıkların benimsemelerini engellemiş ve kendisi için, davası uğruna ölmeyi hedefleyen mütevazı bir insan, imajı çizmiştir.

In Usama Bin Laden, he kept his personal habits private, prevented terrorists from adopting habits that belonged to him, and created an image of a humble person who aimed to die for his cause.

El-Kaide'nin dört temel birimi bulunmaktadır.

Al-Qaeda has four main units.

Askeri eğitim birimi, fetvalar yayımlamak, örgüt üyelerinin dini eğitimleri için kurslar geliştirmek ve eğitim kampları açmak için dini meseleler ile ilgili birim, medya, propaganda ve mali işler birimleri.

The military training unit is a department related to religious issues that publishes fatwas, develops courses for the religious education of organization members, and opens training camps, as well as media, propaganda, and financial affairs units.

19 Cihad Anlayışı

19 Understanding of Jihad

El-Kaide'ye göre, silahlı cihad, dine karşı çalışan güçlere karşı koymada dinini ve çıkarlarını korumak için İslam ümmetine kalan tek yol, bu.

According to Al-Qaeda, armed jihad is the only way left for the Islamic community to protect its religion and interests against the forces that work against the faith.

Canik.

Canik.

Cihad yoluyla ayakta kalabileceğini ve korunabileceğini belirt sóluyle ayakta kalabileceğini ve korunabileceğini belirtelecek.

It will state that one can stand and be protected through the path of jihad.

19 Binh ban.

19 Friends.

Bugün Müslüman devletlerin içinde bulunduğu duruma bakan herkes en büyük talihsizliğin, silahlı, cihadın terk edilmesi olduğunu anlayacaktır.

Today, anyone observing the situation of Muslim states will understand that the greatest misfortune is the abandonment of armed jihad.

Cihad yolda bir program curdesi göreке tü deixa gakım edildiler.

Jihad road was prepared according to a program, and they were guided.

Kiliseluci için diyor.

He says it is for Kiliseluci.

Çünkü onlar, Müslümanları ve İslam kimliğini ortadan kaldırmak istiyorlar.

Because they want to eradicate Muslims and the Islamic identity.

Cihadın dışında onları bu konudan caydıracak diğer şeyler aynı yerde dönüp durmak gibidir.

Other things that will deter them from this issue, apart from jihad, are like going around in circles in the same place.

Filistin'i geri almanın yegane yolu, silahlı, cihaddır. 321

The only way to take back Palestine is through armed jihad. 321

Bu çağda insanların unutmuş olduğu dini bir vazifedir.

It is a religious duty that people have forgotten in this age.

Uzun yıllar süren ihmalkarlık, İslami kutsal mekanlar elimizden alındıktan, Müslüman kadınlar esir edildikten, Müslümandan topraklan ve onurları 322 çiğnendikten sonra biz cihada geri dönüyoruz.

After years of neglect, we are returning to jihad, after Islamic holy sites have been taken from us, after Muslim women have been captured, and after the lands and honors of Muslims have been trampled.

Müslümandan silahlı cihadı unutmasının tek sorumlusu olarak Müslüman dünyam düşmanları, Sovyetler, Yahudiler, Siyonistler, Batılı Hristiyanlar ve Arap diktatörleri görülmüştür.

The only ones held responsible for the Muslim forgetting armed jihad are considered to be the enemies of the Muslim world, the Soviets, Jews, Zionists, Western Christians, and Arab dictators.

Çünkü bu düşmanlar sömürgeciliklerdir.

Because these enemies are colonialisms.

Müslümanların, emperyalizm, ekonomik istismar ve baskıcı yönetim ile kendi yönetim yapılarını, kurumlanlı ve hayat prensiplerini Müslümanlara zorla dayatmışlardır.

Muslims have been forcibly imposed their governance structures, institutions, and life principles by imperialism, economic exploitation, and oppressive rule.

23

23

Bin Laden, İslam düşmanları tarafından işgal edilen kutsal mekanları, toprakları ve Müslümanları kurtarmak için silahlı cihada katılmanın ve katkıda bulunmanın tüm Müslümanlar için farzı aynı olduğunu söylemektedir.

Bin Laden claims that it is obligatory for all Muslims to participate in and contribute to armed jihad to liberate the holy places, lands, and Muslims occupied by enemies of Islam.

324

324

Sonuçta Bin Laden, Müslümanları, ABD'yi karşılaştırmıştır.

Ultimately, Bin Laden compared Muslims to the USA.

Aşıtı savunma cihadına çağırıyordu.

He was calling for a jihad to defend the vaccine.

Bunun içinde 6 temel neden sıralamaktaydı.

It listed 6 main reasons for this.

1- Arap yarımadasındaki Amerikan askeri ve sivil varlığı.

1- The American military and civilian presence in the Arabian Peninsula.

2- Zorba, otoriter, Müslüman ülkelere verdiği destek.

2- The support given to oppressive, authoritarian Muslim countries.

3- Müslümanların baskı altında tutuldukları ülkelere sağladığı imkanlar.

3- The opportunities provided to countries where Muslims are kept under repression.

4- İsrail'e verdiği koşulsuz destek.

4- Unconditional support for Israel.

5- ABD ve Batılı ülkelerin, Müslümanların enerji kaynaklarını çok ucuz fiyata satın alarak istismar etmesi.

5- The exploitation of Muslims' energy resources by the US and Western countries by purchasing them at very low prices.

6- İsrail'e verdiği koşulsuz destek. 5- ABD ve Batılı ülkelerin, Müslümanların enerji kaynaklarını çok ucuz fiyata satın alarak istismar etmesi.

6- Unconditional support for Israel. 5- The exploitation of Muslim energy resources by the USA and Western countries by purchasing them at very low prices.

6- ABD ve Batılı ülkelerin, Müslümanların enerji kaynaklarını çok ucuz fiyata satın alarak istismar etmesi.

6- The exploitation of Muslims' energy resources by the US and Western countries by purchasing them at very low prices.

지원

Support

hatta el kay rainbow

even hand rainbow

bunlar da cennete giderek mükafat kazanacaktır.

These will also gain rewards by going to paradise.

326. İntihar eylemlerine yaklaşımı

326. Approach to suicide acts

El-Kaide'nin taktikleri arasında intihar saldırıları önemli rol oynamaktadır.

Suicide attacks play an important role among Al-Qaeda's tactics.

El-Kaide, bütün savaşçılarının, teröristlerinin ortak ruh yapısına,

Al-Qaeda has a common spirit structure for all its fighters and terrorists.

kendi kendine fedakarlık yapma bilincini aşılamaktadır ve böylece şehitlik kültürünü örgüt üyelerinin bilincine yerleştirmektedir.

It instills the awareness of self-sacrifice and thus embeds the culture of martyrdom in the consciousness of the organization members.

527. Bu konuda El-Kaide'nin dini lideri Abdullah Azzam,

527. In this regard, Al-Qaeda's religious leader Abdullah Azzam,

şehitlik ve fedakarlık kavramlarım, gelecekteki El-Kaide üyelerini biçimlendiren bir kültür haline getirmeyi başarmıştır.

The concepts of martyrdom and sacrifice have succeeded in shaping a culture that influences future Al-Qaeda members.

Bu sayede fedakarlık anlayışı, düşmana karşı intihar eylemlerinin gerçekleştirilmesi için ahlaki meşrulaştırıcı unsur haline gelmiştir.

In this way, the understanding of sacrifice has become a moral legitimizing factor for carrying out suicide actions against the enemy.

528.

528.

Abdullah Azzam'ın fetvasına uygun olarak,

According to Abdullah Azzam's fatwa,

Ağustos 1996'da,

In August 1996,

Usame Bin Hazreti,

Usama Bin Zaid

Bin Laden, Amerika Birleşik Devletleri'ne savaş ilan ederek, örgüt mensuplarının kendilerini feda etmelerini istemişti.

Bin Laden declared war on the United States, asking members of the organization to sacrifice themselves.

Bin Laden, bu eylemleri,

Bin Laden, these actions,

meşrulaştırmak için Kur'an ayetlerine, hadislere ve sahabenin hayatına atıflarda bulunmuştur.

He made references to Quranic verses, hadiths, and the life of the companions to legitimize it.

329.

329.

Eymen El-Zevahiri'ye göre, intihar saldırılarını gerçekleştirenler,

According to Eymen El-Zawahiri, those who carry out suicide attacks,

kendi çıkarları için değil, Allah'ın rızasını kazanmak için bu eylemi gerçekleştirmektedir.

He is carrying out this action not for his own interests, but to gain Allah's approval.

Bu nedenle bu kişiler, intihar etmemekte, şehit olmaktadır.

For this reason, these individuals are becoming martyrs instead of committing suicide.

330.

330.

El-Zevahiri'ye göre, düşman güçlü silahları bulunmaktadır ve örgütün silahlı yapısı ise düşmana göre oldukça zayıftır.

According to al-Zawahiri, the enemy has powerful weapons, and the organization's armed structure is quite weak compared to the enemy.

Bu nedenle düşman askeri gücünü dengeleyecek bir araca ihtiyaç duyulmaktadır.

Therefore, there is a need for a tool to balance the enemy's military power.

O araç da, intihar eylemleridir.

That vehicle is also a suicide attack.

Çünkü intihar eylemleri hem maddi açıdan oldukça az masraflıdır, hem de gerilla savaşına nazaran daha fazla eylemlerdir.

Because acts of suicide are both relatively low-cost in terms of material resources and involve more actions compared to guerrilla warfare.

Bu nedenle bu tür eylemler, düşmana daha fazla zarar vermekte, daha fazla korku salmaktadır.

For this reason, such actions cause more harm to the enemy and instill more fear.

331.

331.

İslam'da şehadet operasyonları adıyla bir kitapçık yayınlayan El-Kaide fıkıh heyeti,

The Al-Qaeda jurisprudence council, which published a booklet titled "Martyrdom Operations" in Islam,

ansızın salmığı düzenlemek ve pusu kurmak gibi, düşmana karşı savaşta şeri esaslar üzerinden hileler uygulanabileceğini ve

"Just like organizing an ambush and setting a trap suddenly, it can be applied that tricks can be used against the enemy in war based on Sharia principles and"

İslam'ın, savaş için gereken tedbirleri almaya ve kifirleri oyuna getirmeye teşvik ettiğini belirledi.

It stated that Islam encourages taking the necessary measures for war and luring the infidels into the game.

232. İslam'da şehadet operasyonları adıyla bir kitapçık yayınlayan El-Kaide fıkıh heyeti,

232. The Al-Qaeda jurisprudence council, which published a booklet titled "Martyrdom Operations" in Islam,

heyet, AYM zamanda düşmana karşı meşru hile yollandan birisinin de şehadet operasyonları, intihar eylemleri olduğunu öne sürmektedir.

The committee claims that the martyrdom operations and suicide actions of someone from the legitimate deceit methods against the enemy at that time are also included.

332. İslam'da şehadet operasyonları adıyla bir kitapçık yayınlayan El-Kaide fıkıh heyeti,

The Al-Qaeda jurisprudence committee, which published a booklet titled "Martyrdom Operations in Islam,"

küfre karşı ölümü tercih edebileceğini, dinin menfaati için camlı feda edebileceğini ve dinin ortaya çıkması için kendi iradeleriyle kendilerini öldürebileceklerini ifade eden heyet,

the delegation that expressed that they could prefer death over blasphemy, sacrifice themselves for the benefit of religion, and could take their own lives of their own volition for the emergence of religion,

ancak bu durumun, kifirlere açık değil.

However, this situation is not open to infidels.

Zarar verebilmesi şartı ile geçerli olabileceğini,

It may be valid on the condition that it can cause harm.

ve dinin menfaati ve şeriatın yüceltilmesi için yapılabileceğini söylemektedir.

It states that it can be done for the benefit of religion and the elevation of the sharia.

333. Heyet, Allah'a itaat etmek için kendi camlı feda eden kişinin, zalim veya aşırıya gitmiş olmadığını vurgulamaktadır.

The committee emphasizes that a person who sacrifices themselves for obedience to Allah is not oppressed or acting excessively.

4. İslam Devleti

4. Islamic State

Irak-Şam İslam Devleti, IŞİD, DAEŞ

Islamic State of Iraq and Syria, ISIS, ISIL

Kurulma Nedenleri

Reasons for Establishment

İdeolojisinde de ifade edileceği üzere,

As it will be expressed in its ideology,

DAEŞ liderleri, örgütün kurulma nedenlerinden,

The leaders of ISIS, about the reasons for the establishment of the organization,

siyasi, tarihsel, sosyal ve kültürel faktörleri sıralamışlardır.

They have listed the political, historical, social, and cultural factors.

John Lee Esposito'nun da ifade ettiği üzere,

As John Lee Esposito also stated,

Suriye ve Irak'taki olumsuz siyasi koşullar,

The negative political conditions in Syria and Iraq,

bölgedeki etnik adini mezhepsel ayrılıklar ve Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı güçlerin bölge ülkelerine yönelik askeri müdahaleleri,

the ethnic identity in the region, sectarian divisions, and the military interventions of the United States and Western powers in the countries of the region,

DAEŞ ve benzeri örgütlerin kurulmasına zemin hazırlamıştır.

It has paved the way for the establishment of organizations like ISIS and similar groups.

İç muhalefete yönelik Beşar Esad'ın acımasız askeri müdahalesi ve Arap Baharı neticesiyle,

As a result of Bashar Assad's ruthless military intervention against internal opposition and the Arab Spring,

bölge ülkelerindeki iç istikrarsızlık,

internal instability in the regional countries,

bu örgütlerin Irak ve Suriye'ye gelmesini teşvik etmiştir.

This has encouraged these organizations to come to Iraq and Syria.

Irak'ta Maliki hükümetinin mezhepçi politikası ve sünni grupların marjinalleştirilmesi,

The sectarian policies of the Maliki government in Iraq and the marginalization of Sunni groups,

toplumda kutuplaşmayı artırmış ve mezhepsel şiddeti gün yüzüne çıkarmıştır.

It has increased polarization in society and brought sectarian violence to the forefront.

Irak'ta ayımcıya uğrayan sünnilerin,

In Iraq, the Sunnis who visit the moon watcher,

DAEŞ ile işbirliği yapmasına zemin hazırlamıştır.

It has paved the way for collaboration with ISIS.

335

335

Amerikan ve Avrupa ülkelerin,

American and European countries,

Orta Doğu'daki otoriter renkler,

Authoritarian colors in the Middle East,

rejimler ile DAEŞ'e karşı işbirliği içerisine girmeleri,

their collaboration with regimes against ISIS,

bölge halkının ve DAEŞ sempatizanların gözünde batım çifte standartlı politika izlemesini görünür kılmıştır.

It has made the double-standard policy of the West visible in the eyes of the local population and ISIS sympathizers.

Batılı ülkelerin yardımıyla otoriter rejimlerin,

With the help of Western countries, authoritarian regimes,

demokrasi talep eden muhalefeti bastırmaları,

suppressing the opposition demanding democracy,

bölge halkının,

local people's

DAEŞ'i muttefikleri olarak görmelerine yardımcı olmuştur.

It has helped them see ISIS as their allies.

336

336

İdeolojisi

Ideology

Öncelikle DAEŞ, El-Kaide ve Boko Haram gibi,

First of all, like ISIS, Al-Qaeda, and Boko Haram,

silahlı,

armed,

askeri cihatçı selefi ideolojiyi savunmaktadır.

The military defends the jihadist Salafi ideology.

3J7El,

3J7El,

Kaide gibi,

Like a rule,

DAEŞ'te,

In ISIS,

dünyayı iki gruba ayırmaktadır,

It divides the world into two groups,

Darmul İslam ve Darmul Harp,

Darmul Islam and Darmul War,

Küfür.

Curse.

Darmul Harp, yanlışlığı, günahı ve kötüyü içermektedir.

Darmul War contains error, sin, and evil.

Bu bağlamda,

In this context,

DAEŞ, batı medeniyetini şirk ve küfür medeniyeti olarak tasvir etmektedir.

ISIS depicts Western civilization as a civilization of polytheism and unbelief.

Darmul İslam ise,

Darmul Islam is,

doğrunun ve iyinin tarafıdır.

It is on the side of the truth and the good.

Müslümanların,

Muslims,

Darmul Harp'teki toplumsal yapıları ret etmelerini ve Darmul İslam kampına geçmelerini önermektedir.

It suggests that they reject the social structures in the Darmul War and move to the Darmul Islamic camp.

338

338

Bu bakış açısından ötürü,

Due to this perspective,

DAEŞ,

ISIS,

batılı liberal ve sektiler demokratik toplumlar ile Müslümanlar arasında devrimci ayrışmayı sağlamayı arzulamaktadır.

Western liberals desire to establish a revolutionary divide between democratic societies and Muslims.

DAEŞ'e göre,

According to ISIS,

batım küfür ideolojileri,

the ideologies of cursing in my decline,

Müslümanların birliğine ve inancına zarar vermektedir çünkü bu ideolojiler,

It harms the unity and faith of Muslims because these ideologies,

Müslümanların gerçek,

The truth of the Muslims,

doğru inançtan uzaklaşması,

distancing from true faith,

doğru inançtan uzaklaşmalarına neden olmaktadır.

It causes them to stray from the true faith.

O nedenle batının küfür ideolojileri,

For this reason, the blasphemous ideologies of the West,

değerleri,

values,

DAEŞ tarafından tehdit olarak algılanmaktadır.

It is perceived as a threat by ISIS.

339

339

Doğal olarak,

Naturally,

sekülerleşmeye karşı çıkan DAEŞ,

ISIS, which opposes secularization,

modern anlamda,

in a modern sense,

bu fikrin,

this idea,

Müslümanların İslam dinine bağlanmalarına,

The adherence of Muslims to the Islamic religion,

riayet etmelerine karşı çıktığını,

that you opposed their compliance,

engel olduğunu ifade etmektedir.

It indicates that there is an obstacle.

Diğer bir ifade ile,

In other words,

İslam dininin,

the religion of Islam,

sektiler politikalar neticesinde değiştirilmesi,

the change resulting from the selected policies,

sonucunda,

as a result,

insanlar,

humans,

Kur'an'ı,

The Qur'an,

yönetimin ve yasamanın kaynağı yerine,

instead of the source of management and legislation,

ilahi ve ezberden okunan bir kitap gibi algılamaktadır.

They perceive it as a divine book that is recited from memory.

Böylece insanların dini inançları ve Allah'a itaat etmeleri zayıflatılmaktadır.

Thus, people's religious beliefs and their obedience to God are being weakened.

Allah'ın egemenliğini ret ederek,

Rejecting the sovereignty of God,

insanlar,

people,

günahkar olmaktadır.

It is becoming sinful.

5. Sikesipikot Antlaşması'n,

5. The Sikes-Picot Agreement,

Müslümanları bölmek ve yönetmek isteyen batılı ülkelerin bir taktiği olarak görmektedir.

He sees it as a tactic of Western countries that want to divide and rule Muslims.

Milliyetçilik ise,

Nationalism is,

ümmetin,

the community,

Allah'ın arzu ettiği şekilde düzenlenmesini engelleyen bir tehdit olarak nitelendirilmektedir.

It is described as a threat that prevents it from being organized in the way that Allah desires.

Bu nedenle,

For this reason,

ulus devlet yapılan malam yıkılmasın ve yerine hilafetin,

the structure of the nation-state should not be destroyed and replaced by the caliphate.

hurulmasını savunmaktadır.

defends its being blown.

Bu sayede,

Through this,

Müslümanların,

Muslims,

gururu,

pride,

haysiyeti,

dignity,

gücü ve hakları yeniden onarılmış olacaktır.

Their power and rights will be restored.

341

341

Batılı devletlerin hukuk dışı askeri müdahalelerine işaret eden Daesh,

Daesh, pointing to the illegal military interventions of Western states,

Müslüman ülkelerinde,

In Muslim countries,

batılı devletler tarafından sömürüldüğünü belirtmektedir.

It states that it has been exploited by Western countries.

342 Çünkü batılı ülkelerin kapitalist ekonomi politikaların teşvikiyle,

342 Because of the encouragement of capitalist economic policies by Western countries,

İslam ülkeleri ile batılı devletler arasında tek taraflı bağımlılık ilişkisi kurulmuştur.

A one-sided dependency relationship has been established between Islamic countries and Western states.

Bu sistem,

This system,

Müslüman devletlerin kendi aralarında yerel ve bölgesel ekonomik işbirliği ortamının kurulmasını da engellemektedir.

It also hinders the establishment of a local and regional economic cooperation environment among Muslim states.

34

34

Daesh'in temel hedefi,

Daesh's primary goal is

belli bir toprak parçası üzerinde,

on a specific piece of land,

20. yüzyılda batılı güçler tarafından oluşturulan Orta Doğu'daki siyasi sınırları ortadan kaldırma kabiliyetine sahip saf dini devleti kurmaktır.

The goal is to establish a pure religious state that has the ability to abolish the political borders created by Western powers in the Middle East in the 20th century.

Bu bağlamda,

In this context,

Westfalia ulus devlet modeline vesikesi pikot antlaşmasına karşı çıkmaktadır.

The Westphalian nation-state model opposes the Pico Treaty.

44

44

Daesh'e göre,

According to Daesh,

hilafetin kurulması,

the establishment of the caliphate,

Müslümanların,

Muslims'

dini,

religious,

siyasi ve kültürel açılardan yeniden altın çağını yaşamasını sağlayacaktır.

It will enable it to experience its golden age again in political and cultural terms.

Halifelik,

Caliphate,

ümmetin birliğini,

the unity of the ummah,

adil yönetimi ve sosyal adaleti temsil etmektedir.

It represents fair governance and social justice.

Çünkü hilafetin kurulması,

Because the establishment of the caliphate,

yakın zamandaki batılı ilhaklara,

recent Western annexations,

işgallere ve sömürgeciliğe karşı İslam tarihinin ihtişamlı dönemini canlandıracaktır.

It will revive the glorious period of Islamic history against occupations and colonialism.

345

345

Kendisini batı hegemonyası mı İslami?

Is he under Western hegemony or Islamic?

Alternatifi olarak sunan Daesh,

Daesh presenting itself as an alternative,

öncelikle Müslümanlar arasındaki münafıkları ve kifirleri ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.

It primarily aims to eliminate the hypocrites and infidels among Muslims.

346

346

Daesh bakımından,

In terms of Daesh,

halife,

caliph,

bütün Müslümanlar üzerinde tek ve kesin bir otoritedir.

It is the sole and definitive authority over all Muslims.

Bütün Müslümanlar,

All Muslims,

tüm dünyaya hakim olacak olan halifeye biat etmek,

to pledge allegiance to the caliph who will dominate the entire world,

bağlılığını bildirmek zorundadır.

He/She must declare his/her allegiance.

47

47

Böyle ifade ederek,

By expressing it this way,

Daesh,

Daesh

kendisini,

himself/herself

siyasi,

political,

dini ve askeri anlamda tüm Müslümanların lideri olarak konuşlandırmaktadır.

He positions himself as the leader of all Muslims in religious and military terms.

348

348

5

5

Kendisiyle savaşanları da Allah'a ve doğru İslam'a karşı mücadele etmektedir.

He is also fighting against those who fight against him, as well as against Allah and true Islam.

Bu nedenle,

Therefore,

mensuplarının,

of its members,

haçlılara karşı eylemlerde bulunmalarını,

to take action against the crusaders,

Daesh,

Daesh,

savunma cihadı olarak görmektedir.

It sees it as a defensive jihad.

349

349

Daeshli liderler,

Daesh leaders,

Daesh'in toprakları işgal etmesine ve İslami yorumuna karşı çıkan sünni din ilimlerini de ezik olarak tanımlamaktadır.

It also defines the Sunni religious scholars who oppose Daesh's occupation of territories and its interpretation of Islam as marginalized.

350

350

Şiileri ve kendisiyle hemfikir olmayan sünnileri,

Shia Muslims and Sunnis who do not agree with him,

doğru Müslümanlar olarak kabul etmeyen Daesh,

Daesh, which does not accept true Muslims,

Müslüman ümmetinin,

the Muslim Ummah,

maddi ilâhiyelerini,

material deities,

ve

and

kendisiyle hemfikir olmayan sünnileri,

Sunni Muslims who do not agree with him,

doğru Müslümanlar olarak kabul etmeyen Daesh,

Daesh, which does not accept those as true Muslims,

Müslüman ümmetinin,

the Muslim ummah,

maddi ilerleme ve kentleşme açılarından maddiyatçı batı medeniyeti ile karşılaştırılmasına da karşı çıkmaktadır.

It also opposes the comparison of materialistic Western civilization in terms of material progress and urbanization.

Medine ümmetinin,

The community of Medina,

çok basit bir hayat yaşadığını vurgulayan Daesh,

Daesh, emphasizing that it lives a very simple life,

yine de inanç yönünden çok güçlü bir toplum olduğunu belirtmektedir.

It states that it is still a society that is very strong in terms of faith.

351

351

Medine,

Medina,

メدينة,

City

5. Açısından, İslam yasaları, mevcut, sözde İslam devletleri tarafından uygulanmamaktadır, 52 hatta Arap Yarımadası, aldatıcı bir İslami model içermektedir, 53 İslam'ın tek ve gerçek yorumunu, İslam devleti, Daeş, yaşamaktadır.

From this perspective, Islamic laws are not being implemented by the so-called Islamic states, and in fact, the Arabian Peninsula contains a deceptive Islamic model, the true and singular interpretation of Islam is lived by the Islamic state, Daesh.

6. Diğer İslam ülkeleri, gerçek İslam'ı temsil etmemektedir, 354 gerçek Müslümanlar, Daeş mensupları, dünyada tevhid inancım, Allah'ın birliğini, gerçekleştirmek için gayret etmektedir ve dünyevi nimetlerden de vazgeçmektedir, 355.

6. Other Islamic countries do not represent true Islam; real Muslims, members of Daesh, are striving to realize my belief in oneness, the unity of God, and are also giving up worldly blessings.

7. İslam devleti içerisinde yaşayanları, gerçek Müslüman olarak nitelendiren Daeş, tüm Müslümanları, kendi yönetimi altında birleştirmeyi hedeflemektedir.

ISIS, which describes those living within the Islamic state as true Muslims, aims to unite all Muslims under its rule.

5. İslam devleti içerisinde yaşayanları, gerçek Müslüman olarak nitelendiren Daeş, tüm Müslümanları, kendi yönetimi altında birleştirmeyi hedeflemektedir.

ISIS, which characterizes those living within the Islamic state as true Muslims, aims to unite all Muslims under its rule.

6. İslam devleti içerisinde yaşayanları, gerçek Müslümanlar, kendi yönetimi altında birleştirmeyi hedeflemektedir ve dünyevi nimetleri altında birleştirmeyi hedeflemektedir.

It aims to unite those living within the Islamic state, true Muslims, under its governance and to unite them under worldly blessings.

7. İslam devleti içerisinde yaşayanları, gerçek Müslümanlar, kendi yönetimi altında birleştirmeyi hedeflemektedir.

The Islamic state aims to unite the true Muslims living within it under its own administration.

357 askeri, ekonomik ve entelektüel açıdan Müslüman medeniyeti, Batı'nın maddiyatçı değerleri tarafından işgal altındadır.

357 soldiers are occupied in terms of military, economic, and intellectual aspects of Muslim civilization by the materialistic values of the West.

Bu nedenle salt Kur'an ve hadisten türetilen İslami düşünce, Müslümanların hayatından uzaklaşmış bulunmaktadır ve Batı sömürgeci güçleri, saf olmayan kültürlerini ve inançsızlıklarını Müslümanlar arasında yaymaktadır.

For this reason, Islamic thought derived solely from the Quran and hadith has distanced itself from the lives of Muslims, and Western colonial powers are spreading their impure cultures and disbelief among Muslims.

Hilafetin kurulmasıyla birlikte, İslam ülkeleri üzerindeki Batı,

With the establishment of the caliphate, the West over the Islamic countries,

hakimiyeti dönemi ve Müslümanların yaşantılarına olan etkileri sona ermiş olacaktır.

The period of dominance and its effects on the lives of Muslims will have come to an end.

358

358

Anca Arap rejimleri ise, mürted rejimler olarak nitelendirilmektedir.

Only Arab regimes are classified as apostate regimes.

Çünkü bu rejimler, Batılı ülkeler ile ittifak ilişkisi içerisindedir, insanı yapımı yasalar ile yönetilmektedir ve dinsizdirler.

Because these regimes are in alliance with Western countries, they are governed by man-made laws and are irreligious.

Bu rejimler, Batılı ülkelerin kuklasıdır.

These regimes are puppets of Western countries.

J

It seems that your message only contains the letter "J." Please provide the text you would like to have translated.

İslamı, bütün sorunların çözümü olarak gören,

Seeing Islam as the solution to all problems,

360 Daesh, İslam'ın barışçıl bir inanç olmadığını, kılıç dini olduğunu söylemektedir.

360 Daesh states that Islam is not a peaceful faith, but a religion of the sword.

Kur'an'daki kılıç ayetlerine atıf yaparak, Daesh, kendisinin terör eylemlerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

By referencing the sword verses in the Quran, Daesh tries to legitimize its acts of terrorism.

361

361

Daesh, toplumdaki inanç eksikliğinin giderilmesi için atılması gereken adımları da sıralamaktadır.

Daesh also outlines the steps that need to be taken to address the lack of belief in society.

Öncelikle insanlar, yaşadıkları toplumdan kendilerini tümüyle soyutlayacaklardır ve İslam devletine göç edeceklerdir.

Firstly, people will completely isolate themselves from the society they live in and will migrate to the Islamic state.

İnançsızların arasında yaşamaya devam ederlerse, şeytan ve şeytanın askerleri tarafından, yanlış ve küfür değerleri bireylere aşılanmaya çalışılacaktır.

If they continue to live among the unbelievers, they will be subjected to the imposition of false and blasphemous values by the devil and the devil's soldiers.

362

362

Batı'da yükselen İslam düşmanlığını ve aşırı ırkçılığı, Daesh, kendi çıkarları için kullanmaktadır.

The rising Islamophobia and extreme racism in the West are being exploited by Daesh for its own interests.

Bu gelişmeyi, Batı'nın, Müslümanlar ile savaşı olarak lanse eden Daesh, bu sayede Batılı ülkelerdeki Müslümanların kendisine destek vermesini istemektedir.

Daesh presents this development as a war between the West and Muslims, thereby seeking support from Muslims in Western countries.

363

363

Stratejisi

Strategy

El-Kaide'nin aksine, Daesh, hükümeti, merkezi idaresi ve askeri kurumdan vebe olan bir İslam devleti, hilafet, kurma süetekisini benimsemiştir.

Unlike Al-Qaeda, Daesh has adopted the strategy of establishing an Islamic state, caliphate, with a government, a central administration, and military institutions.

364 Hatta Daesh, hilafetin kurulmasını temel hedef olarak belirlediğini ifade ederek, bütün Müslümanların hilafeti desteklemesi gerektiği yönünde mesajlar vermiştir.

Even Daesh has expressed that establishing the caliphate is its main objective, conveying messages that all Muslims should support the caliphate.

365 Bu nedenle öncelikle yakın düşmana, Suriye ve Irak rejimlerine,

365 Therefore, first of all, to the close enemy, the regimes of Syria and Iraq,

Orta Doğu ülkelerine yönelen Daesh, uzak düşman, Batılı ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri ikinci dereceye düşürmüştür.

Daesh, which focuses on Middle Eastern countries, has relegated distant enemies, Western countries, and the United States to a secondary status.

366 Bu hedef doğrultusunda, öncelikle Daesh, Irak ve Suriye topraklarında bir alam kontrol etmek ve İslam devletini kurmak için mücadele etmiştir.

In line with this objective, Daesh initially fought to gain control over a territory in Iraq and Syria and to establish an Islamic state.

366 İkinci olarak, küresel düzeyde medyada bir savaş başlatmıştır.

Secondly, it has initiated a war in the media on a global scale.

367 Üçüncü olarak, Daesh, gerilla savaşı yürütmüştür ve terör eylemlerine başvurmuştur.

Thirdly, Daesh has conducted guerrilla warfare and resorted to terrorist acts.

368 Bu temel amacım gerçekleştirmek için Daesh, sınırlı olmayan toptan bir savaş stratejisi benimsemiştir.

368 To achieve this main goal, Daesh has adopted an unrestricted wholesale war strategy.

369 Aşırı şiddet unsurlarını, korku altına alınan halkı boyun eğmeye zorlama ve cezalandırma yöntemlerini ve uluslararası medyam dikkatini çekme stratejilerini kullanmıştır.

It has used elements of extreme violence, methods to force the frightened public to submit and punish them, and strategies to attract the attention of the international media.

368 Son olarak Daesh, Şiileri, Hristiyan'dan, Yezidileri ve Batıldan, düşman gruplar olarak tanımlamıştır.

Finally, Daesh has identified Shiites, Christians, Yazidis, and Baatilis as enemy groups.

369 Bu kişilerden yüzlercesini öldürmüş ve köylerinden sürmüştür veya din değiştirmeye zorlamıştır.

He has killed hundreds of these people, expelled them from their villages, or forced them to convert to another religion.

361 Bu gruba mensup kişiler arasında savaşçı-sivil ayrımı yapmamış, hepsini düşman kategorisine dahil etmiştir.

Among the individuals in this group, there has been no distinction made between combatants and civilians; they have all been included in the enemy category.

369 Eleman devşirme stratejisi

369 Recruitment Strategy

362 Eski Iraklı üst düzey sünni askeri yetkilileri, sünni kabile liderlerini ve Irak-Şii hükümetinin politikaları nedeniyle yabancılaşan.

362 Former Iraqi senior Sunni military officials, Sunni tribal leaders, and those alienated due to the policies of the Iraqi Shiite government.

363 Eski Iraklı üst düzey sünni askeri yetkilileri, sünni kabile liderlerini ve Irak-Şii hükümetinin politikaları nedeniyle yabancılaşan.

363 Former Iraqi senior Sunni military officials, Sunni tribal leaders, and those alienated due to the policies of the Iraqi-Shia government.

364 Ve radikalleşen Amerika karşıtı grupları, Tunus, Mısır, Kafkas ve Batı ülkelerinden gelenler olmak üzere çok farklı yabancı savaşçıları, teröristleri bünyesine katmıştır.

364 And it has incorporated very different foreign fighters and terrorists, including those from radicalized anti-America groups, coming from Tunisia, Egypt, the Caucasus, and Western countries.

365 DAEŞ'in, kardeşlik, topluluk, ümmet, amaç, dava ve hayatın anlamı, diktatörlere karşı mücadele gibi mesajları, özellikle Batılı ve Avrupalı gençleri ki kendilerini dışlanmış ve yabancılaşmış hissetmektedir, kendisine çekmiştir.

The messages of 365 ISIS, such as brotherhood, community, ummah, purpose, cause, and the meaning of life, along with the struggle against dictators, have particularly attracted Western and European youth who feel marginalized and alienated.

366 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

ISIS feels a strong identity among its members, feeling alienated.

367 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

367 ISIS members feel a strong sense of identity and alienation.

368 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

368 ISIS feels a strong identity among its members, feeling alienated.

369 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

ISIS feels a strong identity among its members, who feel alienated.

361 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

361 ISIS members feel a strong sense of identity and alienation.

362 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

362 ISIS members feel a strong identity, feeling alienated.

363 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

363 ISIS members feel a strong identity, feeling alienated.

364 DAEŞ, mensuplarına, güçlü bir kimliği, yabancılaşmış hissetmektedir.

364 ISIS members feel a strong identity, feeling alienated.

demiş, evlenmelerine imkan tanımıştır, yetmiş.

She said it has allowed them to get married, seventy.

Aynca örgüt mensupları, askeri eğitimin yamsıra, selef-i silah cihatçı ideolojiyi

Additionally, organization members, in addition to military training, the ideology of armed jihadists...

öğreten eğitim seminerlerine katılmıştır.

He has attended training seminars for teachers.

Rakip örgütlerden katılanlar da, aynı şekilde yeniden ideolojik eğitim seminerlerine

Those who joined from rival organizations would also participate in ideological training seminars again.

katılma zorundadır, 371.

must participate, 371.

Yönetim Sistemi

Management System

5. Geniş bir coğrafi alam kontrol etmesi, sözde devlet yapısına sahip olması, askeri

5. Controlling a wide geographical area, having a so-called state structure, military

gücünü strateji ve taktik esaslar çerçevesinde kullanarak muhasım askeri kuvvetlerle çatışmalara

using its power within the framework of strategic and tactical principles to engage in conflicts with enemy military forces.

girmesi ve kendi kendini finanse etmesi gibi özellikleri, nedeniyle, El-Kaide gibi

due to characteristics such as entering and self-financing, like Al-Qaeda

terör örgütlerinden farklılık göstermektedir, 372 iş, gıda, mal, hizmet, mazot ve elektrik

It differs from terrorist organizations, including 372 jobs, food, goods, services, diesel, and electricity.

sağlayarak etkili devlet gibi hareket etmeye gayret eden Daesh, Suriye rejimi ile faydacı

Daesh, which strives to act like an effective state by providing, is pragmatic with the Syrian regime.

ilişkiler kurmuş, çevrimiçi propaganda sisteminden.

established relationships, from the online propaganda system.

Yararlanmış ve merkezi askeri yapıcı

Utilized and central military constructor.

yapıları inşa etmiştir, 373 halka ekonomik yardımda bulunan ve yerel unsurlar ile yönetimi

"has built structures, 373 circles providing economic assistance and management with local elements."

paylaşan 374 askeri, dış istihbarat, devlet güvenlik ve iç güvenlik bakanlığı gibi kuramlardan

sharing 374 military personnel, from institutions such as external intelligence, state security, and internal security ministries

oluşan güvenlik birimlerini kurmuştur, 375 halk arasında otoritesini pekiştirmek için dava

He established the security units formed to strengthen his authority among the public.

toplantıları düzenledi. Bu toplantılar, yerel Müslüman halkın, örgütün ideolojisine olan

He organized the meetings. These meetings were about the local Muslim community's ideology regarding the organization.

bağlılığın pekiştirmeyi ve halkların halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve

The strengthening of loyalty and the rights of peoples.

halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve

the rights of their peoples and the rights of their peoples and the rights of their peoples and the rights of their peoples and

halklarının hukuk ve halklarının hukuk ve bu sayede siyasi gücünü yaygınlaştırmayı

the law of their peoples and to thereby expand their political power

hedefliyordu. Yerel bölgelerde dava büroları kurdu ve halka ideolojisini anlatan belgeler,

He was targeting. He established legal offices in local regions and documents explaining his ideology to the public,

dokümanlar dağıttı. Özellikle bu çabalar, çocukları hedef aldı. Çocuklara, kendi ideolojisini

He distributed documents. Especially these efforts targeted children. To children, his own ideology.

benimsetme konusunda yoğun çaba harcadı, 376 şerif hükümleri, İslam fıkhını, tek yasal dayanak

He made intense efforts in terms of acceptance, the 376 sheriff regulations, Islamic jurisprudence, the only legal basis.

kabul eden DAEŞ, sadece İslami mahkemeler kurdu, 77.

Accepted ISIS only established Islamic courts, 77.

5. Hristiyan azınlıklar ile ilişkilerinde himme sistemini 378 uyguladı. Himme sistemi

5. He implemented the dhimma system in relations with Christian minorities. The dhimma system

sayesinde Hristiyan azınlıklar güvence altına alınıyordu. Hristiyanlar bu koşulları ihlal

Christian minorities were being secured thanks to it. Christians violated these conditions.

ederse bu güvence kalkıyordu, 79. Kendi ideolojik anlayışına göre İslami eğitim

if it occurred, this guarantee was removed, 79. Islamic education according to his own ideological understanding

kuramlarını faal hale getiren DAEŞ, yeni eğitim müfredatı hazırladı, 380.

ISIS, which activates its theories, prepared a new education curriculum, 380.

Son olarak, Hristiyan azınlıklar ile ilişkilerinde himme sistemini 378 uyguladı.

Finally, it implemented the millet system in its relations with Christian minorities in 378.

Son olarak, DAEŞ, halktan toplanan paralar, şirketlerden alınan ücretler, kaçakçılık,

Finally, ISIS, money collected from the public, fees taken from companies, smuggling,

uyuşturucu, silah ticareti, fidye alımı, yurtdışından gelen zekit paralarından ve

drug trafficking, arms trade, ransom taking, money from abroad and

petrol satışından olmak üzere yıllık iki milyar dolar civarında gelir elde ediyordu.

He was generating an annual income of around two billion dollars, primarily from oil sales.

Bu sayede yukanaki hizmetleri verebiliyordu. Sosyal Medyayı Kullanması

This way, he was able to provide the services mentioned above. Using Social Media

Siber cihad, terör bölümünde daha detaylı şekilde tartışılacağı üzere,

Cyber jihad, as will be discussed in more detail in the terrorism section,

DAEŞ, sosyal medyayı, ideolojisini yayma ve yeni eleman kazanma yönünde kapsamlı şekilde kullanmıştır.

ISIS has extensively used social media to spread its ideology and recruit new members.

Hızlı bir şekilde karmaşık medya platformlarımı inşa eden DAEŞ, güçlü bir şekilde sosyal medyada

ISIS, which quickly builds complex media platforms, has a strong presence on social media.

varlığım göstermiştir, 382. Özellikle ideolojik görüşlerini yaymak ve yeni takipçilerini ikna

My existence has shown that, 382. Especially to spread ideological views and convince new followers.

etmek üzere internet, sosyal medya, Facebook ve Twitter gibi video oyunları ve İslam Devleti

to do with the internet, social media, video games, and the Islamic State like Facebook and Twitter

haberleri gibi çevrimiçi magazinlerden faydalanmıştır.

They have benefited from online magazines like the news.

Bu yolla, Tunus'tan Filipinlere, Avrupa'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne kadar geniş

In this way, it extends widely from Tunisia to the Philippines, from Europe to the United States.

bir coğrafyadaki insanlara, kendi görüşlerini aktarmıştır. Görüşlerinde, DAEŞ, kendi misyonunu,

He has conveyed his views to the people in a geography. In his views, ISIS has its mission,

gaddarlığını ve aşırı güç kullanmasını romantikleştirmiş ve hatta meşrulaştırmıştır.

It has romanticized and even legitimized its cruelty and excessive use of power.

Diğer bir ifade ile, DAEŞ mensuplarının katliamların ve vahşetini, kahraman cihatçı

In other words, the massacres and atrocities of ISIS members, the hero jihadist.

savaşçılar, imajıyla, dava söylemiyle normalleştirmiştir.

The warriors have normalized it with their imagery and discourse of cause.

83 aynı zamanda örgüt, yaptığı propagandada, Haçlı ve Şii saldırılarına karşı direnişi

83 also emphasizes in its propaganda the resistance against Crusader and Shia attacks.

temsil ettiği yönünde mesajlar vermiştir. 384 bu tür faaliyetlerinde, DAEŞ, yerel kişilerin

It has sent messages indicating the direction it represents. In these types of activities, ISIS has local individuals.

desteğini almaya da gayret etmiştir. 385. İntihar eylemleri veya istişadi eylemler

He has also made efforts to gain support. 385. Suicide actions or martyrdom actions.

İntihar eylemlerinin tanımı ve amaçları Terör örgütleri için, tercihin zorlayıcı aracı,

The definition and purposes of suicide actions serve as a coercive tool for terrorist organizations.

haline gelen intihar eylemleri, bencilce ve kaderce anlayışta yapılan bir eylem değildir.

The suicide actions that have come to pass are not acts carried out selfishly or by fate.

İntihar eylemleri, zamanla organize ve tutarlı stratejiler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.

Suicide actions have been carried out over time within the framework of organized and consistent strategies.

386 tamız şelen, intihar eylemini, mantıksızlığın rasyonalitesi olarak tanımlamaktadır.

386 Tamız Şelen defines the act of suicide as the rationality of irrationality.

Yani, eylem, bireysel saldırgan için mantıksızdır, ancak hedef kitleye daha büyük zararda bulunma

So, the action is irrational for the individual perpetrator, but it causes greater harm to the target audience.

yönünde güvence vermesi nedeniyle güvenilir, bir durumdur.

It is a reliable situation due to providing assurance in that direction.

Magnus Ransdorp, intihar eylemini, nihayet asimetrik güç olarak tanımlamaktadır.

Magnus Ransdorp defines the act of suicide as an asymmetric power.

7. İntihar eyleminin amacı, hedef topluma, doğrudan, sivilleri hedef alarak ve veya

The purpose of the suicide act is to target the society directly, by aiming at civilians and/or

dolaylı, askeri hedefler, saldırılar ile yeterli acıyı vererek, teröristlerin taleplerine

indirectly, military targets, inflicting sufficient pain through attacks, to the terrorists' demands

gösterilen direnci kırmaktır. 88 Diğer bir ifadeyle, intihar eylemi,

is to break the shown resistance. In other words, the act of suicide,

hedef ülkeye baskı yaparak, örgütün hedefleri doğrultusunda ülke yöneticilerinin mevcut

By exerting pressure on the target country, the organization aims to influence the current leaders of the country in line with its objectives.

politikasını değiştirmeyi amaçlamaktadır. 389 O nedenle intihar eylemi, bir zorlama

It aims to change its policy. Therefore, the act of suicide is a coercion.

stratejisidir. 390 Terör örgütleri, intihar eylemini yapan, topluma ve dine katkıda

It is a strategy. 390 Terrorist organizations that carry out suicide actions contribute to society and religion.

bulunduğunu gösteren semboller ve ritüeller içeren kurban edici mitler geliştirmiştir.

It has developed sacrificial myths containing symbols and rituals that indicate its presence.

91 Böylece örgüt, şehitlik, kahramanlık, kültürü oluşturmaktadır. Şehitlik kültürü,

Thus, the organization creates the culture of martyrdom and heroism. The culture of martyrdom,

toplumun eyleme yönelik desteğini ortaya çıkarır,

reveals the community's support for action,

eylemin ahlaki boşluğunu doldurur ve daha fazla saldırının gerçekleştirileceği yönünde

fills the moral void of the action and suggests that more attacks will be carried out.

güvenilir sinyaller verir. 392 O nedenle intihar eylemleri, mantıksız bireylerin başvurduğu bir

it gives reliable signals. 392 For this reason, suicide actions are a resort for irrational individuals.

yöntem değildir. Aksine belli siyasi amaçları elde etmek amacıyla gerçekleştirilen stratejik

It is not a method. On the contrary, it is a strategic action carried out to achieve certain political objectives.

çabalardır. Bu nedenle siyasi olarak motive edilen saldırılardır. 39 Her ne kadar örgütler,

They are efforts. Therefore, they are attacks motivated politically. Although the organizations,

bu eylemleri, dini ve, veyahut da hizmetli hizmetlerle karşılaştırırlar. 39 Her ne kadar örgütler, bu eylemleri, dini ve, veyahut da hizmetlerle karşılaştırırlar.

They compare these actions to religious and, or service-related activities. 39 Although organizations compare these actions to religious and, or service-related activities.

Veya ideolojik ilkeler ile meşrulaştırsalar da, bu eylemler, sadece dini amaçlar için yapılmamaktadır.

Even if they justify these actions with ideological principles, they are not carried out solely for religious purposes.

Lick, Marksist gruplarda, bu eylemlere başvurmaktadır. 394 İntihar eylemlerine, genellikle güçlü düşmana

Lick is resorting to these actions in Marxist groups. 394 Suicide actions are usually against a strong enemy.

karşı daha zayıf olan örgütler başvurmaktadır. 395 Çünkü intihar eylemi, düşük maliyet,

weaker organizations are resorting to. 395 Because the suicide act has a low cost,

düşük teknoloji ve düşük risk içermektedir. 396 Ancak orantısız,

It involves low technology and low risk. 396 However, it is disproportionate,

hedef oluşturmaktadır ve en üst düzeyde zararı, en düşük kayıpla vermeyi, garanti etmektedir.

It creates a target and guarantees to minimize the damage at the highest level while providing the lowest loss.

Örneğin İntihar eylemi sonucunda ölenlerin sayısı, diğer terör eylemlerinde ölenlerin sayısının 12 katıdır .

For example, the number of deaths resulting from suicide attacks is 12 times the number of deaths in other terrorist acts.

İntihar eylemcisinin ölme konusundaki istekliliği, görevi başarma ve en üst düzeyde hedefe zarar

The suicide bomber's willingness to die is aimed at accomplishing the mission and causing maximum harm to the target.

verme konusunda daha istekli davranmasına neden olmaktadır. O nedenle saldırıyı gerçekleştireni,

makes them more willing to give. Therefore, the one who carries out the attack,

kendisine daha fazla zarar vermekle tehdit etmek söz konusu değildir. Zaten operasyon sonrasında bu

It is not a matter of threatening to harm him further. After all, this is the case following the operation.

kişiyi sorguya çekmekte mümkün değildir. Çünkü hem saldırgan hem de kurbanlar ölmektedir.

It is not possible to interrogate the person. Because both the attacker and the victims are dying.

398 İntihar eylemleri, medya tarafından da yakından izlenmektedir. Böylece etkisi,

Suicide actions are also closely monitored by the media. Thus, its impact,

toplumun diğer katmanlarına da yayılmaktadır. 399 Sonuçta intihar eylemlerine ilişkin varılan 5 temel

It is spreading to other layers of society as well. As a result, 5 fundamental conclusions have been reached regarding suicide acts.

eylemler varmaktadır. Birinci intihar eylemi, stratejiktir. Bu eylemler, terör örgütü tarafından

There are actions taking place. The first suicide action is strategic. These actions are carried out by the terrorist organization.

kendi siyasi hedeflerini hayata geçirme konusunda gerçekleştirdikleri tüm eylemlerinin bir parçasıdır.

It is part of all the actions they carry out to implement their own political objectives.

İkinci intihar eyleminin stratejik mantığı, özellikle hedefteki devletleri, örgütün amaçları

The strategic logic of the second suicide attack particularly targets the states involved, the organization's objectives.

doğrultusunda tavizler vermeye zorlamaktır. Üçüncü son 20 yıldır, intihar eylemleri sürekli artmaktadır.

It is to force concessions in line with it. For the last 20 years, suicide actions have been continuously increasing.

Çünkü bu eylemler, işe yaramaktadır. Örneğin, intihar eylemleri neticesinde,

Because these actions work. For example, as a result of suicide actions,

1983 yılında Amerikan ve Fransız askerleri, Lübnan'dan geri çekilmek zorunda kalmıştır.

In 1983, American and French soldiers had to withdraw from Lebanon.

1985 yılında, İsrail, Güney Lübnan'daki işgalini sona erdirmiştir.

In 1985, Israel ended its occupation in Southern Lebanon.

1994 ve 1995 yıllarında İsrail askerleri, Gazze ve Batı şeriadan geri çekilmiştir.

In 1994 and 1995, Israeli soldiers withdrew from Gaza and the West Bank.

Dördüncü, her ne kadar bu eylemler, bazı tavizlerin elde edilmesini sağlamış olsalar da,

Fourth, although these actions have achieved certain concessions,

yine de büyük çaplı tavizler elde etme konusunda başarısız olmuştur.

It has failed to achieve significant concessions nonetheless.

Beşinci, bu tür eylemleri engellemenin yolu, bu eylemlerin başarısına yönelik güveni azaltmaktır, sarsmaktır.

Fifth, the way to prevent such actions is to undermine the confidence in the success of these actions.

Tarihsel Arka Planı

Historical Background

Tarihe bakınca, ilk intihar eylemleri, Yahudilerin Sicari Örgütü tarafından gerçekleştirilmiştir,

Looking back at history, the first suicide attacks were carried out by the Jewish Zealot Movement.

401 daha sonra Haşhaşiler, suikastçı ve intihar eylemcisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

In 401, the Hashishins later emerge as assassins and suicide attackers.

402

402

İkinci Dünya Savaşı esnasında Japon kamikaze pilotlarını da bu kategoriye koymak mümkündür.

It is also possible to categorize Japanese kamikaze pilots during World War II in this group.

403 1945-1980 yılları arasında, intihar eylemlerine başvuran örgüt ise, Tamil Özgürlük Kaplanlarıdır.

The organization that resorted to suicide actions between 1945-1980 is the Tamil Tigers.

Daha sonra, Filistinli sosyalist gruplar ve PKK gibi terör örgütleri de intihar eylemlerine başvurmuştur.

Later, Palestinian socialist groups and terrorist organizations like the PKK have also resorted to suicide attacks.

Ancak toplumun tepkisi üzerine PKK, bu eylemlerden vazgeçmiştir.

However, in response to the society's reactions, the PKK has abandoned these actions.

1983 yılında Lübnan'daki Hizbullah Örgütü'nün, Beyrut'taki Amerikan Büyükelçiliğine yönelik intihar eylemi gerçekleştirmesiyle birlikte,

In 1983, with the suicide attack carried out by the Hezbollah organization in Lebanon against the American Embassy in Beirut,

dini söyleme dayalı terör örgütleri, bu eylem çeşidine başvurmaya başlamıştır.

Religion-based terrorist organizations have begun to resort to this type of action.

405 her ne kadar tarihe baktığımızda, 1983 yılıma kadar dini söyleme dayalı terör örgütleri,

405, whenever we look at history, until the year 1983, there were terrorist organizations based on religious discourse.

bu tür eylemlere başvurmamış olsalarda,

even if they have not resorted to such actions,

1990'lardan itibaren çok sık başvurmalarından ötürü, bu örgütler, intihar eylemleriyle birlikte anılır olmuştur.

Since the 1990s, these organizations have frequently been associated with suicide attacks.

406

406

İstatistiki verilere baktığımızda, 1981-1990 yılları arasında ortalama 1,6 örgüt, intihar eylemi gerçekleştirmiştir.

When we look at the statistical data, an average of 1.6 organizations carried out suicide attacks between the years 1981 and 1990.

1991-2000 yılları arasında bu oran, 4,8 örgüte ve 2001-2007 yılları arasında ise,

between 1991-2000, this rate was 4.8 organizations, and between 2001-2007,

14,3 örgüte yükselmiştir.

It has risen to 14.3 organizations.

407 Aralık 1981 ile Mart 2008 tarihleri arasında, 1,857 intihar eylemi gerçekleştirilmiştir.

Between December 1981 and March 2008, 1,857 suicide attempts were made.

1980 ile 1990 yılları arasında gerçekleştirilen eylem, yıllık 7'den az idi.

The action carried out between 1980 and 1990 was less than 7 per year.

Yıllara göre baktığımızda, 2001 yılında, 54, 2002 yılında, 71, 2003 yılında, 83, 2004 yılında, 104, 2005 yılında, 348, 2006 yılında,

When we look at the years, in 2001 there were 54, in 2002 there were 71, in 2003 there were 83, in 2004 there were 104, in 2005 there were 348, in 2006 there were

353 ve 2007 yılında 535 eylem gerçekleştirilmiştir.

A total of 353 actions were carried out in 2007.

408 ülkelere göre yapılan başka bir araştırmada ise rakamlar şöyledir.

In another study conducted according to countries 408, the figures are as follows.

Irak, 1,020 eylem, Afganistan, 235, İsrail, 188, Sri Lanka, 107, Pakistan, 88, Lübnan, 41, Rusya, 31 ve diğer 20 ülke, I-4-I-M.

Iraq, 1,020 actions, Afghanistan, 235, Israel, 188, Sri Lanka, 107, Pakistan, 88, Lebanon, 41, Russia, 31, and 20 other countries, I-4-I-M.

İntihar eylemcilerinin ırkçılıklarından bahsedilmiştir.

It has been mentioned that the suicide attackers were racist.

İntihar eylemcilerinin özellikleri

Characteristics of suicide attackers

Adam Langford gibi araştırmacılar, intihar eylemcilerinin, genellikle normal insanlar olduğunu, herhangi bir psikolojik rahatsızlıklarının bulunmadığını ve hatta eylemi gerçekleştirmesi için.

Researchers like Adam Langford suggest that suicide attackers are often ordinary people, without any psychological disorders, and that they can even carry out the act.

Dini öğretinin beklendiği gibi ciddi rol oynamadığını belirtmektedir.

It states that religious teaching does not play a serious role as expected.

410 intihar eylemcilerine özgü bir profilin varlığını tespit edemeyen araştırmacılar, yine de bu eylemcilerin kişilik özelliklerini anlamaya gayret etmişlerdir.

Researchers who could not identify a specific profile for the 410 suicide attackers have still made efforts to understand the personality traits of these attackers.

İntihar eylemcilerinle bağlaması

Connecting with the suicide attackers.

İntihar eylemcilerinin psikolojik özelliklerini belirlemeye çalışan akademisyenler, son zamana kadar bu kişilerin eğitimsiz, işsiz, sosyal olarak yalnızlaşmış, bekar ve 201 yaşlarının başında olduğunu kabul ederlerdi.

Academics trying to identify the psychological characteristics of suicide attackers would accept until recently that these individuals were uneducated, unemployed, socially isolated, single, and in their early 20s.

411 fakat günümüzde bu görüş de değişmiştir.

However, this view has also changed in modern times.

Araştırmacıların vardığı sonuç şudur, intihar eylemcileri, eğitimli olabilir olmayabilir, evli olabilir, bekar olabilir, kadın veya erkek olabilir, sosyal olarak yalnızlaşmış olabilir veya toplum içerisinde gayet normal ilişkilere sahip olabilir, yaşları 13 ila 47 arasında değişebilir, 412 yapılan bir araştırmada.

The conclusion reached by researchers is this: suicide attackers may or may not be educated, may be married or single, may be female or male, may be socially isolated or may have quite normal relationships within society, and their ages may vary between 13 and 47, according to a study conducted with 412 participants.

İntihar eylemcilerinin %65'inin yüksekokul mezunu olduğu, %10'inde kolejde okuduğu tespit edilmiştir.

It has been determined that 65% of the suicide attackers are college graduates and 10% of them were studying in college.

412.

412.

Hamas ve İslami Cihad üyesi intihar eylemcilerinin yaş aralığı 17 ila 22'dir.

The age range of suicide bombers who are members of Hamas and Islamic Jihad is between 17 and 22.

11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren kişilerin yaş oranından 28 ila 33'tür, 414 başka bir araştırmada ise eylemcilerin 15 ila 52 yaşları arasında olduğu görülmüştür.

The age range of the individuals who carried out the September 11 attacks is between 28 and 33; in another study, it has been observed that the ages of the perpetrators ranged from 15 to 52.

415 Pape, Lübnan Hizbullahı ve Filistinliler için yaptığı araştırmada, yaş ortalamalarını 21,1,

415 Pape, in his research on the Lebanese Hezbollah and Palestinians, found their average age to be 21.1.

Çeçenler için 29,8 olarak gözlemlemiştir.

It has been observed as 29.8 for the Chechens.

416.

416.

Başka bir araştırmada, intihar eylemcilerinin, eğitimli oldukları, fakir olmadıkları ve daha çok akrabalarım veya arkadaşlarını kaybetmelerinden ötürü intikam almak için bu eylemi yaptıkları tespit edilmiştir.

In another study, it has been found that suicide attackers are educated, not poor, and carry out this act to take revenge for losing more of their relatives or friends.

417.

417.

Sonuçta, intihar eylemcilerine ilişkin ortak bir kişiliği, profili ortaya koymak söz konusu değildir.

Ultimately, it is not possible to establish a common personality or profile for suicide attackers.

Bu kişilerin çok azı,

Very few of these people,

İntihar eylemine sahiptir.

It has a suicide action.

Çok farklı sebeplerle bu eylemi gerçekleştirmektedir.

They carry out this action for very different reasons.

418.

418.

İntihar eylemcilerinin motivasyonları.

The motivations of the suicide attackers.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, yapılan araştırmalar, intihar eylemi gerçekleştirenlerin, psikolojik açıdan normal kişiler olduğunu tespit etmiştir.

As stated above, research has found that those who commit suicide are psychologically normal individuals.

419 ancak intihar eylemcileri, çok farklı sebeplerden ötürü bu eylemleri gerçekleştirmektedir.

However, suicide activists carry out these actions for very different reasons.

Bu nedenlere kısacası,

In summary, for these reasons,

Kısaca baktığımızda, aşağıdaki sonuçlara ulaşmak mümkündür.

In brief, it is possible to reach the following conclusions.

Öncelikle çatışma bölgesinde yaşayanlar, katlanmak zorunda kaldıkları çevreden, koşullardan fazlasıyla etkilenmektedir.

Firstly, those living in the conflict zone are greatly affected by the environment and conditions they have to endure.

Bu koşullardan psikolojik açıdan kurtulma ve böylece farkındalık oluşturma isteği ortaya çıkabilmektedir.

The desire to psychologically escape from these conditions and thus create awareness can emerge.

420.

420.

Ve gibi araştırmacıların raporlarında, yazılarında, intihar eyleminin temel nedeni olarak yabancı işgali gösterilmektedir.

In the reports and writings of researchers like these, foreign occupation is cited as the main reason for the act of suicide.

Toplumdaki şiddetli milliyetçi isyanlar, zorla yerinden edilme ve toplumun aşırı acımasızlaştırılması gibi nedenler de, kişileri, bu tür eylemlere itmektedir.

The violent nationalist uprisings in society, forced displacement, and the extreme brutalization of society are also pushing individuals towards such actions.

421.

421.

Fakirlik, yoğun düzeyde işsizlik, sosyal aşağılanma, dini totaliter anlayış, baskıcı rejimin varlığı ve buna bağlı olarak siyasi özgürlüğü ve ekonomik fırsatçılığı kısıtlama, dini ve milliyetçi fanatiklik 422 gibi nedenlerde ifade edilmektedir.

Poverty, high levels of unemployment, social humiliation, a totalitarian understanding of religion, the existence of an oppressive regime and the consequent restriction of political freedom and economic opportunities, as well as religious and nationalist fanaticism, are expressed as reasons.

42.

42.

Terör örgütü,

terrorist organization,

Terör örgütünün de, bireylerin bu tür eylemleri gerçekleştirmesine katkısı da bulunmaktadır.

The terrorist organization also contributes to individuals carrying out such actions.

Özellikle örgüt, bireylerin sosyalleşmesine, kimlik inşa edip, edinmesine ve kendi ideolojisini benimsetip, bireyin davaya hizmet etmesine 424 yardımcı olmaktadır.

In particular, the organization helps individuals to socialize, build and acquire their identities, adopt its own ideology, and serve the cause.

425.

425.

Son olarak, heves, kişisel sıkıntılar, intikam isteği, ölümden sonra kazanç elde etme beklentisi, travmatik stres, kuşatılmış zihniyet, sosyal.

Finally, enthusiasm, personal troubles, desire for revenge, expectation of gain after death, traumatic stress, besieged mentality, social.

Marşı,

The anthem,

Marjinelleştirilme, yabancılaştırılma, talihsizlik, depresyon, kızgınlık, ansızın işini kaybetme ve yakın bir arkadaşım, aile efradını kaybetme gibi psikolojik faktörler, kişinin, sosyal bağlarının kopmasına ve hayata ilişkin amacım kaybetmesine neden olabilir.

Marginalization, alienation, misfortune, depression, anger, suddenly losing one's job, and losing a close friend or family member are psychological factors that can lead a person to break social ties and lose their sense of purpose in life.

Böylece hayatı anlamsızlaşır, gelecekten beklentisini kaybeder ve radikal görüşlere açık hale gelir.

Thus, life becomes meaningless, one loses hope for the future, and becomes open to radical views.

426 bazen de bireyler, sadece maddi kazanç elde etmek için de örgüt üyesi olabilmektedir.

Sometimes individuals can become members of an organization solely for the purpose of gaining material profit.

427

427

İntihar eylemlerinin nedenleri

Causes of suicide actions

İntihar eylemlerinin çok farklı nedenleri bulunmaktadır.

There are very different reasons for suicide actions.

Bunları şöyle sıralayabiliriz, eylemcilerin kişisel dürtüleri, nedenleri, örgütlerin stratejik hedefleri, toplumsal ve yapısal faktörler ve grupçıçı dinamikler.

We can list these as follows: the personal motivations of the activists, their reasons, the strategic goals of the organizations, social and structural factors, and group dynamics.

428

428

Her ne kadar örgütler, intihar eylemleri için dini söylemleri dayanak olarak ifade etseler de, yapılan araştırmalarda,

Although organizations express religious rhetoric as a basis for suicide actions, research studies conducted have shown that

dinin çok az oranda etkisi olduğu gözlemlenmiştir.

It has been observed that religion has very little influence.

429 Robert A. Pape, 1980 ile 2003 yılları arasında gerçekleştirilen 315 saldırıyı incelemiştir.

Robert A. Pape analyzed 315 attacks that took place between 1980 and 2003.

Verilere

To the data

Baktığımızda, Pape, intihar eylemi ile dini köktencilik arasında çok az bir bağlantının olduğunu tespit etmiştir.

Upon examination, Pape has determined that there is very little connection between the act of suicide and religious extremism.

430

430

Ancak El-Kaide'nin açıklamalarına baktığımızda, din, ideoloji, eylemlerin gerçekleştirilmesinde temel nedenlerden,

However, when we look at Al-Qaeda's statements, religion, ideology, is one of the main reasons for the execution of actions.

en büyük nedenlerden bir tanesidir.

It is one of the biggest reasons.

Ama bu ideolojik anlayışta, sadece din değil, siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri boyutlar içermektedir.

But this ideological understanding includes not only religion but also political, economic, cultural, and military dimensions.

431

431

P. Dean Twain, Kazanmak İçin Ölen, isimli kitabında, intihar eylemlerinin temelinde, yabancı işgaline karşı tepkinin yattığını söylemektedir.

In his book titled "Dying to Win," P. Dean Twain states that the underlying reason for acts of suicide lies in the reaction against foreign occupation.

432 Ancak üç nedenden ötürü, Pape'in bu görüşüne katılmak söz konusu değildir.

However, there are three reasons why it is not possible to agree with the Pope's view.

1. Eylemler, artan oranda fethedilmiştir.

The actions have been increasingly conquered.

Artan oranda fili işgalin olmadığı topraklarda gerçekleştirilmektedir.

It is being carried out in lands where there is an increasing rate of occupation of elephants.

2. Irak gibi ülkelerde, intihar eylemleri, işgalci konumundaki Amerikan askerlerinin yanı sıra, ağırlıklı olarak Kürt, Şii ve Sufilere yönelik yapılmıştır.

In countries like Iraq, suicide attacks have predominantly targeted Kurds, Shiites, and Sufis, in addition to the occupying American soldiers.

3. Irak ve Suriye'deki eylemleri yapanlar, bu işgalden doğrudan etkilenmeyen kişilerdir.

3. Those who carried out the actions in Iraq and Syria are individuals who are not directly affected by this occupation.

Daha çok Kuveyt, Libya, Suudi Arabistan ve Suriye gibi ülkelerden gelen yabancı eylemcilerdir.

They are mostly foreign militants coming from countries like Kuwait, Libya, Saudi Arabia, and Syria.

4C3

4C3

Te yandan, intihar eylemlerinin temelinde, stratejik, siyasi hedeflerin yattığım söyleyenler de bulunmaktadır.

On the other hand, there are those who say that the underlying reasons for suicide actions are strategic and political objectives.

Diğer terör eylemleri gibi, intihar eylemcileri de, cezalandırma tehdidini kullanarak, hedefteki hükümetin mevcut politikaların değiştirmesini talep etmekte, yabancı topraklarda bulunan askerlerini geri çekmelerini istemektedir.

Like other terrorist acts, suicide attackers also demand the targeted government's change of current policies by using the threat of punishment and ask for the withdrawal of its soldiers from foreign lands.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, intihar eylemleri, izole edilmiş veya fanatik bir hedeflere sahiptir.

As stated above, acts of suicide have isolated or fanatical targets.

İstihbarat ve politik bireyler tarafından gelişi güzel yapılmış eylemler değildir.

They are not random actions taken by intelligence and political individuals.

Belli siyasi amaçları elde etmek amacıyla örgütler tarafından gerçekleştirilen eylemlerin bir parçasıdır.

It is part of actions carried out by organizations to achieve certain political objectives.

4C3

4C3

Diğer bir neden ise, sosyal yapının desteğini almaktır.

Another reason is to gain the support of the social structure.

Toplum içerisinde desteğini artırmak isteyen terör örgütleri, intihar eylemlerine başvurarak, yabancı işgalinden toprakları kurtarmak için yoğun çaba sarf eden, yegane veya ağırlıklı olarak oluşum görüntüsüdür.

Terrorist organizations that want to increase their support within society resort to suicide attacks, portraying themselves as the sole or primarily active force striving to liberate the lands from foreign occupation.

Bu nedenle, toplumdan en üst seviyede destek almak isterler.

For this reason, they want to receive support from society at the highest level.

Bu, rakip örgütleri saf dışı bırakma taktiği olarak görülmektedir.

This is seen as a tactic to eliminate rival organizations.

436

436

Eylemlerin gerçekleştirilmesinde toplumsal destek.

Social support in the implementation of actions.

İntihar eylemlerine yönelik olarak toplumun desteği, hem örgütlerin bu eylemleri kullanmaya devam etmelerinde hem de bu eylemler için gönüllü bulmalarında büyük önem arz etmektedir.

The support of society for suicide actions is of great importance both for organizations to continue using these actions and for finding volunteers for these actions.

Ancak,

However,

Ancak yabancı işgaline maruz kalan toplumlar, intihar eylemlerine daha fazla eğilimlidir.

However, societies subjected to foreign occupation are more prone to acts of suicide.

437 örneğin, 1995 yılındaki görüşmelerden ötürü Hamas, intihar eyleminde bulunmaktan sakınmıştır.

For example, due to the discussions in 1995, Hamas has refrained from carrying out suicide attacks.

Çünkü toplumun bu tür eylemlere destek vermeyeceğini düşünmüştür.

Because she thought that society would not support such actions.

Bu, örgütün popülaritesini zedeleyecekti.

This would harm the organization's popularity.

Zaten 1993 Oslo Antlaşması'ndan itibaren, terör eylemlerine verilen toplumsal destek, %20 terin altına düşmüştü.

Since the 1993 Oslo Agreement, the social support for terrorist actions had fallen below 20%.

Fakat görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine, bu destek, 2002 yılında %70'lere, 80'lere çıkmıştır.

However, as the negotiations remained inconclusive, this support increased to the 70s and 80s in 2002.

438 AYM dönemde Filistinli gençler, gönüllü olarak bu eylemlere iştirak etmiştir.

During the 438 AYM period, Palestinian youth voluntarily participated in these actions.

Dönemde Filistin halkı da şehitlik eylemlerini kutsandı.

During this period, the Palestinian people also sanctified their martyrdom actions.

439 toplumdaki şehitlik kültürü, gençleri ve hatta çocukları, intihar eylemlerinde bulunmaya teşvik etmiştir ve halen daha etmektedir.

The martyrdom culture in society has encouraged young people and even children to engage in acts of suicide, and it still does.

Örneğin, Jessica Sitten, Gazze'de çocukların, sokakta şu eda ismiyle bir oyun oynadıklarım ve intihar eylemcisi için sahte cenaze töreni düzenlediklerini gözlemlemiştir.

For example, Jessica has observed that in Gaza, children play a game on the street under the name of "Eda" and organize a fake funeral for the suicide bomber.

Müzik grupları, şarkılanda şehitleri övmekte ve gençler için bu kişiler bir yer kahraman haline getirilmektedir.

Music groups praise the martyrs in their songs and these individuals are turned into local heroes for the youth.

4.411

4.411

Filistin'deki durumun aksine, Çeçenistan'da, toplumun intihar eylemlerine desteği çok azdır.

Unlike the situation in Palestine, there is very little support for suicide acts in Chechnya.

Her ne kadar toplumun geneli savaştan olumsuz yönde etkilense de, Çeçenlerin çoğu, sorunun çözümü konusunda sivil toplumun girişimlerine daha fazla inanmaktadır.

Although the general society is negatively affected by the war, most Chechens have more faith in the initiatives of civil society for solving the problem.

Terör eylemlerinden iyi sonuçlar alınacağına inanmayan Çeçenler, terör gruplarını ve intihar eylemcilerini kınamaktadır.

Chechens who do not believe that good results can be achieved from terrorist actions condemn terrorist groups and suicide bombers.

441 Çeçenler arasında yapılan ankette,

In a survey conducted among 441 Chechens,

katılımcıların %21'i, intihar eylemcileri için acıma hissettiğini, %23'ünün ise, aynı duyguyu hissetmediğini, %44'ü, eylemcilerin, örgütler veya Rus gizli servisi tarafından kullanıldığını belirtmekte ve %12'si, doğrudan bu eylemleri kınamaktadır.

21% of the participants expressed that they feel compassion for suicide attackers, while 23% do not share the same sentiment. Additionally, 44% indicate that the attackers are being used by organizations or the Russian secret service, and 12% directly condemn these actions.

Yaklaşık %60'ta da, eylemlerden zarar gören kişilere karşı acıma duygusu hissettiklerini söylemektedir.

They say that about 60% feel a sense of compassion for those harmed by actions.

442 ama toplumsal itiraza rağmen, Karadullar,

442 but despite social protest, the Karadullar,

eylemlerini gerçekleştirmiştir.

It has carried out its actions.

Her şeye rağmen, üç nedenden ötürü, intihar eylemlerinin başarısı için toplumun desteğine ihtiyaç duyulmaktadır.

Despite everything, for three reasons, the support of society is needed for the success of suicide actions.

1.si, toplumsal destek, yeni intihar eylemcilerinin, örgüte katılımını kolaylaştırmaktadır.

The first is that social support facilitates the participation of new suicide attackers in the organization.

2.si, toplumsal destek, intihar eylemcisinin takip edilmesini, yakalanmasın ve eylemden önce etkisiz hale,

The second is societal support, tracking the suicide attacker, so that they are not captured and are neutralized before the act.

getirilmesini engellemektedir.

it prevents its being brought.

Üçüncüsü, terör örgütleri, eylemcilerin şehit olarak toplum tarafından kabul edilmesine ihtiyaç duymaktadır.

Thirdly, terrorist organizations need the perpetrators to be recognized as martyrs by society.

Ba, bireylerin örgüte katılımını teşvik etmektedir.

It encourages individuals to join the organization.

443

443

İntihar eylemcilerinin radikalleşme süreci

The radicalization process of suicide attackers.

Elemanı örgüte kazandırma ve intihar eylemcisini seçme süreci, terör örgütü için aşırı derecede önemlidir.

The process of recruiting members into the organization and selecting a suicide bomber is extremely important for the terrorist organization.

Bu aşamada, muhtemel intihar eylemcisi, dini sadakatini ve bağlılığını,

At this stage, the potential suicide bomber expresses his religious loyalty and devotion,

dürüstlüğünü ve örgütün ideolojisine ilişkin kabulünü ispatlamak zorundadır.

He must prove his honesty and acceptance of the organization's ideology.

Ancak bu durumda olan aday, eylem hakkında gizliliği koruyabilmektedir.

However, in this case, the candidate can maintain confidentiality regarding the action.

Örgüt mensupları, muhtemel adayları, cami, okul, üniversite veya hapishane çevrelerinden tespit etmektedir.

Organization members identify potential candidates from the surroundings of mosques, schools, universities, or prisons.

Ayrıca adayın önceden herhangi bir suça karışmamış, adli sicilinin temiz olmasına dikkat edilmektedir çünkü kişinin polis gözetiminde olmaması gerekmektedir.

In addition, it is important that the candidate has not been involved in any crime before and has a clean criminal record, as the person should not be under police supervision.

AYM zamanda adayın, düşük profilli olması, yani ön plana çıkan bir görüntüsünün olmamasına dikkat edilir.

At the same time, attention is paid to the candidate being low-profile, meaning that they do not have a prominent image.

Bu özellikte, adayın, eylemi sorumsuz şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır.

In this feature, it helps the candidate to carry out the action irresponsibly.

Örgüt mensupları, muhtemel adaya, Allah için hayatının önemi gibi konularda ideolojik görüşlerini aktarır ve adayın tepkisini ölçer.

Organization members communicate their ideological views on topics such as the importance of life for Allah to the potential candidate and gauge the candidate's reaction.

Tatmin olurlarsa, adayın, doktrinleştirilme ve eğitilme sürecine geçerlidir.

If they are satisfied, the candidate is subject to the process of doctrinization and training.

Adaylar, 444 örgüt mensupları, genellikle kendiliğinden gönüllü olan adayları pek tercih etmemektedir.

Candidates generally do not prefer spontaneously volunteering candidates among the 444 organization members.

Seçildikten sonra, örgütün yetkili kişileri tarafından aday, doktrinleştirilme ve eğitilme sürecine tabi tutulmaktadır.

After being elected, the candidate is subjected to a process of doctrinization and training by the authorized personnel of the organization.

Doktrinleştirilme süreci, adayın, motivasyonunu güçlendirerek eyleme ilişkin kararlılığının azalmasına engel olmaktadır.

The process of doctrinization prevents the candidate's determination to act from decreasing by strengthening their motivation.

Filistinli gruplarda bu süreç, iki temayı içermektedir.

In Palestinian groups, this process encompasses two themes.

Birinci tema, İsrail tarafından Filistinlilerin kurbanlaştırılması, peygamber döneminde Arapların kahramanlık hikayeleri, İslam savaşlarında kahramanlık eylemleri.

The first theme is the victimization of Palestinians by Israel, the heroic stories of Arabs during the time of the prophets, and acts of heroism in Islamic wars.

Örnekleri ve dini tema, fedakarlık eylemi, Allah'ın talebinin olması, cennette şehitlere verilen ödüller ve ebe.

Examples and the religious theme, the act of sacrifice, the demand of Allah, the rewards given to martyrs in paradise, and the guardian.

446

446

Bu eğitimin süresi, operasyonun aciliyetine, karmaşıklığına ve giriftliğine bağlı olarak değişmektedir.

The duration of this training varies depending on the urgency, complexity, and intricacy of the operation.

Ancak aylarca sürebilir.

However, it can last for months.

Dini eğitimde, adaylara, düzenli olarak şehitliği yücelten Kur'an ayetleri ve hadisler anlatılır 447 ve ahiretteki kazançlarından bahsedilir.

In religious education, candidates are regularly taught Quran verses and hadiths that glorify martyrdom, and they are informed about the rewards in the afterlife.

Adayın, şehitlik eyleminden sonra yeniden dirileceği cennet ortamı kendisine benimsetilir. 448 bu adaya, özgürlük savaşçısı veya terörist olduğu gibi kelimeler söylenmez.

The candidate is made to internalize the heavenly environment in which they will rise again after the martyrdom action. Words such as freedom fighter or terrorist are not used about this candidate.

Bu kişinin, doğrudan ve sadece şehit olacağı anlatılır.

It is stated that this person's only fate is to become a martyr.

Eylem öncesinde kendisine, yaşayan şehit, muamelesi yapılır. 449 hatta asıl eylem öncesinde, adayın, örgütün emirlerine sadakat gösterip göstermeyeceğine yönelik deneme görevleri verilir.

Before the action, he is treated as a living martyr. In fact, before the actual action, the candidate is given trial tasks to determine whether he will show loyalty to the organization's orders.

Day, doktrinleştirme ve grubun ideolojisi içerisinde toplumsallaştırılma süreçlerini başarıyla tamamladıktan sonra ortadan kaybolur ve gizli bir şekilde intihar eyleminin gerçekleştirilmesine yönelik eğitimler alır. 4-0

After successfully completing the processes of socialization within the doctrine and ideology of the group, Day disappears and receives training for carrying out a suicide operation in secret. 4-0

Hamas ve Filistin İslami Cihad örgütlerinde, intihar eylemleri için hazırlıklar, küçük hücreler içerisinde gerçekleştirilmektedir.

Preparations for suicide attacks in Hamas and the Palestinian Islamic Jihad organizations are carried out within small cells.

Bu hücrelerde 3 ila 5 kişi bulunmaktadır.

There are 3 to 5 people in these cells.

Bu hücrelere, şehitlik hücreleri ismi verilmektedir.

These cells are referred to as martyr cells.

Erkek ve kadın intihar eylemcileri, kara kaplanlar ve özgürlük kuşları gibi adlandırılan özel birimlerde eğitilir.

Male and female suicide bombers are trained in special units called black tigers and freedom birds.

Bu hücrelerdeki eylemciler arasında sıkı kardeşlik bağı oluşturulmaya çalışılır ki, eylemden vazgeçmeleri engellenebilsin.

It is attempted to establish a strong bond of brotherhood among the activists in these cells to prevent them from abandoning the action.

Eylemden hemen önce, eylemciye bir video doldurtulur.

Just before the action, a video is recorded by the activist.

Videoda, aday, eyleminin amacını belirtir, kendi toplumuna ve batılı ülkelere mesajını verir. 452 mesajında, aday, diğerlerinin kendi yolunu takip etmesini ister.

In the video, the candidate states the purpose of their action and delivers their message to their own community and Western countries. In message 452, the candidate wishes for others to follow their path.

Davanın, hayattan daha değerli olduğunu söyler.

He says that the cause is more valuable than life.

Ölümden ziyade aşağılanmam daha kötü bir durum olduğunu anlatır.

It conveys that being humiliated is a worse situation than death.

Düşmam gelişmiş silahlarından korkmadığım ifade eder. 453 bu video, örgüt tarafından eylem sonrasında ailesine gösterilir.

"I express that I am not afraid of the advanced weapons of the enemy. This video is shown to the family by the organization after the action."

Burada amaç, propaganda yapmak değildir.

The aim here is not to propagate.

Adayın, eylemi gerçekleştirme konusunda geri dönülemez bir yola girmesini sağlamaktır.

To ensure that the candidate embarks on an irreversible path to take action.

454 bu esnada artık aday, kendisini yaşayan şehit olarak görmektedir.

At this moment, the candidate now sees himself as a martyr living.

455

455

Eylemin ardından, şehidin, cennette huriler ile evlendiğini gösteren ve efsanevi kahramanlık statüsünü belirten ilanlar, yerel basında yer alır. 456 caddelere ve okullara, onların isimleri verilir.

After the action, announcements indicating that the martyr married huris in paradise and signifying their legendary hero status appear in the local press. Streets and schools are named after them.

Amtlar, onların

Amounts, theirs

isimlerini sıralar.

He lists their names.

Bu kişiler adına yüksek düzeyli cenaze törenleri düzenler.

They organize high-level funeral ceremonies on behalf of these individuals.

Törenler düzenlenir, şehitlik videoları hazırlanır, karikatürler ve duvar yazıları yazılır. 457 taziye çadırları kurularak, ailesine ayrı bir önem gösterilir.

Ceremonies are held, martyrdom videos are prepared, cartoons and wall writings are created. 457 condolence tents are set up, showing special importance to the family.

Törenler düzenlenerek, eylemin yüceliği anlatılır. 458 şehitlik anlayışı sayesinde, aile, yaşadığı kayıp ile baş etme imkanı bulur.

Ceremonies are held to explain the nobility of the action. Thanks to the understanding of martyrdom, families find the opportunity to cope with their loss.

Ayrıca aile, öldükleri zaman, şehit, ler ile, cennette bir araya geleceğini düşünmeye başlar.

Furthermore, the family begins to think that when they die, they will be reunited in paradise with the martyrs.

AYM zamanda aileye, nakit para ödemesi yapılır, kendilerine yeni ev verilir.

At the same time, cash payments are made to the family, and they are given a new house.

459

459

İntihar eylemlerine yönelik din âlimlerinin görüşleri

The opinions of religious scholars on suicide acts.

Terör örgütlerinin dini liderlerinin söylemlerine baktığımızda, intihar eylemleri, en son başvurulan çare olarak görülmekte ve şehitlik eylemi olarak nitelendirilmektedir.

When we look at the statements of the religious leaders of terrorist organizations, suicide actions are seen as a last resort and are characterized as martyrdom acts.

460 hatta bu kişiler, intihar eylemini, cihadın en yüksek düzeyi,

460 even these individuals consider the act of suicide as the highest level of jihad,

veya en değerli tekniği olarak tamlayarak, dini açıdan meşruiyet kazandırmaktadır.

or by completing it as the most valuable technique, it provides legitimacy from a religious perspective.

461 kadınlarında, bu eylemleri gerçekleştirmelerini onaylayan dini ilimler, intihar ile şehitlik arasındaki ayrımı, kişinin niyetine dayandırmaktadır.

In women of 461, the religious sciences that approve of these actions base the distinction between suicide and martyrdom on the person's intention.

Bu düşünceye göre, kişi, kendi çıkarları için bu eylemi yapıyorsa, bu intihar eylemidir.

According to this thought, if a person is doing this action for their own interests, it is an act of suicide.

Ancak aynı eylem, Allah rızası için yapılıyorsa, o.

However, if the same action is done for the sake of Allah, it is.

462 hatta eğitim esnasında, örgütler, devletler, çocuklara bu düşünceyi aşılamaktadır.

During training, organizations and states instill this idea in children.

Modern dönemde, intihar eylemini meşrulaştıran kişi, Ayetullah Hümeyni'dir.

In the modern era, the person who legitimized the act of suicide is Ayatollah Khomeini.

İran'da İslam devletini kurduktan sonra, Kur'an ayetlerine ve hadislere dayanarak, şehitlik kültürünü oluşturan Hümeyni, böylece intihar eylemlerini dinen meşrulaştırdı ve bu eylemlere,

After establishing an Islamic state in Iran, Khomeini, based on Quranic verses and hadiths, created a martyrdom culture, thus legitimizing suicide actions religiously and promoting these actions.

insan dalgası saldırısı, adını verdi.

He named it a human wave attack.

Hümeyni, 13 yaşındaki Famidehin, bir tankı durdurmak için bu tür saldırıda bulunmasını örnek göstererek, kitaplarda, duvarlarda, posterlerde ve pullarda bu eylemi yansıttı, diğer çocukları benzer eylemi gerçekleştirmek için teşvik etti.

Khomeini used the example of 13-year-old Famideh's assault to stop a tank, reflecting this action in books, on walls, on posters, and on stamps, encouraging other children to carry out similar actions.

464

464

1983 yılından önce, intihar eylemlerine yönelik ahlaki çekinceleri bulunan Lübnan Hizbullah'ı lideri Fadlallah,

Before 1983, the leader of Hezbollah in Lebanon, Fadlallah, who had moral reservations about suicide attacks,

daha sonra bu eylemlere onay veren bir fetva yayınladı.

Later, a fatwa was issued approving these actions.

Böylece Lübnan'da intihar eylemleri baş gösterdi, 466 diğer din ilimlerinin onay vermesiyle de bu eylemler Filistin'e de yayıldı.

Thus, suicide attacks emerged in Lebanon, and with the approval of 466 other religious scholars, these actions also spread to Palestine.

Yukarıda da ifade edildiği gibi, El-Kaide lideri Eymen El-Zevahiri, intihar ile şehitlik eylemi arasında, niyet farkının bulunduğunu söyleyerek, her iki kavramı birbirine çok yaklaştırdı.

As stated above, Al-Qaeda leader Ayman al-Zawahiri blurred the lines between martyrdom and suicide by saying that there is a distinction in intent between the two concepts.

Depresyon ya da umutsuzluk gibi nedenler,

Reasons such as depression or hopelessness,

bu nedenlerden dolayı yapılan eylem, intihar, İslam'a hizmet etmek veya Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan eylem ise, şehitlik olarak nitelendirildi.

For these reasons, if the act performed is suicide, an act of service to Islam, or done to gain the pleasure of Allah, it is described as martyrdom.

Böylece intihar eylemleri, küresel boyut kazandı, 466 önceleri Suudi İslam ilimleri, intihar eylemlerini, şehitlik eylemi olarak meşrulaştırmayı reddettiler.

Thus, suicide actions gained global dimensions; previously, 466 Saudi scholars of Islamic sciences rejected the legitimization of suicide actions as martyrdom acts.

Ancak Ağustos 2001 yılında,

However, in August 2001,

Suudi Arabistan Yüksek İslam Konseyi, fetva yayınlayarak,

The Saudi Arabian Council of Senior Scholars issued a fatwa, stating that

Filistinli kadınların da intihar bombacısı olmasını onayladı .

He approved of Palestinian women becoming suicide bombers.

İntihar eylemlerine ilişkin, fetva veren bazı din ilimlerinin görüşleri şunlardır.

The views of some religious scholars who issue fatwas regarding acts of suicide are as follows.

Muhammed Zuhayli, Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi

Muhammed Zuhayli, Faculty of Sharia, University of Damascus

Harp ilan edilirse, düşman İslam beldelerine saldırırsa ve silahbaşı çağrısı yapılırsa cihad vacip olur.

If war is declared, if the enemy attacks Islamic lands, and if a call to arms is made, jihad becomes obligatory.

Yahudilere karşı can ve mal ile tüm cihad çeşitlerini, eski ve yeni bütün savaş eylemlerini kullanmak meşrudur.

It is legitimate to use all types of jihad, both old and new, against Jews with life and property.

Ferdi bile olsa onlarla savaşmak, intihar etme değildir.

Even if it's a personal matter, fighting against them is not suicide.

Bilakis hedef, düşmana zarar verme ve kalplerine korku, endişe ve panik salma olduğu müddetçe onlarla savaşmak Allah yolunda şehit olma kapılarındandır .

On the contrary, the goal is to fight them as long as harming the enemy and instilling fear, anxiety, and panic in their hearts is a way to attain martyrdom in the path of God.

Ramazan Elbuti, Şam Üniversitesi Şeriat Fakültesi

Ramazan Elbuti, Faculty of Sharia at the University of Damascus.

İstişadi eylemi gerçekleştiren kişinin kastı ölmek değil de, düşmana zarar vermek olduğu zaman bu eylemler yüzde yüz meşrudur.

When the intent of the person carrying out the consultative action is not to die but to harm the enemy, these actions are one hundred percent legitimate.

Eğer kastı sırf ölmek içinse, o zaman intihar etmiş sayılır ve şehit sayılmaz .

If the intention is solely to die, then it is considered suicide and not martyrdom.

Yusuf Karadavi, Dünya Müslüman İlimler Birliği Başkan

Yusuf Al-Qaradawi, President of the World Muslim Scholars Association.

Bu eylemler, Allah yolunda cihad çeşitlerinin en büyüklerinden sayılır.

These actions are considered among the greatest forms of jihad in the way of Allah.

İstişadi eylemler, kahramanca yapılan şehitlerdir.

Consultative actions are the martyrs performed heroically.

Şehadet operasyonlarıdır.

They are martyrdom operations.

İntihar eden kişi, kendi nefsi için kendini öldürür.

The person who commits suicide kills themselves for their own ego.

İstişadi eylem yapan kişi ise, dini ve ümmeti için kendini öldürür.

The person who engages in consultative action sacrifices themselves for their religion and community.

İntihar eden kişi, kendi nefsinden ve Allah'ın rahmetinden umutsuzdur.

The person who commits suicide is hopeless about their own soul and Allah's mercy.

Mücahit kişi ise, tamamen Allah'ın rahmetini umandır.

The person who struggles, completely hopes for Allah's mercy.

Mücahit kişi ise, müstekbir ceberutlara karşı koymak için, bu yeni silah ile Allah düşmanlarıyla savaşır.

The warrior, in order to resist the arrogant oppressors, fights against the enemies of God with this new weapon.

O kahramanların eylemleri, kendi eliyle kendini tehlikeye atmak değildir.

The actions of those heroes are not about putting oneself in danger by their own hand.

Cihadda övülen ve meşru olan, herkesin yapamayacağı tehlikeli eylemlerdir.

What is praised and legitimate in jihad are dangerous actions that not everyone can perform.

Bu eylemlerde düşmana zarar verme, onlardan bazılarını öldürme, geriye kalanların kalplerine korku salma ve Müslümanları cesaretlendirme kastedilir.

The intention behind these actions is to harm the enemy, to kill some of them, to instill fear in the hearts of the remaining ones, and to encourage the Muslims.

Ezher Şeyhi Muhammed Seyyid Tantavi

Sheikh of Al-Azhar Muhammad Sayyid Tantawi

Zulüm, infilahı doğurur.

Oppression breeds explosion.

Zulüm dayanılmaz hale geldiğinde insan kendini kurban eder.

When oppression becomes unbearable, a person sacrifices themselves.

Toprak işgal edildiğinde ve zulüm arttığında öfke yayılır, canlı korumak için kendini patlatmalar ortaya çıkar.

When the land is occupied and oppression increases, anger spreads, leading to outbreaks of self-explosions to protect the living.

Bu çeşit eylemler, din, ümmet ve vatan savunması için yapılırsa o zaman baş göz üstüne.

If such actions are taken for the defense of religion, community, and homeland, then it is all the more acceptable.

Bu halete, onlar teröristtir, diyen kimse Allah yolundaki cihada karşı çıkıyor demektir.

In this state, anyone who says they are terrorists is opposing the jihad in the way of Allah.

Orada düşmanlık devam ettiği müddetçe bizim de misliyle karşılık vermemiz gerekiyor.

As long as hostility continues there, we need to respond in kind.

Bu şartlarda, kendini patlatan kimse, intihar etmiş değildir.

Under these circumstances, no one who blows themselves up has committed suicide.

Bilakis o, Allah yolunda kanını ve canını veren şehittir.

On the contrary, he is a martyr who gives his blood and life for the path of Allah.

Filistinli dini uzmanlar da, intihar eylemlerini meşru görmektedir.

Palestinian religious scholars also consider suicide attacks to be legitimate.

Bu ilimlere göre, öncelikle bu eylemler, düşmanı ortadan kaldırmakta, düşman kalbine korku salmakta,

According to this knowledge, primarily these actions eliminate the enemy and instill fear in the heart of the enemy.

düşman provoke etmekte ve Filistin'den ayrılmayı düşünmeye sevk etmektedir.

The enemy is provoking and leading to thoughts of separating from Palestine.

İkincisi, bu eylemler, Filistin toprağına daha fazla Yahudi yerleşimcilerin gelmesini engellemesi beklenmektedir

Secondly, it is expected that these actions will prevent more Jewish settlers from coming to Palestinian territory.

ve İsrail hükümeti, bu eylemlerden ötürü ekonomik, mali kayıplar ile meşgul olmaktadır.

And the Israeli government is occupied with economic and financial losses due to these actions.

Süleymaniye Vakfı Başkan Abdülaziz Bayındır ise, şehitlik eylemlerini İslami olarak kabul etmemektedir.

Süleymaniye Foundation President Abdülaziz Bayındır does not consider martyrdom actions as Islamic.

İntiharla düşmana karşılık verilemeyeceğini belirten Bayındır, Kur'an buna izin vermediğini söylemektedir.

Bayındır, stating that suicide cannot be a response to the enemy, says that the Quran does not allow this.

473. Siber Cihad veya Siber Terör

473. Cyber Jihad or Cyber Terrorism

Radikal örgütlerin sanal eylemden faydalanma nedenleri

Reasons why radical organizations benefit from virtual actions.

Radikal örgütlerin en önemli aracı haline gelen 474 internet, küresel terörizmin yeni bir boyutu olarak ortaya çıkmaktadır.

The 474 internet, which has become the most important tool of radical organizations, is emerging as a new dimension of global terrorism.

475 internet ortamındaki terörist ağlar, radikal örgüte,

475 internet-based terrorist networks, radical organizations,

yeni bir, sanal, örgütsel yapı sunmaktadır.

It offers a new, virtual, organizational structure.

Bu ağlarda, hiyerarşik bir yapı mevcut değildir.

There is no hierarchical structure in these networks.

Bu ağlar, belli bir coğrafi bölgeye odaklanmamaktadır.

These networks are not focused on a specific geographical area.

Bu ağların liderleri veya diğer bir ifade ile kimler tarafından yönlendirildiği bilinmemektedir.

It is not known who leads these networks or, in other words, who directs them.

476 bir araştırmaya göre, 5000'in üzerinde cihadçı siteler bulunmaktadır.

According to a study, there are over 5000 jihadist sites.

477 üç tane popüler silahlı selefi forumun,

477 three popular armed Salafi forums,

Muslim.net 693.000, Sahab.net 249.000, Taft.ed.co.uk 125.000.

Muslim.net 693,000, Sahab.net 249,000, Taft.ed.co.uk 125,000.

Toplam takipçisi 1 milyon kişi civarındadır.

The total number of followers is around 1 million people.

478 batılı ülkeler, bu duruma siber terör, radikal örgütlerde siber cihad adım vermektedirler.

478 Western countries are taking steps toward cyber terrorism and cyber jihad in radical organizations regarding this situation.

İnternet, örgütün mesajlarım, fetvalarım, saldırılara yönelik görüşlerini, Amerikan kamuoyuna yönelik uyarılarım,

The internet, my organization's messages, my fatwas, my views on attacks, my warnings to the American public,

gelecekteki katılımcıların eğitimini, savaşçılara yönelik talimatları, örgüt sempatizanların dava etrafında birleştirilmesini ve haberlerin,

training of future participants, instructions for fighters, the unification of organizational sympathizers around the cause, and the news,

bilginin, makalelerin dünya kamuoyuna yayılmasını sağlamak gibi konularda, terör örgütlerine sınırsız ve kolay imkanlar sunmaktadır.

It provides terrorist organizations with unlimited and easy opportunities in matters such as disseminating information and articles to the world public.

479

479

Sempatizanlarına internet üzerinden askeri eğitim veren örgüt, bu kişilere, bulundukları ülkelerde bir hücreyi nasıl organize edebileceklerini ve saldırılarını,

The organization that provides military training to its sympathizers over the internet teaches these individuals how to organize a cell in the countries they are located in and how to carry out their attacks.

nasıl gerçekleştirebileceklerini anlatmaktadır.

It explains how they can accomplish it.

Bu eğitim sırasında, örgüt elemanları, silah yapımını öğrenmektedir, 480 örgütün batıya yönelik psikolojik savaşında da yardımcı olmaktadır.

During this training, the organization members are learning weapon making, and they are also assisting the 480 organization in its psychological warfare against the West.

481 Gerçekleştirdikleri terör eylemlerini videolar aracılığıyla dünyaya yayan örgüt, böylece şiddet imajını paylaşmakta.

The organization spreading the terrorist acts they have carried out to the world through videos is thus sharing the image of violence.

Acımasızlığını göstermekte ve düşmanları üzerine korku yaymaktadır.

It is demonstrating its ruthlessness and spreading fear over its enemies.

Örgüt, internet sayesinde, sempatizanları ve mensupları arasında karşılıklı etkileşimi sağlamakta ve birbirlerine birçok alanda tavsiyede bulunmalarına olanak sunmaktadır.

The organization, through the internet, facilitates mutual interaction among its sympathizers and members, allowing them to provide each other with advice in many areas.

Böylece bu kişiler arasında, sosyalleşme imkim sağlamakta, kardeşlik bağını güçlendirmekte ve onların gerçekliğini inşa etmektedir.

Thus, it provides an opportunity for socialization among these individuals, strengthens the bonds of brotherhood, and constructs their reality.

48

48

Bir yandan yeni elemanlar kazanmak için internet ortamında kendi ideolojisini, hedeflerini ve stratejilerini yayan örgüt,

On one hand, the organization that promotes its ideology, goals, and strategies in the online environment to gain new members,

bu sayede sempatizanları, ilgi duyanları radikalleştirmektedir.

This way, it radicalizes its sympathizers and those who are interested.

484 Diğer yandan çoğu Avrupalı Müslümanlar, internet üzerinden mevcut sorunlara daha duyarlı hale gelmektedir.

On the other hand, most European Muslims are becoming more aware of the existing issues through the internet.

Bu nedenle örgütün sitelerine girerek, örgütün mesajlarım, ideolojisini öğrenmekte, internet ortamındaki tartışma platformlarında diğer sempatizanlar ile görüşmekte, tartışmakta ve ortak bir kimlik inşa etmektedir.

For this reason, they enter the organization's sites to learn about its messages and ideology, engage with other sympathizers on discussion platforms in the internet environment, debate, and build a common identity.

Kısacası kendi kendilerine radikalleşebilmektedir.

In short, they can radicalize on their own.

Fakat Çatışma Bölgelerine

But to conflict zones

Katılmaları için doğrudan teröristler ile görüşmeleri gerekmektedir.

They need to meet directly with the terrorists to participate.

485 İnternet ortamında kendi imajını inşa etmeye ve sürdürmeye çalışarak, kendi itibarını koruyan örgüt, ideolojik mesajlarım sürdürme ve pekiştirme konusunda internetten faydalanmaktadır.

By trying to build and maintain its own image in the online environment, the organization that protects its own reputation benefits from the internet to sustain and reinforce its ideological messages.

486 Örgütün sempatizanları da, internet üzerinden mesajlaşarak, diğer ülkeler ve medya kuruluştan ile medya üzerinden mücadele etmektedir.

The sympathizers of the organization are also fighting through other countries and media institutions by messaging over the internet.

487 Kendi mensupları için geçerli bir özel mesajlaşma sistemi kullanan örgüt, saldırı talimatların bu sayede vermekte ve örgüt üyelerinin birbirlerinden tavsiye almalarına imkan tanımaktadır.

The organization, which uses a valid private messaging system for its own members, is able to issue attack instructions in this way and allows its members to seek advice from each other.

488 İnternet üzerinden mali yardım alan ve yasadışı ticaret yapan örgüt, istihbarat toplama ve yayma amacıyla da internetten faydalanmaktadır.

The organization that receives financial assistance over the internet and engages in illegal trade also utilizes the internet for the purpose of gathering and disseminating intelligence.

489 Radikal örgütlerin internetten faydalanma dönemleri

489 The periods when radical organizations benefit from the internet.

Radikal örgütler, 1990'lardan itibaren yoğun bir şekilde internet ortamından kendi davaları için faydalanmaktadır.

Radical organizations have been heavily utilizing the internet for their causes since the 1990s.

490 Radikal

490 Radical

Örgütlerin internetten faydalanma süreci üç farklı döneme ayrılmaktadır.

The process of organizations benefiting from the internet is divided into three different periods.

Geleneksel Yöntemler, Kişiselcilik ve Belli Belirsiz Bilgiler

Traditional Methods, Personalism, and Vague Information

Bu dönemde, propaganda ile bağlantılı eylemler, diğer örgütlerin kullandığı yöntemleri içeriyordu, örgütün taleplerini içeren yazılı ve görsel dokümanların çoğaltılması, silahların gösterilmesi, silahlı saldırılardan görüntüler ve örgütün liderlerinin ideolojik söylemleri.

During this period, actions related to propaganda included methods used by other organizations, such as the duplication of written and visual documents containing the organization's demands, displaying weapons, images from armed attacks, and the ideological discourses of the organization's leaders.

Bu dokümanlar ise, genellikle örgüt mensupların için hazırlanıyordu, 491 bu nedenle, bu yayınlar, örgüt sempatizanlarının dışındakilere pek ulaşmıyordu.

These documents were generally prepared for the organization members; therefore, these publications did not reach many people outside of the organization's sympathizers.

İlk dönemde, El-Kaide, az sayıda propaganda malzemesi üretiliştir.

In the early period, Al-Qaeda produced a limited amount of propaganda material.

Silahlı İslami Grup, Mısır İslami Cihad ve Fas İslami Savaşçı Grubu gibi örgütler, daha aktif bir şekilde bu propaganda yöntemini kullandılar .

Armed Islamic Groups, such as Egyptian Islamic Jihad and Moroccan Islamic Fighting Group, used this propaganda method more actively.

Örneğin, 1990'larda, El-Kansar isimli dergi basılmıştı.

For example, in the 1990s, a magazine called El-Kansar was published.

Bu dergi, elden ele dağıtılıyordu ve yayın kalitesi çok düşüktü.

This magazine was being distributed from hand to hand and the publication quality was very low.

Fotokopi bülteni veya herhangi bir montajlama veya editörlük yapılmadan video kasetleri dağıtılıyordu .

Video tapes were distributed without any photocopy bulletins or any assembly or editing.

El-Kaide lideri Bin Laden, Ahab ve Batılı gazetecilere röportajlar vererek, örgütün mesajını yaymaya gayret ediyordu.

Al-Qaeda leader Bin Laden was trying to spread the organization's message by giving interviews to Ahab and Western journalists.

Bu sayede TV röportajlarından, mali yardımlar, yeni elemanlar, prestiji artırma ve

This way, from TV interviews, financial aid, new personnel, increasing prestige, and

daha büyük psikolojik etkide bulunma gibi amaçlar için faydalanabileceğini düşünüyordu.

He thought it could be used for purposes such as having a greater psychological impact.

Yine de yavaş yavaş internetin imkanlarından da faydalanmaya başladılar.

Still, they slowly started to take advantage of the possibilities of the internet.

Özellikle örgütün terör eylemlerini, videolar üzerinden, internette dolaşıma soktular.

They particularly disseminated the organization's terrorist actions through videos on the internet.

Böylece popülarite kazanıp, yeni elemanların örgüte katılımını teşvik etmeye çalıştılar .

Thus, they tried to gain popularity and encourage new members to join the organization.

Terörün Kazanından

From the Cauldron of Terror

11 Eylül saldırılarından sonra, El-Kaide ve Usame Bin Laden, uluslararası medyanın ilgi odağı haline geldiler.

After the September 11 attacks, Al-Qaeda and Osama Bin Laden became the focus of international media attention.

El-Kaide, tüm Müslümanlara ideolojisini aktarma ve düşmanlarını tehdit etme konularında kendi mesajlarımı yaymak için mevcut durumdan faydalanmaya çalıştı .

Al-Qaeda tried to take advantage of the current situation to spread its messages in order to convey its ideology to all Muslims and to threaten its enemies.

Artan şekilde internet kullanımının ve küresel medyadaki faydalanmanın yam sıra, El-Kaide,

Alongside the increasing use of the internet and utilization of global media, Al-Qaeda,

farklı formatlarda kişisel ve el altından propaganda materyallerinin dağıtımını teşvik etti.

He promoted the distribution of personal and covert propaganda materials in different formats.

2003 yılında, Cihadın Sesi ismiyle çevrimiçi magazin yayınlanmaya başlandı .

In 2003, an online magazine called The Voice of Jihad began to be published.

El-Kaide, bu dönemde, iki propaganda eylemini hareket geçirdi.

Al-Qaeda launched two propaganda actions during this period.

a Propaganda amacıyla adam kaçırma ve rehineleri öldürme, rehinelerin öldürülmesi ve bunların videoya çekilmesi, düşman korkutması,

Kidnapping for propaganda purposes and killing hostages, the killing of hostages and recording these on video, frightening the enemy,

kamuoyunun moralini bozmayı ve teröristlerin soğukkanlılığını ve acımasızlığın göstermeyi amaçlıyordu .

It aimed to demoralize the public and demonstrate the terrorists' cold-bloodedness and ruthlessness.

b Alneda.com veya cihadçı internet sitesini yönetme, El-Kaide, kendisine ait internet sitesine sahip olduğunu ifade etmemiştir.

Alneda.com or the jihadist website has not stated that Al-Qaeda owns its website.

Belli internet sitelerine yana sesli statü vermiştir ve bunları, resmi propaganda merkezi olarak kullanmıştır .

He has given voice status to certain websites and used them as an official propaganda center.

Alneda.com, El-Kaide'nin resmi yüzü ve El-Kaide'yi rol model olarak gören her grup için tepki verilen bir sanal alan haline gelmiştir.

Alneda.com has become a virtual space that reacts to the official face of Al-Qaeda and every group that sees Al-Qaeda as a role model.

Bu siteden şu bilgileri edinmek mümkündür, resmi açıklamalar, cihad hakkında bilgiler ve örgüt hakkında haberler, eylemler için güvenlik tavsiyeleri, video, film arşivleri, fotoğraflar, siber cihad için teknik bilgiler ve konuşma odaları .

It is possible to obtain the following information from this site: official statements, information about jihad, news about the organization, security advice for actions, video and film archives, photos, technical information for cyber jihad, and chat rooms.

Şu propaganda müretiminde dağılım ve internete öncelik verme .

Give priority to distribution and the internet in the production of this propaganda.

Özellikle Irak'taki savaşta bağlantılı olarak, terör örgütleri, propaganda materyallerini daha bağımsız bir şekilde dağıtmaya başladılar.

Especially in connection with the war in Iraq, terrorist organizations began to distribute their propaganda materials more independently.

Bu dönemde El-Kaide'nin ürettiği propaganda materyalleri, metinler, videolar ve ses kayıtlarının karışımından oluşuyordu .

During this period, the propaganda materials produced by Al-Qaeda consisted of a mixture of texts, videos, and audio recordings.

Propaganda materyallerinde,

In the propaganda materials,

Usame Bin Laden'in karizmatik liderlik özelliğinden faydalanılıyordu.

They were taking advantage of Usama Bin Laden's charismatic leadership qualities.

Mesajlara ilişkin sorumluluk, Bin Laden ile Eymen El-Zevahiri arasında paylaştırılmıştı.

The responsibility for the messages was divided between Bin Laden and Ayman al-Zawahiri.

2003 ve 2004 yıllarında yayımlanan bildirilerde, Bin Laden, mesajlarında, daha çok El-Kaide'nin büyük stratejisinden bahsediyordu, batılı insanlara karşı daha yumuşak tonla seslenerek, kendi yönetimlerine destek vermemelerini tavsiye ediyordu.

In the statements published in 2003 and 2004, Bin Laden was mainly talking about Al-Qaeda's grand strategy in his messages, addressing Western people in a softer tone and advising them not to support their governments.

El-Zevahiri ise,

El-Zawahiri, however,

daha operasyonel.

more operational.

Konularda mesajlar veriyor, diğer örgütlerin eylemlerine ve sosyal ve siyasi konulara yönelik görüşlerini ifade ediyordu .

He was conveying messages on the issues, expressing his views on the actions of other organizations and social and political matters.

Bu dönemde, Irak'taki gelişmeler, propaganda materyallerinde merkezi yer işgal ediyordu.

During this period, developments in Iraq occupied a central place in propaganda materials.

Çok sayıda materyal üretmelerine rağmen, medyada, sadece saldırılara ilişkin videolar haber değeri taşıyordu .

Despite producing a large number of materials, in the media, only videos related to the attacks held news value.

Propaganda materyallerine doyum ve medyada,

Saturation of propaganda materials and in the media,

dikkatinin azalması üzerine, bu örgütler, ellerindeki tüm materyalleri internet ortamına taşıdılar.

Due to the decrease in attention, these organizations moved all their materials to the internet.

Da, internete ulaşımı ve internetin kullanımını artırdı.

Yes, it increased access to the internet and the use of the internet.

Dört aynı zamanda, bu örgütler, daha kaliteli teknik imkanlardan faydalanmaya, daha profesyonel video ve ses kayıtlarım yayınlamaya başladılar .

At the same time, these organizations began to benefit from higher quality technical facilities and to publish more professional video and audio recordings.

El-Kaide'nin internetten faydalanması

Al-Qaeda's use of the internet.

El-Kaide,

Al-Qaeda,

çok farklı kişilere ulaşabilmek için internetin imkanlarından faydalanmıştır.

He has leveraged the internet's capabilities to reach a wide variety of people.

Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, idari görevler, mali yardım, araştırma, eleman kazanma ve saldırılar için lojistik koordinasyonu sağlamak amacıyla cep telefonlarından, metinlerden, anlık mesajlaşmadan, internet sitelerinden, elektronik postadan ve tartışma odalarından yararlanmıştır .

As stated above, administrative tasks utilized mobile phones, texts, instant messaging, websites, electronic mail, and discussion forums to provide logistical coordination for financial assistance, research, recruitment, and attacks.

El-Kaide'nin internet kaynaklarına baktığımızda şunları görmekteyiz.

When we look at Al-Qaeda's internet resources, we see the following.

El-Battar dergisi, paramiliter eğitim konusuna odaklanmıştır.

El-Battar magazine focuses on the topic of paramilitary training.

Şehirde terör saldırıları, temel silah eğitimi ve bomba yapımı gibi konular üzerine içerikler sunmaktadır.

It provides content on topics such as terrorist attacks in the city, basic weapons training, and bomb making.

Ayrıca yazarlar, güvenlik,

Additionally, the authors, security,

önlemleri, operasyonel rehber, hücrenin yapısı ve iletişim konularında açıklayıcı bilgiler vermektedir.

It provides explanatory information on measures, operational guidance, the structure of the cell, and communication.

Said Al-Jihad ise, Selefi cihatçı liderlerin kaleme aldığı batın karşıtlığı ve cihadın ideolojik meşruiyeti üzerine makaleler içermektedir.

Said Al-Jihad contains articles written by Salafi jihadist leaders on the opposition to batin and the ideological legitimacy of jihad.

Aynı zamanda, şehitlik ile ilgili hikayeler, şiirler ve anlatılar gibi konularda içerikler ihtiva etmektedir .

At the same time, it contains content on topics such as stories, poems, and narratives related to martyrdom.

Said Al-Jihad ve Mu'askar Al-Battar dergileri, Majjalat Alafat, Durvat Al-Sanam, Irak, Majalla Yalcansar, Ala Fırsan ve Tora Bora gibi farklı sayıdaki dergilerin ortaya çıkmasına imkansızdır.

It is impossible for magazines like Said Al-Jihad, Mu'askar Al-Battar, Majjalat Alafat, Durvat Al-Sanam, Iraq, Majalla Yalcansar, Ala Fırsan, and Tora Bora to emerge in different numbers.

Bu sayede 2000'den önce, çok sayıda internet sitesi faal hale getirilmiştir.

This way, many websites were activated before 2000.

Özellikle 11 Eylül saldırılarından Soma, El-Kaide'ye yönelik ilginin artması, internet sitelerine yönelik ilgiyi de arttırmıştı.

Especially after the September 11 attacks, the increased interest in Al-Qaeda also raised interest in websites.

Ve yayınların daha kaliteli basılmasına neden olmuştu .

And it had resulted in the publications being printed in higher quality.

AYM zamanda, 2003 yılından itibaren, Hazırlık Ansiklopedisi, Cihad Ansiklopedisi ve diğer görsel ansiklopediler,

At the same time, starting from 2003, the Preparatory Encyclopedia, the Jihad Encyclopedia, and other visual encyclopedias,

internet üzerinden yayınlandı.

It was published online.

Ayrıca Cihad üzerine süreli yayınlar ve eserler ansiklopedisi de 2002-2003 yıllarında yayınlanmıştır.

Additionally, an encyclopedia of periodicals and works on Jihad was published in 2002-2003.

Ansiklopedi sitesinde, direnişe çağıran Ebu Musa Basri'nin yedi sesli dersi ve videosu,

On the encyclopedia site, the audio lesson and video of Abu Musa Basri calling for resistance is available.

Abdullah Azzam'ın eserleri, Cihad üzerine yazılmış eserler ve süreli yayınlar, Usame bin Naddi'nin açıklamalan, güvenlik önlemleri üzerine dersler,

The works of Abdullah Azzam, writings and periodicals on Jihad, explanations by Osama bin Laden, lessons on security measures,

Cihad'a getirilen eleştirilere yönelik cevaplar ve savaş videoları,

Responses to criticisms about jihad and war videos,

309

309

DAEŞ'in internet kullanımı

ISIS's internet usage

5. El-Kaide gibi, internet ve kitle iletişim araçlarını farklı amaçlar için kullanmıştır.

Like Al-Qaeda, it has used the internet and mass communication tools for different purposes.

Emin Salih'i ve Yenal Göksu, hazırladıkları raporda, DAEŞ'in medya stratejisini derinlemesini incelemişlerdir.

Emin Salih and Yenal Göksu have deeply examined ISIS's media strategy in the report they prepared.

Rapora göre, DAEŞ, haftalık bültenleri, farklı dillerde yayımlanan,

According to the report, ISIS publishes weekly bulletins in different languages.

dergileri, haber ajansı, radyosu, video prodüksiyonları ve sosyal medya kanalları ile devasa bir medya kuruluşu görüntüsü çizmektedir.

It presents the image of a massive media organization with its magazines, news agency, radio, video productions, and social media channels.

Örgütüm kurumsal yapısı içerisinde, Medya Divan adıyla bir birim bulunmaktadır.

Within my organization's corporate structure, there is a unit called the Media Council.

Divan'ın sorumluluğu, örgütün medya stratejisi bağlamında propaganda materyallerinin üretilmesi, denetlenmesi ve yayımlanmasıdır.

The responsibility of the Divan is the production, monitoring, and publication of propaganda materials within the context of the organization's media strategy.

DAEŞ'in medya kuruluşları şunlardır.

The media outlets of ISIS are as follows.

A. El Hayat Medya, örgütün propaganda faaliyetlerini yürütmekte ve eleman kazanmaya yönelik yayınlar yapmaktadır.

A. El Hayat Media conducts the organization's propaganda activities and publishes materials aimed at recruiting members.

El Hayat Medya, 5 farklı dergi çıkarmaktadır.

El Hayat Media publishes 5 different magazines.

DABİK İngilizce, Dar Ağcıslam, Fransızca, Allamba, Rusça, Konstantiniyye, Türkçe ve Rumiyah, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, Türkçe, Endonezce, Boşnakça, Uygurca, Kürtçe ve İngilizce.

DABIK English, Dar Ağcıslam, French, Allamba, Russian, Constantinople, Turkish and Rumiyah, English, French, German, Russian, Turkish, Indonesian, Bosnian, Uyghur, Kurdish, and English.

DABİK İngilizce ve Peştunca, 512.

DABİK in English and Pashto, 512.

V. Aknad Medya, Neşit adı verilen marşlar yayımlamaktadır.

V. Aknad Media publishes marches called Neşit.

Neşitlerin sözlerinde, genellikle örgüt üyelerinin kahramanlıkları yüceltilmekte ve ölen mensuplara övgüler dizilmektedir.

In the words of the militants, the heroism of the organization members is generally glorified, and praises are bestowed upon the deceased members.

C. Elafırkan Medya, propaganda videoları hazırlamakta ve örgütün arşiv niteliğindeki eski yıllara ait videolarını yayına sunmaktadır.

C. Elafırkan Media prepares propaganda videos and broadcasts the organization's archival videos from previous years.

Liderlerin resmi açıklamalarını da yayımlamaktadır.

It also publishes the official statements of the leaders.

B. El Kamak Haber Ajansı, örgütün resmi haber ajansıdır.

B. El Kamak News Agency is the official news agency of the organization.

Çatışma bölgelerinden güncel bilgiler vermektedir.

It provides up-to-date information from conflict zones.

E. El Beyan, Suriye ve Irak'ta yayın yapan radyosudur.

E. El Beyan is a radio station that broadcasts in Syria and Iraq.

Vilayetlere göre farklı frekansları vardır.

They have different frequencies according to the provinces.

El Himme Kütüphanesi, yayın evi, davet bilgileri, kitap ve broşürler yayımlamaktadır.

The El Himme Library publishes invitation information, books, and brochures.

G. Enanebe Dergisi, Arapça yayınlanır.

G. Enanebe Journal is published in Arabic.

Örgütün faaliyetleri hakkında haftalık rapor vermekte, gerçekleştirilen saldırılar hakkında bilgiler sunmakta ve dini bilgiler içeren makaleleri, haberleri, araştırmaları ve örgüt mensupları ile yapılan mülakatları yayımlamaktadır.

It provides weekly reports on the organization's activities, presents information about the attacks carried out, and publishes articles, news, research, and interviews with organization members that contain religious information.

H. Konstantiniye Dergisi, Türkiye'ye yönelik olarak yayımlanan propaganda aracıdır.

The H. Konstantiniye Journal is a propaganda tool published for Turkey.

İ. İdabik, Uluslararası Çapta Propaganda amacıyla yayımlanmaktadır.

İ. İdabik is published for international propaganda purposes.

C. Rumya, Terör eylemlerini teşvik eden bir dergidir.

C. Rumya is a magazine that promotes terrorist actions.

K. Propaganda videoları, DAEŞ, bir yandan gerçekleştirdiği eylemleri kayıt altına almakta, diğer yandan belirli zamanlarda, video çekmek için de eylem yapmaktadır.

K. Propaganda videos, ISIS not only records its actions but also conducts actions at certain times to shoot videos.

Uluslararası kamuoyuna hitap eden videolar, korku ve dehşetin yayılmasında ve teşvik edilen videolar,

Videos addressing the international public contribute to the spread of fear and horror, and the promoted videos,

ve terörün mesajım neğne uzak coğrafyalara iletilmesinde önemli rol oynamaktadır.

and plays an important role in the transmission of the message of terrorism to distant geographies.

518 videolar şu noktaları içermektedir.

The 518 videos include the following points.

Örgütün lider kadrosunun yaptığı konuşmalar, örgütün ideolojisini, dünya görüşünü ve dini yorumlayışımı aktaran videolar, örgütün kontrolü altındaki bölgelerdeki günlük yaşam, örgütün eylemleri ve infaz videoları .

Videos of speeches made by the organization's leadership, conveying the ideology, worldview, and religious interpretations of the organization, daily life in the regions under the organization's control, the organization's actions, and execution videos.

Türkçe Propaganda, Türkçe video ve ses kayıtları yayımlayarak,

Publishing Turkish propaganda, Turkish videos, and audio recordings,

Türk halkına yönelik davet mesajları vermektedir.

It provides invitation messages aimed at the Turkish people.

Himmet Ofisi ise, bir yayın evi gibi çalışarak, kitap, broşür ve animasyon filmleri hazırlamaktadır.

The Himmet Office operates like a publishing house, preparing books, brochures, and animated films.

Yayınlanan eserler, pdf formatında internet ortamında da dolaşımdadır.

The published works are also available online in PDF format.

Çocuklara yönelik akıllı telefon uygulamaları, Doğa ve Arapça eğitimi veren Türkçe oyun uygulamaları gibi, da geliştirilmiştir.

Smartphone applications for children have also been developed, such as Turkish game applications that provide training in Nature and Arabic.

520

520

Ve sosyal medya, DAEŞ, hazırladığı materyali, YouTube, Yanday, Google, Dirive, Archive, Org ve Dialmotion.com gibi sosyal medya platformlarına yüklemektedir.

And social media uploads the material prepared by ISIS to social media platforms such as YouTube, Yanday, Google, Drive, Archive, Org, and Dialmotion.com.

Buralarda depolanan materyaller, Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp ve Instagram gibi sosyal paylaşım uygulamaları aracılığıyla dolaşıma sokulmaktadır.

The materials stored here are circulated through social sharing applications such as Facebook, Twitter, Telegram, WhatsApp, and Instagram.

521

521

İnternetten verilen mesajlar

Messages sent from the internet.

DAEŞ

ISIS

DAEŞ'in mesajları, hedef kitlesine, ideolojisine ve stratejik hedeflerine göre değişmektedir.

The messages of ISIS vary according to its target audience, ideology, and strategic objectives.

Enne'de dergisinde, örgüt mensuplarına ve sempatizanlarına yönelik mesajlar veriliyordu.

In the Enne magazine, messages were being given to organization members and sympathizers.

Bu bağlamda, dergide şu görüşler ortaya konuluyordu,

In this context, the following views were presented in the magazine,

Öncelikle DAEŞ için kendisinin yönetimi altındaki hilafet topraklarının dışında yaşamım sürdüren herkes, Müslümanlar da dahil, düşman ve kifirdir.

First of all, for ISIS, everyone living outside the caliphate territories under its control, including Muslims, is an enemy and a disbeliever.

Çünkü sadece hilafet toprakları kabul ediliyordu.

Because only the territories of the caliphate were accepted.

Bu nedenle hilafet toprakları dışındaki her yer ve herkes ile savaş halinde olunmalıydı.

Therefore, there should be war with every place and everyone outside the lands of the caliphate.

Diğer Müslümanlar da, hilafet topraklarına hicret etmeye ve cihada katılmaya davet ediliyordu.

Other Muslims were being invited to migrate to the caliphate lands and participate in jihad.

Sivillere yönelik saldırılar, İslami görülüyor ve cihad eylemi olarak tanımlanıyordu.

Attacks against civilians were viewed as Islamic and defined as acts of jihad.

Demokratik seçimlere katılan ve batılı ülkeler ile işbirliği yapan Müslüman rejimler de tağut olarak nitelendiriliyordu.

Muslim regimes that participated in democratic elections and collaborated with Western countries were also described as tyrants.

Haberlerde, terör eylemleri olumlanmıyordu.

The news did not endorse terrorist acts.

Kostaniye dergisi ise, doğrudan Türkiye'yi hedef alıyordu ve bu nedenle Türk vatandaşlarına seslenerek, kurulu düzeni bozuk olarak nitelendiriyor ve İslami rejimi kurmak için cihada katılmalarım istiyordu.

The Kostaniye magazine was directly targeting Turkey and therefore addressed Turkish citizens, describing the established order as corrupt and urging them to participate in jihad to establish an Islamic regime.

Türk vatandaşların büyük bir kısmını, mürted olarak nitelendiren dergi, demokrasi, meclis, laiklik, ordu, eğitim kurumlan, siyasetçiler ve diğer kavramlar, kurumlar dışlanıyordu ve şeytanlaştırılıyordu.

The magazine, which describes a large portion of Turkish citizens as apostates, was excluding and demonizing concepts and institutions such as democracy, parliament, secularism, the military, educational institutions, politicians, and others.

Türkiye, küfür diyarı olarak nitelendiriliyordu.

Turkey was considered a land of curses.

İdeolojik görüşlerini haberleştiren dergi, Sürekli Eylem Çağrısı'nda bulunuyordu.

The magazine, which reported on its ideological views, was making a Call for Continuous Action.

Uluslararası Propaganda Aracı olarak yayınlanan dabik, tevhid, menhek, hicret, cihad ve cemaat gibi konulara odaklanıyordu.

Dabik, published as an international propaganda tool, focused on topics such as monotheism, the path, migration, jihad, and community.

Siyasi güncel meseleler üzerine haberler yayınlayan dergi, batılı kişiler ve kurumlar hakkında bilgiler veriyordu.

The magazine that published news on current political issues was providing information about Western individuals and institutions.

DAEŞ'in dünyada genel kabul gördüğü vurgulanmıyor, cihada katılım çağrısı yapılıyor, El-Kaide gibi örgütleri kendinden ayrıştırıyor ve mücahitlerin anlatılıyordu.

It is emphasized that ISIS is not widely accepted in the world, a call to join jihad is made, it differentiates itself from organizations like Al-Qaeda, and it was narrated about the mujahideen.

Rumya'da ise, Batı ülkelerinde yaşayan sempatizanlarına eylem yapma çağrısı yapılıyordu.

In Rumya, a call to action was being made to sympathizers living in Western countries.

DAEŞ, mesajlarında üç noktaya vurgu yapıyordu, meşruiyet, seferberlik ve terörize etme.

ISIS emphasized three points in its messages: legitimacy, mobilization, and terrorization.

Meşruiyet

Legitimacy

Gücünü pekiştirmek ve diğer insanların kendisine katılmasını sağlamak amacıyla, DAEŞ, iki anlatıyı kullanıyordu, devlet olma ve gerçek İslami yaşama.

To strengthen its power and ensure that other people join it, ISIS was using two narratives: being a state and living true Islam.

Devlet olduğunu göstermek için,

To show that it is a state,

DAEŞ, siyah bayrak ve siyah üniforma gibi sembolleri kullanıyordu.

ISIS was using symbols such as the black flag and black uniform.

Yayınlanda, devlet erklerini kullanan otorite, olarak kendisini lanse ediyordu ve hilafet topraklarında kendisine bağlılığı göstermeye çalışıyordu.

In the publication, the authority presenting itself as one that uses state powers was trying to demonstrate loyalty to itself in the lands of the caliphate.

Ucuz sağlık hizmetleri, halka sosyal yardım veya petrol dağıtımı ve Kur'an.

Cheap healthcare, social assistance for the people, or oil distribution and the Quran.

Öğretilen eğitim kurumdan, propaganda materyallerinde gösteriliyordu.

The taught education was shown in the propaganda materials from the institution.

Ancak DAEŞ, hilafet sınırları içerisinde, Müslümanların, uzun yıllardır kaybettikleri gerçek İslam'ı bulduklarını ve yaşamaya başladıklarını anlatmaya gayret ediyordu.

However, ISIS was trying to convey that within the borders of the caliphate, Muslims had found and started to live the true Islam that they had lost for many years.

Bu kapsamda, hilafette, sadece Allah'ın, egemenliğin hakimi olduğunu ve bu bağlamda şeriat haricindeki tüm yasaların kaldırıldığını ifade ediyordu.

In this context, he was expressing that in the caliphate, only Allah is the sovereign ruler and that all laws outside of sharia have been abolished.

527

527

Seferberlik

Mobilization

Burada, cihat fikri üzerinde duruluyordu ve Müslümanlar,

Here, the idea of jihad was being emphasized, and Muslims,

İslam Devleti için savaşmaya hazır olmaları gerektiği söyleniyordu.

It was said that they should be ready to fight for the Islamic State.

Örgütü öven marşlar yayımlanıyordu.

Marches praising the organization were being published.

Bu esnada, kararlılık ve şehitlik özlemine vurgu yapılıyordu.

At that moment, emphasis was placed on determination and the longing for martyrdom.

Böylece daha fazla örgüte eleman kazandırmaya çalışılıyordu.

Thus, efforts were being made to recruit more members to the organization.

Ayrıca yayınlarında, örgütün muzaffer ve yenilmez olduğu vurgusu yapılıyordu.

It was also emphasized in their broadcasts that the organization was victorious and invincible.

İslam Devleti'ne katılanların, Müslümanların, kendi haysiyetlerini ve üstünlüklerini yeniden kazanmalarına inanıyordu.

Those who joined the Islamic State believed that Muslims would regain their dignity and superiority.

İslam Devleti'ne yardımcı olduğu vurgulanıyordu.

It was emphasized that he/she assisted the Islamic State.

Uluslararası Koalisyon hava saldırılarına başlayınca, yayınlarında, kurban edilme anlatısı üzerinde durmaya başladılar.

When the International Coalition began airstrikes, they started to focus on the narrative of victimization in their broadcasts.

528

528

Terörize etme

Terrorize.

Videolarında ve yayınladığı fotoğraflarda, Daesh'in AŞM şiddet unsuru kullanmasına yer veriliyordu ve böylece düşmanın psikolojik olarak endişeye sevk edilmesi amaçlanıyordu.

In his videos and published photos, the use of the Daesh's ASHM violence element was mentioned, thus aiming to psychologically intimidate the enemy.

Bu eylemleri de, hadisler üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyordu.

He was also trying to legitimize these actions through hadiths.

29

29

El-Kaide

Al-Qaeda

Daesh'in aksine, El-Kaide, öncelikli olarak hilafet kurma hedefi gütmediği için, mesajlarında daha çok, uzak düşman olarak nitelediği ABD'yi ve diğer batılı ülkeleri hedef almaktadır.

Unlike Daesh, Al-Qaeda does not primarily aim to establish a caliphate, so it focuses more on targeting the United States and other Western countries, which it refers to as the distant enemy, in its messages.

Dünya genelinde Müslümanların cihada katılmasını isteyen El-Kaide, insanların, bulundukları ülkede eylem yapmaları için yayınlarında bilgiler sunmaktadır.

Al-Qaeda, which wants Muslims around the world to participate in jihad, provides information in its publications for people to carry out actions in their respective countries.

Bu sayede Batı kamuoyuna, kendi ülkelerinin politikalarından ötürü güven içerisinde olmadıklarını anlatmaya çalışmaktadır.

In this way, they are trying to explain to the Western public that they do not feel secure due to the policies of their own countries.

Gerçekleştirilen terör eylemlerini de, Batı ülkelerinin saldırgan politikalarının doğal bir sonucu olduğunu vurgulamaktadır.

It emphasizes that the terrorist acts carried out are a natural consequence of the aggressive policies of Western countries.

Örneğin, Boston Maratonundaki bombalama eylemini, dünya genelinde, öldürülen, yaralanan, işkence edilen veya tutuklanan milyonlarca Müslümanın durumunun doğrudan sonucu olduğu belirtilmiştir.

For example, it has been stated that the bombing at the Boston Marathon is a direct result of the situation of millions of Muslims who have been killed, injured, tortured, or arrested worldwide.

11. Cihadın farz olduğu ve bireysel olarak her Müslümanın sorumluluğunun bulunduğu vurgulanmakta ve İslam, tüm dünyaya hakim olana kadar bu mücadelenin süreceği ifade edilmektedir.

It is emphasized that jihad is obligatory and that every Muslim has an individual responsibility, and it is stated that this struggle will continue until Islam prevails over the entire world.

El-Kaide'ye destek vermeyen Müslümanlar ise, İslam'ı korumak yerine kendi çıkarlarım düşünen kişiler olarak nitelendirilmektedir.

Muslims who do not support Al-Qaeda are characterized as individuals who consider their own interests instead of protecting Islam.

El-Kaide, Müslüman olmayanlar ile uzlaşmam mümkün olmadığım düşünmektedir.

Al-Qaeda thinks that it is not possible for me to reconcile with non-Muslims.

32. Haberlerdeki, yayınlardaki anlatılar, öyküler

32. The narratives and stories in the news and publications.

Daeş'in yayınlarını inceleyen Halverson, 11 temel anlatının öykünün kullanıldığını tespit etmiştir.

Halverson, who examined ISIS's publications, identified that 11 core narratives were used in the story.

1. Allah'ın iradesini uygulamayı ret eden Mısırlı firavun, kibirli tiran.

The Egyptian pharaoh who rejected the will of Allah, a arrogant tyrant.

2. Cahiliye, Allah'ın iradesini ret eden, adaletsiz ve ahlaksız toplum veya devlet.

2. Ignorance, a society or state that rejects the will of Allah, characterized by injustice and immorality.

3. Bedir Savaşı, az sayıda, yeterli teçhizatı olmayan Müslüman ordunun, daha büyük, teçhizat açısından daha üstün bir orduyu yendiği savaş.

The Battle of Badr is the battle in which a small Muslim army, lacking adequate equipment, defeated a larger and better-equipped army.

4. İkiyüzlüler, görüntüde Müslüman olduğunu söylüyor ama gizlice İslam Devletini yıkmaya çalışıyor.

4. The hypocrites claim to be Muslims in appearance but secretly try to destroy the Islamic State.

5. Hayber Savaşı, Peygamberimiz dönemindeki İslam Devleti ile imzaladığı antlaşmayı ihlal eden Müslüman olmayan azınlık hakkında.

5. The Battle of Khaybar is about the non-Muslim minority that violated the treaty signed with the Islamic State during the time of our Prophet.

6. Kerbela Savaşı, yolsuzlaşmış rejimin kötülüğünü ve bu rejim altında yaşamak yerine ölmeyi tercih etmenin şeref olmasını yansıtıyor.

The Battle of Karbala reflects the wickedness of a corrupt regime and the honor of preferring to die rather than live under such a regime.

7. Mehdi, ahirete yakın zamanda ortaya çıkacak ve İslam'ı yeniden dünyada hakim hale getirecekliği der.

7. Mehdi will appear in the near future and will re-establish Islam as the dominant force in the world.

8. Haçlılar, Müslüman topraklarını işgal eden kafir işgalciler.

8. The Crusaders are the infidel invaders who occupy Muslim lands.

Bunlar mutlaka yenilgiye uğratılmalı, püskürtülmelidir.

They must be defeated and repelled.

9. 1924 tarihinde Halifeliğin Kaldırılması

9. Abolition of the Caliphate on March 3, 1924.

Nakba veya İsrail Devleti'nin kurulduğu gün, ki bugün, Filistinliler ve Müslüman dünya için bir felakettir.

The Nakba or the day the State of Israel was established, which is today, is a catastrophe for Palestinians and the Muslim world.

İsrail Devleti ortadan kaldırılmalıdır.

The State of Israel should be eliminated.

11. Cennet'teki 72 Huri

11. The 72 Houris in Paradise

Bu anlatıların bir kısmının detaylarına bakınca, özellikle Haçlılar anlatısı,

When looking at the details of some of these narratives, particularly the account of the Crusaders,

Irak, Suriye, Afganistan ve diğer İslam ülkeleri,

Iraq, Syria, Afghanistan, and other Islamic countries,

Batılı ülkelerin askerlerinin varlığını vurgulamak için kullanmaktadır.

It is used to emphasize the presence of Western countries' soldiers.

El-Kaide'de, benzer anlatıyı kullanmaktadır.

It uses a similar narrative in Al-Qaeda.

Batılı işgalcilere karşı direnilmesi gerektiğini vurgulayan Daeş ve El-Kaide,

Emphasizing the necessity to resist Western invaders, ISIS and Al-Qaeda,

aslında İslam dünyasının işgal altında olduğunu belirtmektedir.

It actually states that the Islamic world is under occupation.

Batılı güçler, Müslüman ülkelerde, İslami değerleri ortadan kaldırmak ve yerine Batılı fikirleri, değerleri ve kurumdan inşa etmek istemektedir.

Western powers want to eliminate Islamic values in Muslim countries and replace them with Western ideas, values, and institutions.

Aynca Haçlılar anlatısı ile Daeş, mücadeleyi, İslam ve Batıklar veya gerçek İslami değerler, düzen ile diğerleri arasında göstermektedir.

Moreover, the narrative of the Crusaders portrays the struggle between Islam and the West or true Islamic values, the order, and others.

Batıklar ile yürütülen mücadeleyi destekleyen Müslüman ülkeleri de, işbirlikçi veya ikiyüzlü rejimler olarak nitelendirmektedir.

Muslim countries supporting the struggle against the wrecks are also characterized as collaborative or hypocritical regimes.

Cahiliye anlatısında, Seyyid Kutub'un ürettiği kavram kullanılmaktadır.

In the narrative of ignorance, the concept produced by Seyyid Qutb is used.

Seyyid Kutub'un ifade ettiği gibi, cahiliye rejimlerinin yıkılması, yerine İslam devletinin kurulması zorunluluğundan bahsedilmekte ve şeriat dışında veya şerif hükümler ile birlikte dünyevi kanunları uygulayan tüm rejimlere cihad ilan edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

As Seyyid Qutb expressed, the necessity of the collapse of jahiliyyah regimes and the establishment of an Islamic state is mentioned, and it is emphasized that jihad should be declared against all regimes that implement worldly laws outside of Sharia or alongside its rulings.

Daeş de, zaten bu görevi ifa etmek için yoğun çaba sarf etmektedir.

ISIS is also making intense efforts to fulfill this task.

Orta Doğu'da çatışmaların, yıkımın sebebi olarak, Batırları gösteren Daeş,

In the Middle East, Daesh points to the West as the cause of conflicts and destruction.

İslam Antlaşması'nın yürürlükten kaldırılması gerektiğine vurgu yapmaktadır.

It emphasizes that the Islamic Agreement should be abolished.

İkiyüzlülük anlatısını ise, kendisine karşı çıkan ve veya destek vermeyen İslam ülkeleri için kullanmaktadır.

He uses the narrative of hypocrisy for the Islamic countries that oppose him or do not provide support.

Onları, Batılı ülkelerin işbirlikçisi olarak nitelendirerek, düşman statüsüne koymaktadır.

It categorizes them as enemies by labeling them as collaborators of Western countries.

Kadının terör örgütlerindeki rolleri

The roles of women in terrorist organizations.

Tarihsel açıdan kadınların terör örgütlerine katılımı

The historical perspective on women's participation in terrorist organizations.

Geleneksel olarak kadınlar, toplum tarafından şiddetin mağdurları olarak algılanmaktadır.

Traditionally, women are perceived as the victims of violence by society.

Ancak gerçekte kadınlar, terör eylemlerinde ve siyasi şiddette aktif rol oynamaktadırlar .

However, in reality, women play an active role in terrorist acts and political violence.

Terör örgütlerine, kadınlar, 1965'lerden itibaren katılmışlardır.

Women have joined terrorist organizations since the 1960s.

Hatta kadınlar, artan bir oranda terör eylemlerine fiilen iştirak etmişlerdir.

In fact, women have actively participated in terrorist acts at an increasing rate.

Özellikle terörist gruplar,

Especially terrorist groups,

mütevazılığı, cinselliği, ağır yükler taşıyabilmesi ve kolayca seyahat edebilmesi gibi 539 sebeplerden ötürü, kadınların katılımına izin vermişlerdir.

They have allowed women's participation for 539 reasons, such as their modesty, sexuality, ability to carry heavy burdens, and ease of travel.

Kadınların iştirak ettiği örgütsel bazlı saldırılar ise oldukça yıkıcı saldırılardır.

The organizational-based attacks in which women participate are quite destructive attacks.

540 özellikle 1965-1986 döneminde, kadınlar, daha geri planda rol alırken, 1986'dan itibaren daha yıkıcı saldırılarda görevler üstlenmişlerdir.

Especially between 1965 and 1986, women played a more background role, while from 1986 onwards, they took on roles in more destructive attacks.

Başlangıçta dini söyleme dayalı terör örgütleri, kadınların katılımına itiraz etmişlerdir.

Initially, terrorist organizations based on religious discourse objected to women's participation.

Çünkü İslami gelenek, kadını, kamusal ve siyasal alandan dışlamaktadır.

Because the Islamic tradition excludes women from the public and political sphere.

O nedenle kadının asli görevinin, radikal örgütlerden ziyade ailede olduğu kabul edilmektedir.

For this reason, it is accepted that a woman's primary duty is in the family rather than in radical organizations.

Fakat laik Filistinli gruplar ise, kadınların, özellikle intihar eylemlerine katılımım onaylamıştır.

However, secular Palestinian groups have approved women's participation, especially in suicide attacks.

Bu sayede, kadınlarında,

In this way, women also,

davaya sahip çıktıklarını göstermek istemişlerdir.

They wanted to show that they stood by the case.

541 laik Filistinli grupları takip eden dini söyleme dayalı terör örgütleri,

541 secular Palestinian groups follow religiously motivated terrorist organizations.

1988'den itibaren, kadınların, kendi bünyelerinde aktif görev üstlenmesine olanak tanımışlarda 42 iğne de sosyal yapı, kadınların katılımına izin vermediği durumlarda,

Since 1988, they have allowed women to take active roles within their structures, but in 42 cases of social structure where women's participation was not permitted,

kadınları bünyelerine dahil etmekten kaçınmışlardır.

They have avoided including women in their ranks.

4c

4c

Terör örgütleri, zamanlı kadın teröristlerin, erkek teröristlere nakledilmiştir.

Terrorist organizations have transferred female terrorists over time to male terrorists.

Bu nedenle, kadınlarına zararın daha etkili ve daha öldürücü eylemler ortaya koyduğunu anlamışlarda, 544 o nedenle zamanla kadınların terör örgütlerinde sayısal oran ve üstlendikleri görevler artmıştır.

For this reason, they have understood that harm to women has led to more effective and more deadly actions, and thus over time, the number of women in terrorist organizations and the roles they take on have increased.

Başlangıçta kadınların terör örgütlerindeki oranı, yüzde 20'nin altındaydı, 545 günümüzde yüzde 20'i arın üzerine çıkmıştır, 46 özellikle kadın intihar eylemcileri, bireysel ve veya takım halinde saldırılardan daha fazla yıkıma sebep olmuştur, 47.

Initially, the percentage of women in terrorist organizations was below 20%, while today it has risen above 20%. In particular, female suicide attackers have caused more devastation than individual or team-based assaults.

Papem incelemesine göre, kadın teröristlerin yaşı ortalamaları, erkeklerden fazladır.

According to the examination of the report, the average age of female terrorists is higher than that of males.

48 kadın intihar eylemcisini inceleyen Pape, kadınların yüzde 50'den fazlasının, 24 veya daha yaşlı olduğunu tespit

Pape, who examined 48 female suicide bombers, found that more than 50% of the women were 24 years old or older.

etmiştir.

has done.

Erkeklerin yüzde 60'dan fazlası ise, 19 ila 23 yaş arasındadır, 548.

More than 60% of men are between the ages of 19 and 23, 548.

Kadınların terör örgütlerine katılma nedenleri

Reasons for women joining terrorist organizations.

Kadınlar, terör örgütlerine çeşitli sebeplerden ötürü katılmaktadır.

Women join terrorist organizations for various reasons.

Her ne kadar kadınlar, erkekler gibi, benzer siyasi ve ekonomik nedenlerden ötürü terör örgütlerine iştirak etseler de, erkeklerden farklı olarak, kendi cinsiyetlerinden ötürü farklı sebeplere de sahiptir.

Although women, like men, participate in terrorist organizations for similar political and economic reasons, they also have different motivations due to their gender, unlike men.

Bazı araştırmacılar, kadınlar ile erkeklerin, benzer radikalleşme süreçlerinden geçtiğini belirtmektedir.

Some researchers state that women and men go through similar radicalization processes.

Başka araştırmacılar ise, kadınların radikalleşme süreçlerinin, erkeklere nazaran farklılıklar gösterdiğini söylemektedir.

Other researchers suggest that women's radicalization processes differ from those of men.

549

549

Kadınların terör örgütüne katılım nedenlerini, üç farklı gruba aynabiliriz, bir çevresel, iki örgütsel ve üç kişisel.

We can categorize the reasons for women's participation in terrorist organizations into three different groups: one environmental, two organizational, and three personal.

Çevresel nedenler

Environmental reasons

Çevresel nedenler arasında, öncelikle toplumda yaşanan sosyal sıkıntılar, siyasi sorunlar, toplumsal, bölgesel, ötürü.

Among the environmental reasons, primarily the social troubles experienced in society, political issues, societal, and regional factors.

Uluslararası baskılar, yaşamlan ortamda görülen çatışmalar, şiddet, çatışma bölgesinde yer değiştirmeler, iç göçler, ayrımcılığa uğrama, marjinalleştirilme, işgal altında yaşamama isteği, aşağılanmış şekilde yaşamak istememe.

International pressures, the conflicts seen in the living environment, violence, displacements in conflict zones, internal migrations, experiences of discrimination, marginalization, the desire not to live under occupation, and the unwillingness to live in a degraded manner.

Çatışma bölgelerinde gözlemlenen insanlık dışı durumlar, diğer devletlerin politikalarına karşı duyulan nefret veya Müslümanların yaşadıklarından ötürü duyulan öfke

The inhumane conditions observed in conflict zones, the hatred towards the policies of other states, or the anger felt due to the experiences of Muslims.

gibi nedenler, insanlara, toplumsal gelişmelere karşı duyarlılık kazandırılır.

Such reasons sensitize people to social developments.

Siyasi gösterilere katılmakta

Participating in political demonstrations.

Teşvik etmekte ve zamanla siyasal şiddete iştirak etmelerine olanak tanımaktadır.

It encourages and allows them to participate in political violence over time.

Diğer taraftan, kadınların, bireylerin, belli sosyal ağlara dahil olmaları, radikalleşme süreçlerini başlatabilir.

On the other hand, women's inclusion in certain social networks can initiate radicalization processes.

Özellikle toplum genelinde, yaşananlar karşısında, terör örgütlerinin eylemlerine destek veriliyorsa, bu sosyal kültür, bireylerin terör örgütüne meyil etmelerine yardımcı olmaktadır.

Especially in society as a whole, if there is support for the actions of terrorist organizations in response to events, this social culture facilitates individuals' inclination towards the terrorist organization.

551 AYM zamanda, aile mensuplarının, arkadaşların ve veya tanıdıkların terör örgütleriyle bağlantılı olmaları da kişilerin örgüte dahil olmalarına imkan sunmaktadır.

At the time of 551 Constitutional Court, the connections of family members, friends, or acquaintances with terrorist organizations also provide opportunities for individuals to become involved with the organization.

552 Örgütsel nedenler

552 Organizational reasons

Örgütsel nedenlerin en başında, örgütün ideolojisi gelmektedir.

At the forefront of organizational reasons is the ideology of the organization.

553 örgütün ideolojisi, kadın teröriste, olayları yorumlama kabiliyeti kazandırır ve ne yapması gerektiğini söyler.

The ideology of the 553 organization gives the female terrorist the ability to interpret events and tells her what to do.

554 Örgütün ideolojisini benimsemeye başlayan teröriste ise, zamanla grup kimliği, grup dayanışması ve örgütün hedeflerine bağlılık gibi durumlar ortaya çıkmaktadır.

The terrorist who begins to adopt the ideology of the organization gradually experiences situations such as group identity, group solidarity, and commitment to the organization's goals.

554 Bu bağlılık da, örgüte aktif katılımı teşvik etmektedir.

This commitment also encourages active participation in the organization.

554 Diğer taraftan, örgütün benimsediği ve toplumunda onayladığı dini ve milliyetçi fanatizm de, kadının örgüte katılımım sağlayabilmektedir.

On the other hand, the religious and nationalist fanaticism embraced by the organization and approved by its community can also enable women's participation in the organization.

Bu dini ve veya milliyetçi fanatizmden etkilenen kadın, kişi, örgütün ideolojisini de kolayca benimseyebilmektedir.

A woman, individual, or organization influenced by this religious and/or nationalist fanaticism can easily adopt its ideology as well.

555 Kişisel nedenler

555 Personal reasons

Kadın teröristlerin, örgüte katılımına ilişkin kişisel nedenlerin başında, aile ferdini kaybetmek gelmektedir.

One of the personal reasons for women terrorists joining the organization is the loss of a family member.

556 Bu kayıptan dolayı, belli bir travma yaşayan kadın terörist, intikam alma hissiyle hareket etmektedir.

Due to this loss, the female terrorist, who has experienced a certain trauma, acts with a sense of vengeance.

Bu travmatik durumu, örgüt, iki amaç için kullanmaktadır.

The organization uses this traumatic situation for two purposes.

1 Kadınların örgüte katılımlarım sağlamak amacıyla bir neden olarak ifade etmektedir.

It expresses a reason for ensuring women's participation in the organization.

2 Kadınları kurbanlaştırmakta ve bu durumda intikamını alması ve topluma olan bağlılığını göstermesi için intihar eyleminde bulunmasını teşvik etmektedir.

It encourages women to sacrifice themselves and to commit suicide in order to take revenge and demonstrate their commitment to society.

557 Bu örgütler, ayrıca intihar eylemi yapması halinde, cennette kocasıyla yeniden bir araya geleceğini ve

These organizations also believe that if a suicide attack is carried out, she will reunite with her husband in heaven and

32 huriyede hanımlık, yöneticilik yapacağını söylemektedir.

It states that she will act as a wife and a manager with 32 maidens.

358 AYM şekilde bazı kadın teröristler, hapishanede işkence görenlere karşı duyulan üzüntü, insanların yaralanması ve veya öldürülmesi gibi nedenlerden ötürü, belli bir travma yaşamaktadır ve bu travma sonucunda örgüte katılma kararı alabilmektedir.

Certain women terrorists, as per Article 358 of the Constitution, experience a specific trauma due to feelings of sadness for those who suffer torture in prison, as well as reasons such as people getting injured or killed, and as a result of this trauma, they may decide to join the organization.

539 Kadınlara özgü nedenlere baktığımızda, özellikle tecavüze uğrama, çocuk sahibi olamama, kısırlama,

When we look at the reasons specific to women, particularly rape, inability to have children, and infertility,

bekarlık, cinsel şiddete maruz kalma, bekarlık ve boşanma hali gibi nedenler karşımıza çıkmaktadır.

Factors such as singleness, exposure to sexual violence, and being single or divorced come to the forefront.

556 Bu özellikle dini değerlere bağlılık gösteren toplumlarda, kadın temel görevi, bir aileye sahip olmak, eşine hizmet etmek ve çocuk yetiştirmektir.

In societies that show a strong attachment to religious values, a woman's primary role is to have a family, serve her husband, and raise children.

Ancak çocuk sahibi olamama, bekarlık ve dulluk gibi.

However, being unable to have children, being single, and being widowed, such as.

Sebepler, yukarıdaki ilkeden ötürü sosyal bir leke ve utanç olarak görülmektedir.

The reasons are considered a social stigma and shame due to the principle above.

Çünkü kadın, asli görevini yerine getirememektedir ve bu durum toplumda kadının itibarını, şerefini tehdit etmektedir.

Because the woman cannot fulfill her primary duty, and this situation threatens the woman's reputation and honor in society.

Kadın için artık toplumda, yüzünün akıyla, yaşamam sürdürmesi mümkün değildir.

It is no longer possible for a woman to continue living in society with her face unblemished.

561 Kadına yönelik cinsel şiddet ve tecavüz konularında, karşımıza bekaret ve iffet, namus gibi önemli toplumsal kavramlar çıkmaktadır.

In issues of sexual violence and rape against women, important social concepts such as virginity, chastity, and honor emerge.

Cinsel şiddete ve tecavüze uğrayan kadın, travmatik bir olay yaşamıştır.

A woman who has experienced sexual violence and rape has gone through a traumatic event.

Ama asıl önemli olan nokta, kadın sosyal açıdan şerefinin, haysiyetinin lekelenmesidir.

But the most important point is that a woman's honor and dignity are tarnished socially.

Artık kadının, kendi asli görevlerini yerine getirmesi mümkün değildir.

It is no longer possible for a woman to fulfill her essential duties.

562 Her iki durumda da, terör örgütüne katılım, kadın açısından en makul seçenek olarak görülmektedir.

In both cases, joining the terrorist organization is seen as the most reasonable option for women.

Bazı kadınlar ise, cinsiyetçe eşitliği gösterebilmek amacıyla terör örgütlerine katılmaktadır.

Some women join terrorist organizations in order to demonstrate gender equality.

Böylece kadın terörist,

Thus, the female terrorist,

Bu işin sorumluluğunu paylaştığım ve topluma karşı sorumluluklarını bu şekilde de yerine getirebileceğini göstermek istemektedir.

He wants to share the responsibility of this job and demonstrate that he can fulfill his responsibilities towards society in this way as well.

563 Kişisel nedenler arasında şunları da sıralayabiliriz.

We can also list the following among personal reasons.

Macera yaşama, kişisel açıdan önemli bir yerde olma isteği, bir yaşama amacı kazanma, yaşanan hayal kırıklıkları, kahraman olma isteği, kasvetli, mutsuz evden kaçma ve bir yere aidiyet hissetme.

The desire to live an adventure, the wish to be in an important personal position, gaining a purpose in life, experienced disappointments, the desire to be a hero, escaping a gloomy, unhappy home, and the feeling of belonging somewhere.

64 Her ne kadar yapılan araştırmalar,

64 Although the research conducted,

teröristlerin psikolojik rahatsızlıkların olmadığını gösterse de, yine de bazı teröristlerin,

Although it shows that terrorists do not have psychological disorders, some terrorists still...

depresyon, intihar eğilimi ve toplumdan uzaklaşma gibi belli psikolojik rahatsızlıkları da bulunmaktadır.

There are also certain psychological disorders such as depression, suicidal tendencies, and social withdrawal.

565 Kadınların terör örgütlerindeki rolleri

565 The roles of women in terrorist organizations

Önceden de ifade edildiği üzere, başlangıçta kadınların terör örgütlerine katılımına karşı çıkılmıştır.

As stated earlier, there was initially opposition to women's participation in terrorist organizations.

Çünkü kadınlar,

Because women,

erkeklere göre hem psikolojik hem de fiziksel açıdan yetersiz görülüyordu.

They were seen as inadequate both psychologically and physically compared to men.

Hatta kadınların çok konuştuğu ve bu nedenle eylemi tehlikeye atabildiği bile ifade ediliyordu.

It was even stated that women talk a lot and that this could endanger the action.

566 Ancak zamanla, erkeklerin yanı sıra, kadınlara ihtiyaç duyulması ve özellikle seküler örgütlerin, davaya kadınlar da sahip çıkıyor, diyebilmek adına kadınları çok az sayıda olsa da dahil etmesi üzerine, kadınlar, terör örgütlerine katılmaya başladılar.

However, over time, alongside men, there was a need for women as well, and especially to be able to say that secular organizations also have women supporting the cause, women began to join terrorist organizations, even if in very small numbers.

Ancak kadınların, erkeklere nazaran avantajları da görüldü.

However, the advantages of women compared to men were also observed.

İntihar eylemlerini kolayca gerçekleştirebiliyordu.

He was easily able to carry out suicide attacks.

Böylece sürpriz saldırılar yapabiliyordu.

Thus, he was able to launch surprise attacks.

Çünkü üzerleri yeteri şekilde aran, ağmıyordu, kadın mağdur olarak görülüyordu, kolayca karşı taraftan güven alabiliyordu.

Because they were not searched adequately, the woman was seen as a victim and could easily gain trust from the other side.

Kadının terör örgütlerinde fazlasıyla görünmeleri, daha fazla kadının örgüte katılımım teşvik etti.

The excessive presence of women in terrorist organizations has encouraged more women to join the organization.

567 zamanla kadın, örgütte şu görevleri yapar hale geldi.

Over time, the woman took on the following roles in the organization.

Hava korsanlığı, eğitmen, güvenlik elemanı, savaşçı, şeriat uygulayıcısı, casus, suikastçı, bomba yapımcısı, eleman kazanan, sabotajcı, eş, mesaj, silah ve veya para taşıyan, bağışçı, propagandacı, çevirmen, internet uzman ve intihar eylemcisi gibi.

Like air pirate, trainer, security personnel, warrior, Sharia implementer, spy, assassin, bomb maker, recruit, saboteur, partner, messenger, weapon and/or money carrier, donor, propagandist, translator, internet expert, and suicide bomber.

568 kadınların bu başarısı üzerine, örgütler, sadece kadınları kazanmaya yönelik propaganda.

Regarding this success of women, organizations focus on propaganda aimed solely at winning women.

Söylemleri bile geliştirdiler.

They even improved the statements.

Yukarıda da ifade edildiği üzere, laik, seküler örgütler, kadınların katılımını, ıslâmi örgütlere nazaran daha önceden onay vermişlerdi.

As stated above, secular organizations had previously approved women's participation more than Islamic organizations.

Kadınların örgütün davasına desteğini göstermek için kadına ihtiyaç olduğunu vurguluyorlardı.

They emphasized that there is a need for women to show support for the organization's cause.

570 zamanla dini söyleme dayalı örgütlerde kadının katılımına onay verdi.

It approved the participation of women in religiously based organizations over time.

Başlangıçta Hamas, kadının destek birimlerinde rol almaşımı onayladı.

Initially, Hamas approved women’s involvement in support units.

71 El-Kaide ve Daeş, kadın rolünü, evlenerek ve aile kurarak, mücahitlere destek olmak olarak açıkladı.

71 Al-Qaeda and ISIS defined the role of women as supporting the jihadists by marrying and starting families.

772 Çeçen kadınlar ise, yardımcı, aşçılık, temizlik, hemşirelik ve istihbarat gibi ve geleneksel roller oynuyorlardı.

772 Chechen women were playing traditional roles such as helpers, cooks, cleaners, nurses, and intelligence.

Zamanla kadınlar, bu örgütlerde,

Over time, women in these organizations,

İntihar eylemcisi oldular, savaşçı konumuna geldiler.

They became suicide bombers, they reached the status of warriors.

Mayın patlatmayı, el bombası kullanmayı öğrendiler.

They learned how to detonate mines and use hand grenades.

Keskin nişancı oldular.

They became sharpshooters.

Yine de, kadınların, dini gruplardaki rolleri şunlardır,

Nevertheless, women's roles in religious groups are as follows,

Kadınları eğitmek, kadın örgütlerini ve gruplarını yönlendirmek,

Training women, directing women's organizations and groups,

İslâmi yaz okullarına katılmak, internet dergilerini hazırlamak, mahkomlara ve okullara dini kitaplar dağıtmak,

Participating in Islamic summer schools, preparing internet magazines, distributing religious books to inmates and schools,

Dini sivil toplum kuruluşları kurmak ve yasa dışı eylemlere katılmak.

To establish religious civil society organizations and participate in illegal activities.

Dinin övleme dayalı terör örgütleri, örgüt elemanları arasında bağlılığı artırmak,

Religion-based terrorist organizations aim to increase loyalty among their members.

Aşiretlerin, kabilelerin, ailelerin desteğini almak için evliliklere önem vermişlerdir.

They have placed importance on marriages to gain the support of tribes, clans, and families.

Birbirlerinin kız kardeşleriyle evlenen teröristler arasında güçlü aile bağları oluşmuştur.

Strong family ties have formed among the terrorists who marry each other's sisters.

577 Diğer taraftan, evlilik yoluyla, teröristler, yabancı ülkelerden vatandaşlık kazandılar.

577 On the other hand, through marriage, terrorists gained citizenship from foreign countries.

Kolayca seyahat veya yaşam hakkı elde ettiler.

They easily obtained the right to travel or live.

576 Ayrıca bekâr kadınlar, intihar eylemi ve adam kaçırma gibi terör eylemlerinde, erkek teröristlere eşlik ederek, evli çift görüntüsü verdiler.

Additionally, unmarried women accompanied male terrorists in acts of terror such as suicide actions and kidnapping, presenting the image of a married couple.

Çünkü evli çiftlerin güvenlik güçlerince kontrol edilmesi daha az ihtimaldir.

Because married couples are less likely to be checked by security forces.

Terör örgütleri, terörizmin büyük oranda psikolojik bir silah olduğunu bilmektedir.

Terrorist organizations are aware that terrorism is largely a psychological weapon.

Kadın teröristlerin, örgüte katılıp, eylemlere iştirak etmeleriyle bildik de, medyan bu eylemlere ilgisi daha da arttı.

As we were already aware of the female terrorists joining the organization and participating in actions, the media's interest in these actions increased even more.

Bu, eylemlerin medyada daha fazla görünmesini sağladı ve daha fazla kitleler bu eylemlerden haberdar olmaya başladı.

This ensured that the actions received more visibility in the media, and larger crowds began to be informed about these actions.

Bu nedenlerden ötürü, kadınların terör eylemlerine katılımları daha fazla teşvik edildi.

For these reasons, women's participation in terrorist acts has been further encouraged.

578 Kadın teröristlerin en çok dikkat çeken rolü, intihar eylemleridir.

The most striking role of women terrorists is their involvement in suicide attacks.

İntihar eylemlerine kadınların katılımını ilk teşvik eden örgütler, genel kanının aksine, laik-i seküler gruplardır.

The organizations that first encouraged women's participation in suicide actions, contrary to popular belief, are secular groups.

Dininöyleme dayalı terör örgütleri, başlangıçta kadın intihar eylemcilerine karşı çıkmıştır.

Terrorist organizations based on religious ideology initially opposed female suicide bombers.

Bu örgütlere göre, yukarıda da ifade edildiği üzere, kadınlar, zayıf kişiliklere sahipti, çünkü kadınlar, erkeklerin fiziksel ve psikolojik direncine sahip değildi.

According to these organizations, as mentioned above, women had weak personalities because they did not possess the physical and psychological resilience of men.

579 Ancak erkek teröristlerin eylemlerinin, güvenlik güçlerince daha fazla engellenmesi nedeniyle, bu sefer kadın teröristler devreye sokuldu.

However, due to the increased prevention of the actions of male terrorists by security forces, this time female terrorists were activated.

580 İlk olarak, 1980'lerde Güney Lübnan'da kadın intihar eylemcileri kullanıldı.

580 Initially, female suicide bombers were used in South Lebanon in the 1980s.

1990 MNE sonlarında PKK terör örgütü, bu yönteme başvurdu.

In the late 1990s, the PKK terrorist organization resorted to this method.

2002'de son intihar eylemi, Hizbullah adına yapıldı.

The last suicide attack in 2002 was carried out on behalf of Hezbollah.

Aynı yıl, Filistin'de intihar eylemleri başladı, 581 AYM zamanda Çeçen gruplarda, kadın intihar eylemcilerini kullandı.

In the same year, suicide attacks began in Palestine, and during the same time, Chechen groups used women suicide bombers.

582 Moskova Tiyatrosu ile Beslan'daki okul eylemini düzenleyenlerin arasında, kadınlar da vardı.

Among those who organized the Moscow Theater and the school action in Beslan, there were also women.

583-2003'ten bu yana da, Irak'ta intihar eylemleri yapılmaktaydı.

Since 2003, suicide attacks have been carried out in Iraq.

584 Kadın intihar eylemlerinin amaçları, daha ölümcül saldırılar yapmak.

The aims of women's suicide actions are to carry out more lethal attacks.

583 Artan sayıda suikastlar düzenlemek ve kamuoyunun dikkatini daha fazla çekebilmektir.

It is to carry out an increasing number of assassinations and attract more public attention.

586 Kadınların bir diğer görevi de, lojistik eleman olarak kullanmalarıdır.

One of the other roles of women is to be used as logistical personnel.

Bu görev kapsamında, tedarik, bakım, askeri teçhizatın ve mühimmatın taşınması,

In this context, the procurement, maintenance, and transportation of military equipment and ammunition,

bu görevler teröristlere yol gösterme, mesaj taşıma, teröristlere para ve silah götürme ve eylemlerin planlarını aktarma gibi görevleri yerine getirebilmektedir.

These tasks can carry out duties such as guiding terrorists, conveying messages, delivering money and weapons to terrorists, and communicating plans for actions.

87 Özellikle kadınlar, kontrol noktalarında, yeteri kadar kontrol edilmemeleri nedeniyle, bu görevleri erkeklere göre kolayca yerine getirebilmektedir.

Especially women are able to fulfill these duties easily compared to men due to not being adequately controlled at checkpoints.

388 Yedek güçler olarak görülen kadınlar, ayrıca eleman kazanma konusunda da örgüte yardımcı olmaktadır.

Women seen as reserve forces also help the organization in gaining personnel.

Kişilerin örgüte katılımım teşvik edebilir.

Individuals may encourage participation in the organization.

Örgütün amaçlarını ve ideolojisini yayabilir.

It can spread the organization's objectives and ideology.

389 Son olarak, kadınların çok azı, örgütte lider konumda görev üstlenmektedir.

Lastly, very few women hold leadership positions in the organization.

YABAR Son dönemde, dini söyleme dayalı terör örgütleri mensupları, bir ülkedeki terör eylemlerine katılırken veya başka bir ülkede yaşarken,

In recent times, members of terrorist organizations based on religious discourse have participated in terrorist acts in one country while living in another country.

radikalleşme sürecinin bir sonucu olarak,

as a result of the radicalization process,

diğer bir ülkedeki terör örgütlerine destek vermek için o ülkeye gitmekte ve fiilen bu örgütlere destek vermektedir.

They are going to that country to support terrorist organizations in another country and are actively providing support to these organizations.

İstatistiki verilere bakarsak, 2011-2015 yılları arasında, 1,175 yabancı savaşçı, terörist, Suriye rejimine karşı savaşan örgütlere destek vermek amacıyla Suriye veya Irak gitmiştir .

According to statistical data, between the years 2011-2015, 1,175 foreign fighters traveled to Syria or Iraq to support organizations fighting against the Syrian regime.

Mart 2005 tarihleri arasında Irak'ta öldürülen 154 Arap terörist savaşçının milliyetlerini tespit etmiştir.

It has identified the nationalities of 154 Arab terrorist fighters killed in Iraq between March 2005.

Paz'a göre, ölenlerin yüzde 61'i, Suudi Arabistan vatandaşıdır.

According to Paz, 61% of the deceased are Saudi citizens.

Evan F. Kohman, 235 intihar eylemcisinin listesine bakmış ve bunların yüzde 50'den fazlasının, Suudi Arabistan kökenli olduğunu tespit etmiştir .

Evan F. Kohman examined the list of 235 suicide attackers and found that more than 50% of them were of Saudi Arabian origin.

Witte Clausen, Suriye ve Irak'taki terör örgütlerine bir örgüt vermiştir.

Witte Clausen has provided an organization to terrorist groups in Syria and Iraq.

Suudi Arabistan'daki terörist savaşçıları, o ülkeden yaklaşık 40.000 yabancı savaşçının katıldığını tespit etmiştir.

Terrorist fighters in Saudi Arabia have determined that approximately 40,000 foreign fighters have participated from that country.

Bunlardan, 4,500 ila öbünü, Batı Avrupa ülkelerinden göç edenlerdir çalışmasında , Afgan mücahitlerini desteklemek amacıyla, 5.000 ila 20.000 arasında yabancı gönüllünün bu ülkeye gittiğini gözlemlemiştir .

Among these, those who emigrated from Western European countries number between 4,500 and others; it has been observed in his work that between 5,000 and 20,000 foreign volunteers came to this country in order to support Afghan mujahideen.

Witte, hazınladığı raporunda, Suriye'deki yabancı savaşçılar hakkında daha detay bilgi vermektedir.

Witte provides more detailed information about foreign fighters in Syria in the report he has prepared.

2011-2015 yıllarım kapsayan çalışmada, SOFAN grup, 27.000 ila 31.000 yabancı savaşçım, Suriye'ye seyahat ettiğini tahmin etmektedir.

In the study covering the years 2011-2015, the SOFAN group estimates that between 27,000 and 31,000 foreign fighters traveled to Syria.

Bunların yaklaşık 3.000 ila 4.000'i, Esad rejimine yardım etmek için İran, Irak ve Lübnan'dan gelenlerdir ve bu kişiler, İran yönetiminden maddi destek almaktadır .

Approximately 3,000 to 4,000 of them are those who came from Iran, Iraq, and Lebanon to assist the Assad regime, and these individuals receive financial support from the Iranian government.

Çalışmaya göre, Suriye'ye 86 ülkeden yabancı savaşçılar gelmiştir, ancak çoğunluğu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerindendir.

According to the study, foreign fighters have come to Syria from 86 countries, but the majority are from the Middle East and North African countries.

Sayısal dağılımı da şöyledir, Tunus, Öbin'den fazla, Suudi Arabistan, 2.500, Ürdün, 2.000 ila 2.500, Fas, 1.500, Lübnan, 800, Türkiye, 2.000 ve Mısır, 600 ila 1.000.

The numerical distribution is as follows: Tunisia, more than Obin; Saudi Arabia, 2,500; Jordan, 2,000 to 2,500; Morocco, 1,500; Lebanon, 800; Turkey, 2,000; and Egypt, 600 to 1,000.

Batılı ülkelerden gelenlerin dağılımı da şöyledir,

The distribution of those coming from Western countries is as follows,

İngiltere ve Almanya, 760 ve Belçika, 470-597.

England and Germany, 760 and Belgium, 470-597.

Yabancı savaşçılar kimlerdir?

Who are foreign fighters?

Literatürde, yabancı savaşçı kavramı, şu şekilde tamlanmaktadır.

In the literature, the concept of foreign fighters is defined as follows.

Kendi ülkelerinden ayrılan veya ayrılmak için girişimde bulunan ve yerel devletkiçi terör örgütünün saflarına katılarak gerçek çatışmaya dahil olan bireylerdir.

They are individuals who have separated from their own countries or are attempting to do so, and have joined the ranks of local state-centric terrorist organizations to become involved in actual conflict.

598 Tamiz Hegehammer,

598 Pure Hegehammer,

Yabancı savaşçılara herhangi bir ücretin ödenmediğini özellikle vurgulamaktadır.

It especially emphasizes that no payment is made to foreign fighters.

599

599

Yukarıdaki tanım, yabancı savaşçıları, aşağıdaki gruplardan ayrı tutmaktadır.

The definition above distinguishes foreign fighters from the groups below.

1. Daesh topraklarında yaşamak için Irak veya Suriye'ye göç eden ama filen çatışmaya katılmayanları ve

1. Those who migrated to Iraq or Syria to live in Daesh territories but did not actually participate in the conflict and

2. Çatışma bölgelerinde yabancı savaşçılara yardımcı olmak üzere bölgeye gelen ama filen çatışmaya iştirak etmeyenleri .

Those who come to the region to assist foreign fighters in conflict zones but do not actively participate in the fighting.

David Mallet ise,

As for David Mallet,

transnasyonel isyancılar, gerilla eğitimi alan yabancı savaşçılar , yabancı teröristler ve yabancı savaşçılar ayrımı yapmaktadır.

Transnational insurgents distinguish between foreign fighters receiving guerrilla training, foreign terrorists, and foreign combatants.

Mallet, bu kavramları şu şekilde tanımlamaktadır.

Mallet defines these concepts as follows.

1. Transnasyonel isyancılar, teröristler iç çatışmam ve ulus devletin sınırlarının ötesine eylemlerini genişleten grubun üyeleridir.

Transnational rebels are members of a group that extends their actions beyond internal conflicts and the borders of the nation-state.

2. Gerilla eğitimi alan yabancı savaşçılar,

2. Foreign fighters undergoing guerrilla training,

bir isyana katılmak veya paramiliter eğitim almak amacıyla yurtdışına seyahat eden ve daha sonra kendi ülkesindeki iç savaşa veya terör eylemlerine katılan kişilerdir.

They are individuals who travel abroad for the purpose of joining a rebellion or receiving paramilitary training, and then participate in the civil war or terrorist activities in their own country.

3. Yabancı teröristler, başka bir ülkeye, bir terör eylemi gerçekleştirmek için seyahat eden bireylerdir.

Foreign terrorists are individuals who travel to another country to carry out a terrorist act.

4. Yabancı savaşçılar, başka bir ülkeye, o ülkedeki terör örgütlerine, isyancı gruplara katılmak amacıyla gidenlerdir.

Foreign fighters are those who go to another country to join terrorist organizations or rebel groups in that country.

601. Yabancı savaşçıların örgüte katılım nedenleri

601. Reasons for the participation of foreign fighters in the organization.

Yabancılan, başka bir ülkedeki terör örgütlerine katılımlarının temel nedeni anlıklı olarak dini ideolojidir.

The main reason for their alienation and participation in terrorist organizations in another country is primarily religious ideology.

Bazı akademisyenler,

Some academics,

bu kişilerin terör örgütlerine katılmalarının nedeni olarak sosyoekonomik koşulları göstermektedir.

The socioeconomic conditions are pointed out as the reason for these individuals joining terrorist organizations.

Bu uzmanlara göre, bireylerin silahlı terör örgütlerine katılmaları ile bu bireylerin sosyoekonomik koşulları,

According to these experts, the socioeconomic conditions of individuals are related to their participation in armed terrorist organizations.

sosyolojik durumları arasında doğrudan bir bağlantı bulunmaktadır.

There is a direct connection between their sociological situations.

Çünkü bu örgütlere, daha çok fakir, eğitimsiz ve mevcut koşullarımı iyileştirmek isteyen bireyler katılmaktadır.

Because these organizations are joined more by individuals who are poorer, uneducated, and wanting to improve their current conditions.

Ancak Krueger ve Malejkova, önceden de ifade edildiği üzere, sosyoekonomik koşullar ile terör örgütüne katılım konusunda tam bir bağ bulamamışlardır.

However, as previously stated, Krueger and Malejkova have not found a definitive link between socioeconomic conditions and participation in terrorist organizations.

Diğer bir ifade ile, bu faktörler, diğer faktörler, ideolojik, siyasi, kültürel VB ile birlikte etkili olabilmektedir.

In other words, these factors can be effective alongside other factors such as ideological, political, cultural, etc.

Burada bir bireyin terör örgütüne katılmak istemesinde hayati rol oynayan unsur, ideoloji ve kimliktir.

The crucial factors that play a vital role in an individual's desire to join a terrorist organization are ideology and identity.

Örgütün ideolojik ilkelerine önceden ve güçlü bir şekilde yatkınlık, grubun ideolojisinin temel değerlerine ve ilkelerine benzeyen değerlerin ve ilkelerin benimsenmesi ve veya etkili doktrinleşme gibi unsurlar, bireyin terör örgütüne katılımında belirleyici rol oynayabilmektedir.

A strong predisposition to the ideological principles of the organization in advance, the adoption of values and principles similar to the core values and principles of the group's ideology, and/or effective doctrinization can play a decisive role in an individual's participation in the terrorist organization.

Bu ideolojik bakış açısı, bireyin,

This ideological perspective views the individual,

kendi tecrübeleri ile grubun değerleri arasında duygusal bağ kurmasına ve örgütün kimliği ile bütünleşmesine yardımcı olmaktadır.

It helps to establish an emotional connection between their own experiences and the group's values, and to integrate with the organization's identity.

Daha somut olarak, Hege Hammer, El-Kaide gibi örgütlerin ideolojisinin, 1970'lerden itibaren gelişen İslam Birliği Kimliği Hareketi'nin bir ürünü olduğunu söylemektedir.

More concretely, Hege Hammer states that the ideologies of organizations like Al-Qaeda are a product of the Islamic Unity Identity Movement that has evolved since the 1970s.

Yabancı savaşçıları inceleyen İsveçli uzman Nilsson, bu savaşçıların örgüte katılımlarında, küresel cihatçı doktrini benimsemelerinin önemli rol oynadığını belirtmektedir.

Swedish expert Nilsson, who studies foreign fighters, notes that the adoption of a global jihadist doctrine plays an important role in these fighters' participation in the organization.

Holman ve Moore, 2003-2005 yılları arasında, Suriye'ye gelen Belçikalı ve Fransız yabancı savaşçılar ile Kuzey Kafkasya'dan gelen savaşçıları incelemişlerdir.

Holman and Moore studied the Belgian and French foreign fighters who came to Syria and the fighters from the North Caucasus between 2003 and 2005.

Holman ve Moore'a göre, bu kişiler, İslam Birliği'ne yönelik duyguları destekleyen çeşitli sosyal veya akrabalık bağları aracılığıyla örgütlere katılmışlardır.

According to Holman and Moore, these individuals have joined organizations through various social or kinship ties that support feelings towards Islamic Unity.

Shapiro ve Baiman ise, araştırmalarında, yabancı savaşçıların birçoğunun, ideolojik ilkelerinden,

Shapiro and Baiman, in their research, found that many foreign fighters are driven by their ideological principles.

yeteri kadar haberdar olmadığını keşfetmişlerdir.

They have discovered that they are not sufficiently informed.

Bu kişiler, kendilerine ait özel koşullardan ve macerar arama gibi heveslerden ötürü bu örgütlere katılmışlardır.

These individuals have joined these organizations due to their own special circumstances and desires such as seeking adventure.

Bazı çalışmalarda, yabancı savaşçıların, aylık ücret alabilmek için örgüte katıldıklarını tespit etmişlerdir.

Some studies have found that foreign fighters joined the organization to receive a monthly salary.

DAEŞ'te yer alan yabancı savaşçılar üzerine yapılan çalışmada, karşımıza aşağıdaki bulgular çıkmaktadır.

In the study conducted on foreign fighters involved with ISIS, the following findings emerge.

Öncelikle DAEŞ'e katılan yabancı savaşçılardan, Ortadoğu kökenli olanlar, daha önce başka yerlerde çatışmalara katıldıkları için, batılı ülkelerden gelenlere göre daha fazla askeri, gerilla bilgiye, bilgisine sahiptir.

Firstly, among the foreign fighters joining ISIS, those of Middle Eastern origin have more military and guerrilla knowledge than those coming from Western countries, as they have previously participated in conflicts elsewhere.

Yabancı savaşçıların yaş ortalaması 24'tür.

The average age of foreign fighters is 24.

Bu savaşçıların büyük bir kısmı, kendi ülkelerinde bir altakültür gruba mensuptur.

A large portion of these warriors belongs to a subculture group in their own countries.

Bu kişilerin dini bilgilerine baktığımızda ilginç bir sonuçtur.

It is an interesting result when we look at the religious knowledge of these individuals.

Yabancı savaşçıların %28'i, kendilerini, gerçek İslam'ı yeniden keşfeden kişiler olarak tanımlamaktadır.

28% of foreign fighters define themselves as individuals who have rediscovered true Islam.

Bu kişilerin %32'si, İslam'ı yeni benimseyen diğer dinlerin mensuplarıdır.

32% of these individuals are members of other religions who have recently converted to Islam.

Yabancı savaşçıların %15'inden daha azı, resmi dini eğitim almıştır.

Less than 15% of foreign fighters have received formal religious education.

%70 gibi büyük bir kısmı ise, yeterli dini bilgiye sahip değildir .

About 70% of them do not have sufficient religious knowledge.

Aslında bu istatistiki veriler, DAEŞ gibi terör örgütleri için uygun koşulun olduğunu göstermektedir.

In fact, these statistical data indicate that there are suitable conditions for terrorist organizations like ISIS.

Çünkü DAEŞ gibi örgütler, İslam dini hakkında sınırlı bilgiye sahip kişiler ile iletişim kurmayı tercih etmektedir.

Because organizations like ISIS prefer to communicate with people who have limited knowledge about the Islamic religion.

Eleman kazanma aşamasında, bu örgütler, yabancı savaşçılara, Müslümanların, Batılıların işgali ve sömürüsü altında yaşadıklarını ve birçok ekonomik imkanlardan mahrum bırakıldıklarını söylemektedir.

At the recruitment stage, these organizations tell foreign fighters that Muslims live under Western occupation and exploitation and are deprived of many economic opportunities.

Böylece örgütün görüşlerini eleştirme kapasitesi olmayan bireyler, bu söylemler sayesinde kolayca örgütün ideolojisini benimseyebilmektedir .

Thus, individuals who lack the capacity to criticize the views of the organization can easily adopt the organization's ideology through these discourses.

Eleman kazanma radikalleşme süreçleri

Employee recruitment radicalization processes

Yabancı savaşçıların radikalleşme süreçlerine baktığımızda, ortak, benzer bir süreçten geçtiklerini söylemek mümkün değildir.

When we look at the radicalization processes of foreign fighters, it is not possible to say that they go through a common, similar process.

Her bir savaşçının, teröristin, kendisine özgü radikalleşme sürecinin olduğu görülmektedir.

It appears that each warrior, each terrorist, has their own unique radicalization process.

Bazıları, örgüt mensupları ile doğrudan temas kurarak örgütün ideolojisini benimsemektedir.

Some adopt the organization's ideology by directly contacting its members.

Bazıları ise, arkadaş, akraba ve eş dost kanalı ile doktrinleşme sürecini yaşamaktadır.

Some, on the other hand, are experiencing the process of doctrinization through friends, relatives, and acquaintances.

Bir kısmı ise, internet üzerinden, kendi kendisine örgütün değerleri hakkında bilgi sahibi olmaktadır.

Some of them, on the internet, become informed about the organization's values on their own.

Yine de örgüte filan katılım noktasında, üçüncü bir kişi ile temas kurmak istemektedirler.

Nevertheless, they want to establish contact with a third party regarding participation in the organization.

Çünkü hayatlarında radikal bir değişim yapma konusunda, bu kişiler, örgüt mensupları ile doğrudan iletişim kurduktan sonra, kararlarını vermektedir.

Because in their lives, when it comes to making a radical change, these individuals make their decisions after directly communicating with the organization members.

Doktrinleşme sürecini tamamlayan yabancı savaşçılar, çatışma bölgesine giderek, hem dini hem de askeri eğitimlerine devam etmektedirler.

Foreign fighters who have completed the process of doctrinization are going to the conflict zone to continue both their religious and military training.

Bu eğitimi tamamlayan savaşçılar, teröristler, örgüt içerisinde, savaşçı, intihar eylemcisi, sosyal medya uzman veya destek personel olarak görev almaktadır.

Warriors who complete this training serve in the organization as fighters, suicide bombers, social media experts, or support personnel.

Batılı ülkelerde ise, eleman kazanma konusunda, örgüt elemanları, göçmenlerin ve mültecilerin vebe yoğun bir şekilde yaşadığı varoşlara yönelmektedir.

In Western countries, regarding the recruitment of members, organizational members are focusing on suburbs where immigrants and refugees live in high density.

Çünkü bu kişiler, hem toplumdan dışlanmışlardır, hem de sosyoekonomik açıdan mahrum edilmiş bir hayat sürdürmektedir.

Because these individuals have been excluded from society and lead a life deprived of socioeconomic resources.

Ancak bu kişilerin, örgütün ideolojisine yakın anlayışlara sahip olduğu öngörülmektedir.

However, it is anticipated that these individuals possess understandings close to the organization's ideology.

Yalnız Kurtlar

Lone Wolves

Öncelikle yalnız kurtlar, yabancı savaşçıların aksine evli, eğitimli ve daha yaşlıdır.

Firstly, lone wolves are married, educated, and older, unlike foreign fighters.

Görece ekonomik mahrumiyet 611 durumu, yalnız kurtlar için geçerli bir yaklaşım değildir.

The comparatively economic deprivation situation 611 is not an approach that is only valid for wolves.

Yabancı savaşçılar, sosyoekonomik durumları mı iyileştirmek veya kaybettikleri yaşama sevinçlerini, ümitlerini yeniden yeşertmek amacıyla terör örgütlerine katılabilmektedir.

Foreign fighters may join terrorist organizations in order to improve their socioeconomic conditions or to revive the joy of life and hopes they have lost.

Yalnız kurtlar ise, yabancı savaşçıların aksine, daha güçlü dini bilgiye ve resmi dini eğitime sahiptir.

Lone wolves, unlike foreign fighters, have stronger religious knowledge and formal religious education.

Yalnız kurtlar da, dini kimlik, radikalleşme sürecinde daha belirgin bir rol oynayabilmektedir.

Lone wolves can also play a more prominent role in the process of religious identity and radicalization.

Zaten batılı yabancı savaşçıların radikalleşme süreçlerinde, dini söylemlerden ziyade, siyasi ve kültürel faktörlerin daha büyük rol oynadığı düşünülmektedir.

It is already thought that in the radicalization processes of Western foreign fighters, political and cultural factors play a greater role than religious discourses.

Son olarak,

Finally,

Yerel dini liderler, yerel terörist, homegrown ağlara liderlik edebilmektedir.

Local religious leaders can lead local terrorist homegrown networks.

Tehdit Oluşturmaları

Creating Threats

Yabancı savaşçıların, çatışma bölgelerinden kendi ülkelerine geri dönmeleri, çeşitli açılardan güvenlik sorunlar oluşturmaktadır.

The return of foreign fighters to their home countries from conflict zones poses security problems from various perspectives.

Öncelikle, bu kişiler, kendi ülkelerinde, tecrübelerine dayanarak, terör örgütlerinin yeni hücrelerini kurabilir ve terör eylemlerine başlayabilir.

Firstly, these individuals can establish new cells of terrorist organizations and commence terrorist activities in their own countries based on their experiences.

İkinci olarak, örgütün görüşlerini yayarak, yeni elemanların kazanmasına yardımcı olabilir ve terör örgütlerine bu yönde destek verebilir.

Secondly, by spreading the organization's views, it can help recruit new members and provide support to terrorist organizations in this regard.

Ayrıca yerel vatandaşları, kendi ülkelerine düşman görüşler ile donatabilir.

Additionally, it can equip local citizens with hostile views towards their own country.

Üçüncü olarak, terör örgütleri, ülkelerine geri dönen yabancı savaşçıları, bulundukları ülkelerde veya yakın coğrafyalarda terör eylemleri gerçekleştirmek için

Thirdly, terrorist organizations use foreign fighters returning to their countries to carry out terrorist actions in the countries they are in or in nearby regions.

kullanabilir, teşvik edebilir, yönlendirebilir.

can use, can encourage, can guide.

Zaten bulundukları ülkenin vatandaşı olmaları, kültürünü, dilini ve coğrafi özelliklerini bilmeleri, bu tür eylemlerin kolayca gerçekleştirilmesine yardımcı olmaktadır.

Their citizenship of the country they are in, along with their knowledge of its culture, language, and geographical features, facilitates the easy execution of such actions.

Bu konuda istatistiki verilere baktığımızda, geri dönenlerin %96'sı, Suriye veya Irak'ta askeri, gerili A eğitim kampına katılmıştır ve %88'i de çatışmalara fiilen iştirak etmiştir.

When we look at the statistical data on this issue, 96% of those who returned have participated in a military or paramilitary training camp in Syria or Iraq, and 88% have actually participated in conflicts.

Geriye dönenlerin sadece %9'u, katıldıkları örgütte, lider konumunda yer almıştır.

Only 9% of those who returned held a leadership position in the organization they participated in.

%80'i, silahlı isyancı, terörist olarak ve %12'si de geri planda görev almıştır.

80% were armed rebels, labeled as terrorists, and 12% played roles in the background.

Geriye dönenlerin büyük bir kısmı, %89'u, ülkelerine giriş yaparken veya daha soma tutuklanmıştır.

A large majority of those who turned back, 89%, were arrested upon entering their countries or later.

Geriye gelenlerin %14'ü, ülkelerinde terör eylemlerine iştirak etmişlerdir.

14% of those who returned have participated in terrorist activities in their countries.

Bazılarım ise, örgüte gelir getirmek amacıyla yasadışı faaliyetlere dahil oldukları görülmüştür.

Some of them have been observed to be involved in illegal activities with the aim of generating income for the organization.

Çok azının da, yeni terör yapıları kurmak için harekete geçtikleri rejne ayı .

Very few of them have taken action to establish new terrorist structures in the regime.

Batıda aşırıcılık, dinilöyleme dayalı terörizm

In the West, extremism based on religious ideology terrorism.

1970'lerden itibaren, Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri, selefi, silahlı, cihatçı grupların, terör örgütlerinin,

Since the 1970s, European countries and the United States have faced the predecessors, armed, jihadist groups, and terrorist organizations.

yayılım gösterdiği ve etkin hale geldiği bir bölge olmaya başlamıştır.

It has started to become an area where it shows spread and becomes active.

El-Kaide ve Daeş gibi selefi, silahlı, cihatçı gruplar, Avrupa'nın birçok ülkesinde, kendi ideolojilerini yaymaya ve ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerden, mültecilerden ve sığınmacılardan yeni elemanlar devşirmeye çalışmaktadır.

Salafi, armed jihadist groups like Al-Qaeda and ISIS are trying to spread their ideology and recruit new members from the second and third generation of immigrants, refugees, and asylum seekers in many European countries.

Devşirdikleri yeni elemanların birçoğu, Avrupa ülkelerinin vatandaşlarıdır ve bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere,

Many of the new recruits they have converted are citizens of European countries, and therefore, especially the United States,

diğer ülkelere kolayca seyahat edebilmektedirler .

They can easily travel to other countries.

Aşağıda da ifade edildiği üzere, Müslüman mültecilerin ve göçmenlerin birçoğu, aslında vatansız değildir.

As stated below, many Muslim refugees and immigrants are not actually stateless.

Ancak Avrupa ülkelerine daha iyi imkanlar edinmek için gelen bu kişiler, batılı toplumlarla bütünleşme imkanı bulamadılar, ayrımcılığa ve ötekileştirilmeye maruz kaldılar ve arzu ettikleri yaşam koşullarından mahrum bırakıldılar.

However, these individuals who came to obtain better opportunities in European countries were unable to integrate with Western societies, faced discrimination and marginalization, and were deprived of the living conditions they desired.

Örneğin,

For example,

İngiltere ve İngiltere'de yaşayan Pakistanlılar, ikinci sınıf vatandaş muamelesine maruz kalmaktadırlar, 616 özellikle genç olanlar, bu duruma daha fazla tepki göstermektedir.

People from Pakistan living in England are subjected to second-class citizenship treatment, especially the younger ones, with 616 expressing greater reactions to this situation.

Bu kişiler, kendilerinin ve diğer Müslümanların batılı güçler tarafından kurbanlaştırıldığımı düşünmektedir.

These individuals believe that they and other Muslims have been made victims by Western powers.

Çünkü Batı, sürekli olarak İslam ile savaş durumundadır, 617 böylece bu.

Because the West is constantly at war with Islam, this is how it is.

Kişiler, dini söyleme dayalı terör örgütlerinin etki alanına girmektedir,

Individuals are falling under the influence of terrorist organizations based on religious rhetoric.

618.

618.

Peter Nesser, Avrupa'daki terör eylemlerini üç farklı döneme ayırmış ve terör eylemlerinin, Avrupa ülkelerinin çoğuna yayıldığını tespit etmiştir.

Peter Nesser has divided terrorist actions in Europe into three different periods and has determined that terrorist actions have spread to most European countries.

Birinci dönem, 1994-1996 Üzgün Yüz Avrupa coğrafyası, yerel cihatçı terör grupları için bir alan olarak görev yapmıştır.

The first period, 1994-1996, saw a sorrowful face of Europe geography serving as a territory for local jihadist terrorist groups.

İkinci dönem, 1998-2003-2004 Avrupa Bölgesi,

Second term, 1998-2003-2004 European Region,

küresel cihatçı terör örgütleri için bir alan olarak görülmüştür.

It has been seen as a space for global jihadist terrorist organizations.

El-Kaide tarafından eğitilen ve donatılan çeşitli terör ağları, Amerikan, İsrail ve Fransız vatandaşlarına yönelik olarak terör eylemleri gerçekleştirmiştir.

Various terrorist networks trained and equipped by Al-Qaeda have carried out terrorist acts targeting American, Israeli, and French citizens.

Üçüncü dönem, 2003-2004-2007 Üzgün Yüz Amerika Birleşik Devletleri'nin terörle mücadele politikasına destek veren Avrupalı ülkeler,

The third period, 2003-2004-2007 Sad Face European countries supporting the United States' counter-terrorism policy,

El-Kaide bağlantılı terör mensuplarının saldırılarına maruz kalmışlardır.

They have been subjected to attacks from Al-Qaeda affiliated terrorist members.

Ancak terör örgütü mensupları, Avrupa ülkelerinde yaşayan kişiler arasından doktrinleştirilen ve radikalleştirilen kişilerden oluşuyordu .

However, members of the terrorist organization consisted of individuals who were doctrinated and radicalized among people living in European countries.

Genel olarak, Batı Avrupa'daki cihatçı terör mensupları, iki farklı gruba ayrılmaktadır, içeridekiler ve dışarıdan gelenler.

In general, jihadist terrorists in Western Europe are divided into two different groups: those from within and those coming from outside.

Dışarıdan gelenler, mülteciler, öğrenciler, sığınmacılar ve göçmenlerdir.

They are those who come from outside, refugees, students, asylum seekers, and migrants.

Bu kişiler, özellikle kendi radikal dini görüşlerini yaymaktadır.

These individuals particularly spread their own radical religious views.

İçeridekiler ise, toplumdan yabancılaşmış olan ikinci veya üçüncü nesil göçmenlerdir.

Those inside are second or third generation immigrants who have become alienated from society.

Eylemlerini teşvik etmek ve veya gerçekleştirmek üzere Avrupa ülkelerine gelmektedir .

He is coming to European countries to promote and/or carry out his actions.

İçeridekiler ise, toplumdan yabancılaşmış olan ikinci veya üçüncü nesil göçmenlerdir.

The people inside are second or third generation immigrants who have become alienated from society.

Varoşlarda yaşayan bu nesil, yeterli sosyal ve ekonomik koşullara sahip değildir .

The generation living in the suburbs does not have adequate social and economic conditions.

Avrupa'da radikalleşen göçmen genç nüfus, kendilerini, hem Batı toplumlarından hem de ana akımlara,

The radicalized immigrant youth population in Europe perceives themselves as separate from both Western societies and mainstream narratives.

geleneksel, İslami kesimlerden ayrı tutmaktadır.

It keeps it separate from traditional Islamic circles.

Kendilerini, İslam ümmetinin bir parçası olarak gören bu kesim, Avrupa'daki ırkçılığın ve İslam düşmanlığının,

This group, which sees itself as a part of the Islamic community, views racism and Islamophobia in Europe as

bu ülkelerde yaşayan Müslümanları ezdiğini ve baskı altında tuttuğunu ve Batılı sömürgeci güçlerinde,

that it oppresses and keeps Muslims living in these countries under pressure, as well as Western colonial powers,

diğer Müslümanlara karşı baskı politikası uyguladığını düşünmektedir .

He believes that a policy of repression is being applied against other Muslims.

Selefi cihatçı ideolojik anlayışı benimseyen bu gençler, kendilerini,

These young people, who have adopted the ideological understanding of Salafi jihadism, see themselves as

ne Avrupalı ne de geldikleri ülkenin vatandaşı olarak görmektedir.

They see themselves neither as European nor as citizens of the country they come from.

Böylece hem bu toplumlara yabancılaşmakta, hem de bu toplumlar tarafından ötekileştirilmektedir.

Thus, they are both alienating themselves from these societies and being othered by these societies.

Radikal örgütlere üye olarak, bu kişiler, hem yeni kimlik edinmekte, hem kutsal bir görev ifa etme imkin bulmakta ve hem de Batılı ve Doğulu toplumlardan intikamlarını almaktadır .

By becoming members of radical organizations, these individuals both acquire a new identity, find the opportunity to fulfill a sacred duty, and take revenge on both Western and Eastern societies.

Zamanla radikal örgütlere üye olan diğer Avrupalı gençler ise,

The other European youth who later joined radical organizations,

İslam'ı seçen diğer dinin mensuplarıdır.

They are the members of the other religion who have chosen Islam.

Bu kişilerin tamamı, aslında radikal örgütlere dahil olmamaktadır, ancak zamanla küçük bir kısmı.

Not all of these individuals are actually involved in radical organizations, but over time, a small portion of them are.

Bu örgütlerin ideolojisinden etkilenebilmektedir.

These organizations can be influenced by their ideology.

Bu kişiler, böylece yetiştikleri topluma düşman olmaktadır .

These individuals thus become enemies of the society they were raised in.

El-Kaide gibi, İslam ülkelerinin yönetimlerini ve elitlerini yeteri kadar dindar bulmayan radikal Avrupalı gençler,

Like Al-Qaeda, radical European youth who do not find the governments and elites of Islamic countries sufficiently religious,

ABD ve İsrail'i, bütün sıkıntıların nedeni, kaynağı ve bölge ülkelerini de, Batılı ülkelerin kuklası olarak görmektedirler.

They see the USA and Israel as the cause and source of all troubles, and the countries in the region as puppets of Western countries.

Bu kişiler, dünya genelinde, İslam hilafetinin kurulmasını savunmaktadır.

These individuals advocate for the establishment of an Islamic caliphate worldwide.

625 ulus devlet fikrini red eden bu kişiler, kendilerini, İslam ümmetinin savunucusu olarak görmektedir .

These individuals who reject the idea of the nation-state see themselves as defenders of the Islamic Ummah.

Bu gençlerin radikalleşmelerinde ırkçılığın ve aşırı sağın rolünden de bahsetmek gerekmektedir.

It is necessary to mention the role of racism and the far-right in the radicalization of these young people.

Günümüzde Avrupa toplumlarında ve siyasi elitler arasında artan şekilde İslam düşmanlığı ve aşırı ırkçılık eğilimleri görülmektedir.

Today, there is an increasing trend of Islamophobia and extreme racism among European societies and political elites.

Bu kişiler, toplumdaki farklı dini grupların, kendi dinlerini ve kültürel değerlerini yaşamalarına izin vermemekte, aksine yasaklayıcı politikalar uygulamaktadır.

These individuals do not allow different religious groups in society to live their own religions and cultural values; on the contrary, they implement prohibitive policies.

Bu, gençler arasında kurbanlaştırılma düşüncesini güçlendirmekte ve yaşadıklan toplumda kendilerine ait bir gelecek bulamamaktadır.

This reinforces the idea of being sacrificed among young people, and they cannot find a future that belongs to them in the society they live in.

Radikal terör örgütleri de, yukarıda ifade edildiği üzere, gençlerin bu ruh hallerinden istifade etmekte ve bu gençleri kendi saflarına çekmek için çabalamaktadır .

Radical terrorist organizations, as stated above, take advantage of these states of mind of young people and strive to recruit them into their ranks.

Avrupa'daki cihatçı yapılara baktığımızda, bu yapıların birbirlerinden farklılıklar gösterdiğini görmekteyiz.

When we look at the jihadist structures in Europe, we can see that these structures show differences from each other.

Bazıları, tek bir kişinin etrafında kümelenmekte, bazılarında ise otuzdan fazla kişi yer almaktadır.

Some cluster around a single person, while others include more than thirty people.

Bir ülkede terör eylemlerini sürdürmekte, bazıları da, farklı ülkelerde, eylemlerde bulunabilmektedir.

In one country, terrorist activities continue, while some can also carry out actions in different countries.

Bu yapıların bazısı, homojen milliyetten kişilerden oluşmakta, bazısı da, farklı milliyetten insanları bünyesine dahil etmektedir.

Some of these structures consist of people from a homogeneous nationality, while others include individuals from different nationalities.

Bazılarında, akrabalık bağları üyelik için belirleyici rol oynarken, bazılanda ise, arkadaşlık ilişkisi yeterli görülmektedir.

In some cases, family ties play a decisive role for membership, while in others, friendship relations are deemed sufficient.

Sonuçta, Sosyal Bağlar

In the end, Social Ties

Belirleyici rol oynamaktadır.

It plays a decisive role.

628 bu yapıların hedefleri de şunlardır.

The goals of these structures are as follows.

Siyasetçiler, büyük elçilikler, mali kuruluşlar ve ulaşım araçları, 629 bu yapıların mensupları, çoğunlukla benzer coğrafyadaki ülkelerden gelmektedir.

Politicians, embassies, financial institutions, and means of transportation, 629 members of these structures, mostly come from countries in similar geographical areas.

Ancak farklı sosyoekonomik imkanlara sahip kişiler, aynı yapı içerisinde yer alabilmektedir.

However, individuals with different socioeconomic opportunities can be part of the same structure.

630

630

Bu yapıların, eylemlerini gerçekleştirirken, doğrudan el kaide gibi örgütlerden talimat aldıkları, destek gördükleri yönünde yeterli bilgiye ulaşılamamaktadır.

There is not enough information to indicate that these structures receive direct instructions or support from organizations such as Al-Qaeda while carrying out their actions.

Bu nedenle bu tür yapılar, günümüzde el kaide gibi örgütlerden onaya, mali veya lojistik destek almaya ihtiyaç duymamaktadır.

For this reason, such structures do not need approval, financial or logistical support from organizations like Al-Qaeda today.

631

631

Avrupalı cihatçıların özelliklerine baktığımızda, öncelikle en az üçte birinin, çift vatandaşlığa sahip olduğu görülmektedir.

When we look at the characteristics of European jihadists, it is observed that at least one third of them hold dual citizenship.

632

632

Cinsiyet açısından, bunların büyük bir kısmı erkektir.

In terms of gender, a large portion of these are male.

Bunların çok azı, yüksek sosyoekonomik sınıftan gelmektedir.

Very few of them come from a high socioeconomic class.

633

633

İğitim düzeyleri genelde düşüktür.

Education levels are generally low.

Bazıları, sonradan Müslüman olmuştur veya bir kısmı, Müslüman olsa da, daha önce dini ritüelleri yeteri kadar yerine getirmemekteydi.

Some have later converted to Islam, or some, even though they are Muslims, did not sufficiently observe religious rituals before.

644

644

Bazıları, önceden uyuşturucu ve alkol kullanmıştır.

Some have used drugs and alcohol before.

Bunların çoğunluğu evli insanlardır.

Most of them are married people.

Geçmişte bir suç işledikleri için sabıka kayıtları bulunmaktadır.

They have criminal records because they committed a crime in the past.

Ortalama yaşları, yirmi yedidir.

Their average age is twenty-seven.

Büyük bir kısmı, Avrupa'da ikamet ederken, radikal örgütün görüşlerini benimsemiştir.

A large part of them has adopted the views of the radical organization while residing in Europe.

Bu kişiler, evlerde veya camilerde derslere katılarak, örgüt elemanları ile ilişki içerisinde bulunarak veya internet üzerinden örgütün ideolojisine katılarak,

These individuals participate in lessons at homes or mosques, interact with organization members, or engage with the organization's ideology via the internet.

632

632

Bazı örnek ülkeler

Some example countries

Belçika

Belgium

Belçika'da dini söyleme dayalı terör örgütlerine ait yapılanmaların oluşum süreci, 1997 yılına kadar geriye gitmektedir.

The formation process of structures belonging to terrorist organizations based on religious discourse in Belgium dates back to 1997.

Bu yıl, Suriye kökenli Fransız din ilimi Şeyh Hayatçı Bassan, Belçika'ya yerleşmiş,

This year, Sheikh Hayatçı Bassan, a French religious scholar of Syrian origin, has settled in Belgium.

Center İslami ve belge ve internet sitesi asla bile, komu kurmuş, silahlı cihatçı söylemlerine ve derslerine başlamıştır.

The center has established itself as an Islamic entity and has begun armed jihadist rhetoric and teachings on its website.

Aynı zamanda Global İslami Cresistanca Kali isimli merkez, küfür ehline karşı, Avrupa'da dinler yarası iç savaşın başlatılması, yönünde çağrı yapmıştır.

At the same time, the center named Global Islamic Resistance Kali has called for the initiation of a religious civil war in Europe against the infidels.

633

633

Aralık 2015'te, Belçika polisi, radikal örgütlere sempati besliyor şüphesiyle, 1,050 kişiyi tutuklamıştır.

In December 2015, Belgian police arrested 1,050 individuals on suspicion of sympathizing with radical organizations.

633

633

İtalya

Italy

İtalya'daki radikal kişiler, belli bir örgütün çatısı altında olmaksızın faaliyetlerini yürütmektedir.

Radical individuals in Italy carry out their activities without being under the umbrella of a specific organization.

Silahlı cihatçı selefi bilgilerin anlatıldığı camilere de gitmeyen bu kişiler, çoğunlukla internet üzerinden radikal fikirleri benimsemektedir.

These individuals, who do not go to mosques where armed jihadist Salafi teachings are discussed, mostly adopt radical ideas through the internet.

Aynı zamanda internet üzerinden, radikal örgütün fikirlerini yaymaktadırlar.

At the same time, they are spreading the ideas of the radical organization online.

Çok azı ise, örgütlere fiilen katılmak için ülkeyi terk etmektedir.

Very few of them are leaving the country to actively participate in organizations.

Bu kişiler, genellikle İtalya'nın kuzeyinde ve Milan ve Bologna gibi büyük şehirlerinde yaşamaktadır.

These individuals generally live in northern Italy, in major cities such as Milan and Bologna.

635

635

İngiltere

England

İngiltere'de, radikal grupların üyeleri faaliyet içerisinde bulunmaktadır.

In England, members of radical groups are active.

Bu bağlamda, ülkedeki Müslüman gençlerin, El-Kaide bağlantılı kuruluşlar ile iletişim içerisinde olduğu düşünülmektedir.

In this context, it is believed that Muslim youth in the country are in contact with Al-Qaeda affiliated organizations.

Özellikle İngiltere'nin sömürgeci geçmişi, bu tür radikalleşmenin görülmesinde katkıda bulunmaktadır.

Especially England's colonial past contributes to the occurrence of such radicalization.

636

636

İngiltere'de genç Müslüman kesim, İngiliz toplumu ile yeterli düzeyde bütünleşme imkin bulamamaktadır.

Young Muslims in England are unable to integrate sufficiently with British society.

Bu durum, gençlerin, radikal gruplar ile bağlantı kurmalarına olanak tanımaktadır.

This situation allows young people to establish connections with radical groups.

İngiltere'de, Müslüman gençlerin yüzde yetmişi, otuz yaşın altındadır ve ortalama yüzde loluk bir kesimi ise, işsizdir.

In England, seventy percent of Muslim youth are under thirty years old, and an average of a significant portion are unemployed.

16 ila 24 yaş arası kesimde ise, işsizlik oranı, yüzde 28'i bulmaktadır.

In the age group of 16 to 24, the unemployment rate reaches 28%.

Bu, radikal örgütlerin işini kolaylaştıran diğer bir unsurdur.

This is another factor that facilitates the work of radical organizations.

Zaten gençlerin yüzde seksenini, terörle savaş politikasının gerçek amacının, İslam ile mücadele olduğunu düşünmektedir.

In fact, eighty percent of the youth believe that the real purpose of the anti-terrorism policy is to fight against Islam.

6-7 Fransa

6-7 France

Fransa, iki açıdan dini söyleme dayalı terör örgütlerinin hedefi haline gelmektedir.

France is becoming the target of terrorist organizations based on religious discourse in two respects.

Öncelikle eski sömürgesi olan Cezayir'deki gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir.

Firstly, it is directly affected by the developments in Algeria, its former colony.

Bu ülkedeki radikal unsurlar,

The radical elements in this country,

Fransa'da da eylemlerini sürdürmekte ve Fransa'daki Cezayir kökenli göçmenler tarafından desteklenmektedir.

They are also continuing their actions in France and are supported by Algerian-descended immigrants in France.

638 özellikle İslami Kurtuluş Ordusu'na, FIS, Karşı Cezayir Ordusu'na destek veren Fransa, bu kesimin hedefi haline gelmiştir.

France, which has particularly supported the Islamic Salvation Army, FIS, and the Counter-Algerian Army, has become a target of this group.

Günümüzde Fransa'da, 1,5 milyon civarında Cezayir, 700 bin Fas ve 350 bin Tunus kökenli vatandaşlar yaşamaktadır.

Today in France, there are around 1.5 million citizens of Algerian origin, 700 thousand of Moroccan origin, and 350 thousand of Tunisian origin.

1990'da bazı terörist yapılar,

In 1990, some terrorist organizations,

Fransa'nın fakir varoşlarında kurulmuştur.

It was established in the poor suburbs of France.

Bu yapılardan bir kısmının da El-Kaide ile bağlantısı bulunmaktadır.

Some of these structures also have connections to Al-Qaeda.

Radikal gruplara meyil eden kişiler,

Individuals inclined towards radical groups,

diğer örneklerde olduğu gibi, hem ebeveynlerinin ülkelerine hem de Fransa'ya karşı kendilerini yabancı hissetmektedir.

Like in the other examples, they feel foreign both to their parents' countries and to France.

Bu kişiler, Fransızlar tarafından nefret edildiklerini düşünmekte ve bu duruma karşı itiraz etmektedirler.

These individuals believe that they are hated by the French and are protesting against this situation.

Radikal örgütler de,

Radical organizations also,

bu kişilere, eylemlerinde meşruiyet kazandırmaktadır.

This gives legitimacy to these individuals in their actions.

Diğer taraftan, radikal gruplara katılan Fransız vatandaşları,

On the other hand, French citizens who join radical groups,

Bosna, Çeçenistan, Cezayir, Afganistan, Irak ve Suriye'deki çatışmalara katılmışlardır.

They have participated in the conflicts in Bosnia, Chechnya, Algeria, Afghanistan, Iraq, and Syria.

Fransa mı Irak, Mali ve Suriye'deki operasyonlara katılması nedeniyle, Fransız hükümeti, radikal örgütlerin hedefi haline gelmiştir.

Due to its participation in operations in Iraq, Mali, and Syria, the French government has become a target for radical organizations.

141.

141.

Hollanda

Netherlands

Hollanda'da farklı yapılarda radikal gruplar bulunmaktadır.

There are radical groups in different structures in the Netherlands.

Bazıları, şiddeti benimsememekte ve sadece dini söyleme dayalı örgütlerin görüşlerini paylaşmaktadır.

Some do not adopt violence and only share the views of organizations based on religious rhetoric.

El-Kaide gibi diğer gruplar, Hollanda'da doğup büyüyen ve toplumdan yabancılaşmış olan gençleri kendi saflarına katmak için gayret etmektedir.

Groups like Al-Qaeda are trying to recruit young people who were born and raised in the Netherlands and feel alienated from society.

Bu gençler, örgütlerin videolarını seyretmekte,

These young people are watching the organizations' videos,

şehitlik konusunu internet bloklarında tartışmakta ve İslami derslere, toplantılara ve yaz kamplarına katılmaktadır.

They are discussing the topic of martyrdom in internet forums and participating in Islamic lessons, meetings, and summer camps.

642 ayınca Hollanda'da dini okullar ve camiler faal haldedir ve dini televizyon programları seyredilebilmektedir.

As of 642, religious schools and mosques are active in the Netherlands, and religious television programs can be watched.

643.

643.

Türkiye'deki cihatçılar, teröristler ve terörle mücadele yöntemleri

Jihadists in Turkey, terrorists, and methods of combating terrorism.

Türkiye'de dini söyleme dayalı terör örgütlerinin ortaya

The emergence of terrorist organizations based on religious discourse in Turkey.

Çıkması ve hedefleri

Its emergence and objectives

Terörizm ve terör örgütleri, 1960'lardan itibaren Türkiye'nin sosyoş politik gündeminin temel konusu haline gelmiştir.

Terrorism and terrorist organizations have become a central issue in Turkey's socio-political agenda since the 1960s.

Dini söyleme dayalı terör örgütleri ise, 1979 İran-İslam devriminin ardından ortaya çıkmıştır.

Terrorist organizations based on religious rhetoric emerged after the 1979 Iranian Islamic revolution.

Dini söyleme dayalı terör örgütlerinin 644 temel felsefesini İslami yorumlar oluşturmaktadır.

The fundamental philosophy of 644 terrorist organizations based on religious discourse is formed by Islamic interpretations.

Millet, ulus kavramı yerine ümmet kavramını kullanan bu örgütler,

These organizations that use the concept of ummah instead of the concept of nation,

Kurant yegane doğru rehber olduğunu ve hayatın her aşamasına İslami kuralların hakim olması gerektiğini savunmaktadır.

The Quran argues that it is the only true guide and that Islamic rules should prevail in every phase of life.

Bunlar, Türkiye'deki sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik sistemin yıkılmasını ve yerine İslami rejimin kurulmasını amaçlamaktadır.

These aim to dismantle the social, political, cultural, and economic system in Turkey and to establish an Islamic regime in its place.

Devrim anlayışım destekleyen bu örgütler, hedeflerine ulaşmak için silahlı mücadeleyi, terör eylemlerini esas almaktadır.

The organizations that support my understanding of revolution primarily rely on armed struggle and acts of terrorism to achieve their goals.

645 bazdan, Türkiye ile birlikte,

From 645 bases, together with Turkey,

Orta Doğu ülkeleri ile diğer İslam ülkelerini bir araya getiren evrensel bir İslam devletinin, hilafetin, bazıları ise, sadece Orta Doğu ülkelerinin bir araya geldiği.

Some envision a universal Islamic state, the caliphate, bringing together Middle Eastern countries and other Islamic nations, while others see it as merely a gathering of Middle Eastern countries.

Federal bir İslam devletinin kurulmasını savunmaktadır.

He advocates for the establishment of a federal Islamic state.

Bu örgütlerin bir kısmında, İran'ın öncülüğünü yaptığı Şii öğreti hakimdir.

In some of these organizations, the Shia doctrine led by Iran is dominant.

647 özellikle 1979 İslam devriminden sonra, bu örgütlerin bir kısmı,

especially after the 1979 Islamic Revolution, some of these organizations,

İran'ın, tek doğru İslam devleti olduğunu kabul etmekte ve İran'ın devlet sisteminin ve liderliğinin, diğer devletler tarafından da kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadır.

It accepts that Iran is the only true Islamic state and argues that the state system and leadership of Iran should also be recognized by other states.

İran yönetimi de, bu örgütlerin bir kısmına, mali, eğitim ve lojistik destek sağlamaktaydı.

The Iranian administration was also providing financial, training, and logistical support to some of these organizations.

Ancak bu örgütler, istedikleri başarıyı elde edemediler.

However, these organizations were not able to achieve the success they wanted.

648

648

Bu örgütlerin büyük bir kısmı, daha muhafazakar eğilime sahip Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden daha fazla destek almaktadır.

A large portion of these organizations receives more support from the Eastern and Southeastern Anatolia regions of Turkey, which have a more conservative tendency.

649

649

Bu örgütlerin örgütsel yapıları da şöyledir, örgütün en tepe yönetiminde, Lider, Şeyh ve Emir bulunmaktadır.

The organizational structures of these organizations are as follows: at the top management level of the organization, there are a Leader, a Sheikh, and a Prince.

Liderin kontrolü altında bir Şuraj Meşveret heyeti yer almaktadır.

There is a Shura Consultative committee under the leader's control.

Ayrıca, Fetva Komitesi, Bölgesel, İl ve İlçe yönetimleri bulunmaktadır.

Additionally, there are Regional, Provincial, and District administrations within the Fatwa Committee.

İl ve Bölge yönetimleri altında, Medrese, Kurs, Dergah ve Halka adıyla farklı birimler yer almaktadır.

Under the provincial and regional administrations, there are different units named Medrese, Kurs, Dergah, and Halka.

Son olarak, şu alt birimlerde faaliyet göstermektedir.

Finally, it operates in the following divisions.

Sosyal, kamuoyuna hitaben kaleme alınan İslam'ın kurallarını ve fikirlerini tebliğ etmektedir.

It conveys the rules and ideas of Islam addressed to the public.

İletişim, yeni fikirleri, düşünceleri, amaçları, ilkeleri ve ebe tamtmaktadır.

Communication encompasses new ideas, thoughts, goals, principles, and values.

İstihbarat ve Askeri 650

Intelligence and Military 650

Dinin Öğleme dayalı örgütler,

Organizations based on the noon prayer of religion,

destekçilerini ve yeni elemanlarını çoğunlukla camilerden, mescitlerden ve kitap evleri çevrelerinden edinmektedir.

It mostly acquires its supporters and new members from mosques, prayer houses, and the surrounding bookstores.

651 Türkiye'deki geleneksel dini sohbet halkaları, bu tür

651 Traditional religious discussion circles in Turkey, such types

örgütler tarafından yeni eleman devşirmek için kullanılmaktadır.

It is used by organizations to recruit new members.

Örgütler, bu tür toplantıları, aşırıcı fikirlerin tartışıldığı yerlere dönüştürmektedir.

Organizations are turning such meetings into places where extremist ideas are discussed.

Özellikle çay ocakları, bu tür toplantılar için faaliyete geçirilmektedir.

Especially tea houses are being activated for such meetings.

Yeni elemandan ikna sürecinde, bu örgütler, şu şekilde propaganda yapmaktadır, Atatürk, ulusal bir kahraman değildir.

During the persuasion process with the new member, these organizations are propagating as follows: Atatürk is not a national hero.

Türkiye'de seküler sistemi hakim kılarak, İslam'a en büyük kötülüğü yapmıştır.

By establishing a secular system in Turkey, they have done the greatest harm to Islam.

Seküler rejim, dinsizlik demektir ve İslam'la asla bağdaşmaz.

A secular regime means atheism and is never compatible with Islam.

Mevcut sistem, ümmet anlayışını yıkmış, insanları etnik kimliklere, uluslara bölmüştür.

The current system has destroyed the understanding of the ummah and has divided people into ethnic identities and nations.

Bu nedenle yıkılmalıdır.

Therefore, it must be demolished.

Mevcut seküler yaşamayı kabul edenler, cehenneme gidecektir .

Those who accept the current secular way of living will go to hell.

O aşamayı başarıyla geçen örgütler, toplum, grup inşa etme sürecini hayata geçirmeye çalışmaktadır.

Organizations that successfully pass that stage are trying to implement the process of building society and groups.

O aşamada, halkı örgütlemeye ve silahlı cihat için hazırlamaya gayret etmektedirler.

At that stage, they are trying to organize the people and prepare them for armed jihad.

Silahlı cihat aşamasında ise, hizbe olarak niteledikleri mevcut rejimin kurulunan ile silahlı mücadeleyi hedeflemektedir.

In the armed jihad phase, they aim to target the armed struggle against the existing regime they describe as a party.

4.

4.

Bu örgütler, kendi ideolojilerini yaymak ve toplumsal destek elde etmek için her türlü kitle iletişim aracını, kaset dağıtımı, cep telefonu, radyo yayınları, internet siteleri, gazeteler ve dergiler, TV kanalları ve duvar yazıları kullanmaktadır.

These organizations use all kinds of mass communication tools, such as cassette distribution, mobile phones, radio broadcasts, websites, newspapers and magazines, TV channels, and graffiti, to spread their ideologies and gain social support.

Mesajlarında şeref, din, kutsal kitap, ümmet, ana vatan, özgürlük, şehitlik ve ulusal kurtuluş gibi kavramlara vurgu yapmaktadır.

In his messages, he emphasizes concepts such as honor, religion, holy books, the ummah, homeland, freedom, martyrdom, and national liberation.

5.

5.

Türkiye'nin hukuk sistemini ve siyasi rejimini yıkmayı amaçlayan bu örgütler, genellikle güvenlik güçlerine, binalarına ve arabalarına saldırılar düzenlemekte, valilere, eski askeri personele ve güvenlik güçlerine karşı infazlar gerçekleştirmektedir.

These organizations, aimed at overthrowing Turkey's legal system and political regime, typically carry out attacks on security forces, their buildings, and vehicles, and execute attacks against governors, former military personnel, and security forces.

Ayrıca alkol satılan lokantalara, eğlence merkezlerine ve dükkanlara da saldırılar düzenlemektedir.

They also carry out attacks on restaurants, entertainment venues, and shops where alcohol is sold.

6.

6.

Bu örgütlerin yanı sıra, örgütler, elemanlarına askeri eğitim de vermektedir.

In addition to these organizations, the organizations also provide military training to their members.

Bu eğitim esnasında, üyeler şunları öğrenmektedir, suikast, soygun, sürpriz silahlı saldırı, bomba ve molotof hazırlama, gerilla savaşı, yeraltı faaliyetleri ve istihbarat, önemli kişileri kaçırma, kamuoyunu yanlış yönlendirme, ilk yardım ve genel sağlık eğitimi .

During this training, members learn about assassination, robbery, surprise armed attacks, bomb and molotov cocktail preparation, guerrilla warfare, underground activities and intelligence, kidnapping of important individuals, misdirection of public opinion, first aid, and general health training.

Bu örgütlere katılmak isteyenler, önce teste tabi tutulmaktadır.

Those who want to join these organizations are subjected to a test first.

Bu kişilerin ajan olup olmadığı, uyruğu, mezhebi ve silah eğitimi alıp almadıkları sorulmaktadır.

It is being questioned whether these individuals are agents, their nationality, sect, and whether they have received weapons training.

Bir müddet, Madafa adı verilen evlerde bekletilen savaşçılardan askeri eğitim almış olanlar, çatışma bölgesine gönderilmekte, diğerleri, lojistik hizmetlere verilmektedir.

For a while, those who have received military training from the fighters held in houses called Madafa are sent to the conflict zone, while others are assigned to logistical services.

Bir kısmı da, önce askeri eğitimi alınmakta ve ardından cepheye gönderilmektedir .

Some are first receiving military training and then being sent to the front.

Örgütten ayrılmak isteyenler,

Those who want to leave the organization,

veya örgüte ihanet edenler, şeriat mahkemeleri kararıyla ölüm cezasına çarptırılmaktadır.

Those who betray the organization are sentenced to death by the decision of sharia courts.

Böylece ayrılmayı düşüncelere de net bir cevap verilmiş olmaktadır .

Thus, a clear answer has been given to thoughts about separation.

Örgüt mensuplarının özellikleri

Characteristics of organization members

Bu örgütlere katılınan özelliklerine baktığımızda, örgüt sempatizanlarının, benzer özelliklere sahip olmadıkları görülmektedir.

When we look at the characteristics of those who join these organizations, it is clear that the sympathizers of the organizations do not share similar traits.

Bu bireylerin, yaş, eğitim, ekonomik ve sosyal durum ile örgüte katılanlar,

These individuals, regarding age, education, economic and social status, along with those who join the organization,

örgüte katılım öncesi dini yaşantı açısından farklılıklar göstermektedir.

There are differences in religious experience prior to participation in the organization.

660 örgütün lider kadroları, kentsel alanlardan gelmektedir ve diğer mensuplara nazaran eğitim düzeyleri daha iyidir.

The leadership cadres of 660 organizations come from urban areas and have a higher level of education compared to other members.

Eğitimsiz kişilerin oran, sadece yüzde 2'dir.

The rate of uneducated individuals is only 2 percent.

Yüzde 10'luk kesim, ilkokul, yüzde 13'lük kesim, ortaokul, yüzde 46'lık kesim, lise ve yüzde 29'luk kesim ise, üniversite mezunudur .

10% are primary school graduates, 13% are middle school graduates, 46% are high school graduates, and 29% are university graduates.

Mesleklerine göre dağılım ise şöyledir, işsiz, yüzde 42, öğrenci, yüzde 12, işçi, yüzde 14, kamu görevlisi, yüzde 5,5 ve serbest meslek, yüzde 26 .

The distribution by profession is as follows: unemployed, 42 percent; students, 12 percent; workers, 14 percent; civil servants, 5.5 percent; and freelancers, 26 percent.

Bu örgütler, çoğunlukla 18 yaşın altındaki gençlere yönelmektedir.

These organizations predominantly target young people under the age of 18.

Çünkü örgütün ideolojisini benimsemeye gençler, yetişkinlere göre daha fazla hazırlıklıdır.

Because young people are more prepared than adults to adopt the ideology of the organization.

Bu örgütlere katılanlar bir kısmı, dini kurallara uygun şekilde yaşamamaktadır.

Some of those who join these organizations do not live according to religious rules.

Hatta bazılarının kötü alışkanlıkları da bulunmaktadır .

In fact, some of them also have bad habits.

Örgüt mensuplarının durumlarını inceleyen Süleyman Erdem, şu sonuçlar ile karşılaşmıştır.

Süleyman Erdem, who examined the situations of the organization members, encountered the following results.

1. Aile yaşantıları, aile yaşantılarının, kişilerin örgüte katılımı konusunda etkisi düşüktür.

1. Family experiences have a low impact on individuals' participation in the organization.

Pek çoğunun ailesi, Türkiye'deki geleneksel dini yaşantıya sahiptir.

Most of their families have a traditional religious life in Turkey.

Ailelerin ekonomik durumları da ortalama düzeydedir.

The economic situation of the families is also at an average level.

Bazıları, aileleri.

Some of them, their families.

Tarafından örgüte katılım konusunda teşvik edilirken, bazılarında ise, aileler engel olmaya çalışmıştır .

While some were encouraged to join the organization, in others, families tried to obstruct it.

2. Sosyal yaşantıları, bireylerin önceki sosyal yaşantılarının hemen hemen hiç etkisinin olmadığı gözlemlenmiştir.

It has been observed that their social lives are almost entirely unaffected by individuals' previous social experiences.

Farklı sosyal çevrelerden gelen ve öncesinde radikal dini gruplarla hiç bağlantısı olmayan bireylerin, örgüte katıldıkları tespit edilmiştir .

It has been determined that individuals coming from different social backgrounds and who previously had no connection to radical religious groups have joined the organization.

3. Dini yaşantıları, bireylerin önceki dini yaşantıları, örgüte katılımda kısmen etkili olmuştur.

3. Their religious experiences, along with the individuals' previous religious experiences, have partially influenced participation in the organization.

Belli bir kısmı, dini yaşantıya sahipti.

A certain part had a religious life.

Ancak ciddi düzeyde İslami eğitimleri yine de bulunmamaktadır .

However, there is still no serious level of Islamic education available.

267. DAEŞ'in Türkiye'ye yönelik propagandası

267. ISIS's propaganda targeting Turkey

DAEŞ, eleman devşirmek için Türkiye'ye yönelik internet üzerinden yoğun propaganda faaliyetinde bulunmuştur.

ISIS has carried out intense propaganda activities over the internet targeting Turkey to recruit members.

Propaganda türleri arasında videolar ve dini şarkıların yamsıra, Türkçe dergiler, takva haber gibi internet siteleri ve Facebook, YouTube ve Twitter gibi sosyal medya hesapları bulunmaktadır .

In addition to videos and religious songs among the types of propaganda, there are also Turkish magazines, websites like Takva Haber, and social media accounts such as Facebook, YouTube, and Twitter.

268. Türkçe internet siteleri, açıkça desteklediklerini izlemekte.

268. Turkish websites are openly monitoring their support.

Dini ifade etmeksizin DAEŞ'in temalanını ön plana çıkaran sayfalar içermektedir.

It contains pages that highlight the underlying themes of ISIS without expressing a religious sentiment.

Konstantiniyye ve DABİK dergilerine de, internet üzerinden kolayca ulaşılmaktadır .

The magazines Konstantiniyye and DABIK can also be easily accessed online.

Propaganda materyallerinde, DAEŞ şu noktalar üzerinde durmaktadır.

In propaganda materials, ISIS focuses on the following points.

1. Esad Karşıtlığı

1. Opposition to Assad

Muhtemel sempatizanları cepheye katılıma teşvik etmek için arzulayıcı ve muhalif.

Encouraging potential sympathizers to join the front in a desirous and oppositional manner.

Anlatıları yaymaktadır.

It spreads narratives.

Bu amaçla, Esad rejiminin gerçekleştirdiği vahşetleri anlatan görsellere ağırlık vermektedir.

For this purpose, it focuses on visuals that depict the atrocities committed by the Assad regime.

Böylece adil olmayan tirana karşı Müslüman kardeşlerini korumak için diğer Müslümanları Suriye'ye çağırmaktaydı .

Thus, he was calling other Muslims to Syria to protect his Muslim brothers against the unjust tyrant.

2. Apaçık Hir Kader Olarak Hilafet

2. Clearly Hir Fate as Caliphate

Müslümanları, Allah'ın emri olan hilafet topraklarına çağırmakta ve gerçek İslam'ın yaşandığı devleti filan desteklemelerini istemekteydi.

He was calling Muslims to the caliphate lands that are commanded by Allah and asking them to support the state where true Islam is practiced.

İstanbul'un bir gün mutlaka İslam Devleti tarafından işgal edileceğine de vurgu yapıyordu .

He was also emphasizing that one day Istanbul would definitely be occupied by the Islamic State.

3. PKK Karşıtlığı

3. Opposition to the PKK

PKK Karşıtlığı, DAEŞ'in propaganda söyleminin merkezinde yer almaktaydı.

Opposition to the PKK was at the center of ISIS's propaganda discourse.

Hatta DAEŞ mensupları, sosyal medyadaki hesaplarında özellikle PKK Karşıtlığını Allah kelimesinden daha fazla vurgu yapıyorlardı.

In fact, ISIS members emphasized anti-PKK sentiment more than the word 'Allah' on their social media accounts.

PKK ve HDP, İslam'ın ateist düşmanları olarak tanımlanıyordu.

PKK and HDP were defined as the atheist enemies of Islam.

Hatta Kürt milliyetçisi olanlar, kafir ve İslam düşmanı olarak kabul ediliyordu .

Even those who were Kurdish nationalists were considered infidels and enemies of Islam.

2015 yazından itibaren DAEŞ, Türk Devletini pervasızca ve sürekli olarak eleştirmeye başladı.

Since the summer of 2015, ISIS has begun to criticize the Turkish state recklessly and continuously.

Türk yönetimini tağut rejim olarak tanımlayan DAEŞ, Türk Devletinin içerisinde hain kifirlerin yer aldığını söylüyordu .

ISIS, which defines Turkish governance as a tyrannical regime, claimed that there are treacherous infidels within the Turkish State.

3. DAEŞ'in Türkiye'ye yönelik stratejisi

3. ISIS's strategy towards Turkey

DAEŞ, Türkiye'ye yönelik dört aşamalı strateji izlemiştir.

ISIS has followed a four-phase strategy towards Turkey.

Birinci aşamada, DAEŞ, Türkiye'ye yönelik herhangi bir söylemsel yönelimde bulunmamıştır.

In the first stage, ISIS did not make any discursive orientation towards Turkey.

İkinci aşama, 2014 yılında, Musul Başkonsolosluğu'nun işgali ile başlamıştır.

The second phase began in 2014 with the occupation of the Consulate General in Mosul.

Bu süreçte, DAEŞ, Suriye ve Irak'taki savaşım Türkiye'nin içerisine taşımıştır.

In this process, ISIS has brought the struggle in Syria and Iraq into Turkey.

Türkiye'de kitlelerin sempatisini kazanmak için, PKK karşıtı bir strateji izlemiştir.

In order to gain the sympathy of the masses in Turkey, it has pursued an anti-PKK strategy.

Üçüncü aşamada, örgüt, Türkiye'deki yabancılara saldırmıştır.

In the third phase, the organization attacked foreigners in Turkey.

Son aşamada ise, Türkiye'nin uluslararası koalisyona destek vermesi nedeniyle, örgüt, devlet kurumlarına ve siyasetçilere yönelik eylemler planlamıştır .

In the final stage, due to Turkey's support for the international coalition, the organization has planned actions against state institutions and politicians.

Türkiye'ye yönelik olarak, DAEŞ, 20 Nisan 2016 tarihi itibariyle,

Regarding Turkey, as of April 20, 2016, ISIS

5 intihar saldırısı, 1 bombalama, 13 füze saldırısı, sınırın Suriye tarafından Türkiye'ye yapılan saldırılar,

5 suicide attacks, 1 bombing, 13 missile attacks, attacks from the Syrian side to Turkey across the border.

8 sınır karakollarına yönelik saldırı, 4 sivil cinayetler, Türkiye'de yaşayan Suriyeli muhaliflere yönelik suikastlar,

Attacks on 8 border outposts, 4 civilian murders, assassinations targeting Syrian opposition members living in Turkey.

3 adam kaçırma eylemi ve bir de diğer türlü eylem gerçekleştirmiştir .

Three people have committed an act of kidnapping and another type of action.

DAEŞ, Türkiye'ye yönelik bütüncül ve merkezi bir saldırı stratejisi uygulamamıştır.

ISIS has not implemented a comprehensive and centralized attack strategy against Turkey.

Örgüt, propaganda ve basın faaliyetleri yoluyla kazandığı elemanlar aracılığıyla eylemlerini gerçekleştirmiştir.

The organization has carried out its actions through the members it gained via propaganda and press activities.

DAEŞ, Türkiye'deki hücreleri aracılığıyla dini ve örgütsel içerikte sohbetler düzenleyerek, kişilerin radikalleşmesini, örgüte katılımım ve potansiyel eylemcilere dönüşmesini teşvik etmiştir .

ISIS has organized discussions with religious and organizational content through its cells in Turkey, promoting radicalization, recruitment into the organization, and the potential transformation of individuals into active operatives.

DAEŞ'in seçmiş olduğu hedefler bakımından farklılıklar görülmektedir.

Differences can be seen in the targets chosen by ISIS.

Türkiye'de gerçekleştirdiği bombalı saldırılarda, mekan olarak insanların yoğun yaşadığı kent merkezleri ve miting alanları ile,

In the bomb attacks carried out in Turkey, the locations include city centers and rally areas where people are densely populated.

turistik yerler, hedefler olarak da HDP ve benzer çizgiye sahip partiler, radikal sol gruplar ve yabancılar seçilmiştir.

Tourist sites, parties with the HDP and similar lines, radical left groups, and foreigners have been selected as targets.

Örgüt, saldırılarında, Türkiye'de siyasi, dini ve etnik meseleleri merkeze alan etnika mezhepsel bir ayrışmaya neden olacak kargaşa ortamım oluşturmayı hedeflemiştir .

The organization aimed to create an environment of chaos that would lead to an ethnic and sectarian division centered on political, religious, and ethnic issues in Turkey during its attacks.

DAEŞ'in Türkiye Karşıtı Söylemi

DAESH's Anti-Turkey Discourse

İlk başlarda Türkiye'ye yönelik bir söylemde bulunmayan DAEŞ, Türkiye'nin, Uluslararası Koalisyon'a destek vermeye başladığı Temmuz 2015 tarihinden itibaren ötekileştirici bir dil kullanmaya başlamıştır.

Initially, ISIS did not make any statements directed at Turkey, but since July 2015, when Turkey began to support the International Coalition, it has started to use a language of othering.

Rejimlerini, tağut olarak nitelendirdiği Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi DAEŞ karşıtı ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri tarafından 2007'de Irak'ta kurulan ve DAEŞ karşıtı sünne aşırı,

He describes the regimes, such as Turkey, Saudi Arabia, and Qatar, which he characterizes as tyrants, as being supported by the United States, established in Iraq in 2007 and representing an extremist Sunni opposition to ISIS.

meşiret mensuplarından oluşan sahvalara atıf yaparak, Suriye'deki sahvaların, işbirlikçilerin, hainlerin destekçisi olarak nitelendirmiştir.

He has referred to the 'sahvals' composed of members of the tribe, describing the sahvals in Syria as supporters of collaborators and traitors.

Bu söylemiyle, DAEŞ iki amaç gözetmiştir, hem tağut olarak nitelendiğilen ve AYM zamanda NATO üyesi bir ülkeden, Türkiye'ye destek alan muhalif grupların, İslami cephe grubu gibi İslamcı genç kitleler arasındaki imajın bozmak, zedelemek,

With this statement, ISIS has pursued two goals: to damage the image of the opposition groups, which are characterized as tyrants and receive support from a NATO member country, Turkey, among Islamist youth groups such as the Islamic Front.

hem de Suriye el kaidesi olan Nusra Cephesi üzerinden el kaidesi olan,

and also through the Nusra Front, which is al-Qaeda in Syria,

bu sayede ile savaşa yeni bir boyut kazandırmak.

This way, to give a new dimension to the war.

678

678

Dabik isimli dergide, İstanbul'un mutlaka fethedileceğine yönelik hadislere yer veren DAEŞ, tağut, Türkiye rejiminin, el kaidenin müttefiklerini, el-Nusra gibi, mü'min kardeşleri olarak gördüğünü iddia etmekteydi.

In the magazine called Dabik, ISIS included hadiths regarding the inevitable conquest of Istanbul, claiming that the tyrant, the Turkish regime, viewed allies of Al-Qaeda, such as Al-Nusra, as believing brothers.

Türkiye'nin desteklediği özgür Suriye ordusu ile Suriye Ulusal Koalisyonunu mürted olarak nitelendiren DAEŞ,

ISIS, which describes the Free Syrian Army supported by Turkey and the Syrian National Coalition as apostates,

Türkiye'nin Katar ve Suudi Arabistan ile birlikte mürted üçlüsünü oluşturan ABD ajan, bir aktör olduğunu öne sürüyordu.

The American agent, who forms the renegade trio with Qatar and Saudi Arabia, was claiming to be an actor.

679

679

Osmanlı'nın son döneminde İttihat ve Terakki partisinin savunduğu Türkçü politikaların, Arap isyanına yol açtığını iddia eden DAEŞ,

DAESH claims that the Turkist policies advocated by the Committee of Union and Progress in the late Ottoman period led to the Arab uprising.

Birinci Dünya Savaşı esnasında Şerif Hüseyin ile İngilizler arasındaki ilişkiyi, Türkiye ile İslami cephe arasındaki ilişkiyi tasvir etmek için kullanmıştır.

It was used to describe the relationship between Sharif Hussein and the British during World War I, and the relationship between Turkey and the Islamic front.

680

680

Örgütün fetva kurulu, Türkiye'nin, mürted, olmasını öne sürerek, Türkiye'den gelen etleri yemenin haram olduğuna hükmetmiştir.

The organization's fatwa council has ruled that it is forbidden to eat meat from Turkey, arguing that Turkey has become an apostate.

681

681

Kürt tavuklarının, HDP-PKK, Kürt halkını iffetsizliğe ve dinsizliğe yönlendirerek, Kürtlere, Türkiye devletinden daha fazla zulmettiğini söyleyerek, etnodinsel bir söylem üzerinden Kürtlerden destek almayı hedeflemiştir.

It aimed to gain support from the Kurds through an ethnonational discourse by saying that Kurdish chickens, HDP-PKK, have oppressed the Kurds more than the Turkish state by directing the Kurdish people towards immorality and atheism.

682

682

TBMM'nin, Allah'ın kanunları dışında kanun çıkaran, bir kurum olduğunu vurgulayan DAEŞ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, kafir Atatürk tarafından kurulduğunu,

ISIS emphasized that the Turkish Grand National Assembly is an institution that enacts laws outside of God's laws and stated that the Directorate of Religious Affairs was established by the infidel Atatürk.

tağut yolunda ölen mürted Türk askerlerine ve polislerine, şehit diyen, kabirlere dua eden bir, mürted, toplumun inşa edildiğini dile getirmiştir.

It has been expressed that a society has been built that calls those Turkish soldiers and police who died on the path of tyranny as martyrs and prays at their graves.

683

683

Türkiye'deki camilerin, Allah'ın evi olmaktan ziyade, devlet daireleri, haline geldiğini öne süren DAEŞ,

DAESH claims that the mosques in Turkey have become more like state offices rather than the house of God.

Türk eğitim sisteminde, şirk dolu bir düzenin, bulunduğunu belirtmiştir.

He stated that there is a system full of flaws in the Turkish education system.

Son olarak, Türk ordusunda görevli olan askerler, Firavun'un askerleri olarak nitelendirilmiştir.

Lastly, the soldiers serving in the Turkish army have been described as the soldiers of the Pharaoh.

683

683

DAEŞ'e Türkiye'den kafilim

I am a supporter of ISIS from Turkey.

SOFAM gruba göre, 2000 ila 2,200 civarında Türk vatandaşı, silahlı cihatçı gruplara katılmak üzere, Irak ve Suriye'ye gitmiştir.

According to SOFAM, around 2,000 to 2,200 Turkish citizens have gone to Iraq and Syria to join armed jihadist groups.

2015 itibariyle Selefilerin Türkiye'de toplumsal taban, 10 ila 20 bin kişidir.

As of 2015, the social base of Salafi groups in Turkey is between 10,000 and 20,000 people.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na göre ise, Haziran 2016 tarihi itibariyle 500 civarında Türk vatandaşı, Irak ve Suriye'de öldürülmüştür ve 1100 civarında Türk vatandaşı da, halen daha bu örgütlerde savaşmaktadır.

According to the Turkish Ministry of Foreign Affairs, as of June 2016, around 500 Turkish citizens have been killed in Iraq and Syria, and about 1100 Turkish citizens are still fighting in these organizations.

Böylece Türk vatandaşları, Tunus, Suudi Arabistan ve Rusya'nın ardından dördüncü sırada yer almışlardır.

Thus, Turkish citizens have ranked fourth after Tunisia, Saudi Arabia, and Russia.

684

684

Türk vatandaşları, genel olarak DAEŞ veya El Nusra örgütüne katılmıştır.

Turkish citizens have generally joined the ISIS or Al-Nusra organizations.

Ahrar El Şam, Türkistan İslam Cemaati gibi örgütlere de katılan az sayıda Türk vatandaşı bulunmaktaydı.

There were a small number of Turkish citizens who also joined organizations such as Ahrar El Sham and the Turkistan Islamic Group.

685

685

5. El Nusra'ya göre daha fazla sayıda Türk vatandaşını bünyesine katmıştır.

According to El Nusra, it has recruited a greater number of Turkish citizens.

Çünkü El Nusra'ya göre DAEŞ daha az titizlikle eleman seçme süreci izlemiş ve daha az ideolojik açıdan bakmıştır.

Because according to Al Nusra, ISIS has followed a less meticulous process in selecting members and has been less ideological in its approach.

Bu yüzden bilinçlenmiş kişileri bünyesine katmakta mahsur görmemiştir.

For this reason, it has not seen any harm in incorporating aware individuals into its ranks.

El Nusra ise, sempatizanların, örgüt mensupları arasından referans göstermesini ve belli düzeyde Arapça bilmesini şart koşmuştur.

Al Nusra has required that sympathizers provide references from among the organization's members and have a certain level of Arabic proficiency.

Bu sempatizanların, ideolojik doktrinleşme süreçlerini Türkiye'de tamamlaması zorunlu hale getirilmiş ve bazı becerilere, sağlık, web tasamımı gibi sahip olmaları teşvik edilmiştir.

It has become necessary for these sympathizers to complete their ideological doctrinization processes in Turkey, and they have been encouraged to possess certain skills, such as health and web design.

DAEŞ'in eleman devşirme süreci ise,

The recruitment process of ISIS is,

daha düzensiz ve daha kişiseldir .

It is more irregular and more personal.

El Nusra örgütü, Türkleri daha üst makamlarda görevlendirirken, DAEŞ ise, daha çok alt düzeyde mevkileri atamıştır.

The Al Nusra organization appointed Turks to higher positions, while ISIS assigned them to lower-level positions.

Bazı Türk vatandaşları, farklı zamanlarda birden fazla örgütlerde yer almışlardır .

Some Turkish citizens have been involved in multiple organizations at different times.

Örgüte katılanların çoğunluğu erkektir.

The majority of those who join the organization are men.

Az sayıda kadının da örgütlere katıldığı bilinmektedir.

It is known that a small number of women have also joined the organizations.

Türkiye'nin her bölgesinden Türkler örgütlere katılmaktadır.

Turks from every region of Turkey are joining organizations.

Türklerin örgüte katılma nedenlerini de şöyle özetlemek mümkündür.

It is possible to summarize the reasons for Turks joining the organization as follows.

Kişisel yabancılaşma, yerinden edilmenin sosyoekonomik zorlukları, web üzerinden propagandaya itibar etme, akraba, arkadaş, aile mensubunun teşviki, siyasi kutuplaşmalar, depresyon, işsizlik, uyuşturucu kullanma ve evlilik vaadi .

Personal alienation, the socioeconomic challenges of displacement, reliance on online propaganda, encouragement from relatives, friends, and family members, political polarization, depression, unemployment, drug use, and the promise of marriage.

İki neden, Türklerin, Suriye'de Daeş, El Nusra gibi örgütlere katılımını teşvik etmiştir, Suriye'ye kolayca geçebilme imkanının olması ve Suriye'deki Müslümanların durumuna yönelik yapılan propaganda .

Two reasons have encouraged Turks to join organizations like ISIS and Al-Nusra: the possibility of easily crossing into Syria and the propaganda regarding the situation of Muslims in Syria.

Güneş Murad Tezcir'e göre, Daeş'in propagandası ve ideolojisi, Türkiye'deki gençleri etkilemektedir.

According to Murad Tezcir, the propaganda and ideology of ISIS affects young people in Turkey.

Özellikle dini bilgileri zayıf olan gençler, Daeş'in ideolojisine karşı savunmasız kalmaktadır.

Young people, especially those with weak religious knowledge, are defenseless against the ideology of ISIS.

1990

1990

Terör örgütleri ile mücadele

Fighting against terrorist organizations

Türkiye'nin izlediği mücadele stratejisi

Turkey's pursued struggle strategy

Emniyet mensupların, El-Kaide bağlantılı grupların Türkiye içerisindeki etkinliklerini 2011 yılından itibaren izlemekte ve dinlemektedir.

Security personnel have been monitoring and listening to the activities of Al-Qaeda-affiliated groups within Turkey since 2011.

2014'e kadar Türkiye, örgüt mensuplarım izleme ve bir eyleme geçmeden müdahale etmeme politikası izledi.

Until 2014, Turkey followed a policy of monitoring the organization members and refraining from intervening before taking action.

2014'ten sonra

After 2014

İzleme ve eyleme geçmeden müdahale etme politikası izlemeye başladı .

A policy of intervening without monitoring and taking action has begun to be implemented.

Örgütler ile mücadele kapsamında, Türkiye, Daeş bağlantılı 23 derneği ve 2654 sosyal medya hesabını kapatmıştır.

As part of the fight against organizations, Turkey has shut down 23 associations linked to ISIS and 2,654 social media accounts.

2011-2017 arası dönemde, 9350 Daeş mensubu gözaltına alınmış, 3069'u tutuklanmış da .

Between 2011 and 2017, 9,350 members of ISIS were detained, and 3,069 of them were arrested.

Bu konuda hazırlanan başka bir rapora göre,

According to another report prepared on this issue,

Türkiye'nin izlediği stratejinin 6 sütunu bulunmaktadır.

Turkey's strategy is based on 6 pillars.

1. Yabancı terörist savaşçılar ile mücadele

1. Combatting foreign terrorist fighters

2. Türkiye içerisinde Daeş'e destek veren hücre yapılanmalara yönelik emniyet-güvenlik operasyonları

2. Security operations targeting cell structures supporting Daesh within Turkey.

3. Sın ötesine yönelik askeri operasyonlar

3. Military operations beyond the border

4. Terörizmin finansal kaynakların engellenmesi için uluslararası işbirliği

4. International cooperation for the prevention of financial resources for terrorism.

5. Fiziki sınır güvenliği önlemleri ve

5. Physical border security measures and

6. Daeş karşıtı bir söylem ve mesajın devreye sokulması

6. Implementation of a discourse and message against ISIS.

Türkiye'nin yabancı terörist savaşçılar ile mücadelesi,

Turkey's struggle against foreign terrorist fighters,

öncelikle terör mensuplarının Türkiye'yi kullanarak Suriye ve Irak geçişini engellemek yönünde olmuştur.

Firstly, it has been aimed at preventing members of terrorism from using Turkey to transit to Syria and Iraq.

Ayrıca Suriye ve Irak'tan diğer ülkelere terör eylemleri gerçekleştirmeye giden terör örgütü mensupların sıkı kontrol altında tutma yönünde girişimlerde bulunmuştur.

Additionally, attempts have been made to keep members of terrorist organizations who are going from Syria and Iraq to other countries for carrying out terrorist acts under strict control.

Sınıra duvar inşa ederek ve sınır boyunca fiziki kontrolü sağlayarak bir nebze sınır güvenliğini temin etmeye çalışan Türkiye,

Turkey, attempting to ensure border security to some extent by building a wall at the border and providing physical control along the border,

havaalanları başta olmak üzere Türkiye'deki terminallerde risk analiz birimleri kurdu, tehdit listesinde ülkeye girişi yasaklanan kişileri içerir, yer alan kişilerin

It established risk analysis units at terminals in Turkey, especially at airports, which include individuals banned from entering the country on the threat list.

ülkeye girişini engellemeye çalıştı.

He tried to prevent his entry to the country.

Diğer taraftan, Türk güvenlik birimleri, düzenli ve sürekli olarak Dabşi ile bağlantılı olduğunu düşündüğü hücre yapılan bir hücre,

On the other hand, Turkish security forces believe that there is a cell structure that is regularly and continuously connected to Dabşi.

Türkiye'nin sınırı etkilenmelerine yönelik operasyonlar gerçekleştirdi.

Turkey conducted operations regarding the impacts on its border.

694 TILAD Kalkanı gibi sınır ötesi operasyonlar düzenleyerek ve uluslararası koalisyona destek vererek, DAEŞ'e yönelik askeri girişimlere fiilen katkıda bulundu.

By conducting cross-border operations such as the 694 TILAD Shield and supporting the international coalition, it effectively contributed to military efforts against ISIS.

DAEŞ'in kaçakçılık, petrol satışı ve gizli silah alışı gibi eylemlerine de engel olmaya çalışmıştır.

It has also tried to prevent actions such as smuggling, oil sales, and secret arms purchases by ISIS.

Diyanet İşleri Başkanlığı, hazırladığı raporda,

The Presidency of Religious Affairs, in its report,

DAEŞ'in ideolojik görüşlerini çürütendiğini söylemlerini ve görüşlerini ortaya koymuştur.

It has presented statements and views that refute the ideological perspectives of ISIS.

Cuma namazındaki hutbelerde ise, halk, DAEŞ'e gibi örgütler konusunda uyarılmış ve bilgilendirilmiştir.

In the sermons during Friday prayers, the public has been warned and informed about organizations like ISIS.

Dışişleri Bakanlığı'na göre mücadelenin mantalitesi

According to the Ministry of Foreign Affairs, the mentality of the struggle.

Dışişleri Bakanlığı, yayınladığı raporunda, Türkiye'deki genel kabulün aksine, uluslararası uzmanlar tarafından kabul edilen bir stratejinin uygulanmasını önermektedir.

The Ministry of Foreign Affairs, in its published report, suggests the implementation of a strategy recognized by international experts, contrary to the general consensus in Turkey.

Rapora göre, bu tür örgütlere yönelik yapılacak mücadelenin temel noktası, şiddete varan ve şiddeti meşrulaştıran radikalleşme sürecinin dinamiklerini ve zihniyetini tahlil etmektir.

According to the report, the key point of the struggle against such organizations is to analyze the dynamics and mentality of the radicalization process that leads to violence and legitimizes it.

Örgüt mensupları, kendi hayatlarını etnik, ideolojik, dini yahut bunların karışımı bir rasyonaliteye dayanarak tehlikeye atmaktadır.

Members of the organization put their lives at risk based on an ethnic, ideological, religious, or a mixture of these rationalities.

Bu nedenle ideolojik olarak aşağıdan yukarıya doğru bir yönelimle örgüt mensuplarına kendi,

For this reason, ideologically, there is a tendency from the bottom up for the organization members to their own,

İdeolojilerini sorgulatmak ve örgütten zihinsel olarak uzaklaşmaları teşvik edilmelidir.

They should be encouraged to question their ideologies and to mentally distance themselves from the organization.

Örgüt mensuplarına, gerçek İslam'ın, başka bir şey olduğunu anlatmam, etkisiz, bir girişim olduğunu savunan rapor, eski örgüt mensuplarım örgütün ideolojisine yönelik eleştirilerinin daha fazla etkili olduğunu kabul etmektedir.

The report, which claims that my efforts to explain to the organization members that true Islam is something different are ineffective, acknowledges that the criticisms of the organization's ideology by my former members are more effective.

Bu bağlamda, eski militanlar ile halen örgüt mensubu olanlar bir araya getirilmeli ve aralarında fikirlerin,

In this context, former militants and those who are still members of the organization should be brought together to exchange ideas among themselves.

Fikirsel tartışmaların yaşanmasına izin verilmelidir .

Intellectual discussions should be allowed.

Bu tür örgütlere yönelik olarak sıradan insanların kolayca kapılmasını engellemek için bireylerin örgütün ideolojisine yönelik olarak eğitilmeleri gerekmektedir.

In order to prevent ordinary people from easily being attracted to such organizations, individuals need to be educated about the ideology of the organization.

Özellikle örgütün mesajlarına yönelik karşı mesajlar ve görüşler ortaya konulmalı ve bireylere bu görüşler iletilmelidir .

Especially counter messages and opinions should be presented regarding the organization's messages, and individuals should be informed of these views.

3. Nokta ise,

The third point is,

Eğitimlerinin, örgüte sempati duyan ve veya duyabilecek kişilere yönelik savunulan, yapıcı ve bu kişilere karşı nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda da eğitimli olmalıdır .

Their training should also be constructive and educate them on how to approach individuals who have or may have sympathy for the organization.

Sonuç

Result

Güneş Murad Tezcür, son yıllarda Türkiye'de Selefi Cihade anlayışın, belli bir toplumsal taban edindiğini söylemektedir.

Güneş Murad Tezcür states that in recent years, the Salafi Jihadist understanding has gained a certain social base in Turkey.

Fakat buna rağmen, Türkiye'deki muhafazakar kesimde, El-Kaide, DAEŞ gibi örgütlerin görüşlerine ve eylemlerine yönelik ciddi eleştiriler görülmektedir.

However, despite this, there are serious criticisms of the views and actions of organizations such as Al-Qaeda and ISIS among the conservative segments in Turkey.

Tezcüre göre, Türkiye'deki İslami anlayış, Selefi anlayıştan farklılıklar göstermektedir.

According to Tezcüre, the Islamic understanding in Turkey differs from the Salafi understanding.

Çünkü Türkiye'deki İslami hareketler, daha ılımlı ve faydacı bir söyleme sahiptir ki batılılaşma ve sekülerleşme ile.

Because Islamic movements in Turkey have a more moderate and utilitarian discourse compared to Westernization and secularization.

Uyumludur.

It is compatible.

1,1 hanef-i maturide anlayış, Türkiye'de İslami düşüncenin temel ilkelerinden birisidir ve bu anlayış, daha esnek, kendisini uyarlayabilen, akılcılığa elverişli ve az dışlanmıştır.

The Hanefi Maturidi understanding is one of the fundamental principles of Islamic thought in Turkey, and this understanding is more flexible, adaptable, conducive to rationality, and less marginalized.

Türk milliyetçiliği de, Türkiye'deki İslam'ın, diğer İslami anlayışlardan etkilenmesini engellemektedir.

Turkish nationalism also prevents Islam in Turkey from being influenced by other Islamic understandings.

Bazı akademisyenler de, Türkiye'de İslam'ın ılımlılığı konusunda farklı görüşler ileri sürmektedir.

Some academics also put forward different views on the moderate nature of Islam in Turkey.

Bu görüşlerden bir tanesi, Nakşibendi ekolünün, Türkiye'deki İslami düşünce üzerindeki olumlu etkisi üzerinedir.

One of these views is about the positive impact of the Nakshbandi order on Islamic thought in Turkey.

Başka bir görüşe göre ise, 1980 sonrası dönemde, Turgut Özgür,

According to another view, in the period after 1980, Turgut Özgür,

Turgut Özal'ın ekonomik liberalleşme politikaları sayesinde İslami kesim daha ılımlı hale gelmiştir.

Thanks to Turgut Özal's economic liberalization policies, the Islamic segment has become more moderate.

Yine de, yukarıda da ifade edildiği üzere, selefi cihatçı anlayış, İslamcı gruplar arasında cazip ve etkili hale gelmektedir.

Nonetheless, as stated above, the predecessor jihadist understanding is becoming attractive and effective among Islamist groups.

Özellikle Suriye, Irak, Afganistan, Çeçenistan ve Filistin gibi ülkelerde yaşananlar, bu grupları, selefi cihatçı anlayışa yaklaştırmaktadır.

The events in countries such as Syria, Iraq, Afghanistan, Chechnya, and Palestine are particularly bringing these groups closer to a Salafi jihadist understanding.

Fakat bu gruplar, koşulsuz şekilde, DAEŞ, El-Kaide gibi örgütleri desteklememektedir.

However, these groups do not unconditionally support organizations like ISIS and Al-Qaeda.

Özellikle İslami mücadelenin silahlı hale gelmesine karşı çıkmaktadırlar.

They oppose the armed form of the Islamic struggle, in particular.

Her ne kadar DAEŞ ve El-Kaide gibi örgütlerin, yabancı işgali, iç savaşlar, emperyalizm ve baskıcı yönetimlerin sonucu olarak ortaya çıktıklarım kabul etseler de,

Although it is accepted that organizations such as ISIS and Al-Qaeda emerged as a result of foreign occupation, civil wars, imperialism, and repressive governments,

aşırı ve vahşi şekilde şiddete başvurmalarına ve yüzeysel ve kelimesi kelimesine,

their resorting to violence in an extreme and savage manner, and superficially and literally,

lafzı kuranı yorumlara şiddetle karşı çıkmaktadırlar.

They strongly oppose interpretations of the word of the Quran.

O nedenle DAEŞ, El-Kaide gibi örgütler, Türkiye'de yeterli düzeyde destek bulamamaktadır.

For this reason, organizations like ISIS and Al-Qaeda do not find sufficient support in Turkey.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.