S1B11: Bedenin Gücü

Podbee Media

Durumlar

S1B11: Bedenin Gücü

Durumlar

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Ve o senin aralığını duruluğunu da yansıtan bir isim yani Yalın.

And it is a name that also reflects your clarity, that is, Yalın.

Senin de böyle gümbür gümbür gelişini gerçekten.

I really appreciate your booming arrival like this.

Evet Gürman biraz hacimli bir isim değil mi?

Yes, Gürman is a somewhat substantial name, isn't it?

Evet böyle top patlaması gibi değil mi?

Yes, it's like a ball explosion, isn't it?

Yalın betonedir bak.

It is a plain concrete, look.

Yalın.

Sleek.

Önce geniş bir A sonra dar bir I.

First a wide A, then a narrow I.

Gürman öyle değil.

Gürman is not like that.

Sonuna kadar açık.

Completely open until the end.

Gürman.

Gürman.

Ya evet bir de benim soyadıyla tam patlıyor böyle.

Yes, and it also completely explodes with my last name like this.

Gürman Timurhan.

Gürman Timurhan.

Tarım ve Köy İşleri Bakanı olsam kimse şaşırmaz yani.

If I were the Minister of Agriculture and Rural Affairs, no one would be surprised.

Tarım ve Köy İşleri Bakanı Gürman Timurhan oluyor.

The Minister of Agriculture and Rural Affairs is Gürman Timurhan.

Ama.

But.

Ama bir şey verecekseniz Adalet Bakanlığı'nı tercih ederim.

But if you are going to give something, I would prefer the Ministry of Justice.

Orada yapılacak daha çok iş var.

There is still a lot of work to be done there.

Sonunda ülkede güvenebileceğimiz bir mekanizma oluşur.

Finally, a mechanism we can trust will be established in the country.

Müthiş olur.

It would be amazing.

Evet yani orada yapılacak çok iş var.

Yes, there is a lot of work to be done there.

Derken bak demin sen söyledin ya Gürman ismi hacimli diye.

By the way, you just said that the name Gürman is substantial.

Ben de bu arada biraz kilo aldım.

I've gained a little weight in the meantime too.

Ya birazdan daha fazla aldım esasında.

Actually, I got more in a bit.

Hiç bu konuyu açma Gürman.

Don't bring this up at all, Gürman.

Çünkü benim kadar almış olamazsın.

Because you can't have taken as much as I have.

Valla yarışırız.

I swear we'll compete.

Ya arkadaş bu rahatlığın ve huzurun getirdiği bir kilo var.

Well, my friend, there's a kilogram that comes with this comfort and peace.

İnsan kendi hayatında belli oranda mutlu olduğunda.

When a person is somewhat happy in their own life.

Ve bazı şeylere.

And some things.

Ve daha çok zaman ayırabildiğinde.

And when he can spend more time.

Huzurlu olduğunda.

When you are at peace.

Hakikaten yeme içme alışkanlıkları da değişiyor.

Indeed, eating and drinking habits are changing.

Ben de onlarla birlikte kopmuş gitmişim yani.

I have also been cut off and gone away with them, in other words.

Geçen seneki fotoğraflarımla hiç alakam yok.

I have nothing to do with the photos from last year.

Hiç söyleme bana.

Never tell me.

Çok yanlış bir kişiyle konuşuyorsun şu anda.

You are talking to a very wrong person right now.

Neyse dur birbirimize bedel olumlama yaparız şimdi.

Anyway, let's do some affirmations for each other now.

Ay aşağı.

The moon is down.

Ben de işte tatilden döndüm falan.

I just got back from vacation too.

Bir süredir zaten kafamda ve gerçekleştiremediğim bir proje.

It's a project that's been in my mind for a while now, which I haven't been able to realize.

Yani kafamda dediğim böyle yapsam iyi olur diyorum.

So I’m thinking to myself that it would be good to do it this way.

Ama yapmak için hiçbir edimde bulunmuyorum.

But I am not making any effort to do it.

Onu söyleyebilirim.

I can say that.

Spora mı gitsen falan diye.

"Maybe you should go to the gym or something."

Hatta kendi açımdan önemli bir adım atıp spor eşyaları da aldım.

In fact, I took an important step from my perspective and bought sports equipment as well.

İşte spora uygun şortlar, spor ayakkabısı falan.

Here are shorts suitable for sports, sports shoes, etc.

Yani bakalım belki bir adım atacağım gibi ama şu an hala bekliyor.

So let's see, maybe I will take a step, but for now, it is still waiting.

Sonra geçenlerde senden bir şeye denk geldim.

Then recently I came across something of yours.

Senin tabii bundan haberin yok.

Of course, you have no idea about this.

Tam ben bunları düşünürken bir şey okuyordum böyle.

Just when I was thinking about this, I was reading something like that.

Orada bir tane cümlem var.

I have a sentence there.

O cümleyi şimdi sana söyleyeceğim.

I will tell you that sentence now.

Bak diyorsun ki kişi bedensel gereksinimlerinden çok.

You're saying that a person is more than their physical needs.

Bedenine başkaları tarafından duyulacak.

Your body will be felt by others.

Ancak saygıyı önemsiyor.

However, he/she values respect.

Çok güzel konuşmuşum.

I have spoken very beautifully.

Çok güzel konuşmuşsun.

You've spoken very beautifully.

Beni de bu cümle vurdu böyle.

This sentence hit me too like this.

Baktım böyle kendime tam da böyle bir şey içiyordum doğrusu.

I noticed that I was indeed drinking something just like this.

Bedensel gereksinimimi şu an daha fazla önemsiyorum dedim.

I said that I currently prioritize my physical needs more.

Sonra seninle şey üzerine konuşmak üzere birbirimize söz vermiştik.

Then we promised each other to talk about that thing.

Bedenin insan hayatına etkisi üzerine.

The impact of the body on human life.

Çünkü genel olarak felsefede ideya çok önemsenir.

Because ideas are generally considered very important in philosophy.

Ama meta birazcık daha böyle kirli, daha paslı bir şey olur.

But the meta would be something a bit dirtier, a bit rustier.

Ve insanların bedenlerini aşması istenir.

And it is desired that people transcend their bodies.

İrade, düşünce yani felsefede genel olarak bakıldığında.

Will, thought or philosophy when viewed in general.

İnsana verilen kıymetin temeli hep bu.

The foundation of the value given to a person has always been this.

İşte düşünce, irade, bilinç.

Here is thought, will, consciousness.

Bu tip soyut ya da işte somut hayata etkisi daha düşünsel düzeyde olan şeylerdir.

These are the kinds of abstract or concrete things that have an impact on life at a more intellectual level.

Bedenin bu düşünce ve ideyalar üzerindeki etkisi pek konuşulmaz.

The effect of the body on these thoughts and ideas is rarely discussed.

Senin bu konuda farklı bir görüşün olduğunu düşünüyorum.

I think you have a different opinion on this matter.

Yaşa.

Live.

Bakalım var mıymış şimdi öğreneceğiz.

Let's see if there is, we will learn now.

Ya genellikle biliyorsun felsefeyle uğraşanların bedensel olarak çok gürbüzlü.

Well, you generally know that those who deal with philosophy are quite robust physically.

Gürbüz olmadıkları, iyi görünmedikleri filan düşünülür.

It is thought that they are not robust, they do not look good, and so on.

Bence doğru değildir biliyor musun?

I don't think it's right, you know?

Şöyle diyebiliriz sadece.

We can just say this.

Yani bedenin geride bırakılmasının temel nedenlerinden bir tanesi.

So one of the main reasons for leaving the body behind.

Düşünürlerin çirkin oldukları için bedeni yargılamaları değildir diye düşünüyorum.

I think it's not because thinkers are ugly that they judge the body.

Şöyle bir kanaatim var bu konuda.

I have an opinion on this matter.

Neden beden geride kaldı meselesinde.

Why the issue of the body has been left behind?

Toplumların çok kalabalıklaşmadığı sürece herkesin birbirini tanıdığı dar ortamlarda.

In environments where societies are not too crowded, and everyone knows each other.

Köylerde, kasabalarda.

In villages, in towns.

Biraz büyüdüğünde.

When she grows up a little.

Büyüdüyse şehir devletlerinde.

If it has grown in city-states.

Herkesin son derece birbirine göze aşinalığı olduğu.

Everyone is extremely familiar with each other's gaze.

Bu toplumsal, kamusal alanlarda Gürman.

This is Gürman in social, public spaces.

Her gün gördüğümüz kişiler tarafından artık daha fazla ayıplanmaz ve yargılanmaz olarak düşünürüz.

We think that we will no longer be scorned and judged by the people we see every day.

Bedenlerimiz açısından kendimizi.

In terms of our bodies, we see ourselves.

Mesela şöyle düşünelim.

For example, let's think like this.

Sen benim ofise gelirken en rahat kıyafetlerine gelirsin.

You come to my office in your most comfortable clothes.

Bana süslenmeye gerek yoktur.

I don't need to dress up.

Kendini rahat hissedersin.

You feel comfortable.

Ben seninle buluşurken ya çok da kilo aldım Gürman.

I gained a lot of weight while meeting with you, Gürman.

Ben şimdi görünce ne rezil olacağım demem.

Don't say I'll be so embarrassed when I see it now.

Birbirimizin yanında rahat ederiz.

We can feel comfortable next to each other.

Ve birbirimizle görüşeceğimizde herhangi bir fiziksel kaygı, stres yaşamayız.

And when we meet each other, we won't have any physical concerns or stress.

Çünkü birbirimizin notlamışlığımız vardır.

Because we have noted each other.

Ve bu uzun ya da orta bir geçmişe dayanmaktadır.

And this is based on a long or medium history.

Kolayca değişmez.

It doesn't change easily.

Çok fazla radikal bir olayın olması gerekir.

There needs to be a very radical event.

Ya da ufak ufak sürekli olayların değişiyor olması gerekir ki birbirimiz hakkında görüşlerimiz değişsin.

Or there should be a constant and gradual change in events for our opinions about each other to change.

Tam bu noktada bir şey diyebilirim.

At this point, I can say something.

Lafını unutma lütfen.

Please don't forget your word.

Tam bu senin söylediğin sebeple Sparta'nın kurucusu Likurgos diyor ki

For exactly this reason you mentioned, the founder of Sparta, Lycurgus, says that

bütün insanlar birbirini görüp alışınca, birbirlerinin bedenlerine de alışınca

when all people get used to seeing each other, and also get used to each other's bodies

özellikle erkeklerde bedenlerini güzelleştirmek, güçlendirmek, kaslandırmak için

especially for men to beautify, strengthen, and build their bodies

bir çaba ihtiyacı ortadan kalkıyor.

The need for effort is eliminated.

Çok doğru. Ben de benzer bir yere getirecektim evet.

Very true. I was going to bring it to a similar point as well.

Bu azmi vermek için Sparta yasaları gereği her sene bütün erkekler toplanıyorlar

Every year, all the men gather according to the laws of Sparta to provide this determination.

ve kadınların önünde çırılçıplak geçit töreni düzenliyorlar.

And they are holding a naked parade in front of the women.

Müthiş.

Incredible.

Kadınların bunları ayıplaması ve onların karşısına çıkınca biraz utanç duymaları için

For women to be ashamed of these things and feel a bit of embarrassment when facing them.

bu sayede Spartalı erkekler her sene biliyor ya

This way, Spartan men know every year.

karşıdaki başka erkeklerle birlikte o kadınların önden çıkacak

The woman over there will leave with other men ahead.

ve işte orada beğenilecek, beğenilmeyecek falan rezil olacak.

And there, it will be embarrassing to like it or not like it, and so on.

Hepsi daha fazla çalışıyorlar tabii ister istemez.

Of course, they all end up working more, whether they want to or not.

Daha böyle düzgün bedenleri oluyor.

They have more proper bodies like this.

Müthiş. Bak ben de benzer bir şey ileri sürecektim.

Awesome. Look, I was going to suggest something similar as well.

Likurgos gibi adamsın valla.

You are like Lycurgus, I swear.

Yaşa. Şöyle bir şey ileri sürecektim Gürman.

Live. I was going to put forward something like this, Gürman.

Ne?

What?

Herkesin birbirini uzun zamandır tanıdığında

When everyone has known each other for a long time.

ve bu tanışıklığın fiziksel var olduğunuz mekan içinde

and this familiarity within the physical space you exist in

herkesin bedenleriyle dahil olduğu sanal olmayan

non-virtual where everyone is involved with their bodies

herkesin birbirini gördüğü gerçek bir mekan olduğunda

when there is a real place where everyone sees each other

bedenler bir süre sonra bedensel niteliklerindeki

Bodies after a while in their physical qualities

büyük avantajları ya da dezavantajları görünmez kılarlar.

They make significant advantages or disadvantages invisible.

Şöyle diyeyim.

Let me put it this way.

Çiftler de kendi aralarında bunu düşünebilirler.

Couples can also think about this among themselves.

Arkadaşlar da düşünebilirler.

Friends can think too.

Fiziksel özellikleri nedeniyle beğendiğiniz

You liked because of physical characteristics.

beraber vakit geçirmek istediğiniz

the person you want to spend time with

arkadaş gruplarınız olur, sevgilileriniz olur.

You have friend groups, you have lovers.

Biliyorsun Amerikan filmlerinde bile popülerlik

You know, even popularity in American movies.

bedensel olarak kötülerin popüler olamadığı

where the wicked cannot be popular physically

bedensel güzelleşmenin gerçekleşmesinin ardından

after the realization of physical beautification

kahraman kızın diş tellerini çıkarıp

removing the hero girl's braces

gözlüklerini çıkarıp saçlarını salınlık bıraktığında

when she took off her glasses and let her hair down

popüler gruba kabul aldığını görürüz.

We see that you have been accepted into the popular group.

Burada bile bir bilinç dışındaki mekanizmanın

Even here, a mechanism in the unconscious.

dışa vurulumu atılımı vardır.

There is an expression of outburst.

Şöyle yorumlamaya çalışıyorum.

I am trying to interpret it like this.

Bunu bedensel olarak sürekli birbirimizi

We constantly physically connect with each other.

gördüğümüzde bu sevgilimiz olduğunda dahi

even when we see that this is our lover

başlangıçtaki motivasyonlar yavaş yavaş gerilemeye

The initial motivations are slowly waning.

başlar. Bize kusursuz görünen dişler bir süre sonra

begins. The teeth that seem perfect to us after a while

ya görünmez hale gelir ya üzerindeki küçük kusurlar

either it becomes invisible or the small flaws on it

görünürleşir. Köşeli çeneler bir süre sonra orada

It becomes visible. Angular jaws are there after a while.

herhangi bir köşe yokmuşçasına değişir.

It changes as if there is no corner at all.

Dahası yeni tanıştığınız birisiyle bir saat kadar

Moreover, with someone you just met for about an hour.

konuştuğunuzda bile kişinin suratı size farklı gelmeye

Even when you talk to them, the person's face may still seem different to you.

başlar. Çünkü fiziksel görünüş kişinin varoluş kipinin

begins. Because physical appearance is a state of being for a person.

asli unsuru değildir. İlk göze çarpan unsurudur.

It is not the main element. It is the first noticeable element.

Onunla ilgili veri çektiğimiz ilk şeydir.

It is the first thing we pull data about.

Fakat kişi bedeninden ibaret olmadığı için geriye kalan

However, since a person is not just made up of their body, what remains is

jest, mimik, düşünce, algoritma, davranış, sözcük seçimi,

gesture, mimicry, thought, algorithm, behavior, word choice,

ileriye geriye atılım, karşı tarafla kurduğu münasebetin niteliği,

forward and backward movement, the nature of the relationship established with the other party,

gibi çok fazla sayıda kendisini beden gibi ilk saniyede

like many bodies in the first second

gösteremeyen bileşenlerden müteşekkildir.

It consists of components that cannot be displayed.

Bu yüzden bizler bedeni ilk saniyede en yüksek veri

That's why we have the highest data in the body in the first second.

çekeceğimiz nokta, yüzey olarak algılarız.

The point we will draw is perceived as a surface.

Fakat zaman geçtikçe her şey bedenin aleyhine gelişir.

However, as time passes, everything develops against the body.

Bedenin ortalamadaki temsil gücü yüzde yüzken ilk gördüğünüz

When the body's representation power is one hundred percent, the first thing you see.

bir insanda bu yüzde azalır, azalır, azalır, azalır, azalır.

In a person, this percentage decreases, decreases, decreases, decreases, decreases.

Ve muhtemelen çoğunlukla yüzde yirmi beşin altında bir yere

And probably mostly to a place below twenty-five percent.

iner, bazen aşırı indiği de söz konusudur.

It descends, sometimes it is also possible that it descends excessively.

Şimdi Gürman, fiziksel özelliklerin o halde insanların

Now Gürman, physical characteristics are then that of people.

tamamının birbirini oldukça iyi tanıdığını düşündüğümüz

we think that all of them know each other quite well

bir mekanda ve düzlemde temsil gücü yüzde yirmi beşe kadar

representational power in a space and plane up to twenty-five percent

inmiştir. Bu yüzden diğer niteliklerin tamamı kişinin

has descended. For this reason, all other qualities of the person

kişiliği bağlamında etkinleşmiştir. Fakat ne zaman

It has become active in the context of personality. But whenever

şehir devletlerinin de ötesinde bir nüfus ortaya çıkar,

a population emerges that goes beyond city-states,

modernleşmeyle beraber önce büyük kentler, sonra metropoller,

with modernization, first large cities, then metropolises,

mega kentler oluşur, insanlar birbirleriyle nitelikli vakit

mega cities are formed, people spend quality time with each other.

geçiremez hale gelirler. Trafik, iş, oradan oraya koşuşturma,

they become unable to cope. Traffic, work, running back and forth from one place to another,

sadece ortaokul ve lisede belki sık görebildiğiniz insanlardan

"People you might only see frequently in middle and high school."

oluşan ve az sayıda kişiden oluşan bir topluluklasınızdır.

You are a community formed by a small number of people.

Bundan sonrası hep yeni göreceğiniz insanlardan müteşekkil

The rest will consist entirely of people you will see anew.

bir dünyadır. Anfi'ye gittiğinizde her gün başka kişiyi görürsünüz.

It's a world. When you go to the amphitheater, you see different people every day.

Bir gördüğünüz kişiyi belki on gün sonra bir daha görürsünüz.

You might see a person you met again in maybe ten days.

O sizin için hep bir yüzeydir, bir bedendir o. Çünkü

It is always just a surface for you, it is a body. Because

konuşabileceğiniz şeyler belki small talkstur, sınav nasıl

Things you can talk about might be small talk, how's the exam?

geçti, iyi misin? İşte kantine indim, çay alacağım ister

It passed, are you okay? I just went down to the cafeteria, I will get some tea if you want.

misiniz? Gibi gibi gibi gibi. Ne zaman bedensellik, hiç

Are you? Like, like, like, like. When is physicality, never.

tanımadığımız kişiler, sokakta daha önce hiç karşılaşmadığımız

people we do not know, we have never encountered on the street before

ve bundan sonra hiç karşılaşmayacağımız kişiler bizim

and the people we will never meet after this are ours

toplumumuzun gerçeğini oluşturur, o zaman bedensel

It forms the reality of our society, then physical.

temsiliyet yüzde yüzden geriye hiç geri gelmez Gürman. Çünkü

Representation never goes back from a hundred percent, Gürman. Because

hiç kimseyle derinlikli bir zaman geçirme söz konusu

It's not about spending quality time with anyone.

değildir. Bu da şöyle bir duruma yol açar. İnsanlar

It is not. This leads to a situation like this. People

böylesi kentlerde, şehirlerde, toplumsal oluşumlarda hiç

never in such cities, towns, or social formations

tanımadıkları insanlar için kendilerine benlikler oluşturmaya

to create selves for people they do not know

başlarlar.

They begin.

Ve bu benlikler bedenle ilişkili olmak zorunda olduğu için

And because these selves must be related to the body

çünkü sokaktan kaldırımdan geçerken görünen neyse kişinin

because what is seen when passing from the street to the sidewalk is the person

diğer bütün kişiler için alımlanması ondan ibarettir. Bu

For all other individuals, the recruitment consists solely of that. This

yüzden her şey tanıdık olmayan bu ortamda yüzeyseldir. Yüzeysel

Everything is superficial in this unfamiliar environment for that reason. Superficial.

olan bedenle ilişkili olduğu için herkes kendi kimliğini,

because it is related to the body that everyone has their own identity,

sosyal statüsünü, beklediği itibarı, gelecek projeksiyonunu,

social status, expected reputation, future projection

iş yerindeki hangi konumda olduğunu, eğitim,

your position in the workplace, education,

durumunu dahi kıyafetleriyle ve bedenine gösterdiği ihtimam,

the way she presents her condition with her clothes and the care she shows for her body,

ihtimamsızlık ya da herhangi bir başka bedeniyle ilgili

carelessness or any other bodily-related matter

pozisyonuyla ortaya koyar. Mesela ellerini cebinde tutmak,

expresses it with their position. For example, keeping their hands in their pockets,

ellerini koyacak yer bulamadığı için ellerini cebinde tutmak,

keeping his hands in his pockets because he couldn't find a place to put them,

ellerini boştayken kendisini güvende hissetmediği için

because he doesn't feel safe when his hands are empty

sigaraya başlamak, sigara içmek, bunların tamamı bizim

starting to smoke, smoking, all of these are ours

yüzeysel, ilk anda vereceğimiz pozlamayla ilin,

superficial, with the exposure we will give at first, the province of

itili pek çok davranışa erişen ama aslında hiç kimseyi tanımadığımız

a person who has access to many behaviors but in fact we don't know anyone

bir toplumda yaşadığımız için kişiliklerimizin, benliklerimizin

Because we live in a society, our personalities, our selves...

ve almak istediğimiz saygının yalnızca beden aracılığıyla

and the respect we want to receive is solely through the body.

alınabileceği bir ortamda yaşamamızdan ileri gelir.

It stems from living in an environment where it can be taken.

Bu yüzden küçük yerlerde çok makyaj yapılmaz, çok fazla bedene

That's why not much makeup is applied in small towns, it’s too much for the body.

yatırım yapılmaz, küçük bir yerde her gün farklı ipek takım

Investing is not done, every day a different silk set in a small place.

giyilmez. Bu garip de karşılanır. Çünkü alımlamak için kişiyi

It is not worn. This is also considered strange. Because it is to attract the person.

ve bedenin etkisi çok düşmüştür ve azalmıştır.

and the effect of the body has decreased significantly and diminished.

Fakat süslülük kent yaşamının temelini oluşturur.

However, embellishment forms the foundation of urban life.

Ve hatta şunu da söyleyelim, kent yaşamındaki postmodern

And let's even say this: the postmodern aspect of urban life.

yüzeysellikten olan şikayetlerin tamamı önlenemez bir durumun

All complaints stemming from superficiality are an unavoidable situation.

betimlemesinden ibarettir. Çünkü artık bu kadar kalabalık

It consists only of a description. Because it is now so crowded.

şehirlerde yaşamaktan en azından orta vadede geri dönülemeyeceğine

that living in cities cannot be reverted, at least in the medium term.

göre postmodernitenin yüzeyselliği ve parçalılığı üzerine yapabilecek bir şey yoktur.

There is nothing that can be done about the superficiality and fragmentation of postmodernism.

Sosyal yapı bunun üzerine inşa edilmiştir.

Social structure has been built upon this.

Şimdi getireceğim nokta beden ve felsefe arasındaki söylem.

The point I will make now is the discourse between body and philosophy.

Bedenimiz, düşünce yapımız için herkesi tanıdığımız bir ortamda

Our body, in an environment where we know everyone for our mindset.

paranteze alınabilecek bir şeyken günümüz şartlarında paranteze alınamayacak bir durumdur.

While it can be considered as something to be bracketed, it is a situation that cannot be bracketed under current conditions.

Mesela bak benim başıma kişisel olarak gelen şeyleri söyleyeyim sana.

For example, let me tell you about the things that have happened to me personally.

Ben ilkokulda iki sınıf atlamıştım. Dolayısıyla okuduğum bütün sınıflar

I skipped two grades in elementary school. Therefore, all the classes I attended

benden iki yaş büyük oldu çocuklar.

The kids are two years older than me.

Bu da çok önemli bir şey.

This is also a very important thing.

Hakikaten fiziksel gelişim açısından çok zorlanmış olabilirsin.

You may have really struggled in terms of physical development.

Bu o yaştayken yani sen altı yaşında okula başlıyorsun.

You start school at that age, which means you start when you are six years old.

İki yıl şu demek, hayatının üçte biri kadar bir gelişkinlik süreci sen geridesin.

Two years mean that you are behind in a developmental process that is about a third of your life.

Şimdi ilkokul ve ortaokulda, lisede, üniversitede şunu söyleyebilirim rahatlıkla.

Now I can comfortably say this in elementary school, middle school, high school, and university.

Hiçbir sorun yaşamadım. Müthiş geçti yani her şey.

I didn't experience any problems. Everything went wonderfully.

Fakat iş yaşamında oldu Gürman.

"But it happened in professional life, Gürman."

Üstelik de otuzlu yaşların başına kadar aşırı genç göründüğüm için yani yaşımdan da çok daha

Moreover, because I looked excessively young until the early thirties, that is, much younger than my age.

genç göründüğüm için.

Because I look young.

Fakat zihni yeteneklerim yaşımın ötesinde olduğu için çalışkanlığım da öyleydi.

However, since my mental abilities are beyond my age, my diligence was the same.

Çok hızla yükselen işteki konumum her toplantıda sorgulandı.

My rapidly rising position at work was questioned in every meeting.

Mesela çoğu toplantıda hatta her toplantıda diyebilirim her toplantıda masaya

For example, I can say in most meetings, even in every meeting, at the table.

oturulduğunda bedenim yüzünden geride kaldığım hissiyle toplantılara katılırdım.

I used to attend meetings with the feeling of being left behind because of my body when I sat down.

Ve zaman zaman şöyle şeyler sorulurdu.

And sometimes questions like these would be asked.

Yalın Bey katılmıyor mu?

Is Yalın Bey not attending?

Yalın Bey benim maalesef.

Unfortunately, I belong to Yalın Bey.

Maddeyiş tokuşu yapılır masalarda herkes kartını birbirine ittirir.

In the exchange of items, everyone pushes their card to each other on the tables.

Kartı itelediğinizde ve kartın üzerinde yazan işte oradaki konumunuz filan açığa

When you push the card, your position written on the card becomes clear.

çıktığında hemen suratınıza bakılır.

When you go out, your face is immediately looked at.

Ne kadar gençsiniz?

How young are you?

Siz denmesi gereken pozisyonda senle karşılaşma olasılığınız yükselir ve pazarlık gücünüz

Your likelihood of encountering each other in a position where you should be mentioned increases, and your bargaining power.

azalır. Bu yüzden masada başlangıçta daha ağırlık koymanız ve masayı bir şekilde

decreases. For this reason, you should put more weight on the table initially and somehow stabilize the table.

etkilemeniz gerektiği hissiyatıyla dolarsınız.

You are filled with the feeling that you need to influence.

Çünkü diğer türlü hak ettiğiniz

Because otherwise you deserve it.

pozisyondan daha küçük bir pozisyonla alımlanmış oluyorsunuz ve bu sizin iş yapma

You are being hired with a position smaller than the one you are in, and this affects your work.

pratiğinizi negatif etkiliyor.

It negatively affects your practice.

Sizi konumunuza layık görmüyor bedeniniz yüzünden.

They do not see you as worthy of your position because of your body.

Genç bir beden bu beden bu konuma olamaz.

A young body cannot be in this state.

Bu yüzden şimdi sana komik bir şey diyeceğim.

That's why I'm going to say something funny to you now.

Ben 24 ile 30 yaş arası çok süslüydüm.

I was very stylish between the ages of 24 and 30.

Çok şık, aşırı şık giyinirdim.

I would dress very elegantly, extremely elegantly.

Çok fit, çok böyle en pahalı şeyler.

Very fit, very much like the most expensive things.

Bütün erkek moda kitaplarını tekrar tekrar okurdum ki ve beni daha yaşlı gösterecek, olgun

I would read all the men's fashion books over and over again to look older and more mature.

gösterecek renklere, modellere, kesimlere de dikkat ederdim.

I would also pay attention to the colors, models, and cuts that would be shown.

Buna rağmen her masaya oturuşta bir problem yaşardım.

Despite this, I would experience a problem every time I sat at a table.

Bak yıllar sonra çok ilginç bir şey oldu.

Look, something very interesting happened years later.

Bunu bir kişi keşfetti biliyor musun?

Did you know that one person discovered this?

Okan Bayülgen keşfetti.

Okan Bayülgen discovered it.

Şöyle bir şey oldu.

Something like this happened.

Evet bu çok ilginç.

Yes, this is very interesting.

Biliyorsun bizim onunla bir dostluğumuz, arkadaşlığımız var.

You know we have a friendship with him.

Beraber bir şeyler de yapıyoruz.

We are also doing things together.

Bir cumartesi günü, bir 6 ay kadar önce filan hem de.

It was a Saturday, about 6 months ago or so.

Bir cumartesi günü sabah İbrahim Selim'in programına bakayım dedim.

One Saturday morning, I thought I would check İbrahim Selim's program.

Okan Bayülgen konuk.

Okan Bayülgen is the guest.

Bir baktım benden konuşuyorlar.

I saw that they were talking about me.

Okan abi dedi ki işte çok güzel şeyler söyledi, çok teşekkür ederim bir kez daha.

Okan said that he talked about very nice things, thank you once again.

Çok güzel şeyler söyledi, söyledi, söyledi ve dedi ki yani yalın yürüyen bir beyin

She said very beautiful things, said, said, and said that it is like a brain that walks simply.

sanki beden yok, bir beyin var sadece ve beden beyninden sonra geliyor ve esrik bir beden.

It's as if there is no body, only a brain, and the body comes after the brain, in a state of euphoria.

Yani diyor ki zihni şöyle yapacağım, böyle yapacağım, böyle filan diyor ama bedeni sanki

So they say, "I will do my mind like this, like that, and so on," but the body is as if...

ya öyle de yapmayayım gibi.

Well, I shouldn't do it that way.

Bedeni zihniyle daha çelişkili ve daha geriden geliyor gibi.

It seems that the body is more contradictory and lagging behind the mind.

O kadar doğru ki tabii ona söylememiştim aslında bunu.

It's so true that I actually hadn't told him this.

Müthiş bir tespit yaptım diye burada şimdi sana söylüyorum.

I'm telling you here now because I made an amazing observation.

Şundan diye düşünüyorum Gürman.

That's why I think, Gürman.

Her toplantıda en azından 6-7 yıl boyunca bedenimin açıklarını en azından toplumsal

In every meeting, at least for 6-7 years, I have been trying to cover the vulnerabilities of my body, at least socially.

alımlanmasının genç olduğu için önemsenme sırasında kendi pozisyonuyla denk gelmeyen

not being regarded during the acceptance process because it does not align with their own position, due to being young

bir beden algısıyla karşılaşıldığı için onu aşmak adına bedeni hep daha fazla

Because it is encountered with a perception of one body, it always requires more from the body in order to overcome it.

aşacak şekilde performans yapmak zorunda kaldım.

I had to perform in a way that would surpass it.

Bu çok yorucu, sıkıcı ve yıldırıcı bir işti.

This was a very tiring, boring, and exhausting job.

Çünkü her toplantıda başka birileriyle karşılaşıyorsun ya, daha önceden karşılaştığın

Because you meet different people at each meeting, ones you have encountered before.

kişileri zaten etkilemişsin artık, tanıyorsunuz birbirinizi.

You have already influenced the people; you know each other now.

Her seferinde sahne bir daha açılıyor, bir kez daha maç başlıyor değil mi?

Every time the stage opens up again, the match begins once more, right?

Evet, maalesef.

Yes, unfortunately.

Aynen böyle ve bir yerden sonra bu iş sıkıcılaşmaya başlıyor.

Exactly like this, and after a while, this job starts to become boring.

Artık her seferinde kendini bedeninin gençliğini aşarak tekrar ispatlamak zorunda kalmak

Now having to prove yourself every time by surpassing the youth of your body.

hani bu garip bir durum.

Isn't this a strange situation?

Bunun her insanda olduğu gibi çok uzun süre yapıldığında zihnin

When this is done for a very long time, like in every person, the mind...

ve bedenin bazı melekeler kazanmasıyla yerleşmesi söz konusu olabiliyor.

And it can be a matter of settling with the acquisition of certain faculties by the body.

Bugün artık böyle bir meselenin kalmadığını düşünüyorum.

I think there is no longer such an issue today.

Fakat Okan abi o kadar iyi bir gözlemci ki benim başkaları tarafından çok da fark

But Okan is such a good observer that my differences are not really noticed by others.

edilmediğini düşündüğüm bazı küçük ayrıntıları yakalayabildiğini görüyorum.

I see that you are able to catch some small details that I think have not been addressed.

Ve bu da şunu düşündürtüyor bana.

And this makes me think of the following.

Demek ki beden ve zihin arasındaki ilişki tekrar tekrar kurgulanabilir.

It means that the relationship between the body and the mind can be reimagined repeatedly.

Kurgu o kadar şiddetle yapılabilir ki sonrasında siz başka kurgu yaptığınızda dahi

The editing can be done so violently that even later, when you edit something else...

hala bazı tortuları geride kalabilir.

Some residues may still remain.

Şimdi bu yüzden mesela şunu da söyleyeyim.

Now, for this reason, let me also say this.

Podcast çekmekle video çekmek arasında da bir fark var.

There is a difference between recording a podcast and recording a video.

Sen de hissediyorsundur bu tabi.

You must be feeling this too, of course.

Bedenin işe dahil olması veya dahil olmaması arasında ciddi bir farklılık var.

There is a significant difference between the body being included in the work or not being included.

Podcast kesinlikle çok daha kolay çünkü bedenin bir şeye hazırlanması, yer değiştirmesi,

Podcasting is definitely much easier because your body has to prepare for something, to move.

terlemeye elverişli bir ışıklar ortamında kalması, çekim sırasında yalnız kalamama,

staying in a lighting environment suitable for sweating, not being able to be alone during the shoot,

çekim ekibinin orada bulunması.

the presence of the filming crew there.

Bu stres bedenin var olduğu için etraftakilerden alımladığı o bütün veri kendisini çekimlerde

This stress comes from all the data the body receives from its surroundings simply because it exists.

gösterirken podcast da göstermiyor.

It doesn't show while showing on the podcast.

Şimdi şöyle bir yere getirmeye çalışacağım Gürman.

Now I will try to bring it to a point, Gürman.

Bedenden biraz bahsettik.

We talked a bit about the body.

Şimdi biraz daha derinleştirmeye çalışacağım.

I will try to deepen it a little more now.

Bedenin yüzeysel alımlanmasından bahsettik şu ana kadar.

We have talked about the superficial perception of the body so far.

Bir de bedenin derinlemesine duyumsanması var.

There is also the deep sensation of the body.

Yani bedenin içinde yaşayan kişinin kendi bedeniyle kurduğu derin ilişki nedir peki

So what is the deep relationship between the person living in the body and their own body?

bu derin ilişki?

this deep relationship?

Beden sadece başkasının gördüğü bir şeyden ibaret değil.

The body is not just something that is seen by others.

Aynı zamanda benim içerisine hapis kaldığım ve bedenimin dışındaki bir şeyi düşünce

At the same time, I am trapped inside it, and thinking about something outside of my body.

gücüyle hareket ettiremediğim bir sınırlanmışlık dünyası orası ve bu beden sinirleniyor,

It's a world of limitations that I cannot move with my power, and this body is getting angry.

kendini rahat hissediyor, mutlu oluyor, üzüntülere gark oluyor, yaralanabiliyor, acı çekiyor,

feels relaxed, becomes happy, is engulfed in sorrows, can get hurt, suffers.

bazı özelliklerini yitiriyor, yeni özellikler kazanabiliyor ve bunların tamamı Gürman,

it is losing some of its features, gaining new features, and all of this is Gürman.

ben kvärdholderim, güve BU ben miskin bunun halini veya başkası webpageye gitmeyi

I am the kvärdholder, the moth. I am the lazy one; either I deal with this situation or go to another webpage.

istemiyorum gibi yerler haram yaşamış column decisive video çekmek arasında veya bu televizyonda

I don't want to make videos in places where haram has been lived, or on this television.

video çekmek arasında bedenin olaya dahil olması yüzünden nasıl bir farklılık yaratıyorsa

Just as the involvement of the body in the event creates a difference between shooting a video.

bedenimizin normal hayatımız içindeki bütün etkilenimleri konumu pozisyonu her düşüncemizi,

The position of our body and all its influences within our normal life affect every thought we have.

her duygumuzu doğrudan etkiliyor.

It directly affects every emotion we have.

Beden.

Body.

podéis вы Eğ aime.

You can love me.

Dersayımlarla, verilerle ve amaçlarla donatıyor.

It equips with lessons, data, and goals.

Zihine kalan şey bedenin bu içine bırakıldığı, içine düştüğü, içine zorla fırlatıldığı ya da bilinçli olarak konumlandığı yeri meşrulaştırmaya

What remains in the mind is to legitimize the place where the body is left, fallen into, forcibly thrown into, or consciously positioned.

ya da bulunan yerden kurtulmaya veya bulunan yeri sağlamlaştırmaya ya da bulunan yerden birkaç aşama daha konforlu alana atlamak için çözümler, öneriler üretmeye başlıyor.

Or they start to produce solutions and suggestions to either escape from the current location, strengthen the current location, or jump to a location that is a few steps more comfortable.

Yani zihin çoğunlukla bedenin emrine verilmiş bir meşrulaştırıcı olduğunu düşünebiliriz.

So we can think of the mind as mostly a legitimizer that has been put at the service of the body.

Mesela Gürman, harekete geçme konusu, eylem konusu.

For example, Gürman, the subject of taking action, the subject of action.

Arı rasyonelitenin bizi harekete geçirmişliği yoktur.

The bee has no role in driving our rationality.

İnsanlar bir meseleyi felsefi olarak çözüp, çözümleyip bir düşüncenin peşinden tutkuyla eyleme dökülecek şekilde koşmazlar Gürman.

People do not run after a thought with passion to solve and analyze an issue philosophically, Gürman.

İdeolojiler davalar için bazen böyle düşünür fakat kesinlikle böyle değildir.

Ideologies sometimes think like this for causes, but it is definitely not like that.

İdeolojiler ve davalar tutku meşhur.

Ideologies and causes are passion famous.

Duygu işleridir ve bedenin pozisyonlanmasıyla eğlentilidir.

It is about emotions and is entertained by the positioning of the body.

Şöyle demek istiyorum.

I want to say the following.

Mesela insanlar davalara ya da ideolojilere çok genç yaşta atılırlar ve bu genç yaştayken henüz rasyonel çekimleri, verileri, onları işleme kapasiteleri çok düşükken

For example, people are thrown into lawsuits or ideologies at a very young age, and at this young age, their rational capabilities, data processing capacities, and ability to handle them are still very low.

bunları gerçekten böyle düşündükleri için, arı rasyoneliteleri böyle söylediği için yapmazlar.

They don't do this because they really think like that; they do it because the bee rationalities say so.

O davadaki, ideolojideki bedenleri, ihtirasları, tutkuları,

The bodies, passions, and desires in that cause, in that ideology,

saygıları, orada oluşan enerjiyi severler.

They love the energy that is created there.

Bir kişiyle özdeşleşir, bir durumla özdeşleşir, son derece romantiktir, bedene ilişkindir, duygulara ilişkindir bunlar.

It identifies with a person, it identifies with a situation, it is extremely romantic, it is related to the body, it is related to emotions.

Ama biz bunu böyle söylemeyi negatif karşılarız, hele ki aydınlanma deneyiminden sonra ve deriz ki ben böyle düşündüğüm için bu davaya kendimi adadım.

But we would perceive saying this negatively, especially after the enlightenment experience, and we say that I dedicated myself to this cause because I thought this way.

Davanın muhtemelen hiçbirimiz alternatiflerini bile bilmiyoruzdur.

We probably don't even know the alternatives to the case.

Hele ki 15 yaşında, 25 yaşında.

Especially at 15 years old, at 25 years old.

Bunun için ne okumaya başlıyoruz?

What do we start reading for this?

Ne konuşmaya fırsatımız vardır, ne karşı taraftaki insanlarla konuşmaya fırsatımız vardır.

We have neither the opportunity to talk nor to communicate with the people on the other side.

Ne böyle bir zamanımız vardır, ne de böyle bir maddi olanağımız vardır.

We neither have such a time, nor do we have such material means.

Yaşamımızı kurtarmamız, kendimizi geçindirmemiz gerekir.

We must save our lives and sustain ourselves.

Bu yüzden harekete geçtiğimiz her şey bedenin tetiklenmesiyle gerçekleşir.

That is why everything we take action on happens with the body's activation.

Rasyonelite, tetiklenmiş bedenin hareketlerini meşrulaştırmak için kullanılır.

Rationality is used to justify the movements of the triggered body.

Bizi bir yerden bir yere götürme enerjisiyle dolduran şey bedendir.

What fills us with the energy to take us from one place to another is the body.

Onun iradesi, onun nefesidir.

His will is his breath.

Onun belleği, arzuları.

His memory, desires.

Onun öfkesi, duygusu, sevinci, mutluluğu.

His anger, emotion, joy, happiness.

Başkası gibi olma isteği.

The desire to be like someone else.

Kendini gerçekleştirme isteği.

The desire for self-actualization.

Bunların hepsi içleri çok muğlaktır ve yüzeyseldir.

All of these are very vague and superficial.

Beden yüzeyseldir çünkü.

The body is superficial because.

Fakat hareket yüzeyde olur, derinlikte hareket olmaz.

However, movement occurs on the surface, there is no movement in depth.

Derinlikte kargaşa olur bürman.

There will be chaos in the depth, burman.

Ve beden, kendi bedenimizle bir tek derinlemesine ilişki kurabildiğimiz bu beden karanlıklarını bir tek bize açar.

And the body reveals these dark aspects to us alone, which is the only profound relationship we can establish with our own body.

Karanlıklarını bir tek bize açar.

He only reveals his darkness to us.

Başkasının bedeninin karanlıklarını bilmeyiz.

We do not know the darkness of another person's body.

Sadece kendi bedenimizin karanlıklarından haberdarızdır.

We are only aware of the darkness of our own bodies.

Bu yüzden başkalarının motivasyonlarını da hep kendi motivasyonlarımızla benzer olarak algılarız.

For this reason, we always perceive the motivations of others similarly to our own motivations.

Bu doğru değildir.

This is not true.

Ama başka türlü algılamamıza imkan yoktur.

But there is no way for us to perceive it differently.

Bizim bedenimizin durduğu pozisyon neyse bakış açımız odur, algımız onun bize sunduğu tayfın içindedir.

The position in which our body stands determines our perspective; our perception is within the spectrum it presents to us.

Bize başkalarının ilk görünen yüzeyimiz bedenimizdir.

Others see our body as the first visible surface.

Beden olduğumuz için özellikle metropol kentlerinde bedenimizle yargılandığımız için bedenin içine de yatırım yapmak yerine dışına yatırım yaparız.

Because we are bodies, especially in metropolitan cities where we are judged by our bodies, we tend to invest in the exterior of our bodies rather than investing in the interior.

Fakat bedenin içi bizim doğrudan alımladığımız bir yer olduğu için bütün düşüncelerimizi etkiler.

However, since the inside of the body is a place we directly perceive, it affects all our thoughts.

Bu etki, bürman, genellikle negatiftir.

This effect, in general, is negative.

Nadiren pozitif etki alırız bedenimizden.

We rarely receive a positive effect from our body.

Neden?

Why?

Çünkü beden çok hızlı bir şekilde kendisini göreceli bir dünyanın içinde olarak tartar.

Because the body quickly weighs itself in a relative world.

Neden? Çünkü beden çok hızlı bir şekilde kendisini göreceli bir dünyanın içinde olarak tartar.

Why? Because the body evaluates itself very quickly as being within a relative world.

Mesela yeni bir konum mu edindiniz?

For example, did you acquire a new position?

Beden orayla ilgili sadece kısıtlı bir dönem için mutluluk üretir.

The body only produces happiness related to that place for a limited period of time.

Oradan memnuniyetini, sevincini kısa bir süre için mutluluk enerjisi olarak sizle paylaşır ve sonrasında orayı yeni normal olarak algılar.

From there, it shares its satisfaction and joy with you for a short while as happiness energy, and then perceives that place as the new normal.

Mesela bu olumsuz için de böyledir.

For example, it is the same for this negativity.

Türk siyasi dönüşümlerinde özellikle son 20 yıla bakalım mesela ki Türkiye'de çok fazla değişim oluyor.

Let's look at the last 20 years in Turkish political transformations, for example, where a lot of change is happening in Turkey.

20 yıl içinde pek çok şey ağır ağır yapıldığı için,

Because many things are done slowly over 20 years,

20 yıl önce ya böyle bir şey olur mu denilen çoğu şey,

Most of the things that were said could never happen 20 years ago,

bugün adım adım gelindiğinden ve bu gelim sırasında yoğun bir toplumsal şiddet gösterilmediğinden,

today, since we arrived step by step and there was no intense social violence during this arrival,

şiddet sınırlı etnik gruplarla ve kimliklerle sınırlı kalıyor.

Violence is limited to specific ethnic groups and identities.

Bazı meslek grupları ile giderek artıyor onu da görebiliyoruz.

We can also see that it is increasing, especially with certain professions.

Fakat topyekun bir şiddet henüz yok.

However, there is still no total violence.

Umarım olmaz da.

I hope it won't happen.

Böyle olunca adım adım yeni normal tekrar beden tarafından tanımlanıyor ve

As this happens, the new normal is being redefined step by step by the body and

yeni normalden yeniden birazcık taviz alındığında tekrar beden hafif bir mutsuz oluyor.

When a little concession is made from the new normal, the body becomes slightly unhappy again.

Fakat o tavize yeniden bulaşıyor ve tavizi veriyor ve tekrar zihin bedenin bu yeni konumuyla uyumlanıyor.

But it gets involved with that concession again and gives the concession and once again aligns the mind-body with this new position.

Ona uygun yeni mantıksal üretimler yaparak ciddi bir karşı koyuşu engelliyor.

It prevents a serious pushback by making suitable new logical productions.

Demin ne demiştik?

What did we just say?

Zihin eyleme geçmez.

The mind does not take action.

Zihin bize neyin neden olduğuna dair bazı açıklamalar yapabilir ya da kendi hatalarımızı,

The mind can provide some explanations about what causes what, or our own mistakes,

tutkularımızı, arzularımızı, harekete geçiş nedenlerimizi akılsalmış gibi göstermek için meşrulaştırır.

It legitimizes our passions, desires, and the reasons for our actions as if they were rational.

Çok nadiren akılla çizilmiş bir pozisyonu takip ederiz.

We rarely follow a position drawn with reason.

Hatta şöyle diyeyim.

I can even say this.

Akılla çizilmiş pozisyonu insanın kendisi takip etmez de başkalarına zorla takip ettirtebilir.

A position drawn with reason can be followed not by the person themselves, but can be forced upon others.

Benim aklımla çizdiğim şeyi başkasına zorla takip ettiririm.

I make others follow what I have drawn with my mind by force.

Fakat kendi aklımla çizdiğim şey aslında benim bedenimin tutkusudur.

However, what I draw with my own mind is actually the passion of my body.

Ben bedenimin tutkusunu başkasına benim tutkumu takip ettirebilirim.

I can make someone else follow my passion with the passion of my body.

Ben bedenim diye pazarlayamayacağım için onu bir dava, bir ideoloji, bir rasyonelite olarak pazarlarım.

Since I cannot market it as my body, I market it as a cause, an ideology, a rationality.

Ve o zaman kitleler bunun için ben o kişi için savaşmıyorum ki bir yüce dava için, ideoloji için, rasyonelitenin kendisi için mücadele ediyorum der.

And then the masses say, "I am not fighting for that person, I am fighting for a great cause, for ideology, for the very essence of rationality."

Veya buna zorlanır.

Or it is forced to do this.

Zorlanma nasıl olur?

How does strain occur?

Bedene baskı yapılarak.

By applying pressure to the body.

Bedene nasıl baskı yapılır peki Gürman?

So, how is pressure applied to the body, Gürman?

Ağır vergilerle olabilir.

It can be with heavy taxes.

Daha çok çalışman gerekecektir.

You will need to work harder.

Seni hapse atma riski oluşturabilir.

It may pose a risk of sending you to jail.

Seni çok konforlu bir hale getirebilir.

It can make you very comfortable.

Seni çok konforlu bir hayatla motive edebilir.

It can motivate you with a very comfortable life.

Bak bunların tamamı bedenle ilişkilidir.

Look, all of these are related to the body.

Seni cinsel şekilde motive edebilir, zenginlikle motive edebilir.

They can motivate you sexually or motivate you with wealth.

Bütün gün çalışmadan rahat yatacaksınla motive edebilir.

You can motivate him by saying, "You will be able to relax all day without working."

Sana herkes bedenine hayran olacak.

Everyone will be amazed by your body.

Öyle bir pozisyona oturacaksın ki, öyle bir başkanlığa oturacaksın, müdürlüğe oturacaksın, koordinatörlüğe oturacaksın ki

You will sit in such a position that you will assume such a presidency, you will take on such a directorship, you will take on such a coordination role that...

senin bedenin görünmezleşecek, senin bulunduğun koltuk, senin bedeninin bizatihi kendisi olacak.

your body will become invisible, the chair you are in will be the body itself.

O beden artık o koltuğun gücüyle yüzeyselliği de geride bırakacak çünkü seni herkes o koltuk olarak görecek.

That body will leave behind superficiality with the power of that chair because everyone will see you as that chair.

Sen sadece seni daha önce hiç tanımayan kişiler için bir bedensin.

You are just a body for people who have never known you before.

Bu yüzden bedensel özelliklere en çok dikkat edenler kendilerini henüz başkalarının gözünde topyekun bir insan olarak ortaya koymamış,

Therefore, those who pay the most attention to physical characteristics have not yet presented themselves as a whole person in the eyes of others.

sadece birbirlerine bakarken, yan yana geçerken, iş yaparken birer beden olmanın henüz ötesine geçmemiş kişiler için geçerler.

They pass for people who have not yet gone beyond merely being one body while just looking at each other, walking side by side, or working together.

Kendinize verebileceğiniz en cesur hediye, iç dünyanızı güvenli bir alanda, yargılanmadan keşfedeceğiniz bir yolculuktur.

The bravest gift you can give yourself is a journey where you explore your inner world in a safe space, free from judgment.

Hywell Uzman Klinik Fiskologlarının eşliğinde bu yolculuğa çıkarken,

As you embark on this journey accompanied by expert clinical psychologists,

POD10 kodunu kullanarak tüm seans paketlerinde %10 indirimden yararlanabilirsiniz.

You can take advantage of a 10% discount on all session packages by using the code POD10.

Hywell ile başka bir hayat mümkün.

Another life is possible with Hywell.

Merhaba ben Cem, 27 yaşındayım ve ses haklarımı POD diye sattım.

Hello, I'm Cem, I'm 27 years old and I sold my voice rights as POD.

Onlar da yapay zeka sesimi kullanarak böyle bir podcast yapmaya karar verdim.

They also decided to create such a podcast using my artificial intelligence voice.

Şaka şaka, sadece film izlemiyorum adlı podcastimde, izlediğim filmlerden ve bana ilginç gelen her şeyden bahsedeceğim.

Just kidding, in my podcast called "I'm Just Not Watching Movies," I will talk about the movies I've watched and everything that interests me.

PodB ile beraber hazırladığımız, filmleri konuştuğumuz, sohbet ettiğimiz ve saçma depresif şakalarıma ve harika konuklarıma maruz kalacağınız bu podcaste hoş geldiniz.

Welcome to this podcast that we prepared together with PodB, where we talk about movies, have conversations, and you will be exposed to my ridiculous depressive jokes and amazing guests.

Neden herkes ünlü olmak ister Gürman? Çok ilginç bir nedeni var bence biliyor musun?

Why does everyone want to be famous, Gürman? I think there is a very interesting reason, do you know?

Eğer ünlü olursanız, her gün bedenen,

If you become famous, every day physically,

en fit durumda olmak zorunda kalmayacağınız için.

because you won’t have to be in fit condition.

Sizi ilk gören kişi, sizin herhangi bir performans yapmadan sizin kim olacağınızı bileceği için.

The first person to see you will know who you are without you having to perform at all.

Mesela şunu söyleyeyim, ünlü olmakla itibarlı olmak arasında ciddi bir fark var.

For example, let me say this: there is a significant difference between being famous and being reputable.

Tabii.

Of course.

Bir insan çok ünlü olabilir, fakat bu ünlüdükte saygınlık var mıdır, yok mudur?

A person can be very famous, but is there respect in that fame, or is there not?

Ciddi ve araştırılması üzerine düşünülmesi gereken bir konudur. Hatta bir konuşma yapabiliriz bunun üzerine sonradan.

It is a serious issue that should be considered and investigated. In fact, we can hold a discussion about it later.

Çok iyi olabilir diye düşünüyorum.

I think it could be very good.

İnsanlar sadece ünlü olmayı bile isterler.

People just want to be famous.

Çünkü sadece ünlü olmakta bile kendin artık yoldan geçen tek bir yüzey olmaktan kurtulursun ve daha önceden görülmüş, bilinen bir yüzeye dönüşürsün.

Because just being famous allows you to escape being just a passing face and turns you into a surface that has been seen and known before.

Saygınlık da buna eklendiğinde ise bedeninle olan ilişkin daha da azalmıştır.

When respect is added to this, your relationship with your body has diminished even further.

Senden artık müthiş bir beden beklentisi yoktur çünkü bedeni temsilin senin artık düşmüştür.

There is no longer a tremendous expectation of your body because your representation of the body has now fallen.

Bak.

Look.

Bedensel müthiş performans gösterme zorunluluğunu ortadan kaldıran ilginç bir kalkandır.

It is an interesting shield that eliminates the necessity to perform physically at an extraordinary level.

Ve kişiler, herkes neredeyse, bu yüzden bu kalkanı elde edebilmek ve anlık performansıyla herkesin gözünden düşebilme riskini günlük hayatın içinden çıkarıp atabilmek için ünlü olmak ister.

And people, almost everyone, wants to be famous in order to obtain this shield and to be able to remove the risk of falling out of everyone's favor with their momentary performance from everyday life.

Bunu da şöyle bir düzeltme yapayım.

Let me make a correction like this.

Elbette herkes istemez.

Of course, not everyone wants it.

Bazı kişiler istemez.

Some people don't want it.

Bazı kişiler low profile olmayı daha çok isteyebilir.

Some people may prefer to be low profile.

Şundan gürman o da.

That's the reason why he is gullible.

Ben gençliğimde İstiklal Caddesi'ne çıktığımda korkunç bir kalabalıkla karşılaşırdım.

When I went to İstiklal Street in my youth, I would encounter a terrible crowd.

Gündüz de öyle, gece de öyle.

It's the same during the day and at night.

Ve bu kalabalık bugünkünün aksine pek homojen bir yapı değildi ve çok heterojendi aksine.

And this crowd was not a very homogeneous structure unlike today's; on the contrary, it was very heterogeneous.

Ve çok marjinal insanların bir arada bulunabildiği bir yerde.

And in a place where very marginal people can come together.

Bu yüzden bedenlerin tamamı birbirlerinden oldukça değişiklerdi.

That's why all the bodies were quite different from each other.

Ve normal yaşamda, normal semtlerde ya da normal yanlış oluyor da tabii toplumsal mutabakatın oluşturduğu,

And in normal life, in normal neighborhoods, or in normal circumstances that are formed by social consensus, of course, it is wrong.

geçici normallik algısının dışında bir bedenler silsilesi olduğu için

because there is a series of bodies outside the perception of temporary normality

başka semtlerde zorluk yaşayacak pek çok insanın bir anda tek bir caddeye sıkış tıkış doldurulmasından oluşuyordu.

It was made up of cramming many people who would face difficulties in other neighborhoods into a single street all at once.

Ve bu bedenler kendilerini yargılanmadıkları için çok özgür hissediyorlardı.

And these bodies felt very free because they were not being judged.

İstiklal Caddesi'nde şunu hissederdim hep.

I always felt this on İstiklal Street.

Ben burada çok rahat ediyorum çünkü burada görünmezim.

I feel very comfortable here because I am invisible here.

Ya bomboş bir caddede rahat edebilirim ya da çok kalabalık bir caddede derdim.

I can either feel comfortable on an empty street or be troubled on a very crowded street.

Çünkü ikisinde de hiç kimse dikkatini size yönelterek size bakmaz.

Because in both cases, no one looks at you by directing their attention towards you.

Az kişinin olduğu caddelerde ise genellikle özne olarak herkesin yargısına açılan birer nesneye dönüştürülürsünüz.

On streets with few people, you generally become an object subject to everyone's judgment.

Ve başkasının yargısı atmosferdeki enerjiyi etkiler.

And someone else's judgment affects the energy in the atmosphere.

Bu şu anlama gelir.

This means.

O zaman hep bedenime çok dikkat etmeliyim.

Then I always have to take good care of my body.

Hep çok dik yürümeliyim.

I always have to walk very upright.

Çok şık giyinmeliyim.

I should dress very stylishly.

Mis gibi kokmalıyım.

I should smell great.

Etrafa poz kesmeliyim.

I need to strike a pose for the surroundings.

Çünkü ben bir yüzeyim artık.

Because I am a surface now.

Ve bu yüzeyin yargısını oluşturacak yer başkası ötekisi.

And the place that will form the judgment of this surface is another one.

Bundan kurtulmak için bedenin askıya alınması ya sizi kimsenin görmemesiyle ya da sizi görecek kimsenin olmamasıyla mümkündür.

To get rid of this, the body must be suspended either by not having anyone see you or by having no one around to see you.

Bu yüzden mesela İstiklal Caddesi herkesin deşarj olabileceği çok güzel bir alandı.

That's why, for example, Istiklal Avenue was a very nice area where everyone could relax.

Bedeninden herhangi bir yüksek sorumluluğun olmadan performans zorunluluğun olmaksızın gidip sosyalleşebildiğin hiç kimseyi tanımamana rağmen gündelik hayatın bedensel alımlanmasının caddede kaldığın süre boyunca askıya alınması.

The suspension of the bodily perception of daily life during the time you spend on the street, despite not knowing anyone with whom you can socialize without any high responsibility from your body or the obligation to perform.

Paranteze alınmasıyla sizi rahatlatan bir yerde.

A place where you feel relieved by being put in parentheses.

Mesela yurt dışına çıkıldığında da gidilen ülkelerin medeniyet seviyesine göre görüntüler daha az alımlanan yerlerde veya farklı görünüşlere hoşgörünün bulunduğu yerde yine o rahatlamayı yaşarsınız.

For example, when traveling abroad, you can still experience that relaxation in places where the level of civilization of the countries visited is lower or where there is tolerance for different appearances.

Tam aynısını söyleyecektim ben de.

I was going to say exactly the same thing.

Bir üçüncü boyut daha var.

There is one more third dimension.

O da şu.

That is that.

Yargılayanların yüzeye bakıp değerlendirme yapanların dışsal çevrenin yargısının senin için önemli olmadığı yerler.

Places where the judgments of those who evaluate by looking at the surface and the external environment are not important for you.

Çünkü orayla kalıcı ilişkiler kurmayacaksın.

Because you won't establish lasting relationships with that place.

Ah müthiş.

Ah, amazing.

Atıyorum Yunanistan'a gittin ya da işte başka bir yurt dışında ülkeye gittin.

Let's say you went to Greece or, you know, another country abroad.

Oradaki insanlarla kalıcı uzun erimli ilişkiler kurmayacağın için oradaki insanların sana bedenine yönelik yargıları önemsizleşiyor ve bu da seni özgürleştiriyor bir açıdan.

Since you won't be establishing long-term relationships with the people there, their judgments about your body become insignificant, which in a way liberates you.

Bak o kadar güzel bir şey söyledin ki.

Look, you said something so beautiful.

Neden biliyor musun?

Do you know why?

İşte beden kişiye ne düşüneceğini ne hissedeceğini bu kadar tepeden dikte edebilen bir varlıktır.

Here is a being that can dictate to a person what to think and how to feel so authoritatively.

Ve bu varlık konumsaldır.

And this entity is positional.

Bulunduğu konuma ona bakan kişilerin bakış niyetlerine içinde bırakıldığı ortamın konforlu olup olmadığına tehdit altında olup olmadığına sevilip sevilmediğine yüceltilip yüceltilmediğine göre bambaşka bir zihne servisler üretir.

The location in which it is found generates completely different mental services depending on the intentions of the people looking at it, whether the environment it is left in is comfortable or under threat, whether it is loved or exalted.

Bu yüzden Gürman zihin bundan sonrasını bedenin kendisine ilettiği verilerle inşa edeceği için felsefede beden zihni önceler.

For this reason, Gürman argues that since the mind will construct what comes next based on the data provided by the body itself, the body precedes the mind in philosophy.

Bizler düşündüklerimiz olmaktan çok bedenin bize düşünmemize olanak tanıdıklarına yakınızdır.

We are much closer to what the body allows us to think than to being what we think.

Arı bir şekilde her şeyi baştan düşünüp kurgulayıp muhteşem bir rasyonellik içerisinde bir evren inşa etmek olanaksızdır.

It is impossible to construct a universe by rethinking and designing everything in a magnificent rationality.

Bu anca postümanizm gibi bir dönemde hepimizin zihni bilgisayara yüklenirse ve bedenler ortadan kalkarsa o zaman mümkün olabilir.

This can only be possible in a period like posthumanism, if our minds are uploaded to a computer and our bodies disappear.

Şu anlık değildir.

It is not for the moment.

Bedenin bütün gereksinimleri, bütün zaafları, bütün avantajları,

All the needs of the body, all its weaknesses, all its advantages,

neyi var neyi yoksa üzerinde kurulan baskıdan onu hoş tutan her şeye değin,

everything that keeps it pleasant despite the pressure placed on it, whether it has or doesn't have.

değdiği ne varsa düşüncemizin oluşumunda asli tuğlalar onlardır.

They are the original bricks in the formation of our thoughts that touch everything.

Beden tehdit altındayken bambaşka düşünceler üretir, bambaşka imperatifler doğurur,

When the body is under threat, it generates completely different thoughts and gives rise to entirely different imperatives.

bambaşka geleneklere atılmaya çalışır, rahat pozisyondayken bambaşka türlü dünyayı alımlar, bambaşka düşünceler görür.

It tries to jump into completely different traditions, perceives the world in a completely different way when in a comfortable position, and sees entirely different thoughts.

Sürekli tehdit altında olan birisi nasıl kavga ediyor?

How does someone who is constantly under threat fight?

Nasıl bir felsefe üretecekse sürekli rahatlık içinde olan birisi de işbirliği yapmanın yollarını arayacaktır.

Someone who is constantly in comfort will also seek ways to collaborate, no matter what kind of philosophy they might develop.

Veya ırkçılık gibi bedenin üzerinden aşağılamaya değer bir zihin sürüsü olduğuna ilişkin görüşler,

Or opinions that there is a herd of minds worthy of humiliation over the body, like racism,

bunlar bile doğrudan güçlerini bedenden alacaklardır.

These will still draw their power directly from the body.

Ve Gürman şöyle diyeyim, bedenin içinde yaşadığı ev, evin kime ait olduğu, evin estetik değerleri,

And let me say this about Gürman: the house in which the body lives, to whom the house belongs, the aesthetic values of the house,

evin itibarlı semt skalasındaki konumu, o ev için harcanması gereken aylık ya da günlük emek miktarı,

the house's position within the prestigious neighborhood scale, the amount of monthly or daily effort required to maintain that house,

onun için ne kadar bedenin zorlanarak çalışıp çalışmayacağı,

that's why it depends on how much your body will be forced to work,

içeri aldığınız kitapların dizilimi, dağınık bir masadan iyi düşünce çıkmaz mesela.

The arrangement of the books you bring inside, for example, good thoughts don't come out of a messy desk.

Çalışma masası benim için söylüyorum, her bedenin gereksinimi belki farklıdır.

I'm saying this for the work desk, maybe the needs of each body are different.

Çalışma masam karışmışsa benim zihnim orada iyi ürün çıkartmaz.

If my desk is messy, my mind doesn't produce good results there.

Masa çok daha temiz olmalıdır.

The table should be much cleaner.

Kitabın altını yamuk yumuk çiziyorsam, zihnim bir miktarıyla yamuk yumukları edit edip,

If I'm drawing crooked lines under the book, my mind is editing some of the crookedness.

onları düzmüş gibi yapmaya çalıştığı için CPU'mun etkisi azalır.

My CPU's performance decreases because it tries to make it seem like it arranged them.

Ciddi söylüyorum, bu yüzden çok dikkatli ve düz çizerim ki zihnim bunları atlasın.

I'm serious; that's why I draw very carefully and straight so that my mind can skip these.

Her seferinde başka renk kalemle çizmem.

I won't draw with a different color pencil every time.

Çünkü o zaman zihnim yeniden yeni bir şeyle karşılaşıyormuş gibi düşünür,

Because at that time my mind thinks as if it is encountering something new again,

bunlara zaman ayırır.

They will take time for these.

Bunlar bedenin alımlama sırasındaki yaşadıklarıdır.

These are the experiences of the body during the process of perception.

Ama Gürman, kitap okumak için bazı fiziksel,

But Gürman, for reading books, some physical

konfor alanları gerekir.

Comfort zones are needed.

Yani amuda kalkmışken iyi kitap okuyamazsınız.

So you can't read a good book while standing on your head.

Metrobüste giderken iyi kitap okunmaz.

You can't read a good book while riding the subway.

Metrobüsteyken hınç dolu bir insana dönüşürsünüz.

You turn into a person filled with rage while on the metrobus.

Felsefenizden tutun da siyasi görüşünüze, ekonomik görüşünüze göre her şey değişir.

Everything changes according to your philosophy, political views, and economic views.

Ama metrobüsten inersiniz, bir restorana gittiniz diyelim.

But you get off the metrobus, let's say you went to a restaurant.

Hoş bir orta sınıf restorana gittiniz.

You went to a nice middle-class restaurant.

Orada bir anda kendinizi tekrar değişen düşüncelerle bulursunuz.

Suddenly, you find yourself there again with changing thoughts.

Birisi size hakaret eder, başka bir düşünce evrenine gidersiniz.

Someone insults you, and you enter another realm of thought.

Birisi sizi över.

Someone praises you.

Başka bir düşünce sistemine gidersiniz.

You move to another system of thought.

Beden tıpkı bir paratoner gibi atmosferde olup biten her şeyi düşünceden önce alımlar

The body, just like a lightning rod, absorbs everything happening in the atmosphere before thought.

ve düşüncenin üreteceği her şeyi ona önce serimler.

And it will first unfold everything that thought will produce for it.

Düşünce elinde ne var ne yoksa onu meşrulaştıracak şekilde ortaya bir rasyonelite koymaya girişir.

Thought attempts to present a rationality that will justify whatever it has in its hands.

Ona göre plan yapar, ona göre öveceği değerleri, yereceği değerleri ona göre ortaya çıkartır.

He makes plans according to him, and he reveals the values he will praise and the values he will criticize accordingly.

Mesela bak çok dikkat et.

For example, pay close attention.

Bir örnek düşünerek söylemiyorum.

I'm not saying it by thinking of a specific example.

Çok dil bilen birisi hemen şöyle diyecektir.

Someone who knows many languages will immediately say this.

Almanca bilmiyor gelmiş bana kant anlatıyor.

He doesn't speak German and comes to tell me about Kant.

Neden?

Why?

Çok kant okumamıştır belki ama kendini daha yukarıda göstermek için elindeki tool odur.

He may not have read much Kant, but that is the tool he uses to present himself as superior.

Ben Almanca biliyorum o bilmiyor.

I know German, he doesn't.

O zaman ağırlığı Almanca bilmeye verirsem senin okuduğun kantı boşa çıkartmış olurum ve kantı tek anlayabilecek kişi iki kişi aramızda ben olmuş olurum.

Then if I give weight to knowing German, I would render pointless the Kant you read, and the only person who could truly understand Kant between us would be me.

Henüz okudun mu okumadım ama olsun sen okudun ama boş çünkü Almancadan okumadın.

Have you read it yet? I haven't read it, but it doesn't matter because you read it, but it's pointless because you didn't read it in German.

Bir diğeri şöyle diyebilir.

Another one might say this.

Fransız felsefesi bilmeden işte bu iş halledilmez.

This job cannot be done without knowing French philosophy.

Niye?

Why?

Sürekli Fransız felsefesi okuduğu için.

Because he/she constantly reads French philosophy.

Bir tanesi şöyle diyebilir mesela ve buna yani kendileri de inanmak zorundadır.

Someone might say something like this, and they must believe it themselves.

Çünkü insan kendini değerli hissetmek ister.

Because a person wants to feel valuable.

Değersiz olduğunu hissettiğinde bedenin ortalıktan yok olmak ister.

When you feel worthless, your body wants to disappear from sight.

Mesela bak utanç duygusunu düşünelim.

For example, let's think about the feeling of shame.

Utanç anlarında biz ne isteriz?

What do we want in moments of shame?

Yer yarılsa içine girsem.

If the ground would open up, I would enter it.

Kimse beni görmese.

I hope no one sees me.

Hedef bedenim yani düşüncelerim değildir.

The target is not my body, but my thoughts.

Araba çarptığında bedenim o riskle karşı karşıyadır.

When the car hits, my body is faced with that risk.

Soygun olduğunda veya cinsel bir işte haz alındığında.

When a robbery occurs or pleasure is taken in a sexual act.

Benim merkezde olan şeyim dünyayla kurduğum ilişkinin real olanı gerçek bir karşılaşma hep beden aracılığıladır.

The real connection I have with the world is always facilitated through a genuine encounter, mediated by the body.

Düşünce türev bir evrendir.

The universe is a derivative of thought.

Bedenin karşılaştıklarını onun yapabileceği atılımları kavramsal olarak düşünen ona bedenin gerçeklikten taşıdığı ne varsa onları yorumlamaya çalışan bir türev.

It is a derivative that conceptually considers the initiatives the body can take in response to the encounters it faces, trying to interpret everything the body carries from reality.

Bu yüzden Gürman felsefede de, hayata bakışta da, paradigmalarda da, sevgide, nefrette, öfkede beden tamamen önceliklidir.

For this reason, in Gürman's philosophy, in the perspective on life, in paradigms, in love, hatred, and anger, the body is completely prioritized.

Mesela sen biraz önce konuşurken Atina'daki işte başınızdan geçenleri anlatırken şöyle dedin.

For example, just a moment ago when you were talking about what happened to you in Athens, you said this.

Nihan'la gidiyoruz işte bir sürü valiz Nihan'da her gün böyle başka kıyafetler.

We're going with Nihan, and there are a bunch of suitcases; Nihan has different clothes like this every day.

Ve bu benim çok hoşuma gidiyor demiştin.

And you said you really liked this.

Çünkü o an ambiyansı oluşturan önemli bileşenlerden bir tanesi de ambiyans içindeki bedenlerin biçimleri.

Because one of the important components that create the ambiance at that moment is the shapes of the bodies within the ambiance.

Ve sürekli olarak birbirini en kötü halleriyle gören, birbiriyle kurdukları ilişkide sürekli metrobüsün içinde olan,

And constantly seeing each other in their worst states, being in a relationship with each other as if they are always on the metrobus,

sürekli ev sahibinin onları evden atmak istediği bir ortamda olan, sürekli bedensel olarak tehdit altında olan bir çiftle,

a couple who are constantly in an environment where the landlord wants to evict them and are perpetually under physical threat,

sürekli olarak bedensel anlamda kendilerini yenileyebilecekleri, başka türlü ifade edebilecekleri,

constantly refresh themselves physically, express themselves in other ways,

konfor alanları, güzellik alanları, estetik alanları açabilecekleri ortamları olduğunda bizim karşı tarafla bedensel,

when they have environments where they can open comfort zones, beauty zones, aesthetic zones, we can have physical interactions with the other side

belleğimiz sürekli olumlu geçmiş hatıralardan oluşunca beden ben bu kişinin yanında hep iyi hissediyorum hissiyle doluyor.

When our memory consists solely of positive past memories, my body becomes filled with the feeling of always feeling good next to this person.

Diğer türlü birbirinize çok uygun da olsanız hep en stresli anlarda, en zorlu anlarda,

Otherwise, even if you are very suitable for each other, it is always in the most stressful moments, in the most challenging moments,

hep dayanışmak zorunda kalınan negatif pozisyonlarda yakalandığınızda bir süre sonra o kişinin sizin bedeniniz tarafından alımlanması,

when you find yourself in negative positions where you always have to stand in solidarity, after a while, that person's acceptance by your body,

nerede sorun varsa bu beden hep oradaydı, bu beden sorunun kaynağı olamaz mı hissediyor.

Wherever there was a problem, this body was always there; it feels like this body cannot be the source of the problem.

Bunu düşünce üretmez, bedeniniz üretir.

This is not produced by thought, your body produces it.

Beden der ki bu ne ya bir sürü berbat anım var, hep kiminle hep bununla.

The body says, what is this, I have a bunch of terrible memories, always with whom, always with this.

Bu berbat anılarda iki türlü sorun vardır.

There are two kinds of problems in these terrible memories.

Bir tanesi ben onun gözünde hep küçüğüm çünkü hep berbat anlarda ben onunlayım.

One of them is that I am always small in his eyes because I am always with him during terrible moments.

İkincisi o benim gözümde küçük çünkü nerede kötülük varsa bunu da hep gördüm.

The second one is small in my eyes because I have always seen this wherever there is evil.

Hep ezilmiş, büzülmüş, itaat etmek zorunda kalan, kaçan, mücadele etmek zorunda kalan ya da bir beden bu.

It is always a body that has been crushed, shriveled, forced to obey, fleeing, having to struggle.

Bu yüzden Gürma başkalarına olan duygularımızdan bahsediyor.

That's why Gürma talks about our feelings for others.

Bizde de etkilidir bu.

It is also effective for us.

Şunu da söyleyeyim bazen şöyle şeyler de olabilir.

Let me also say that sometimes things like this can happen.

Aşk gibi konular söz konusu değilse hele hele.

Especially if topics like love are not involved.

Büyük güçlükleri bedensel olarak sırt sırta vererek aşmak demin söylediğimin tam aksi bir etki de yapar.

Overcoming great difficulties by standing back to back physically has an effect that is the exact opposite of what I just mentioned.

Derler ki bay be biz nelerin içinden çıktık.

They say, "Oh sir, what have we come out of."

Fakat onun içinden artık çıkmış olması gerekir.

But it must have come out of it by now.

Yani bedenin eski tehlikede bulunma durumunu aşmış ve artık konforlu bir alana geçmiş, refaha erişmiş olması,

So, the body has overcome the state of being in old danger and has now entered a comfortable zone, achieving well-being.

en azından dokunulmazlık sağlamış olması gerekir.

At least it should ensure immunity.

O zaman geçmişte birbirine dayanmış olan bu bedenlerin birbirleri hakkındaki bedensel bellekleri de bir sevgi bağıyla dolar taşar.

Then the bodily memories of these bodies that have supported each other in the past will overflow with a bond of love.

Askerlik böyle bir şeydir mesela.

Military service is something like this, for example.

Tabii.

Of course.

Ortaokul öğrenciliği böyle bir şeydir.

Being a middle school student is like this.

Çünkü ortak bir size tehdit vardır.

Because there is a common threat to you.

Şimdiki öğretmenler tabii çocuklar için fiziksel tehdit değiller ama bizim dönemimizde de pek değildi ama bizden önceki dönemde öyleydi.

Current teachers are certainly not a physical threat to children, but they weren't really in our time either; however, they were in the period before us.

Yani öğretmen ve öğrenci iki ayrı kamp.

So, the teacher and the student are in two separate camps.

Öğrenciler birbirlerine dayanışacak, kopya verecek.

Students will support each other and share answers.

Birbirinin hatasını...

...the mistake of one another...

Birbirinin hatasını saklayacak, suçlarını gizleyecek.

They will hide each other's mistakes and conceal their sins.

Öğretmen orada bir başka suçlayıcı, yargılayıcı.

The teacher is another accuser, a judge there.

Hababam sınıfı efekti işte.

It's the effect of the Hababam Class.

Gibi, evet.

Like, yes.

Mesela doğru, aynen öyle.

For example, that's right, exactly like that.

Askerde ise hem komutan ortak düşman, savaş çıktığında ise komutan bu kez sizin taraftan birisi, düşman size saldıran kişi oluyor.

In the military, the commander is a common enemy, but when a war breaks out, the commander becomes someone from your side, the enemy is the person attacking you.

Bedenin demin de söylediğim gibi konumlanmasına göre bak nasıl da sana düşman bilinen kişiler anında değişiyor.

As I mentioned earlier about your positioning, look how quickly people known to be your enemies change.

Anında değişiyor.

It changes instantly.

Bu yüzden şöyle kapatmayı deneyeyim.

So let me try to close it like this.

Biz genellikle aydınlanma sonrası dünyada aydınlanmanın devasa etkisi yüzünden düşüncenin her şeyi öncelediğini, rasyonelitenin her şeyi öncelediğini,

We generally believe that due to the immense impact of enlightenment in the post-enlightenment world, thought precedes everything, and rationality precedes everything.

kurgul bir dünyanın ve bu dünyada her şeyin zihne uygun olması gerektiğini düşünürüz.

We think that in a constructed world, everything should be suitable for the mind.

Çünkü aldığımız eğitim böyledir.

Because the education we receive is like this.

Fakat bedenlerimiz buna sürekli olarak isyan eder.

However, our bodies constantly rebel against this.

Çünkü aydınlanma muhteşem bir dönem olmakla

Because the Enlightenment is a magnificent period,

dünyayı aşırı ileri taşımakla

pushing the world excessively forward

ve bugünkü bedensel konforumuzu aydınlanma sayesinde elde ettiğimizi bize her an hatırlatmakla beraber

and while reminding us at every moment that we have achieved our current physical comfort thanks to enlightenment

insanlığın tamamına ve süresiz bir şekilde yani ebedi bir sonsuza değin hitap edebilecek bir şey değildir.

It is not something that can address all of humanity indefinitely, that is, for an eternal infinity.

Çünkü insan aşırı grifttir, karmaşıktır ve bu griftlik ve karmaşıklık hep bedenden ortaya çıkar.

Because humans are excessively intricate and complex, and this intricacy and complexity always arise from the body.

Rasyonel ve duru ve berrak olmaya çalışan şey zihindir.

What tries to be rational, clear, and transparent is the mind.

Zihin bedenin kendi belleğinden dolayı çok fazla şeyle mücadele eder.

The mind struggles with many things due to the body's own memory.

Bak Gürmen lafı biraz uzatacağım ama şunları da söylemek istiyorum bitmeden program.

Look, Gürmen, I’m going to extend the conversation a bit, but I want to say these things before the program ends.

Tabii ki.

Of course.

Mesela bizler bedensel deneyimlerimizdeki farklı sonuçlar yüzünden zihnimizin dumura uğradığı yapılarızdır.

For example, we are the structures where our minds are stunned due to the different outcomes of our bodily experiences.

Bak şöyle demek istiyorum bununla.

What I mean to say with this is as follows.

Başımızdan aynı isimde bir sürü deneyim geçer.

We go through a lot of experiences with the same name.

Mesela yağmurda yürüme deneyimi olsun bu.

For example, let it be the experience of walking in the rain.

Bazı yağmurda yürüyüş deneyimlerimiz olağanüstüdür.

Some of our walking experiences in the rain are extraordinary.

Müthiş romantiktir.

He/She is extremely romantic.

Belki yanımızda kız arkadaşımız vardır, erkek arkadaşımız vardır.

Maybe we have a girlfriend or a boyfriend with us.

Sevgili bağlamında söylüyorum yani.

I'm saying this in the context of love.

Belki çok sevdiğimiz dostlarımız vardır.

Maybe we have friends that we love very much.

Belki tek başımıza izdir ve müthiş bir romantik yine ambiyans söz konusudur.

Maybe watching it alone is great, and there is still an incredible romantic ambiance.

Kendi başımıza izdir ve yüce bir ortam oluşmuştur.

It has been a great environment created on our own.

Çok memnun kalırız, muhteşem gelir.

We would be very pleased, it sounds magnificent.

Bazı yağmur durumları vardır.

There are certain rain conditions.

Sucuğa döneriz, iğrenç bir pozisyona döneriz.

We will turn into sausage, we will turn into a disgusting position.

Bedenimiz yılmıştır.

Our body is weary.

Her tarafı çamurdur.

Everywhere is muddy.

Kendini konforsuz ve tehdit altındır.

You feel uncomfortable and threatened.

Bazı durumlar vardır.

There are certain situations.

Tam bir iş görüşmesine gidiyoruzdur.

We are going to a full job interview.

Tamamen şıkır şıkır giderken yağmur bizi rezil eder.

While we are all dressed up and looking stylish, the rain will embarrass us.

Şöyle düşünürüz mesela.

For example, we might think like this.

Arabayla gelmediğimi anladı, pazarlık payım düşecek.

He realized that I didn't come by car, my bargaining power will decrease.

Çok çeşitlendirilebilir.

It can be diversified a lot.

Yağmur yağar, evinizi su basar.

Rain falls, your house gets flooded.

Bazı yağmurlar vardır.

There are some rains.

Camdan dışarı bakmak olağanüstü gelir.

Looking out the window feels extraordinary.

Bir insan yaşamı boyunca yağmurla ilgili bu deneyimlerin tamamını atlatmış olabilir.

A person may have gone through all these experiences related to rain throughout their life.

Böylesi bir durumda bedensel bellek yağmurla yani aynı başına gelenle

In such a situation, bodily memory is associated with rain, that is, with what has happened to one before.

çok farklı sonuçlar elde ettiği için

because it obtains very different results

zihin bugün de yağmuru nasıl değerlendireceği konusunda dumura uğrar.

The mind is bewildered today as to how to interpret the rain.

Ve Gürman, zihin biz kimliklerimizi ve benliklerimizi

And Gürman, the mind defines our identities and selves.

saçılmış olan o benliği daha önce konuştuğumuz üzere

the self that is scattered as we discussed before

tutarlı ve çelişkisiz bir ben olarak inşa etmeye çalışan varlıklar olduğumuz için

because we are beings trying to build ourselves as consistent and non-contradictory entities

zihnimiz bu birbiriyle çelişen deneyimleri

our mind these conflicting experiences

çelişkisiz bir deneyimler silsilesi haline getirmek isteyeceği için

because he/she would want to turn it into a series of experiences without contradictions

hangi yağmurla ilgili

which rain-related

sonucu seçecekse

if it will choose the result

yağmurla ilgili seçtiği sonuca uygun olmayan sonuçları bastırır.

He suppresses results that are inconsistent with the conclusion he has drawn about the rain.

Bunları unutur. Bastırarak unutur.

She will forget these things. She will forget by suppressing them.

Buna ne diyoruz biliyor musun? Bilinç dışı.

Do you know what we call this? The unconscious.

Bu bilinç dışı dediğimiz şey

This thing we call the unconscious.

zihnimizden tutarlı olmadığı gerekçesiyle süpürülen bu deneyimler

these experiences swept away on the grounds that they are inconsistent with our minds

bizim bedenimizin belleğinde durmaktadır.

It resides in the memory of our body.

Bu yüzden zihin bize yağmurla ilgili iyi sonuçları seçmişse

That's why, if the mind has chosen good outcomes related to rain for us.

ben yağmuru çok severim diyorsa

if he/she says that he/she loves the rain very much

bizim bedenimizin yağmurla ilgili ikircikli bilincin altına bastırılmış olmasına rağmen

despite the repressed ambiguous consciousness of our body regarding the rain

kendisinde zinde olan bu yapı yüzünden ikircikli davranır

He behaves ambiguously because of this lively structure within him.

bedeni neyin huzursuz ettiğini anlamayız.

We do not understand what disturbs the body.

Fakat huzursuzluk oradadır.

But the unease is there.

Yağmur çok naif bir örnekti.

The rain was a very delicate example.

Bunun çok zorlu örnekleri var Gürman.

There are very challenging examples of this, Gürman.

Elbette.

Of course.

Dostlukta.

In friendship.

Bazı dostluklardan muhteşem sonuçlar alırsın.

You can achieve amazing results from some friendships.

Bazı dostluklardan kazık yersin.

You may get hurt by some friendships.

Bazı aile bireyleriyle muhteşem geçinirsin.

You get along wonderfully with some family members.

Bazısıyla hiç geçinemezsin.

You can never get along with some of them.

Küçükken istismara uğrayabilirsin.

You may be abused when you are small.

İnsanlara bak ona sıcak davrandım nasıl neticelendi dersin.

Look at people, I treated him warmly, how would you say it turned out?

Bazısıyla aynı samimiyeti yakalarsın.

You will catch the same sincerity with some of them.

Harika sonuçlar elde edersin.

You will achieve great results.

Zihnin bu sonuçlardan hangisini seçmişse

Whichever of these results your mind has chosen.

geriye kalan sonuç bedensel olarak böyle bir durumla tekrar karşılaştığında

the remaining result when the body encounters such a situation again

ikirciklilik yaratacağı için bizde bir benlik yarılması oluşturur.

It will create a split in our identity because it will cause ambiguity.

Bu şiddetli bir sorunsa

If this is a severe problem

yani zihin birbirinden aykırı birkaç deneyimden çok berbat gelişmiş olanların bir kısmını bastırmışsa

So if the mind has suppressed some of the very terrible developed ones among a few contradictory experiences

beden sizin zihinsel olarak sorunsuz, tehdit olmayan, konforlu bulduğunuz seçime

the body to the choice you find mentally sound, non-threatening, and comfortable

burada muhteşem bir tehlike var diye haykırır.

"There is a magnificent danger here," he/she shouts.

Ve bu haykırışın neden olduğu bilince yansımaz.

And the awareness caused by this cry does not reflect in consciousness.

Bastırılan o yerde kaldığı için.

Because it remained in that repressed place.

Ve bunu beden size pis işik hastalık olarak verir.

And the body gives this to you as a dirty light illness.

Sorunlar olarak verir.

It presents as problems.

Depresyon olarak verir.

It presents as depression.

Kişilik yarılması, benlik bozulması, kaygılar.

Personality splitting, self-disintegration, anxieties.

Neden olduğunu bilmezsiniz.

You don't know why.

Çünkü zihin çelişmezlik yaratmak adına bunları çoktan süpürüp atmıştır.

Because the mind has already swept these aside to create consistency.

Bak Gürman.

Look, Gürman.

Demek ki beden bastıramadığı bir belleğe sahip olduğu için

So, the body possesses a memory it cannot suppress.

zihnin bastırdığı şeylere her karşı çıkışında

Every time you oppose what your mind suppresses.

bizim duygu dünyamızı ve düşüncelerimizi, seçimlerimizi çok doğrudan etkiler.

It directly affects our emotional world, thoughts, and choices.

Yani beden sadece dıştan görünen yüzeysel bir şey olarak

So the body is just a superficial thing that can be seen from the outside.

başkalarının bizi yargılamasına dair bir şey olmaktan çıkıp

becoming something beyond being judged by others

kendi bedenimizin içindeki o karanlık, derinlik içinde

that darkness within our own body, in the depths

bizi sürekli olarak tehdit eder.

He constantly threatens us.

Ve deneyimler arttıkça zihnin bastırması gereken şeyler artacağı için

And as experiences increase, the things that the mind must suppress will also increase.

zihnimiz bizi konforlu bir alana sokmak adına çabalar durur.

Our mind constantly strives to put us in a comfortable zone.

Beden de hep konfor istediği için.

Because the body always wants comfort.

Bu yüzden konfor arayışı bedenin risksiz, tehdit altında olmadığı hissiyatının oluştuğu yerde

That’s why the quest for comfort arises in the place where the body feels safe, without risks or threats.

artık zihin tekrar çelişkisiz düşünceler üretebileceğini düşünür.

The mind now thinks it can produce non-contradictory thoughts again.

Zihnin amacı çelişkisiz düşünce üretmektir çünkü.

The purpose of the mind is to generate coherent thought.

Zihnimizin rahat edebilmesi için bedenimizin Gürman rahat etmesi gerekir.

For our mind to be at ease, our body must be comfortable.

Bu yüzden mesela şunu söyleyebilirim.

So for example, I can say this.

Şimdi akademisyenler bana kızacaklar ama hak da vereceklerdir yani.

Now academics will get angry with me, but they will also agree with me.

Bu kadar düşük akademisyen maaşlarının olduğu bir yerde,

In a place where academic salaries are so low,

akademisyenlik itibarının olması gerekenden çok daha düşük olduğu günümüzde

in today's world where the prestige of academia is much lower than it should be

onların başkaları tarafından alımlanmaları

their acceptance by others

ve kendi kendilerini bedensel olarak konfor alanında tutmakta aşırı zorlanmaları

and their extreme difficulty in keeping themselves in a state of physical comfort.

onların akademik nitelikli düşünce, fikir buluş yapmalarını engeller zaten.

Their academically qualified thinking prevents them from making discoveries and ideas anyway.

Tabii ki.

Of course.

Hınçla dolu bir zihin çünkü neden hınçla olur?

A mind filled with resentment, because why would it be with resentment?

Kişiler kendilerini değerli buldukça toplum tarafından o değerle alımlanmadıkları,

As individuals find themselves valuable, they are not perceived by society with that value.

hınçlıklarını da hissettikçe topluma karşı bir hınç duymaya başlarlar.

As they feel their resentments, they begin to harbor a resentment against society.

Bu hınç bedenden sızar ve kendi bedenimizden sızan şey ilk bizim düşüncelerimizi etkileyeceği için

This resentment seeps from the body, and since what seeps from our own body will first affect our thoughts.

üreteceğimiz felsefe hınç felsefesi olur.

The philosophy we will produce will be a philosophy of resentment.

Hınç felsefesine gereksinim vardır ama herkesin de hınç felsefesi içinde olduğu,

There is a need for a philosophy of resentment, but everyone is also within that philosophy of resentment.

bütün düşünce insanlarının böyle yaklaştığı bir yerde artık düşünce hınçın içine sıkışıp kalır.

In a place where all thinkers approach like this, thought becomes trapped inside resentment.

Ne işbirliği kalır, ne yeni bir atılım kalır,

Neither cooperation remains, nor does any new initiative remain,

ne başka görüş perspektifinin ortaya çıkışı sağlanabilir.

What other viewpoints can be brought forth?

Hınç şu demektir.

Resentment means this.

Bundan sonra benim dediğim olacak, senin dediğin olmayacak.

From now on, what I say will happen, not what you say.

Çünkü bundan önce hep senin dediğin oldu ve artık bu sona erecek.

Because everything you said happened before and this will come to an end now.

Bugünkü geldiğimiz kutuplaşmanın nedenlerinden bir tanesinde bu olduğunu düşünüyorum.

I believe this is one of the reasons for the polarization we have reached today.

Düşünce insanlarının bedenlerinin konfor alanından çıkarılmış olmasından.

From the fact that the bodies of thinkers have been taken out of their comfort zone.

Bugünkü düşünce alanının bu boşalttığı alan bedenleri konfor içinde olan ihalecilerin,

The space emptied by today's realm of thought is filled by the bidders whose bodies are in comfort.

belki teknoloji üreticilerinin,

maybe the technology producers,

girişimcilerin,

entrepreneurs,

ticaret erbabının,

the merchants,

bunlar olmasını demiyorum tabii ki.

I'm not saying that these should happen, of course.

Müthiş bunlar, zenginliği gerçekleştiren real unsurlar bunlar.

These are amazing; these are the real elements that realize wealth.

Fakat bu zenginliğin paylaşımında real unsur, türev unsurlara hiçbir transfer yapmadığında,

However, when the real element in the sharing of this wealth does not make any transfer to the derivative elements,

o zaman türev enstrüman dayanaksız ve farklılaşmaya elverişli olmayan yapılara sıkışıyor.

In that case, derivative instruments are confined to structures that are unfounded and not conducive to differentiation.

Konuşmamın ortalarında demiştim ki hatırlarsan,

I said in the middle of my speech, if you remember,

beden hayatla yüz yüze karşılaşandır,

the body is that which confronts life face to face,

düşünce türevdir.

Thought is derivative.

Türev ortadan kalktığında geriye ne kalır?

What remains when the derivative is eliminated?

Hayvanlık kalır.

It remains an animalistic behavior.

Çünkü beden bir hayvanla eş olan bir şeydir.

Because the body is something that is equal to an animal.

Hayvanın üzerinde bir tasarımsak eğer,

If there is a design on the animal,

insanı bu tasarıma sürükleyen şey türev bir soyutlama yeteneğinin olmasıdır.

What drives a person to this design is the ability to have a derivative abstract thinking.

Aydınlanmanın çok abartmış olduğu,

What the Enlightenment has greatly exaggerated,

o kadar abartılmasının bugünden bakıldığında garip göründüğü,

it seems strange from today's perspective that it was exaggerated so much,

fakat o dönem için tabii muhteşem bir,

but of course magnificent for that time,

demiştim biraz önce de sıçrama yaptığı bu alan,

I said just a moment ago that this area where it jumped,

bizlerin türev evrenin,

the derivative universe of us,

bugünkü konuşmanın konusu şuydu aslında,

the topic of today's conversation was actually this,

beden düşünceyi önceler,

the body precedes thought,

fakat düşünceyi sıfırlandığı ve her şeyin bedene indirgendiği bir yerde,

but in a place where thought is reset and everything is reduced to the body,

hayvanların bir araya geldiği bir yerden,

from a place where animals gather,

farksız bir duruma düşer.

It falls into an indifferent situation.

Yani şuna da düşmeden konuşmayı kapatayım,

So let me wrap up the conversation without falling into that.

sandığımızın aksine,

contrary to what we thought,

aydınlanma felsefesi sonrasında,

after the philosophy of enlightenment,

bize dikte edildiği eğitimde sürekli öyle gördüğümüzün aksine,

contrary to what we have always seen in the education dictated to us,

düşüncelerimiz arı değildir,

our thoughts are not bees,

bedenin uğradığı etkiyle yapılanır,

it is shaped by the impact on the body,

fakat bu da her şey bedendir demek değildir,

but this does not mean that everything is valuable,

türev evrene gereksinimimiz vardır,

we need a derivative universe,

fakat olup biten sonuçta betimlemeye çalışırsak,

but if we try to describe what has happened,

düşüncenin bedeni sonraladığıdır.

The body is the consequence of thought.

Çok güzel ifade ettin Yalıncım,

You expressed it very beautifully, my dear Yalın.

buna çok basit bir örnek de vereyim,

Let me give you a very simple example of this,

bazı insanlar şöyle düşünüyorlar,

some people think like this,

her şeyin tek ve böyle beyazla siyah gibi bir cevabı var,

everything has a single answer like this, black and white,

hayır öyle değil,

no, that's not it,

hayatta herhangi bir şey öyle değil,

Nothing in life is like that.

her şey böyle başka tonlar içerisinde gidip geliyor,

everything goes back and forth in different tones like this,

çok basit bir şey,

very simple thing,

Immanuel Kant,

Immanuel Kant,

üç gün boyunca aç kalsa,

if he/she goes hungry for three days,

bugünkü üretiminin yarısını bile yapamaz.

He can't even produce half of today's output.

New Thompson'un çok güzel Açlık diye bir romanı vardır,

New Thompson has a very beautiful novel called Hunger.

belki okumuşsundur sen de.

Maybe you have read it too.

Tabii evet, Norveç Edebiyatı.

Of course, yes, Norwegian Literature.

Açlık hissiyatını hisseden,

Feeling the sensation of hunger,

onu gerçekten yaşayan bir insanın,

a person who truly experiences it,

dünyaya bakış açısı ister istemez değişir.

One's perspective on the world inevitably changes.

Dolayısıyla hani o akademisyenlere verdiğin örnek de çok güzeldi,

So, the example you gave about those academics was also very nice.

insanların bedeni belirli bir konfor ve güven alanında değilse,

if people's bodies are not in a certain comfort and safety zone,

belli rahatlığa ve sağlık imkanlarına sahip değilse,

if they do not have certain comforts and health facilities,

hatta kendisinin önemsediği gruplar tarafından bedeni takdir edilmiyorsa,

even if his body is not appreciated by the groups he cares about,

aşırı çirkin bulunuyor,

is considered extremely ugly,

aşağılanıyor ya da işte başka şeylere maruz kalıyorsa.

if they are being humiliated or exposed to other things.

Ya metrobüse binmek zorunda kalıyorsa,

What if she has to take the metrobus?

bu bedenin aşağılandığı anlamına geliyor yani.

This means that this body is being humiliated.

Yani evet, o bu halde de düşünce ister istemez dediğin gibi gelişemez.

So yes, in this state, thought cannot develop as you said, inevitably.

Bir de senin söylediğin çok güzel bir şey vardı,

There was also a very nice thing that you said,

o aklıma geldi.

That came to my mind.

Hakikaten büyük ideolojiler ve hatta dinler,

Indeed, great ideologies and even religions,

netice itibariyle insanların aklına değil bedenlerine seslenir,

Ultimately, it appeals not to people's minds but to their bodies.

balakanırmaklar vaat eder.

Promises the creek will flood.

Değil mi?

Isn't it?

Dava mı açtıracaksın bize Gürban?

Are you going to make us file a lawsuit, Gürban?

Hayır canım yani balakanırmak var.

No, sweetie, there is a way to fix that.

Şengör'ü açtılar biliyorsun yani.

They opened Şengör, you know.

Biliyorum, biliyorum.

I know, I know.

Yani savcıya kolaylık diliyorum ben.

I wish the prosecutor ease.

Hz. Musa'nın tarihsel olarak varlığını ispatlamak çok zorlu bir çaba.

Proving the historical existence of Hz. Moses is a very challenging effort.

Yani bu dava vesilesiyle bunu yaparsa,

So if he does this on the occasion of this case,

dünyadaki büyük üniversitelerden de büyük takdir bulacak yani.

It will also receive great appreciation from the major universities in the world.

Yeni bir çöptür açmış olacak.

It will have opened a new trash can.

O savcı da bu dediğimizde bağlantısız değil biliyor musun?

That prosecutor is not disconnected when we say this, you know?

Yüzde yüz.

One hundred percent.

Onun da kendi bedeninin bağlı bulunduğu koşullar

The conditions to which his/her own body is bound.

ve o bedenin idamesinin devam ettirilmesi için,

and for the continuation of maintaining that body,

o bedenin idame etmesi için

to sustain that body

bu tip davranışlar sergilemek lazım.

It's necessary to exhibit this kind of behavior.

Çok zorunda.

She is in great need.

Gürban bak müthiş bir şey söyledin.

Gürban, look, you said something incredible.

Şöyle söyleyeyim.

Let me put it this way.

Bedeninizi hangi grup daha çok kabul ediyorsa, kutsuyorsa ve önemsiyorsa

Whichever group accepts, sanctifies, and values your body more.

sizin düşünceleriniz bir yerden sonra o grupla eşlenir.

Your thoughts align with that group after a certain point.

Mesela çok mu batıcısınız?

For example, are you very Western-oriented?

Çok mu Avrupa hayranısınız?

Are you a big fan of Europe?

Avrupa'ya gidersiniz burnunuzu bir sürterler bir yıl içinde

You go to Europe, they rub your nose in it within a year.

buraya Türkçe olarak dönersiniz.

You will respond here in Turkish.

Çok mu dindarsınız?

Are you very religious?

Dindar grup sizi aşırı seküler buluyordur.

The religious group finds you overly secular.

Ne biçim dindarsın kardeşim sen?

What kind of religious person are you, brother?

Hiçbir şey yapmıyorsun.

You are not doing anything.

Sizi sürekli eleştiriyordur.

He/She must be constantly criticizing you.

Orada barınmazsınız.

You won't stay there.

Sizi seküler bir insansınızdır, sosyalist bir insansınızdır.

You are a secular person, you are a socialist person.

Kendi kabileniz, kendinize ait hissettiğiniz,

Your own tribe, something you feel belongs to you.

düşünsel olarak ait hissettiğiniz kabileniz

the tribe you feel mentally connected to

sizi yerden yere vurur, eleştirir.

They will criticize you harshly.

Karşı tarafta siz çok nitelikli birisiniz der.

On the other side, they say you are a very qualified person.

İnan bana grup değişir.

Believe me, the group will change.

Siyasetteki bu kadar hızlı yer değiştirmeler,

The rapid shifts in politics,

düşünce dünyasındaki bu kadar hızlı yer değiştirmeler

such rapid shifts in the world of thought

inan bana bedene verilen toplumsal hassasiyetin

"Believe me, the social sensitivity given to the body"

hangi toplum tarafından ne şekilde verildiğiyle çok ilintilidir.

It is closely related to how it was given by which society.

Çetin Altın'ın hayat hikayesi deyip şöyle parantez içerisinde

Çetin Altın's life story (saying)

bu sene söylediğin örneği tasdik etmek isterim.

I would like to confirm the example you mentioned this year.

Necip Fazıl.

Necip Fazıl.

Ya.

Yes.

Hakeza aynı şekilde.

Likewise.

Ki günümüzde kimler var?

Who is there today?

Hele siyasette.

Especially in politics.

Ya kimler kimler?

Oh, who is who?

Bak bir saat daha üstüne konuşabilirim yani.

Look, I can talk about it for another hour, you know.

Mesela bak şunu da söyleyeceğim.

For example, let me say this too.

Millet zaman zaman şöyle diyor.

The nation sometimes says this.

Şunun kaseti var, bunu parayla satın aldılar.

It has the cassette, they bought it with money.

Size bir şey diyeyim mi?

Shall I tell you something?

Bunlar mümkündür fakat muhtemelen gerçek olan

These are possible, but probably the real one.

telefon açılarak beyefendi veya hanımefendi

Sir or madam by phone.

sizi partinizde değerinizi bilmiyorlar.

They don't know your worth in your party.

Siz müthiş birisiniz.

You are an amazing person.

Düşünceleriniz, dünya görüşünüz, ekonomi hakkında söyledikleriniz,

Your thoughts, your worldview, what you say about the economy,

hayatı alımlayışınız, verdiğiniz röportajlar şahane.

Your perception of life and the interviews you give are wonderful.

Keşke birlikte hareket edebilsek.

I wish we could act together.

Keşke bizim partide devam etseniz.

I wish you would continue in our party.

Bu o kadar etkili bir söylemdir ki

This is such an effective statement that

ve baş düşman olarak gördüğünüz partinin lideri bile bunu söylese

and even if the leader of the party you see as your arch enemy says this

muhtemelen bedeniniz aşırı etkileneceği için duygusal olarak

probably because your body will be excessively affected emotionally

buraya geçmek için çok ciddi bir nedeniniz var demektir.

It means you have a very serious reason to come here.

Biraz önce ne demiştik?

What did we just say?

Düşünce değil beden harekete geçirir.

It is not thought that moves the body.

Yaşam enerjisi düşüncede yoktur.

Life energy is not in thought.

Bedenin bizatihi kendisinde vardır.

The body exists in itself.

Ve o bedenin duygusal, duygusal, saygısal, itibarsal olarak olumlandığı yer

And the place where that body is positively affirmed emotionally, sentimentally, respectfully, and in terms of reputation.

iki tarafta birden olumlanıyorsanız

if you are being confirmed from both sides

düşüncenizle uyumlu olan yerde kalmayı tercih edersiniz.

You prefer to stay in a place that aligns with your thoughts.

Fakat kendinize ait hissettiğiniz yerde

But where you feel you belong.

hiç de hoş karşılanmıyorsanız, rakip olarak görülüyorsanız

if you are not welcomed at all, if you are seen as a competitor

tam da o sırada sizin düşünsel olarak karşıt olduğunuz grup

At that moment, the group you are intellectually opposed to.

sizin ne kadar önemli bir cevher olduğunuzu tekrar tekrar söyleyip

by repeatedly saying how important a gem you are

sizi kucaklamaya hazır bir pozisyon gösteriyorsa

if it shows a position ready to embrace you

bunun numara olduğunu bilseniz bile

even if you know that this is a number

bedeniniz buna hemen ikna olur

your body will be immediately convinced of this

ve zihniniz bedeninizi meşrulaştırma ödevinde olduğu için

and because your mind is on the task of legitimizing your body

meselenin başka bir rasyoneliteye dayandığını bile bile

knowing that the issue is based on another rationality

bedeninizin motivasyonuyla o tarafa geçersiniz.

You will move in that direction with the motivation of your body.

Günümüzdeki siyasi, ekonomik yer değiştirmelerin

The political and economic shifts of today

akademik yer değiştirmelerin çoğunda

in most academic transfers

bu duygusal kabul edilme

this emotional acceptance

ve kendi topluluğunun önemli bir figürü olarak kabul edilme

and being recognized as an important figure in your own community

bedensel anlamda, konumsal anlamda

in a physical sense, in a positional sense

çok kıymetli.

very valuable.

Bunun nedense Türk basınında hiç anlaşılmadığını düşünüyorum.

I think this has somehow never been understood by the Turkish press.

Çok haklısın gerçekten.

You are really right.

Buna da bir örnek verebilirim.

I can give an example of this as well.

Amerika'daki muhafazakârlar arasında

Among conservatives in America

Trump ilk aday olduğunda

When Trump first ran for office

Trump dalga geçiren adamdı.

Trump was a man who joked around.

Şimdi Amerika'daki bütün muhafazakâr siyasetçiler

Now all conservative politicians in America

Trump'a yaranmak, onun tarafından destek görmek istiyorlar.

They want to please Trump and seek his support.

Çünkü Trump'a karşı bulundukları ortamda

Because in the environment they are in against Trump

Trump'la mücadele ederlerse

If they fight with Trump

ya cezaya uğruyorlar, ya kendi seçmen tabanlarını kaybediyorlar

Either they're facing penalties, or they're losing their own voter base.

ya hakarete uğruyorlar.

Yes, they are being insulted.

İşte Mike Pence'i asın diye 6 Ocak'ta kapının önünde gezinler.

Here are the people who wandered in front of the door on January 6th to hang Mike Pence.

Dolayısıyla ilkeli bir duruş diyorsak eğer

Therefore, if we are talking about a principled stance

o ilkeli duruşu mümkün kılan şeylerden bir tanesi de

One of the things that makes that principled stance possible is

bedenin huzurlu ve konforlu olmasıdır.

It is for your body to be peaceful and comfortable.

İşkence altında hiç kimse hangi hikayeyi anlatırlarsa anlatsınlar.

Under torture, no one can tell whatever story they want.

İşkence altında kimse çok ilkeli bir şekilde duramaz.

No one can stand very principled under torture.

Durmaması da gerekir.

It should not stop either.

Efendim bedenlerimize sahip çıkacağız.

We will take care of our bodies.

Biz de kilo verelim bari yalın ya.

Let's lose some weight too, at least keep it simple.

İktidar ettim beni şu an yani.

I have taken power right now.

Böyle göbekle böbekle bu olmuyor.

This isn't going to work with a belly like that.

Yüzeysel alanımı birazcık daha güzelleştirmem lazım.

I need to make my surface area a little more beautiful.

Bedenimize biraz hiç sevmediği şeyler yaptırıp

Making our body do some things it doesn't like at all.

işkence çektirip toplumdan gelecek takdir duygusuyla

to inflict torture and with the sense of appreciation coming from society

kendimizi motive edelim.

Let's motivate ourselves.

Ne yapalım yani?

What shall we do then?

Ben hiç mekik çekmek istiyorum.

I don't want to do sit-ups at all.

Mekik çekmeyi çok seviyorum diye bir beden duymadım yani ama.

I haven't heard someone say they really love doing crunches, though.

Sevgili Yalın Alpay'ı Twitter ve Instagram'dan

Dear Yalın, follow me on Twitter and Instagram.

yalın.alpay adresinden takip edebilirsiniz.

You can follow from the address yalın.alpay.

Daha çizane bana da gurman.timran adresinden ulaşabilirsiniz.

You can also reach me at the gurman.timran address.

Bölümle ilgili görüş ve önerilerinizi, muhteşem feedbacklerinizi, fikirlerinizi,

Your views and suggestions regarding the department, your amazing feedback, and your ideas,

varsa konu önerilerinizi duymayı, dinlemeyi çok isteriz.

If you have any topic suggestions, we would love to hear and listen to them.

Efendim esen kalın, bedenlerinize mutlu kalsın, bedenlerinize iyi bakın.

Sir, stay well, may your bodies remain happy, take good care of your bodies.

Okşayın, sevin onları.

Pet them, love them.

Aferin beni beden bedeni.

Well done, my body, the body.

Bay bay.

Goodbye.

Bu bedeni alıp çekip gidiyorum ben.

I am taking this body and leaving.

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.