Haset Yok Ilham Var

Ozge McAree

Hadi Birlikte Gidelim

Haset Yok Ilham Var

Hadi Birlikte Gidelim

Merhabalar, ben Özge McRae. Hadi Birlikte Gidelim adlı podcast serime hoş geldiniz.

Hello, I'm Özge McRae. Welcome to my podcast series called Let's Go Together.

Haset yok, ilham var diyoruz.

We say there is no envy, there is inspiration.

Bugün, bolluk ve kıtlık zihniyeti konusunu ele alacağız

Today, we will address the topic of abundance and scarcity mentality.

ve haset duygusunu nasıl ilhama dönüştürebileceğimizi,

and how we can turn the feeling of envy into inspiration,

yani bolluk zihniyetini nasıl benimseyebileceğimizi keşfedeceğiz.

In other words, we will explore how we can embrace the mindset of abundance.

Çayımız hazırsa başlıyoruz.

If our tea is ready, we are starting.

İlham Her Yerde

Inspiration Everywhere

Şirketler yönetilir, insanlara liderlik yapılır ve ilham vermek de bunun bir parçasıdır.

Companies are managed, people are led, and inspiring them is a part of it.

Motivasyon çok ayrı bir şey.

Motivation is something very different.

Benim diğer bölümlerimi dinlediyseniz, beni dinlediyseniz,

If you have listened to my other sections, if you have listened to me,

genel olarak herhangi bir platformda yazdığım yazıları okuduysanız bunu zaten biliyorsunuzdur.

If you have read the writings I have posted on any platform, you already know this.

Motivasyon hepimizde olan bir şey.

Motivation is something that exists in all of us.

Kimse kimseyi motive edemez ama o motivasyonun ortaya çıkmasına neden olabilir.

No one can motivate anyone else, but they can cause that motivation to emerge.

İlham vererek esin kaynağı olarak.

Inspiring as a source of inspiration.

Şimdi de podcastımın aracılığı.

Now through my podcast.

Ve daha büyük bir kitleye ulaşabiliyorum.

And I can reach a larger audience.

Ne mutlu bana.

How happy I am.

İnsanların doğal olarak olumsuzluk eğilimine sahip olduğunu ve bu nedenle negatiflere inanmanın

People have a natural tendency towards negativity and therefore believing in the negatives.

ve kıtlık zihniyetini benimsemenin daha kolay olduğunu açıklayarak başlayalım.

Let's start by explaining that adopting a scarcity mentality is easier.

Ardından bolluk ve kıtlık zihniyeti arasındaki farkları örneklerle birlikte açıklayacağız

Then we will explain the differences between the mindset of abundance and scarcity with examples.

ve nasıl bolluk zihniyetini benimsemenin daha kolay olduğunu açıklayacağız.

And we will explain how adopting a mindset of abundance is easier.

Ayrıca kıtlık zihniyetini bolluk zihniyetine dönüştürmenin harika bir örneği olan

Additionally, it is a great example of transforming the scarcity mindset into an abundance mindset.

haset duygusunu nasıl ilham kaynağına dönüştürebileceğimizle konuşacağız.

We will talk about how we can turn the feeling of envy into a source of inspiration.

Biz insanlar olumsuz olaylardan daha fazla etkilenme eğilimindeyiz.

We humans tend to be more affected by negative events.

Bu ön yargının evrimsel kökenlere sahip olduğuna inanılır.

It is believed that this prejudice has evolutionary origins.

Bunu muhakkak biliyorsunuzdur zaten.

You must already know this for sure.

Duymuşsunuzdur, okumuşsunuzdur.

You may have heard, you may have read.

Çünkü atalarımız hayatta kalabilmek için çevrelerindeki potansiyel teknolojilerini

Because our ancestors had to utilize the potential technologies around them to survive.

ve tehlikelere karşı aşırı derecede farkındalık sahibi olmak zorundaydı.

And he had to be extremely aware of the dangers.

Negatif olaylara karşı daha duyarlı olmak ve potansiyel tehlikeleri fark etmek

Being more sensitive to negative events and recognizing potential dangers.

hayatta kalma şanslarını artırmak için önemliydi.

It was important to increase their chances of survival.

Negatiflik eğilimi bizim doğal bir tepkimiz.

The tendency towards negativity is a natural response for us.

Diyelim atalarımız 100 adet lezzetli karpuz bulunan bir açık alanda bulunuyorlar

Let's say our ancestors are in an open area with 100 delicious watermelons.

ve birdenbire bir kılıç dişli kaplanla karşı karşıya geliyorlar.

And suddenly they come face to face with a saber-toothed tiger.

Şimdi bu durumda sizce atalarımız neye odaklanacaklar?

So in this situation, what do you think our ancestors will focus on?

Tabii ki hayatta kalmak için tehlikelere.

Of course, dangers to survive.

Olumlu fırsatları seçici bir şekilde filtreleyecekler ve potansiyel tehlikeleri fark etmek için çok daha dikkatli olacaklar.

They will selectively filter positive opportunities and will be much more careful to notice potential dangers.

İşte bu negatiflik ön yargısı veya riskten kaçınma ön yargısı olarak adlandırılır.

This is called a negativity bias or a risk aversion bias.

Negativity bias olarak geçiyor İngilizce'de de.

It is referred to as negativity bias in English as well.

B'nin amacı bizi mutlu etmek değil, bizi üremek için yeterince uzun süreliğe,

B's purpose is not to make us happy, but to keep us alive long enough to reproduce.

süre hayatta tutmaktır.

The duration is to hold on to life.

Ancak bu negatiflik eğilimi zamanla kıtlık zihniyetine dönüşebilir.

However, this tendency towards negativity can turn into a scarcity mindset over time.

Yani sürekli olarak negatif olaylara odaklanmak,

So constantly focusing on negative events,

kaynakların sınırlı olduğuna ve başarıya ulaşmanın zor olduğuna inanmamızı yol açabilir.

It may lead us to believe that resources are limited and that achieving success is difficult.

Bu da bizi bolluk ve bereket zihniyetinden uzaklaştırabilir.

This may also distance us from a mindset of abundance and prosperity.

Kıtlık ve Bolluk Zihniyeti

Mindset of Scarcity and Abundance

Şimdi kıtlık ve bolluk zihniyeti,

Now the mindset of scarcity and abundance,

konusunu daha ayrıntılı olarak konuşabiliriz.

We can discuss the topic in more detail.

Bolluk zihniyeti, hayatta her şeyin sınırsız olduğuna inanmayı ifade eder.

The abundance mentality expresses the belief that everything in life is limitless.

Bu zihniyete sahip olan insanlar,

People with this mindset,

dünyanın yeterli kaynaklara sahip olduğuna ve başkalarının başarısının kendi başarısını engellemediğine inanırlar.

They believe that the world has sufficient resources and that the success of others does not hinder their own success.

Bolluk zihniyeti, olumlu düşünce, şükran ve hoşgörü üzerine kuruludur.

The abundance mentality is based on positive thinking, gratitude, and tolerance.

Bu zihniyete sahip olan insanlar,

People who have this mentality,

başkalarının başarılarını kutlamak ve onlardan ilham almak için

to celebrate the successes of others and to get inspired by them

çevrelerindeki insanların, başkalarının başarılarını kutlamak ve onlardan ilham almak için

to celebrate the successes of others and draw inspiration from them.

insanlara karşı olumlu bir tutum sergilerler.

They display a positive attitude towards people.

Kıtlık zihniyeti ise tam tersidir.

The scarcity mindset is exactly the opposite.

Bu zihniyete sahip olan insanlar kaynakların sınırlı olduğuna

People with this mentality believe that resources are有限.

ve başkalarının başarısının kendi başarısını engellediğine inanırlar.

and they believe that the success of others hinders their own success.

Kıtlık zihniyeti kıskançlık, rekabet ve kıyaslama üzerine kuruludur.

The scarcity mindset is built on jealousy, competition, and comparison.

Bu zihniyete sahip olan insanlar başkalarının başarısını kıskanır

People with this mentality envy the success of others.

ve onlardan ilham almak yerine kendilerini aşağı çekerler.

Instead of drawing inspiration from them, they bring themselves down.

Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı kitabında Stephen Covey

In the book "The 7 Habits of Highly Effective People," Stephen Covey

kıtlık zihniyetini hayatın sınırlı bir pasta olduğu inancıyla karşılaştırıyor.

He compares the scarcity mentality to the belief that life is a limited pie.

Kıtlık düşünce tarzı diyor, bir başkası bir dilim pasta aldığında

It says a scarcity mindset when someone else takes a slice of cake.

tehdit altında hissetmektir.

It is to feel threatened.

Çünkü sınırlı miktarda pasta olduğunu varsayarsınız diyor.

"Because you assume that there is a limited amount of cake," he says.

Ve eğer o kişi pastaya sahipse kesinlikle sizin için yeterli olmayacaktır diyor.

And if that person has the cake, it definitely won't be enough for you.

Bu inanca göre sadece belirli miktarda

According to this belief, only a certain amount of

para, başarı ve iyi şans vardır.

There is money, success, and good luck.

Ve biri büyük bir dilim alırsa sizin için çok daha az kalır.

And if one person takes a big slice, there will be much less left for you.

Sınırlı bir pasta inancına sahip olmak sadece seçeneklerinizi sınırlamaz.

Having a limited pie belief not only restricts your options.

Aynı zamanda ne kadar başarılı olabileceğinizi de sınırlar.

It also limits how successful you can be.

Bolluk düşünce tarzı ise dünyada birden fazla pasta olduğunu bilmektir.

The abundance mindset is knowing that there is more than one pie in the world.

Ve eğer bu pastanın bir kısmını alamazsanız

And if you can't have a piece of this cake.

gelecekte daha fazla pasta olacaktır zaten.

There will already be more cake in the future.

Bolluk düşünce tarzıyla bir kişinin biraz pasta alması sizi mutlu eder.

The abundance mindset makes you happy when a person takes a little pie.

Yani o kişi o dilimi hak etmiştir sizin gözünüzde.

So that person deserves that language in your eyes.

Dünyayı bolluk içinde görenler herkes için yeterli fırsat olduğu bilgisiyle huzur bulurlar.

Those who see the world in abundance find peace with the knowledge that there are sufficient opportunities for everyone.

Kararlarını aceleyle vermek yerine değerlerine ve yaşamak istedikleri hayata uyumlu, bilinçli ve dikkatli seçimler yaparlar.

Instead of making decisions hastily, they make conscious and careful choices that align with their values and the life they want to live.

Güzel bir kot pantolonu arıyorsunuz.

You are looking for a nice pair of jeans.

Güzel bir kot pantolonu arıyorsunuzdur denemeceğin.

You are probably looking for a nice pair of jeans to try on.

Benim denemeceğine kot pantolonuna olan tutkumu bilenler bilir.

Those who know my passion for denim jeans know.

Ve çok da seçiciğimdir alırken.

And I am very selective when choosing.

Mağazaya girersiniz bulursunuz bir tane.

You walk into the store and you find one.

Askı da çok güzel görünüyordur.

It must look very beautiful on the hanger.

Yakışacağından eminsiniz.

You're sure it will look good on you.

Deneme odasına gidersiniz umutla deneyeceksiniz.

You will go to the fitting room and try on with hope.

Ve bir bakarsınız berbat.

And before you know it, it's terrible.

Hiç yakışmamış.

It doesn't suit at all.

O an dünyada farklı tarzda bol miktarda kot pantolonu olduğunu bildiğiniz için

At that moment, knowing that there are plenty of different styles of jeans in the world.

o pantolonu gönül rahatlığıyla tekrar askıya asar ve orada bırakırsınız.

You can hang that pants back on the hanger with peace of mind and leave it there.

Mağazadan çıkarsınız.

You exit the store.

Mükemmel pantolonu aramaya devam edersiniz.

You continue to search for the perfect pants.

Dünyada sadece bir avuç kot pantolonu olduğunu düşünerek zaman kaybetmezsiniz.

You won't waste time thinking that there are only a handful of jeans in the world.

Bu yüzden daha iyi bir şey bulamazsam bunu alayım diye düşünmezsiniz.

So you wouldn't think to take this if you couldn't find something better.

Gerçekten istediğimiz şeyleri gerçekleştirebilmek için

In order to achieve the things we truly want.

bu bolluk zihniyetini hayatımızdaki her şeye uygulamamız gerek.

We need to apply this abundance mindset to everything in our lives.

Size uygun olmayan şeyleri geri koyun.

Put back the things that are not suitable for you.

Ve sadece size uygun olan şeylere sahip olmayı hak ettiğinizi bilin.

And just know that you deserve to have only the things that suit you.

Haset yok, ilham var demiştik.

We said there is no envy, there is inspiration.

Oxford İngilizce sözlüğü haseti başkalarının sahip olduğu eşyalara,

The Oxford English Dictionary defines envy as the resentment towards the possessions of others.

niteliklere veya şansa duyulan hoşnutsuz veya kırgın bir özlem olarak tanımlıyor.

It defines it as a dissatisfaction or resentful longing for qualities or luck.

Haset, kıtlık zihniyetinden kaynaklanan düşük deteşimli bir duygudur.

Envy is a low-caliber emotion stemming from a scarcity mindset.

Haset, başkasının istediğim bir şeye sahip olduğunu görünce

Envy is when you see that someone else has something I want.

kendim için de sahip olabileceğime inanmadığım için kırgın hissediyorum.

I feel hurt because I don't believe I can have it for myself either.

Bu yüzden haset, başkasının istediğim bir şeye sahip olduğunu görünce kendim için de sahip olabileceğime inanmadığım için kırgın hissediyorum.

That's why I feel hurt when I see that someone else has something I want, because I don't believe I could have it for myself.

Şeklinde evrene mesaj vermektir.

It is to send a message to the universe in that form.

İngilizce'de envy olarak tanımlanan bu duyguyu ben haset olarak tanımladım.

I defined this feeling, which is described as envy in English, as envy.

Devam etmeden önce gelelim üç duygu durumuna.

Before we proceed, let's talk about the three emotional states.

Şimdi yaptığım araştırmalara göre bizde bu envy duygusu biraz çevirde kayboldum burada.

According to my research now, this feeling of envy seems to have been lost a bit in translation here.

Çünkü turn envy into inspiration olarak hayal etmiştim ben bu başlığı.

Because I had imagined this title as turn envy into inspiration.

Bildiğiniz gibi ya da bilmiyorsanız ben genel olarak İngilizce yazıyorum.

As you know or if you don't know, I generally write in English.

Ve bunları sonra Türkçe'ye çeviriyorum.

And then I translate these into Turkish.

Bazen çeviri de kayboluyorum.

Sometimes I get lost in translation too.

Bu benim logom oldu.

This has become my logo.

Bu sefer de neredeyse araştırmada kayboluyordum.

This time I was almost getting lost in the research again.

Bize haset, kıskançlık ve imrenme duyguları var.

We have feelings of envy, jealousy, and longing.

Bunlar iç içe biraz geçmiş kavramlar ve çok sınırlı bir tanıma sahip.

These are intertwined concepts of the past and have a very limited definition.

Bir de gıpta etmek var.

There is also the matter of envy.

İmrenmeyle aynı o sanırım.

I think it's the same as envy.

Haset, kıskançlık.

Envy, jealousy.

Kıskançlıkla sık sık karıştırılan bir duygu.

A feeling often confused with jealousy.

Ama basitçe anlamı şöyle.

But simply put, its meaning is like this.

Haset iki kişi arasında, kıskançlık üç kişi arasında olur.

Envy exists between two people, jealousy exists among three people.

Yaptığım araştırmalara göre bu böyle.

According to my research, this is the case.

Başkalarının sahip olduklarını çekememe durumu haset.

The inability to tolerate what others have is envy.

Birinde bir şey görüyorsun ve diyorsun ki ya onda olmasın ben de olsun.

You see something in one and you say, "Let it not be in that one, let it be in mine."

O kişinin sahip olduğu iyi özellikleri veya sahip olduğu şeyleri çekemiyorsun.

You can't stand the good qualities that person has or the things they possess.

Kıskançlık üç kişi arasında oluyor.

Jealousy occurs between three people.

Eşini kıskanıyorsun mesela.

For example, you are jealous of your spouse.

Sevgilini kıskanıyorsun.

You are jealous of your girlfriend.

Bir çocuğun kardeşi olduğunda anne ve babasının ilgisini kaybedeceğinden dolayı küçük kardeşinin kıskanması gibi.

Like a younger sibling being jealous because they will lose their parents' attention when there is a child.

Yani kıskançlık bir kişinin bir şeye sahip olması ve bunu başkasına kaptırma korkusu olarak tanımlanıyor.

So jealousy is defined as a fear of losing something that a person possesses to someone else.

Bir kaybetme korkusu var kıskançlıkta.

There is a fear of losing in jealousy.

Kültürün insana dair her şeyi şekillendirdiğini biliyoruz zaten.

We already know that culture shapes everything about humans.

Yaşadığımız coğrafya, toplumsal adetler, yetiştirilme biçimimiz, gelenekler.

The geography we live in, social customs, how we are raised, traditions.

Bunların hepsi bizim seçeneğimiz.

All of these are our options.

Seçeneklerimizi, düşünce tarzımızı etkiliyor.

It affects our choices and way of thinking.

Doğru ya da yanlış kültür yoktur adlı bölümü dinlediniz mi bilmiyorum.

I don't know if you listened to the section called "There is no right or wrong culture."

Tavsiye ederim dinleyin o bölümü.

I recommend you listen to that part.

Bizim mesela Türk kültüründe seven kıskanır deriz.

For example, we say in Turkish culture that those who love are jealous.

Yani kıskanmıyorsa sevmiyor demek sanırım.

So, I guess if he/she isn't jealous, it means he/she doesn't love.

Ben şu ay da yaşıyorum.

I live in this month.

Ben yurt dışında büyüdüğüm için, yurt dışında yaşadığım için, Türkiye'de de yaşadığım için bunları gayet daha açık bir şekilde kıyaslayabiliyorum, görebiliyorum.

Since I grew up abroad, lived abroad, and also lived in Turkey, I can compare these things much more clearly and see them.

Eşim İskender.

My husband is Iskender.

İskoçalı, yabancı.

Scottish, foreign.

Bu demek değil ki yabancılar kıskanmaz, sadece Türkler kıskanır.

This doesn't mean that foreigners do not get jealous, only that Turks get jealous.

Ama kültürel olarak İskoçlar'da seven kıskanır diye bir söz yok.

But culturally, there is no saying among Scots that the one who loves is jealous.

İmrenme ise böyle daha tatlı bir şekilde istemek.

To envy is to desire in a sweeter way.

Yani arzu etmek, olumsuz duygular barındırmadan istemek.

So, to desire is to want without harboring negative emotions.

Şimdi biraz sosyal medyadan bahsetmek istiyorum.

Now I want to talk a little about social media.

Bunun üzerine de bayağı bir araştırma yaptım.

After that, I did quite a bit of research.

Sosyal medya haset üzerine kurulu milyarlarca dolarlık bir sektör ve bizi başkalarıyla karşılaştırmaya teşvik ediyor.

Social media is a billion-dollar industry built on envy and encourages us to compare ourselves to others.

Böylece onların sahip olduğu şeyleri satın alıyoruz.

Thus, we are buying the things they own.

Sanki karşılaştırma için bir oyun alanı sosyal medya ve hasetin büyümesi için verimli bir zemin.

It seems that social media provides an efficient ground for comparison and the growth of jealousy.

Sürekli olarak olmamız gereken kişiyi veya hayatımızın nasıl görünmesi gerektiğini görüyoruz.

We constantly see who we should be or how our lives should look.

Sürekli olarak mükemmel bir fizik, hayalimizdeki ev, başarılı bir iş, muhteşem bir tatil, kusursuz bir aileyle karşılaşıyoruz.

We constantly encounter a perfect physique, the house of our dreams, a successful job, a magnificent vacation, and a flawless family.

Hayalimizdeki yaşam bize her zaman başkaları tarafından satılmakta ve bu kendi hayatımızın değerini takdir etmekten ödün vermekte.

The life of our dreams is always being sold to us by others, and this compromises our ability to appreciate the value of our own lives.

Bu sonsuz mükemmel yaşamın tasvirleri bizi haset hissiyle doldurabilir.

The descriptions of this endless perfect life can fill us with feelings of envy.

Ancak ironik olan şey şu, haset ettiğimiz şeylerin gerçek bile olmamasıdır.

However, the ironic thing is that the things we envy may not even be real.

Unutmayın!

Remember!

Instagram'da mesela örneğin gördüğümüz içeriğin büyük bir kısmı zaten sahnelenme.

For example, a large portion of the content we see on Instagram is already staged.

Önceden planlanmış, düzenlenmiş ve cazip görünmesi için ayarlanmış.

Pre-planned, organized, and adjusted to appear attractive.

Yalnız burada bir açıklama yapmak istiyorum hemen.

I would like to make an explanation here right away.

Sosyal medyayı çok seviyorum.

I love social media very much.

Tüm platformlar bize çok şey sunuyor ve doğru kullanıldığında sosyal medya bize ilham verebilir, motive edebilir, bağlantı kurmamıza araç olur ve eğlendirebilir.

All platforms offer us a lot, and when used correctly, social media can inspire us, motivate us, serve as a means of connection, and entertain us.

Şimdi gelelim ilhama, benim en sevdiğim konuya.

Now let’s come to inspiration, my favorite subject.

Macmillan sözlüğünün tanımına göre ilham, yapmamıza veya yaratmamıza yardımcı olan aniden gelen bir coşku veya yeni bir fikir hissidir.

According to the definition of the Macmillan dictionary, inspiration is a sudden feeling of excitement or a new idea that helps us to do or create something.

İlham, bolluk zihniyetinden kaynaklanan yüksek titreşimli bir histir.

Inspiration is a high-vibrational feeling that originates from an abundance mindset.

Dediğimiz bir şeyi görüp ilham almamız demektir.

It means to see something we said and be inspired.

Bu evrene herkes için yeterli olduğuna inanıyorum ve benim de sahip olabileceğime inanıyorum der.

"I believe that there is enough for everyone in this universe and I also believe that I can have it."

Tekrarlamak istiyorum, buraya ilham her yerde.

I want to reiterate, inspiration is everywhere here.

Yeter ki biz onu görmek isteyelim.

As long as we want to see it.

Biz onu yeter ki kendimize açalım.

As long as we open ourselves to it, we can achieve it.

Gökyüzünden düşmüyor ama istersek ilhamı bulabiliriz.

It doesn't fall from the sky, but if we want, we can find inspiration.

Haset duygusundan bile ilham alabiliriz istersek.

We can even draw inspiration from the feeling of envy if we want.

Ne demiştik?

What did we say?

Haset kıtlık düşüncesinden kaynaklanırken,

Envy arises from the notion of scarcity,

ilham alabiliriz.

We can take inspiration.

İlham, yüksek titreşimlidir ve bolluk düşüncesinden gelir.

Inspiration is of high vibration and comes from the thought of abundance.

Haset duygusu bizi ele geçirdiğinde, düşünce yapımızı yeniden şekillendirmek ve bizi hayallerimize daha da yaklaştıracak bir ilham kaynağı seçmek için bir fırsatımız vardır.

When the feeling of envy takes hold of us, we have an opportunity to reshape our mindset and choose a source of inspiration that will bring us closer to our dreams.

Mesela şöyle bir düşünce.

For example, a thought like this.

Bu onların sahip olduğu bir şey ve ben de kendim için istiyorum.

This is something they have, and I want it for myself too.

Haset, başarı veya sevginin yeterli olmadığı bir düşünce yapısından gelir.

Envy stems from a mindset where success or love is not enough.

Haseti ilhama dönüştürmek için şöyle bir şey söyleyebiliriz.

We can say something like this to turn jealousy into inspiration.

İki insanın birlikte bu kadar mutlu olduğunu görmek çok güzel.

It's so nice to see two people this happy together.

İzlemek çok güzel ve kendim de bunu deneyimlemek için heyecanlıyım zamanı geldiğinde.

It's very nice to watch, and I'm excited to experience it myself when the time comes.

Bu basit ancak çok etkili bir düşünce değişimi.

This is a simple yet very effective change of thought.

Şimdi dikkat!

Now pay attention!

Dürüst bir şekilde kendinizi değerlendirerek hasetinizi görebilir.

By honestly evaluating yourself, you can see your shortcomings.

Eğer böyle bir duyguya sahipseniz onu kabul edebilir ve size hayatınızda daha fazlasını istediğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şeyleri göstermesine izin verebilirsiniz.

If you have such a feeling, you can accept it and allow it to show you the things you want and need more of in your life.

Örnek veriyorum hazır mısınız?

I'm giving an example, are you ready?

Diyelim bir davettesiniz ya da bir toplantıdasınız.

Let's say you are at an invitation or a meeting.

Bulunduğunuz ortam her neyse.

Whatever environment you are in.

Biri içeri girdiğinde kararlı bir özgüvenle doluysa hemen yargılamak yerine ay ne kadar kibirli gibi bir şeyler söylemek yerine kendinize onun o özgüvenini takdir edip öyle bir özgüvene sahip olmak isteyip istemediğinizi sorabilirsiniz.

When someone enters filled with determined confidence, instead of immediately judging or saying something like "how arrogant," you can appreciate their confidence and ask yourself whether you desire to have such confidence as well.

Bu bölümün sonuna gelmek üzereyiz ama şunu söylemek istiyorum.

We are about to reach the end of this section, but I want to say this.

Başkalarını aşağı çeken toksik konuşmalar düşük titreşimlidir.

Toxic conversations that bring others down are low vibrational.

İnsanları yükseltmek ise yüksek titreşimlidir.

Lifting people is of a high vibration.

Başkalarını desteklemek, onları yüceltmek, onları kutlamak, onlara yardımcı olmak, teşvik etmek bu kendine sevgi ve yüksek öz değerden kaynaklanır.

Supporting others, uplifting them, celebrating them, helping them, and encouraging them comes from self-love and high self-esteem.

Başkalarının başarısından tehdit hissetmediğinizi ondan ilham aldığınızı gösterir.

It shows that you are inspired by others' success rather than feeling threatened by it.

Bu ilham sizi kurmak istediğiniz hayatınıza yönlendirecektir.

This inspiration will guide you towards the life you want to build.

Kendimizi yükseltmek için başka birini aşağı çekmek zorunda değiliz.

We don’t have to pull someone else down to elevate ourselves.

Başkalarının diliminden bir parça kapmak zorunda kalmadan istediğimizi elde edebiliriz aslında.

Actually, we can achieve what we want without having to snatch a piece from someone else's language.

Kendi sınırlamalarımızın kısıtlamaları ve sınırlamaları içinde hareket etmediğimizde dünyayı sınırlı bir pasta olarak görmek yerine herkes için yeterli olan sonsuz bir okyanus olarak görebiliriz.

When we move outside the constraints and limitations of our own limitations, we can see the world not as a limited pie, but as an infinite ocean that is sufficient for everyone.

Evet, bölümünün sonuna gerçekten geldik bu sefer.

Yes, we have really come to the end of the chapter this time.

Bolluk ve kıtlık zihniyeti arasındaki farkları anlamak ve kıtlık zihniyetini bolluk zihniyetine dönüştürmek daha mutlu, daha tatmin edici bir hayat yaşamamıza yardımcı olabilir.

Understanding the differences between the mindset of abundance and the mindset of scarcity, and transforming the scarcity mindset into an abundance mindset can help us live a happier and more fulfilling life.

Kendimize ve başkalarına olan güvenimizi arttırarak daha fazla bolluk ve başarıyı çekmemizi sağlayabilir.

It can help us attract more abundance and success by increasing our trust in ourselves and others.

Bu bölümde bolluk ve kıtlık zihniyeti konusunu ele aldık.

In this section, we addressed the topic of abundance and scarcity mindset.

Doğal olarak olumsuzluk eğilimine sahip olduğunu ve bu nedenle kıtlık zihniyetini benimsemenin daha kolay olduğunu gördük.

We naturally observed that there is a tendency towards negativity, and for this reason, it is easier to adopt a scarcity mindset.

Ancak kıtlık zihniyetini bolluk zihniyetine dönüştürmek mümkün ve bunu yapmanın yollarını konuştuk.

However, it is possible to transform a scarcity mindset into an abundance mindset, and we discussed ways to do this.

Yaset duygusunu ilhama dönüştürmek bolluk zihniyetine geçişin harika bir örneği gördüğümüz gibi.

Transforming the feeling of scarcity into inspiration is a great example of transitioning to an abundance mindset, as we have seen.

Unutmayalım başkalarının başarısı bizim başarımızı engellemez.

Let us not forget that the success of others does not hinder our own success.

Bolluk zihniyetine odaklanarak daha fazla bolluk ve başarıyı çekebiliriz.

By focusing on an abundance mindset, we can attract more abundance and success.

Son olarak,

Finally,

Şunu eklemek istiyorum.

I want to add this.

Durumlara ve zorluklara kıtlık zihniyetinden herkes için yeterli olmadığına inanarak veya bolluk zihniyetinden herkes için yeterli olduğuna inanarak tepki vermek için seçim yapabiliriz.

We can choose to respond to situations and challenges by believing in a scarcity mindset that there is not enough for everyone, or by believing in an abundance mindset that there is enough for everyone.

Çünkü biz seçim yapma gücüne sahibiz.

Because we have the power to make choices.

Hangi vizyonları oluşturacağımızı, hangi düşüncelere bağlanacağımızı, kiminle zaman geçireceğimizi, enerjimizi nasıl kullanacağımızı veya başkalarından hangi davranışları kabul edeceğimizi seçebiliriz.

We can choose which visions we will create, which thoughts we will connect to, who we will spend time with, how we will use our energy, or which behaviors we will accept from others.

Yaptığımız seçimler kim olduğumuzu ve hayatımıza neleri çektiğimizi belirler.

The choices we make determine who we are and what we attract into our lives.

Bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım bu konu size ilham vermiştir.

We have reached the end of another section. I hope this topic has inspired you.

Kendi potansiyelimizi keşfetmek ve başarıya odaklanmak için bir fırsatlar dünyasında yaşadığımızı unutmayalım.

Let us not forget that we live in a world of opportunities to discover our potential and focus on success.

Ve hep dediğimiz gibi,

And as we always say,

Birlikte öğrenelim, eğlenelim, farklı düşünelim, yürünmeyen yollar varsa birlikte yürüyelim.

Let's learn together, have fun, think differently, and if there are untraveled paths, let's walk them together.

Var mısınız? Hadi birlikte gidelim.

Are you in? Come on, let's go together.

Sağlıcakla kalın.

Stay healthy.

İzlediğiniz için teşekkürler.

Thank you for watching.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.