Batıl İtikatlar ve Büyü
Storytel
Nereden Başlasam?
Batıl İtikatlar ve Büyü
Bu dizinin betimlemesi TRT tarafından Sesli Betimleme Derneğine yaptırılmıştır.
The description of this series has been created by TRT in collaboration with the Audio Description Association.
Bu mevzu nasıl gelişmiş onu konuşacağız. Şunu sorarak başlayayım mı?
Let's talk about how this issue has developed. Shall I start by asking this?
Buyurun.
Here you go.
Büyü aslında ve hurafeler ne işe yarıyor?
What is the purpose of magic and superstitions?
İnsanın kaderini değiştirmesine yarıyor. Yani değiştirebileceğini zannetmesi yanılgısına düşmesine yarıyor.
It serves to change a person's destiny. In other words, it leads them to the delusion that they can change it.
Çünkü aslında şimdi bizim gündelik dilde kullandığımız işte kader, kısmet, bu işi ben Allah'a havale ettim falan gibi maalesef çok ucuzlattığımız bu kavramların içleri aslında İslami olarak da manevi olarak da yani bizim bütün atalar ve yüzyıllar boyunca getirdiğimiz kültür boyunca
Because, in fact, the concepts we now use in our everyday language, such as fate, destiny, and saying things like "I have left this to God," are unfortunately very trivialized, their meanings are actually profound both in an Islamic sense and spiritually, throughout all the culture we have inherited from our ancestors over the centuries.
içi çok dolu. Ama bu kavramların içini maalesef biz bugünkü yaşantımızın akışıyla maalesef çok boşaltmış durumdayız.
It is very full inside. But unfortunately, we have emptied the meaning of these concepts very much with the flow of our current lives.
Allah bize bütün kutsal kitaplarda başta Kur'an-ı Kerim'de olmak üzere Lokman Suresinde gaybı sadece kendisinin bildiğini söylüyor.
God tells us in all the holy books, especially in the Quran, that only He knows the unseen, as stated in Surah Luqman.
Bunun insanlar tarafından ya da başka varlıklar tarafından bilinemeyeceğini söylüyor.
It says that this cannot be known by humans or other beings.
Ama insan başına gelen bir takım antifatik durumlarda, canı istemediğinde, değiştirmek istediğinde, hoşuna gitmediğinde bazı konular ya da kavramlar onları değiştirmek için
But when a person is in certain unfavorable situations, when they do not want to, when they want to change, or when they do not like certain topics or concepts, they try to change them for that reason.
bazı formüllere başvuruyor. Biri o formüllerden bir tanesi. Tanrı'nın iradesine aykırı bir durum olduğu için de çok başvurulan bir şey.
It refers to some formulas. One of them is one of those formulas. Since it is a situation contrary to God's will, it is something that is frequently referenced.
Peki genel olarak batıl itikad dediğimiz şeyle itikadı ayıran da bu mu?
So is this what distinguishes superstition from belief in general?
Batıl itikadla itikad o kadar birbirine karışmış durumda ki bugünün dünyasında da geçmişin dünyasında da.
Superstitious beliefs and faith are so intertwined that they are present in both today's world and the world of the past.
Özünde yani.
In essence, yes.
Biz buna halk dini diyoruz. Özünde kitapta yazılmış olan asıl olarak elimizde olan net bilgiler bunlar bizim itikadımızın ne diyelim işte köşeleri.
We call this folk religion. Essentially, the main concrete information we have written in the book forms the corners of our belief, shall we say.
Biz o köşelerin içine işte biraz ufak tefek delikler açarak geçmiş itikadlarımızdan, geçmiş dinlerimizden, geçmiş inanç biçimlerimizden, inanış biçimlerimizden getirdiğimiz şeyleri ufak ufak ufak tıkıştırıyoruz.
We are gradually inserting things we have brought from our past beliefs, past religions, and past forms of faith into those corners by making small holes.
Bir tarafı bırakıp başka bir yöne geçtiğimizde ki İslam için bunu söyleyebiliriz mesela Türkler daha önce farklı farklı din daireleri ya da inanç daireleri içindeydiler.
When we leave one side and move in another direction, we can say this for Islam; for example, the Turks were previously in different religious or belief circles.
Bunların hepsinden vazgeçtiğinizde bunu sizin İslam sosuna bulamanız gerekiyor ve o zamanda mesela Kur'an'dan bakılan fallar,
When you give up all of these, you need to find this in your Islamic context, and at that time, for example, divinations based on the Quran,
Kur'an-ı Kerim surelerinden, ayetlerinden alınan bir takım yazılarla yapılan büyüler filan başlıyor hayatımızın içine girmeye ve o da tabii çok ürkütücü itikad ve batıl itikad.
Magic spells derived from certain verses and chapters of the Quran are starting to infiltrate our lives, and this is, of course, very frightening in terms of beliefs and false beliefs.
Yani olmayan şeylerin aslında varmışçasına inanılması bunlara ve bunlara tapılması anlamına geliyor.
So, believing in things that do not exist as if they do exist, and worshipping them, means accepting these and giving them significance.
Katman katman ilerliyor bunlar ve diyorsunuz ki üst üste yapılan inşaatlar gibi aslında ve şamanizmin hakim olduğu dönemden İslam'a gelene kadar ve günümüze gelene kadar taşına taşına geliyor.
They progress layer by layer, and you say it’s like constructions built one on top of another, actually, from the period dominated by shamanism to the arrival of Islam and up until today, it comes stone by stone.
Evet.
Yes.
Bugünkü batıl itikadların çoğu aslında işte animizmden, şamanizmden filan taşınmış şeyler.
Most of today's superstitions are actually things that have been carried over from animism, shamanism, and the like.
Evet.
Yes.
Dolayısıyla çok da yeni bir şeyden bahsetmiyoruz aslında değil mi?
So, we are not actually talking about something very new, are we?
İnsanlık kadar eski bir şeyden bahsediyoruz.
We are talking about something as old as humanity.
Evet evet evet.
Yes yes yes.
Ve o zamanın itikadları aslında bunlar yani o zamanın itikadı olan bugünün batıl itikadı mı olmuş oluyor?
And does that mean that the beliefs of that time actually become today's false beliefs?
Biraz öyle oluyor tabii çünkü bugün biz daha derinlemesine giriyoruz ve daha işin aslına vakıf olmaya çalışıyoruz.
It does happen a little like that, of course, because today we are going deeper and trying to get a better understanding of the essence of the matter.
O zaman bunların bu şekilde kalıyor olmuş olması hem yöneticilerin hem de din alimlerin işine gelmiş.
Then, it seems that the fact that these things remain this way has benefited both the administrators and the religious scholars.
Çünkü halkın bu karmaşa içerisinde yaşaması çok da sorgulamamasını sağlıyor.
Because it ensures that the people live in this chaos without questioning too much.
O zaman siz işin içine girmiş olan bir takım bizim bugünkü anlamıyla sahte ruhban diyeceğimiz insanları ayıklamak zorunda kalabilirdiniz.
Then you might have had to sift out a number of people we would call false clergy in today's sense who had gotten involved in the matter.
Bunların hiçbiri yapılmıyor.
None of these are being done.
İnsanlar böyle akışına bırakılmış geniş bir coğrafyada ucu bucağı olmayan neredeyse Osmanlı'nın hükmettiği toprakları düşünürsek eğer orada insanların bu şartlar içerisinde yaşaması mazur görülüyor ya da makul görülüyor öyle diyelim.
If we consider that people live in such a vast geography, left to their own devices, where there are almost no limits, the lands once ruled by the Ottoman Empire, it is understandable or reasonable to see their existence in those conditions, so to speak.
Şimdi iki tip İslam var Osmanlı'da gelişen.
Now there are two types of Islam that developed in the Ottoman Empire.
Bugün bizim sünni akide.
Today is our Sunni creed.
Yani Türkiye Cumhuriyeti daha çok sünni akideye sünni itikada bağlı olan insanların oluşturduğu bir topluluk.
So, the Republic of Turkey is a community formed by people who are mostly adherents of the Sunni creed and Sunni beliefs.
Bir de heterodoks.
And also heterodox.
Yani buna ortodoks İslam diyoruz.
So we call this orthodox Islam.
Bir de heterodoks İslam var.
There is also heterodox Islam.
Yani Hazreti Ali'yi merkeze alan Hazreti Muhammed'i de sayan, seven, yücelten ama buna da Alevi itikat ya da işte heterodoks İslam diyoruz.
So, we call it Alevi belief or heterodox Islam, which centers on Hazrat Ali while also acknowledging, loving, and venerating Hazrat Muhammad.
Bu da Türkiye'deki büyük bir inanç grubunu temsil ediyor.
This also represents a large religious group in Turkey.
Şehir merkezlerinde ve iktidara yakın daha yakın olan yani Babüsade yani İstanbul'a.
In the city centers and those closer to power, namely Babüsade, that is, Istanbul.
Daha yakın olan Konstantiniyye'ye daha yakın olan bölgelerde medreseler ya da Anadolu'nun belli başlı önemli merkezlerinde medreseler ve buralarda din alimleri var.
There are madrasas in regions closer to Constantinople and in some of the important centers of Anatolia, and there are religious scholars here.
Bir de bunun uzağında yaşayan insanlar var.
There are also people who live far away from this.
Köylerde konar göçer olan kent merkezlerinden uzakta yaşayan insanlar var.
There are people living in villages who are nomadic and far from city centers.
Oralardaki insanların dinle kaynaşmasını sağlayan bir başka ara formül var ki ona bugün tasavvuf diyoruz.
There is another intermediary formula that allows the people there to merge with the divine, which we now call mysticism.
Tasavvuflarla bu başarılmış bir durumdur.
This has been achieved with sufism.
Bir de oralardaki halkın kendi inanış biçimlerine göre yaşamasının özgür olduğunu ve bunu pek de konuşmuyoruz.
We also don’t talk much about how the people there are free to live according to their own beliefs.
Bu kontrol altına alamadığını gören Osmanlı yöneticileri bu yaşayış biçimlerini batıl olsun olmasın nasıl olması gerekiyorsa o şekilde yaşamalarına izin verilmiş.
Seeing that they could not control this, the Ottoman rulers allowed them to live in whatever way they needed to, whether it was superstitious or not.
Peki ama bu batıl olup olmamanın ölçüsünü ben bir türlü koyamadım.
Well, I just couldn't determine the measure of whether this is superstitious or not.
Özellikle İslam'ın içinde.
Especially within Islam.
Yani şunu hatırlıyorum yaşayetenlerde 1990'lı yılların televizyon programlarını hatırlayanlar da başta şu anda AKP milletvekili olan dönemin layıklık şampiyonu Hülkü Cevizoğlu'nun programı olmak üzere.
So I remember that among those who remember the television programs of the 1990s, there was initially the program of Hülkü Cevizoğlu, who was the champion of secularism at the time and is currently an AKP member of parliament.
İnanılmaz bir adam evet.
An incredible man, yes.
İlahiyatçıların televizyona çıkarılıp sabaha kadar.
The theologians are brought on television and kept until morning.
Sabaha kadar tartıştırıldığı ve hepsinin aynı kitaptan yola çıkarak birbirini batıl olmakla suçladığı bir televizyonculuk dönemi yaşamıştı Türkiye.
Turkey had experienced an era of television journalism where discussions went on until morning, and everyone accused each other of being false based on the same book.
Ben de şimdi baktığım zaman işin uzmanı olmadığım için ilahiyatçı olmadığım için bilmiyorum ama sıradan bir izleyici olarak.
I don't know because I'm not an expert or a theologian, but as an ordinary viewer, looking at it now.
O ona diyor ki sen batılsın ona diyor ki sen batılsın.
He says to her that you are false, he says to her that you are false.
Hepsinin de önünde aynı kitap var Kur'an-ı Kerim.
They all have the same book in front of them, the Quran.
Ona nasıl karar veriyor?
How does he/she decide on that?
Kim karar veriyor?
Who is making the decision?
Bunun merci ne yani?
What is the authority for this?
Aslında bunu bir hocama sordum da ben de bu tezi hazırlarken.
Actually, I asked this to one of my professors while preparing this thesis.
Siz buna nasıl karar verebilirsiniz ki?
How can you decide on that?
O devirde bunların hepsi aslında normal.
At that time, all of these were actually normal.
Ve din içi uygulamalar olarak kabul ediliyordu demişti.
And it was said to be accepted as practices within the religion.
Ama büyünün batıl olduğu ya da Kur'an-ı Kerim'den fal bakmanın batıl olduğu o çok açık şeyler bunlar.
But it is very clear that magic is superstitious or that fortune-telling from the Quran is superstitious.
Çünkü Kur'an-ı Kerim'de aslında bununla ilgili çok çeşitli uyarılar var.
Because there are actually many warnings related to this in the Quran.
Defalarca bu uyarılar yapılmış.
These warnings have been made repeatedly.
Pek çok surede ve ayette bunlar karşımıza çıkıyor.
These appear in many surahs and verses.
Yapmayın, yaptırmayın, inanmayın, bunların yolundan gitmeyin.
Don't do it, don't let it happen, don't believe it, don't follow their path.
Bu İslam'ın yasaklı en büyük günahlar arasında yani birkaç tane önemli günah var.
Among the major sins prohibited in Islam, there are a few important sins.
Bunlardan bir tanesi de büyü.
One of them is magic.
Çünkü kaderi değiştirmek amacı taşıyor.
Because it aims to change destiny.
Peki orada itiraz edilen şey ne?
So what is being objected to there?
Yani büyü yoluyla kaderi değiştirmek mi?
So, changing fate through magic?
Yoksa bu zırvalara inanmayın mı?
Or should you not believe these nonsense?
Çünkü siz diyorsunuz ki yani Kur'an-ı Kerim'de büyünün olup olmadığı bir tartışma konusu.
Because you are saying that whether or not magic exists in the Quran is a topic of discussion.
Neresiyle tartışma konusu?
What is the subject of the controversy?
Şimdi Hazreti Muhammed'e büyü yapıldığına inanan bir takım İslam alimleri var.
Now there are some Islamic scholars who believe that magic was performed on the Prophet Muhammad.
Hayır yapılmamıştır.
No, it has not been done.
Hazreti Muhammed bunlardan aykırı tutulmuştur ve o özel bir insandır diyen İslam alimleri de var.
There are also Islamic scholars who say that Prophet Muhammad has been exempted from these and that he is a special person.
Her iki grupta yapılmıştır diyen de yapılmamıştır diyen de aynı sure ve ayetlere dayandırıyorlar.
Both those who say it has been done and those who say it has not are basing their claims on the same surahs and verses.
Bu çok çelişkin.
This is very contradictory.
Belki de çok tartışmalı bir konu.
Perhaps it's a very controversial topic.
Ama işin gerçeğinde sorunuz bir daha yine neler misiniz?
But the truth is, what are your questions again?
Şunu merak ediyorum.
I am curious about that.
İslam'da büyüye yer yoktur.
There is no place for magic in Islam.
Kur'an'da büyüye yer yoktur dediğimiz zaman biz Kur'an-ı Kerim'de büyü yapmayın ve kaderinize müdahale etmeyin mi deniyor?
When we say there is no place for magic in the Quran, are we saying that the Quran prohibits practicing magic and interfering with your destiny?
Yoksa büyü dediğiniz şey bir zırvadır.
Otherwise, what you call magic is nonsense.
Bunlarla uğraşmayın kafanızı bulandırmayın mı deniyor?
Aren't they saying don't bother with these and don't confuse your mind?
Hayır hayır yapmayın deniyor.
No, no, they are saying don't do it.
Şimdi ben diyor Tanrı Harut ve Marut adında iki melek gönderdim insanlara ve ayetlerde geçen bir kavram bu.
"Now I say, God has sent down two angels named Harut and Marut to the people, and this is a concept mentioned in the verses."
Bu melekleri.
These angels.
İnsanlara sihirleri ve sihri ve büyüyü öğretsinler diye gönderdim.
I sent them to teach people magic, sorcery, and witchcraft.
Ama siz bunlara uymayın.
But you shouldn't comply with these.
Çünkü insan iyiyle kötünün karmaşası bir varlık.
Because humans are beings of the mixture of good and evil.
Yani kötü olmadan iyi bilinemez iyi olmadan kötüyü bilemeyiz.
So, one cannot know the good without the bad, and one cannot know the bad without the good.
Yani dualist bir varlık.
So it is a dualist being.
Yani hayat da böyle tabii.
So life is like this, of course.
Ben size bütün bu yanlışlık yapabileceğiniz ya da size yanlışlar yaptırabilecek bir takım şeyler göndereceğim.
I will send you a number of things that you could make mistakes with or that could cause you to make mistakes.
Bakalım siz bunun karşısında ne yapacaksınız.
Let's see what you will do in response to this.
Ben sizi deniyorum.
I am testing you.
Harut ve Marut adlı bu melekler insanlara sihri öğretmek için gönderilmişler.
These angels named Harut and Marut were sent to teach magic to people.
Ama siz...
But you...
Buna uymayın diyor.
He says not to comply with this.
Yani diyor ki aslında başarılı büyü diye bir şey olabilir ama...
So they are saying that there could actually be something called successful magic, but...
Evet demek ki var.
Yes, so it exists.
O kadar çok ısrar var ki yani bunu...
There is so much insistence that I mean this...
Siz bu yola sapmayın diyor.
He/she is saying do not stray from this path.
Siz bu yola sapmayın.
Do not deviate from this path.
Şu hayatta birkaç yılını kurtarırsınız.
In this life, you save a few years.
Ama ahiretimizi yakmayın.
But do not set fire to our hereafter.
Ahiretimizi yakmayın demek istiyor.
He wants to say don't burn our afterlife.
Bu biraz...
This is a bit...
Şimdi şöyle.
Here’s the thing.
Bu daha korkutucu bence.
I think this is scarier.
Sizin güldürücü bir durum oldu ama...
It was a funny situation for you, but...
İslam'da ve Hristiyanlık'ta şeytanın tanımlanması yani şeytanın anlatımı farklı.
The definition of the devil in Islam and Christianity is different.
Hristiyanlık'ta Tanrı'nın ya da biz Allah diyoruz Tanrı Allah artık nasıl adlandırırsanız...
In Christianity, God, or as we say Allah, however you choose to name Him...
Onun karşısında onun kadar güçlü bir varlık şeytan.
In front of him, there is a being as powerful as him, the devil.
Ama İslam'da cennetten kovulmuş bir melek.
But in Islam, a fallen angel from paradise.
Yani güçsüz bir melek aslında.
So it is actually a weak angel.
Ama siz içinizde şeytan vardır.
But you have a devil inside you.
Şeytan gibi insanlar da vardır.
There are people who are like the devil.
Şeytani kötülüğü barındıran, kötülüğe ödül veren, kötülüğü baş tacı eden insanlar da vardır.
There are also people who harbor diabolical evil, reward evil, and crown evil.
Şeytanlarla birlikte yaşıyoruz biz de yani bu dünyanın içerisinde böyle yaşıyoruz.
We also live with demons, so we live in this world like this.
Siz böyle olabilirsiniz ya da aklınızı kullanır.
You can be like this or use your mind.
Eğer imanlı bir insansanız size verdiğim aklı ve size verdiğim kalbi kullanır bu yola sapmazsınız.
If you are a faithful person, you will use the mind I have given you and the heart I have given you, and you will not stray from this path.
Yani Tanrı'nın bize vermeye çalıştığı mesaj bu.
So the message that God is trying to give us is this.
İslam'da cennetten kovulmuş, küçük düşürülmüş bir melek.
A fallen angel, humiliated and cast out of paradise in Islam.
Ama Hristiyanlık'ta Tanrı'nın karşısında Tanrı kadar güçlü bir melek.
But in Christianity, an angel as powerful as God before God.
Yani Hollywood filmlerinde filan da görürsünüz.
So you see it in Hollywood movies and such.
Ama büyü dediğimiz zaman muhatabımız şeytan değil cinler.
But when we talk about magic, our interlocutor is not the devil, but jinn.
Çünkü büyüler cinler aracılığıyla yapılıyor değil mi?
Because spells are done through spirits, right?
Cinler de ikinci varlıklar.
Jinn are also second beings.
Şimdi Amentü duası var.
Now there is the Amentü prayer.
Ondan işte kitapta da bahsetmiştim ya Allah'a, meleklerine, onun yarattığı görünür görünmez bütün varlıklara inanmak.
I mentioned that in the book, about believing in God, His angels, and all the beings visible and invisible that He has created.
Cinler yani...
The djinn, that is...
Akbüyüler dediğimiz şeyler.
What we call "Akbüyüler."
Belki daha insanların işte açılmış olan karakocanın arasını barıştırmak için de büyü yaptırıyor insanlar.
Perhaps people are also using magic to reconcile those who have fallen out at work.
Ya da...
Or...
Birini öldürmek için de yaptırıyor.
They are also making arrangements to kill someone.
Bunu cadılık kaydımızda da akbüyü karabüyü tartışması çıkmıştı konuğumuzla aramızda.
There was also a debate about the distinction between white magic and black magic in our witchcraft records with our guest.
Akbüyü karabüyü var tabii.
Of course, there is both white magic and black magic.
Yani aşk büyüsü akbüyü mü karabüyü mü diye.
So is love magic white magic or black magic?
Aşka bağlı tabii.
It depends on love, of course.
Kur'an-ı Kerim'de Hazreti Muhammed'e iman eden cinler de var, etmeyenler de var.
In the Quran, there are jinn who believe in Prophet Muhammad and there are those who do not.
Bunlar da hep aslında bir takım ravilerin yani rivayetleri aktaran Ebu Müslim gibi, Buhari gibi.
These are actually all a number of narrators, like Abu Muslim and Bukhari, who convey the reports.
Takım hadis-i şerifleri not etmiş ve rivayetleri anlatmış insanlar rivayetlerine bakarak karar veriliyor.
People who have noted the team’s hadiths and narrated the reports are making decisions based on these narrations.
Yani bunlar da hep aslında bize sonradan gelen bilgiler.
So these are all actually information that comes to us later.
Şimdi bununla ilgili çok ilginç bir tartışma var kitabınızda.
Now there is a very interesting discussion about this in your book.
Peygamberin bir cinle boğuştuğuna dair bir hadise dair yorumlar var.
There are comments about an incident where the Prophet struggled with a jinn.
Yani işte onunla boğuşuyor, ateş gibi bir sıcak bir şey olmasına rağmen soğuk bir dili var.
So, he is struggling with it, and despite being something as hot as fire, he has a cold tongue.
Ondan sonra onu yakalıyor, bağlayacakken vazgeçiyor.
After that, he catches him but gives up when he is about to tie him up.
Ama bir yandan da bir kedi köpek tartışması giriyor işin içine.
But on the other hand, a cat-dog debate is entering into the picture.
Bunlar da aktarımlar.
These are also transfers.
Yani bunlar da gerçekten yaşamlıktır.
So these are really livable.
Yaşanmamış mı, yaşanmamış mı bilinmesi mümkün olmayan konular.
Unlived, or is it possible to know whether it has been unlived?
Yani en iyi bildiğimiz peygamber Hazreti Muhammed.
So the prophet we know best is Hazrat Muhammad.
Çünkü tabii ki o yani sıfırdan sonra yaşamış bir peygamber.
Because of course, he is a prophet who lived after zero.
Musa'yı ve İsa'yı demin de konuşurken söyledik.
We just talked about Moses and Jesus as well.
Bilmiyoruz yani var mı böyle insanlar yaşadı mı yaşamadı mı?
We don't know, I mean, do such people exist, have they lived or not?
Elimizde bir tarihi vesika yok.
We do not have any historical documents in our possession.
Yani nasıldı, nasıl bir hayat yaşadılar?
So how was it, what kind of life did they live?
Bunlar hep bize anlatılan bilgiler.
These are all the information that is told to us.
Ama Muhammed'le ilgili de anlatılan bilgiler var.
But there is also information about Muhammad.
Bunların kaçta kaçı doğrudur, kaçta kaçı yanlıştır?
How many of these are true, and how many are false?
Bunu bir ilahiyatçıyla konuşsak ortam son derece ciddi şekilde gerilemez.
If we discuss this with a theologian, the atmosphere won't seriously deteriorate.
Ama benim kişisel olarak peygamberlerle ilgili sade bir sıradan insan olarak görüşüm şudur ki
But my personal view as an ordinary person regarding the prophets is as follows:
insanların pek çok şeye taptığı bir dünyada ve birçok inançla birlikte yaşadıkları bir dünya düzeninde
in a world where people worship many things and live in a world order with many beliefs
bu insanlar tek bir tanrıya inandıkları için bütün o sıkıntılara göz gelmişler.
These people have overlooked all those troubles because they believe in a single god.
İnsanın hayatı da acılarla dolu, Muhammed'in hayatı da acılarla dolu.
A person's life is also filled with pain, and Muhammad's life is also filled with pain.
Yani çok ciddi aşağılanmalar yaşamış bu insanlar.
So these people have experienced very serious humiliations.
Çocuklarını kaybetmişler, taşlanmışlar, tükürülmüşler.
They have lost their children, been stoned, and been spat on.
Sahtekarsınız siz demişler.
They said you are a fraud.
Bu insanlar bu insanlara büyücü denmiş.
These people were called wizards.
Göç etmeye zorlanmışlar.
They have been forced to migrate.
Yani hiçbir şeye sahip olamamış bu insanlar.
So these people have been unable to own anything.
Yani o şeyde de çok etkilenmiştim ben.
So I was really affected by that thing too.
Göreme, peribocaları.
Göreme, fairy chimneys.
Orada yeraltı kiliselerini gezdiğim zaman da.
When I visited the underground churches there.
Ya bir Allah'a inanmak için şu insanların çek diye sıkıntıya bak dedim kelim kelim.
I told them to look at the troubles of these people in order to believe in God, word by word.
Hiçbir şeye sahip olamamışlar kısmında fazla uzatamayacağım bir rezerv koyayım.
I won't elaborate too much on the part where they couldn't own anything; let me make a reservation.
Ne gibi?
What like?
O konuyu uzatmayayım ama sanırım saf bir şeye sahip olamamış yani.
I won't prolong that topic, but I think he/she couldn't have something pure.
Ondan sonra gelenler oldukça olmuşlar.
Those who came after him have become quite numerous.
Evet oralara ben de size emekirim yani.
Yes, I can work for you there too.
Orada hak veriyorum size.
I agree with you there.
Peki biz çok dinek senede gittik.
Well, we went to many religious places in a year.
Tekrar da şu Osmanlı'nın çok enteresan 19. yüzyılı üzerinden belki döneriz ama.
We may revisit the very interesting 19th century of the Ottoman Empire again, though.
Yani her batıl itikat dediğimiz şey de birebir dinde bağlantılı değil.
So, not every superstition is directly connected to religion.
Zaten hani siz de şöyle ikiye ayırıyorsunuz kitabınızda.
You already divide it into two parts in your book, don't you?
Bir daha korunma amaçlı batıl itikatlar var.
There are superstitions aimed at protection.
Bir daha değiştirme amaçlı.
For changing it again.
Yani uğursuzluk olmasın başıma bir şey gelmesin tipi.
So it's like, I don't want any bad luck or anything to happen to me.
Ya da hani zengin olayım şu istediğim insanla birlikte olayım filan gibi hayata müdahale etme.
Or, you know, don't interfere with life like wanting to be rich and be with the person I desire, and so on.
Yani çok basit merdiven altından geçmemek.
So, it's very simple: not to walk under the ladder.
Hava karardıktan sonra tırnak kesmemek.
Do not cut your nails after dark.
İşte 13 sayısı filan gibi daha korunma.
Here is the number 13, just like that, more protection.
Bunların aslında çoğu da böyle direkt dinle bağlantılı olarak konuşulacak şeyler değil.
Most of these are not really things that can be discussed directly in connection with religion.
O insanın hangi güdüsün hangi arayışına dayanıyor?
What motive drives that person's search?
Valla bunlar geleneklerin getirdiği şeyler.
Well, these are things brought by traditions.
Mesela Allah'ın hakkı 3'tür filan diyoruz biz.
For example, we say that the right of Allah is 3, and so on.
Aslında İslam'da ya da kitapta Kur'an-ı Kerim'de asla 3 sayısıyla ilgili bir bilgi yok elimizde.
In fact, there is no information regarding the number 3 in Islam or in the Qur'an.
Bu bence bu topraklarda yani Rumi yani Anadolu'da yaşanan İslam'la ilgili bir durum.
I think this is a situation related to Islam experienced in these lands, namely Rumi, namely Anatolia.
Üçlü yani teslis.
Trinity.
Allah, baba, kutsal ruh.
God, father, holy spirit.
Yani Hristiyanlıktaki üçlemeden geldiğini düşündüğüm bir şey bu benim mesela.
So, this is something that I think comes from the trinity in Christianity, for example.
O kadar çok aslında geleneklerimizden, örflerimizden, örf, adet ve geleneklerimizden getirdiğimiz şey var ki.
There are so many things that we actually bring from our traditions, customs, and practices.
Farkında olmadan yaptığımız şeyler bunlar.
These are the things we do without realizing.
Neden böyle olduğunu ben onu merak ettiğim için aslında böyle bir tezin içine ve bu dünyanın içine girdim.
The reason why this is the case is that I entered such a thesis and this world because I was actually curious about it.
Mesela işte suyun kutsallığına inanmak için su içtiniz.
For example, you drank water to believe in the sanctity of water.
Ben sizden su istedim.
I asked you for water.
Siz bana su verdiniz.
You gave me water.
Ben de oh oh sağ ol çok teşekkür ederim işte ölmüşlerin ruhuna gitsin filan.
I'm also, oh oh thank you very much, may it go to the souls of the deceased and so on.
Böyle bir şey yok yani.
There is no such thing.
Dünyada hangi ülkede mesela İngiltere'de veya Amerika'da böyle bir şey söylediniz ya da Finlandiya'da böyle delirdi herhalde falan diye yüzünüze bakarlar.
In which country in the world, for example in England or America, would you say something like that and people would look at you as if you had gone crazy, like in Finland or something?
Ama bunu biz söyleriz.
But we say this.
Çünkü bu atalar kültüründen gelen bir şey bize.
Because this is something that comes from our ancestral culture.
Biz atalarımızın bizi koruduğuna, bizi sevdiğine, onlardan bize bir takım kutsal ibareler geldiğine inanırız.
We believe that our ancestors protect us, love us, and that a number of sacred sayings have come to us from them.
Şimdi bunlarla ilgili bağlantısallık, yaşamsallık diye mesela müthiş bir kitap var.
Now, there is an amazing book about connectivity and liveliness regarding these matters.
Türker Kılıç hocanın yani ben de izledikten sonra onun kitaplarını aldım.
After watching Türker Kılıç, I also got his books.
Müthiş bir kolektif bilincimiz var bizim.
We have an incredible collective consciousness.
Ve bu kolektif zekanın ya da bu bilincin aslında bedenle sınırlı olmadığını söylüyor bilimsel deneyler bugünün dünyasında bize.
And scientific experiments in today's world tell us that this collective intelligence or consciousness is actually not limited to the body.
Farkında olmadan çok ilginç bir ortak zihnimiz var.
Without realizing it, we have a very interesting common mind.
Yani insanlar böyle şeylerle çok dalga geçiyorlar ama bu Zeytin Ağacı diye bir dizi var orada geçen işte bu...
So people joke a lot about things like this, but there is a series called Zeytin Ağacı and this is what happens there...
Aile dizi mi?
Is it a family series?
Bilmiyorum sizler yaptırdınız mı?
I don't know if you all had it done?
Ama ben bunu denedim iki kere.
But I tried this two times.
Çok etkilendim mesela.
For example, I was very affected.
İnanılmaz bir ortak bir duygu oluştuğunu insanların aslında farkında olmadan birbirlerinin hayatları hakkında...
An incredible common feeling has formed that people are actually unaware of regarding each other's lives...
...çok derin ve çok ilginç şeylere haiz olduklarını gördüm.
I saw that they possessed very deep and very interesting things.
Yani bu bilgiler de böyle bilgiler olduğunu düşünüyorum.
I think this information is also such information.
Bu yaşam biçimlerinin.
These ways of life.
Ama hani şey dedik ya atalar işte daha yerel kültürler belli bölgedeki inançlar.
But you know, we said that ancestors are the beliefs of local cultures in certain regions.
Hani demin örnek verdiğim 13.
The 13th one I gave as an example earlier.
Yani bu itikatların sizin batı saydığınız itikatların taşınmasında araçlar mı değişti?
So, have the tools changed in the transportation of these beliefs you consider to be Western beliefs?
Yani mesela 20. yüzyılda genel kitle kültürünün popüler kültürünün batıdan bütün dünyaya yaydığı bir şey olmalı.
So, for example, there must be something that the popular culture of the general mass culture of the 20th century spread from the West to the whole world.
Yani şimdi yeni bir araba alıyorsunuz ondan sonra kurban kesiliyor.
So now you buy a new car and then a sacrifice is made.
Kurbanın kanını arabanın önüne arkasına sürmek falan.
Rubbing the victim's blood on the front and back of the car, etc.
Bu tamamen pagan gelenekten gelenmiş.
This is completely derived from pagan tradition.
Yani bir hayvanı kurban etmek ve sizin kanınız yerine onun kanının sizi koruyacağına inanmak çok ilkel bir düşünce.
So, sacrificing an animal and believing that its blood will protect you instead of your own is a very primitive thought.
Yani insanlar şimdi çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, telefon falan kullanıyoruz ama ne kadar değiştik acaba?
So, people now use washing machines, dishwashers, phones, etc., but I wonder how much we have actually changed?
Bu benim mesela kişisel olarak çok merak ettiğim bir durum.
This is a situation that I personally find very intriguing, for example.
Ha bu batıldır, öteki değildir, bu çizgileri siz nasıl koyuyorsunuz diye bana sorarsanız...
Well, this is superstition, it's not the other one; if you ask me how you set these lines...
...bunların tutsağı olarak yaşamayı batıl kabul ediyorum.
I consider it vain to live as a captive of these.
Bunların tutsağı olmadan aklınızı...
Without being a captive of these, your mind...
...sizi emrettiği biçimde yaşamayı doğru kabul ediyorum kendi hayatımda da.
I accept it as right to live in the way it commands you in my own life as well.
Yani mesela İslam'da ruhban yok.
So, for example, there is no clergy in Islam.
Bu adamların hepsi ruhban.
All these men are clergy.
Siz ellerinizi açtığınız zaman doğrudan Allah'tan ne istiyorsanız...
When you raise your hands, whatever you directly ask from Allah...
...hiç arada aracı şu bu ıvır zıvır insan olmadan siz isteyebilirsiniz.
...you can ask for it without any intermediary or any nonsense in between.
Yani bütün bunlarla bana yaklaşın diyor Allah ama biz bunların hiçbirini yapmıyoruz bugünün dünyasında.
So God is saying to approach me with all of this, but we are doing none of it in today's world.
O kadar çok aracı var ki arada.
There are so many intermediaries in between.
Ürkütücü derecede fazla bunlar.
These are frighteningly excessive.
Şimdi biraz saraya da uğrayıp ondan sonra 19. yüzyıla gelelim istiyorum ben.
I want to stop by the palace for a bit and then move on to the 19th century.
Yani sarayın da büyüyle çok yakından bir ilgisi var.
So the palace is very closely related to magic.
En azından şunu görüyoruz Topkapı Sarayı'na gittiğimiz zaman o tılsımlı gömlekler mesela.
At least we see this when we visit Topkapi Palace, for example, those enchanted shirts.
Büyüyü yaptıran padişahların.
The sultans who had the magic performed.
Büyüyü yaptıran padişahlar tılsımlı gömlekler.
The sultans who perform the magic enchanted shirts.
En iyisi 3. Selim'in kimi idi hatta en gösterişlisi?
Who was the best of them, even the most extravagant, of Selim III?
Valla bütün Osmanlı ricali, Osmanlı sarayı, padişahlar ciddi anlamda bu işlerle meşguller.
Honestly, all the Ottoman officials, the Ottoman palace, and the sultans are seriously engaged in these matters.
Özellikle tılsımlı gömleklerde.
Especially in enchanted shirts.
Topkapı Sarayı'nın 87 tane var bu tılsımlı gömlek.
There are 87 of these magical shirts in Topkapi Palace.
Bunların en eskisi 1480 tarihli Cem Sultan'a ait olan tılsımlı gömlek.
The oldest of these is the enchanted shirt belonging to Cem Sultan, dated 1480.
Yani bu gömleklerin üzerinde de pek çok dualar var.
So there are many prayers on these shirts as well.
Bir kere bunların ne işe yaradığını hemen konuşalım.
Let's talk about what these are useful for right away.
Savaşlarda ok işlemesin, zırh işlemesin hatta görünmez olsunlar.
May arrows not penetrate in battles, may armor not penetrate, may they even be invisible.
Hatta görünmez olsun falan diye.
Even to make it invisible or something.
Ama tabii bunların içerisinde aslında İslam'la hiç ilgisi olmayan bir takım semboller ve motifler de var.
But of course, there are actually some symbols and motifs in these that have nothing to do with Islam.
Bunlar aslında vefk yani Kur'an-ı Kerim'deki bütün harflerin belli bir sıra ve belli bir düzen içerisinde,
These are actually talismans, meaning that all the letters in the Quran are arranged in a specific order and a certain system.
sayı ve düzen içerisinde yazılmasıyla bir takım işlerin gerçekleşeceğine inanılmaz.
It is believed that a number of things will happen with the writing in order and arrangement.
Buna da vefk deniyor.
This is also called a talisman.
Belli sıralarla yazılmışlar işte.
They are written in specific sequences, that's it.
Kılıç batmasın işte o ondan koruyor.
The sword won't stab, that's what he's protecting from.
İnsanlar sizi görmesin, görünmez hale gelin ondan koruyor.
People shouldn't see you, become invisible; that's what it's protecting you from.
Öyle gömlekler var ki...
There are shirts like that...
Kod aslında bir kod yazımı gibi.
The code is actually like writing a code.
Bir kod yazımı gibi adeta öyle evet.
It's almost like writing a code, yes.
Evlerde falan da bazen insanların evlerinde görüyorum mesela.
I sometimes see it in people's homes, for instance.
Bereket getirsin diye dükkanlarda asılır.
It is hung in shops to bring abundance.
İnsanlar bunların anlamını bilerek mi asarlar bilmiyorum.
I don't know if people hang these things knowing their meaning.
Ama o harflerin Kur'an-ı Kerim'deki her harfin bir sırası var.
But each letter in the Quran has its own order.
Bunların aslında bir iki kabaklığı.
These are actually one or two zucchinis.
Fala'dan geldiğini iddia edebiliriz.
We can claim that it came from the fortune telling.
Çünkü orada var olan bir öğreti.
Because there is a teaching that exists there.
Yani en çok olan şey mesela Mührü Süleyman.
So the most common thing is, for example, the Seal of Solomon.
Süleyman'ın mührü.
The Seal of Suleiman.
Bu tabii İstanbul'da pek çok falcı, büyücü dükkanının bir zamanlar
Of course, there used to be many fortune teller and witch shops in Istanbul.
Nuru Osmaniye'de, Çemberli Taş'ta bir fal baktırmak istediğinizde
When you want to have a fortune told at Çemberli Taş in Nuru Osmaniye.
ya da birine büyü yaptırmak istediğinizde
or when you want to have someone do magic for you
ya da bir büyü bozdurmak istediğinizde
or when you want to break a spell
Osmanlı vergi alırdı bu insanlardan ve orada dükkanlar var yani.
The Ottomans used to collect taxes from these people, and there are shops there, you know.
Bir sektör.
A sector.
Bir sektör yani bir sektör olarak gelişmiş.
It has developed as a sector, that is, as a sector.
Osmanlı neredeyse uçan kuştan aklınıza gelen her iş sahibiyle
The Ottoman Empire almost had a connection with every business owner you can think of, even a flying bird.
yani işverenden ve işçiden vergi alır.
That is, it collects tax from both the employer and the employee.
Müthiş bir sistemdir.
It's an awesome system.
Bir de şöyle bir şey var ama.
But there is also something like this.
Sizi de örnekliyorsunuz.
You are also being an example.
Bazılarıyla da mücadele ediyor.
He is also fighting with some of them.
Şehre girmesine izin vermiyor.
They are not allowing him/her to enter the city.
Şehirden kovuyor.
They're kicking him out of the city.
Varlığına el koyuyor.
Seizing its existence.
Bu işi yapanların nerede koyuyor ayrımı?
Where do those who do this work draw the line?
Kim makbul, kim değil?
Who is favored, and who is not?
Kim istismarcı?
Who is the abuser?
Bu iş zaptiye yani polise o devrin polisinin eline düşerse
If this job falls into the hands of the police of that era, that is, the gendarmes...
o zaman iş ortaya çıkıyor.
Then the job comes out.
Çünkü bunlar yer altı işler.
Because these are underground activities.
Yani insanlar büyü yaptırdıklarını
So people think they are casting spells.
bugün mesela bir arkadaşınız size ben gittim bilmem kime büyü yaptırdım
For example, today a friend of yours says that they went and had someone do magic for them.
dese onunla olan ilişkiyi bir düşünürsünüz.
Then you should think about the relationship with him/her.
Deli herhalde falan dersiniz.
You probably think he's crazy or something.
Ya da eğer inançlı bir insansınız
Or if you are a faithful person.
sizin inancınıza oldukça aykırı bir şey olacağı için
because something will be quite contrary to your belief
onunla pek ilişkiye girmek istemezsiniz.
You wouldn't want to get too involved with him/her.
Bu ancak ben gittim şu adama büyü yaptırdım.
I only made this man do magic after I left.
O adamda bu kadar para verdim.
I gave that man so much money.
Ama hiçbir karşılık alamadım.
But I didn't receive any response.
Yani ben hala o adama işte eğer diyelim ki ısınma büyüsü ise
So I'm still saying to that guy, if let's say it's a warming spell.
hala o bana ısınmadı.
She still hasn't warmed up to me.
Hala benim eşimle aram açık mesela.
For example, I still have a rift with my spouse.
Böyle bir şeyi ancak polise gidip şikayet ettiğinizde
Such a thing can only be done when you go to the police and file a complaint.
olay ortaya çıkıyor.
the incident is coming to light.
Ama şöyle bir şey var.
But there is one thing.
Yani az önce dediniz ki
So you just said that.
hani Nuri Osmaniye'de bu bir sektördü.
Wasn't this a sector in Nuri Osmaniye?
Vergi veriyorlardı.
They were paying taxes.
Sarayda büyücüler vardı.
There were wizards in the palace.
Dolu.
Full.
Hatta işte örnekleri var.
In fact, there are examples of it.
İsimleri hatırlamıyorum ama
I don't remember the names, but...
hani başarısız olduğu için malları müsaade ediliyor.
They are allowed to take the goods because they are unsuccessful.
Sonra halka dağıtılıyor falan.
Then it is distributed to the public and so on.
Böyle örnekler de var.
There are examples like this as well.
Orada çok hassas bir çizgi var belli ki.
There is a very fine line there, clearly.
Yani bu zamanla mı ilgili,
So is this related to time,
başarıyla ya da başarısızlıkla mı ilgili
Is it related to success or failure?
yoksa hani ahlaksızlığa tevessül edenleri
or those who resort to immorality
ne bileyim hani ırza tecavüz edenleri falan mı ayırıyorlar?
What do I know, are they separating those who commit sexual assault and stuff like that?
Bu biraz çok belirsiz bir zemin anladık.
This is a somewhat vague ground, we understand.
Şöyle.
Like this.
Suç eğitimi.
Crime training.
Eğer açık ortadaysa mesela epilepsi ile ilgili
For example, if it is in an open environment related to epilepsy.
hastalığı olan bir insan başvuruyor
A person with an illness is applying.
ve ondan sonra hoca ona artık ne yapıyorsa
and after that, the teacher does whatever he does to him.
o ikili görüşmede kız ölüyor.
In that dual meeting, the girl dies.
Mesela böyle bir suçta
For example, in such a crime.
o insanın işte katline karar veriliyor.
That person's execution is being decided.
Yani kadı böyle bir karar veriyor.
So the judge makes such a decision.
Ama eğer bir büyü yapmış,
But if you have cast a spell,
o büyü tutmamış,
that spell didn't work,
büyü yaptığı da belirlenmiş
It has also been determined that he/she practiced magic.
ve 3-5 tane hakkında şikayet varsa
and if there are 3-5 complaints about it
adamı sürgün ediyorlar.
They are exiling the man.
Yani büyü tutmamış diye.
So it didn't work like magic, then.
Tutmamış diye.
Because I didn't hold on.
Tüketici şikayeti.
Consumer complaint.
Aynen öyle.
Exactly so.
Şikayeti var.
He/She has a complaint.
Kom.
Comm.
Aynen öyle.
Exactly that way.
Ama şimdi bu buğulu dünyada yaşayan insanların
But now, the people living in this foggy world
şöyle düşünmek lazım.
We need to think like this.
Yani penisiliğin yok,
So you don't have any manners,
antibiyotik yok,
there is no antibiotic,
hiçbir şey yok.
There is nothing.
Yani hiçbir hastalık için
So, for any illness.
hiçbir doğru dürüst tedavinin olmadığı,
there is no proper treatment at all,
insanların psikoloji, sosyoloji,
psychology, sociology of people
işte aklınıza gelebilecek
here is what you might think of
bugünün dünyasında var olan bilimlerin
the sciences that exist in today’s world
hiçbiriyle ilişkisinin olmadığı
having no relationship with any of them
böyle yalnız bir dünya düşünün.
Imagine such a lonely world.
Yani ışık yok, elektrik yok,
So there is no light, no electricity,
karanlık.
darkness.
Karanlık olan yerler
Dark places
insanları ürkütüyor.
It frightens people.
Şehirler ıssız.
The cities are deserted.
Garip bir dünya tabii.
It's a strange world, of course.
Yani bizim şimdi alışık olduğumuz
So what we are now accustomed to.
dünyanın o kadar
so much of the world
dışında bir başka dünya var ki
there is another world outside
o çağlarda.
in those ages.
Ama 21. yüzyıl teknolojisinde
But in 21st-century technology
son derece iyi eğitimli insanlar da
extremely well-educated people too
pek çok hurafeye inanabiliyor.
They can believe in a lot of superstitions.
Yani ona da işte yeni çağ kültürü,
So it's about the new age culture for her as well,
nüveç kültürü falan diyoruz.
We say things like nuanced culture.
Başka kayıtlarda da konuştuk.
We talked about it in other records as well.
Hatta yani o zaman da şu örneği vermiştik.
In fact, we had given that example back then as well.
Hatta okyanus ötesi hurafelere de erişip
Even reaching the superstitions across the ocean
onlara da üstüne iyi erişiyorlar yani.
They also access it well on top of that.
Atlantik ötesinde.
Across the Atlantic.
O tam komedi yani.
That's pure comedy.
O tam komedi.
That's pure comedy.
Ya bu aralardaki bu
Well, what's going on around here?
ben bunlara sahte ruh bandıyorum.
I am giving these fake spirit bands.
Belki birileri bana çok kızacak ama
Maybe some people will be very angry with me, but
hani artık aa söylemeden de duramayacağım.
Well, I'm going to have to say it without any more delay.
Yani
So
şimdi bu şeyh, baba, abdal, dede
now this sheikh, father, dervish, elder
falan gibi böyle isimler alan
such names as etc.
aslında kerameti kendinden menkul
Actually, the merit comes from itself.
diye bir laf vardı.
There was a saying that goes.
Yani ne gibi bir özelliği olduğunu
So what kind of feature does it have?
sadece kendisinin ve etrafındakilerin bildiği.
only he knows, as well as those around him.
Hani bir söz var ya
There's a saying, isn't there?
şeyh uçmaz, müritler uçurur diye.
The sheikh doesn't fly, but the disciples make him fly.
Yani aslında
So actually
belki vardır böyle özellikleri olan insanlar.
Maybe there are people with such qualities.
Ama çok tek tüktür bunlar.
But these are very rare.
Yani böyle insanın
So a person like this
Ya çoktur ya yoktur yani.
It's either a lot or not at all.
Ya çoktur ya yoktur.
Either there is a lot or there is none.
Çok doğru söylüyorsunuz.
You are very right.
Tek tük vardır aslında.
There are actually only a few.
Mümkün ama az falan.
Possible, but a little.
O biraz
It's a little bit.
O çok böyle
He/she is very much like that.
muğlak bir laf oldu.
It became a vague statement.
Evet olmadı o.
Yes, that didn't happen.
Yani
So
Ben de fark ettim.
I noticed it too.
Yok ben de size şunu soracağım.
No, I will ask you this.
Yani diyelim ki
So let's say that
varsa doğuştan gelen bir şey mi?
Is it something innate?
Hani bu ermişlerin hikayelerinde
You know, in the stories of these saints...
falan görürüz ya
We might see each other sometime.
aşama aşama
step by step
her farklı inançta işte
each belief is here
biraz daha kamil hale gelir.
it will become a little more perfect.
Biraz daha kamil hale gelir.
It becomes a little more perfect.
O yavaş yavaş ulaşılan bir şey mi?
Is it something that is reached slowly?
Yoksa doğuştan verilmiş bir şey midir?
Or is it something given from birth?
Buna inananlar için.
For those who believe in this.
Açıkçası
Honestly
Ben inanmadığım için hani
Because I don't believe it, you know.
çok bilmediğim bir konu.
A subject I don't know much about.
Fakat şunu düşünüyorum ben.
But this is what I think.
Kur'an-ı Kerim'de
In the Quran
124.000 ile
with 124,000
224.000 peygamber
224,000 prophets
bu da muğlak bir sayı
this is also an ambiguous number
olduğu konusunda
regarding its occurrence
bir bilgi var.
There is some information.
Bu insanlardan sadece
Only these people
üç tanesi
three of them
evet Musa, İsa ve Muhammed
yes Moses, Jesus, and Muhammad
onlar kitaplı peygamberler.
They are the prophets with books.
Semavi dinler
Heavenly religions
diyoruz biz bunlara.
We call these.
Ama mesela
But for example
belki de
maybe
bizim Orta Doğu coğrafyasının dışında
outside of our Middle Eastern geography
başka coğrafyalarda da
in other geographies as well
gelmiş ve insanlara
has come and to the people
tek tanrı bilincini anlatmak için
to describe the consciousness of one God
uğraşmış olan insanlar vardır.
There are people who have struggled.
Bu insanlar
These people
doğuştan mı böyle gelirler?
Are they born like this?
Sonra daha mı böyle olur?
Will it be like this then?
İnsanlar mucizelere inanmak isterler.
People want to believe in miracles.
Yani bir mucize
So it's a miracle.
kondurmak isterler.
They want to impose it.
Mesela İsa'nın mucizeleri var.
For example, there are the miracles of Jesus.
Ölüleri diriltmek,
To resurrect the dead,
işte hastaları iyileştirmek,
here to heal patients,
ölmüş birinin ağzına eğilerek
bending down to the mouth of a dead person
onu nefesiyle canlandırmak.
to bring it to life with its breath.
Belki de suni tezahüratı yaptı bilmiyorum.
Maybe he/she made a fake cheer, I don't know.
Adamcağız bizden bile
The poor man is even worse off than us.
onu canlandırdı.
It brought him to life.
Yani bunları açıkçası
So frankly these
bilebilmek gibi bir şansımız
We have a chance to know.
maalesef yok.
Unfortunately, there isn't.
Çeşke bilseydik.
I wish we had known.
Bunlar böyle insanlar mıydı?
Were they really such people?
Mesela İslam mucizesi
For example, the miracle of Islam.
Kur'an-ı Kerim.
The Holy Quran.
Hz. Muhammed mucizeler göstermiş
Prophet Muhammad has shown miracles.
İsa gibi bir değil.
Not like Jesus.
Yani onun öyle
So that's how it is for him.
bir takım mucizeler
a series of miracles
göstermişliği yok.
There is no showing of it.
Onun mucizesi Kur'an-ı Kerim.
His miracle is the Quran.
Yani aslında çok büyük
So actually, it's very big.
milestone yani
milestone means
müthiş önemli bir takım
an incredibly important team
aşamalar.
stages.
Ama yani hayatında
But I mean in your life
İslam'ın tarihinde
In the history of Islam
birebir Muhammed yapmayan
not doing it exactly like Muhammad
mucizeler var.
There are miracles.
Yani işte ebabil kuşlarının
So, it's about the swallows.
taşları,
the stones,
mağaranın ağzına
to the mouth of the cave
ağ ören örümcek.
web-spinning spider.
Mucizeler derseniz
If you say miracles
evliyaların da gösterdikleri
what the saints have shown
mucizeler var.
There are miracles.
Yani şimdi mesela
So, for example, now...
mucizelerle ve kerametle
with miracles and wonders
insanları biraz
a little bit of people
ikna edebilirsiniz.
You can convince.
Mesela Anadolu,
For example, Anatolia,
Rumi, Rum diyarı
Rumi, the land of the Rum.
Hristiyanlığın
Christianity's
en önemli
most important
noktalarındayız.
We are at the points.
Yani Hristiyan,
So, Christian,
büyük Hristiyan
great Christian
toplulukların,
communities,
halkların yaşadığı bir yer.
A place where peoples live.
Anadolu coğrafyası
Anatolian geography
yerdi öyle diyelim.
Let's say he/she/it used to eat.
Osmanlı öncesi
Before the Ottoman Empire
Anadolu Selçuklu,
Anatolian Seljuk
ondan sonraki
after that
Osmanlı kuruluş döneminde
In the Ottoman establishment period.
13. 14. 12.
13. 14. 12.
10. yüzyıllarda.
In the 10th centuries.
Buralarda büyük nüfuslarda
In large populations around here.
insanlar yaşıyordu.
People were living.
Mesela Mevlana,
For example, Mevlana,
Celaleddin, Rumi,
Celaleddin, Rumi,
İbnül Arabi,
Ibn Arabi,
ardından Hacı Bektaşi Veli.
then Hacı Bektaşi Veli.
Bunlar işte güvercin
These are just pigeons.
gibi uçabilen,
able to fly like
çok çeşitli hayvanların
a wide variety of animals
formasyonuna bürünebilen
able to take on a formation
ve
and
bir takım
a team
peygamberlerinkine mucize,
the miracle of the prophets,
belilerinkine keramet
It's a miracle of the believers.
diyoruz.
we say.
Farklı vücutlara
Different bodies
girebilen,
able to enter,
yer değiştirebilen
can be moved
tayyi mekan,
beautiful place,
tayyi zaman,
good time,
yani zamanlarda
that is, in those times
yolculuk edebilen
able to travel
insanlar
people
olduğu
it is/that it is
anlatılıyor.
It is being explained.
Bunlar nerede anlatılıyor?
Where is this explained?
Bektaşi Menakıpmnamelerinde.
In the Bektaşi Menakıpnames.
Velayetname diyoruz
We call it a power of attorney.
biz bunlara.
we are these.
Onların mucizelerinin
Their miracles
içinde olduğunun,
of which you are a part,
bunların
these
değişmez doğruları olarak
as unchanging truths
kabul edildiği
accepted that
bir takım kitaplar bunlar.
These are a set of books.
Buralarda anlatılıyor.
It is being told around here.
Form değiştirebilen
Able to change form
filan varlıklar.
such entities.
Bunlar doğuştan mı gelir?
Do they come from birth?
Sonra daha mı edinilmiştir?
Has it been acquired later?
İnanın bilmiyorum.
I swear I don't know.
Şimdi bütün bunların
Now all of this
tabii kültüre de,
of course to the culture as well,
kültürel eserlere de
to cultural artifacts as well
yansımaları var.
there are reflections.
Özellikle işte
Especially at work.
19. yüzyıl sonu,
the end of the 19th century,
20. yüzyılda eser veren
20th century creator
Türk yazarlar
Turkish writers
bunlara değiniyorlar
They are touching on these.
ve bazıları hani
and some of them, you know
ısrarla döne döne
insistently, going around and around
işte mesela
for example
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
çok sever o evet.
Yes, she loves it very much.
Ömer Seyfettin'in de var,
Ömer Seyfettin's is also there,
Halide Edebin de var.
Halide Edib is also there.
Siz de zaten kitabınıza
You already in your book
bir bölüm buna ayırmışsınız.
You have dedicated a section to this.
Bunlar tabii daha
These are of course more.
akılcı
rational
perspektiften bakıyorlar
They are looking from a perspective.
ve hani
and where
hem bunu eleştiriyorlar
they are criticizing this as well
hem biraz dalga geçiyorlar
they are also making fun a little
hem biraz açıklıyorlar.
They explain a little too.
Yani aslında o bizim
So actually, that is ours.
mucize, büyü, keramit
miracle, magic, charm
dediğimiz şeyler nedir
What are the things we say?
falan diye.
and so on.
Biraz da bundan bahsedelim mi?
Shall we talk a bit about this too?
Nasıl yer alıyor
How is it involved?
edebiyatta bu?
Is this in literature?
Edebiyat,
Literature,
özellikle ben tabii
especially me of course
benim incelediğim dönem
the period I examined
1922'ye kadar olan bölümdü.
It was the part up until 1922.
1839-1922 arası.
Between 1839-1922.
Tabii orada
Of course there.
1923'te
in 1923
Modern Türkiye Cumhuriyeti
Modern Republic of Turkey
kurulacak.
it will be established.
Bu dönemde
During this period
edebiyat,
literature,
medyadan önceki medya
media before media
belki öyle diyebiliriz.
Maybe we could say that.
Yani
So
ulus devletin
nation-state
oluşturulmasında,
in the creation of,
ulus devletin
nation-state
bir takım
a team
kavramlarının
of concepts
yerli yerine
in its rightful place
konulmasında
inclusion
din gibi,
like religion,
dini yaşayış gibi,
like living a religious life,
milliyet kavramı gibi,
like the concept of nationality,
millet kavramı gibi,
like the concept of nation,
vatandaşlık gibi.
like citizenship.
Bunlardan bir tanesi de bu.
One of them is this.
Burada temizlenmesi
It needs to be cleaned here.
gereken bir taraf var.
There is a necessary side.
Batıl
Superstitious
itikatlar dediğimiz
what we call beliefs
bu
this
sarmal içerisinde
within a spiral
yaşayan insanların
living people
bu sarmalın dışına
outside of this spiral
çıkartılarak
being extracted
bir resmi
a painting
devlet dini
state religion
kavramının
of the concept
getirilmesi lazım.
It needs to be brought.
O zaman da
At that time too.
bir enstrüman olarak
as an instrument
başvurulan şeylerden
from the things applied for
bir tanesi de
one of them is
bu.
this.
Din.
Religion.
Yani
So
dini kavramların
religious concepts
batıl itikatı,
superstitions,
bunların batıl olduğunun
these are false.
insanlara
to people
romanlar yoluyla,
through romans,
tefrika romanlar
serial novels
yoluyla verilmesi.
to be given through.
Bugünün
Today's
dünyasında
in the world
mesela
for example
bu hafta bir yazı
a piece of writing this week
yazmıştım ben
I had written.
bir gazetede
in a newspaper
yazıyorum.
I am writing.
Şalom.
Shalom.
Şalom'da yazıyorum.
I am writing in Shalom.
Evet.
Yes.
Orada futbol üzerine
There about football
yazdım mesela.
For example, I wrote.
Futbolda yine devletin
Once again, in football, the state.
enstrümanlarından biri.
one of the instruments.
Siz
You
büyük toplulukları
large communities
bir takım şeylere
to a number of things
ikna edebilmek için
to be able to persuade
ya da onları yönetebilmek için
or to be able to manage them
onlara zafer duygusunu,
the feeling of victory to them,
mutluluk duygusunu
the feeling of happiness
verebilmek için
to be able to give
yararlandığınız bir
a benefit you have utilized
kavram.
concept.
Belki bir enstrüman.
Maybe an instrument.
Edebiyat da böyle kullanılmış.
Literature has also been used this way.
Mesela milli edebiyat
For example, national literature.
diye bir kavram var.
There is a concept called "therefore."
Edebiyat milliye olur mu?
Can literature be nationalized?
Olmaması gerekir aslında yani.
It shouldn't actually be the case.
Çünkü ama sizin
Because but yours
bir topluluğa
to a community
Osmanlı
Ottoman
İmparatorluğu'nun
of the empire
o büyük
that is big
dağılmışlığından,
from its scattered state,
kopmuşluğundan,
from its detachment,
ayrılışmışlığından
of having departed
ortada kalmış olan
caught in the middle
o insan topluluğuna
to that human community
bir isim vermeniz,
giving a name,
bir kimlik
an identity
bilinci vermeniz
to give consciousness
gerekiyor.
It is necessary.
Orada nereye
Where to there?
başvuracaksınız?
Are you going to apply?
Milli edebiyata.
National literature.
Zaten bu iki şey
These two things anyway.
bağlantılı galiba.
It seems connected.
Biraz değil mi?
Isn't it a bit?
Daha doğrusu belki üç şey.
More precisely, perhaps three things.
Osmanlı'nın
of the Ottoman Empire
ayrışmışlığı,
dissociation,
dağılmışlığı dediğiniz
you mean by disarray
yani bir ayrışma
so a separation
dağılma döneminde
during the period of dissolution
hurafeler,
superstitions,
batıl itikadlar
superstitions
filan patlama gösteriyor.
It's showing some kind of explosion.
Çok yalnızlar insanlar.
People are very lonely.
Onun da bir zamanla
At some point, he/she will too.
çelişkisi var.
There is a contradiction.
Çünkü aynı zamanda
Because at the same time
modernleşiyor da
it is modernizing too
artık modern bir form
now a modern form
olan edebiyatın
the existing literature
roman formu gelmiş.
The novel form has arrived.
250 yıl boyunca.
For 250 years.
Tabii tabii.
Of course, of course.
Yani ayrışan bir ülkenin
So, a country that is separating.
bir yandan
on one hand
modernleşmesi sırasında
during its modernization
edebiyatın
of literature
roman formu
novel form
hayata girince
when entering life
o da hayatın
that's also life
gerçeği olarak karşısında
in front of the truth
hurafeleri
superstitions
büyüleri
spells
işte toplumun
here is society's
bunun peşinden
after this
gitmesini görüyor.
he sees it going.
Şimdi roman
Now the novel
sıradan insanların
ordinary people
sade bizler gibi
just like us
insanların
people's
hayatlarını konu eden
about their lives
bir yazın türü.
a genre of writing.
Dolayısıyla orada
Therefore there.
tabii Osmanlı'da
Of course, in the Ottoman Empire.
sade insanlar
simple people
ne yerdi,
what would he/she eat,
ne içerdi,
what did it contain,
nasıl yaşardı,
how did he/she live,
nasıl davranırdı,
how would he/she behave,
nasıl inanırdı,
how would he/she believe,
neye tapardı,
what would he/she worship,
neyi severdi,
what did he/she love,
neyi sevmezdi.
What wouldn't he/she love?
Buraları hafif hafif
These places slowly.
artık ortaya çıkmaya
it's time to come out
başladığı bir
a.started a
dönem bu.
This is the period.
Çünkü bu ruha
Because of this spirit
dediğimiz belki bir
maybe one we said
yaşam biçimi
lifestyle
ortaya çıkacak.
it will emerge.
Yani şehir insanları
So, city people.
şehirlerde yaşanıyor.
It is happening in the cities.
Hep şehirde insanlar
There are always people in the city.
yaşıyordu.
he was living.
Yaşamıyor değildi.
He wasn't not alive.
Ama sıradan insanın
But the ordinary person
hayatı merak edilmiyordu.
Life was not a matter of curiosity.
Yani konu değildi.
So it wasn't the subject.
Ama sarayda
But in the palace
vakan üvisler var.
There are cases of hooded figures.
İşte şu olay oldu,
Here is what happened,
bu olay oldu falan
this event happened and so on
arka arkaya
back to back
bütün konuları
all topics
rapt ediyorlar.
They are abducting.
Yani bunlar hakkında
So, about these things.
uzun uzun notlar alarak
taking long notes
bu eserleri oluşturuyorlar.
They are creating these works.
Ama sade insan
But just a person.
ne yapardı,
what would he/she do,
nasıl yaşardı?
How did he/she live?
İşte Reşat Nuri Güntekin,
Here is Reşat Nuri Güntekin,
işte Hüseyin Rahmi Gürpınar,
Here is Hüseyin Rahmi Gürpınar.
Ömer Seyfettin
Ömer Seyfettin
dalga geçerler yani.
They will make fun of you.
Bu inanışlarla
With these beliefs
yatırlar,
they invest,
türbeler
tombs
bunların hepsiyle
with all of these
dalga geçerler.
They will make fun of you.
Çünkü insanlar,
Because people,
büyük kalabalıklar
large crowds
bunların
these
tutsağı halinde
in the form of a captive
yaşamışlardır yani.
They must have lived.
Düşünebiliyor musunuz?
Can you imagine?
Mesela bir yere
For example, to a place.
bir bina yapacaksınız
You will build a building.
ama oraya yapamıyorsunuz
But you can't do that there.
çünkü orada bir yatır var.
Because there is a shrine there.
Aslında belki de yok.
Actually, maybe there isn't.
Orada öyle birisi yok.
There is no one like that there.
Bir insanın kutsallığı
The sanctity of a person.
olabilir mi?
Can it be?
Hayır.
No.
İnsan kutsal bir varlık,
Man is a sacred being,
insan sıradan bir varlık.
Humans are ordinary beings.
Ya belki de evinin
Or maybe your home
önü kapanmasını istemeyen biri
someone who doesn't want to be blocked from the front
oraya bir
a place there
mezar yeri
grave site
kondurur her yer.
It will settle everywhere.
Müthiş, müthiş.
Incredible, incredible.
Aynen öyle.
Exactly that.
Bunlar ilgili bir sürü
There are a lot of them related.
öykü vardır mesela.
There is a story, for example.
Ömer Seyfettin de,
Ömer Seyfettin also,
başka başka yazarlarda.
in different authors.
Reşat Nuri'nin
Reşat Nuri's
böyle bir anı.
such a moment.
Reşat Nuri'de.
In Reşat Nuri.
Özellikle Hüseyin Rahmi'deki
Especially in Hüseyin Rahmi's works.
o diyaloglar yani
those dialogues, I mean
o İstanbul'un
that Istanbul's
yoksul mahallelerinde
in poor neighborhoods
kadınların ağzından
from the mouths of women
onları anlatışı,
the way he/she describes them,
o inançları falan.
those beliefs and so on.
Şimdi çok adını
Now very much your name
belki duymamışsınızdır
Maybe you haven't heard.
edebiyat tarihlerinde.
in the histories of literature.
Sadri Ertem,
Sadri Ertem,
çok önemli benim
very important to me
bulduğum eserleri var.
They have the works I found.
Onun Bacayı İndir,
Lower your stack.
Bacayı Kaldır
Raise the chimney.
diye bir öyküsü var.
There is a story about it.
Böyle bir Anadolu köyünde
In such an Anatolian village.
köy çok oldukça
as the village is very much
zengin bir maden yatağına sahip.
It has a rich mineral deposit.
O maden yataklarını
Those mineral deposits.
almak isteyen,
wanting to take,
1930'lu yıllarda
in the 1930s
geçen bir öykü bu.
This is a story from the past.
Sadri Ertem'in öyküsü.
The story of Sadri Ertem.
Adam orayı almak istiyor
The man wants to take that place.
fakat orada bir yatır var.
but there is a shrine there.
Yatırın başında da
At the head of the investment too.
çok yüksek bir
very high a
kabak ağacı var.
There is a pumpkin tree.
Bu ağacı yıkalım mı,
Shall we cut down this tree?
keselim mi,
Shall we cut it?
kesmeyelim mi?
Shall we not cut it?
Öyle bir dümen çevirir ki
He steers such a maneuver.
ondan sonra
after that
fabrikanın bacasının
the factory's chimney
o yatırın üzerindeki
on that investment
ağaçtan daha uzun
taller than a tree
olmaması gerektiği
that should not be
konusunda
regarding
insanları ikna eder
persuades people
ve ondan sonra
and after that
her şey değişir.
Everything changes.
İnsanlar
People
o kasabadaki yaşantı
life in that town
ve birdenbire orada
and suddenly there
o maden yatağına
to that mine bed
sahip olur.
will own.
İnsanlar orada
People are there.
çevre kirlenmişler.
The environment has been polluted.
Kirlenmeye başlar.
It starts to get dirty.
Yani Anadolu'nun
So, Anatolia's.
insanının
of the human
o saf ve
that pure and
masum dünyasının
the world of innocence
saf ve masum
pure and innocent
düşüncelerini
your thoughts
belki de hani
maybe so, you know
o inançla
with that belief
örmüş olduğu
it has woven
o dünyasını
his/her world
çok güzel bir
very beautiful a
avlayıcı olarak
as a hunter
kullanmak isterseniz
if you want to use it
çok güzel avlayabilirsiniz
You can hunt very beautifully.
bu insanları.
these people.
Şimdi tabii yani
Of course, now.
o kadar sofistike
so sophisticated
yöntemlere ihtiyaç yok
No methods are needed.
maden hocanın
the mine teacher's
lisansına sahip olmak için.
to have a license.
Evet, evet.
Yes, yes.
Şimdi
Now
çok kalan, çok kalan.
a lot left, a lot left.
Peki kitabınızda
Well, in your book
dikkatimi çeken
what catches my attention
bir şey daha var.
There is one more thing.
Bunu da sorayım istiyorum.
I want to ask this too.
Diyorsunuz ki
You are saying that
Musa
Moses
Muska konusuna
About the topic of amulets.
girmemeye özen gösterdim.
I tried to avoid entering.
Kasten uzak durdum.
I deliberately kept my distance.
Muska'yı
The amulet
diğer batıl
other superstitious
ya da batıldan
or from the west
nasıl ayırıyorsunuz?
How do you separate it?
Onun içindeki
Inside of it
şeylerin
of things
onun içindeki yazıların
the writings inside it
yani o harfler
so those letters
birleştirilerek yazılmıyor.
It is not written by combining.
Huruf-ı muttasıla
Connected letters
deniyor ona.
They call it that.
Farklı farklı
Different different
Arapça'da birleştirerek
Combining in Arabic.
yazılır.
it is written.
Sanki onun içinde böyle
It's as if it's like that inside of him/her.
sevimsiz bir şeyle
with an unpleasant thing
karşılaşacakmışım.
I would encounter.
Bir mesajla
With a message
ya da ne bileyim ben
or I don't know.
bir görüntüyle.
with an image.
Bir korku işte yani.
It's a horror, you see.
Aslında ondan
Actually from him.
girmek istemedim.
I didn't want to enter.
Yani onun içinde
So it's inside of it.
ne yazdığını merak etmek
to wonder what you are writing
istemedim.
I didn't want to.
Yani birisinin mesela
So, for example, someone.
ölüsünü, ölümünü
his corpse, his death
isteyen bir şey
something someone wants
birinin üzerinde
on someone
böyle bir taşıyor
it carries like this
olması açıkçası.
It is obvious.
Aslında muskalar
Actually, amulets.
biraz daha
a little more
başta konuştuğumuz
what we talked about at first
akbüyü
white magic
kategorisine girmiyor mu?
Does it not fit into the category?
Yani daha koruyucu
So more protective.
hastalıktan,
from the illness,
beladan,
from trouble,
kazadan,
from the accident,
kemgözden falan
from the cross-eyed or something
uzak tutmaya.
to keep away.
Çoğunlukla onun için
Mostly for him.
bugün kullanıyoruz biz bunları.
We are using these today.
Ama mesela içine
But for example inside of it
işte bir küçük
here's a little one
kesenin içerisine
inside the purse
bunu yapıp
do this and
ondan sonra bir insana
after that, to a person
ben sana iyi niyetle
I approach you with good intentions.
bunu yaptım deyip
saying I did this
verip ondan sonra
after giving it
onun.
his.
Sinsi muskalar.
Sneaky charms.
Evet.
Yes.
Sinsi muskalar.
Sneaky charms.
Peki bundan korktum
Well, I was scared of this.
diyorsunuz.
you say.
Merak ettim.
I was curious.
Neden korktunuz?
Why were you afraid?
Yani neden çekindiniz?
So why were you hesitant?
Hani ne çıkacağından
You don't know what will come out.
çekindiniz diyorsunuz.
You say you were hesitant.
Bana kötü enerji verir
It gives me bad energy.
diye korktum.
I was afraid that it would be.
Yani çocuklarım var.
So I have children.
Bir ailem, bir hayatım.
I have a family, I have a life.
Kendi çapımda bir dünyam var.
I have a world of my own.
Burada da sizin
Here is yours too.
batıl inançlarınız mı
Do you have superstitions?
devreye girdi?
Did it come into play?
Yok.
No.
Ben Allah korkusu
I fear God.
girdi burada.
It entered here.
Yani Allah bunun
So God this.
yapılmasını istemediği için.
because he/she does not want it to be done.
Ama siz büyüyü ve diğer
But you grow the magic and the others
batıl inançları
superstitions
demistifiye ediyorsunuz.
You are demystifying.
Bunu demistifiye etmenin
De-mystifying this.
ayağınıza dolaşacağını
it will trip you up
düşündünüz.
You thought.
Belki de çok batıl inançları
Maybe many superstitions.
olan biri olduğum için
because I am someone who is
böyle bir şey yazmış olabilirdim.
I could have written something like this.
Evet.
Yes.
Çok fena anladınız beni.
You misunderstood me very badly.
Valla o da olabilir.
Well, that could be true as well.
Belki de öyle bir şey.
Maybe something like that.
Bilmem.
I don't know.
Hiç düşünmemiştim bunu.
I had never thought of this.
İlk defa bana siz
For the first time, it's you.
düşündürdünüz bunu.
You made me think about this.
Şimdi cinlere
Now to the genies
en inanmayan insan bile
even a person who does not believe in it
bir yandan içinden
from within one side
çok bulaşmayayım der.
I'll try not to get too involved.
Çünkü cin başka
Because the jinn are different.
tehlikeler gibi dediğinden
like you said, dangers
belki şu anda odada
maybe in the room right now
geziyor vurmak üzere
It is wandering to hit.
kafaya.
to the head.
Bir de o kadar cin dedik.
We also said so many genies.
Üç harfliler de demedik.
We didn't say the three letters either.
Çağırmış olabiliriz.
We may have called.
Hiçbir şey olmaz.
Nothing will happen.
Biz inanıyoruz iyi şeylere.
We believe in good things.
İyi düşüncelerimiz var.
We have good thoughts.
Yani bilmiyorum bize
I don't know about us.
olmaz bir şey ya.
It's nothing at all.
Çünkü bazı şeyler
Because some things
bilinçaltına giriyor.
It is entering the subconscious.
Ateist olup da
Being an atheist and
domuz eti yemeyenler
those who do not eat pork
çoktur mesela şeyde.
For example, there are many things.
Bizim kültürümüzün içinde
Within our culture.
hani dinine aykırı
but it goes against your religion
düştüğünden değil ama
Not because you fell, but...
hani bir kere kafasının
you know, once his/her head
içine öyle bir şey
something like that inside it
girmiş çocukluktan
entered from childhood
bu yenmez.
this is inedible.
Hani o ona kirli geliyor.
Doesn't it seem dirty to him?
Uzak geliyor.
It feels far away.
Bir itici geliyor.
An attacker is coming.
Böyle hepimizin de
Like this, all of us too.
herhalde bir takım
probably a team
korkuları
fears
ufak tefek
small things
korunma batıl inançları
protection superstitions
falan vardır.
There is something like that.
Yani şunu yapayım
So let me do this.
hadi gene bunu da.
Come on, do this again.
Belki de.
Maybe.
Belki de yani
Maybe meaning.
onlar
they
büyülerin dünyasına
to the world of spells
girmek istemiyorum ben.
I don't want to enter.
İstemedim hiçbir zaman.
I never wanted it.
Yani ben niye bunu
So why do I do this?
tüketti bu insanlar?
Did these people consume?
Bu kadar bunun
This much of this.
batağında yaşamışlar.
They lived in a swamp.
Mesela Osmanlı saray
For example, the Ottoman palace.
büyüleri
their spells
işte padişahlar
Here are the sultans.
hanım sultanlar
lady sultans
gelinlerine böyle
to their brides like this
büyüler yaptırmışlar.
They have performed spells.
İşte Nurbanı Sultan
Here is Sultan Nurbanı.
Kösem Sultan.
Sultan Kösem.
Yani bunlar
So these are.
hakikaten çok
really very
garip bir şeyler.
strange things.
Peki fal ve
Well, fortune telling and
büyü kitapları var
There are spell books.
Osmanlıca'da.
In Ottoman Turkish.
Hiç bunlara
Never these.
baktınız mı?
Did you look?
Vallahi bunların
I swear, these ones...
hali hazırda piyasada
currently in the market
satılanları da var.
There are also things for sale.
Yani o devirden
So from that era.
kalma olanları.
the ones that are left.
İşte meşhur
Here is the famous one.
Ali Emre'nin
Ali Emre's
kütüphanesi var
he has a library
Aksaray'da.
In Aksaray.
Orada büyüname
I grow up there.
katalogları var.
They have catalogs.
Pek bakmadım.
I didn't look much.
Aynı sebeple mi?
For the same reason?
Aynı sebeple.
For the same reason.
Korkudan.
From fear.
Korktum yani.
I was afraid, you know.
Çarpılır kalırım
I will be struck and remain.
falan diye korktuğum için.
Because I was afraid of such things.
Aslında oraya da
Actually, there too.
baksanız yani biri
I mean, if you look at it, someone...
ya da oraya baksa
or if he/she looked there
pek çok ortak şey
many common things
görüp orada da bir
seeing and there too a
anlam bulabilir.
can find meaning.
Öyle değil mi?
Isn't it so?
Yani hem döneme,
So both to the period,
çağa, topluma
era, society
dair, enstrümanlara
about, to the instruments
dair, akımlara
about, to the currents
dair filan da eminim
I'm sure about that, too.
epey bir sonuç çıkar.
A significant conclusion will be drawn.
Aslında edebiyatta
Actually in literature
var mesela.
There is, for example.
Divan edebiyatında var.
It exists in divan literature.
Yani insanlar nasıl
So how are people?
yaşadı, nasıl ne
lived, how what
yediler, ne içtiler,
They drank, what did they drink,
toplum neye inanıyordu
What did society believe in?
falan bu soruların
such questions
cevaplarını bulabilmek
to find your answers
için belki de divan
maybe for the council
edebiyatında da
in its literature as well
bakılabilir.
It can be looked at.
Çünkü çok ilginç bir
Because it is very interesting.
şekilde divan şairleri
in the form of divan poets
Avrupalı cadının
European witch's
nasıl bir şey olduğunu
what it is like
biliyorlar.
They know.
Mesela işte suya
For example, to water.
batmaz diyor, ateşte
He says it won't sink, in the fire.
yanmaz diyor.
He says it won't burn.
15. yüzyıldan
from the 15th century
neredeyse 18. yüzyılda
almost in the 18th century
kadar binlerce
thousands of
kadını yakmışlar,
they have burned the woman,
boğmuşlar.
They have suffocated.
Maalesef korkunç bir
Unfortunately, a terrible one.
Hemen buraya bir link
Here's a link right here.
vereyim.
I'll give it.
Bununla ilgili bir
There is a related one.
bölümümüz var.
We have a department.
Arayan bir merak
A curious caller.
eden bulabilir.
you can find what you seek.
Evet uzunca bir bölüm
Yes, a long section.
o yani.
Oh, I see.
Oldukça uzun bir bölüm.
A quite long section.
Dolayısıyla yani aslında
Therefore, actually.
bu tür bilgiler belki de
this kind of information maybe
hepimizin kolektif
our collective
hafızasında var yani.
It means there is in his/her memory.
Ben bunun itici ve kötü
I find this repulsive and bad.
bir şey olacağını
that something will happen
düşündüğüm için gidip
I’m going because I thought.
bakmadım oralara.
I didn't look over there.
Gözüme de çarptı.
It caught my eye as well.
Aslında şimdi böyle
Actually, it's like this now.
bir şey çalışırken
while something is working
Osmanlı arşivlerine
to the Ottoman archives
girdiğinizde, Cumhurbaşkanlığı
when you enter, the Presidency
Osmanlı arşivlerine, o
To the Ottoman archives, that
zaman Başbakanlık'ta
time at the Prime Ministry
şimdi Cumhurbaşkanlığı
now the Presidency
Osmanlı arşivlerine
to the Ottoman archives
girdiğinizde bu
when you enter this
başlıkları arattığınız
you searched for the titles
zaman sizin de önünüze
time is also in front of you
çıkabilir yani.
It can come out, I mean.
Bunu merak ederek
Wondering this
araştırmış birisi olarak
as someone who has researched
benim önüme çıktı bunlar.
These came in front of me.
VEVK'ler, kataloglar,
VEVK's, catalogs,
fallar, neler neler var.
There are many things in the falls.
Ağzınız açık kalır yani.
You will be left speechless.
Binlerce belge var.
There are thousands of documents.
Ben bunu sadece
I only do this
300'üne, 500'üne
to 300, to 500
bakabildim.
I was able to see.
Enerjim olay etti
My energy is gone.
öyle diyebilirim.
I can say that.
Aslında bunlar bize
Actually, these are to us.
özgü şeyler olmadığı için
because there are no unique things
şunu merak ettim.
I was wondering that.
Muska.
Amulet.
Nüsha kelimesi.
The word "copy."
Bütün dünyada
In the whole world
farklı coğrafyalarda,
in different geographies,
farklı biçimlerde
in different forms
olan şey var.
There is what is happening.
Aslında Muska metinlerinin
In fact, the texts of the Talisman
küresel karşılaştırması
global comparison
filan gibi bir çalışma
a study like that
yapsa birisi üşenmeyip
if someone were to do it without being lazy
ben de henüz hayattayken
while I am still alive
bu yayınlansa da
even if this is published
okusam diye merak ediyorum.
I'm curious to know if I can read it.
Olabilir aslında.
It could be actually.
Vallahi yeni bir
I swear it's a new one.
araştırma konusu
research subject
önerdiniz yani.
So you suggested.
Ama sabır gerekiyor
But patience is needed.
tabii.
Of course.
Yani şimdi bir sürü
So now a bunch of
semboller kullanılıyor.
Symbols are used.
Bu işte bilgisayar
This job involves a computer.
oyunlarında ya da
in their games or
başka bir takım
another team
filmlerde karşıma
in movies I encounter
çıkıyor benim bu tür
This is my kind.
semboller.
symbols.
İlginç bir şekilde
Interestingly
bunları bulmuşlar.
They have found these.
Biliyorlar yani.
They know, in other words.
Orta Doğu coğrafyasının
The geography of the Middle East
aslında kullandığı
actually used
pek çok sembol
many symbols
bugünün dünyasında
in today's world
batı dünyasında da
in the western world too
kullanılan semboller.
used symbols.
Ortak şeyleri
Common things
kullanıyoruz.
we use.
Çok acayip bir durum bu.
This is a very strange situation.
Ortak şeyler demişken
Speaking of common things...
şimdi inançların
now your beliefs
kesiştiği,
intersecting
ya da inançların
or your beliefs
hurafelerde kesiştiği
where it intersects with superstitions
yerler de var galiba.
There are probably places too.
Mesela
For example
ayazmalara
to the cold places
Müslümanların
Muslims'
gidip orada dilek tutması
going there to make a wish
ya da gidip
or go and
mum yakmaları
burning candles
kilisede.
in the church.
Yani Müslümana göre
So according to a Muslim
bunun batıl olması
its being futile
apaçık ortada.
It is clearly obvious.
Bir başka ibadethaneye
To another place of worship.
gidiyorsun ve
you are going and
hiç sende olmayan
not even in you
bir şeyle
with something
dilek tutuyorsun,
you are making a wish,
bir ibadette bulunuyorsun
You are performing a worship.
falan.
and so on.
Böyle kesişimler çok mu?
Are there many intersections like this?
Çok.
Very.
Yani hiçbir zaman
So never.
bu konuda çekince
concern on this matter
göstermemişler.
they haven't shown.
İnsanlar dertlerine
People have their troubles.
çare bulmak için
to find a solution
işte Müslüman olan
Here is the one who is a Muslim.
hahama gitmiş,
it has gone to the grave.
ondan dua istemiş,
he asked for a prayer from him.
Yahudi gidip
Jew go and
bir Hristiyan papazlar
a Christian priest
yardım istemiş.
He/She has asked for help.
Yani bu
So this
geçişlerde
at the transitions
en ufak bir
the smallest
sakınca görmemişler
They didn't see any harm.
ve hiçbir çekince
and without any hesitation
göstermemişler.
they haven't shown.
Çünkü aslında
Because actually
bu ayrımların
these distinctions
olmadığı çağlardan
from eras that did not exist
söz ediyoruz biz.
We are talking about it.
Yani evet insanlar
So yes, people.
belli bir takım şeylere
to certain things
inanıyorlardı
they were believing
ama o
but he
inanç kompartmanları
faith compartments
içerisinde birlikte
together inside
yaşarken de
while living
dertlerine çare
cure for their troubles
bulmak için
to find
birbirlerine yardım ediyorlardı.
They were helping each other.
Bunlar böyle
These are like that.
birbirinin üzerine düşmüş
fallen on top of each other
ve hiç de böyle
and not at all like this
bir sıkıntı olmamış yani.
So there hasn't been any trouble.
Hatta Hristiyan
Even Christian
bir kızın
a girl’s
bir
one
sahte din uleması
fake religious scholars
tarafından
by
içinden cin çıkarılmasına
to the extraction of a jinn from within
dair bir pratiği
a practice concerning
anlatıyorsunuz.
You are telling.
Evet evet.
Yes yes.
Bunlar hep Osmanlı arşivlerinde
These are all in the Ottoman archives.
açık bilgi olarak var yani.
It exists as open information, that is.
Siz de açsanız
If you're hungry too
baksanız
if you look
bunların hepsini
all of these
rahatlıkla bulabilirsiniz.
You can easily find it.
Zor işler değil.
They're not difficult tasks.
Ama sabır ve zaman
But patience and time
gerekiyor.
It is necessary.
Gelelim o soruya.
Let's get to that question.
Evet.
Yes.
Konuşması çok zevkli.
Her speech is very enjoyable.
Sizin kitabınızdan
From your book.
başlayarak
starting
başka
other
nerelere başvurabiliriz?
Where can we apply?
Merak eden neyi
What are you curious about?
okusun?
Would you like to read it?
Sorusunu sorayım.
Let me ask my question.
Tekrar söyleyeyim.
Let me say it again.
Osmanlı'da batıl
Superstition in the Ottoman Empire
itikatlar ve büyü
beliefs and sorcery
Nimet Elif Ulu'nun
Nimet Elif Ulu's
Doğan Kitabı'nın
of the Doğan Book
kitaptan çıkmış kitabı
the book that has come out of the book
baskısı bitmiş
out of print
ama nadir kitap
but a rare book
gibi yerlerden
like places
bulunabiliyor.
It can be found.
Onu söyleyeyim.
Let me say that.
Teşekkür ederim.
Thank you.
Araştırdınız için.
Thank you for your research.
Ama başka kaynaklar da var
But there are other sources as well.
herhalde bize
probably to us
önerebileceğiniz değil mi hocam?
You can recommend it, right, teacher?
Valla şimdi
Well now
aslında Doğan Kitap'tan
actually from Doğan Kitap
çıkan bu
this is what came out
kitapta
in the book
biz arkaya
we're going back
kaynakçıyı koyamadık.
We couldn't place the source.
Bibliografyasını koyamadık yani.
We couldn't include the bibliography, that is.
Dipnotlar var ama.
There are footnotes, though.
Ama dipnotlar hep
But the footnotes always...
peynirli.
with cheese.
Evet orada oldukça
Yes, quite there.
dipnot var ama
There is a footnote, though.
bu konuda
about this matter
özellikle benim
especially mine
tavsiye edebileceğim
I can recommend.
ilk başta böyle
at first like this
aklıma gelen bir şey
Something that comes to my mind.
olmadı maalesef.
Unfortunately, it didn't happen.
Keşke bunu daha önce
I wish I had done this earlier.
düşünüp gelseydim buraya.
If I had thought about it, I would have come here.
Ama
But
bağlantısallık
connectivity
işte
here is
yaşamdaşlık
coexistence
kolektif bilinç
collective consciousness
epigenetik falan
epigenetics and such
bu konular
these subjects
bugünlerde çok konuşuluyor
It is being talked about a lot these days.
ve özellikle de
and especially
Türker Kılıç
Türker Kılıç
hocanın
of the teacher
hem kitabı
both the book
O da konumuz oldu.
That has become our subject too.
Orada bilinç verelim.
Let's raise awareness there.
Aa müthiş valla.
Oh, that's amazing!
Demin şalom dediniz
You said "shalom" a moment ago.
çalımın yayın üreticisi
the producer of the tackle
İbom Bolinas'ta
I am in Bolinas.
konuğumuz.
our guest.
Onun da kulakların içine
Into your ears as well.
110 bölüme gelince
When it comes to section 110
her şey.
everything.
Yani
So
bunlardan
from these
belki bakmak lazım.
Maybe we should take a look.
Çünkü
Because
yeni dünyayı
the new world
anlamak için
to understand
yeni dünyayı
the new world
bir dünya düzeyini
a world level
kurgulamamız gerekiyor.
We need to plan it out.
Geçmiş sanayi toplumunun
The past industrial society's
diyelim
let's say
diyalektiyle
with its dialectic
maalesef
unfortunately
buraya bakamayız yani.
We can't look here, I mean.
Bunların
These
bunlar batıldır.
These are false.
Siz o kadar güzel
You are so beautiful.
sordunuz ki başta.
You asked it at the beginning.
Bunlar batıldır.
These are false.
Batıl değildir
It is not superstitious.
diyebilme gücünü
the power to be able to say
nereden buluyorsunuz
Where are you finding it?
dediniz.
You said.
Açıkçası ben de artık
Honestly, I am too.
sorgulamaya başladım
I started to question.
bunları.
these.
Özellikle o
Especially that one.
Türker Kılıç'ın
Türker Kılıç's
konuşmalarını
your speeches
dinledikten ve
after listening and
kitabını okuduktan sonra.
after reading your book.
Onun kitabını
His book
anlayabilmek için
to be able to understand
elimde kalem
I have a pen.
uzun uzun
for a long time
mücadele ederek
by struggling
anlamaya ve
to understand and
kavramaya çalışıyorum ama
I'm trying to understand but
mesela bilginin
for example, the knowledge
bulunduğu bedenden
from the body it is in
bağımsız olduğunu
that you are independent
söylüyor.
he/she is saying.
Yani şimdi ben
So now I am
bu kitapta
in this book
bütün bu din ve
all this religion and
inanış geçişlerinin
transitions of beliefs
farkında olmadan
unintentionally
bir toplumdan
from a society
diğerine geçişini
the transition to the other one
bir toplumdan
from a society
diğerine geçerken
while passing to the other one
yeni dinin
your new religion
ya da yeni inanç
or new belief
biçimini yeni ruhbanın
the form of the new cleric
sosuna bulandırılarak
by being mixed into the sauce
eskinin de
of the old times too
kaybedilmemeye
to not be lost
çalışılmasını
to be worked on
ortaya koymuştum.
I had put it forward.
Kitap aslında
The book actually
tamamıyla bunu anlatıyor.
It completely explains this.
Orada mesela
For example, there.
bilginin bulunduğu
where the information is located
bedenden bağımsız
independent of the body
oluşu beni çok
it affects me a lot
etkiledi.
it affected.
Onun söylediği
What he said.
sözleri arasında.
among the words.
Demek ki hakikaten
So it means, really.
böyle bir dünyamız var bizim.
We have a world like this.
Çok teşekkür ediyoruz
Thank you very much.
hocam.
my teacher.
Hocam çok sağ olun.
Thank you very much, teacher.
Gerçekten ilginç bir
Really interesting a
sohbet oldu.
It became a conversation.
Özellikle hani
Especially, you know.
şunu da söylemem
I must also say this.
gerekiyor.
It is necessary.
Sizin de
Yours too.
bazı alanlarda
in some areas
bu inancı paylaşıyor
he shares this belief
ya da korkuları
or their fears
paylaşıyor olmanız
you are sharing
renk kattı.
It added color.
Ve hizasına
And to its alignment
meseleyi ne kadar
how much the issue
boyutlu olabildiğini
that it can be dimensional
boyamız ortaya çıktı yani.
So our paint has come out.
Şimdi belki biz
Maybe now we.
yani biraz
so a little
inanmaz ve hafif
unbelievable and light
belki
maybe
kastımız olmadan
without meaning to
dalga geçer duruma
making a mockery of the situation
gibi düşmüş
like it has fallen
olabiliriz bu konularla.
We can be on these topics.
Ama hani
But you know...
en azından taraftar
at least the supporter
olarak totemin varsa
if you have a totem
bu da bir batıl
this is also a superstition
inanç.
faith.
Benim var gibi
It feels like I have.
onun için yani
that's why
zaten böyle bir şey
it's already such a thing
sosyolog olarak da
as a sociologist too
bir şeye eleştirel
critical of something
yaklaşırken çoğunlukla
mostly while approaching
şunu baştan söylemeniz
You should say that from the beginning.
gerekir.
it is necessary.
Herkes söylemez de
Not everyone says it.
bu eleştirdiğim kültürün
this culture that I am criticizing
bende bir parçasıyım.
I am a part of it too.
Bu eleştirdiğim dönemin
This period that I am criticizing
bende bir parçasıyım diye
"Because I am a part of it too."
onun için hani
That's why, you know.
bizim belki daha dar
maybe narrower for us
batıl alanlarımız var ama
We have superstitious areas, but
bizim de var ama
we have it too, but
ismini batıl demiyoruz.
We do not call it Batıl.
Bir kitap yazıp
Writing a book
ortaya koyduysanız
if you have put it forward
yani benim gibi
I mean like me.
ya da başka bir sürü
or a lot of others
insan gibi yani
Like a human, I mean.
böyle bir
such a
er meydanına atmışsınız
You've thrown it into the arena.
kendinizi demektir.
it means yourself.
Yani o zaman
So then
her şeye açık olacaksınız.
You will be open to everything.
Yani eleştiriye de
So to criticism as well.
beğeniye de
for the likes as well
her şeye açık
open to everything
olmak gerekir.
It should be.
Ama bir şey daha
But one more thing
belki ufacık
maybe just a tiny bit
onu da söylemem lazım.
I need to mention that too.
Bu kitapta yok ama
It's not in this book, but...
ben bir tarihi roman
I am a historical novel.
denemesi yaptım.
I did the experiment.
Aslında o İngilizcesinde
Actually, he/ she is in English.
var.
There is.
Kitabın İngilizce
The book's English.
olan versiyonu da var.
There is also a version that exists.
Orada mesela
For example, there.
bölük bölçük sağdan
disjointed from the right
soldan bütün bu
all this from the left
arşivlerden bulduğum
found in the archives
bilgileri derleyerek
by compiling the information
böyle hayali kahramanlara
to such imaginary heroes
bunları anlattırdım.
I had them explained.
Şimdi çok isterdim
I would really like it now.
mesela onu da
for example, that one too
ayrı bir kitap gibi
like a separate book
yayınlanması istiyorum.
I want to have it published.
İsterdim derken
While I was wishing.
onu soracaktım.
I was going to ask about it.
İsterdim derken
While saying "I wish"
istiyorum da işte
I want to, you see.
bir türlü
one way or another
Evrene gönderin hocam.
Send it to the universe, teacher.
Evrene gönderiyor.
Sending it to the universe.
Tamam hadi bakalım
Alright, let's see.
ne olacak.
What will happen?
Tekrar teşekkür ederim.
Thank you again.
Ben teşekkür ederim.
Thank you.
Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.