705-Yöneticinin iyi veya kötü olduğunu anlamak

Codefiction Community

Codefiction Podcast

705-Yöneticinin iyi veya kötü olduğunu anlamak

Codefiction Podcast

İzlediğiniz için teşekkür ederim.

Thank you for watching.

Bugün yeni bir programın açılışını yapalım.

Let's launch a new program today.

Sektörde en önemli şeylerden birisi de bir grup içerisinde çalıştığımız için ve bizi gittiğimiz yeri gösteren kişi veya problemlerimizi çözen kişi olduğu için biraz daha yöneticiyi ele alacağımız, lideri ele alacağımız bölüm olacak bu.

One of the most important things in the industry is that we work within a group, so this will be the section where we will focus more on the manager and the leader, as they are the ones who show us the place we are going or solve our problems.

Burada iyi yönetici, kötü yönetici nedir? Neler yapar? Davranışları nelerdir? Neyi görünce burada bir problem?

What is a good manager and a bad manager here? What do they do? What are their behaviors? What indicates that there is a problem here?

Var dememiz gerekiyor ekip gibi konuları konuşacağız.

We need to say that we will discuss topics like a team.

Mesela şeyle başlayalım. Yöneticinin görevi nedir?

For example, let's start with this. What is the duty of a manager?

Siz ekiplerinizde kendi yöneticilerinizi düşünün. Ne beklersiniz ana görevi olarak diye top ortaya atayım.

Think about your own managers in your teams. Let me throw out the question of what you expect as the main duty.

Şu detaya girmek... Pardon Uğur, sen git abi.

Getting into that detail... Sorry Uğur, you go ahead, bro.

Hadi ben başlayayım. Sonra ilgini sana bırakayım.

Let me start. Then I'll leave the interest to you.

Aslında genel tanım itibariyle yönetici bir ekibi daha iyi performans göstermesi için önünü açan kişidir.

In fact, a manager is generally someone who paves the way for a team to perform better.

Yani en temel tanımı bu olduğunu düşünüyorum ve ilgini direkt sana bırakıyorum abi, kestim özür dilerim.

So I think this is the most basic definition, and I'm leaving the interest directly to you, bro. I'm sorry, I cut you off.

Ya şeyde sadece netleştirmek gerek mi? Orada birazcık kararlı...

Do we just need to clarify there? It's a bit uncertain over there...

Bir hani taktiksel kararları alanlar, mesela takım yöneticileriyle daha atıyorum senior menajerlerin stratejik kararlı olması bu kadar detaya girecek miyiz?

Are we going to go into this much detail about tactical decisions made by, for example, team managers and senior managers being strategically decisive?

Çünkü ayrı ayrı işleri yapıyorlar gibi hissediyorum.

Because I feel like they are doing separate tasks.

Yoksa genel bir yönetici tanımından ilerleyip aslında baktığın zaman şirketin stratejik golleri var ve

Otherwise, moving forward from a general definition of a manager, when you really look at it, the company has strategic goals and...

herkesin burada...

everyone is here...

...düslendiği görev farklı bu organizasyon içerisinde.

The task he/she is assigned is different within this organization.

Yani çünkü şey gibi geliyor bana, bir takımın yöneticisiyle takım yöneticilerini yöneten insanın yaptığı iş bana farklı gibi geliyor.

So, because it seems to me like this, the job done by the manager of a team and the person who manages the team managers feels different to me.

O kadar detaya girmeli miyiz ama emin değilim.

I'm not sure if we should go into that much detail.

Yani mesela böyle bir şeyim geldi şu an.

So, for example, I just had something like this come to my mind right now.

Kafaları karıştırdım.

I confused them.

Senin dediğine evet cevap vermeyeceğim.

I will not respond with yes to what you said.

Başta aslında ben tanıma devam edeceğim ama şöyle diyorum ben aslında sizin ikinizin uğurla söylediğinize bir de şöyle bir şey ekliyorum.

At first, I will actually continue to get to know you, but what I'm saying is that I am adding something to what you both have successfully said.

Aslında firmanın stratejik hedeflerini yerine getirmesi için çalışan...

In fact, the employee who fulfills the company's strategic objectives...

...ve bunu yaparken de ekibi motive tutan, yani ekibin motivasyonunu ayakta tutan kişi diye ekleyebilirim belki de.

...and while doing this, I can perhaps add that I am the person who keeps the team motivated, or rather, who maintains the team's motivation.

Hani öyle bir birazcık daha genişletebilirim tanımı.

I can expand the definition a little more, you know.

O zaman iyi yönetici servant leader'dır mı diyelim?

So can we say that a good manager is a servant leader?

İyi yönetici motive eder aslında.

A good manager actually motivates.

Motive eder.

It motivates.

Yani çünkü aslında şöyle bir şey var.

So, because there's actually something like this.

Tabii yani hani böyle mesela LinkedIn'de şey poster oluyor ya işte liderle yönetici arasındaki fark işte lider şöyle yapar, lider böyle.

Of course, I mean like, you know how there’s that poster on LinkedIn that shows the difference between a leader and a manager, like a leader does this, a leader does that.

Aslında bence günün sonundaki şeye yani birazcık daha böyle daha da temeline inmek lazım konunun ki temelinde aslında...

Actually, I think we need to delve a little deeper into the thing at the end of the day, to get to the very essence of the issue.

...senin bir yöneticiyi işaret...

...you point to a manager...

...işe aldığın zaman ya da bir yönetici olarak işe başladığın zaman o kişinin hedefi ona verilen stratejik görevi alıp üstlenip o ekibi başarıya götürmek.

...when you hire someone or start a job as a manager, that person's goal is to take on the strategic task assigned to them and lead that team to success.

Yani bunu yaparken tek başına yapsaydı zaten individual contributor olurdu.

So if he had done this alone, he would have already been an individual contributor.

Fakat buradaki aslında o kişinin işe alınmasının sebebi o individual contributor yani o bireysel katılımcıları bir araya getirip o objektifi hayata geçiren kişi.

However, the reason that person is hired here is actually because they are the individual contributor who brings those individual participants together and brings that objective to life.

Bu tabii firmanın içinde bulunduğu duruma, firmanın işte hani şeyine olgunluğuna, ekibin olgunluğuna, ekibin işte...

This depends on the situation the company is in, the company's maturity, the maturity of the team, the team's...

...teknik yetkinliğine, ekibin içerisindeki bireysel sorunlara, bir sürü kısıtlara göre farklı farklı şekiller alabiliyor.

It can take different forms depending on the technical competence, individual issues within the team, and various constraints.

Ve aslında benim gördüğüm hani yazılım yöneticiliği dersek belki de orada birazcık daha ilginç bir tanım var.

And actually, what I've seen is that if we say software management, perhaps there is a slightly more interesting definition there.

Bence tanımı yapması çok zor birçok firmada.

I think it's very difficult to make a definition in many companies.

Hani her firmada zaten değişiyor ama aslında firmadaki mesela başarılı yöneticiler benim gördüklerim ekibin eksikliklerini de kapatabilen.

Well, it changes in every company anyway, but actually, the successful managers in the company I've seen can also fill in the team's shortcomings.

Yani işte ekipte mesela teknik bir eksiklik varsa teknik liderlik şapkası giyebiliyorlar.

So, for example, if there is a technical deficiency in the team, they can take on the role of technical leadership.

Ya da ekibin product managera ile ilgili sorunları varsa product managera dönüşebiliyor.

Or the team can reach out to the product manager if there are any issues related to the product manager.

Gibi böyle o geniş şeyin içerisinde hareket edebilen kişiler belki de diyebiliriz.

We can perhaps say that there are people who can move within that wide thing, like this.

Bakılıyorum çünkü hani ekibin önünü açması, gölge etmemesi evet yani ekibi enable etmesi diyelim hani şey sektördeki şeyle.

I’m looking because, you know, it's about opening up the team's path, not overshadowing it, yes, so let's say enabling the team in relation to the industry.

Ama bir yandan da işler yolunda gidiyor mu diye bakıp doğru şapkayı da giyebilmesi gerekiyor yeri geldiği zaman.

But on the other hand, he needs to check if things are going smoothly and be able to wear the right hat when the time comes.

Kararların doğru verildiğinden, ekibin doğru yeri doğru kararlar alarak gittiğinden de emin olması gerekiyor sanki.

It seems that it also needs to ensure that the decisions are made correctly, and that the team is making the right decisions in the right place.

Bir de bence bireyler üzerinde de sorumluluğu var değil mi yöneticinin?

I think the manager also has a responsibility towards individuals, right?

Aslında onları daha iyi yapmak da yöneticinin görevlerinden biri.

In fact, making them better is one of the manager's responsibilities.

Hem kariyer anlamında hem bilgi anlamında aslında onları daha üste çekmeye çalışmalı bir yönetici.

A manager should actually try to elevate them in both career and knowledge.

Sırf ekip veya şirketin stratejik kollarından ziyade insanları da çünkü ya bu işte one on one'ları yapmamızın, kariyer görüşlerini yapmamızın da aslında bir sebebi var.

It's not just about the strategic branches of the team or the company, but also about people because there is actually a reason for doing one-on-ones and career discussions in this job.

Bireyleri de biz daha iyi yapmaya çalışıyoruz gibi hissediyorum.

I feel like we are trying to make individuals better as well.

Bu da önemli bir sorumluluk gibi geliyor.

This also seems like an important responsibility.

İlgin belki orada şu ayrıma geliyoruz aslında.

Your interest maybe leads us to this distinction there, actually.

Hani bir insan yönetenler var, bir de ürün yönetenler veya işte süreç yönetenler vesaire var.

There are those who manage people, and then there are those who manage products or processes, etc.

Tabii insan yönetmek işin en büyük kısmı ama şey kısmı bence zorlu yani.

Of course, managing people is the biggest part of the job, but I think the challenging part is the other aspect.

İşler iyi giderken herkes iyi yönetici olabilir.

When things are going well, anyone can be a good manager.

İşler yolundaysa zaten çok bir şey yapmıyorsun yani.

If things are going well, you don't really do much anyway.

Asıl mesele o eksiklikleri ortaya çıkarttığın zaman bir hani kısa vadede sen o eksiklikleri nasıl kapatıyorsun?

The main issue is how you address those shortcomings in the short term when you bring them to light?

İşte gerektiği zaman teknik becerini ortaya koyuyorsun ya da ürün becerini ortaya koyuyorsun.

Here you demonstrate your technical skills when necessary or you showcase your product skills.

Hani orada biraz wildcard bir rol oynuyorsun yani.

You know, you play a bit of a wildcard role there.

O boşlukları kapatıyorsun.

You are filling those gaps.

Konflikleri işte çatışmaları veya sürtüşmeleri nasıl çözüyorsun?

How do you resolve conflicts or disputes?

Ondan sonra da uzun vadede bu olanların bir daha olmaması için aslında nasıl bir strateji ortaya koyup o insanları, o süreçleri veya o ürünü nasıl geliştiriyorsun?

After that, what kind of strategy do you actually formulate to ensure that these events do not happen again in the long run, and how do you develop those people, processes, or products?

Bütün aynı zamanda hem kısa vadede hem de uzun vadede.

Both in the short term and in the long term at the same time.

Uzun vadeli hedeflerine ulaşmaya çalışırken bir de uzun vadeyi düşünmen gerekiyor.

While trying to achieve your long-term goals, you also need to think about the long term.

Asıl zor kısım orası zaten yani.

The really tough part is there already.

Yoksa işler yolunda giderken herkes yöneticilik yapar.

Otherwise, everyone acts like a manager when things are going smoothly.

Ben çok iyi yönetiyorum dersin geçersin yani.

I manage very well, so you will pass the course.

Evet abi kesinlikle yüzde yüz katılıyorum dediğine.

Yes, bro, I definitely agree one hundred percent with what you said.

Bir de şöyle farklı bir açıdan aynı şeyi söyleyeceğim.

I will say the same thing from a different perspective.

Mesela birçok anlamda eğer ekip bir gündelik yani aslında şöyle bir yönetici olarak mesela başladığı zaman.

For example, in many ways, if the team starts as a daily task, that is to say, as a manager, when they begin.

Mesela ben yönetici olarak başladığım şeylerde ilk başta şeyi anlamaya çalışıyorum.

For example, in the things I started as a manager, I am trying to understand the situation at first.

Ne yapıyor bu firma? Neden böyle hareket ediyor?

What is this company doing? Why is it acting like this?

İlk başta bunu anlamaya çalışıyorum.

At first, I am trying to understand this.

Arkasından bir sonraki adımda o firmanın günlük problemleri neler ve bunları nasıl çözeriz?

What are the daily problems of that company in the next step, and how do we solve them?

Hani oradaki bu hızlı çözülebilecek problemler neler?

What are the problems there that can be solved quickly?

Bunu da çözdükten sonra bir sonraki aşamada artık hani hedefi şeye dönüşmeye başlıyor.

After solving this, the next stage starts to turn the target into something else.

Yani bence ekibini şey yapabilen, aktifleştirebilen ya da empower eden yöneticinin ekibi kendi başına yani olumsuz da kendisine yetebilecek şekilde devam edebileceği bir yapı hazırlamaya çalışıyor.

So I think the manager who can enable, activate, or empower their team is trying to create a structure where the team can continue on its own, even in a negative way, to be sufficient for itself.

Ve sonra artık geleceğe bakmaya başlıyor.

And then he/she begins to look to the future.

Yani tabii bu hani yavaş yavaş hani ilk başta bir sonraki çeyreğe hani çeyrekle her çeyrek planlama yapılıyorsa bir sonraki iterasyona ondan sonraki iterasyona artık öyle bir noktaya geliyor ki artık hani gelecek seneye bakmaya başlaması gerekiyor.

So of course, this is gradually, at first, if planning is done for each quarter for the next quarter, it reaches a point where it needs to start looking towards the following year after that iteration.

Yani aslında hani bence bir yöneticinin başarısı bir anlamda şuna da bağlı.

So, in fact, I think the success of a manager is also related to this to some extent.

Ekibin içerisindeki süreçlerden kendisini ne kadar hızlı çıkartabiliyor?

How quickly can he/she extract himself/herself from the processes within the team?

Bunu çıkartırken önüne çıkan engelleri nasıl çözüyor?

How does he/she solve the obstacles that arise while taking this out?

Çünkü şöyle bir durum da söz konusu olabiliyor.

Because such a situation can also occur.

Yani ben işte şey yok yazılımcı yok işte kalifeye yazılımcı bulamıyorum da yapamıyorum da diyebilirsin.

So you can say that there is no one, there is no programmer, I can't find qualified programmers, and I can't do it either.

Ya da kalifeye yazılımcı problemini çözebilecek başka adımlar atabilirsin.

Or you can take other steps to solve the programmer problem in Kalif.

Yani bu ikisinin arasındaki fark işte dediğin gibi yani zor durumlarda ne yaptı önemli dediğimiz nokta tam olarak da bu.

So the difference between these two is exactly what you said, that is, what they did in difficult situations is the crucial point we are talking about.

Yani bu gibi şeylerle karşılaştığı zaman bir yönetici nasıl davranıyor ve bunlara karşı bunu kabul edip o kısıtları kendisine duvar olarak mı örüyor yoksa bu duvarların ötesine geçmeye mi çalışıyor?

So, how does a manager behave when encountering things like this, and do they accept it and build those limits as walls for themselves, or do they try to go beyond those walls?

Şeyde sektörde şöyle bir şey var mı ya?

Is there such a thing in the industry?

Evet.

Yes.

Bu işte rest maturity model gibi takımların maturity modelini işte yeni kurulmuş bir takım böyle piramidlerin altında uğraştıkları şeyler farklı.

In this context, the maturity model of teams like the rest maturity model and a newly established team deal with different things under such pyramids.

Sonra yükseldikçe işte otonomi, empowerment ya da böyle başka şeyleri işte ecaile uygulamaya çalışıyor mesela altta.

Then, as we rise, autonomy, empowerment, or similar things are being tried to be applied at the bottom, for example, by ECAILE.

Yukarı çıktıkça artık birçok problemi iyileşiyor ve işte excellence ile uğraşıyor ya da böyle daha niş şeylerle uğraşıyor falan gibi.

As we rise higher, many problems are improving, and it's like dealing with excellence or engaging in more niche things, etc.

Sektörde bildiğimiz böyle bu şeyi takım şeyini define eden bir şey var mı?

Is there something in the sector that defines this thing we know as a team thing?

Çünkü yükseldikçe aslında yönetici de...

Because as we rise, the manager actually...

Hem bunu başaran kişiye dönüşmüş oluyor hem de Mert'in dediği gibi kendini oradan çıkarabilmiş, çıkarmayı başaran birisi haline dönüşüyor sanki.

It seems like they not only become someone who has achieved this, but also, as Mert said, they transform into a person who has managed to get themselves out of that situation.

Aslında şey var mesela forming, storming, norming, performing modeli var.

Actually, there is something like the forming, storming, norming, performing model.

Yani bir ekibi oluşturduğun zaman forming olarak başlıyor.

So when you form a team, it starts as forming.

İşte bu noktada mesela forming aşamasında genelde top down çalışabiliyorsun.

At this point, for example, you can generally work in a top-down manner during the forming stage.

Yani işte birazcık daha böyle karar verici liderlerin önemi oluyor.

So, the importance of somewhat more decisive leaders becomes evident.

Arkasından storming stage'e giriyorsun işte.

You're entering the storming stage after that.

Ekipte artık hani yeni fikirler olmaya başladıkça insanlar artık hani birbirleriyle şey yapmaya başlıyorlar.

As new ideas start to emerge in the team, people begin to interact with each other more.

Ki bence bir takımın en zorlandığı noktalardan bir tanesi bu.

I think one of the most challenging points for a team is this.

Yani bu süreci iyi atlatması gerekiyor ki sağlıklı bir kültür oluşabilsin.

So it needs to navigate this process well in order to establish a healthy culture.

Yani fikirler havada uçuşuyor, insanlar birbirleriyle sürtüşüyorlar.

So ideas are floating in the air, and people are colliding with each other.

O diyor ki bu daha iyi, o diyor ki bu daha iyi.

He says this is better, he says that is better.

Daha bir ortada framework yok.

There isn't even a framework in place yet.

Arkasından bu süreci iyi atlatan takımlar norminge geçiyor.

Teams that successfully navigate this process move on to the norming stage.

Ve norming aşamasında artık hani herkes sürece okey vermiş oluyor.

And at the norming stage, everyone has given their approval to the process.

Herkes artık anlamış oluyor.

Everyone will have understood by now.

Arkasından da performing'e geçiyor.

Then it moves on to performing.

Yani artık bu problemlerin hepsini geride bırakıyor.

So now he is leaving all these problems behind.

Ve artık ekip performans gösteriyor.

And now the team is performing.

Göstermeye başlıyor.

It starts to show.

Benim gördüğüm kadarıyla mesela forming'den performing'e geçiş bazı takımlarda bir ayda olabilirken

As far as I can see, for example, the transition from forming to performing can happen in some teams within a month.

bazı takımlarda bir yılı kadar bulabiliyor.

It can be found in some teams for about a year.

Yani bu tamamen aslında birçok farklı etmene bağlı olarak değişiyor.

So it actually varies completely depending on many different factors.

Yani böyle bir model var.

So there is such a model.

Ama yine de şey tabii net bir şey yapmak genelde zor.

But still, it's generally hard to do something concrete.

O yüzden çok geniş tanımlar var.

That's why there are very broad definitions.

Ben şeyi biraz irdelemek isterim yani.

I would like to explore that a little.

Bu özellikle storming aşamasında.

This is especially during the storming phase.

O süreci iyi geçmek için bir yönetici neler yapıyor mesela.

For example, what does a manager do to manage that process well?

Çünkü çok fazla fikir çıkıyor dedim mesela.

For example, I said that a lot of ideas come up.

O fikirlerin hangisinin öncelik alacağını iyi bir yönetici nasıl yönetebilir?

How can a good manager determine which of those ideas should take priority?

İşte recognition nasıl verilebilir?

How can recognition be given?

Veya birine olumlu bir şekilde nasıl geri bildirim verebilir?

Or how can one give positive feedback to someone?

Başka ne diyebilirim?

What else can I say?

Biraz da şey.

A little bit of something.

Nasıl diyeyim?

How should I say it?

Böyle yön vermek.

To direct like this.

Veya fikrini dikte etmek arasında ince bir çizgi var ya.

Or there is a fine line between imposing your opinion and expressing it.

İyi bir yönetici mesela bunları nasıl sağlar?

How can a good manager ensure these, for example?

Çünkü orayı ne kadar iyi geçersen dediğin gibi storming kısmını

Because the better you handle that part, as you mentioned, the storming phase.

daha sonra takım o kadar sağlıklı çıkıyor o badireden.

Later, the team comes out of that ordeal in such good health.

Yani o badireyi bir atlatıyorsun.

So you're getting through that ordeal.

Sonra takım bir norma ulaşıyor.

Then the team reaches a norm.

Ve hani o bir önceki adımda ne kadar sağlıklı bir kültür ve çalışma altyapısı sunduysan aslında

And what you actually provided in the previous step was how healthy a culture and work infrastructure you offered.

bir sonraki aşamalar o kadar iyi oluyor.

The next steps are getting so good.

Bunu iyi bir yönetici nasıl...

How does a good manager...

Yönetebilir?

Can it manage?

Ve bunu önceden nasıl anlayabilirsin aslında?

And how can you actually understand this in advance?

Bir yöneticiyle sadece konuşarak veya ilk başta konuştuğunda bu ayrımları nasıl yapabilirsin?

How can you make these distinctions just by talking to a manager or when they first start speaking?

Ki doğru yöneticiyi bulabil, seçebil eğer öyle bir imkanın varsa.

So you can find and choose the right manager if you have such an opportunity.

Storming aşamasında sanki bir karar alınacak ya aslında az önce şeyden de bahsetmiştik biraz böyle.

It feels like a decision will be made during the storming phase, as we just mentioned a little about that earlier.

Bir önceki bölümde de politikadan bahsetmiştik ya.

We had mentioned politics in the previous section as well.

Belki birazcık orada politika da devreye giriyor gibi geliyor bana.

Maybe a little bit of politics is also coming into play there, it seems to me.

Belki storming aşamasında biraz daha sanki önem kazanıyor gibi.

Maybe it seems to gain a bit more importance during the storming phase.

Orada da hani bu liderlik şekilleri var ya işte durumsal liderlik diye bir şey vardı.

There are also those leadership styles there, you know, there was something called situational leadership.

İşte situational leadership diye geçiyor.

Here it is called situational leadership.

Oradaki sanki şeylere göre de davranmak mantıklı olabiliyor.

It can make sense to act according to the things over there.

O anda ekip hangi durumda ve senin nasıl davranman gerekiyor?

What was the situation of the team at that moment and how should you behave?

Bir lider olarak, bir yönetici olarak.

As a leader, as a manager.

Her zaman gidip işte ekibin ortak karar almasını beklemek bazen doğru bir çözüm olmaya da biliyor gibi geliyor.

It seems that always going and waiting for the team to make a joint decision may not always be the right solution.

Bazen işte direktif verici de davranmak gerekebiliyor.

Sometimes it may be necessary to act as a directive giver at work.

Özellikle sanki storming aşaması biraz ona da denk geliyor gibi geliyor bana.

Especially it seems to me that the storming stage coincides with that a bit.

Ne diyorsanız.

Whatever you say.

Storming'den diğer şeye geçerken, norminge geçerken sanki bazı şeyleri biraz böyle hızlı şekilde karar alıp uygulamaya geçmek gerekiyormuş gibi geliyor.

It seems like when transitioning from storming to the other stage, to norming, it is necessary to make some decisions quickly and put them into action.

Ya bence birincisi bunu anlamak gerekiyor.

Well, I think the first thing to understand is this.

Yani bence ilk adım kesinlikle bir takıma baktığın zaman o takım hangi aşamada?

So I think the first step is definitely looking at a team and seeing what stage that team is in.

İşte oturmuş süreçleri var mı?

Do they have established processes in place?

Oturmuş süreçleri var mı?

Do they have established processes?

Olsa bile o süreçler herkes tarafından kabul edilmiş mi?

Even if that is the case, have those processes been accepted by everyone?

İşte mesela şeyler falan oluyor çünkü bazı noktalarda.

For example, things are happening because of certain points.

Mesela bir sürece karar veriliyor ama hiç kimse mutlu değil o süreçten.

For example, a decision is being made about a process, but no one is happy with that process.

Ama sadece birisi karar vermiş ve yapıyorlar ve hiç kimse de faydasını görmüyor gibi böyle bir takım sorunlarla karşılaşıyorsun.

But it's like someone has just decided and they are doing it, and nobody seems to benefit from it, so you are faced with a number of such problems.

Öncelikle birinci aşamada o takım tam olarak nerede?

First of all, where exactly is that team at in the first stage?

Tabii şöyle bir şey de yok yani.

Of course, there's no such thing.

Mesela takım bazı süreçlerde forming aşamasında olabilir ama bazı süreçlerde norminge çoktan geçmiş olabilir gibi de bir durum söz konusu.

For example, the team may be in the forming stage in some processes, but it could have already moved on to the norming stage in other processes.

Hani net bir şekilde bunu belirtmek biraz zor.

It's a bit difficult to specify this clearly.

Ama burada önemli olan şey şu.

But the important thing here is this.

Bir şeye baktığın zaman sisteme çalışan bir sisteme baktığın zaman o sistem organizasyon ya da o organizasyon ya da o sistem ne aşamada olduğunu anlayabiliyor olmak bence birinci aşama.

I think the first stage is to be able to understand the state of a system, whether it's an organization or that system itself, when you look at something that is working in the system.

Bunu çözdükten sonra aslında burada şeyden az önce birisi bahsetti de chatte gördüm şeyden bahsetmiştik.

After we solve this, actually, someone mentioned it just before here, and I saw that we talked about it in the chat.

Yani meraklı davranmak.

So being curious.

Yani burada mesela birisinin fikrini ortaya attığı zaman bu fikir belki çok saçma bir fikir gibi geliyor olabilir.

So here, for example, when someone presents an idea, that idea might seem very silly.

Yönetimde.

In management.

Yöneticiye ya da lidere ya da takımdaki senior developer'a.

To the manager, or the leader, or the senior developer in the team.

Ama buradaki önemli olan şey o kişinin o fikir karşısında nasıl bir tepki verdiği.

But the important thing here is how that person reacted to that idea.

Hani belki senin tecrüben bireysel olarak bir senior developer olarak takımdaki çok güzel oturmuş olabilir ya da bir yönetici olarak.

Maybe your experience as a senior developer has fit very well individually in the team, or as a manager.

Yani sen çok iyi biliyorsundur onu.

So you probably know it very well.

Dolayısıyla oradaki birçok sorunu görebiliyorsun ama önemli olan senin bunu bilmen ve bunu uygulaman değil.

Therefore, you can see many problems there, but what matters is not knowing this and applying it.

Önemli olan karşı tarafındaki kişinin de buna ikna olması ve senin baktığın pencereden bakabilmeyi öğrenebilmesi.

The important thing is that the other person is also convinced of this and can learn to see from the perspective you are looking from.

İşte bu noktada hani şey deniyor ya.

At this point, you know how they say.

Yani hani doğal bir şeye ihtiyacın var.

So, you need something natural.

Meraklılığa ihtiyacın var.

You need curiosity.

Yani merakla yaklaşman gerekiyor o kişilere.

So you need to approach those people with curiosity.

Ve aslında benim gördüğüm bu merakla yaklaşarak, o doğru soruları sorarak.

And in fact, what I see is approaching with that curiosity, asking the right questions.

Yani hemen bir yargıya varmadan önce çok iyi anlamak.

So, understanding very well before jumping to a conclusion.

Ve ondan sonra sorular sorarak o kişiyi coaching yaparak belli bir noktaya getirmek.

And then asking questions to guide that person to a certain point through coaching.

Seninle aynı bilgi düzeyini ya da aynı anlaşılma noktasına getirebilmek için, aynı sayfaya getirebilmek için yaptığın hareketler çok önemli.

The actions you take to bring yourself to the same level of knowledge or the same point of understanding with you are very important.

Dolayısıyla o süreçten bence en sağlıklı geçebilmenin yolu bu.

Therefore, I think the healthiest way to go through that process is this.

Ama bu biraz yavaşlatıyor süreci tabii.

But this of course slows down the process a bit.

Yani çünkü bir diktatör geldiğin zaman, yani diktatör olarak bunu böyle yapacağız.

So, when a dictator comes, we will do it this way as a dictator.

Çünkü şu yüzden bunu böyle yapacağız.

Because of this reason, we will do it this way.

Çünkü bu yüzden diyerek de çok hızlı ilerleyebilirsin.

Because you can also progress very quickly by saying this is the reason.

Burada yine işte yöneticinin hedefi ne?

What is the manager's goal here again?

Ekibin motivasyonu ve direnci ne?

What is the team's motivation and resilience?

Ve ekibin dayanıklılığı ne?

And what is the resilience of the team?

Gibi böyle bir takım şeyleri göz önünde bulundurması gerekiyor.

It needs to take such things into consideration.

Bazı insanlar da bu çalışıyor.

Some people are also making this work.

Bazı insanlar da çalışmıyor.

Some people also do not work.

Daha az tecrübeli takımlarda diktatöre ihtiyaç oluyor.

Less experienced teams need a dictator.

Yani bu şeyde diyorlar ya benevolent dictator diyorlar.

So they say in this thing, they call it a benevolent dictator.

Yani iyi niyetli bir diktatöre ihtiyaç.

So, there is a need for a well-intentioned dictator.

Ama bazı noktalarda bunun çalışmadığı da oluyor.

But there are times when this doesn't work either.

Ekipteki tecrübe düzeyi yüksekse.

If the experience level in the team is high.

Dediklerine aynen katılıyorum Mert.

I completely agree with what you said, Mert.

Hatta şöyle bir extension da yapabilirim bu noktada.

I can even create an extension at this point.

Bir yönetici dikte etme kısmını ayrı tarafa tutuyorum bu arada.

I'm keeping the dictation part separate, by the way.

Hani iyi diktatörlüğü ayrı tarafta tutarak.

You know, setting good dictatorship aside.

Hani kötü diktatör tarafında eskiden ve şu an aslında karşı çıktığımız bir şeyde

Remember the bad dictator, in something we actually opposed in the past and present?

software arkitekler vardır.

There are software architects.

Bu böyle yapılacak der.

He would say it should be done like this.

Kimse bir şeye sorgulamaz ya da.

No one questions anything, right?

Şu anki title'larda belki bu vardır yoktur bilmiyorum.

I don't know if this exists in the current titles or not.

Bir fikri aslında ortaya sunarken elinde yine yeterli bir data olması gerekiyor.

When presenting an idea, you actually need to have sufficient data in hand.

Bu prosesle ilgili bir şey de olabilir.

It could also be something related to this process.

Bir önceki yine bölümde tartıştığımız teknolojiyle ilgili bir değişiklik olabilir.

There may be a change related to the technology we discussed in the previous section.

Elinde yeteri metrik vesaire yoksa belki değişikliği yapmak isteyen yani fikrini

If you don't have enough metrics, maybe the one who wants to make the change, I mean their opinion.

beyan edip bu fikri uygulamak isteyen kişiden yine bu metriklerle ilgili daha fazla çalışma

Anyone who wants to declare and implement this idea should conduct further study related to these metrics.

yapmasını ya da hiç çalışma yapmadıysa aslında çalışmasını yapması.

to do it or if he/she hasn't done any work at all, actually to do his/her work.

Çalışma yapmasını bekleyebilir ve bunu doğru yola yönlendirebilir diye düşünüyorum.

I think they can be expected to work and can guide it in the right direction.

Doğru yola yönlendirmediği durumda aslında bu sefer kişide benim yöneticim senior her şeyi

If it doesn't guide correctly, this time the person has my manager senior everything.

biliyor.

he/she/it knows.

O zaman ben bu kişinin dediği her şeyi sorgulamadan yapacağım olgusu oluşuyor ve

Then the fact emerges that I will do everything this person says without questioning it and

bu aslında hem geri bildirimi etkiliyor hem review sürecini etkileyebiliyor hem aradaki

This actually affects both the feedback and the review process, as well as the interactions in between.

iletişimi etkileyebiliyor.

can affect communication.

Ekip içerisindeki bu kişiye olan bakış açısını bile etkileyebiliyor.

It can even affect the perspective on this person within the team.

Yine eğer toksik bir durumda.

Again if in a toxic situation.

İçeride eğer var ise her şey çok güzel gidiyorsa sadece kişinin kendi her şey çok

If everything is going very well inside, it's just that the person's own everything is very much.

güzel gidiyordan kastım aslında toksik bir ortam yoksa kişi sadece bu sefer kendi

What I mean by "it's going well" is that if there is no toxic environment, the person is only themselves this time.

gelişimini de törpülemiş oluyor.

it is also honing its development.

Yönetici belki bunu fark etmiyor çünkü feedback belki almıyor belki düzgün

The manager may not notice this because they might not be receiving feedback or it might not be proper.

yönlendiremiyor. Bu noktada aslında yine yöneticilerin genel olarak bütün çalışanlar

cannot guide. At this point, in fact, the managers generally cannot guide all employees.

üzerinde bir benim dediğim dediktir title'ı diyeyim böyle bir sanrısı aslında ister istemez

"I'll call it a title of 'what I say goes,' such a delusion actually, whether one wants it or not."

olur.

It works.

Bu noktada aslında yine yöneticilerin genel olarak bütün çalışanlar üzerinde benim dediğim dediktir title'ı diyeyim böyle bir sanrısı aslında ister istemez olur.

At this point, there is actually an illusion among managers that their word is law over all employees, whether they intend it or not.

Bu noktada aslında yine yöneticilerin genel olarak bütün çalışanlar üzerinde benim dediğim dedikleri

At this point, it actually reflects that the managers generally have a say over all employees.

ben sadece şeyi vurgulamak istiyordum.

I just wanted to emphasize the thing.

Bence hani şeyden bahsettik ki storming aşamasından forming storming norming aşamalarından şeyi görüyorum bazen storming böyle çok hızlı hemen abi bu olaydan çıkalım kurtulalım şeklindeymiş gibi gözüküyor ama aslında çok önemli bir başlama ve orası bence iyi yönetilirse aslında insanların tartışması konuşması iletişim kurması için de bir fırsat oluyor.

I think, as we mentioned, about the storming phase of the forming, storming, norming stages, I see that sometimes the storming phase seems to be about quickly getting out of this situation, like "let's get through this." However, I believe it's actually a very important starting point, and if managed well, it becomes an opportunity for people to discuss, talk, and communicate.

Her ne kadar takım

No matter how much the team

orada kendini bulmaya çalışsa da o yüzden bence

Even though he is trying to find himself there, I think that's why.

iyi bir yöneticinin

a good manager's

storming krizi fırsata çevirebileceğini

that the storming crisis could be turned into an opportunity.

düşünüyorum burada çalışma

I think working here.

şey tartışma zeminini oluşturarak ve şey yaparak

by establishing the ground for discussion and doing things

ve sonraki aşamaya geçmeyi kolaylaştıran

and facilitating the transition to the next stage

düşünüyorum. O yüzden burası bence atlanması

I'm thinking. That's why I think this place should be skipped.

gereken bir stage değil yaşanması gereken bir stage.

It is not a stage that is needed, but a stage that needs to be experienced.

%100 katılıyorum.

I completely agree.

Bir de şey problemi çekiyor aslında o da kötü yöneticiye

There's also the issue of being a bad manager, that's a problem too.

örnek değil sanki işte

It's not like an example, you see?

hepimiz böyle bir maker pozisyonunda

we are all in such a maker position

başlıyoruz ya bu hayata işte

We're starting this life, you see.

developer bir yıldır artık adına ne diyorsan

a developer for a year now, whatever you want to call it

böyle sürekli sorun çözüyorsun sorunda

You keep solving problems like this.

onlarla uğraşıyorsun bir dökümentasyon okuyorsun

You are dealing with them, reading a documentation.

o dökümentasyonu uyguladığında

when you implement that documentation

çalışıyor tamam mı? Sonra işte

Is it working, okay? Then later...

böyle people petine girince artık hani

When such people get into your business, you know...

yönetici olduğunda artık öyle olmuyor yani

It doesn't work that way anymore when you become a manager.

kimse sana bir tane böyle dökümentasyon verip de

no one gives you a documentation like this.

insanlarla böyle konuşursan böyle

If you talk to people like this, it turns out like this.

çalışır diyemiyor. Doğal olarak ya da

He can't say it works. Naturally or...

hem şeyde hem bu yanı var bir de

There is both that aspect and this side as well.

şey yanında var. Hala maker

The thing is next to it. Still a maker.

kaslarınla hareket etmeye çalışıyorsun.

You are trying to move with your muscles.

Bir problem oluyor mesela oturup böyle

For example, a problem occurs when you sit down like this.

problemi çözmeye çalışıyorsun hemen. Orada

You are trying to solve the problem right away. There.

mesela multiply şeyine girip

for example, entering the multiply thing

mindsetine girip belki şey yapmak gerekiyor.

It might be necessary to get into the mindset and perhaps do something.

Tamam ben bunu çözebilirim okey ama

Okay, I can solve this, alright, but...

bir geride durmam gerekiyor böyle hemen işte

I need to hold back a bit like this right away.

çözmeye çalışıyorsun yani kötü niyetli değilsin aslında

So you're trying to solve it, which means you're not actually malicious.

ama çözmemen

but don't solve it

gereken bir şey. Orada belki ekibe feedback vermen

Something required. Maybe giving feedback to the team there.

lazım biriyle konuşup ya da

I need to talk to someone or...

sen destek oluyorsan çözüyorsan

if you are supporting, then you are solving.

bile sonrasında ekiple birebirlerde

even afterwards in one-on-one sessions with the team

bak senden de böyle bir cevap beklerdim

I would expect such an answer from you too.

buraya çözüm getirmeni beklerdim diye

I expected you to bring a solution here.

bunları da sanki ekstradan eklemek

It seems like adding these as extras.

gerekiyor. Görüntücünün en kötüsü şey değil mi

It's necessary. Isn't the worst thing the imager?

ben daha ölmedim. Aynen

I am not dead yet. Exactly.

çok uzun süre

a very long time

onu yapıyorsun bu arada bence.

I think you are doing it by the way.

Ondan kaçış yok ama bir yerde

There is no escape from him, but somewhere.

farkında olup çıkman lazım. İlk böyle

You need to be aware and get out. It starts like this.

geçtiğinde bu pete bence herkes

When it passes, I think everyone will be this hive.

yaşıyordur bunu. Çok güzel örnekler.

He must be experiencing this. Very nice examples.

Evet. Onur aslında çok güzel bir şey

Yes. Honor is actually a very beautiful thing.

değindin. Dokümentasyon

You mentioned. Documentation.

var teknik bir şey çözerken onu uyguluyorsun.

You apply it while solving a technical problem.

İşte sana bazı araçlar

Here are some tools for you.

veriyor değil mi? Ya kullandığın yazılım

It's not giving, is it? What about the software you are using?

ya araç vesaire.

or the vehicle and so on.

Aslında yöneticinin de araçları var

In fact, the manager has tools as well.

yani. O araçlarını

I mean. Those are your vehicles.

bilmen gerekiyor.

You need to know.

Geri bildirim o araçlardan biri

Feedback is one of those tools.

birebir toplantılar o araçlar

one-on-one meetings those tools

dan biri. Süreçleri

one of them. Processes

dizayn edebilme yetkisi

design authorization

o araçlardan biri.

one of those vehicles.

Ve onu execute edebilme

And being able to execute it

ve challenge edebilme

and being able to challenge

yetkisi de o araçlardan biri.

The authority is also one of those tools.

Sana zaten o yetkiler o yüzden veriliyor

Those authorities are already granted to you for that reason.

yani. Hani sen bu işi daha

I mean. You know, you were supposed to do this work better.

önce yaptın biliyorsun ve

You did it before, you know, and

bu insanların nasıl yapacağını da

how these people will do it too

bilmen bekleniyor ve o insanları doğru

You are expected to know and those people are right.

yola nasıl diyeyim

How should I say it to the road?

yönlendirmen gerekiyor yani.

You need to guide.

O araçları ne kadar

How much are those vehicles?

yetkin kullanırsan aslında

if you use it proficiently actually

oradaki o storming aşamasında

at that storming stage there

hatta belki norming aşamasında

perhaps even at the norming stage

bile çok daha

even much more

iyi sonuçlar elde edebiliyorsun. Mesela

You can achieve good results. For example,

pek çok yönetici şeyi

many managers things

kaçırıyor. Bu takımın

is missing. This team's

durumunu

your situation

işte teşhisini koyuyor. Şu anda işte

Here it is, putting the diagnosis. Right now, here it is.

forming days, storming days vesaire.

forming days, storming days, etc.

Ama biraz tecrübesiz

But a bit inexperienced.

bir ekibin varsa mesela onlar bunu

If you have a team, for example, they do this.

anlamıyor bile. Onlar

They don't even understand.

sürekli böyle bir friction varmış. Sürekli

There has been a constant friction like this. Constantly.

crunch ediyorlarmış gibi

as if they are crunching

hissediyor. Halbuki yönetici olarak

he feels. However, as a manager

senin yapman gereken tek şey takıma

The only thing you need to do is join the team.

geri bildirim vermek yani. Demelisin ki

It means to give feedback. You should say that.

biz şu an storming aşamasındayız.

We are currently in the storming phase.

Bu dönem çok kaotik bir şey.

This period is very chaotic.

Sen orada o tecrübeni aktardığın zaman

When you shared that experience of yours over there

aslında insanlar şöyle bir geri

Actually, people have a kind of backwardness.

çekilip bakıyor. Evet ya son 3

He is pulling away and looking. Yes, the last 3.

haftadır ben her akşam çok yorgun

I have been very tired every evening for a week.

gidiyorum eve. Bu yüzdenmiş

I'm going home. That's why.

deyip ondan sonra

after saying that

ertesi gün işe geldiğinde aslında

When she came to work the next day, in fact

bambaşka bir mindsetle geliyor.

It comes with a completely different mindset.

Onun farkındalığını yarattığın zaman

When you create his/her awareness

o insanların da davranışı değişiyor.

The behavior of those people is also changing.

Çok daha

Much more

uygun davranışlar görmeye

to see appropriate behaviors

başlıyorsun. Kesinlikle kafandakini

You are starting. Definitely what’s on your mind.

bir ekibe de hani senin gözlemini

to a team, your observation

ekibe de söyletmek, herkesi aynı yere

make the team speak, bring everyone to the same place

çekmek iyi olabiliyor. Bir de şey soracağım

It can be good to pull. I also want to ask something.

peki. Şey dedin ya yöneticinin de

Okay. You said something about the manager too.

tool'ları var dedin ya. Sizce

You said you have tools. What do you think?

peki içgüdüsellik bir yöneticinin

Well, instinctiveness of a manager

tool'larından biri midir?

Is it one of the tools?

Ya da kaslarından ya da yani skill setlerinin

Either from their muscles or, I mean, their skill sets.

olması gereken şeylerden biri mi?

Is it one of the things that should be?

Tecrübe mi kası diyorsun?

Are you talking about experience?

İçgüdüsellikten.

From instinctiveness.

Tecrübeyle de gelişebilecek bir şey

It is something that can also improve with experience.

içgüdüsellik ama yani tecrübeye dayalı

Instinctiveness, but based on experience.

olmaya da bilir. Bir şey yanlış

It may not happen. Something is wrong.

gidecek hissi değil mi? Yani bunu

Isn't it the feeling of going? I mean this.

böyle yaparsak muhtemelen

if we do so, probably

başarısız olacağız gibi bir durum değil mi?

Isn't it a situation where we will fail?

Kesinlikle abi. Ya da mesela

Absolutely, bro. Or for example,

iki kişi arasında bir şey var. Yani

There is something between two people. I mean.

bir toplu groomingde bir gerginlik

a tension in a group grooming

var. Onu sezmek sanki başka

There is. It feels like sensing it is something else.

bir şey gibi. Tool gibi.

Like something. Like a tool.

%100 katılıyorum abi. Yani bence zaten

I completely agree, bro. I mean, I think already.

aslında iyi yöneticiliğin

actually good management

tecrübesi de bu anlamda

his experience is also meaningful in this respect

önemli. İlk defa yönetici olanlar bunları

Important. Those who are managers for the first time should pay attention to these.

göremiyorlar çoğunlukla.

They can't see it most of the time.

Bunları yani başarısız deneyimlerden

These, meaning from unsuccessful experiences.

yola çıkarak artık böyle yavaş yavaş

By setting off, now slowly like this.

bir tecrübe oluşuyor ki bence tam olarak bir

There is an experience that I think is exactly one.

tecrübe örneği bu. Burada şey de

This is an example of experience. Here, the thing is also...

var tabii yani bunları görebilmesi

Of course, I mean that he/she can see these.

önemli ama bunları bir taraftan da

important but on the one hand these

anlatabilmesi ve bazen de dik

to be able to explain and sometimes also strict

durabilmesi önemli yöneticinin. Yani mesela

It's important for the manager to be able to endure. So for example,

böyle bir şey olduğu zaman

when something like this happens

bazı noktalarda mesela

for example, in some points

Uğur da dedi ya karar verebilme aracın var

Uğur also said, you have the means to make decisions.

aslında senin elinde. Yani yönetici

Actually, it's in your hands. I mean, the manager.

olarak sen bir noktada şunu diyebilirsin. Hayır

At one point, you can say this: No.

bunu yapmayacağız. Yani ben

We won't do this. I mean, me.

sizi anlıyorum, duyuyorum. Ne yapmak

I understand you, I hear you. What to do?

istediğinizin de farkındayım. Fakat bunu

I am aware of what you want. However, this...

ararsak çok büyük sorunlar olacak. Sorunlar da bunlar

If we call, there will be very big problems. These are the problems.

ve bu yüzden bunu yapmayacağız ve bu artık

and that's why we won't do this and this is no longer

bunu tartışmayalım da diyebilmeli.

He/she should be able to say let's not discuss this.

Bu yani bu hani çok az

This means this is very little.

başvurulan bir silah. Ama

the weapon applied for. But

bu yapıldığı zaman doğru yerlerde yapıldığı

This is done when it is done in the right places.

zaman takımın kaderini değiştirebilecek şeyler.

Time can change the fate of the team.

Mesela bunun bir örneğini

For example, an example of this.

vermek istiyorum ben. Mesela şimdi

I want to give. For example, right now.

takımlarımdan bir tanesinde işte şeyler

In one of my teams, there are things like...

var. Data scientistler var, data engineerler

There are data scientists, there are data engineers.

var. Bunlar yavaş yavaş data scientistler

There are. They are slowly becoming data scientists.

şey demeye başladı ya biz biraz ayrılsak mı?

She started to say things like, should we separate a little?

Hani biz kendi işimize yapalım falan

"Where we said we would mind our own business and so on."

demeye başladılar. Bunun yanlış

They started to say. This is wrong.

gideceğine o kadar eminim ki. Yani

I'm so sure you're going to leave. I mean...

çünkü birbirleriyle çok yakın çalışmaları

because they work very closely with each other

gerekiyor. Ve iki tarafta şey diyor

It is necessary. And both sides say the same thing.

tamam yani bence sorun yok onlar gidebilir. Öbür

Okay, so I think there's no problem, they can go. The other...

tarafta diyor ki tamam biz o zaman gidelim. Yani biz zaten

It says on our side, okay then let's go. I mean, we already...

kendi işimizi yapıyoruz demeye başlıyorlar.

They begin to say that we are doing our own business.

Orada mesela araya girip şunu demem gerekti.

For example, I should have interrupted and said this.

Yani arkadaşlar bakın biz

So friends, look we

hala da aslında şeyin dediği

still actually what the thing said

konu yani Deniz'in de dediği konu

the topic, that is, the topic that Deniz mentioned as well

biz zaten yani şu anda şey

We are already, I mean, right now...

aşamasındayız. Formik aşamasındayız.

We are in the formative stage. We are in the formative phase.

Bu zamanlarda vereceğimiz yanlış kararlar

The wrong decisions we will make during these times.

ve yanlış şeyler aslında

and actually wrong things

birbirimizi anlamamamız çok ciddi problemlere

Not understanding each other leads to very serious problems.

yol açacak. Tabirimizi çok iyi tanımıyoruz.

It will pave the way. We do not know our expression very well.

Bu yüzden bunu yapmamamız gerektiğini düşünüyorum.

I think we shouldn't do this reason.

O yüzden siz bu stand-up'lara

That's why you should go to these stand-ups.

katılacaksınız. Ne zamana

You will participate. Until when?

kadar? Bu problemi beraber bir

How much? Let's solve this problem together.

işte bir iki hafta sonra bir checkpoint

Here is a checkpoint in a week or two.

koyalım. O checkpoint'e tekrar tartışalım.

Let's put it. Let's discuss that checkpoint again.

Siz benim belki kararım yanlıştır

You might think my decision is wrong.

eleştirirsiniz. Ya da belki de benim kararım

You criticize. Or perhaps it's my decision.

doğrudur. Tekrar değerlendiririz.

That's correct. We will reassess.

Gibi bir yaklaşımla yaklaşmak çok

Approaching with an approach like this is very...

fark ediyor. Yani yöneticinin ya da

It makes a difference. So the manager or

liderin dik durabildiğini görmek,

seeing the leader stand tall,

zor durumlarda azınlığın sesi

the voice of the minority in difficult times

olabilmesi gibi şeyler

things like being able to be

çok fark yaratacak önemli şeyler

important things that will make a big difference

aslında adımlar. Mert aslında çok

Actually, steps. Mert is actually very

güzel bir araçtan bahsettin ya. Orada

You mentioned a nice vehicle. There.

checkpoint dedin ya. O da çok

You mentioned a checkpoint. That's also a lot.

güzel bir araç. Çünkü şeyini

It's a beautiful vehicle. Because of its thing.

gösteriyor. Senin alçak gönüllülüğünü

It shows your humility.

de gösteriyor. Sen diyorsun ki

It shows that too. You say that

ben bu kararı alıyorum ama

I am making this decision, but

işte bir ay sonra, iki hafta sonra, üç hafta

Here in a month, in two weeks, three weeks.

sonra buna tekrar geri dönüp

then go back to this again

bu kararın sizin hayatınızdaki

this decision in your life

etkilerine bakıp

looking at the effects

bu kararı tekrar değerlendirebiliriz

We can reconsider this decision.

diyorsun. Yani benim

you say. So mine

öyle bir kararım vardı.

I had such a decision.

Veri tabanı erişimini diğer

Database access to the other

takımlara kapattım. Yani

I closed it to the teams. I mean...

güvenlik sebebiyle. Sadece

for security reasons. Only.

bir o veri tabanına sahip olan

having a database

takım kullanabiliyor.

The team can use it.

Ve tabii ki ortalık toz duman.

And of course, the place is in chaos.

Yani biz işimizi nasıl

So how do we do our job?

yapacağız vesaire. Halbuki

we will do things, etc. However

başka tool'lar var yani onu yapabilecekleri.

There are other tools they can use to do that.

Bir API var. O API'dan

There is an API. From that API

bayağı güzel sorgulayabiliyorlar.

They can question quite beautifully.

Ama sonra fark ettim ki

But then I realized that

mesela o tool'u kullanmayı

for example, using that tool

bilmiyorlarmış. Ne yaptık? Oturduk

They didn't know. What did we do? We sat down.

eğitim verdik. O tool'u bir anlattık.

We provided training. We explained that tool.

Ondan sonra da işte checkpoint koyduk.

After that, we set up a checkpoint.

3 hafta sonra, 4 hafta

3 weeks later, 4 weeks.

sonra. Günlük hayatınızda

then. In your daily life

bu sizi ne kadar etkiledi? İşinizi

How much did this affect you? Your work.

performansınızı etkiledi mi diye.

Did it affect your performance?

Bu şekilde yani karar vermek de

In this way, it means deciding as well.

öyle. Verdim ve sonsuza kadar bu

That's right. I gave it and this is forever.

böyle olmuyor. Birazcık

It's not working like this. Just a little bit.

alçak gönüllülük gösterip

showing humility

kendinizin de hata yapabileceğini

that you can also make mistakes

göstermeniz gerekiyor yani.

You need to show.

O kendinizin hata yapabileceğini göstermek

Showing that you can make mistakes yourself.

kısmı çok önemli. Şimdi oraya ben

The part is very important. Now I'm going there.

girmeyeceğim. Başka bir konuya girmek

I won't enter. To move on to another topic.

istiyorum abi. Hata

I want it, bro. Mistake.

Zaten aslında şeyi göstermek gerekiyor bence.

I think it's already necessary to show that thing.

Ben gelişmişte çok hata yaptım

I made a lot of mistakes in the past.

ve bu hatalardan ders çıkarttığım

and that I learned lessons from these mistakes

için buradayım. Ve bunları

I am here for. And these

görebiliyorum. Bu

I can see this.

göstermenin yanı sıra aslında sen madem

Besides showing, actually since you are...

buraya bu şekilde geldin. Bize de aslında

You came here this way. Actually, to us too.

o alanağı vermen lazım. Bizim de hata yapmamıza

You have to give that opportunity. We also need to make mistakes.

izin vermen gerekiyor.

You need to give permission.

Ve bundan korkmamalıyız. Bence

And we should not be afraid of this. I think.

çok önemli bir şey bu takımlardaki şey. Gelişimi

This thing in the teams is very important. Its development.

şeyi sağlıyor. Yani hata yapılmasından

It provides that. In other words, to prevent mistakes.

korkmaması gerekiyor. Yani ne kadar kontrollü

It shouldn't be afraid. I mean, how controlled is it?

bir ortam sağlayabilirsin. Burada tabii ki

You can create an environment. Of course, here.

o tartışılan ama insanların

that is debated but people

fail etmesini sağlamak

to ensure it fails

değil de ondan korkulmamasını sağlamak

to ensure that one is not afraid of it

gerekiyor. Bir de şuna ekleyeceğim dediğine

It's necessary. Also, I will add this to what you said.

Deniz. Çok doğru bir şey söyledin ama şu

Deniz. You said something very true, but this...

kısmını da eklemek lazım. Belki de

it should also be added. Maybe

ekibindeki kişiler de aslında hatalar

The people in your team are also actually mistakes.

yaparak oraya geldiler. Yani

They arrived there by doing so. I mean...

belki onların da direttiği şeylerin. Yani

maybe the things they insisted on as well. I mean

mesela benim durumumdaki örneğe geri dönersek

For example, if we go back to the case like mine

hani o ayrılma ya da uğurum durumunda

you know that situation of separation or my good luck

database'e erişmenin aslında bir sebebi var.

There is actually a reason to access the database.

Yani burada önemli olan şey aslında

So the important thing here is actually

hani tamam sen kendi

you know, okay, you go ahead yourself

içgüdülerine güveniyorsun. Fakat haladan

You trust your instincts. But from the aunt...

meraklılığını kaybetmemen lazım. Ki

You shouldn't lose your curiosity. So

karşı tarafın neden, hangi motivasyonla bunu

why the other side is doing this, with what motivation

yaptığını çok daha iyi anlayabil

You will be able to understand what you have done much better.

ve eğer arkasında bir şey varsa

and if there is something behind it

bir tecrübe varsa o tecrübeyi

If there is an experience, that experience

sen öğrenip o tecrübeden

you learn and from that experience

ders çıkartabil kendine. Yani

You can draw lessons for yourself. I mean...

çok ince bir çizgi. Fakat burada

a very thin line. But here

önemli olan şey ikili iletişim ve

the important thing is bilateral communication and

niyetini çok iyi anlatmak ve karşı tarafın

to clearly convey your intentions and the other party's

niyetini anlamak için yeterince sorular sormak.

Asking enough questions to understand the intention.

Hata yapmayı sanki kim zaman

It's as if making mistakes is sometimes

böyle takımlarda bile bile yöneticilerin

Even in such teams, the managers know.

izin vermesi gerekiyor değil mi?

It needs to give permission, right?

Yani şey var ya Jeff Bezos'un

So there is that thing about Jeff Bezos.

One Way ve Two Way

One Way and Two Way

muhabbeti. Doğru kapı.

The conversation. The right door.

Evet yani hani o şeyden

Yes, I mean from that thing.

ekip o kapıdan girdikten sonra

after the team entered through that door

girdiği odanın içerisinde

inside the room he/she entered

bir kol daha varsa ve geri çıkabiliyorsa

if there is another arm and it can pull back

sanki kim zaman böyle ekibe

It feels like this crew has been around for a long time.

bunu vermek gerekiyor. Hata yapsınlar.

This needs to be given. Let them make mistakes.

Oradan öğrensinler. Sen de öğren belki.

Let them learn from there. Maybe you can learn too.

Yanlış düşünüyorsun.

You are thinking incorrectly.

Gibi bir şeye de ihtiyaç var.

There is a need for something like that as well.

Ben onu şöyle yorumluyorum. Bu arada

I interpret it like this. By the way,

Onur. Çok kısa

Honor. Very short.

söyleyeceğim. Mesela aslında tam olarak

I will say. For example, actually exactly

hata yapmaya izin

allow to make mistakes

vermek değil de ekibin

not to give but the team's

hata yapıp yapmayacağını anlamak için

to understand whether you will make a mistake or not

yeterince sınamak

to test enough

gibi düşünüyorum ben aslında. O iki

I actually think like that. Those two

kapı ya da hani iki yönlü kapı ya da

door or, you know, a two-way door or

tek yönlü kapıyı. Yani mesela bazı

the one-way door. I mean, for example some

kararlarda tek yönlü kapıdan geçip bir daha

passing through a one-way door in decisions and never again

geri dönemeyecekse ekip yani geri dönülmez

If the team can't go back, then it's irreversible.

bir yola çıktılarsa onu tabii ki çok iyi sınamak

If they set out on a journey, of course, they must test it very well.

lazım. Ama iki yönlü şeyde

It's necessary. But in a two-way thing.

mesela çok bariz bir hata yapacaklarsa

for example, if they are going to make a very obvious mistake

belki de ona izin vermemek de

maybe not allowing her is also an option

gerekiyor olabilir. Ya da onun hani

It may be necessary. Or it's like his.

anlamak için ne kadar soru sormalısın.

How many questions should you ask to understand?

Yani sen ne kadar enerjini ona harcamalısın gibi.

So it's like how much energy you should spend on her.

Tabii dönüşünde bu sefer

Of course, this time on your return.

neye mal olacağını da düşünmek gerekiyor.

It is also necessary to consider what it will cost.

Evet abi tam onu söyleyecektim ya.

Yes, bro, I was just about to say that.

Orada biraz yöneticinin aslında

There is actually a bit of a manager there.

tecrübesi o risk

his experience that risk

analizini ne kadar iyi yapabildiği ve

how well he can analyze and

gelecek öngörüsünün ne kadar

how much of a future prediction

iyi olduğu ile alakalı yani. Çünkü

It's related to how good it is, you see. Because

bir yola girebiliyorsun. Sonra o yoldan

You can enter a path. Then from that path...

çıkmak için çok ciddi maliyetler

very serious costs to exit

da ödeyebiliyorsun. Bu sefer

You can pay there too. This time

onu da gidip kendi yöneticine

you should also go and tell your manager.

anlatabilmen gerekiyor. Yani biz böyle böyle bir şey

You need to be able to explain it. I mean, we have something like this.

yaptık ama bu bizim altı ayımıza mal

We did it, but it cost us six months.

oldu. Ups pardon

It happened. Oops, sorry.

deyip sonra sana da güle güle

saying that, then saying goodbye to you too.

diyebilirler yani. Kesinlikle.

They can say that, I mean. Absolutely.

Niye böyle bir hatanın

Why such a mistake?

oluşmasına izin verdin diyebilirler yani.

They might say that you allowed it to happen.

Orada tecrübeni çok iyi

Your experience is very good there.

konuşturman gerekiyor yani. Zor kararlar

You need to make them speak. Tough decisions.

bazen. Abi şöyle bir atasözümüz var ya

Sometimes. Bro, we have a proverb like this.

bir müsibet bir nasihattan iyidir

A misfortune is better than advice.

diye ben onun gerçekten çok şey

so I really have a lot to say about him

olduğunu düşünüyorum. Çünkü ya birazcık

I think it is. Because either a little bit

insan olarak da bence öyleyse anne babalarımız

As humans, I think our parents are like that too.

falan da sürekli bizi şey yaparlar ya

They always make us do things like that, you know?

oğlum yapma bak bu buraya gidecek falan ama

Son, don't do this, it's going to go here or something like that.

hiçbir zaman dinlemezsin yani. Ya tam da

You never listen, do you? Or just exactly...

ekip yönetmek, şirket yönetmek böyle bir şey

Managing a team is like managing a company.

değil ama yani bunu işte

not that, but I mean this

evet.

yes.

One way two way framework

One way two way framework

bence şey burada. İyi bir framework

I think the thing is here. A good framework.

hani bunu ekibin deneyimlemesini şey

you know, let the team experience this thing

yapmak için izin vermek için yani

to allow to do that is to say

ve gerçekten tecrübe dediğin şey

and what you really call experience

abi fail ettiğinde oluyor ya. Şey yani

It happens when you fail, you know. I mean...

pisliğin pislik olduğunu anlamak için tadına

To understand that filth is filth, taste it.

bakmana her zaman gerek olmamalıdır yani.

You shouldn't always have to look.

Zor kararlar.

Difficult decisions.

Kesinlikle abi. İki yönlü

Absolutely, bro. Two-way.

bir kapıdan da girdik diyelim.

Let's say we also entered through a door.

Uğur'un dediği gibi çok iyi de analiz edemedik

As Uğur said, we couldn't analyze it very well either.

ve baya böyle bir problem

and it's quite a problem like this

oldu. Şirket yanıyor. Bunun

It happened. The company is burning. This is

bir şekilde de buradan

somehow from here

çıkmak gerekiyor yani. Hani böyle yukarı

It means you need to go up, you know. Like up there.

çıktı işte revenue'yu etkiledi. Ekipte

It impacted revenue, see. In the team.

insanlar ayrıldı. Bir sürü problem olabilir

People separated. There could be a lot of problems.

Erlankara'nın neticesinde.

As a result of Erlankara.

Böyle bir durumda peki iyi yönetici ve

In such a situation, what about a good manager and

kötü yöneticinin karakteristik özellikleri

characteristic traits of a bad manager

nelerdir? Bir şey söyleyebilir miyim? Eğer

What are they? Can I say something? If

kastettiğin şuysa sen

If you mean that, it’s you.

orada iki yönlü bir şey gördün

You saw something two-way there.

yani burada risk alıp ekibin buradan

So here, taking risks and the team from here

gitmesine izin verdin ve sonucunda aslında

You let him go and as a result, actually.

beklenen gibi olmadı ve bir şeyler etkilendi

It didn't turn out as expected and something was affected.

gibiyse bence zaten orada iyi yöneticinin

If it's like that, then I think there is already a good manager there.

yapması gereken şey bunun sorumluluğunu almak.

The thing he/she needs to do is take responsibility for this.

Yani ekibi orada korumanızı

So, I need you to protect the team there.

gerekiyor. Çünkü bunu bir kez

It's necessary. Because this once

yapmazsan bundan sonra ekip bir daha

If you don't do it, the team won't again from now on.

otonom olmaz yani. Şey olmaz

It won't be autonomous, I mean. It won't be a thing.

değil mi? Ekip karar

Isn't it? Team decision.

vermişti bunda o yüzden böyle oldu falan.

He had given it, that's why it happened like this or something.

O zaman sen niye varsın orada?

So why are you there then?

Bence burada yani yöneticiden de

I think here, I mean from the manager too.

bağımsız. Herhangi bir lider takım içindeki

Independent. Any leader within the team.

yani bu bireysel katılımcı olur, yönetici

so this can be an individual participant, a manager

olur, üst düzey lider olur.

Sure, they will become a high-level leader.

Burada birincisi kabullenmek.

The first thing here is to accept.

Yani hata yapıldı yapacak bir şey yok.

So a mistake was made, there's nothing we can do.

Yani stoik bir yaklaşım

So a stoic approach.

yapmak lazım bence. Ama bunun ötesinde

I think we need to do it. But beyond that.

bu stoik yaklaşımın sonunda bu şey demek

this means at the end of this stoic approach

değil. Yani insanları böyle kendi

not. I mean, people like this own

başına bırakmak değil de hani

It's not about leaving it to your head, but you know...

bir cezası varsa bu işin

if there is a penalty for this job

o cezanın ekip içerisinde

that penalty within the team

rahatlıkla konuşulabiliyor olması lazım.

It should be possible to talk comfortably.

Yani ne demeye çalışıyorum? Yani bunu

So what am I trying to say? I mean this.

yaptık ve mesela çok kötü bir

we did and for example a very bad

şeyi ve yani

the thing and that means

yeterince tecrübesiz bir yazılımcıyı

an inadequately experienced programmer

takım lideri yaptın ya da

You made me the team leader or...

yeterince tecrübesiz bir kişiyi

an inexperienced person

proje lideri yaptın. Projeyi yönetmeye

You made them the project leader. To manage the project.

başladın. Burada oluşacak hatalarda

You have started. In the errors that will occur here.

yani eğer o kişi kendisini ispatlayamadıysa

so if that person couldn't prove themselves

ona geri bildirimi çok sert bir şekilde vermek

to give her feedback in a very harsh manner

lazım. En doğru, en açık şekliyle.

I need it. In the most accurate, clearest way.

Ama burada tabii şey de önemli.

But of course, that's also important here.

Yani bunlara gelmeden önce ne öğrendik

So what did we learn before coming to these?

buradan? Biz bu hatayı yaptık

From here? We made this mistake.

ama ne kazandık? Yani

But what did we gain? I mean.

hata yapmak her zaman yani

Making mistakes is always a part of it.

felaket değil aslında. Burada

It's not a disaster actually. Here.

öğrenilecek bir şey var. Bence felaketi dönüştüren

There is something to be learned. I think it is what transforms disaster.

şey öğrenimlere odaklanmayıp

not focusing on learning things

direkt insanları suçlamak ve

directly blaming people and

ortaya bomba atıp bir anda kontrolü

throwing a bomb in the middle and suddenly losing control

eline almak. Zaten bunlar da beceremiyor. Ben

to take in hand. Besides, they can't do it either. I

artık bunu yapayım. Zaten

I should do this now. Anyway.

diyordum olmayacağını deyip de tekrar direksiyona

I was saying it wouldn't happen, then I took the wheel again.

geçmeye çalışmak aslında en büyük problem bence.

Trying to get by is actually the biggest problem, I think.

Şey, hakkını ne düşünüyorsun abi?

So, what do you think about your rights, bro?

Burada aslında feedback vermek kısmı bence

I think the part about giving feedback here is actually...

çok önemli bir noktaya geliyor. Hani bu tür insan

It's getting to a very important point. You know, people like this.

hem birebirlerle hem şeyde. Aslında

both in the one-to-ones and in that. Actually

Radical Condor sanırım orada

I think Radical Condor is over there.

iyi ve işte açık açık konuşulması

good and speaking openly about it

ve şey yapılması kısmını söylüyorsun ya. Bundan

And you're talking about the part of doing things. From this.

bir tane de şey var. Yönetici

There is also something. The manager.

ve şeyiyle ilgili arasındaki

and the thing related to it

detüst taktiği bir şey var.

There is a reverse tactic thing.

Ağzında ıspanak marul var filan.

You have spinach and lettuce in your mouth, etc.

Onu bence diyebilmek de önemli.

I think it's also important to be able to say that.

Ama işte abi bence en zor

But you see, bro, I think the hardest part is...

şeylerden biri bunu sağlayabilmek.

One of the things is to be able to achieve this.

Yani bunu prensipte kabul

So this is accepted in principle.

edebilirsin. Abi benimle her şeyi konuşabilirsiniz.

You can. You can talk to me about anything, bro.

Benimle en sert şekilde konuşabilirsiniz. Ben de aynı şekilde

You can talk to me in the harshest way. I can do the same.

size bu feedback'i en açık şekilde

I will give you this feedback as clearly as possible.

verebilirim diyebilmek ve bunu

I can say that I can give it and this.

uygulayabilmek arasında çok fark var

There is a big difference between being able to apply and applying.

feedback'te diye düşünüyorum. O çok

I think it's in the feedback. It's very

farklı bir mindset'e geçmesi gerekiyor ekibin

The team needs to shift to a different mindset.

birbirine. Hem sana verebilmesi,

to each other. Both to be able to give you,

senin ekebe verebilmesi hem de ekibin kendi arasında

your ability to give to your team as well as among the team itself.

bunu birbirine verebilmesi bu feedback.

This feedback is about being able to give this to each other.

İşte mesela ben orada şey diye düşünüyorum abi. Yani bence yöneticinin

For example, I'm thinking there, you know, brother. I mean, I think the manager's

bu hakkı kazanması lazım ekibinden

This right must be earned by the team.

önce. Yani açık,

first. That is clear,

bence ekipteki herkesin kazanması lazım ama

I think everyone in the team needs to win, but...

liderin ya da yöneticinin ya da işte ekipteki

the leader or the manager or in the team

o tecrübeli kişinin

that experienced person's

liderlik vasfını üstlenmiş

has taken on the quality of leadership

kişinin bu hakkı kazanması lazım

The person needs to earn this right.

ekipten. Bunu nasıl kazanabilirsin?

from the team. How can you win this?

İşte ekibinle dürüst olursun her zaman.

You will always be honest with your team.

Onlara dürüst geri bildirim verirsin.

You give them honest feedback.

Onların iyiliğini düşündüğünü onlara

You tell them that you care about their well-being.

anlamalarına yardım edersin.

You help them understand.

Ve bu konuda şey olursun, dürüst

And you will be, honestly.

davranırsın. Bence böyle olabilir.

You behave. I think it could be like this.

Ama hani şey mesela genelde

But, you know, for example, generally...

çalışmıyor. Sen onu demek istemediğini

It's not working. You didn't mean to say that.

biliyorum ama hani tamam bundan

I know, but you know, alright from this.

sonra her şey çok dürüst konuşacağız. Her şey çok

Then we will talk very honestly about everything. Everything is very

açık konuşacağız dediğiniz zaman bu olmuyor tabii ki. Bu çok

When you say we will speak openly, this of course doesn't happen. This is very

zor bir şey yani. Bu hak kazanılması

It's a difficult thing, I mean. This is something that is earned.

gereken bir hak yani bu. Orada yapılacak

It's a right that needs to be granted. It will be done there.

yöntem, yapılabilecek yöntemlerden biri yani

method, one of the methods that can be done

benim gözlemliğim yıllar içerisinde şey var.

My observation is that over the years there is something.

Kendinin de mükemmel olmadığını

That you are not perfect yourself.

ve hatalar yaptığını aslında insanlara

and that he actually makes mistakes to people

şey yapabiliyor,

can do things,

söylüyor olman lazım.

You need to be saying it.

Bence bu insanları cesaretlendiriyor.

I think this encourages these people.

Daha açık iletişime diye

For clearer communication.

düşünüyorum. Senden başlıyor yani aslı iletişim.

I'm thinking. So it starts with you, that is, the essence of communication.

Evet. Tonu belirliyor gibi.

Yes. It seems like it's setting the tone.

Motivasyonu düşük takımda

In a team with low motivation

mı? Peki abi nasıl anlarsın ve

What? Alright bro, how do you understand and

motivasyonunu nasıl yükseltirsin gibi

How do you boost your motivation?

çok zor bir challenge'ı var ya yöneticinin.

The manager has a very difficult challenge.

Ya motivasyon ne

So what's the motivation?

bir kere aslında? Yani

Actually, once? I mean...

şöyle mi indirgeyebiliriz?

Can we reduce it like this?

Bir product roadmap var,

There is a product roadmap.

back-up'ta item'lar var ve

There are items in the backup and

ilerlemiyor işler. Motivasyon düşük. Yani nasıl

Things are not progressing. Motivation is low. So how?

anlarsan motivasyon düşük olduğunu

If you understand, the motivation is low.

konuşmalardan, toplantılardan.

from conversations, from meetings.

Abi şey önce biraz

Bro, first a little bit...

insanı anlamak gerekiyor ya.

One needs to understand people.

Sonuçta motivasyon çok

After all, motivation is very important.

insansal bir şey yani. İki

It's a human thing, you know. Two.

çeşidi de var. Biri dışarıdan

There is also a variety. One from outside.

gelen etkiyle

with the incoming effect

oluşan motivasyon. Bir de

the motivation that is formed. Also,

içsel gelen var. Inner drive

There is an inner drive.

deniyor. Şeye

It's being said. To the thing.

bakman gerekiyor. Yani bir kere nasıl

You need to look. I mean, how once.

insanlarla çalışıyorsun? Kimler var

Are you working with people? Who are they?

ekibinde? Kimlerle çalışıyorsun? Ve

Who is in your team? Who are you working with? And

bu insanların içsel motivasyonu ne?

What is the intrinsic motivation of these people?

Ve bunu açıkça sorabilirsin mesela yani.

And you can ask this openly, for example.

Hani seni ne motive ediyor?

What motivates you?

Kimisi

Some people

işte para diyebilir. Kimisi merak

"Here, it can be money. Some are curious."

diyebilir. Kimisi canlıya bir şey

They can say. Some people do something to the living.

almak. Anlık

to take. Instant

üç yüz bin request almak diyebilir

You can say to receive three hundred thousand requests.

yani. Önce bir onu anlaman gerekiyor.

So, you first need to understand that.

Ondan sonra da işte bu

After that, well, this.

takımın durumuna bakıp hani

"Look at the state of the team, you know."

bu şekilde motive olan insanlarla

with people who are motivated in this way

aslında bu hedeflere

actually to these goals

ulaşabilir miyim diye bakman gerekiyor yani.

You need to check if I can be reached.

Ondan sonra da

After that too

şey yapman gerekiyor. Çok

You need to do something. A lot.

iyi olmayan

not good

kriterleri veya durumları

criteria or situations

ufak ufak iyileştirmeye başlaman

You starting to heal little by little.

gerekiyor. İnsanlara

It is necessary. To people.

doğru taskları mesela dağıtman gerekiyor.

You need to distribute the correct tasks, for example.

Eğer görev dağılımı yapıyor,

If you are distributing tasks,

mesela birinin

for example, someone

çok

very

saçma demeyeceğim de bambaşka

I won't say it's nonsense, but it's completely different.

veya yanlış bir görev verdiğin zaman

or when you give a wrong task

kesinlikle ondan demotive olacağını bilmen

You definitely need to know that it will demotivate you.

gerekiyor yani.

It is necessary, in other words.

Hani bazı görevlerde yapılması gerekiyor.

Some tasks need to be done, right?

O görevi vermen gerekiyorsa

If you need to assign that task

bunu da belki söylemen

Maybe you should say this too.

gerekiyor yani. İşte biliyorum

It is necessary, you see. I know.

doküman yazmayı hiç sevmiyorsun.

You don't like writing documents at all.

Ama şu anda bunu yapacak da kimse yok.

But right now, there is no one to do this.

Ve ben sana güveniyorum

And I trust you.

diye girmen gerekiyor yani.

So you need to enter it, that is.

Oradan ufak ufak iyileştireceksin.

You will gradually heal from there.

Devam etmen lazım.

You need to keep going.

Ama çok zor iş.

But it's a very difficult job.

Evet. Yani belki orada

Yes. So maybe there.

nasıl demotive olduğunu nasıl anlarız

How do we understand that someone is demotivated?

gibi bir şey dedik ya. İlk gün öyle

We said something like that, right? It was like that on the first day.

başlamıştı. Aslında normalde

It had started. Actually, normally

çalıştığından aslında daha az

Actually less than he/she works.

çalışıyorsa ya da daha farklı

if it's working or different

davranışlar sergiliyorsa belki

if they are exhibiting behaviors, maybe

demotive olduğuna

because you are demotivated

yorabiliriz. Bunda

we can tire. In this

aslında farklı farklı sebepleri

actually different reasons

var. Hani nasıl, sen şey dedin ya

There is. You know how you said something like that?

motive, neden motive oluyor

motive, why is it motivated

bu insanlar.

these people.

Tam

Full

tersi bir de şeyi de belki detekletmek

Maybe to support the opposite thing as well.

güzel olabilir. Ne onları demotive

It might be nice. What demotivates them?

ediyor? Yani çalıştığı

Is he/she working?

prodüktan mı etkileniyorlar? Yoksa işte

Are they affected by the product? Or is it just...

iş ortamı mı? Ya da ne bir takım

Is it a work environment? Or what, a team?

lideri mi? Vesaire falan. Aslında bunları

Is it the leader? And so on. Actually, these things...

bir detekledip oradaki

a support and there

demotivasyonun kaynağını bulup

finding the source of demotivation

bir şekilde onu nasıl çözeriz? Belki ona

How can we solve it somehow? Maybe to him.

yoğunlaşmak mantıklı olabilir bir

It might make sense to focus.

lider için ya da yönetici için.

for a leader or for a manager.

İki tane aslında şeyi var değil mi? Bir

There are actually two things, right? One.

takımın motivasyonu var. İşte

The team has motivation. Here it is.

bulundukları ortamdan kaynaklı olabiliyor.

It may be due to the environment they are in.

Bir kişilerin motivasyonu var.

There is motivation for some individuals.

Bir kişilerin motivasyonu da

The motivation of some people too.

uğrunda dediği gibi şimdi o kişi

As he said for your sake, now that person.

işte yüksek throughput'tan şey

Here is the thing about high throughput.

yapıyorsa, bu onu

if he/she is doing it, this makes him/her

heyecanlandıran şeyse kim zaman

What excites is sometimes.

liderin orada yapamayacağı şeyler

things the leader cannot do there

da var. Yani orada şey yapmak

There is that too. So doing that there.

lazım. Yüzleşmek gerekiyor

It's necessary. We need to face it.

doğruyla. İşte yönetici

With the truth. Here is the manager.

olarak benim bu arkadaşı motive etmem

to motivate this friend of mine

gerekiyor diye de kasmaya gerek yok. Yani belki

There's no need to force it just because it seems necessary. I mean, maybe.

o arkadaşın başka bir ekibe

that friend to another team

geçmesi gerekiyor. Belki başka bir şirkete

It needs to pass. Maybe to another company.

geçmesi gerekiyor. Orada da

It needs to pass. There too.

doğru anlamak lazım şeyi.

One must understand the thing correctly.

Mevcut durumu. Neden

The current situation. Why?

demotiv olunduğunu. Evet abi süper

You feel demotivated. Yes, bro, super.

bir şey söyledin. Yani şey yapamazsın

You said something. So you can't do that.

mesela. Bir öğrenme fırsatı var.

For example. There is a learning opportunity.

Yani o kişinin aslında öğrenmek istediği şeyler var.

So that person actually has things they want to learn.

Sen bunu her zaman karşılayamayabilirsin.

You may not always be able to meet this.

Çünkü senin bambaşka hedeflerin var.

Because you have completely different goals.

Yani mesela çoğunlukla aslında birçok

So for example, actually many of them.

firmayı bence başarısızlığa

I think the company will fail.

iten konu da bu. Firma

This is the subject. The company.

mesela çok iyi yazımcılar alacağım diyor ya da

for example, he says he will get very good writers or

mesela çok belki de hani

for example maybe a lot you know

motive yazımcılar alıyor ama o yazımcılar

Motivators are taking writers, but those writers...

şey için geliyor oraya. Ben çok iyi

It's coming there for the thing. I'm very good.

kod yazacağım orada ya da ben çok

I will write code there or I am very.

işte ne bileyim microservice yapacağım. Motivasyonu

Well, I don't know, I will make a microservice. The motivation.

ile geliyor. Mesela çalıştığım firmalardan

It comes with. For example, from the companies I worked for.

bir tanesindeki en büyük problemlerden biri buydu.

This was one of the biggest problems in one of them.

Biz orada bir monolit ruby

We are a monolithic ruby there.

şeyinde çalışıyorduk.

We were working on it.

Monolit server'da çalışıyorduk.

We were working on a monolith server.

Tek bir tane kod base var. Her şey tek bir şeyde.

There is only one code base. Everything is in one thing.

Tek bir instance'ın kopyaları var.

There are copies of a single instance.

Yani oraya ben microservice'e

So I am saying to that microservice.

çevireceğim diye gelen birisi zaten o

Someone who comes saying they'll translate is already that.

motivasyonlu birisinin gelmemesi lazım.

A motivated person should not be absent.

Burada iki şey var aslında. O beklentiler

There are actually two things here. Those expectations.

konusunda anlaşmak galiba. Yani

It seems we need to come to an agreement on the subject. I mean...

bazen mesela bu fırsat bugün olmuyor.

Sometimes, for example, this opportunity doesn't happen today.

Yani firmanın bugünkü

So the company's current

amacı product market fit bulmak

the goal is to find product market fit

olmak olabilir. Yani dolayısıyla

It might be. So therefore.

amacı sadece çok hızlı şey yapıp

the purpose is just to do things very quickly and

ne derler böyle örneklerle

What do they call it with such examples?

bir şeyler yapıp ilerlemek. Ondan sonra

do something and move forward. After that

bunu daha iyi çevirmek olabilir.

This could be translated better.

Burada işte o yöneticinin bence şöyle

I think that manager is like this here.

bir lüksü yok yönetici olan kişinin zaten.

A person in a managerial position doesn't have that luxury anyway.

Hani bence yazımcının da olmamalı ama

I don't think it should belong to the writer either, but...

sonuçta gerçekler hayattaki.

Ultimately, the truths are in life.

Şöyle bir lüksü yok bence

I don't think he/she has such a luxury.

yöneticinin. Yani aman ama

the manager's. I mean, oh my.

biz bu product market fit'i bulacağımızda bunu en

When we find this product market fit, we will do this the most.

iyi şekilde yapalım diyememesi lazım.

He shouldn't be able to say that we should do it well.

İşte orada o stratejiyi çok iyi anlaması.

There, understanding that strategy very well.

Bu stratejiyi anladıktan sonra da ekibine

After understanding this strategy, he/she also...

çok iyi anlatması lazım. Yani ekipteki

He has to explain it very well. I mean, the one in the team.

insanlar biz ne yapıyoruz? Bunu neden yapıyoruz?

What are we doing, people? Why are we doing this?

Bunu yaptığımız zaman ne olacak diye soruyorlarsa

If they are asking what will happen when we do this.

o bence iyi bir yönetici

I think he is a good manager.

değildir diye düşünüyorum.

I don't think so.

Abi bence çok önemli bir şey

Bro, I think it's something very important.

söyledin. Şeyler var.

You said. There are things.

Enjinelerin kişisel motivasyonları var.

Engineers have personal motivations.

İyi bir arkitektür geliştirme, en son

Developing good architecture, the latest

teknolojileri kullanma, refaktör

use of technologies, refactor

etme, platform etme falan ama

Don't do it, don't make a platform or anything like that.

zaten bu arada senin orada

By the way, you are already there.

olmamın sebebi şey. Bu

The reason for my existence is something. This.

motivasyonu sağlarken aslında yani

while actually providing motivation

şirketin amaçlarına doğru koşturma o takım

That team is racing towards the company's goals.

ve öyle bir imkan yoksa

and if there is no such possibility

atıyorum 6 ay, 1 yıl bunu açık açık

I'm saying 6 months, 1 year, saying this openly.

iletişimini yapmak gerekiyor ve

it is necessary to establish communication and

insanlara orada şey vermemek gerekiyor.

People shouldn't be given things there.

Evet bunu

Yes, this.

yapabiliriz ya. Tamam sen de bu taskı bu şekilde

We can do it. Okay, you also handle this task this way.

yap gibi değil de orada gerçekten

Not like doing it, but really there.

şey çünkü bazen

because sometimes

şirketin hayatta kalıp kalmaması

whether the company survives or not

gibi şeyler ortaya çıkıyor. O product

Things like that are coming up. That product.

market fit olayı çok önemli

Market fit is very important.

ve bu şeyin tepeden

and the top of this thing

tüm herkes tarafından anlaşılması gerekiyor.

It needs to be understood by everyone.

Yani peki bu anlamda

So, in this sense...

şimdi ekibin ekibe

now the team to the team

karşı da sorumlulukları var ya yöneticinin

The manager has responsibilities on the other side as well.

burada

here

sizce kendi mesleği

What do you think about your own profession?

kendi şeyimiz alanımızdan konuşalım.

Let's talk about our own area.

Ne kadar teknik olması gerekiyor? Mesela

How technical does it need to be? For example.

biz tamamen business background olan

we are completely business backgrounded

teknik geçmişi çok olmayan bir liderde

in a leader with little technical background

bir yazılım ekibine

to a software team

liderlik yapabilir mi?

Can he/she lead?

İlgin senin bu konuda fikrin var herhalde baya

I guess you have quite an opinion on this matter.

baya sert geldi.

That was quite harsh.

No way dedi.

He said no way.

Abi bunu çalışmadığım an

Bro, when I don't work on this.

ama gördük yani bu

but we saw this

yazılım yöneticiliği bence

I think software management.

unique yapan şeylerden biri bu.

One of the things that make it unique is this.

Ya tamam people

Okay, people.

management yapıyoruz ama şeyi anlaman

We are doing management, but you need to understand this.

gerekiyor. Bu insanlar ne yapıyor

It is necessary. What are these people doing?

asgari düzeyde anlaman gerekiyor.

You need to understand at a minimum level.

Ve empati yapabilmen

And your ability to empathize.

için senin de teknik bir background'ın

you also have a technical background for this

olması gerektiğini düşün.

Think of how it should be.

Sanki olacak iş değil teknik olmayan.

It seems like something that can't happen for a non-technical person.

Yani ne kadar teknik konusunu

So how much of a technical topic is it?

bu arada tartışabiliriz. Hani böyle

In the meantime, we can discuss. You know, like this.

bangır bangır eskiden böyle

It used to be like this loudly.

software arkitekçiler, sistem arkitekçiler geliştirmiş.

Software architects, system architects have developed.

Çok böyle teknik olarak muhteşem

It's technically amazing.

bir insan olmana gerek yok ama bence

You don't have to be a human, but I think...

şeyin olması gerekiyor. Yani bir senior developer'dan

It needs to be something. I mean, from a senior developer.

beklenen bir teknik yetkinliğinin

of an expected technical competency

olması gerekiyor gibi düşünüyorum ben

I think it has to be.

yazılım yöneticisi olabilmek için

to become a software manager

benim şahsi kanaatim.

my personal opinion.

Ama artık ChatGPT diye bir şey var arkadaşlar

But now there is something called ChatGPT, friends.

adam yazar oradan öğrenir yani.

The man learns from there, you see.

Teknik sorunu neymiş buradaki sorunu diye.

What is the technical issue, they ask about the problem here?

Şey

Thing

diyorsun yani bu soruna şimdi cevap veremiyorum

So you’re saying I can’t answer this question right now.

deyip böyle bir toplantıya gideceğim.

I will say and go to such a meeting.

Ben sadece yapay

I am just artificial.

bir de gizleme modeliyim.

I also model concealment.

Kusura bakma.

Sorry.

ChatGPT linki gönderiyor böyle cevap olarak.

It sends the ChatGPT link as a response like this.

Bir yerde ya

Somewhere or!

bir miktar teknik

a certain amount of technical

yeterli gerekiyor yani

That means it requires enough.

gerçekten.

really.

Çünkü o özellikle takımın

Because he/she is especially the team's

ne durumda olduğu ile alakalı ama

but it is related to his/her situation

ilk başta konuştuğumuz o boşlukları

the gaps we talked about at the beginning

doldurma o wildcard işini yapmak

do that wildcard filling job

için özellikle bir takımı kurarken

especially when forming a team for

o teknik yeterliye sahip

he has the technical competence

olman gerekiyor. Bir de şey de

You need to be. Also, the thing is...

gerekiyor. Asıl herkes onu atlıyor.

It's necessary. Actually, everyone is skipping it.

Senin o insanlara

Those people of yours

mentoring vermen gerekiyor yani.

You need to give mentoring, that is.

Senin o teknik altyapın yoksa

If you don't have that technical infrastructure.

nasıl öğreteceksin veya

how will you teach or

hangi yollardan ilerlemesi gerektiğini

which paths it should follow

bir yazılımcının nasıl öğreteceksin

How will you teach a programmer?

ki mümkün değil yani. Senin o

That's impossible, I mean. Your that

yollardan bir şekilde geçmiş olman gerekiyor

You must have passed through the streets somehow.

yani. Ama iyi ama kötü.

So, either good or bad.

Ama müthiş bir yazılımcı olmasına gerek

But it's not necessary for him to be an amazing programmer.

yok ama anlaması gerekiyor. O zaman

"Not, but he/she needs to understand. Then."

mesela şöyle bir sorunla karşılaşabilir

For example, they may encounter such a problem.

miyiz acaba? Mesela sen

Are we, perhaps? For example, you.

kendinden daha yetkin bir

a more competent one than himself/herself

yazılımcıyı ya da

either the programmer or

kendinden daha tecrübeli bir yazılımcıyı

a more experienced programmer than yourself

yönetebilmeli misin? Ya da kendin

Can you manage it? Or yourself?

hani işte hani firmalarda şeyler var ya

You know, there are things in companies, right?

seviyeler var falan hani bunu

There are levels and stuff like that, you know.

bir kenara bırakalım. Orada

Let's put it aside. There.

ayrı komplikasyonlar var. Hani senden

There are separate complications. You know, from you.

maaşı daha yüksek olan birisini yönetmen

managing someone with a higher salary

muhtemelen zor olabilir kendin açından.

It may be difficult from your perspective.

Ama hani diğer taraftan bakarsak kendinden

But if we look from the other side, from oneself.

daha yetkin bir yazılımcıyı nasıl

How to become a more competent programmer?

yönetebilir? Ya da mesela senin

Can it be managed? Or for example, your...

yöneticin yani bir firmada çalışmaya başladın

Your manager, in other words, you started working at a company.

şimdi hani bölümün konusunda biraz o

Now, the topic of the section is a bit like that.

çalışmaya başladın ve yöneticin senden çok

You started working and your manager expects a lot from you.

daha az yetkin olduğunu fark ettin.

You realized that you are less proficient.

Neler yapmalısın? Ben

What should you do? I

yönetici tarafından cevaplayayım. Kesinlikle

Let me respond on behalf of the manager. Absolutely.

yönetebilmen lazım. Yani

You need to be able to manage. So

senden teknik olarak daha güçlü birinin.

someone technically stronger than you.

Hatta yönetici olarak herkesin

Even as a manager, everyone’s...

senden teknik olarak daha iyi olmasını

to be technically better than you

beklemen de gerekiyor yani. Bence.

You need to wait too, I think.

Hedefinin de o olması gerekiyor.

Your goal should be that as well.

Ama hani yazılımcı

But you know, a programmer.

olarak baktığın zaman yöneticin

when you look at it, your manager

senden teknik olarak daha

more technically than you

zayıfsa diyeyim

if it's weak, let me say it

senin de onu aslında manage

you actually manage it too

up yapman gerekiyor yani. Orada da

You need to do up there too.

senin yazılımcı

your programmer

olarak aslında yöneticini yönetmen

actually managing your manager

gerekiyor. Ona doğru bilgi

It is necessary. Correct information for it.

işte kritik şeyleri

here are the critical things

anlatıp senin onu biraz

Tell you a bit about it.

coach etmen gerekiyor yani. Sen daha iyi

You need to coach, that is. You are better.

bir noktadaysan teknik olarak.

If you are at a point technically.

Ben Uğur'unkine ek olarak

In addition to Uğur's.

şunu söyleyebilirim abi. Yönetici

I can say this, bro. The manager.

olarak teknik bilginin

as technical knowledge

sınırlarının farkında olmalı ve bence

They should be aware of their limits, and I think...

şirketteki ICPET'indeki çok ilerlemiş

The ICPET at the company has progressed very well.

işte ne bileyim staff principle

Well, I don't know staff principle.

seviyesindeki insanları zaman zaman

people at your level from time to time

takıma dahil etmekten çekinmemelisin. Senin

You shouldn't hesitate to include the team. Your

yetmediğini düşündüğün yerler.

places you think are not enough.

Yani bu insanları takımlara

So, these people are assigned to teams.

dahil edebilmek ve ne zaman dahil

to be able to include and when to include

edeceğini ve takımın ne zaman teknik bir konuda

you will do it and when the team will address a technical issue

desteğe ihtiyacın olduğunu da görmen gerekiyor.

You also need to realize that you need support.

Ve abi bu bitecek bu arada.

And bro, this will end by the way.

Farklı managerial pet'te

Different managerial pet.

ilerliyorsun ve senin bir süre sonra

You are progressing and after a while, you.

outdated kalabilir bazı şeylerin

Some things may become outdated.

bunun için olmaması için çabalaman gerekiyor zaten.

You need to strive for it not to happen anyway.

Ama senden

But from you

çok daha iyi insanlar olacak yani

There will be much better people.

o ekipte. Bunun şeyi

that team. This is the thing.

yok gibi kaçarı yok gibi geliyor. O yüzden

It seems like there's no way to escape it. That's why.

bence şirkette yönde çok uzmanlaşmış

I think the company is very specialized in that area.

kişileri ne zaman kullanıp kullanmayacağını

when to use or not use the people

karar vermek de yöneticinin önemli

Making decisions is also important for the manager.

şeylerinden biri. Neyi bilip neyi bilmediğiniz

One of the things. What you know and what you don't know.

şey yapabilmek, açık söyleyebilmek de.

to be able to do something, to be able to speak openly as well.

Bir başka sorum var eğer

I have another question if...

bu konuda başka katkı yapmayacak

will not contribute further on this matter.

katkı yapacak olan yoksa.

If there is no one to contribute.

Peki mesela bir firmada başladın. Şimdi biz mesela

Well, for example, you started at a company. Now we, for example,

iyi yöneticinin özelliklerinden bahsettik, kötü yöneticinin

We talked about the characteristics of a good manager, the characteristics of a bad manager.

özelliklerinden bahsettik ya da işte

We talked about the features, or well.

az tecrübeli yöneticiden bahsettik vesaire.

We talked about a less experienced manager, and so on.

Çalışmaya başladın. Az önceki

You started working. Just now.

sorumun benzerini soracağım. Bir yöneticinin

I will ask a similar question. A manager's

çok kötü olduğunu fark ettin. Yani işte

You noticed that it was very bad. I mean, well...

böyle birçok şeyi yapamıyor, coaching yapamıyor

He/she cannot do many things like this, cannot provide coaching.

vesaire yapamıyor.

can't do etc.

Yani ne yaparsınız?

So what do you do?

Ne yapmalı aslında bir yazılımcı çok kötü bir

What should a programmer actually do who is very bad?

yöneticiyle çalışırken? Yani istifaya basıp

While working with the manager? I mean, pressing the resignation button.

hemen ertesi gün kaçmalı mı hani böyle

Should we run away the very next day, like this?

koşarak? Yoksa başka bir şeyler

Running? Or something else?

yapılabilir mi? Abi ben şöyle düşünüyorum. Şimdi

Can it be done? Bro, I'm thinking like this. Now

bir kere o noktadaysan artık şunu

Once you're at that point, you can now do this.

yapmakta bence bir sakınca yok.

I don't think there's any harm in doing it.

Yöneticinin de birebir yapıp

The manager should also do it one-on-one.

açık açık hani

openly, you know

beklentilerini dile getirmekten hani

expressing your expectations, how about that?

tabii kendisini, kendisini aşırı

of course, himself, himself excessively

yetersiz ettirmek de yanlış bir

It is also wrong to make someone insufficient.

hissettirmek de yanlış bir strateji olabilir de

It might also be a wrong strategy to make someone feel.

kendi beklentilerini ve

your own expectations and

karşılaşma, bunların karşılanmadığından

encounter, due to these not being met

bahsetmek bence iyi bir

I think mentioning it is good.

başlangıç olabilir. Ama artık bu da

It could be a beginning. But this is no longer that.

olmuyorsa bence bir noktadan sonra eskalet etmek

If it's not working, I think it's time to escalate at some point.

gerekiyor bunun. Çünkü şu var

This is necessary. Because there is this.

insanlar şunu sanıyorlar. İşte

People think this. Here it is.

senin takım liderin var, takım liderinin

you have a team leader, your team leader's

raporladığı senior manager'lar var

There are senior managers to whom he/she reports.

falan. Böyle bir hiyerarşide

and so on. In such a hierarchy

sanıyorlar ki o en tepedeki insanlar

They think that those at the very top are

her şeyin yüzde yüz farkındalar

They are fully aware of everything.

takımın ve

the team and

şeyden bütün kötü giden şeylerden

from all the bad things that are going on

ümemlerden değil abi yani.

It's not among my tribes, bro.

Farkında olmaları için bence bazı

I think some for them to be aware.

eğer son şeyse bence

if it's the last thing, I think

eskalet etmekten çekinmemek gerekiyor.

One must not hesitate to escalate.

Bu bence hem kendi

I think this is both its own

kariyerinin hem takımın sağlığı için

for both his career and the health of the team

ve şirketin sağlığı için de önemli.

and it is also important for the health of the company.

Ama ben ilk denemen gereken

But I need to be the first you try.

şeyin kendi yöneticininle konuşmak olduğunu

It's about talking to your own manager.

düşünüyorum ama eskalet etmekten

I am thinking, but about escalating.

de çekinmemek gerektiğini düşünüyorum yeri geldiğinde.

I think it's necessary to not hold back when the time comes.

O zaman şunu da çıkarabilir miyiz

Can we also take this out then?

acaba buradan?

I wonder from here?

Yani ekipteki insanlar

So the people in the team

da bu işte bir üst yöneticisine

but in this job to a senior manager

gitmekten belki çekiniyor da olabilir.

He/She may be hesitant to go.

Sonuçta şey de olabilir işte o ekip

In the end, that team could be something too.

e yeni dahil olmuştur şirkete yeni

The new one has just joined the company.

girmiştir. Böyle bir yönetici var

There is such a manager.

demek ki bu şirketin bir kültürü

So it turns out this company has a culture.

diye de düşünebilir yani buradaki herkes

So everyone here can think that way.

demek ki böyle yani diye de düşünebilir.

So one could think of it like this as well.

O zaman belki bir üst yöneticilerin

Then maybe one of the senior managers.

şeylerle işte

with things

kendi altındaki yöneticiye

to the manager below you

atlayıp direkt işte IC'lerle de

jumping directly into the job with the ICs as well

arada bence bir one to one

I think there should be a one-to-one in between.

yapıyor olması faydalı olabilir

It could be beneficial for him/her to be doing it.

gibi geliyor. Evet abi ya o işte

It seems like that. Yeah, bro, it’s that thing.

o skip level one on one'ların

Those skip level one-on-ones.

aslında önemi çıkıyor orada

Actually, its importance comes out there.

ortaya yani bir üstün

"to the surface, that is, a superiority"

veya yöneticinin üstüyle konuşmak

or talk to the manager's superior

bir de kültür dedin ya

You mentioned culture too.

yani eğer zaten

so if already

senin yöneticinin üstündeki de

your manager's above you too

seni dinlemiyorsa o şirketin

If it doesn't listen to you, that company is...

kültürüyle ilgili bir şey var. Hani o

There's something about the culture. You know, that.

bir artık red flag oluyor yani.

It's a red flag now.

Hani oradan sonra başka

After that, what else?

yönlere bakmaya

to look in directions

başlamak mantıklı olabilir. Peki

It might make sense to start. Well then.

tamam hani mesela o artık iş

Okay, like for example, that's already work.

bitmiş hani teklif geldi kabul ettin

It's finished, didn't the offer come, did you accept it?

vesaire vesaire. Peki bunları

and so on and so forth. Well, these...

böyle nasıl sinyaller toplamak lazım

How to collect signals like this?

görüşme sırasında neler

What happened during the meeting?

yapabiliriz de

we can do it too

yöneticinin iyi ya da kötü ya da eksikleri

the manager's good or bad aspects or shortcomings

olduğunu anlayabiliriz. Yani çünkü şeyde

We can understand that it is. So because in the thing

mesela bana yanlış geliyor tabii ki yani

For example, it seems wrong to me, of course.

bu bir tane sinyal gördüğün zaman

when you see one signal

o kişi kötü anlamına gelmiyor bu.

That person does not mean bad.

Yani burada birçok aslında bu bir spektrum

So here, many are actually a spectrum.

değil mi? Çünkü

isn't it? Because

bazı yönlerde güçlü olur mesela teknik

It can be strong in some aspects, for example, technical.

olarak çok güçlüdür ama insan yönetiminde

it is very strong but in human management

düşük tecrübesi vardır

has low experience

ya da tam tersi çok iyi yöneticidir

or conversely, is a very good manager.

yani şey olarak insan ilişkilerini yönetir ama

so, in other words, it manages human relations, but

teknik olarak çok kötüdür. Peki

It is technically very bad. Well then.

yani bu gibi sinyalleri toplamak

that is, to collect signals like these

için ya da böyle bir profil çıkartmak

to create such a profile or for

için iş görüşmesinde neler

What to expect in a job interview?

yapmak lazım? Ne gibi sorular sormak lazım?

What needs to be done? What kind of questions should be asked?

Şey güzel bir pratik olabilir sanki

It seems like it could be a nice practice.

geçmişte bir tabii tecrübesi varsa

if there was a natural experience in the past

daha önce çalıştığı yerde

at the place where he/she worked before

yöneticisiyle yaşadığı

with her/his manager

problemi sanki afaki

The problem seems rather random.

bir örnek gibi anlatması

to explain like an example

güzel olabilir. Yani farz edelim ki

It could be beautiful. I mean, let's assume that.

şöyle bir durumdayız. Ben şöyle

We are in a situation like this. I am like this.

bir şey yaşıyorum size geldiğimde

I am experiencing something when I come to you.

böyle bir durumda ne yapmamız

What should we do in such a situation?

gerekir? Ne yapmam gerekir? Ya da sana bunu

Is it necessary? What should I do? Or should I do this for you?

söylesem nasıl hissedersin? Böyle şeyler

How would you feel if I said it? Things like this.

konuşabiliyor musunuz? Falan gibi

Can you speak? Like that.

biraz daha böyle geçmiş tecrübelerine bakarak

looking a bit more at past experiences

da bir şeyler yapılabilir. İlk aklıma gelen bu oldu.

Something can be done too. This is what came to my mind first.

Hiç aklıma gelmemişti. Çok güzel bir

I had never thought of it. Very beautiful a

yöntem aslında. Aslında tersi interview

It's actually a method. In fact, it's the opposite of an interview.

yapıyorsun değil mi? Evet.

You are doing it, aren't you? Yes.

Şey diyebilirsin ya direkt

You can just say it directly.

hani fail olduğun bir

"where you failed"

durumu anlatabilir

can explain the situation

misin ve bunu nasıl

Are you and how do you do this?

hani handle ettin?

Where did you handle it?

Senin yöneticinin nasıl karşıladığı?

How did your manager greet you?

Bundan neler öğrendin? Yani gerçekten

What did you learn from this? I mean really.

öbür taraftan interview yapman gerekiyor.

You need to do an interview on the other side.

Yani bir miktar. Mesela burada

So, a certain amount. For example, here.

ortam geriliyorsa sanki

it's as if the atmosphere is tense

tabi çok önemli bir işaret

Of course, it's a very important sign.

o sırada. Sordum falan gibi

At that moment. I asked and so on.

sorular geliyor. Nasıl ya

Questions are coming. How come?

ben hiç fail etmedim falan diyebilir yani.

He can say that I've never failed or anything like that.

Ben kim köpek bu soruyu sorarsın?

Who do you think you are asking this question?

Ben kim fail etmedim?

Who did I not fail?

Fail etsem burada

If I fail here.

ne işim var falan.

What business do I have, etc.?

Şey sormak da mantıklı olur mu

Would it make sense to ask something?

acaba? Yani ben

I wonder? So, I mean I...

çalışmaya başladığım zaman birlikte

when I started working together

nasıl bir çalışma

what kind of work

şeyimiz olacak? İlişkimiz olacak?

Will we have something? Will we have a relationship?

Neler yapacağız? Vesaire.

What will we do? And so on.

Bunları sorup en azından orada

Asking these at least there

ne tür bir pratikler uyguladığını görmek

to see what kind of practices you are implementing

belki mantıklı olabilir gibi

It might make sense.

geliyor bana. Ya bence

It's coming to me. Or I think.

bunların hepsi güzel önler ama ne yaparsan

They all have beautiful faces, but no matter what you do.

yap. Interviewde anlayacakların

Do it. What you will understand in the interview.

çok bariz şeyler hariç sınırlı gibi

It seems limited except for very obvious things.

geliyor bana. Benim şahsi

It is coming to me. My personal.

kanaatim bu yönde. İşte orada şey

My opinion is in this direction. There it is, you know.

kullanıyorsun ya element of surprise'ı

You’re using the element of surprise, aren’t you?

kullanıyorsun yani. Hiç beklemediği bir anda. Başkası

So you are using it. At a moment he least expects. Someone else.

mesela diyor ki 10 dakika zaman verdim.

For example, he says I gave 10 minutes.

Soruların var mı? Diyor mesela.

Do you have any questions? For example, he says.

Sonra Onur gibi diyorsun ki. Mesela

Then you say like Onur. For example

diyorsun şey işte şöyle bir durumda

You say, well, in such a situation.

sen olsan ne yapardın?

What would you do if you were in my place?

Muhtemelen evet. Yani bir şey oluyor

Probably yes. So something is happening.

yani onu beklemiyordum.

I didn't expect him/her.

Ama birini işe almak

But hiring someone

ve iş değiştirmek her zaman

and changing jobs always

risk yani. Evet. Onu da

That's a risk. Yes. That too.

kabul edip o yola girmek gerekiyor

It is necessary to accept and embark on that path.

yani. Yapacağın bir şey yok bir noktadan sonra.

So, there’s nothing you can do after a certain point.

Evet. Aslında bu da risk

Yes. In fact, this is also a risk.

iştahına da bağlı biraz değil mi? Yani

Isn't it a bit dependent on your appetite too? I mean...

finansal durumuna içinde

within its financial situation

bulunduğun işte ailevi

your family in the job you are in

sosyal ne bileyim hani özel hayatınla

I don't know, like your private life socially.

ilgili olan sorunlara yani

to the relevant issues, that is to say

ailene çok vakit ayırman gereken bir zamanda isen

if you are at a time when you need to dedicate a lot of time to your family

ne kadar yöneticinin

how many managers'

yani yöneticinin ne kadar tecrübeli olması senin için

so how experienced the manager is for you

muhtemelen avantaj olacaktır yani. Sadece

It will probably be an advantage, that is. Just.

şunu söyleyebilirim. Konuyu küçümsememek lazım.

I can say this: One should not underestimate the issue.

Neden? Çünkü iş hayatı

Why? Because of work life.

hayatın üçte birinin geçtiği bir yer yani.

It's a place where one third of life is spent.

Ve çok önemli

And very important.

çalıştığın ortam.

the environment you work in.

Mutluluğun ve huzurun. Her zaman

Happiness and peace. Always.

sağlayamayacak olsan da bunları

even if you won't be able to provide these

göz ardı etmek gerekiyor bence.

I think it should be overlooked.

Kesinlikle abi. Bazen fark etmiyoruz böyle

Absolutely, bro. Sometimes we don't realize it like this.

döngünün içerisinde, şirketin içerisinde

inside the loop, inside the company

sanki tek yol orasıymış gibi

as if that were the only way

böyle mutsuz bir setup'ın içinde uzun süre

for a long time in such an unhappy setup

çalışabiliyoruz. Yani orada

we can work. So, there.

bir farkına varmamız gerekiyor. Ben

We need to realize one thing. I

ne yapıyorum? Çünkü hayatın

What am I doing? Because of life

üçte ikisi gerçekten orada devam ediyor.

Two-thirds of them are really continuing there.

Mutsuz olduğum bir yerlere

To places where I am unhappy.

çok durum almak gerekiyor. Sanki bir aksiyon almak

We need to take a lot of action. It feels like we need to take a step.

lazım. O zaman galiba.

I guess it's needed then.

Son bir şey daha söyleyeceğim

I will say one more thing.

aslında. Şey de

Actually. Well...

çok önemli yani tabi bu hani biraz

It's very important, I mean, of course, a little bit.

böyle işin şeyinde yaptık, yayında yaptık ama

We did it in this kind of work, we did it on the air, but...

yani bu soruları sormak da önemli çünkü

So asking these questions is important because

iyi bir yöneticiyle çalışmanın gerçekten

It really is valuable to work with a good manager.

size çok ciddi bir ödülü

I have a very serious award for you.

var ve kötü bir yöneticiyle çalışmak

to have and to work with a bad manager

aslında az önce Onur'un dediği yani ben ne yapıyorum

Actually, what Onur just said, which is what am I doing.

burada noktasına getiriyor ya sizi

It brings you to the point here, doesn't it?

yani bu aslında çok önemli ve kariyerinizde

so this is actually very important and in your career

gerçekten zaman kaybetmek

really wasting time

yani ne kadar önemli bilmiyorum. Herkesin sonuçta

I don't know how important it is. After all, everyone...

kendi kariyer hedefleri var, kendi hızında ilerliyor

They have their own career goals and are progressing at their own pace.

ilerlemek istediği hızda

at the speed he wants to progress

ilerliyor ama işte

It's progressing, but you know...

burada çalıştığınız bir yönetici

a manager you work with here

hem sizin ruh sağlığınız hem ailenizle

both your mental health and your family

olan ilişkilerinize kadar dediği gibi denizin

"until your existing relationships, as the sea said."

etkileyebiliyor. Dolayısıyla burada

it can be influential. Therefore, here

gerçekten iyi bir yönetici seçmek

choosing a really good manager

iyi bir firma seçmek yani sizin

Choosing a good company, that is, you.

çalışmaktan keyif alacağınız kişilerle

with people you will enjoy working with

çalışmanız bence çok önemli.

I think your work is very important.

Evet abi benim tanıdığım bir

Yes, brother, someone I know.

biri şey yapıyordu

someone was doing something

her iki senede bir yönetici değiştiriyordu

They were changing the manager every two years.

bu şansı arttırmak için iyi yöneticiyle

to increase this chance with a good manager

çalışabilmek için öyle bir

to be able to work such a

imkanı varmış büyük bir şirket

There was a possibility of a big company.

her iki senede bir yöneticimi değiştiriyordum

I was changing my manager every two years.

dedi yani bence çok güzel bir pratik

He said, I think it's a very nice practice.

yapabiliyorsan öyle bir imkanın

if you can, such an opportunity.

varsa hem yeni perspektifler

if there are new perspectives

öğreniyorsun katıyorsun

You are learning, you are adding.

çok yaşa Onur

live long, Onur

Onur müddet çare kamerayı

Honor duration remedy the camera

kapatmış olma

Don't have it closed.

gerçekten

really

bir şey söyleyeceğim

I will say something.

müddet değil

not a period

değildi

it wasn't

seni göremedik ama

we couldn't see you but

çok özür dilerim mikrofon ışığı kapalıydı

I'm very sorry, the microphone light was off.

nasıl oldu anlamadım

I didn't understand how it happened.

yok hiç sorun yok abi

There's no problem at all, bro.

tamam özür dilerim

Okay, I'm sorry.

öyle yani

That's how it is.

diyerek kapatalım mı

Shall we close by saying that?

aynen kapatalım o zaman

Then let's close it exactly.

dinleyen herkese teşekkürler

Thank you to everyone who listened.

subscribe olmayı unutmayın

Don't forget to subscribe.

arkadaşlarınızla paylaşmayı unutmayın

Don't forget to share it with your friends.

eğer kötü bir yöneticiden çeken bir arkadaşınız varsa

if you have a friend who suffers from a bad manager

özellikle bu podcastı onlarla paylaşın

Especially share this podcast with them.

hatta bize ulaşsınlar

Let them even reach us.

onları kurtaralım

Let's save them.

çok iddialı oldu

That was very ambitious.

siz işe alım yapmıyor musunuz Türkiye'de

Aren't you hiring in Turkey?

cross selling yapıyoruz

We are doing cross selling.

tamam teşekkürler herkese

Okay, thank you everyone.

teşekkürler hoşçakalın

Thank you, goodbye.

görüşmek üzere

See you soon.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.