İstanbul: Büyük belirsizlikler coğrafyası

Açık Radyo 95.0

Yerden Yüksek

İstanbul: Büyük belirsizlikler coğrafyası

Yerden Yüksek

Bu dizinin betimlemesi TRT tarafından Sesli Betimleme Derneğine yaptırılmıştır.

The description of this series has been made by the Sound Description Association on behalf of TRT.

www.seslibetimlemedernegi.com

www.audiodescriptionassociation.com

Ben tezi bitirdikten sonra bilgimi birikimi nasıl değerlendireceğim ne yapacağım yani bundan sonra ne var hayatımda dediğim bir dönemde açık radyo dinleyicisi olarak evet yani program yapmak istiyorum dediğimde o başvuru sayfasının böyle bir sayfada bilgisayarda benim kendi tezim bir sayfada Mehmet'in tezi bir sayfada da açık radyo başvuru formu açıktı ve öyle bir yerden aslında başladı.

It was during a time when I was wondering how I would evaluate my knowledge and experience after finishing my thesis, what I would do, in other words, what was next in my life, that as a listener of Açık Radyo, I said I wanted to make a program, and at that moment, the application page was open on my computer, with my thesis on one page, Mehmet's thesis on another, and the Açık Radyo application form on another page, and that's actually where it all started.

Yani yerden yüksek çocukların mekansal haklarına odaklanan bir program olarak başladı ama işte dört sene hem uzun hem çok kısa bir zaman bu dört sene içerisinde kenti ilgilendiren yani İstanbul coğrafyasını özellikle ilgilendiren çok ciddi kırılımlar yaşadık.

So it started as a program focused on the spatial rights of children above ground level, but four years is both a long and a very short time; during these four years, we experienced significant shifts concerning the city, particularly concerning the geography of Istanbul.

Bunlardan bir tanesi pandemiydi pandemi ile birlikte biraz daha yani çocuklarla olan kısımdan kentin aslında diğer aktörlerini.

One of these was the pandemic, which also somewhat affected the city's other actors, particularly in relation to the children.

Hem insan olan aktörlerini ama bunun yanında belki daha ağırlıklı olarak insan olmayan aktörlerini değerlendirdiğimiz bunun failliğini burada sorguladığımız bir program formatına dönüştürme kararı aldık.

We decided to turn this into a program format where we evaluate both its human actors, but perhaps more significantly, its non-human actors, and question its agency here.

Bunda da ilk sen mavi tonun teşviki çok önemli ona ben yine teşekkür ederim yani ben ilk dönemlerde programı yaparken çok heyecanlı ve paniktim yeni taze bir radyocu olarak.

In this, your encouragement of the blue tone was very important; I thank you for that again. I was very excited and panicked during the early stages of the program as a new, fresh broadcaster.

Yani o ilk senin hem radyo yolculuğundaki desteği hem de yani o entelektüel birikimi ortaya çıkartmak ve onu beslemek üzere yaptığı bütün sohbetler ve hani motivasyonlar benim için çok kıymetliydi.

So, the support you provided during your initial radio journey and all the conversations and motivations you had to reveal and nurture that intellectual accumulation were very valuable to me.

Öyle dönüştü program ve sonra da aslında senin de çalışmalarını biliyorsun ki çok yakından takip ediyorum ve yani bir tarihselliğin programın içinde.

The program transformed like that, and then, as you know, I'm closely following your work, and there is a historical context within the program.

Çok ufuk açıcı olabileceğini senin çalışmalarının sözel mecralarda da yani yayın mecralarında da duyulmasının çok besleyici olacağını benim için de çok besleyici olacağını düşünerek seni de davet ettim ve sen de beni kırmadın.

I thought it would be very enlightening for your work to be heard in verbal channels, meaning in publishing platforms, as I believe it would be very nourishing for both you and me, so I invited you, and you did not turn me down.

Bir seneden beri de oyunu birlikte oynuyoruz yani çok şey değişti işte 4 senede koskocaman bir pandemi atlattık İstanbul'un yöneticileri yönetenleri değişti.

We have been playing the game together for a year now, so a lot has changed; we went through a huge pandemic in 4 years, and the rulers of Istanbul changed.

İşte bakış açısı İstanbul'a bakış değişti şimdi depremler oldu başka bir gerçeklik konuşuyoruz biraz böyle aslında şey böyle bir şey tuttu günce tutmak gibi oldu İstanbul'un günce tutması gibi oldu böyle böyle başladı böyle ilerledi biraz ben senden merak ediyorum aslında böyle hani nasıl sen de biraz böyle tarihsel tarafına da hem baktın hem de gerçekten hani çok özgün bir alanda.

Here, the perspective on Istanbul has changed; now we are talking about another reality after the earthquakes. It has turned into something like keeping a journal, like Istanbul is keeping a journal. It started like this and progressed like this. I'm actually curious about you; how you also looked at the historical side but also really in a very unique field.

Çok belki niş olabilecek ama aslında bütün hani yaşadığımız dertlere cevap üreten de üretimleri olan kişilerle burada sohbet ettin yerden yüksek senin için nasıl bir şeydi ve hani belki tarihselliği nasıl kendi içinde biraz böyle onu değerlendirsek.

It might be quite niche, but actually, you talked here with people who produce responses to all the troubles we experience and have creations of their own. How was that for you in terms of being elevated from the ground, and perhaps how would you assess its historical aspect within itself?

Evet biz dinleyicilerimiz fark edecekler burada birbirimizi o kadar çok övüp konuşmadan memnun olacağız ki sonuç olarak 25 dakikanın sonunda aslında programımız.

Yes, our listeners will notice that we will be so pleased with each other by praising and talking without actually discussing that in the end, after 25 minutes, this will be our program.

Bitirmediğimizi duyuracağız gibi ya evet yerden yüksek benim bir senin davetinle işte tam bir sene önce ortak programcı olmadan önce de senin davetlerinle katıldığım dinlediğim ve aslında o niş alanın o kadar da niş olmadığını hem güncel hem tarihsel olarak işte kentin kent aşırı.

We will announce that we haven't finished. Yes, it's high off the ground; with your invitation, exactly a year ago, before becoming a co-programmer, I participated in and listened to your invitations, and actually realized that that niche area is not that niche, both in contemporary and historical terms, it's about the city and beyond the city.

Gündemine senin çok güzel biçimde ifade ettiğin gibi dokunan çok önemli çalışmaların önemli hareketlerin cemiyetlerin grupların olduğunu gösteren bir programdı dolayısıyla onun parçası olmak benim için çok güzel bir deneyim oldu.

It was a program that showed there are very important works, significant movements, societies, and groups that intersect with your beautifully expressed agenda, so being a part of it was a very nice experience for me.

Yani benim de böyle telefon kayıtlarımı bulup ortaya çıkartırsak böyle programlarını.

So if we find and reveal my phone records like this, such programs.

Benim program yaptığım günlerde böyle program sonrasında önce panikle seni arayıp ondan hemen arkasından ilk seni arayıp ya da uzun böyle 6 paragraflık bir whatsapp mesajı gönderdim ve işte ilk 3 dakikada şöyle bir şey oldu son 2 dakikadayı şöyle toparlayamadım ne olacak şimdi falan diye böyle acemiliklerimi üzerinize boca ettiğim anlarım oldu benim de.

There were times when, on the days I had a program, after the program I would panic and call you first, and immediately after that, or I would send a long WhatsApp message of 6 paragraphs, saying, "In the first 3 minutes, something like this happened, and I couldn't summarize the last 2 minutes, so what will happen now?" In those moments, I also poured my inexperience onto you.

Dolayısıyla galiba o ilk heyecanı en azından canlı tutmak için beni şey yapman iyi olmuş oldu.

Therefore, it seems that it was good for you to do something to at least keep that initial excitement alive for me.

Davet etmiş olman programı iyi olmuş oldu senin 3 sene sonundaki tecrübeni birazcık dengelemiş oldum kendi acemiliklerimle program benim için şu açıdan çok kıymetliydi gerçekten akademik olarak düşündüğüm üzerine yazdığım ya da yazmakta zorlandığım bir noktada yazmaya başlamam gereken bazı konuları ve konukları açık radyo dinleyicisiyle birlikte.

Your invitation made the program better; I managed to balance your three years of experience a little with my own inexperience. The program was really valuable for me in that it allowed me to start writing about certain topics and guests that I need to address academically or that I have struggled to write about, together with the listeners of Açık Radyo.

Başka bir düzlemde başka bir formatta zaman zaman başka bir dilde konuşmak hakikaten ilham verici zorlayıcı insanı başka türlü düşünmeye sevk eden bir deneyimdi dolayısıyla çok kıymetli oldu ve.

Speaking in another language at times in another format on a different plane was truly an inspirational experience that challenged one to think differently, therefore it became very valuable.

Yine programı dinlerken düşündüğüm.

Something I thought about again while listening to the program.

Aslında bunun çok da niş bir konu olmadığı hem akademik anlamda daha da önemlisi insanların hayatına dokunması anlamında bu kent kent aşırılık işte kente damga vuran altyapısal ekolojik meseleler bunların nasıl gitgide daha böyle merkezi hale geldiğini görmek açısından da çok önemli oldu benim için.

In fact, it was very important for me to see how this topic is not really a niche subject, both in an academic sense and more importantly in terms of its impact on people's lives, and how these urban ecological issues that have a profound effect on the city have increasingly become more central.

Yani yapmayı istediğim ama yapamadığım.

So, what I wanted to do but couldn't.

Yarım kalan şeyler var örneğin bir oyun tarihi tefrikalarına başladım ve başladığım yerde kaldı keşke onu ilerletebilseydim diye düşünüyorum ileride yerden yüksek yeniden bir kavram olmaktan çıkıp da bir gerçekliğe dönüştüğünde belki bunları yapmak istediğimiz başka şeyleri yaparız ama bu sözel sessel mecrada seninle olmak gerçekten çok önemli.

There are unfinished things, for example, I started a historical story about a game and it ended where I started it. I wish I could have progressed it. I think that in the future, when the concept of being elevated from the ground no longer exists and transforms into a reality, maybe we can do other things that we want to do. But being with you in this verbal and vocal medium is really very important.

Keyifliydi.

It was enjoyable.

Ben de ben de çok öyle hissediyorum ya bir de çalıştığımız konular itibariyle de biz işte Mehmet doktor tezini yazarken ben kendi yüksek lisans tezimi yazarken işte pandemi denen şeye ya da onunla ilgili kavramlara dipnot açarken birden işte kendimizi onun içinde bulduğumuz gerçeklikler silsilesiyle başa çıkmaya çalıştık işte insan olmayan bir aktör olan depremin hayatımızdaki etkisi sadece.

I feel the same way, especially considering the topics we work on. While Mehmet was writing his doctoral thesis and I was writing my master's thesis, we suddenly found ourselves trying to cope with the realities that came with it, opening footnotes about the pandemic or related concepts. It was just the impact of the earthquake, a non-human actor, on our lives.

Meydana geldiği coğrafyada değil aslında bütün büyük kentlerdeki etkisini şu anda birebir yaşıyoruz yani bunun bir şekilde yazı da tabii ki çok başka bir mecra ve hani orada da başka şeyler geçiriyoruz buna çok inanıyorum ve bu konu o alanda da üretmekten çok büyük mutluluk duyuyorum ama yani o süreçlerin içinden geçerken kendi özne olma halimiz onu kendi işte dertli.

Actually, we are currently experiencing its effects directly in all major cities, not just in the geography where it occurred. I truly believe that writing is another medium where we also express different things. I take great joy in producing in that field, but while going through those processes, our state of being subjects makes it a concern of our own.

Halimiz işte sesimizin tonuna yansıyışı o yayının işte heyecanlı başka bir yayının çok düşük işte çok duygusal geçmesi falan yani aslında bütün bu sesle olan ilişkide o insani boyutun işin içine çok girdiği bir yer var o da beni çok etkiliyor yani çok böyle çok arada bir hani böyle ne zamana böyle bir program yapmışız diye böyle geriye dönüp dinlediğimde o duyguya ben geri dönüyorum.

Our state is reflected in the tone of our voices, the excitement of a lively broadcast versus the emotional depth of another being very low, and in fact, in this whole relationship with sound, there is a very human aspect that plays a significant role, which affects me a lot. I often find myself thinking about when we created such a program, and when I listen back, I return to that emotion.

Ve dinleyiciye de gerçekten o duygunun bir şekilde geçtiğini hissediyorum onun da arşivleniyor olması bir yandan beni çok mutlu ediyor.

And I really feel that the listener is somehow receiving that emotion, and the fact that it is being archived makes me very happy on one hand.

Yani aslında akademik ve politik dertlerimizin kişisel ve tabii kamusal arşiv kayıtları gerçekten bunlar dediğim gibi en azından kendi kişisel tarihlerimiz açısından böyle bir önemi olduğu ama bir yandan da işte sosyal olarak da ilerideki tarihçilerin.

So, actually, the personal and, of course, public archival records of our academic and political concerns are, as I said, of such importance at least in terms of our personal histories, but on the other hand, for social historians in the future as well.

Çalışabileceği dokümanlar oldukları kesin sessel kayıtlar demişken bir şarkı arası verelim mi bir ikimiz içinde nostaljik bir ozanın şarkısını dinletmek istedi Gizem belki sen bir şey söylemek istersin bu şarkıyla ilgili.

Speaking of definitive audio recordings being documents he could work with, shall we take a break and listen to a song? Gizem wanted to play a nostalgic song by a bard for both of us; perhaps you'd like to say something about this song.

Ya evet ben bu aralar yani gerçi uzun zamandan beri İstanbul'daki mücadelelerimizde kendimi orta dünyada gibi hissediyorum.

Yes, I feel like I'm in Middle-earth lately, I mean, for quite some time in our struggles in Istanbul.

Hissediyorum ve bir orta dünya ne diyelim müptelası olarak Bart Song'u getirdim Blind Guardian diye bir metal grubunun eski bir şarkısı ama orada da o ozanın şarkısı devam ediyor der şarkının bir yerinde o yüzden uygun olacağını düşünüyorum dinleyelim.

I feel, and as a self-proclaimed addict of a middle world, I brought Bart Song, an old song by a metal band called Blind Guardian, but there it continues with that poet's song at one point, which is why I think it would be suitable. Let's listen.

Umuyoruz bizim stüdyoda yaşadığımız nostaljik anlara dinleyicilerimizle bir kısmı eşlik etmiştir.

We hope that some of our nostalgic moments experienced in our studio have resonated with our listeners.

Blind Guardian'dan.

From Blind Guardian.

Blind Guardian'dan Bart Song'u dinledik ve ben bu sırada stüdyoda Gizem'in orta dünya ilgisiyle akademik ilgilerinin buluştuğunu öğrendim çocukların mekan algısı haritalar ve mekanlar biraz ondan bahsetsene.

We listened to Bart Song by Blind Guardian, and during this time, I learned that Gizem's interest in Middle-earth intersects with her academic interests in the studio. Can you tell us a bit about the children's perception of space, maps, and places?

Yani bilmiyorum herhalde bizim jenerasyon da biraz öyle yani bizim benim çevremde aynı jenerasyondayız.

I mean, I don't know, I guess our generation is a bit like that too, at least in my circle, we are from the same generation.

Biz biraz böyle orta dünya meraklıları yani başka bir yerde olma hissiyle birlikte aslında o yerin çok tanımlandığı ve çok işte haritalarla açıldığı bir dünyadır ya aslında Tolkien'in dünyası o haritaları incelemek o coğrafyaları kafamızda canlandırmaya çalışmak orada bir macera kurgulamak falan aslında bunlar çok tarihçilikle örtüşen şeyler de bir yanda çünkü aslında eski haritalara

We are somewhat like Middle-earth enthusiasts, with a feeling of being in another place, and that place is actually a world that is very well-defined and laid out with maps; Tolkien's world involves studying those maps, trying to visualize those geographies in our minds, and creating an adventure there. Actually, these things overlap quite a bit with historical research on one side because they relate to ancient maps.

gravürlere işte panoramalara bakıp bir şekilde onları canlandırıp bir hikaye yazmaya çalışıyoruz.

We are trying to write a story by looking at engravings and panoramas and somehow bringing them to life.

Geçmiş başka insanların yaşadığı yabancı bir yerdir değil mi?

The past is a foreign place where other people lived, isn't it?

Evet evet gerçekten öyle biraz da şeyde benzetiyorum yani hani İstanbul'da yaşadığımız zorluklar vesaire yani bir şehirci olarak bunu bunları karşılıyor olmak şehirci olarak bu durumları yaşıyor olmak bir yandan işte

Yes, yes, it really is like that. I also find it somewhat similar to the difficulties we face in Istanbul, you know, as an urbanite. Experiencing these situations as an urbanite on one hand...

Kelin kendi ilacını sürememesi durumu var yani işte programa veda ediyoruz çünkü işte İstanbul'un belirsizliği bizim belimizi de büktü ve kendi içimizde yani benim en azından bir şeye toparlanmaya zamana ihtiyacım var bu belirsizlik içinde işte bir yandan hani bu kadar donanım işte bilinen yasa falan işte afet yasasının hani yani afet yasasının

There is a situation where Kelin cannot apply her own medicine, so we are bidding farewell to the program because the uncertainty of Istanbul has also bent our backs, and we need time to gather ourselves, at least for me, within this uncertainty. On one hand, there is all this equipment, the known laws, and the disaster law.

ben saatlerce anlatabilirim burada ama hani benim işime yarıyor mu şu anda hayır falan gibi bir yerden oradan böyle çok hani sürekli gerçekten hani kapitalist bir yerden çok bir kötülük var ve hani sürekli böyle onunla işte savaşıp evet bir sonraki bölüme geçtik bir sonraki bölüme geçtik falan diye böyle bir türlü o şeyi bitiremediğimiz bir şeyle mücadele ediyoruz gibi de geliyor.

I can explain for hours here, but you know, it's not really useful for me right now, or something like that. There seems to be a lot of evil coming from a very capitalist perspective, and it feels like we're constantly struggling with that, like, yes, we've moved on to the next chapter, we've moved on to the next chapter, and it feels like we're fighting something that we can never quite finish.

Gerçekten hani çok sıkıştı İstanbul yani birçok açıdan hani konuştuğumuz işte üç insandan.

Istanbul is really under a lot of pressure, in many ways regarding the three people we talked about.

İkisi şu anda bir işte evden tahliye edilmesi ya da evine riskli olma durumuyla falan başa çıkmaya çalışıyor bu durumda hem işte bir yerden bu kadar bizim için bariz olan şeyi okuyup anlamlandırmakla onun nasıl diyelim kaydını tutmak arasında bir zorluk var o dengeyi kurmak biraz yıpratıcı çok anlatamadım galiba ama.

Both of them are currently trying to cope with the situation of being evicted from home or dealing with the risk of it, and in this case, there is a difficulty in balancing between reading and making sense of something that is so obvious for us at work and keeping track of it, establishing that balance can be a bit exhausting, I guess I couldn't explain it very well.

Bence çok iyi anlattın yani şarkıyı.

I think you explained the song very well.

Zannediyorum yani o nostalji hissinin dışında istemenin sebebi şarkının akaratında işte far from home evden uzakta diyor İstanbul gerçekten bize şu an tam olarak bunu hissettiriyor yani fiziki olarak evden uzakta kalmak zorunda olmanın dışında bazılarımızın başına bu geliyor ya da yakın bir gelecekte gelecek evde hissedemiyoruz yani feel at home hali de yok birçoğumuz için yani İstanbul'da yaşayan milyonlar için bu böyle.

I think the reason for wanting it outside of that feeling of nostalgia, is that the song's refrain says "far from home," and Istanbul is really making us feel exactly this right now. I mean, aside from having to be physically far from home, some of us are experiencing this, or it's something that will happen in the near future; we cannot feel at home. For many of us, that feeling of being at home does not exist, and this is true for millions living in Istanbul.

Eskiden.

In the past.

Harikaydı herkes kendini çok evinde hissediyordu anlamına söylemiyorum bunu ama bu hissinin gitgide arttığını birçok farklı sebepten deprem bunlarının başında geliyor deprem riski dolayısıyla o evden evde hissedemiyorsan da işte bunun kaydını tutman da zorlaşıyor bizim bu programı şimdilik bitiriyor olmamızın arkasında böyle bir fiziki bir gerçeklik var.

It was wonderful; everyone felt very much at home. I'm not saying this to mean that this feeling is increasing for many different reasons, with the earthquake risk being one of the foremost. If you can't feel at home due to the risk of an earthquake, then it becomes difficult to keep track of this. There is such a physical reality behind our decision to wrap up this program for now.

Ve hakikaten o kayda tutmanın.

And indeed, that recording.

Anaklarının ortadan kalkması var dolayısıyla bence gayet iyi anlattın gayet de iyi bir isabetli bir şarkı oldu eminim sadece ikimizde değil başkaları açısından da böyle olmuştur.

Since the mothers are missing, I think you explained it very well; it became a very good and accurate song. I'm sure it's not just us, but others have felt the same way as well.

Yani böyle bir çıkmadan programında böyle yavaş yavaş sonuna geliyoruz Allah'ım son dakikalarımız.

So, we are gradually coming to the end of such a program, oh my God, our final moments.

Yani bir kaydı.

So, a record.

Hakikaten bir belirli bir ölçüde mesafelenmek gerektiğine ben inanıyorum yani bu tam olarak çok uzak bir mesafeden bahsetmiyorum ama bir tık mesafe iyi olur gibi geliyor bana hani bunu yürütebilmek için sağlıklı bir kayıt tutabilmek için bir de gerçekten hani şu anda içinden geçtiğimiz şeyin mekansal olarak bilgisinin üretilmediği de bir noktadayız.

I truly believe that it is necessary to distance oneself to a certain extent; I’m not talking about being very far away, but I feel that a little distance would be beneficial. To manage this effectively and to keep a healthy record, we are also at a point where spatial information about what we are currently going through is not being produced.

Biriktirmek bilgi üretmek biraz daha.

Accumulating is producing knowledge a little more.

Yaşadığımız şeyi içinden geçtiğimiz bu belirsizliği sindirmek anlamak belki tekrar konumlandırmak yani hani mekansal olarak da duygusal olarak da İstanbul'da şu anda kendimizi konumlandırmak da gerçekten çok zorluk çekiyoruz.

We are really struggling to digest what we are experiencing, to understand this uncertainty we are going through, and perhaps to reposition ourselves, meaning both spatially and emotionally, in Istanbul right now.

Onları çözümledikten sonra belki tekrar başka işte hikayelerle yeniden buluşuruz diye ben de ümit ediyorum.

I hope that after they are resolved, we may meet again in other stories.

Açık radyo bize kapısını her zaman açık oldu.

Open Radio has always kept its doors open for us.

Bunu söyledi bunu da yani çok büyük bir şans olarak görüyorum hep biraz böyle şey hani teşekkürlerle bitirelim isteriz galiba kesinlikle öyle senin teşekkürlerini alalım sana öncelikle hem yani benim bu deneyimine ortak ettiğim için radyoda olmak hep benim böyle hayal ettiğim ama asla gerçekleştirmediğim bir şeydi.

I see this as a very big chance. I guess we always want to end things like this with thanks. Absolutely, let's take your thanks first. For me, being on the radio, which I shared with you in this experience, was always something I dreamed of but never accomplished.

Dolayısıyla bunun yerden yükselme parçası kıldığın ve hakikaten o.

Therefore, it is the part of elevation that you have made it, and indeed it is.

Düşünme sürecine ortak ettiğin kaydetme sürecine ortak ettiğin için sana çok teşekkür borçluyum ve tabii ki bütün konuklarımıza işte dünyanın farklı yerlerinden bağlanan zamanın farklı noktalarından hikayeler anlatan yerden yükseği birazcık daha tarihselleştirme konusunda yardımcı olan tüm konuklara teşekkür etmek isterim.

I owe you a big thank you for involving me in the thinking process and the recording process, and of course, I would like to thank all our guests who helped to add a little more historical context from the place where stories are told from different points in time connecting from different parts of the world.

Açık radyo teşekkürlerini sen daha detaylı yapacaksın.

You will detail the thanks of Açık Radyo more.

Ya açık radyo evet ben de ben de sana çok.

Yes, open radio, I love you very much too.

Teşekkür ederim bana çok iyi geldi yani bu stüdyoda birlikte oturuyor olmak da bana çok iyi geliyor birlikte sohbet ediyor olmak da çok iyi geliyor ve Feryal Kabil 4 seneden beri teknik masamızda ve hep bizimle birlikte bizi burada güler yüzüyle karşılıyor ve başından beri heyecanımızı alıyor aslında stüdyoda yaptığımız bütün canlı yayınlarda ilk sen Mavi Tuna'ya çok teşekkürler yani bütün krizlerimizi paniklerimizi.

Thank you, it has really helped me a lot, being together in this studio feels great to me, having conversations together is also very nice, and Feryal Kabil has been at our technical desk for 4 years, always welcoming us here with a smile, and actually calming our excitement since the beginning. I really appreciate you, Mavi Tuna, for all our crises and panics during all the live broadcasts we do in the studio.

Çıkışma böyle yapamıyoruz ne oluyor falan dediğimiz her şeyi çok güzel bir şekilde yönettiği ve her zaman çok açık bir kalple bizi dinlediği için Didem Genç Türk'e çok teşekkürler her zaman nasıl bir topluluk olunuru bence hatırlattığı için açık radyo ailesi yani ben kendimi burada program yaparken çok özgür hissettim ve böyle son saniyelerde de şeyi de söyleyeyim yani bir kadın şehirci olarak benim sesimi bulduğum yer burası yerden yükseliyor.

Thank you very much to Didem Genç Türk for managing everything we asked when we said we couldn't do it like this and for always listening to us with a very open heart. I think she reminds us of what it means to be a community. I felt very free while making a program here in the open radio family, and I want to say at the last moment that this is the place where I, as a female urbanist, found my voice, rising from the ground.

Ve hep de öyle kalacak bu alanın bu kadar özgür ve açık olması bence Türkiye için inanılmaz büyük bir şans ve umut umarım açık radyo hep açık kalır ve biz de ilerleyen zamanlarda yeniden buluşma şansı elde ederiz.

And I think it is an incredible opportunity and hope for Turkey that this area remains so free and open, and I hope that Açık Radyo always stays open and that we have the chance to reunite in the future.

Evet gerçekten öyle aslında iki şarkı çalacaktık bilmiyorum zamanımız kaldı mı ama en azından anons edebilirim.

Yes, that's true, we were actually going to play two songs, I don’t know if we have time left, but at least I can announce it.

Jesse Ware'ın Begin Again'ini seçmiştik.

We had chosen Jesse Ware's Begin Again.

Bir noktada.

At one point.

Belki yeniden en başka türlü de olsa başlayacağımız ümidi ve inancıyla çok teşekkürler Gizem ve çok teşekkürler açık radyo ailesi ve dinleyicileri yerden yükselin şimdilik son programı dinlediniz.

Thank you very much, Gizem, and thank you very much to the Açık Radyo family and listeners for the hope and belief that we will start again in another way. You have just listened to the final program for now.

Hoşçakalın.

Goodbye.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.