#8 Nilüfer Yüce | Turgay Erdem | Nilüfer'in Başkanı ile Nilüfer

Nilüfer Belediyesi

Komedyenler Nilüfer'de

#8 Nilüfer Yüce | Turgay Erdem | Nilüfer'in Başkanı ile Nilüfer

Komedyenler Nilüfer'de

La, la la la, la la la la la la, şimdi Bursa'da, kendi adımda, bir belediyenin kodunda, komedyenler Nilüfer'de.

La, la la la, la la la la la la, now in Bursa, in my own name, in a municipality's code, comedians are in Nilüfer.

Turgay Bey hoş geldiniz.

Welcome Mr. Turgay.

Çok teşekkür ederim Nilüfer Hanım. Siz de hoş geldiniz.

Thank you very much, Ms. Nilüfer. Welcome to you too.

Ben de çok teşekkür ediyorum. Çok çok heyecanlıyım bu arada sizinle konuştuğum için.

I thank you very much too. By the way, I am very, very excited to talk to you.

Çünkü ben...

Because I...

Hala heyecanlandırıyorum demek ki.

I guess I still excite you.

Güzel şey.

Good thing.

Kesinlikle. Zaten içeri girinizde ayrı bir havanız var. O ayrı.

Absolutely. You already have a different vibe when you enter. That's something else.

Teşekkür ederim.

Thank you.

Ama bir yandan da ben işte yaklaşık buradaki bölümlerle birlikte de herhalde 90 bölüm falan podcast kaydettim konuklarla falan.

But on the other hand, I guess I recorded about 90 episodes of podcasts with guests here, along with the sections.

İstanbul'da da kendi podcast'im var sağ olun. Ama diyordum Ali Cenk'e yani şimdiye kadar aldığım en önemli konuk sizsiniz sanırım.

I also have my own podcast in Istanbul, thank you. But I was saying to Ali Cenk that I think you are the most important guest I've had so far.

Diğer konuklara haksızlık olur ama.

It would be unfair to the other guests, though.

Yok ya.

No way.

Öyle demeyelim. Öyle demeyelim yani.

Let's not say that. Let's not say that, I mean.

Onlar komedyenler.

They are comedians.

Olsun. Olsun.

It’s okay. It’s okay.

O yüzden çok mutluyum geldiğiniz için.

That's why I'm very happy that you came.

Teşekkür ederim.

Thank you.

Birazcık da biliyorsunuz galiba bu program nasıl bir program neler konuşuyoruz.

I think you know a little bit about what kind of program this is and what we are discussing.

Kulaktan Dolma.

Hearsay.

Kulaktan Dolma. Yani komedyenler Nilüfer'de programımızın adı. Siz de son konuğumuzsunuz.

Hearsay. That's the name of our program with comedians in Nilüfer. You are our last guest.

Evet beni de komedyen olarak koyduğunuzu öğretiyorum.

Yes, I am teaching that you put me as a comedian too.

Ya sizi de almak istedik çok çünkü bu belediyenin çok önemli bir parçasısınız.

We wanted to include you very much because you are a very important part of this municipality.

O yüzden yavaştan başlayalım isterseniz.

So let's start slowly if you want.

Tabii tabii. Ama her şeyi yapmışlardı da bir komedyen dememişlerdi.

Of course, of course. But they had done everything, yet they hadn't called anyone a comedian.

Önemli bir ünlü.

An important celebrity.

Bunu sanıyorum bol bol kullanacaklar.

I think they will use this a lot.

Var böyle devlet çalışanları biliyorsunuz. Önceden komedyen olan falan.

There are definitely such government employees, you know. Some used to be comedians, etc.

Ya ben şunu çok merak ediyorum. Mesela siz güne nasıl başlıyorsunuz? Bugün ne yaptınız? Nasıl uyandınız?

I really want to know this. For example, how do you start your day? What did you do today? How did you wake up?

Yani bir belediye başkanının günü nasıl geçiyor? Böyle sabah rutininiz var mı?

So, how does a mayor's day go? Do you have a morning routine like that?

Böyle internette çok şey dolaşıyor işte.

A lot of things are circulating on the internet like this.

En başarılı insanların sabah rutini budur.

This is the morning routine of the most successful people.

İşte beşte kalkar, meditasyonunu yapar, sonra spora gider, duşunu alır ama buz gibidir duş falan.

Here, he wakes up at five, does his meditation, goes to the gym, takes a shower, but the shower is freezing cold.

O tür şeyler oluyor. Sizin de böyle bir sabah rutininiz var mı?

Such things happen. Do you also have a morning routine like that?

Sabah rutinimiz var. Bizim evde bir canavar var. İki yaşında bir canavar. Çok tatlı.

We have a morning routine. There is a monster in our house. A two-year-old monster. Very cute.

Sabah güm diye bir sesle eşimle beraber fırlıyoruz ne oldu diye. Ben geldim diyor ve atlıyor üzerimize.

In the morning, we jump up with a bang along with my spouse, wondering what happened. "I'm here!" she says and jumps on us.

İşte herhalde en güzel uyanma biçimi.

Here is probably the most beautiful way to wake up.

Onu aramıza alıp biraz kokladığımız zaman o günün çok güzel geçeceğinin müjdesini zaten daha ilk dakikada almış oluyoruz.

When we take it in and smell it a little, we already receive the news that that day will go very well within the first minute.

Tabi o sonrasında hazırlıklar, güne başlamayla ilgili yapacağımız çalışmalar, küçük bir kahvaltı ve sonrasında güne başlama düşüncesi.

Of course, then there will be preparations, activities related to starting the day, a small breakfast, and afterwards the thought of starting the day.

O arada geliyorsa belki telefondaki mesajlarımız acil bir şey var mı yok mu?

If he is coming in the meantime, maybe our messages on the phone are about whether there is something urgent or not?

Onu inceleme, bununla ilgili geri bildirimleri yapma, acil durumlarla ilgili.

Review it, provide feedback related to it, concerning emergencies.

Sonrasında işte günün arkadaşlar bekliyorlar zaten. Alıp beni neredeyse programımız oraya getiriyorlar ve programa başlıyoruz.

Afterwards, the friends are already waiting for me. They pick me up and almost take me to our program, and we start the program.

Bugün sizinle beraber başlamış olduk programımıza.

Today we have started our program with you.

Bugün böyle başlasın. Çok heyecanlı, çok güzel.

Let it start like this today. Very exciting, very beautiful.

Ben bu arada İstanbul'dan geliyorum.

By the way, I am coming from Istanbul.

Ama adımız Nülüfer. Nülüfer olunca biz daha başka bir şekilde seviniyoruz ve gülüyoruz.

But our name is Nülüfer. When we are Nülüfer, we rejoice and laugh in a different way.

Zaten gerçekten bu programın olmasının sebebi ismimin Nülüfer olması tamamen.

The reason this program exists is entirely because my name is Nülüfer.

Çünkü benim erkek arkadaşım Bursalı. Onun vesilesiyle bir dönem çok geldim, gittim Bursa'ya.

Because my boyfriend is from Bursa. I went to Bursa a lot for a while because of him.

Ve geldiğimde de görüyorum her yerde Nülüfer yazıyor.

And when I arrive, I see Nülüfer written everywhere.

Diyorum ki Allah'ım ne kadar güzel bir şehir burası.

I say, God, what a beautiful city this is.

Ben burayı çok seviyorum, hep geleceğim.

I love this place so much, I will always come back.

Programda, kendi İstanbul'a yaptığım programda bahsedince de Ali Cenk ile Emre duymuşlar.

In the program, when I mentioned the program I made for my own Istanbul, Ali Cenk and Emre heard it.

Onun vesilesiyle oldu yani tamamen ismim sayesinde.

It happened through him, that is, completely thanks to my name.

Ama siz de İstanbul'da okumuşsunuz yanlış anlamadıysam.

But you also studied in Istanbul if I’m not mistaken.

İstanbul'la ilgili özlediğiniz şeyler var mı? İstanbul nasıldı sizin için siz orada okurken?

Are there things you miss about Istanbul? How was Istanbul for you while you were studying there?

Tabii ben İstanbul'a 1977 yılında gittim. Liseyi bitirdiğimde İstanbul Teknik Üniversitesi'nde mimarlık eğitimine başlamıştım.

Of course, I went to Istanbul in 1977. When I finished high school, I had started my architecture education at Istanbul Technical University.

Zor bir dönemdi bizim için. Yani 77 ve 83. 6 yıllık bir süreç vardı.

It was a difficult period for us. I mean 77 and 83. There was a 6-year process.

Tam 80 öncesi ve 80 sonrasına denk gelen.

Exactly corresponding to before '80 and after '80.

Ben bir eğitim dönemime denk geldim. Hatta bir yıl okulumuz kapandıydı boykotlar ya da başka olaylardan nedeniyle.

I happened to be in a school term. In fact, our school was closed for a year due to boycotts or other events.

Ve inanılmaz zor günler geçirdik.

And we went through incredibly tough days.

Türkiye'nin de geçirdiği gibi.

Like Turkey has also experienced.

Yani o darbeyi görmek, darbe girişiminin içerisinde birçok arkadaşımızın kayıplarını görmek bizi gerçekten o günlerde çok üzmüştü.

Seeing that coup and witnessing the losses of many of our friends during the coup attempt really saddened us during those days.

Ama İstanbul'un o günkü...

But Istanbul's that day...

Havası tabii hep cezbediciydi. Hala cezbediyor belki ama şu anda 16 milyon olan bir kent oldu.

The atmosphere was always alluring. It may still be alluring, but it has now become a city with 16 million people.

Ama yine de dünyanın en güzel kentlerinden ilki diye bakıyorum ben.

But still, I see it as one of the most beautiful cities in the world.

Gerçekten dünyanın birçok yerinde dolaştım ama İstanbul'un kadar güzeline hiçbir yerde rastlamadım.

I have truly traveled to many places in the world, but I haven't encountered anywhere as beautiful as Istanbul.

Bir koruyabilirsek, eğer bu güzellikleri koruyabilirsek, gelecek nesillere de aktarabilsek gerçekten İstanbul inanılmaz derecede güzel olacaktır.

If we can protect it, if we can preserve these beauties and pass them on to future generations, Istanbul will truly be incredibly beautiful.

Diye düşünüyorum.

I think so.

Fırsat buldukça İstanbul'a gitmeyi seviyorum açıkçası.

Honestly, I love going to Istanbul whenever I get the chance.

Nereye gidiyorsunuz?

Where are you going?

Çok olmasa da.

Not very much.

Yani tabii İstanbul'un neresi vardır?

So of course, where in Istanbul is there?

Boğazı vardır.

It has a throat.

Bazı da balık, rakı, talsi vardır.

There are also some fish, raki, and talsi.

Her ne kadar çok fazla alkol tüketemesem de o güzellikleri görmek, oralarda vakit geçirmek, oranın boğazının, poyrazın kokusunu almak insanı gerçekten çok rahatlatıyor.

Although I can't consume too much alcohol, seeing those beauties, spending time there, and taking in the scent of the strait and the northeast wind really relaxes a person.

Birçok düşünceden alıyor.

It takes from many thoughts.

Tabii özlediğim yerlerden bir tanesi ama tabii yani bir altı yılım geçti İstanbul'da farklı farklı alanlara değişimleri izleyerek gittiğim yerler de oluyor merak ediyorum da sanat ve kültürle ilgili olan aktivitelerde ara ara katılmaya gayret ediyorum.

Of course, it's one of the places I miss, but it's been almost six years since I went to Istanbul, and I also visit different places observing the changes in various fields. I am curious, and I occasionally try to participate in activities related to art and culture.

Biz buradakiler İstanbul'da bir taraftan takip ederek dolayısıyla İstanbul her zaman bir tarafımıza şimdi yakınlaştı da artık iki saatlik bir buçuk iki saatte.

We here have been following from a distance in Istanbul, so Istanbul has always gotten closer to one side of us and now it's just a one and a half to two-hour distance.

Ulaşıyorsun günlük bile gidip gelmelerde hiçbir sıkıntı yaşamıyoruz açıkçası.

Honestly, we don't have any problems with daily commutes either.

Ve mimarlık okudunuz.

And you studied architecture.

Sizce aldığınız eğitimin şu anda yaptığınız işlerde sorumluluklarınızda nasıl bir yardımı oldu ya da hissediyor musunuz?

Do you think the education you received has helped you in your current job responsibilities, or do you feel it has?

İşte bak bu mimarlık okuduğum için oradaki bilgiler sayesinde şu anda şunu şunu yapabiliyorum dediğiniz oluyor mu?

Do you ever find yourself saying, "Look, it's because I studied architecture that I can do this and that right now," thanks to the information I gained there?

Tabii eğitimin bir faydası var.

Of course, education has its benefits.

Yani kentleşme açısından, mimari açısından baktığımız zaman almış oluyoruz.

So, when we look at it from the perspective of urbanization and architecture, we gain an understanding.

Almış olduğumuz eğitimlerin belediye başkanlarda ya da yerel yönetimlerdeki işlerde etkisi var ki biliyorsunuz zaten bu tür mimarlık, inşaat mühendisliği alanlarındaki çalışan birçok arkadaşımızın yerel yönetimlerde de görevleri yoğun olarak bulunuyor.

The training we have received has an impact on mayors or local government work, and as you already know, many of our colleagues working in fields such as architecture and civil engineering are heavily involved in local government as well.

Tabii daha sonrasında ben mimarlık odasında çalışmalarımı sürdürdüm.

Of course, I continued my work in the architecture chamber afterwards.

Orada üç dönem başkanlığını, şube başkanlığını yaptım.

I served as the president for three terms there, as well as the branch president.

Onların oradan da gelen ciddi bir...

A serious one that also comes from there...

Bir katkısı oldu.

It had a contribution.

Sonrasında da önceki dönem belediye başkanımız Mustafa Bozbey'le beraber üç dönem başkan yardımcılığı, meclis ehliyeliği yaptığımda o da bir şekilde kentin gelişmesinde önemli bir benim için avantaj sağladı açıkçası belediye başkanımda.

After that, when I served as deputy mayor and council member for three terms alongside our previous mayor Mustafa Bozbey, it honestly provided a significant advantage for me in the development of the city.

Şimdi nerede neyin nasıl eksik olduğunu rahatlıkla görebiliyorum, izleyebiliyorum ve buna göre yapabiliyorsak işte elimizdeki fırsatları...

Now I can easily see where and how things are missing, I can monitor it, and if we can act accordingly, well, the opportunities we have...

...fırsatları ve bütçemizde iyi kullanarak bu alanlara müdahale etmek için çaba sarf ediyoruz.

We are making efforts to intervene in these areas by utilizing the opportunities and budget well.

Eksikler var mı?

Are there any missing items?

Yerel yönetimlerde, belediyelerde her zaman eksik vardır.

In local governments, there is always a deficiency in municipalities.

Her zaman bir tamamlama süreci vardır.

There is always a completion process.

Her zaman o zamana uyma konusunda bazı geri duruşlar, geri beklemeler vardır.

There are always some hesitations and delays in complying with that time.

Ama biz mümkün olduğu kadar bu alanlara müdahale ederek daha az eksiksiz...

But we are intervening in these areas as much as possible to be less incomplete...

...sal almayı gayret ediyoruz açıkçası.

...we are honestly trying to take it easy.

Peki belediye başkanı olmakla ilgili zaten sizin bu alanda çok uzun süredir bir deneyiniz var.

Well, you already have a lot of experience in this field regarding being the mayor.

Doğru bilinen yanlışlar nedir?

What are the common misconceptions?

Yani hani belki bir sürü kişinin bu belediye başkanıysan bunu bunu yaparsın dediği ama aslında öyle olmayan neler var sizin?

So, what are some things that people might say you would do if you were this mayor, but are actually not true?

Fark ettiğiniz şeyler oldu mu bu süreçte?

Have you noticed anything during this process?

Sizden beklentiler olarak.

Expectations from you.

Evet şimdi bir ilçenin büyük şehre bağlı.

Yes, now a district is connected to the big city.

Yani bütün şehir içerisinde.

So it's all within the city.

Herkes ilçe belediye başkanı olarak görev yapıyoruz.

We all serve as district mayors.

Tabii bölgemizde oturan yani Nilüfer'de oturan vatandaşlarımız bir belediye başkanının her şeyi yapabileceğini düşünüyor.

Of course, our citizens living in our district, meaning those residing in Nilüfer, think that a mayor can do everything.

Yani aklından böyle geçiriyor.

So he is thinking like this.

Yani bir sorun olduğu zaman kime başvururum?

So when there's a problem, who do I turn to?

Belediye başkanına başvurmam gerekiyor.

I need to apply to the mayor.

Yani bazı örnekler var.

So there are some examples.

Geçtiğimiz günlerde bir vatandaşımızın kuşu kaçtıydı.

Recently, a citizen of ours had their bird escape.

Onunla ilgili bize sosyal medyadan yayınladı.

He posted about it on social media.

Muhabbet kuşunun aranması konusunda bizden yardım istedi.

He asked us for help in finding the budgerigar.

Bulundu mu?

Has it been found?

Bulundu.

It was found.

Biz de bu konuyla ilgili çaba sarf ettik.

We have also made efforts regarding this issue.

Şansı da tabii biraz da şans da oldu sanıyorum.

I think luck played a part in it too.

Öyle oldu.

It happened like that.

Bazı dönemlerde yani eş aramak isteyenler yani yaşlı izdivaç için bize başvuranların da

During certain periods, that is, those who want to find a spouse, specifically those who apply to us for matchmaking.

İnanılmıyor.

It's unbelievable.

Ya da karısıyla kavga edip de.

Or fight with his wife.

Bizi barıştırmasın diyenler de oluyor.

There are also those who say not to reconcile us.

Tabii bunlarla ilgili de biz de elimizden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Of course, we are also trying to help as much as we can with these matters.

Ama tabii şimdi asıl problem belki şurada.

But of course, the main problem might be here.

Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasında bir yetki karmaşası var.

There is a confusion of authority between the metropolitan and district municipalities.

Bazı mesela yolların bazı alanların mesela ilaçlama gibi olanlar ya da 12 metrenin üstündeki yolların bütün sorumlulukları

Some, for example, the roads or certain areas, like spraying, or all the responsibilities over the roads exceeding 12 meters.

Büyükşehir belediyelerindedir.

It is in the metropolitan municipalities.

Bu tür şeyler.

Things like this.

Büyükşehir belediyelerinde yasaya göre 20 bin 10 bin metrekareye geçen yeşil alanların sorumlulukları

The responsibilities of green areas exceeding 20,000 and 10,000 square meters according to the law in metropolitan municipalities.

Büyükşehir belediyesinde gibi gibi bazı yani bunlarla ilgili şeyleri söyleyebilirim.

I can say some things related to these, like in the metropolitan municipality.

Burada da vatandaş orada gördükleri eksikleri şeyleri sıkıntıları hemen bizim üzerimizden

Here, the citizens immediately express the deficiencies and troubles they see to us.

yürüyerek şikayette bulunuyor.

He is making a complaint by walking.

Ya da işte şimdi maalesef sosyal medya bu alanda çok fazla kullanılan bir şey.

Or, unfortunately, social media is something that is used a lot in this area now.

Evet.

Yes.

Bazen bizim.

Sometimes ours.

Kendimizin eksiklerini görüp tamamlama şansına sahip olabiliyoruz ama çok acımasız eleştirilerle de karşı karşıya kalıyoruz.

We have the opportunity to see and fill our deficiencies, but we also face very harsh criticisms.

Yani bunu bize kızan ya da işte ne bileyim bizim yaptıklarımızın tersinde bir algı yönetimi yapmak isteyen vatandaşlar

So this is about citizens who are angry with us or want to create a perception management contrary to what we do.

genelde bu alanları kullanarak bizi kullanıldığı sürece eleştirileri her zaman açığım ama yanlış olan eleştirilerde

I am generally open to criticisms as long as these areas are used to criticize us, but not to incorrect criticisms.

onlara da cevap vermek de istemiyorum.

I don't want to respond to them either.

Yapmıyoruz da zaten böyle bir şey alıp sadece bu konuları bir eleştiri olarak kendimize alıp

We're not doing that either; we just take such matters as a criticism for ourselves.

düzeltebileceğimiz yerler varsa da bunlarla ilgili önlem alıyoruz.

If there are places we can improve, we are taking measures regarding them.

Peki o eleştiriyle şeyi nasıl yapıyorsunuz?

Well, how do you do that with that criticism?

Yani eleştiri almak bunu almayı seçmek bunu almamayı seçmek bazılarının belki kırıcı olabiliyor.

So receiving criticism, choosing to take it or choosing not to take it can be hurtful for some.

Çünkü ben de çok eleştirel bir alandayım.

Because I am also in a very critical field.

Çok fazla eleştiri aldığımız duyduğumuz ya direkt seyirciden.

We receive a lot of criticism that we hear directly from the audience.

O anda olabiliyor ya da sonradan yazıyorlar ya da bir videonu görüyorlar onun altına yorum yapıyorlar.

At that moment, they can either do it or write later, or they see a video of yours and comment on it.

Ve eleştiriyle baş etmeyi öğrenmek gerekiyor ister istemez.

And one inevitably needs to learn to cope with criticism.

Yani sonuçta biz de hani public bir şey yapıyoruz siz de öyle bir şey yapıyorsunuz.

So ultimately, we are also doing something public, and you are doing something like that as well.

Onun bir şeyi oldu bir kırılma noktası oldu mu yani şu yaşandı ve bundan sonra artık gerçekten eleştirilere

Did something happen to her, was there a breaking point, meaning this happened and from now on, she will really respond to criticisms?

çok daha farklı yaklaşıyorum dediğiniz yoksa zamanla mı oldu ya da siz hep çok şey miydiniz dirençli miydiniz eleştiriye karşı?

Did you mean that you approach it very differently now, or did this change happen over time? Or have you always been very resistant to criticism?

Ya insan oluyoruz tabii yani her şeye dirençli olmak değiliz.

Well, we are humans, of course, so we are not resistant to everything.

Yani bir duygularımız da var.

So we also have feelings.

Evet.

Yes.

Sonuçta bazı şeyler bir sıkıntı veriyor kırıyor insanı içimize atıyoruz.

As a result, certain things cause distress and break us; we bottle them up inside.

Bazen içimize atmıyoruz yan odaya gidip bir sürü şey sıralıyoruz bu konuyla ilgili.

Sometimes we don't keep it to ourselves and go to the next room to list a lot of things related to this topic.

Şimdi burada söylenmeyecek bir sürü şey var açıkçası.

Honestly, there are a lot of things that shouldn't be said here right now.

Dolayısıyla ona göre rahatlamaya çalışıyoruz biraz da.

Therefore, we are trying to relax a bit according to that.

Evet.

Yes.

Ama.

But.

Kolay kolay işler değil yani gerçekten keşke bu eleştirileri yapan arkadaşlar gelip burada bu tür görevlerin içerisinde yer almaları alsalar.

It's not easy work, I really wish those friends who make these criticisms would come and take part in such tasks here.

Bu işin ne kadar zor olduğunu bu yönetimin ne kadar zor olduğunu anlarlar diye düşünüyorum.

I think they will understand how difficult this job is and how tough this management is.

Ama alıştık mı alıştık tabii.

But we got used to it, of course.

Ben 19 yılıma giriyorum girdim artık Nülüfer'de yani Nülüfer'de.

I am entering my 19th year, I have already entered, in Nülüfer, that is, in Nülüfer.

Evet.

Yes.

neye ihtiyaç olduğu ile ilgili

related to what is needed

birçok alanda bilgi sahibiyim.

I have knowledge in many fields.

Bu tür gelen eleştirilerde

In criticisms of this kind

ve azamak stratejileri de gerekli cevapları

and the strategies for increasing also provide the necessary responses.

oturuyorum ve veriyorum.

I am sitting and giving.

Şey olarak

As a thing

yapmak istediklerimizle, neden yapamadıklarımızla

with what we want to do, and why we couldn't do them.

ilgili de olan durumlarda

in relevant situations

anlatıyoruz.

We are explaining.

Anlatamadığımız yerde de

Where we couldn't explain

ne yapalım diyoruz. Vatandaşımız

What can we do, we say. Our citizen.

her zaman vatandaş haklıdır.

The citizen is always right.

Haklı deyip kenara

Saying "You're right" and setting aside.

çekiliyoruz.

We are withdrawing.

Peki bir Bursalı

So, a person from Bursa?

olarak ve Nilüfer Belediyesi'nin

as well as the Nilüfer Municipality's

başkanı olarak, sizce Nilüfer

As the president, what do you think about Nilüfer?

Belediyesi'nin en

of the Municipality's most

underrated ve overrated, yani

underrated and overrated, that is

en böyle

just like this

keşke bilinse çok değerli

I wish it were known, it's very valuable.

dediğimiz ve az bilinen

what we said and little known

ya da böyle çok bilinen ama aslında

or something well-known but actually

o kadar da büyük bir mesele

it's not such a big deal

değil. Dediğiniz şeyler

not. What you said

neler?

What things?

Tabii Nilüfer aslında

Of course, actually Nilüfer.

35 yıl, 37

35 years, 37

yıl olmuş.

It has been a year.

Kuruluş 36-37

Establishment 36-37

yıla giriyoruz işte.

We're entering the year, you see.

Yeni bir ilçe gibi

Like a new district.

değerlendiriliyor ama

it's being evaluated but

M.Ö. 8500

8500 B.C.

daha doğrusu

more precisely

6500-2000

6500-2000

yaklaşık

approximately

8500 yıllık bir

8500 years old a

geçmişi olan bir ilçe. Yani

a district with a history. That is

Bursa'nın ilk yerleşim alanı.

The first settlement area of Bursa.

Yani Bursa'ya şu ana kadar yaşamış

So far, it has lived in Bursa.

olan insanların sınır

the limit of existing people

nereye ilk gelen insanlar.

Where did the first people come?

Nilüfer.

Water lily.

Ak topraklık diye bir alanımız

We have an area called "white soil."

var bizim. Orada kazılar da

We have it. There are also excavations there.

yapıldı. İlk kazıları o zaman

It was done. The first excavations were made at that time.

Akçalar Belediyesi

Akçalar Municipality

ile olan bir

with a

bağlantıyla başlamıştı. Daha sonra

it had started with a connection. Later on

Akçalar Belediyesi, Belde Belediyesi

Akçalar Municipality, Town Municipality

de Nilüfer Belediyesi'ne bağlandı.

It was connected to the Nilüfer Municipality.

Ve o dönemde biz bu

And at that time we...

konularla ilgili çalışmaları aldık ve

We received the studies related to the topics and

yürüttük. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi

we carried out. Later, the Metropolitan Municipality

de o alanla ilgili çalışmaları

and the studies related to that area

alıp orada bir müze

taking and there is a museum

ve kalıntılarla ilgili çalışmalar yaptı.

and conducted studies on the remains.

Yani aslında

So actually

vatandaşımızın

our citizen's

belki Bursalı olanların

maybe those from Bursa

Osmanlı diye ya da

Either Ottoman or

işte daha önce Roma belki

Here, perhaps earlier Rome.

şeyde vardı. Hiç bilmedikleri

It was in the thing. They didn't know at all.

bir şey. Bursa'da hayat,

something. Life in Bursa,

insan yaşamı Nilüfer'de

Human life in Nilüfer.

başladı. Ak topraklık. Yani Akçalar

It started. White soil. I mean Akçalar.

Ak topraklık. Tam o

White soil. Right there.

Ulubat Gölü'nün kenarındaki

On the shore of Lake Ulubat

bir alanda başlayan bir

one that starts in a field

yerleşke var. Yerleşim var.

There is a campus. There is a settlement.

Bunu bilmezler mesela.

They don't know this, for example.

Daha sonra bizim de arkeolojik

Later, our archaeological...

çalışmalar içerisinde yaptığımız göl yazıdaki

in the studies we conducted in the lake writing

antik tiyatro ve orada bir

ancient theater and there a

manastır adamız var mesela. Manastır adamızdaki

We have an island called Manastır, for example. In our Manastır island...

Kız Adası dediğimiz yerde

At a place we call Girls' Island

kalıntılar var. Mesela

There are remnants. For example,

oraları da vatandaşlarımız çok fazla bilmezler.

Our citizens do not know those places very well either.

Eski bir yerleşimdir ama

It is an old settlement, but...

zamanında o göl yazında

At that time, that lake in the summer.

orada yaklaşık üç bin kişilik

there is approximately three thousand people there

arkeologlara göre beş bin kişi

According to archaeologists, five thousand people.

civarında bir antik

an ancient nearby

tiyatronun olduğu

where the theater is located

o dönemlerde ve oralarda

in those times and there

yaşayan insanların

living people

bu kültürel ve sosyal

this cultural and social

faaliyetlerini burada sürdüğünü,

that it continues its activities here,

şimdi orada kazılar yapıyoruz.

We are currently conducting excavations there.

Mesela Bursalı ve

For example, from Bursa and

Nülüferli vatandaşlarımızın gelip o

Our citizens with water lilies can come and that

kazıları incelemesini, görmesini

to examine the excavations, to see them

ve o tarihe geri gidişi

and her return to that date.

hatırlamalarını

their memories

açıkçası çok arzu ediyorum.

To be honest, I desire it very much.

Gelip görebiliyor muyuz bu kazıları?

Can we come and see these excavations?

Tabii tabii. Şu açık şu anda.

Of course, of course. It's open right now.

Tabii o kazı alanına belki

Of course, maybe to that excavation site.

girişi direkt giremezsiniz.

You cannot enter directly.

Ama çevresinde neler

But what about around him?

yapıldığıyla ilgili orada bilgi

Information regarding what has been done is available there.

alabileceğiniz, akademisyenlerin de

you can get, as well as academics

olduğu bir ekibimiz.

We have a team that is.

Şu anda çalışıyor yaz döneminde de orada.

Currently working there during the summer period as well.

Çok heyecanlı.

Very excited.

Bir göl yazı Avrupa'da

A lake is writing in Europe.

ve dünyada aslında dünyada

and in the world actually in the world

ilk onun içerisine giren bir

a person who is among the top ten

ada hüviyetinde.

in the form of an island.

Yani yarım ada gibi bir köprüyle bağlanıyor

So it is connected by a bridge like a peninsula.

aslında ada.

Actually, it's an island.

Tarihi bir ada kısmında

In a historical part of the island.

turizm açısından yani gezilebileceğin

in terms of tourism, meaning places you can visit

gezilebilen tarihi köyler

visitable historical villages

açısından ilk

in terms of the first

onda yer alan bir yerleşke.

a campus located there.

Bunu şimdi turizm

Translate this now tourism.

birliği diyelim veya yani uluslararası

Let's say unity or in other words, international.

birlik tarafından ilan

announced by the union

edilmiş olan bir şey bu.

This is something that has been done.

Dolayısıyla vatandaşlarımız çok fazla

Therefore, our citizens have a lot.

bilmez. Şu anda birçok

doesn't know. Right now many

Bursalı ve Nilüferli göl yazıya

Lake in Bursa and Nilüfer.

gidip hafta sonlarını orada

going to spend the weekends there

geçirmeyi değerlendirebiliyor.

can evaluate spending.

Belki daha iyi bilebiliyorlar ama

Maybe they know better.

bunlar hep daha az

these are always less

bilinen yerler.

known places.

Misya yollarımız vardır.

We have our ways in Misya.

İnanılmaz bir

Incredible a

destinasyondur. Hem doğa

It is a destination. Both nature

turizmi hem sporla ilgili

tourism related to sports

yapılabilecek bütün

all that can be done

kırsızlıklar,

rural areas,

Köydeer'deki bizim köy yerleşimlerimiz aslında Karadeniz'deki gibi yamaçlara yerleşmiş güzel köylerimiz vardır bu alanda.

In Köydeer, our village settlements actually consist of beautiful villages that are built on slopes, much like those in the Black Sea region.

Atlas, İnegazi, Üçpınar, Kadriye gibi yerlerde bir gezi parkurumuz vardır.

We have a hiking trail in places like Atlas, İnegazi, Üçpınar, and Kadriye.

Bu gezi parkurunda köylere uğrarlar ve o köyün o güzel havasını ve dokusunu içine esindirerek yürürler.

They stop by the villages on this hiking route and walk while inhaling the beautiful air and essence of those villages.

Dün de hatta ben gençlerle beraber Üçpınar'daydım.

Yesterday, I was even at Üçpınar with the young people.

Bir küçük bir buluşma gerçekleştirdik orada.

We had a small meeting there.

Yani insan giderken bile başka bir dünyaya, başka bir evrene giriş yapıyor gibi hissediyor kendisini.

So, one feels like they are entering another world, another universe, even while leaving.

Dolayısıyla ben vatandaşlarımızın aslında bu gezi parkurlarında ya da bu alanlarda ya da bu köylerimizde de girip gitmelerini arzu ederim.

Therefore, I actually desire for our citizens to visit these travel routes or these areas or our villages.

Orada güzel bir organizasyonlar var.

There are nice organizations there.

Kadın derneklerimiz var birçoğunda.

We have women's associations in many of them.

Onlar bu alanlarda yapmış oldukları hem ürettiklerini orada sergileme.

They exhibit both what they have produced and what they have created in these areas.

İmkanını buluyorlar.

They are finding a way.

Hem de gelenlere kulukseverlik yapıyorlar gerçekten.

They are truly being subservient to those who come.

Evet yani aklıma gelenler bunlar.

Yes, these are what come to my mind.

Daha ne olsun?

What more could there be?

Şunu çok merak ediyorum.

I am very curious about this.

Şu anda çok fazla stresli ve baskı dolu bir işin içindesiniz.

You are currently in a very stressful and pressure-filled job.

Siz stresinizi nasıl kontrol ediyorsunuz?

How do you manage your stress?

Yani çok fazla sorumluluğunuz var.

So you have a lot of responsibilities.

Çok fazla insanla konuşuyorsunuz.

You are talking to a lot of people.

Beklentiler var.

There are expectations.

Nasıl kontrol ediyorsunuz stresinizi?

How do you manage your stress?

Gördüğünüz gibi son derece rahatız.

As you can see, we are extremely uncomfortable.

Evet bana gülemezsiniz stresi sordum.

Yes, I asked about the stress of not being able to laugh at me.

Rahat görüyorsunuz değil mi?

You see it comfortably, right?

Tabii şimdi bizim bir sloganımız var.

Of course, we have a slogan now.

Gülümseyin nülüferdesiniz diye.

Smile because you are in the lotus.

Biz gülmeyi hiçbir zaman hangi stresli ortamımızda olsa bile bırakmamaya çalışıyoruz.

We try to never stop smiling, no matter how stressful our environment might be.

Hep gülümsüyoruz.

We always smile.

Bazen niye nasıl bu kadar gülümseyebiliyorsunuz diye soruyorlar.

Sometimes they ask why and how you can smile so much.

Gülümsüyoruz.

We are smiling.

Bazı şeylerimizi içimize atıyoruz falan.

We keep some things to ourselves and so on.

Bazen de bana soruyorlar ya hiç mi etkilenmiyorsun?

Sometimes they ask me if I am not affected at all.

Sonra diyorum ki arkadaş nasıl etkileniyorsunuz?

Then I say, my friend, how are you affected?

Yani etkilenmek mümkün değil.

So it's impossible to be influenced.

Ben şu anda kronik bir kalp rahatsızlığı hastasıyım.

I am currently a patient with a chronic heart condition.

Kalp yetmezliğim var.

I have heart failure.

Kalp bilimim var.

I have heart science.

Organlarımın yarısı yok.

Half of my organs are gone.

Yani baktığınız zaman bunların hepsi sadece vücudun getirmiş olduğu şartlar değil.

So when you look at it, all of these are not just the conditions imposed by the body.

Dışarıdan gelen etkilerin de vücudu olan yansımaları.

Reflections of the effects coming from outside on the body.

Evet.

Yes.

Ama bunlarla beraber yine de biz gülümsemeye ve gülümsetmeye devam etmek için çaba sarf ediyoruz.

But alongside these, we are still striving to smile and make others smile.

Dolayısıyla stresi aslında bu işler gerçekten stres alıyor.

Therefore, these things really relieve stress.

Stres altında yapılıyor birçoğu zamanlarda.

Many things are done under stress at times.

İşte yaptığın şeylerin karşılığını bulması, insanlar tarafından değerlendirmesi, beğenilmesi falan çok güzel tabii.

It's certainly nice to see your actions being recognized, evaluated, and appreciated by others.

Bunlar ayrı bir zevk ve has veriyor insana.

These provide a separate pleasure and longing to a person.

Ama acımasız eleştiriler karşısında da yalan yanlış bir sürü eleştiriler karşısında da insan kiraat olamıyor açıkçası.

But honestly, one cannot be a witness in the face of ruthless criticisms and a bunch of false criticisms.

Yani bazen dokunuyor bize de.

So sometimes it touches us too.

Ben balık vurucu bir...

I am a fish striking...

Öyle mi?

Is that so?

Dolayısıyla biraz duygusalım galiba.

So I guess I'm a little emotional.

Evet.

Yes.

Bazı duygusalım.

I am a bit emotional.

Erkek arkadaşım da balık vurucu bu arada.

By the way, my boyfriend is also a fisherman.

Öyle mi?

Is that so?

Ben de yengecim o yüzden anlıyorum duygusallığı.

I understand the sentiment because I’m a cancer too.

Kesinlikle.

Absolutely.

Yani biraz etkileniyor muyum?

So, am I being a little influenced?

Etkileniyorumdur.

I must be affected.

Ya ben şeyi çok merak ediyorum.

I'm really curious about that thing.

Çünkü çok hızlı kararlar vermeniz gerekiyor muhtemelen bazı durumlarda.

Because you probably need to make decisions very quickly in some situations.

O hızlı karar verme anında yani uzun dönemde stresi nasıl kontrol ediyorsunuz gibi değil de

It's more like how do you manage stress in the long term rather than in that quick decision-making moment.

hani tabii ki çok güzel şeyler oluyor ve hani okey bu işi yapmamın bir sebebi var oluyorsunuz.

You know, of course, very beautiful things are happening, and well, there is a reason for me to do this job.

O şeyin verimini eminim çok aldığınız bir alanda çalışıyorsunuz aslında.

I'm sure you're working in a field where you get a lot of productivity from that thing.

Hani görebiliyorsunuz birebir yaptıklarınızı.

You know, you can see exactly what you're doing.

Ama hani o stres anında o stresin en yüksek olduğu en fazla böyle üzerinizde beklenti var.

But in that moment of stress, when the stress is at its peak, there is the greatest expectation on you.

Hızlı karar vermeniz gerekiyor.

You need to make a quick decision.

O anlarda nasıl yaklaşıyorsunuz?

How do you approach in those moments?

Ya da hani siz böyle mi doğdunuz?

Or did you just happen to be born this way?

Yani hep mi çok iyiydiniz bu konuda serinkanlı olmakta?

So were you always so good at staying calm about this?

Yani zaman insana bir şeyleri getiriyor aslında.

So time actually brings certain things to a person.

Yani bir tecrübe elde ediyorsunuz ve karar verme süreçlerini belki yönetiminde ona göre yapıyorsun ama

So you are gaining experience and perhaps managing decision-making processes accordingly, but...

bizim yıllardır yaptığımız bir çalışma var.

We have a study we have been working on for years.

Biz bir ekip çalışmasını her zaman tercih eden bir belediyeyiz.

We are a municipality that always prefers teamwork.

Ve ben de ekip arkadaşlarımla beraber bu tür durumlarda hemen bir araya gelip

And I immediately gather with my teammates in such situations.

hızlı karar verme süreçlerini o şekilde yansıtmaya çalışıyoruz.

We are trying to reflect quick decision-making processes in that way.

Yani bir acil karar verme süreçlerinde ben mutlaka arkadaşlarıma danışırım.

So in urgent decision-making processes, I definitely consult my friends.

Danışamadık.

We couldn't consult.

Daha küçük yani minor sorunlar olduğu zaman zaten o da geçmişten gelen bazı tecrübelerle karar verme

When there are smaller, minor issues, it is already about making decisions with some experiences from the past.

ve bildiğim için birçok konulundaki sorunları da daha kolay karar verebiliyoruz.

And because I know, we can make decisions more easily about many issues.

Bazen yanlış da yapabiliyoruz.

Sometimes we can make mistakes too.

Yanlış kararlar da veriyor olabiliriz.

We may also be making wrong decisions.

Yani insanız bu konuyla dönüşü önünde ona göre sağlıklı bir şekilde yapmaya gayret ediyoruz tabii.

So we are human, and we are trying to approach this matter in a healthy way accordingly.

Peki sizce komik olmak politikada ne kadar önemli?

So how important do you think it is to be funny in politics?

Hayatımızın her tarafı zaten komedi.

Every part of our lives is already a comedy.

Yani eğer gülmesek ve her alanda eğer bazı şeyleri komik olarak algılamasak bu hayat zaten geçmez.

So if we don't laugh and if we don't perceive some things as funny in every aspect, life simply won't go on.

Yani bu hayat bağlılığında bu kadar büyük riskler altında bu kadar zor şartlarda

So in this attachment to life, under such great risks and difficult conditions

dünyanın artık iklim krizleriyle mücadele ettiği durumlarda ne yapacağız?

What will we do in situations where the world is now combating climate crises?

Gülmek bizim için en güzel.

Laughing is the most beautiful for us.

Açılan kapı olarak bakıyorum.

I see it as an opened door.

Dolayısıyla ben her alanda mutlaka bir espri olması yani bu hayat bağlılığı.

Therefore, I believe there should definitely be a joke in every field, meaning this connection to life.

Yani ne yapalım arkadaş diyemiyorsun bir şekilde.

So, you can't really say, "What should we do, friend?" in some way.

Bazı yerlerinden onu da gülümseyerek alıyorsun bir taraftan da.

You are also taking it with a smile from some parts of it, on the other hand.

Zor mu mücadele etmek zor ama yani her şeyi bu kadar dert edinirsek bu sefer gerçekten kendi sağlığımızdan oluruz.

It is difficult to struggle, but if we take everything so seriously, we will really end up harming our own health.

Dolayısıyla gülmek hepimiz için çok Allah kimseyi gülmekten ayırmasın.

Therefore, laughing is very important for all of us; may God never separate anyone from laughter.

Evet.

Yes.

Hep gülelim.

Let's always smile.

Özellikle Nülüfer'de hep gülümseydim.

I always smiled, especially in Nülüfer.

Evet.

Yes.

Bu konuda biz de elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

We are also trying to do our best on this matter.

Gülümsetmeye çalışıyoruz insanlarımızla.

We are trying to make our people smile.

Umarım başarılı oluyoruz burada.

I hope we are successful here.

Gülmek insana çok yakışıyor gerçekten yani.

Laughing really suits a person, I must say.

Yani sabah değil bir günaydın demek küçük bir gülümseme bile insanın o günün nasıl geçeceğine bir işaret oluyor.

So saying good morning in the morning, even a small smile, becomes a sign of how the day will go for a person.

Dolayısıyla ben seviyorum gülmeyi.

Therefore, I love to laugh.

Bu arada ben sizinle ilk defa tanıştım.

By the way, I met you for the first time.

İlk defa tanışıyorum bugün ve içeri girer girmez ilk fark ettiğim şey saçınız oldu.

This is the first time I am meeting you today, and the first thing I noticed as soon as I walked in was your hair.

İnanılmaz saçlarınız var.

You have incredible hair.

Tabii ki genlerinizin de çok büyük faydası var muhtemelen bu konuda ama.

Of course, your genes probably play a very significant role in this matter as well.

Yok canım genlerlerim neyse.

Oh come on, it doesn't matter what my genes are.

Boyuyorum boyuyorum.

I am painting, I am painting.

Sırrı nedir diye soracaktım ben.

I was going to ask what the secret is.

Boyuyorsunuz sanırım.

I think you are painting.

Ama numarasını vermem kimseye.

But I won't give my number to anyone.

Vermiyorsunuz sanırım.

I guess you are not giving it.

Herkes belki çok beğeniyor.

Maybe everyone likes it a lot.

Bir olar ki bana da verir misin diye yok yani.

Is there any way you could give me one too?

O bana özel bir formülü var ona göre.

She has a special formula just for me.

Okey.

Okay.

Evet yani genlerle ilgisi var doğru.

Yes, it is related to genes, that's true.

Değil mi?

Isn't it?

Babam da biraz erken yaşta beyazlamış saçları.

My father also went gray at a relatively young age.

Ama gür de aynı zamanda.

But it's also loud at the same time.

Evet dökülmemesi güzel bir şey yani.

Yes, it's a good thing that it doesn't spill.

O da genlerle ilgili.

It's also related to genes.

Zaten döküldüğü zaman beyaz olmasının bir anlamı yok.

It doesn't matter if it is white when it spills anyway.

Yok evet o.

No, yes it is.

O zaman hiç olmuyor.

Then it never happens.

Evet kesinlikle.

Yes, definitely.

Okey şimdi son sorumuza geldik.

Okay, now we have come to our last question.

Benim en sevdiğim konu birazcık size yayından önce de bahsettim.

My favorite topic is something I mentioned to you a little bit before the broadcast.

Aşkı çok seviyorum.

I love love very much.

İnsanların aşk hayatlarını çok merak ediyorum.

I am very curious about people's love lives.

İşte kim nasıl tanıştı?

Here is how everyone met?

Ne zamandır birlikteler?

How long have they been together?

Ne yapıyor falan.

What is he/she doing, etc.?

Ve böyle asıl merak ettiğim şey böyle mutlu bir ilişkinin sırrı nedir?

And the thing I'm really curious about is, what is the secret to such a happy relationship?

Çünkü bir sürü insana sordum bu soruyu.

Because I asked this question to a lot of people.

Hep çok farklı cevaplar geliyor.

I'm always getting very different answers.

Size de sormak istedim.

I wanted to ask you too.

Sizce mutlu bir ilişkinin sırrı nedir?

What do you think is the secret to a happy relationship?

Çok zor soru.

Very difficult question.

En zor soru bu muydu?

Was this the hardest question?

En zor soru.

The hardest question.

E tabii canım bir yani çok güzel tabii aşk, sevmek, o duyguları paylaşmak, biriyle paylaşmak falan inanılmaz güzel.

Of course, dear, it's beautiful to love, to share those feelings, to share them with someone; it's incredibly wonderful.

Yani hayatın en güzel taraftan da bir tanesi.

So it's one of the most beautiful sides of life.

Dolayısıyla tabii bunun sırrı da insanlar birbirine olan güveni kaynaklanıyor.

Therefore, of course, the secret of this comes from the trust people have in each other.

Yani birbirinize güveniyorsanız hayat boyunca birbirinizi daha iyi anlayabilirsiniz.

So if you trust each other, you can understand each other better throughout life.

Yani biliyorsanız o hayatın her alanında hem başarılı da oluyorsunuz aynı zamanda.

So if you know it, you are also successful in every area of life at the same time.

Çünkü psikolojik olarak herhangi bir şey sizi bu besliyor.

Because psychologically, anything feeds you.

Aşkın getirmiş olduğu bu şey.

This thing that love has brought.

Ben böyle bundan dolayı olduğunu düşünüyorum.

I think that's why it is like this.

Ben bir aşk adamıyım açıkçası.

Honestly, I am not a love person.

Aynen öyle.

Exactly like that.

Dedim ya balık burcuyum.

I told you, I'm a Pisces.

Evet evet.

Yes, yes.

Sevmeyi seviyorum.

I love loving.

Sevmek duygusu benim için çok hoş bir duygu.

The feeling of love is a very pleasant feeling for me.

Yani bütün etrafta sadece bu.

So this is just it all around.

Bir ilişki, eşiniz, çocuğunuz ve şeyleri beraber.

A relationship, with your partner, your child, and things together.

Ama insanları seviyorum.

But I love people.

İnsanların hep iyi olması konusundaki duygularımı buna göre geliştiriyorum.

I develop my feelings about people always being good accordingly.

Bu da bu sevmek sonuçta.

This is the result of loving, after all.

Bunların hepsi bir aşksa yaşamanın güzelliğini, doğanın o güzelliğini tatmak, onu paylaşmak.

If all of this is a passion, it is to taste the beauty of life, the beauty of nature, and to share it.

Çok güzel duygular.

Very beautiful feelings.

Dolayısıyla aşkımız.

Therefore, our love.

Aşk da insanların hayatından hiçbir zaman eksilmesin.

May love never be absent from people's lives.

İnşallah.

God willing.

Çok teşekkürler geldiğiniz için.

Thank you very much for coming.

Ağzınıza sağlık.

Thank you for your words.

Çok teşekkür ederim.

Thank you very much.

Çok keyifli bir konuşmaydı.

It was a very enjoyable conversation.

Ben de çok teşekkür ederim.

Thank you very much as well.

Sizinle tanışmak, bir defa Nilüfer olmak.

Meeting you is like becoming a Nilüfer once.

Ayrıca Nilüfer ve Nilüfer'de olmak ayrı bir ayrıcalık benim için de.

Being in Nilüfer and being part of Nilüfer is a special privilege for me as well.

Çok teşekkür ederim.

Thank you very much.

Daha başka programlarda da görüşmek dileğiyle diyorum.

I say hoping to meet in other programs as well.

İnşallah umarım.

God willing, I hope so.

Hoşçakalın.

Goodbye.

Sağ olun.

Thank you.

Görüşürüz.

See you.

La la la la la la la la la la la la şimdi Bursa'da kendi adımda bir belediyenin hodunda komedyenler Nilüfer'de.

La la la la la la la la la la la la now in Bursa, comedians are in Nilüfer at a municipality under my name.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.