S2E8: Neden Erkek Şiddeti Diyoruz?

Mor Çatı

Mor Çatı Anlatıyor

S2E8: Neden Erkek Şiddeti Diyoruz?

Mor Çatı Anlatıyor

Bu bölümde de birbirimizin deneyimlerinden faydalanacak ve beraber güçleneceğiz.

In this section, we will benefit from each other's experiences and become stronger together.

Neden erkek şiddeti diyorsunuz?

Why do you call it male violence?

Ama kadınlar da şiddet uyguluyor. Asıl şimdi siz cinsiyetçi oldunuz.

But women also commit violence. Now you have truly become the sexist ones.

Bütün erkekler böyle değil ki iyi erkekler de var.

Not all men are like this; there are good men too.

Biz bu soruları ve fikirleri çok duyuyoruz.

We hear these questions and ideas very often.

Belki size de yönelmiştir bu sorular ya da sizin de aklınızdan geçmiştir neden böyle diyorlar diye.

Perhaps these questions have been directed at you as well, or you may have wondered why they say that.

Bugün birlikte düşünelim.

Let's think together today.

Arkadaş ortamında tanıştık üniversitede.

We met in a friend group at university.

Hep aynı sosyal ortamda bir araya geliyorduk zaten. Bir süre sonra sevgili olduk.

We were always getting together in the same social environment anyway. After a while, we became lovers.

Arkadaş ortamında tanışınca da belli ortaklıkların oluyor.

When you meet in a friend's environment, you have certain commonalities.

Aynı zevkler, gittiğin yer belli falan.

The same tastes, it's obvious where you go, etc.

O yüzden hemen uyum sağladık. Bir de böyle genellikle kalabalık sosyalleşiyorduk.

That's why we adapted immediately. Also, we generally socialized in crowds like this.

O da iyi bir dinamik yaratıyordu.

That was also creating a good dynamic.

Eşitliğe önem verdiğini söyleyen hatta böyle uzun uzun kadın haklarından konuşan bir tipti hep.

He was always the kind of person who claimed to value equality and even talked extensively about women's rights.

Sosyoloji okuyordu. Böyle okuduğu bölümün de getirdiği bir muhabbeti vardı.

He was studying sociology. There was a certain camaraderie that came with the field he was studying.

O yüzden severdi böyle konular açsın, kendi fikrini söylesin.

That's why he loved to bring up such topics and express his own opinion.

Bana o zamanlar etkileyiciydiler.

They were impressive to me at that time.

Hem böyle fikirleri var, insanlar da dinliyor.

They have such ideas, and people are listening.

Bir de kadınlar hakkında söyledikleri de farklı kılardı onu.

What they said about women would also set him apart.

Daha önce de sevgililerim olmuştu.

I have had girlfriends before.

Hatta bir önceki sevgilim çok kıskançtı, beni çok darlıyordu.

In fact, my previous girlfriend was very jealous and it bothered me a lot.

Çok kavga ederdik, bağırıp çağırırdı.

We used to fight a lot, he/she would shout and yell.

Bu yüzden ayrıldık. Arkadaşlarımın sayesinde daha doğrusu biraz da.

That's why we broke up. Thanks to my friends, or rather a bit of both.

Deli misin kızım, ne bu adam böyle diye çok dediler.

Are you crazy, girl? They said a lot about what kind of man this is.

O adamın üstüne bu çok farklı geldi bana, saygı uyandırdı.

That was very different to me about that man; it inspired respect.

Fakat tuhaf gelen,

However, what seems odd is,

adını koyamadığım şeyler de vardı.

There were also things I couldn't name.

Mesela okulda bir taciz olayı çıkmıştı.

For example, there was an incident of harassment at school.

Bunun da sevdiği bir hocaydı.

He was a teacher he loved as well.

O öyle bir adam değil.

He is not that kind of man.

Kesin kız iftira atıyor.

The girl is definitely slandering.

Böyleleri zaten kadın mücadelesine en çok zarar verenler diye canını dişine takıp adamı savundu.

Such people are already the ones who harm the women's movement the most, yet they defend the man with great effort.

Ben bir iki kere belki de yapmıştır ne biliyorsun demeye çalıştım.

I tried to say that maybe he has done it once or twice, what do you know?

Bana cevap olarak aynı şeyi benim için dediklerini bir düşünsene, çok saçma değil mi dedi.

"Just think about it, isn't it very ridiculous that they said the same thing for me in response?" he said.

Ben bu anı çok iyi hatırlıyorum.

I remember this moment very well.

Çünkü sonradan bana yaptıkları şeyden bahsettim.

Because later I talked about what they did to me.

Sonradan bana yaptıklarını söylemekten bu yüzden hep çekindim.

That's why I was always hesitant to tell you what you did to me later.

Kimse bana inanmaz, iftira atıyor derler diye düşündüm.

I thought nobody would believe me; they would say I was slandering.

İlk zamanlar yaptıklarını ben de pek fark etmiyordum.

In the beginning, I didn't really notice what they were doing either.

Mesela gece geç saatte dönmeme çok takılırdı.

For example, she used to get very upset if I came back late at night.

Canım biliyorsun bu toplumu, senin o saatte bir kadın olarak sokakta olman hiç güvenli değil derdi.

My dear, you know this society, she would say that it’s not safe for you to be on the street as a woman at that hour.

Ben de o arkadaşları ile eğlenirken benim evde oturmamı sorgulamazdım.

I wouldn't question sitting at home while they were having fun with those friends.

Üniversiteden sonra birlikte eve çıktık, ikimiz de yüksek lisans yaptık.

After college, we moved in together, and we both did our master's degrees.

Benim ailemin durumu o kadar iyi değildi.

My family's situation wasn't that good.

Tez yazarken çalışmaya başladım.

I started working while writing my thesis.

Doktora yapmayı çok istedim.

I really wanted to do a doctorate.

Yurt dışına gitmek falan.

Going abroad and so on.

Bunları çok istedim.

I wanted these a lot.

Ama bir yandan çalışırken olmuyordu.

But on the other hand, it wasn't happening while I was working.

Birkaç yıl böyle devam edeyim sonra giderim diye düşündüm.

I thought I would continue like this for a few years and then leave.

Bu arada onun da ailesinin durumu iyi değildi ve burslarla geçiniyordu.

Meanwhile, his family's situation was also not good, and he was getting by with scholarships.

Yüksek lisans bitince doktoraya başladı ve burs da bulamadı.

After completing her master's degree, she started her doctorate and couldn't find a scholarship.

Dedi ki sen kirayı faturaları öder misin bak bir derslerin bitsin ben hepsini telafi ederim.

He said, "Will you pay the rent and the bills? Look, let your classes finish, I will make up for everything."

Ama o gün hiç gelmedi.

But that day never came.

O kariyerini yapsın diye ben hep çalıştım durdum.

I always worked so that she could pursue her career.

Üstüne benim doktora yapamamış olmamı beni hep aşağılamak için kullandı.

He always used the fact that I couldn't do my doctorate to belittle me.

Sen yapamadın, sana göre değil bu işler derdi.

You couldn't do it, these jobs weren't for you, he used to say.

Okuldan arkadaşları ile çıkar beni çağırmazdı.

He would go out with his friends from school and wouldn't call me.

O entelektüel tartışmalarını gönlünce yapabilsin diye ben para kazandım.

I earned money so that he can engage in intellectual discussions to his heart's content.

Evi temizledim, yemek yaptım.

I cleaned the house and cooked.

Sonra öğrendim ki meğer yıllardır beni aldatıyormuş.

Then I learned that he had been deceiving me for years.

Daha önce de şüphelenmiştim.

I had suspected it before.

Genital sihir çıkarmıştım birkaç yıl önce.

I had genital warts a few years ago.

Bana sadakatimi sorgularcasına imalı laflar etmişti o zaman.

At that time, he had made insinuating remarks as if questioning my loyalty.

Meğer kendisi bambaşka bir hayat yaşıyormuş ben kendimi sorgularken.

It turns out he was living a completely different life while I was questioning myself.

Ezgi'nin hikayesindeki şiddet uygulayan erkeğe benzer kişilerle karşılaşmış olmanız olası.

It is likely that you have encountered individuals similar to the violent man in Ezgi's story.

Diğer her şey gibi şiddet hakkında da her şeyi en iyi onlar bilirler.

Like everything else, they know everything best about violence.

Fakat kendi ayrıcalıklarına ve davranışlarına asla bakmadan.

However, never looking at their own privileges and behaviors.

Şiddet elbette sadece erkekler tarafından ve yalnızca kadınlara uygulanmıyor.

Violence is certainly not only perpetrated by men and only against women.

Şiddet bir baskı ve güç gösterme aracı olduğu için

Since violence is a tool for pressure and showing power

toplumlarda eşitsizlik devam ettiği müddetçe var.

Inequality persists as long as it exists in societies.

Şiddetin öznesi ve nesnesi ise

The subject and object of violence are

bu güç ilişkisinin taraflarına göre değişiyor.

It varies according to the parties involved in this power relationship.

Şiddet ayrıca çatışma çözme becerilerimizle de ilişkili ve bu becerilerin yokluğunda

Violence is also related to our conflict resolution skills, and in the absence of these skills.

tek çare olarak şiddeti görebiliyoruz.

We can only see violence as the sole solution.

Fakat erkek şiddeti dediğimizde

But when we talk about male violence

bu genel sorunlardan ayrıca

in addition to these general problems

ayrılan bir olguya işaret ediyoruz.

We are pointing to a phenomenon that is separated.

Kadınların kadın olduğu için şiddete uğradığı,

Women are subjected to violence because they are women,

erkeklerin ise kadınlar üzerinde güç göstermek,

men's need to exert power over women,

onları kontrol etmek

to check them

ve baskı kurmak için

and to exert pressure

şiddet uyguladığı bir gerçeklikten bahsediyoruz.

We are talking about a reality in which violence is being exercised.

Kadına yönelik erkek şiddetinin arkasında

Behind male violence against women

toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor.

There lies gender inequality.

Bu eşitsizlik erkek egemen sistemin hem bir sonucu hem de nedeni.

This inequality is both a result and a cause of the male-dominated system.

Erkek egemenliğinin bir sistem olduğunu vurgulamak,

To emphasize that male dominance is a system,

eşitsizliğin kişilerle

inequality with individuals

ilgili bir durum değil, yapısal bir sorun olduğunu hatırlamak ve bütüncül mücadele etmek için çok önemli.

It is very important to remember that it is not a relevant situation, but rather a structural problem, and to fight against it in a holistic manner.

Tabi sistemsel bir sorundan bahsetmeye başladığımızda

Of course, when we start talking about a systemic issue

öznelerin rolü kimi zaman bu soyut tartışmalar arasında muğlaklaşabiliyor.

The role of the subjects can sometimes become ambiguous amidst these abstract discussions.

Bir diğer deyişle toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden rahatsız bir erkeğin

In other words, a man who is disturbed by gender inequality.

bu eşitsizlikteki sorumluluğunu teslim etmek güçleşebiliyor.

It can be difficult to acknowledge one's responsibility in this inequality.

Belki bu açmazı kavramak için eşitsizliğin gündelik hayattaki sonuçları üzerine düşünebiliriz.

Perhaps we can think about the consequences of inequality in daily life to understand this paradox.

Kadınlar açısından baktığımızda şiddet ilk vurucu sonuç olarak

When we look at it from the perspective of women, violence is the first striking result.

tüm gerçekliği ile karşımızda duruyor.

It stands before us with all its reality.

Kadınlar şunu yaparlar bunu yapamazlar yargılarıyla hayatlarımızın kısıtlanması,

The restriction of our lives by judgments such as "Women can do this, but cannot do that."

ne giydiğimizden saat kaçta hangi mekanlarda olabileceğimize kadar

From what we wear to what time we could be in which venues.

bizim dışımızda verilmiş kararların baskısı,

the pressure of decisions made outside of us,

istatistiksel olarak baktığımızda çarpıcı bir biçimde görebileceğimiz

When we look from a statistical perspective, we can strikingly see that.

eğitim, istihdam ve mülk sahipliğindeki uçurum, bu listeyi tekil örneklerle çeşitlemek

The gap in education, employment, and property ownership, diversifying this list with individual examples.

ve her defasında

and every time

hayrete düşmek mümkün.

It is possible to be astonished.

Sonuçta her anlamda erkeklerin tabağına daha fazla yemeğin konulduğu

As a result, in every sense, more food is placed on men's plates.

ve bunun hemen herkesce normal karşılandığı bir dünyada yaşıyoruz.

We live in a world where this is considered normal by almost everyone.

Peki erkekler açısından bu eşitsizliğin anlamı ne?

So what does this inequality mean from the perspective of men?

Ve konu buradan nasıl erkek şiddetine geliyor?

And how does the subject turn into male violence from here?

Kadınların maruz kaldığı ayrımcılık ve adaletsizliği sayarken

When counting the discrimination and injustice that women are subjected to

genellikle akla gelmeyen bir soru var.

There is a question that usually doesn't come to mind.

Kadınların elinden alınanlar kime gidiyor?

What is taken from women, who does it go to?

Yani bizim sokakta rahatça yürüyemememiz,

So, not being able to walk easily on our street,

işe alınmamamız,

our not being hired,

çocuk bakmamız, okula gönderilmememiz kimin işine yarıyor?

Whose benefit is it that we watch the children and are not sent to school?

Eşitsizliğin sistematikliğinden bahsettiğimizde

When we talk about the systematic nature of inequality,

eşitsizliğin kimin işine yaradığına,

who benefits from inequality,

kimin bundan çıkar sağladığına bakmak gerekiyor.

It is necessary to look at who benefits from this.

Elbette her zaman ayrıcalıklarımızı seçemiyoruz.

Of course, we cannot always choose our privileges.

Fakat seçmiyor olmamız bu ayrıcalıklardan faydalanmadığımız anlamına gelmiyor.

However, not choosing does not mean that we do not benefit from these privileges.

Bu nedenle

Therefore

ama her erkek böyle değil cümlesindeki böyle olmayan erkekler de

but not every man is like this, the men who are not like this too

hayatları boyunca erkek olmanın avantajından faydalandılar.

They benefited from the advantages of being male throughout their lives.

Öyle olmadıkları gerekçesiyle alınmaları, gücenmeleri,

Their removal due to not being like that, their being offended,

kırılıvermeleri ise bu ayrıcalığı ne kadar normal kabul ettiklerinin bir göstergesi.

Their sudden breakages are an indication of how normal they consider this privilege.

Şiddetin Normalleştirilme Süreci kitabının yazarı Eva Lundgren bu ayrıcalığın sonuçlarını şöyle anlatıyor.

The author of the book "The Normalization Process of Violence," Eva Lundgren, describes the consequences of this privilege as follows.

Her ne kadar her erkek farklı derecelerde kontrol uygulasa da,

Although every man exerts control to varying degrees,

kadının tabi olmasına dair farklı taleplerde bulunsa da

although there are different demands regarding the woman's subordination

ve erkeklerin beklentileri değişse de hakimiyete ve tabi olmaya dair bir kalıp ortaya çıkıyor.

Even if men's expectations change, a pattern emerges concerning dominance and submission.

Erkeklerin bakış açısından kadını,

The woman from the perspective of men,

yaşam alanını

living space

ve kadınlığını kontrol etmek erkeklikle ilgili bir şey haline dönüşüyor.

And controlling femininity becomes something related to masculinity.

Dolayısıyla artık konu herhangi bir erkeklik ya da kadınlık olmuyor.

Therefore, the subject is no longer about any masculinity or femininity.

Zaman içinde kadın

The woman over time.

erkeğe yer açmak için gittikçe ufalıyor.

It is gradually diminishing to make room for the man.

Siz hayatınızda erkeklere yer açmak için neleri feda ettiniz?

What have you sacrificed to make room for men in your life?

Ya da erkeklere yer açmak için size hangi kısıtlamalar konuldu?

Or what restrictions were imposed on you to make room for men?

Az harçlık mı aldınız?

Did you get a little pocket money?

Fikriniz mi duyulmadı?

Was your opinion not heard?

Vaktiniz daha derin?

Is your time deeper?

Değersiz mi görüldü?

Was it seen as worthless?

Yetenekleriniz fark edilmedi mi?

Haven't your talents been noticed?

Hatta siz fikriniz, becerileriniz nedir?

What are your thoughts and skills?

Bunları göremez hale gelip hayatta birçok şeyi yapamamaya mı başladınız?

Have you started to be unable to see these things and unable to do many things in life?

Biz küçülürken, alanlarımız daralırken etrafımızdaki erkeklerin alanlarına ne oldu?

As we shrink and our spaces narrow, what happened to the spaces of the men around us?

Erkek şiddeti kadınlara yönelik ayrımcılığın sonuçlarından biri

Male violence is one of the consequences of discrimination against women.

ve diğer ayrımcılık biçimlerinden hiç de bağımsız değil.

and is not at all independent of other forms of discrimination.

Oğlan çocuklara daha fazla değer verilmesiyle

With more value given to boys.

kadınların öldürülmesi arasında bir ilişki var.

There is a relationship between the killings of women.

Bu eşitsizliğin ortadan kalkması için bu ilişkiyi görmek,

To eliminate this inequality, it is necessary to see this relationship,

yapısal eşitsizliği fark edip dile getirmek

to recognize and voice structural inequality

ve değiştirmek için mücadele etmek gerekiyor.

And it is necessary to fight to change.

Bu nedenle cinsiyet eşitsizliği ortadan kalkana kadar

Until gender inequality is eliminated.

bizler de şiddetin kimden geldiğini,

we also know who the violence comes from,

şiddetten kimin çıkar elde ettiğini söylemeye devam ediyor

It continues to say who benefits from violence.

ve erkek şiddetine karşı kadın dayanışmasıyla mücadele ediyoruz.

And we are fighting against male violence with women's solidarity.

İzlediğiniz için teşekkürler.

Thank you for watching.

Kanalımıza abone olmayı ve videoyu beğenmeyi unutmayın.

Don't forget to subscribe to our channel and like the video.

Bir sonraki videoda görüşmek üzere, hoşçakalın.

See you in the next video, goodbye.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.