SelectUSA ve CNN Başkanlık Tartışması

Serra Karacam

Vasington Raporu

SelectUSA ve CNN Başkanlık Tartışması

Vasington Raporu

Washington Raporu podcastına hoş geldiniz. Bugün 29 Haziran Cumartesi. Ben Serra Karaçam.

Welcome to the Washington Report podcast. Today is Saturday, June 29. I am Serra Karaçam.

Bugün konuğumuz SelectUSA yatırım zirvesini konuşmak üzere denge havalimanı ekipmanları firmasından Gül Denge olacak ama önce özetler.

Today, our guest will be Gül Denge from Denge Airport Equipment Company to discuss the SelectUSA Investment Summit, but first, a summary.

Eski Amerikan Başkanı Donald Trump ve şimdiki Başkan Biden 2024 yarışında CNN'in Atlanta stüdyolarında buluştu.

Former American President Donald Trump and current President Biden met in CNN's Atlanta studios for the 2024 race.

Başkan Biden'ın duraklamaları demokrasi seçmeni hayal kırıklığına uğrattı.

President Biden's hesitations disappointed democracy voters.

Tartışmayı 51 milyon kişi...

51 million people discussed...

Biden şimdiye kadarki en iyi tartışmam değildi. Tartışmadan sonraki endişeyi anlıyorum ama daha sıkı savaşacağım ifadelerini kullandı.

Biden said it wasn't his best debate so far. I understand the concern after the debate, but he stated that he would fight tougher.

Başkan Biden tartışma sonrası miting için Kuzey Carolina'ya giderken Trump daha önce mesafeli olduğu Virginia valisi Glenn Young'inle ilk kez bir sahneyi paylaşmak üzere Chesapeake, Virginia'ya gitti.

While President Biden headed to North Carolina for a rally after the debate, Trump traveled to Chesapeake, Virginia to share a stage for the first time with Virginia Governor Glenn Youngkin, with whom he had previously maintained a distance.

Okluhama'da layıklık tartışılıyor.

Secularism is being discussed in Oklahoma.

Okluhama eğitim yetkilileri eyaletteki tüm okulların İncil'i ve Onemir'i müfredatlarına...

Oklahoma education officials have added the Bible and the Ten Commandments to the curriculum of all schools in the state...

dahil etmeleri gerektiğini duyurdu.

They announced that they should include it.

Teksas'taki bir büyük jüri iki eski Yuvalde okul polis memurunu suçlu buldu.

A grand jury in Texas found two former Uvalde school police officers guilty.

2022 yılında Robb İlköğretim Okulu'nda 19 çocuk ve 2 öğretmenin ölümüyle sonuçlanan saldırıda polis başarısız tepki vermişti.

In the 2022 attack at Robb Primary School, which resulted in the deaths of 19 children and 2 teachers, the police had a failed response.

Amerika'daki bir ilkokuldaki en ölümcül ikinci olay olan saldırı gününde birden fazla kurumdan toplam 376 kollu kuvveti olay yerine gelmişti.

On the day of the attack, a total of 376 armed forces from multiple agencies had arrived at the scene, marking the second deadliest incident in an elementary school in America.

Ancak polis memurları 18 yaşındaki silahlı...

However, police officers found the 18-year-old armed...

saldırganın bitişik iki sınıfa girmesinden sonra ancak 77 dakika beklemiş ve sonra içeriye girmişti.

The attacker waited for only 77 minutes after entering the two adjacent classrooms and then went inside.

Evet, 2011 yılında dönemin ABD Başkanı Barack Obama'nın ilkini başlattığı SelectUSA Yatırım Zirvesi Washington'a komşu eyalet Maryland'de gerçekleşti.

Yes, the first SelectUSA Investment Summit, initiated by then U.S. President Barack Obama in 2011, took place in the neighboring state of Maryland, near Washington.

Zirve Amerika'ya yatırmıştı.

The summit had invested in America.

Zirve Amerika'ya yatırmıştı. Zirve Amerika'ya yatırmıştı.

The summit had invested in America. The summit had invested in America.

Yatırım yapmanın avantajlarını, işle ilgili prosedürleri anlamak isteyenlere kapsamlı bir platform sunma hedefiyle yapılmakta.

It is being done with the aim of providing a comprehensive platform for those who want to understand the advantages of investing and the related procedures.

Ve çok sayıda da Türk firması yıllardır katılıyor.

And a large number of Turkish companies have been participating for years.

Bugünse konuğumuz Denge Airport Equipments'ın satış ve pazarlama müdürü Gül Denge.

Today's guest is Gül Denge, the sales and marketing manager of Denge Airport Equipments.

Merhaba.

Hello.

Hoş bulduk Serhan Hanım.

Nice to meet you, Ms. Serhan.

Sağ olun. Siz doğum bir gezinin ardından Türkiye'ye döndünüz aslında.

Thank you. Actually, you returned to Turkey after a trip.

Bugün de Türkiye'den kaydı gerçekleştiriyorsunuz. Umarım dinlenme şansınız olmuştur.

Today, you are also registering from Turkey. I hope you have had a chance to rest.

Önce biraz şirketinizle başlarsak, biraz şirketinizden bahseder misiniz bize?

If we start with a bit about your company, could you tell us a little about your company?

Tabii biz Türkçe ismiyle Denge Havalimanı Ekipmanları firması,

Of course, we are the company named Denge Airport Equipment in Turkish.

Global'da kullandığımız ismimizle Denge Airport Equipment firması olarak 1982 yılından beri

As Denge Airport Equipment, the name we use globally, we have been in operation since 1982.

havalimanlarına uçağın etrafında olan aklınıza gelebilecek çeşitli ekipmanlarla,

with various equipment that you can think of around the airplane at the airports,

imal ve ihraç ediyoruz kendi markamızla.

We manufacture and export under our own brand.

Örneğin uçağa çıktığınız merdiven, bagajınızı uçağa taşıyan konmuyor

For example, the stairs you use to board the plane don't carry your luggage onto the plane.

veya tekerke sandalyesiniz sizi uçağa taşıyan transfer aracı gibi düşünebilirsiniz.

Or you can think of your wheelchair as the transfer vehicle that takes you to the plane.

Bir aile şirketiyiz. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum.

We are a family business. I want to emphasize this in particular.

80'li yıllarda babam tarafından kurulmuş.

It was established by my father in the 1980s.

Kardeşim ve benimle de ikinci nesil olarak devam eden bir şirketiz.

We are a company that continues as the second generation with my brother and me.

Biz globalde de bizim yaşımızda.

We are also our age globally.

Yıldır sektörün içerisinde olan herhalde Ender 8-10 firmadan birisiyizdir.

We are probably one of the 8-10 companies that have been in the industry for years.

Evet. Ne büyüklükte bir firmayız?

Yes. What size of a company are we?

Üretim nerede yapılıyor? Ne kadar çalışanımız var?

Where is the production taking place? How many employees do we have?

Onlara da çok kısa beğenirsek sevinirim.

I would be happy if we like them very much, even if it's just a little.

150'linin üzerinde çalışanımız var kendi büyüğümüzde.

We have over 150 employees in our own organization.

İmalatımız İstanbul merkezli.

Our manufacturing is based in Istanbul.

Adapazarı'nda bir fabrikamız var.

We have a factory in Adapazarı.

Yeni bir fabrikayı da tamamlamak üzereyiz.

We are also about to complete a new factory.

Yıllardır bizim için çalışan subcontractorlarımız var.

We have subcontractors who have been working for us for years.

Sadece bize çalışan imalatçılarımız.

Only our manufacturers who work for us.

İmalatçı firmalar diye düşünebilirsiniz.

You can think of them as manufacturing companies.

Aslında büyüklük ciro bazlığımı söylemek lazım.

Actually, size should say that size is based on revenue.

Kişi bazlığımı söylemek lazım.

It needs to be stated in person.

Onu bilmiyorum ama.

I don't know about that.

Çok fazla havaalanında ekipmanlarınız kullanılıyor aslında.

Your equipment is actually used at a lot of airports.

Yüzün üstünde ülkede ekipmanımız var.

We have equipment in over a hundred countries.

Aklınıza gelebilecek belli başta Amerika hariç.

Except for America, which you might think of.

Avrupa, Orta Doğu, Afrika ülkelerinde bilinen tüm havayolları veya handling firmaları bizim düzenli müşterilerimiz.

All airlines or handling companies known in Europe, the Middle East, and African countries are our regular customers.

Kendi markamız, kendi tescilli modellerimiz olmuştur.

We have our own brand and our own registered models.

Olduğu için de sektörde örneğin 13 uçak merdiven üreticisinin ürününü yan yana koyduğunuzda

Because there are, for example, when you put the products of 13 aircraft ladder manufacturers side by side in the industry.

globaldeki tüm alıcı firmalar bizim ürünümüzü bu dengenin modeli diye bilecek şekilde söylerler.

All the buyer companies globally will refer to our product as the model of this balance.

Marka olarak inanın insan kaynağımızdan ve ciromuzdan daha büyük bir firmayız marka olarak.

As a brand, believe that we are a larger company than our human resources and our revenue.

En önemlisi de bu olsa gerek.

This must be the most important thing.

Peki Amerika'da hariç dediniz.

Well, you said except in America.

Bu 100 ülkenin içerisinde ABD yok.

The US is not among these 100 countries.

Bu yatırım zirvesine de bu yıl ilk kez katıldınız.

You participated in this investment summit for the first time this year.

Zirvede karşılaştığımız kadarıyla konuştuğumuz kadarıyla.

As far as we talked when we met at the summit.

Doğrudur.

That's right.

Sizin için dolayısıyla doğru bir hedef Amerika.

Therefore, the right target for you is America.

Burası için öncelikle zirveyi nasıl başlayalım?

How should we start the summit here?

Sonra planlarınız ve burayla ilgili sizin beklentilerinizi ayrıca konuşalım.

Then let's also discuss your plans and expectations regarding this place.

Şöyle, destinasyon olarak Amerika uzak bir destinasyon.

The destination of America is a distant one.

Buradan bir ürünü üretilmiş bir ürünü oraya göndermek çok mantıklı değil.

It's not very logical to send a manufactured product from here to there.

Çünkü lojistik olarak erişebildiğimiz 100 kadar ülkeler.

Because we have access to around 100 countries logistically.

Belki aslında direk ulaşımda sıkıntı yaşamadığımız ülkeler bu şekilde de bakılabilir.

Perhaps countries where we don't actually have issues with direct transportation can be viewed this way.

Ama her zaman bir branding olarak Amerika'daki firmalar bizi biliyorlar.

But firms in America always know us as a brand.

Ama oradaki varlığımızın ya da onlara çok yakın olduğumuzun farkında değillerdi.

But they were not aware of our presence there or that we were very close to them.

Epey bir zamandır düşündüğümüz bir şey markamızı Amerika'ya açmak.

We have been thinking for quite a while about opening our brand in America.

Mümkünse orada lokalleştirmek.

If possible, localize it there.

Belki bir partnership kurmak.

Maybe establishing a partnership.

Hiçbir şey yapamasak bile.

Even if we can't do anything.

Orada bir ofis bünyesinde muhatap haline gelebilmek.

Being able to become a counterpart within an office there.

Böyle bir plan kafamızda hep vardı.

We always had such a plan in our minds.

Ben çeşitli sebeplerle sık seyahat ediyorum Amerika'ya.

I travel to America frequently for various reasons.

Bir gittiğim seferde internette araştırma yaparken Invest USA diye bir program olduğunu keşfettim.

On one of my trips, I discovered a program called Invest USA while researching on the internet.

Ben Amerika'dayken başvurdum programa.

I applied for the program while I was in America.

Sonradan anladım ki aslında buradaki Amerikan konsolosluğu ya da ticari ateşeliği vasıtasıyla

I later realized that actually through the American consulate or commercial attaché here.

zaten lokalde Türkiye'deki firmalara belli çaptaki firmalara duyurulan bir programmış.

It was already a program announced to certain scale companies in Turkey locally.

Fark etmesin.

Let it not be noticed.

30 firma 60 kişilik bir heyet olarak geldik.

We came as a delegation of 60 people from 30 companies.

Ama bu gerçek anlamda 60 kişi tek bir uçağa binerek gelmedik.

But in reality, 60 people didn't come by getting on a single plane.

Herkes kendi şahsi imkanlarıyla bu organizasyona ulaştı.

Everyone reached this organization with their own personal resources.

Ben Amerika'dan başvurup buradaki ticari ateşeliği de biraz şaşırttığımı düşünüyorum.

I think I surprised the commercial attaché here a bit by applying from America.

Çünkü diğer firmaların hepsi Türkiye'den başvurmuş.

Because all the other companies have applied from Turkey.

Ben açıkçası farkında bile değildim.

Honestly, I wasn't even aware of it.

Kendi imkanlarımla Select USA'yı keşfettim.

I discovered Select USA with my own resources.

O zaman Gül Hanım Select USA sizin gibi potansiyelde.

Then Ms. Gül, Select USA is at your potential level.

Potansiyel olarak burada bir şey yapmayı düşünmüş.

They may have thought about doing something here.

Lojistikten dolayı hatta belki de üretim yatırımını da kapsayacak planlama yapabilecek potansiyelde bir yeri atlamış aslında.

He has actually missed a place with the potential to plan that may even include production investment due to logistics.

Siz onları buldunuz. Doğru mu?

You found them. Is that correct?

Doğru. Bir açıdan böyle de bakılabilir.

True. One could look at it this way from a certain perspective.

Şöyle de bakılabilir. Bu da Select USA ile ilgili benim kendi gördüğüm bir handikap aslında.

It can also be viewed this way. This is actually a handicap I have observed regarding Select USA.

Belli bir tutarın üzerindeki yatırım yapacaksanız zaten bütün bu kontakları kurarsınız.

If you are going to invest above a certain amount, you will already establish all these contacts.

Ticari ateşeliklerle görüşürsünüz.

You will meet with commercial attachés.

Eyaletlerle yazışabilirsiniz.

You can correspond with the states.

Amerika'ya seyahat yapabilirsiniz.

You can travel to America.

Belli hacme ulaşmış ve globalde Amerika'da da varlık göstermek isteyen firmalar için

For companies that have reached a certain volume and want to have a presence globally, including in America.

lokalde onlara birinin ulaşmasına gerek yok.

There is no need for anyone to reach them in the local area.

Zaten interaktif hale geliyor.

It's already becoming interactive.

Ben nasıl kendim Amerika'da bir şey yapmak istediğimde kendi imkanlarımla bulabildim.

I found a way to do something in America by my own means when I wanted to.

Ama nasıl yapması gerektiğini henüz bilmeyen ya da böyle bir imkan olduğunu bilmeyen

But those who do not yet know how to do it or who do not know that such an opportunity exists.

orta çaplı, orta büyük çaplı firmalara da bir şey yapmak istemiyorum.

I don't want to do anything for medium-sized, medium-large companies either.

Daha iyi duyurulabilir.

It can be announced better.

Bu da bence organizasyonun, Select USA'ın katılımcılara nasıl ulaştığıyla ilgili bir küçük bir engel.

I think this is a small obstacle regarding how the organization, Select USA, reaches out to the participants.

Yani düzeltilebilecek bir engel.

So it's an obstacle that can be corrected.

Belki Türkiye'de de daha fazla medya kullanılabilir bunun için.

Maybe more media can be used for this in Turkey as well.

Ya da herhangi bir ülkede.

Or in any country.

Peki geldikten sonra katıldınız.

Well, you joined after arriving.

Yatırımcılara, potansiyel yatırımcılara diyelim.

Let's say to investors, potential investors.

Çeşitli alanlarda destek hedefleniyor burada.

Support is targeted in various areas here.

Nedir?

What is it?

Finansmanla ilgili.

It's related to financing.

Lokasyon seçimi olabilir.

It could be a location selection.

Valiler vardı çok sayıda farklı eyaletlerden.

There were governors from many different states.

Her eyalet başka alanda bazı üretim ve yatırımı destekliyor.

Each state supports certain production and investments in different areas.

Veya ona uygun bir takım koşulları var.

Or it has a set of suitable conditions.

Bu gibi desteği ve bilgilendirmeyi nasıl buldunuz?

How did you find this kind of support and information?

Aslında overwhelming denilen bir kelime var ya.

Actually, there is a word called overwhelming.

Aslında çok yorucudum.

Actually, I was very tired.

Çünkü hem takip edilmesi gereken çok sesyon vardı.

Because there were many sessions that needed to be followed.

Hem tanışılması gereken çok insan vardı.

There were many people who needed to be met.

Hem de entry seviyesindeki firmalar için.

Even for entry-level companies.

Bence zaten o üç günde ancak ne olduğunu anlayabileceğimiz bir organizasyon da vardı.

I think there was an organization in those three days that we could only understand what it was.

Bütün bu insanlarla tanışmak kesinlikle çok güzel.

Meeting all these people is definitely very nice.

Ama belki de bir basamaklandırma yapılabilirdi.

But perhaps a ranking could have been done.

O da şu şekilde.

That's the way it is.

Mesela ben bilgi almaya ve nasıl yapılacağını anlamaya gelmişim.

For example, I have come to get information and to understand how it is done.

Ama bir başkası.

But another one.

Gerçekten bir yatırım tutarı var kafasında.

He really has an investment amount in mind.

Ve o tutarı hangi eyalette değerlendirmesi gerektiğini konuşmaya gelmiş.

And he came to talk about which state he should evaluate that amount in.

Scala'da biraz farklılık vardı.

There was some difference in Scala.

Bu sadece Türk delegasyonu için söylemiyorum.

I'm not saying this just for the Turkish delegation.

Organizasyon süresince tanıştığım başka ülkelerden gelmiş kişilerde de benzer sıkıntılar duydum açıkçası.

Honestly, I heard similar concerns from people from other countries that I met during the organization.

Çünkü siz Washington DC eyaletiyle görüşmeye gidiyorsunuz.

Because you are going to meet with the state of Washington DC.

Ben sadece orada ne yapılabilir?

What can be done there?

İşte belgesel açıdan, general cost'lar açısından bakıyorum.

I'm looking at it from a documentary perspective, in terms of general costs.

Ben hemen bir fabrika kurmayacağım.

I will not set up a factory right away.

Ama benimle birlikte orada görüşmek isteyen ise bir land arayışı içerisinde ve elinde somut bir iş planı var.

But those who want to meet with me there are in search of a land and have a concrete business plan in hand.

Hani o da orada, ben de oradayım.

There, he is there, and I am there too.

Veya sadece ne olduğunu anlamak için gelmiş olanlar var.

Or there are those who just came to understand what is happening.

İvent tarafında katılımcıları daha iyi tasnif edebilecekleri bir sistem olsa hem daha verimli olurdu.

If there was a system on the event side that could better classify the participants, it would be more efficient.

Hem de belki bu kadar yorulmazdık.

Maybe we wouldn't be this tired.

Çünkü gerçekten gün içerisinde hem herkesle konuşmaya çalışmak hem o kadar bilgiyi sindirip,

Because it's really about trying to talk to everyone during the day while also digesting so much information,

anlaşılır, kendi içinizde anlayabilmek, beraberinde gece eventlerine katılmak,

understandable, to be able to understand within yourselves, to participate in night events together,

bir de beraberinde diğer katılımcılarla da sosyalleşmeye çalışmak gerçek anlamda bence bir challenge.

I think trying to socialize with the other participants alongside it is really a challenge.

Yorucuydu yani.

It was exhausting, I mean.

Çok bilgiyle geldim.

I came with a lot of information.

Belki bir iki kere katılmak lazım.

Maybe it's necessary to participate once or twice.

Evet.

Yes.

Süreci çok daha hakim olmak için.

To have much more control over the process.

Şimdi biz bir süredir tabii burada izliyoruz.

Now we have been watching here for a while.

Sürekli katılanlar var.

There are participants who attend regularly.

Çok büyük firmalar var.

There are very large companies.

Bir de belli firmaları hem Tayık'ta.

Some specific companies are also in Tayık.

Hem burada.

Both here.

Zaten görüyoruz.

We can already see it.

Aslında bazıları dediğiniz gibi çok iyi biliyor zaten ne yapacaklarını, nasıl yapacaklarını.

Actually, some of them already know very well what they will do and how they will do it, as you said.

Ve onlar her yerde işte örneğin Kale Grup vesaire farklı alanlarda ortaklıkları olan başka başka sektörlerde Türk firmaları vardı.

And they had Turkish companies that had partnerships in various sectors, for example, Kale Group and so on, in different areas everywhere.

Ama diğer taraftan da Amerika'da hizmet veren Türk kökenli şirketleri de gördük.

But on the other hand, we have also seen Turkish-origin companies operating in America.

Onlar da işte sizler gibi Türkiye'den yatırım yapacak olan firmalara.

They will also be companies that will invest from Turkey, just like you.

Ne hizmet verebiliriz diye hani daha bir Türk iş Amerikan olarak, Türk kökenli Amerikalı olarak işte göçmenlik hukuk büroları vardı.

What service can we provide, like there were immigration law offices run by Turkish Americans, as Turkish-born Americans?

Ticari hukuk desteği vermek isteyenler vardı.

There were those who wanted to provide support in commercial law.

Muhasebe finans konusunda destek verebilecekler vardı.

There were those who could provide support in accounting and finance.

Böyle bir ortam.

Such an environment.

Peki diğer taraftan hani gece programları da oldu.

Well, on the other hand, there were also night programs.

Doğru.

Correct.

Hem Türkiye Büyük Elçiliği'nin bir programı oldu.

There was a program of the Turkish Embassy as well.

Diğer taraftan işte Amerika'nın İstanbul Başkonsolosu gelenleri karşıladı.

On the other hand, the Consul General of America in Istanbul greeted the arrivals.

Bütün bu etkinlikler.

All these activities.

Bütün bu etkinliklere katıldığınızda sizin için cazip olan neydi bu bütününde bu yatırım zirvesinin?

What was appealing to you about this entire investment summit when you participated in all these activities?

Şöyle, Türkiye'deki Amerikan Ticari Ateşiliği veya elçilik seviyesinde kontaklar kurmuş olmak,

For example, having established contacts at the level of the American Commercial Attaché or embassy in Turkey,

oradaki insanlarla tanışmak ve sosyalleşmek açısından güzeldi.

It was nice to meet and socialize with the people there.

Birkaç ipucu elde ettik.

We obtained a few clues.

Burada normal rutin prosedürü yürütürken belki tanışmayacağımız, belki bu kadar rahatlıkla konuşamayacağımız insanlarla konuşuyoruz.

While carrying out the normal routine procedure here, we are talking to people we may not meet, or perhaps we wouldn't be able to speak so comfortably with.

Bu tanışıklıklar bir Türk yatırımcı için, başlangıç seviyesinde bir Türk yatırımcı için bence çok kıymetli.

These acquaintances are very valuable for a Turkish investor, especially for a beginner Turkish investor, in my opinion.

Diğer taraftan organizasyonun ilk başladığı yıllarda çok daha Amerikan ofisyalarının standlarda göründüğü şekildeyken

On the other hand, in the early years when the organization first started, it was much more like the American offices appeared at the stands.

ben açıkçası standlarda iyi iş bölümü, iyi görev dağılımı yapılmış olarak gördüm ama çok resmi insanlara rastlamadım.

Honestly, I saw that there was a good division of labor and task allocation at the stands, but I didn’t encounter many formal people.

Zaten şu aşamada gerek de yoktu.

At this stage, it wasn't necessary anyway.

Diğer taraftan bizim büyük elçimiz...

On the other hand, our ambassador...

Amerikan pavilyonuna gittiniz mi mesela Amerikan Devleti'nin?

Have you been to the American pavilion, for example, of the American State?

Evet, evet gittim.

Yes, yes I went.

Gittim ama söylemeye çalıştığım şey aslında şu şekilde.

I went, but what I am trying to say is actually this way.

Bu aşağıdaki exhibition hall'ı eğer siz de gördüyseniz anlayacaksınız.

You will understand if you have seen the exhibition hall below.

State'ler kendi marketing anlayışlarına göre çeşitli standlar kurmuşlar.

The states have set up various stands according to their own marketing concepts.

Amerikan hükümetinin verdiği minor servislerle ilgili yarım daire düzenekleri çok güzel olmuş.

The half-circle arrangements regarding the minor services provided by the American government have turned out very nice.

Ama diğer taraftan...

But on the other hand...

Hukuk büroları, CPA'ler veya konsaltansı hizmeti veren diğer firmalar biraz karmakarışıktı ve bir kenara itilmiş gibilerdi.

Law offices, CPAs, or other firms providing consulting services seemed a bit chaotic and seemed to be pushed aside.

O büyük standların arasında onların çok daha organize edildiği bir sistem olsaydı bence çok daha doğru faydalanırdık.

If there had been a system among those large stands where they were much more organized, I think we would have benefited much more effectively.

Bir de oradaki bu danışmanlık firmaları, Türk İş Amerikanı olmaları ile beraber sadece Türklere hizmet vermiyorlar.

Additionally, those consulting firms there, besides being Turkish-American, do not only serve Turks.

Onlar da global bir hizmet veriyorlar.

They also provide a global service.

O kısmı biraz yerleşim açısından...

That part is a bit concerning in terms of layout...

Bence eksikti.

I think it was lacking.

Bana sorsa Select USA zaten onlara söylemek istiyorum.

If you ask me, I already want to tell them about Select USA.

Standların arasında kaybolabiliyorsunuz bu servis provider'lar açısından söylüyorum.

You can get lost between the stands, I mean in terms of these service providers.

Diğer taraftan yapılan organizasyonlar açısından bizi ağırladıkları şekil çok güzeldi.

On the other hand, the way they hosted us in terms of the organizations was very nice.

Buradan bir şekilde organizasyon yapıp ticari ateşeliktekilerin bizi insanlarla tanıştırma şekli ya da düzenledikleri mini organizasyonlar...

The way they organize something from here and introduce us to people in the commercial attaché's office or the mini organizations they arrange...

Hepsi bence çok faydalıydı.

I think they were all very helpful.

Burada biraz ofisyal kısmıyla tanışıklık sağlanmış olması açısından bunu kıymetli buluyorum.

I find this valuable as it has established a bit of familiarity with the official aspect here.

Diğer taraftan DC'de olduğu için Büyükelçiliğin kombine daveti bence çok güzeldi.

On the other hand, I think the Embassy's combined invitation was very nice because it was in DC.

Başka bir eyalette yapılıyorsa muhtemelen aynı daveti diğer tarafta da alırdık.

If it were being done in another state, we would probably receive the same invitation on the other side as well.

Ama her şeyden enteresan bir bilgi.

But the most interesting piece of information.

Select USA ve organizasyon bir tarafa.

Select USA and the organization aside.

Bizim elçilik binamızın Türkiye sevdalısı bir adam.

He is a man who loves Turkey, our embassy building.

O zaman tarafından aslında eski sahibinin Türkiye'yi çok seven bir adam olduğunu,

At that time, it was actually revealed that the former owner was a man who loved Turkey very much,

vasiyetinde öldüğü zaman önce Türkiye'ye teklif edilmesini, binanın satın almak isterlerse diye vasiyet bıraktığını,

In his will, he left instructions that when he dies, it should be offered to Turkey first, in case they want to purchase the building.

sonra da bizim hükümetin 1932'de binayı bu hikayenin arkasından satın aldığını öğrendim.

I then learned that our government bought the building after this story in 1932.

Bence bu çok kıymetli, güzel bir bilgiydi.

I think this was a very valuable, beautiful piece of information.

Hani Erçin'e gittik, bir resepsiyona katıldık.

Remember when we went to Erçin and attended a reception?

Oradaki katılım çok güzeldi.

The participation there was very nice.

Büyükelçimiz Sedat Bey'in bizi ağırladığı şekil, orada yapılan konuşmalar, gösterdiği destek, hepsi çok güzeldi.

The way our ambassador Mr. Sedat hosted us, the speeches given there, the support he showed, everything was very nice.

Onlar bir tarafa.

Leave them aside.

Ama konu Atatürk'e kadar uzadı.

But the topic extended to Atatürk.

1932'de o bina bizim hükümetimiz tarafında.

In 1932, that building was on our government's side.

Konutta yapıldı bu, Büyükelçiliğin konutunda.

This was done at the residence, at the embassy's residence.

Aynen öyle.

Exactly.

Evet, güzel bir hikaye.

Yes, a beautiful story.

Çok tarihi bir hikayesi var.

It has a very historical story.

Önemli bir bina Washington için.

An important building for Washington.

Bu arada aslında Maryland'de yapıldı.

By the way, it was actually done in Maryland.

Zirve.

Summit.

Ama tabii böyle bir 10 dakikalık bir yer olduğu için o Convention Center.

But of course, it's a Convention Center because it's a place like this for only 10 minutes.

Aslında oraya hep DMV bölgesi diyoruz.

Actually, we always refer to it as the DMV area.

Yani Maryland'in, biliyorsunuz siz zaten çok iyi, Virginia, Maryland ve Washington DC'yi kapsayan bir metro ağı var.

So, Maryland has a metro network that covers Virginia, Maryland, and Washington DC, as you already know very well.

Hepsi bir entegre şekilde.

All in an integrated way.

Yoksa tabii Virginia çok büyük.

Otherwise, of course, Virginia is very large.

Yani iki saat yol giderek Virginia'nın başka bir ucuna da gitmek mümkün ama bu Convention Center bu şekildeydi.

So it is possible to go to another side of Virginia by traveling for two hours, but the Convention Center was like this.

Peki şimdi bu yıla bakarsak Türkiye'deki ekonomik resim ve bir taraftan Amerika'da yine seçim yaklaşıyor Kasım'da.

Well, now if we look at this year, the economic picture in Turkey, and on the other hand, elections are approaching again in America in November.

Bu sene 2022 yılında en son işte ticaret açımı 42 milyar dolar olarak gerçekleştiğini biliyoruz.

We know that last year in 2022, the trade deficit reached 42 billion dollars.

Ve Amerika'nın Türkiye ihracatı 15.2 milyar dolar.

And America's exports to Turkey amount to 15.2 billion dollars.

Türkiye'den Amerika'ya yapılan ithalatta 18.8 milyar dolar olarak geçiyor 2022 için.

In 2022, imports from Turkey to the United States amounted to 18.8 billion dollars.

Sizin sektörünüz açısından resmi nasıl görüyorsunuz bu tabloda?

How do you see the official in this table in terms of your industry?

Kendi adıma söylemem gerekirse Amerika'dan Türkiye'ye gelen havacılıkla ilgili,

If I have to speak for myself, regarding aviation coming from America to Turkey,

ekipmanlar hala var ama yine lojistik sebeplerle bunların sayısı ve ticari hacmi çok yüksek değil.

The equipment is still available, but due to logistical reasons, their quantity and commercial volume are not very high.

Türkiye'den havacılık sektörünün genelinde yapılan ihracat tutarlarının açıkçası bilmiyorum.

Honestly, I do not know the total export figures for the aviation sector from Turkey.

Ama ben ve benim gibi olan firmalar bu tip organizasyonların sonrasında,

But after these types of organizations, me and firms like mine...

Türk Devleti'nin bahsettiğimi bilmiyorum, True Quality diye bir programı var.

I don't know what you're referring to about the Turkish State, but it has a program called True Quality.

Siz bir marka olduğunuzda, True Quality için eligible olduğunuzda,

When you are a brand, and when you are eligible for True Quality,

Amerika'da hedef pazar ülke olduğu için,

Since America is a target market country,

devletimizin verileceği çok güzel desteklerle aslında bizim Amerika'da her bir firmanın varlık göstermesi için

with the beautiful support that our state will provide, in fact, for each company to have a presence in America.

kapılar açan kombine bir faydalı sistemin içerisindeyiz.

We are in a beneficial system with a combination that opens doors.

O yüzden bu Select USA organizasyonu sonrasında bu biraz daha yaygınlaştırılırsa,

Therefore, if this Select USA organization is promoted a bit more after this,

pek çok konuda bizim firmalarımızın marka olarak da Amerika'ya çok daha rahat açılabileceklerini düşünüyorum.

I believe that our companies can establish their brands in America much more easily in many areas.

Çünkü sadece oradan birilerinin davet etmesi ve bir takım ayrıcalıklar teklif etmesi değil,

Because it's not just about someone inviting from there and offering some privileges,

bir de burada da arkanızda bir hükümet desteği ve bir hedef olması lazım ortada.

You also need to have government support and a target behind you here.

Şu an, örneğin benim ilk bu işe bakış açımda,

Right now, for example, in my initial perspective on this matter,

Amerika'da bir ofis açayım ve buradan oraya bir sürü ürün ihraç edeyimden ziyade bir know-how götüreyim,

Rather than opening an office in America and exporting a lot of products from here, I'll bring knowledge instead.

bir markayı götüreyim.

Let me take a brand.

Belki parça bazlı bir kısmını kendim burada üretip,

Maybe I can produce a part of it here myself,

bir kısmını orada yerel ürettirerek bir kombine yapayım gibi bir düşüncem var.

I have an idea to create a combination by producing some of it locally there.

Ve bunun çok yapılabilir olduğunu görmüyorum.

And I don't see that this can be done very often.

Amerika çok büyük bir pazar ve kendi üretimleri kendi içlerinde dahi ettiği için

America is a very large market, and because its own productions are sufficient within itself.

aslına bakarsanız bizim gibi Türk girişimcilerinin varlık göstermesi için de çok zor olmayan bir pazar olduğunu

To be honest, it is a market that is not very difficult for Turkish entrepreneurs like us to establish a presence in.

bu gidişimde çok daha net bir şekilde anladım.

I understood much more clearly in this visit.

Ama bir ürünü bütün mü götürürüz, yoksa kombine bir şeyler mi yaparız, onların hepsini yolda göreceğiz.

But do we take a whole product, or do we make some combinations? We will see all of that on the way.

İhracat hacimlerimize katkısı açısından bakarsanız,

If you look at it in terms of its contribution to our export volumes,

yani bu işin siyasi tarafı da var tabi, bir Obama dönemi var, Trump dönemi var, şimdi Biden dönemi var.

So there is also a political side to this, of course, there was the Obama era, the Trump era, and now there is the Biden era.

Evet onu da soracaktım, devam edelim.

Yes, I was going to ask that too, let's continue.

Bu seçimlerden sonra onların yönü ne tarafa döner, bizim siyasi etimizde işler ne şekil alır bunları bilmemekle beraber

After these elections, I don't know which way their direction will turn or how things will take shape in our political landscape.

doğru yapılan ihracatın önünde hiçbir şeye engel olmaz.

Nothing can hinder properly conducted exports.

Çok siyasi kararlar olmadıktan sonra düzgün ürün kaliteli iş anlayışıyla Amerika'da bizim için bir pazar haline gelebilir.

As long as there are no highly political decisions, a properly produced quality work can become a market for us in America.

Türk üreticiler için bir pazar haline.

It has become a market for Turkish producers.

İmhalat, ihracat, yatırım onun bir üstü aslında yani yabancı yatırım.

Manufacturing, export, investment; in fact, it's above that, which is foreign investment.

Türkiye'ye Amerikan yatırımı 5.8 milyar dolar.

American investment in Turkey is 5.8 billion dollars.

Türkiye'nin Amerika'daki doğrudan yatırım oranı ise yine arttı biraz, 2.6 milyar dolara ulaşmış.

Turkey's direct investment rate in the United States has also increased a bit, reaching 2.6 billion dollars.

Amerika da bunu arttırmaya çalışıyor, Türkiye de aksini arttırmaya elbette ki çalışıyor.

America is trying to increase this, while Turkey is of course trying to increase the opposite.

Şimdi biraz sizin sektörünüzü detayları merak ediyorum şöyle,

Now I'm a bit curious about the details of your sector.

aslında havacılık bambaşka bir alana ilerledi ve yavaş yavaş uzay sektörüyle daha iç içe geçen firmaların bir taraftan öbürüne kaydığı bir resim var Amerika'da.

Actually, aviation has progressed into a completely different field, and there is a picture in America where companies that are gradually becoming more intertwined with the space sector are shifting from one side to the other.

İşte uydular, üsler, hava üsleri, yeni bir sanayi çok gelişti artık ve uzağa yolculuklarının yapıldığı bir döneme girdik.

Here are the satellites, bases, air bases, a new industry has developed significantly, and we have entered an era where long journeys are made.

Siz bu farklı alanlara uzayan yönle ilgili ne düşünüyorsunuz?

What do you think about this direction that extends into different areas?

Uyksuz bucaksız bir alan düşündüğünüz zaman.

When you think of a boundless area without sleep.

Ben Amerika'da pratik olarak yaşadığımda bir kere Amerika'nın kesin uzaya gitmiş olması şartmış, onu anladım.

When I practically lived in America, I realized that it was a condition that America had definitely gone to space at least once.

Çünkü kullandıkları ürünler, ortaya çıkan çöpler, onların imha edilmesi ve eriştikleri büyüklüğe baktığınız zaman

Because when you look at the products they use, the resulting waste, their disposal, and the scale they have reached.

dünyanın dışındaki yapıların içerisinde de aynı büyüklükte bir varoluş göstermek zorundalar.

They must also demonstrate an existence of the same magnitude within the structures outside the world.

Havacılık sektörü sizin dediğiniz gibi çok geniş bir sektör.

The aviation industry is a very broad sector, as you mentioned.

Yerden kaldırıp uçuran ve gitmek istediği diğer yere götürmek işin bir tarafı.

Lifting it off the ground and flying it to another place it wants to go is one aspect of the job.

Buradan düşünebiliyor musunuz?

Can you think from here?

Uzaya gitmek, orada uzay üsleri kurmak, Mars'ta yeni bir hayat kurmayı hedeflemek.

Going to space, establishing space bases there, aiming to create a new life on Mars.

Yani şu an aslında gerçek anlamda düşündüğünüzde aklımızın, hayalimizin alamayacağı kadar bambaşka bir boyuttan bahsediyoruz.

So right now, when you truly think about it, we are talking about a completely different dimension that our minds and imagination cannot grasp.

Siz böyle bir genişleme düşünüyor musunuz sektörde?

Do you envision such an expansion in the industry?

Biz uzaya kadar çıkamamakla birlikte bunun askeri kısmı da olduğu için askeri kısma yaptığımız bir takım ürünlerimiz var.

Although we cannot reach space, there are military aspects to it, and we have some products we have developed for the military sector.

Bizim tek başımıza uzay için üretebileceğimiz aslında şöyle.

What we can actually produce for space on our own is like this.

Şu an mevcutta ürettiğimiz ürünler kendi dizaynımız, kendi markamızla var olabilecek ürünlerken

Currently, the products we produce can exist with our own design and our own brand.

uzayla ilgili yapılan çalışmaların hepsi çok daha büyük hacimli kombine çalışmalar gerektiriyor.

All studies related to space require much larger-scale combined efforts.

Yani ben kendim uzay üsü yaptım, hadi şöyle bir şey yapayım diye hareket edebileceğiniz alanlar değil.

So I built a space station myself; these are not areas where you can act as if you would do something like this.

Her ne kadar sivil ve serbest gözükmekle beraber bunların ülkeler seviyesinde desteklenmesi gereken alanlar.

Although they appear to be civilian and free, these are areas that should be supported at the national level.

O yüzden havacılık sektörü…

That's why the aviation sector...

Türkiye'nin de çünkü atılımları var bu konuda. Yani yeni ajans kuruldu, bir şeyler yapmaya çalışıyor Türkiye'de.

Turkey also has initiatives in this area. I mean, a new agency has been established, trying to do something in Turkey.

Umarım daha çoğunda yapabilirler. Çünkü biliyorsunuz teknolojinin dili İngilizce.

I hope they can do it in more of them. Because, you know, the language of technology is English.

Beraberinde bu sorunlar…

These problems accompanied...

Evet.

Yes.

Son teknolojik gelişmelerle birlikte bu yarışın dışında kalmamak için bir ucundan bizim de başlamamız lazım.

With the latest technological developments, we need to start on our end in order not to be left out of this race.

Çünkü her şey aslında yerde duran bir adamın havaya bakmasıyla başladı.

Because everything actually started with a man standing on the ground looking up at the sky.

Yani ona erken bakabilenler, o yolu erken alabilenler bugün bir mesafe aldılar.

So those who were able to look early at it, those who took that path early have made some distance today.

Biz de onların eriştiği teknolojilerden ve tecrübelerden faydalanarak bu işin bir ucundan tutabiliriz ve gelişme de sağlayabiliriz.

We can also benefit from the technologies and experiences they have achieved and take hold of this work from one end and make progress as well.

Çünkü Türk sanayiinde isimleri tek tek deklere edilmemesi dahi…

Because in the Turkish industry, even not declaring the names one by one...

Aslında aynı sektörlere parça bazında hizmet veren pek çok da firma var.

In fact, there are many companies providing services on a per-part basis in the same sectors.

Sonuçta bu da bir gelişme gerektiren bir mecra.

Ultimately, this is also a medium that requires development.

Bugünden yarına kendimiz belki her şeyi yapamıyor olabiliriz.

From today to tomorrow, we may not be able to do everything ourselves.

Ama o sistemin içerisinde kalarak biz de muhakkak o yeni kurulan dünya yapısında bir yer sahibi olacağızdır.

But by staying within that system, we will certainly have a place in the newly established world structure.

Küçük ya da büyük. Ama bu işin içerisinden hiç kopmamış olmak lazım.

Whether small or big. But one must never disconnect from this work.

O yüzden hem bizim sektörümüz için… Çünkü Aviation Aerospace oldu.

That's why it became Aviation Aerospace, both for our sector...

Yani hava o kadar genişledi ki artık baktığımızda. Bunlar da kombine gelen taleplere göre şekillenecek şeyler.

So the air has expanded so much that now when we look, these will also shape according to the combined demands.

Evet. Burada Sierra Nevada Corp var biliyorsunuz. Onlar da hem hava kuvvetleriyle, NASA ile birlikte çalışıyorlar.

Yes. There's Sierra Nevada Corp here, you know. They also work with both the Air Force and NASA.

İşte bu kargolar uzay üstlerine şeyler. Tabii tüm ülkenli varlık görmek insanları mutlu ediyor.

Here are these packages with things for the space stations. Of course, seeing beings from all over the country makes people happy.

Çok teşekkür ediyorum Gül Hanım. Umarım güzel dinlendiniz. Var mı eklemek istediğiniz bir şey?

Thank you very much, Mrs. Gül. I hope you had a nice rest. Is there anything you would like to add?

Selvi Hanım ben de çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir organizasyondu.

Mrs. Selvi, I thank you very much as well. It was a very nice organization.

Sizin de organizasyonun her noktasında görünür olmanız, bu kadar detaylı takip ediyor olmanız, ayak üstü bizi bilgilendirmeleriniz

Your visibility at every point of the organization, your detailed follow-up, and your on-the-spot updates are all very appreciated.

bence tüm Türk delegasyonu için onlar adına hepsine konuşamam ama konuşsam hiçbir şey demeyeceklerini biliyorum.

I can't speak for all of them on behalf of the entire Turkish delegation, but I know that if I did, they wouldn't say anything.

Biz de size çok müteşekkiriz. Orada bulunduğumuz süreyi bizim için kolaylaştırdınız.

We are very grateful to you as well. You made our time there easier.

Çok bir şey yapamadım. Dediğiniz gibi çok güzel.

I couldn't do much. As you said, it's very beautiful.

Dediğiniz gibi çok güzel etkinlikler zaten vardı.

As you said, there were already very nice events.

Ekonomiye kökenli muhabir arkadaşlarımız daha detaylı tabii bu tip şeyleri izliyorlar.

Our colleagues who are economy-oriented reporters are definitely following these kinds of things in more detail.

Ama ben özellikle siz ilk katıldığınız için benim için bu konuk olmanız daha önemliydi.

But it was especially more important for me that you were a guest because you participated for the first time.

Çünkü her sene aynı firmalar zaten geliyor.

Because the same companies come every year anyway.

Onların bir yol haritası var.

They have a roadmap.

O yüzden sizin gözünüzden konuk olmanız benim için de çok önemliydi.

That's why it was very important for me to be a guest from your perspective.

Çok teşekkür ediyorum ve başarılar diliyorum.

Thank you very much and I wish you success.

Çok teşekkürler Serra Hanım bir mukavele.

Thank you very much, Ms. Serra, a contract.

İnşallah seneye görüşmek üzere.

God willing, see you next year.

Hoşçakalın.

Goodbye.

Görüşmek üzere.

See you soon.

İzlediğiniz için teşekkürler.

Thank you for watching.

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.