Müthiş Psikoloji- Kendini Sevmenin Yolu

Müthiş Psikoloji

Müthiş Psikoloji / Yolculuk

Müthiş Psikoloji- Kendini Sevmenin Yolu

Müthiş Psikoloji / Yolculuk

Herkese merhabalar. Görevin sevgiyi aramak değil, yalnızca sevgiye karşı kendi içinde inşa ettiğin engelleri aramak ve bulmaktır der Mevlana.

Hello everyone. Rumi says that your task is not to seek for love, but to find and remove the barriers you have built within yourself against it.

Her insanın duvarlarını yıkıp kendini aşmak istediği zamanlar olmuştur.

There have been times when everyone has wanted to break down their walls and transcend themselves.

İçinde bir yerlerde o sevginin varlığını bilip de bir türlü kalıplarını kırıp dışarı çıkartamadığı zamanlar olmuştur.

There have been times when he/she has known the existence of that love somewhere within, but couldn't break its molds and bring it out.

Hepimizin içinde engeller yok mu? Kesinlikle var.

Don't we all have obstacles within us? Absolutely.

Peki bu engeller hep mi oradaydı? Ya da bu engelleri kaldırıp kendinizi her halinize de sevmek istemez miydiniz?

So, were these obstacles always there? Or wouldn't you want to remove these obstacles and love yourself in every state?

Kendinize karşı ne kadar dürüst olabiliyorsunuz?

How honest can you be with yourself?

Kendinize barışık olmayı istemez miydiniz?

Wouldn't you want to be at peace with yourself?

Kendinizle barışık olmanın formülü şudur, kendini sevmekten geçer.

The formula for being at peace with yourself is to love yourself.

Ne demek kendini sevmek? Hani böyle narsizce, herkese yukarıdan bakarak, herkesten kendini üstün görerek, mükemmel görerek, ayrıcalıklı görmek değil.

What does it mean to love yourself? It is not about being narcissistic, looking down on everyone, seeing yourself as superior to others, appearing perfect, or considering yourself privileged.

Kendini sevmek.

Loving yourself.

Ne demek kendini sevmek? Aynada gördüğün kişiyi sevmek.

What does it mean to love yourself? To love the person you see in the mirror.

Böyle tüm fiziksel özelliklerinle.

With all your physical qualities like this.

Ne kadar özeliz aslında değil mi aynaya baktığımızda?

Aren't we actually so special when we look in the mirror?

Kimseye benzemiyoruz.

We are like no one else.

Kaşımızla, gözümüzle, boyumuzla, posumuzla, yara izimizle, her şeyimizle farklıyız.

We are different with our eyebrows, our eyes, our height, our build, our scars, with everything about us.

Fiziksel bedenimizi sevmek sadece aynada gördüklerimizden ibaret değil aslında.

Loving our physical bodies is not just about what we see in the mirror.

Tüm organlarımızı sevmek mesela.

For example, loving all our organs.

Evet evet yani aynen böyle kare ciğerini, ciğerini, bağırsağını.

Yes, yes, I mean exactly like that, liver, liver, intestines.

Böbreğini, kalbini, her böyle organından bahsediyorum.

I'm talking about your kidney, your heart, every such organ.

Saçının telini, tırnağının ucunu, dişini, kirpiğini.

The hair strand, the tip of the nail, the tooth, the eyelash.

Hiç düşündün mü?

Have you ever thought about it?

Tüm organların hücrelerden oluşuyor.

All organs are composed of cells.

Bir bahçıvan düşünün.

Imagine a gardener.

Nasıl böyle çiçeklerle konuşuyor?

How is she talking to flowers like that?

Ve o çiçekler böyle coşku dolu açıyor.

And those flowers bloom with such enthusiasm.

İşte tüm organlarınızı, her bir zerrenizi sanki bir bebeği sever gibi.

Love all your organs, every single atom of yourself as if you were loving a baby.

Size böyle karşılık versinler.

Let them respond to you like this.

Böyle çiçek açar gibi.

It blooms like this.

Bir bahçıvanın çiçeğini sevmesi gibi.

Like a gardener loves his flower.

Peki hocam bunu niye yapıyoruz?

Well, teacher, why are we doing this?

Çünkü birçok bilimsel araştırma bu çalışmaların ne kadar şifalandırıcı olduğunu söylüyor.

Because many scientific studies indicate how healing these practices are.

İnsanın doğumu gereği bu.

This is a requirement of human birth.

İnsan kendini sevmeden hareket edemiyor.

A person cannot act without loving themselves.

Kendine bu pozitif mesajları vermeden, düşünceleri aktarmadan, bu sevgi etkileşimini kurmadan maalesef ki iyi hissedemiyor insan.

Unfortunately, a person cannot feel good without giving themselves these positive messages, without expressing their thoughts, and without establishing this love interaction.

Peki insan kendini nasıl sevebilir?

Well, how can a person love themselves?

İnsanın kendini sevebilmesi için öncelikle geçmişi ve kendini affetmesi lazım.

In order for a person to be able to love themselves, they must first forgive their past and themselves.

Her ne yaşandıysa yaşandı ve söylenenler söylendi.

Whatever happened, happened, and what was said was said.

Alman gereken şey ne?

What do you need to learn?

Dönüştürmen gereken ya da ders çıkartman gereken hareketler ne?

What actions do you need to transform or learn a lesson from?

Bu ders çıkarmaları masaya yatırdığın an davranışın değişir.

The moment you lay these lessons out on the table, your behavior changes.

Davranışın değişirse de yeni deneyimler kazanmış olursun.

If your behavior changes, you will have gained new experiences.

Davranış değişmezse deneyim de değişmez.

If behavior does not change, the experience does not change either.

İkinci olarak şikayet etmekten vazgeçmen lazım.

Secondly, you need to stop complaining.

Her ne yaşıyorsan yaşa, sana getirdiği faydaya bak.

Whatever you experience, look at the benefit it brings you.

Çünkü hiçbir deneyim yoktur ki tek taraflı iyi ya da kötü olmasın.

Because there is no experience that is purely good or purely bad.

Her zaman bir bütündür ve seni nasıl gördüğünle alakalıdır.

It is always a whole and is related to how you see yourself.

Kendi değerini kendin oluştur.

Create your own worth.

Dışarıdan yapılan hiçbir eylem veya söylenen bir söz sana kendin kadar değerli hissettirmez.

No action taken from the outside or words spoken will make you feel as valuable as you do yourself.

Sen kendine kendini değerli hissettirmedikçe asla bir başkası o boşluğu dolduramaz.

No one else can fill that void as long as you don't make yourself feel valuable.

İfade et.

Express it.

Kırıldığında veya kızdığında asla o duyguyu içinde biriktirme.

Never bottle up that feeling when you feel broken or angry.

O anda doğru zamanda ifade etme yeteneğini geliştir.

Develop the ability to express yourself at the right time.

İfade etmek senin sorumluluğun.

Expressing is your responsibility.

Kırılıp kırılmaması ise karşı tarafın sorumluluğu.

Whether it breaks or not is the responsibility of the other party.

Yalan bir ilişki istiyorsan ya da yapay bir ilişki istiyorsan...

If you want a fake relationship or an artificial relationship...

...tabii politik davranabilirsin.

...of course you can act politically.

Ben gerçek bir ilişkiden, çıkarların ötesinde bir ilişkiden bahsediyorum.

I am talking about a real relationship, one that goes beyond interests.

Başkalarının ideallerinden vazgeç.

Give up on the ideals of others.

Hepsi suçlayıcıdır.

They are all accusatory.

Kendi ihtiyaçlarını, kendi ideallerini oluştur.

Create your own needs, establish your own ideals.

Bunları yaparken de karşı tarafın ihtiyaçlarını ve duygularını da gözlemlemeye çalış.

While doing this, try to observe the needs and feelings of the other party as well.

Ona ne ihtiyacı var?

What does she need?

Neden bu şekilde davranıyor?

Why is he/she behaving this way?

Ben ne istiyorum?

What do I want?

Gibi soruların cevabını bul.

Find the answers to questions like these.

Asla kıyaslama kendini bir başkasıyla.

Never compare yourself to another.

Kıyaslamalar her zaman sana kendini eksik hissettirir.

Comparisons always make you feel inadequate.

Her zaman senden daha ileri...

Always further ahead than you...

...kötüleri vardır ve her zaman senden daha kötüleri de vardır.

...there are bad ones, and there are always those who are worse than you.

Önemli olan kendine nasıl davrandığındır.

What matters is how you treat yourself.

İnanmayacaksın ama karnına doğru nefes al.

You won't believe it, but breathe into your belly.

Çünkü karın demek hayatın merkezi demek.

Because to say womb is to say the center of life.

Sen demek, ben demek, özgüven demek.

To say you, to say me, to say self-confidence.

Üretkenliğin can bulduğu yer demek.

It means the place where productivity comes to life.

Sana bencil ol diyemem ama ihtiyaçlarını ve duygularını asla arka plana atma.

I can't tell you to be selfish, but never put your needs and feelings in the background.

Unutma, her şey senin kendinle olan ilişkinin yansıması.

Don't forget, everything is a reflection of your relationship with yourself.

Çocuğunla ilişkin, partnerlerinle ilişkin, ailenle, iş arkadaşlarınla...

Your relationship with your child, your relationships with your partners, with your family, with your coworkers...

...kardeşlerinle, kardeşlerinle, sosyal ilişkilerin hepsi senin bir yansıman.

...your relationships with your siblings, your siblings, all your social relationships are a reflection of you.

İçeride bir savaş varsa bu dışarı yansıyor.

If there is a war inside, it reflects outside.

İçeride bir nazikliği varsa bu yine dışarıya yansıyor.

If there is a gentleness inside, it reflects outward again.

Kendine nazik davran olur mu? Şefkatli davran.

Be kind to yourself, okay? Be gentle.

Sen kendine nasıl davranırsan dünyadaki her insan sana öyle davranır.

How you treat yourself is how every person in the world will treat you.

Kendini sevmek, kendini değerli görmekten geçer.

Loving yourself is about seeing yourself as valuable.

Kendine sahip çık, kendi hikayene sahip çık.

Take care of yourself, own your story.

Göreceksin bak çok şifalanacaksın ve hayat daha kolay akmaya başlayacak.

You will see, you will heal a lot and life will start to flow more easily.

Sağlıcakla kalın.

Stay safe.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.