Seçim Sonuçları Hakikaten Kalıcı mı? I Konuk: Prof. Dr. Seda Demiralp

Podbee Media

Hakikaten

Seçim Sonuçları Hakikaten Kalıcı mı? I Konuk: Prof. Dr. Seda Demiralp

Hakikaten

İPSOS TÜRKİYE

IPSOS TURKEY

Her iki hakikatlerin peşine veriyle düştüğümüz podcast serimizin bir başka bölümde tekrar birlikteyiz.

In another episode of our podcast series, where we pursue both truths with data, we are together again.

Hakikaten başlığı altında merak ettiğimiz konuları inceliyoruz.

We are examining the topics we are curious about under the title of "Indeed."

Bugünkü konumuz 31 Mart seçimlerinin sonuçları hakikaten kalıcı olacak mı?

Today's topic is whether the results of the March 31 elections will truly be lasting.

Bunu inceleyeceğiz, bunu konuşacağız, bunu tartışacağız.

We will examine this, we will discuss this, we will debate this.

Konuğumuz Işık Üniversitesi'nden Prof. Dr. Seda Demiralp.

Our guest is Prof. Dr. Seda Demiralp from Işık University.

Hoş geldiniz hocam.

Welcome, teacher.

Merhabalar, hoş bulduk.

Hello, nice to meet you.

Ve benimle beraber bugün verileri paylaşacak, tartışmaya destek verecek arkadaşım bizim kamuoyu araştırma dolu bölümümüz.

And my friend who will share the data with me today and support the discussion is our public opinion research department.

Önümüzden Özlem Bora. Merhaba Özlem.

In front of us is Özlem Bora. Hello Özlem.

Merhaba.

Hello.

Evet, bugünkü araştırma kaynaklarımız bizim her seçimden sonra olduğu gibi bu seçimde de yaptığımız sandık sonrası araştırmamız.

Yes, today's research sources are our post-election survey conducted as in every election after this one.

Sandık sonrası diyorum çünkü seçimin ertesinde bir sonraki gün yani her seçim pazar günü oluyor biliyorsunuz.

I'm saying after the polling because the day after the election is always on a Sunday, as you know.

Pazartesi, salı günleri yaptığımız görüşmelerle uzun yıllardır gerçekleştirdiğimiz araştırmalar bunlar.

These are the research studies we have been conducting for many years through the meetings we have on Mondays and Tuesdays.

Bu seçimde de yine pazartesi, salı günlerinde 81 şehirde 18 yaş üzeri seçmenlerle toplamda

In this election, again on Monday and Tuesday, a total of 18 years and older voters in 81 cities.

2029 görüşme yaptık.

We had a meeting in 2029.

Bugüne kadar yaptığımız görüşmelerde seçimlerdeki diğer araştırmalardan temel farkı bu sefer oy kullanmamış kişilerle de görüştük.

In the discussions we have had up to now, the fundamental difference from other studies in the elections this time is that we also spoke with people who did not vote.

Daha önceki araştırmalarımızda sadece oy kullanmış olan kişilerle görüşüyorduk.

In our previous research, we were only interviewing people who had voted.

Bu seçimlerde biliyorsunuz ki seçime katılım oranı görece biraz daha gerilediği için oy kullanmamış kişilerle de görüştük.

In these elections, as you know, the voter turnout rate has relatively declined a bit, so we also spoke with people who did not vote.

Onların da neden böyle davrandıklarını anlamaya çalıştık.

We tried to understand why they acted this way.

Seçimde toplam seçmenlerin yaklaşık %21-22'si oy kullanmamıştı.

Approximately 21-22% of the total voters did not cast their votes in the election.

Bizim de...

Ours too...

Örneklememizi de aynı oranda oy kullanmayan kişi söz konusu.

Our sample also concerns individuals who did not vote at the same rate.

Görüşmelerimiz telefonla veya online anketle gerçekleştirildi.

Our meetings were conducted over the phone or through an online survey.

Etkisi hala süren bir seçim.

An election whose effects are still ongoing.

31 Mart yerel seçimleri birçok farklı açıdan değerlendirilebilir tabii ama muhalefet için bir galibiyet olduğu görülüyor.

The March 31 local elections can be evaluated from many different angles, of course, but it appears to be a victory for the opposition.

CHP çok uzun yıllar sonra tekrar birinci parti olarak seçimden çıktı.

After many years, CHP emerged as the first party in the elections again.

Bugün bu galibiyetin kalıcı olup olmadığını tartışacağız.

Today we will discuss whether this victory is permanent.

Bunun çeşitli seçmen gruplarından, onların davranışlarından veya işte...

This is from various voter groups, their behaviors, or well...

Ülkenin içinde bulunduğu yapısal durumdan ne kadar etkilendiğini görüşüyor olacağız.

We will discuss how much it is affected by the structural situation of the country.

Değerlendirmeye geçmeden önce oy kullanmayan bireylerin davranışlarını bir konuşalım aslında.

Before moving on to the evaluation, let's actually discuss the behaviors of individuals who do not vote.

Bu iyi olur.

This would be good.

Her seçimde oy kullanmamayı tercih eden bir grup elbette var.

There is certainly a group that prefers not to vote in every election.

Geçen seçimlerde oy kullanmayanların %70'inin bu seçimde de yine oy kullanmadığını görüyoruz.

We see that 70% of those who did not vote in the last elections are not voting again in this election.

Böyle genel olarak oy kullanmaya mesafeli olan bir seçmen her zaman var.

There is always a voter who is generally distant from voting.

Ama işte seçime katılım daha önceki dönemlerdeki kadar olsaydı seçim sonucu nasıl olurdu aslında?

But what if the voter turnout had been as high as in previous periods? What would the election results have been like?

Bunu da merak ediyoruz tabii.

Of course, we are curious about this too.

Özlem sen bununla ilgili belirleri paylaşırsan sevinirim.

I would appreciate it if you could share the details regarding this, Özlem.

Şimdi senin de bahsettiğin gibi öncelikle oy kullanmayanları bir anlamaya çalıştık.

Now, as you mentioned, we initially tried to understand those who do not vote.

Bundan önceki iki seçimde hem yerel hem genel seçimlerde %85 civarındayken katılım.

In the previous two elections, the voter turnout was around 85% for both local and general elections.

Bu sene %78,5 civarındaydı.

It was around 78.5% this year.

Kimler katılmadığı önce anlamaya çalıştık.

We tried to understand who did not participate first.

Çalışma durumuna göre baktığımızda ev hanımlarının %24'ün oy kullanmadığını ve işsizlerin %32'sinin oy kullanmadığını gördük.

When we looked at the working status, we saw that 24% of housewives and 32% of the unemployed did not vote.

Buna karşılık emeklerin %17.

In contrast, 17% of the efforts.

Yani bu iki gruba göre kullanma oranı oldukça düşük.

So, according to these two groups, the usage rate is quite low.

Çalışanların da %18 oy kullanmamış.

18% of the employees did not vote either.

Bu oy kullanmama nedenlerinin başında şehir dışındayım diyen %31'lik bir neden karşımıza çıkıyor.

The main reason for not voting is that 31% of people say they are out of town.

Burada bir diğer cevaplar da var ama bunlar işte hasta olduğu gibi farklı yine oy kullanamama sebepleri ortaya çıkıyor.

There are other answers here as well, but these reveal different reasons for being unable to vote, just like being ill.

Bir de bunun yanı sıra hiçbir adayı partiyi beğenmediğim ya da desteklediğim adayın kazanacağını düşünmüyorum gibi.

Additionally, I don't think any of the candidates will win, since I don't like them or believe in the candidate I support.

Oyum hiçbir şey değiştirmeyecek gibi farklı sebepler de karşımıza çıkıyor.

It seems that there are different reasons why my vote won't change anything.

Bu çalışmanın sonucunda.

As a result of this study.

Şimdi bir de hani oy kullananlar, oy kullanmayanlar kullansaydı ne olurdu diye bir şeyimiz var.

Now we have a question of what would happen if those who voted and those who didn't vote had voted.

Sorumuz vardı.

We had a question.

Dediğim gibi biz bir oy veren 1521 kişiyle görüştük.

As I said, we interviewed 1,521 people who voted.

Bir de oy vermeyen bir kitleyle görüştük.

We also met with a group of people who do not vote.

Bu oy vermeyen kitleye seçim olsaydı şimdi kime oy verirdiniz gibi bir soru sorduğumuzda şöyle bir şey karşımıza çıkıyor.

When we ask this non-voting group a question like "If there were an election, who would you vote for?" we see something like this emerge.

Zaten AK Parti ve tabii ki CHP birinci parti çıktı ama oy oranları yakın 37.7-35.5'tu.

Already, the AK Party and of course the CHP emerged as the first party, but their vote percentages were close at 37.7-35.5.

Bu oy vermeyenler oy verseydi.

If those who do not vote had voted.

Karşımıza çok benzer yakın rakamlarla iki partinin oy alacağını görüyorduk.

We were seeing that two parties would receive votes with very similar close figures.

Yani birinci parti olma şeyi biraz da azalıyor.

So the thing of being the first party is also somewhat diminishing.

Riskli duruma geliyor gibiydi.

It seemed like it was getting into a risky situation.

Birinci olma ikisi birden birinciliği paylaşıyorlar.

They are both sharing the first place.

Aynen öyle bir nokta çıkıyor.

Exactly, that's the point.

Hani kararsızları da dağıttığımızda biliyorsunuz burada kararsızlar oy kullanmayacağım cevap vermeyeceğim diyenler de var.

You know that when we distributed the undecided votes, there are also those who say they will not vote or respond among the undecided.

Bunları da dağıttığımızda her iki partinin de %37'lik bir oranla birinciliği paylaştığını görüyoruz.

When we distribute these as well, we see that both parties share the first place with a rate of 37%.

Bir de bu kişilere biz eğer yerel seçim sonuçlarını bilseydiniz.

If only these people knew the local election results.

Oy kullanma davranışınız farklı olur muydu diye bir soru da sorduk.

We also asked the question: Would your voting behavior be different?

%46'sı yani yarısına yakın bu oy kullanmayanları yine kullanmayacağım cevabını veriyor.

46%, which is close to half, responds that they will not vote again.

%34'lük bir kesim oy kullanacağını söylüyor.

A segment of 34% says they will vote.

Eğer şu anki sonuçları bilseydim diye ve 2023 seçimlerinde AK Parti ve CHP'ye oy verenler de bu oran %40'ların üzerine çıkıyor.

If I had known the current results, the percentage of those who voted for the AK Party and CHP in the 2023 elections is also rising above 40%.

Yani biri bence şöyle bir şey var.

So, I think there is something like this.

CHP'liler nasıl olsa kazanamayacağız diye gitmemişlerdi diye düşünüyorum.

I think the CHP members didn't go because they thought they wouldn't win anyway.

Bunu görse bilselerdi giderdim diyor.

"If they had seen this, they would have gone," he says.

Öbürü de kaybedeceğini düşünmüyordu.

The other one also didn't think he would lose.

Keşke gitseydim mi diyordu gibi bir şey de olabilir.

It could also be something like "I wish I had gone."

Tabi burada bizim özellikle oy kullanmayanları bu kadar daha önceki seçimlerde yaptığımız araştırmalardan farklı olarak mercek altına alma nedenimiz

Of course, our reason for focusing specifically on those who did not vote here is different from the research we conducted in previous elections.

ilk akla gelen sebeplerden birinin işte AK Parti seçmeninin ya da iktidar seçmeninin, MHP seçmeninin de kısmen

One of the first reasons that comes to mind is, of course, the electorate of the AK Party or the ruling party, and partially the electorate of the MHP.

sandığa daha az rağbet etmesi ve seçim sonuçlarını çok ciddi şekilde etkilemesi gibi bir tez vardı.

There was a thesis that it would have less interest in the ballot box and seriously affect the election results.

Seçim gecesi dahi konuşulan bir şeydi bu.

This was something that was even talked about on election night.

Bunun gerçekten hayatta karşılığı ne kadar var yok bunu anlamaya çalıştık.

We tried to understand how much of this actually exists in real life.

Yani hakikatenin bir başka anlamı da zaten bu.

So another meaning of reality is already this.

Buradan da gördüğümüz kadarıyla aslında hani kısmen geçerliliği olan bir tez bu.

From what we can see here, this is actually a thesis that has some validity.

Sizin yorumlarınızı alsak hocam.

We would like to hear your comments, teacher.

Tabii yani bu seçimde hakikaten oy kullanmayanlar seçime damga vurdu.

Of course, those who really didn't vote in this election made a mark on the election.

Tabii ki yani Türkiye'de her zaman yüksek katılım oranları ama Türkiye standartlarında bir önceki seçimde %89'lar civarındayken

Of course, there are always high participation rates in Turkey, but while in the previous election it was around 89% by Turkish standards.

bunun herhalde %78'lere düştü.

This has probably dropped to around 78%.

O önemli bir düşüş ve bu evde kalma aslında oy geçişleriyle de...

That's a significant decline, and this staying at home is actually also related to the vote transfers...

...birlikte düşülmesi gereken bir şey.

...something that needs to be considered together.

Yani ben şimdi kim bu evde kalanlar dediniz.

So, you asked who are the ones staying in this house now.

Niye kaldılar ben de birazcık değinerek katkıda bulunmaya çalışayım.

Why did they stay? Let me also try to contribute a little by mentioning it.

Şimdi evde kalanlar ya da benim kendi çalışmalarımda biraz apatetik seçmen diye tanımladığım bir grup.

Now, some of those who remain at home or a group I define as somewhat apathetic voters in my own work.

Yani siyaseti biraz takipten çıkmaya başlamış.

So they have started to drift a bit away from following politics.

Partisine mesafe koymuş.

He has distanced himself from his party.

Biraz bir partisiyle bağı çözülmeye başlamış.

The bond with a little party has started to unravel.

Şimdi ne yapardı bunlar oy verseydi?

What would they do now if they had voted?

Bunun bir kısa biraz uzun cevabı var.

There is a short and a slightly long answer to this.

Evet kısa cevabı herhalde bir kısmı AK Parti'ye oy verirler.

Yes, the short answer is that a part of them will probably vote for the AK Party.

Yani evde kalıp eskiden AK Parti'ye oy vermiş olup bu kez evde kalmış olanlar.

So those who stayed at home and had voted for the AK Party in the past but stayed at home this time.

Bir kısmı AK Parti'ye verdi bir kısmı da oyunu değiştirirdi.

Some voted for the AK Party, while others changed their votes.

Ben oy vermeyen eski AK Partililerin oyunu değiştirmiş ve CHP'ye diyelim ki kaymış AK Partililerle...

I have changed the votes of former AK Party members who did not vote and let's say shifted them to the CHP...

...arasındaki zihinsel mesafenin düşünülenden daha az olduğunu düşünüyorum.

I think the mental distance between them is less than what is thought.

Yani benim bu konuda yürüttüğüm yani apatetik seçmenlerle ilgili bu sene yürüttüğüm çalışmalarda ben şahsen bunu gözlemledim.

So, in the studies I conducted this year regarding apathetic voters, I personally observed this.

Onlar da aslında öyle davranmanın kıyısındalar.

They are actually on the verge of behaving that way.

Onlar da böyle davranmanın kıyısındalar.

They are also on the verge of behaving this way.

Uzak değiller.

They are not far away.

Evde kaldıklarında da bunun CHP'nin kazanma ihtimalini arttırdığını bilerek kalıyorlardı.

They were staying there knowing that it increased the likelihood of CHP winning.

Ve biz hani evde kalacağım diyenlere de CHP'ye geçeceğim diyenlere de yani siyasi tercihlerle ilgili sorularımızı ilettiğimizde...

And when we conveyed our questions regarding political preferences to those who said they would stay at home and to those who said they would switch to the CHP...

...yani çok da fark etmez kimin kazanacağı çok da fark etmez türünden cevaplar alıyorduk.

...we were getting responses along the lines of "it doesn't really matter who wins."

Bu tabii evde kalacağım diyenler de daha yükseliyordu ama CHP'ye oyunu vermeyi düşünen bu defa seçmenlerde de...

Of course, those who say they will stay at home were also rising, but this time among voters considering giving their vote to CHP...

...yani AK Parti'nin adayı mı CHP'nin adayı mı kazanacak çok da fark etmez gibi cevaplar alıyorduk.

...so we were getting responses like it doesn't really matter whether the candidate of the AK Party or the CHP wins.

Ben bu çok da fark etmez.

I don't really care about this much.

İfadesini önemli buluyorum.

I find their statement important.

Çok önemli.

Very important.

Bunun içinde bir bıkkınlık, bir olumsuzluk yani bardağın boş tarafı kim gelirse gelsin benim hayatım çok da olumlu yönde değişmeyecek gibi duygusu var.

There is a sense of weariness, a negativity, that no matter who comes, my life is not going to change in a very positive way.

Ama bir de CHP'nin adayı da gelse o kadar da kötü olmaz duygusu var.

But there is also a feeling that it wouldn't be so bad if the CHP candidate came as well.

Şimdi bu iğne bizim için.

Now this needle is for us.

Evet bu biraz işte kutuplaşmadan uzaklaşma sinyali biraz belki.

Yes, this is somewhat a signal of distancing from polarization, perhaps a little.

Evet bu CHP'yle ilgili bagajların biraz hafiflediği o duygusal bariyerlerin biraz zayıfladığı anlamına geliyor.

Yes, this means that the emotional barriers related to the CHP have weakened a bit and the baggage has lightened somewhat.

Yani bir taraftan AK Parti'ye küsme var işin bir tarafı o.

So on one hand, there is a resentment towards the AK Party, that is one aspect of it.

Bir tarafı da CHP ya da CHP'li adayları eskiye göre daha kabul edilir bulma kısmı var.

There is also the part where one side finds the CHP or CHP candidates more acceptable compared to the past.

Şimdi burada CHP'nin başarısı yani apati bu ilgisizlik bir kere CHP'lilerde de AK Partililerde de vardı.

Now, the success of the CHP here, that is, apathy and indifference, existed both among CHP supporters and among AK Party supporters.

Ama mesela biz Ekim'de yaptığımız araştırmalarda bunu çok yakın görüyorduk.

But for example, we saw this very closely in the research we conducted in October.

Ama ondan sonra CHP'nin kurultay süreci vesaire o kendi apatetik seçmenini siyasete geri çağırmayı bir ölçüde başardı.

But after that, the CHP's congress process, etc., somewhat succeeded in calling its apathetic voters back to politics.

Ve aynı anda AK Parti'nin apatetik seçmeni.

And at the same time, the apathetic voter of the AK Party.

Bir de evde tutmayı başardı.

He/she also managed to keep it at home.

Nasıl yaptı bunu?

How did he/she do this?

Şimdi iki tarafta da dedik işte bir apati vardı ve ikisinde de kim kazanırsa kazansın çok fark etmeyecek duygusu vardı.

Now, we said there was apathy on both sides, and there was a feeling that it wouldn't matter much who won in either case.

Benim siyasete etki edebilme gücüm çok da fazla değil duygusu vardı.

I had the feeling that my power to influence politics was not very much.

Hemen hemen her zaman biz zaten sandığa gitmeyen seçmende ya da apatetik diyeceğimiz siyasete ilgisini kaybetmek üzere olan seçmende o duyguyu görürüz.

We almost always see that feeling in voters who either do not go to the polls or in apathetic voters who are losing interest in politics.

Benim etkim az vereceğim oyunda etkisi az.

My influence is small in the game where I will cast a vote.

Dolayısıyla versem de olur vermesem de bir şey olmaz.

Therefore, it doesn’t matter if I give it or not.

Ama AK Parti seçmenindeki duygu daha çok.

But the sentiment among AK Party voters is much stronger.

Ekonomik memnuniyetsizlikle ilgiliydi.

It was related to economic dissatisfaction.

Yani ben defalarca kredi verdim, oy verdim, arka arkaya partimi destekledim ama bir türlü benim ekonomik sorunlarım çözülmedi.

So I have lent money many times, voted, and supported my party repeatedly, but my economic problems have never been solved.

CHP seçmenindeki apatide defalarca partime destek verdim, oy verdim ama bir sürü iktidar olamadı.

I have supported my party and voted for it multiple times despite the apathy among CHP voters, but it has not become a powerful force.

Bana da o iktidar duygusunu yaşatamadı.

It couldn't make me feel that sense of power either.

Ve ayrıca ben değil iktidarı değiştirebilmek, kendi partimi bile değiştiremiyorum.

And moreover, I can't even change my own party, let alone change the government.

Orada mesela Kılıçdaroğlu adaylığıyla ilgili tartışmalar, Kılıçdaroğlu'nun seçim sonrası istifa etmeye isteksiz gözükmesi.

For example, there are discussions about Kılıçdaroğlu's candidacy there, and Kılıçdaroğlu appears unwilling to resign after the election.

Özellikle bu duyguyu coşturmuştu.

Especially this feeling had exhilarated.

Ve o yüzden ben CHP'nin başarısı derken biraz önce kendi seçmenini belki kurultay süreciyle,

And that's why when I mention the success of the CHP, perhaps I am referring to its own voters with the party congress process.

belki ondan sonra kendi yürüttüğü kampanyayla kendi apatitik seçmenini çağırabildi.

Maybe after that, he was able to mobilize his own apathetic voters with the campaign he ran.

Ve aynı anda AK Parti seçmenine benim adaylarım senin için bir varoluşsal tehdit de yaratmıyor mesajını verebildi.

And at the same time, it was able to convey the message to the AK Party voters that my candidates do not pose an existential threat to you.

Burada işte adayların önemi.

Here is the importance of candidates.

Biraz sonra adaylardan daha çok bahsederiz ama AK Parti'nin başarısızlığı mı, CHP'nin başarısı mı seçim sonuçları deniyor ya.

We'll talk more about the candidates shortly, but they're saying whether the election results are a failure of the AK Party or a success of the CHP.

Ben bu kadar ikisinin arasında çok büyük fark olduğunu düşünmüyorum.

I don't think there is a very big difference between the two.

Evde kalan AK Parti.

The AK Party remaining at home.

AKP'liyle oyunu değiştiren AKP'ler arasında çok büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum.

I don't think there is a very big difference between the AKPs that change the game with AKP supporters.

Orada bir gidiş geliş bir hareketlilik olduğunu düşünüyorum.

I think there is a back-and-forth movement there.

O kanal açılmış.

That channel has been opened.

Evet hemen bugün seçim olmuş olsa veya mutlaka o gün de oy verecektin dese belki son anda birisi bir adım geride duracak ve eski partisine verecek.

Yes, even if there were an election today or if you were definitely going to vote that day, perhaps at the last moment someone would step back and vote for their old party.

Belki bir adım ileri gidip başka partiye oy verecek.

Maybe they will take a step forward and vote for another party.

Ama bizim için ilginç olan o hareketliliğin olmuş olması.

But what is interesting for us is that this activity has taken place.

Çünkü Türkiye gibi kemikleşmiş tercihlerin çok olduğu bir yerde böyle bir esneme en ilginç kısmı bu seçimlerin buydu bence.

Because in a place like Turkey, where there are deeply entrenched preferences, such flexibility was the most interesting part of these elections, I think.

Bu bir yolculuk gibi.

It's like a journey.

Evet o yolculuk başlamış.

Yes, that journey has begun.

O esneme başlamış.

It has started to yawn.

Renk bir anda tabii ki siyahtan beyazdan siyaha dönmüyor.

Color doesn't suddenly change from black to white to black, of course.

Önce arada gri bölgede kalma durumu da var.

First, there is also the situation of staying in the gray area in between.

Yani o gri bölge belki de işte ilgisiz pozisyona geçip evde kalma noktası.

So that gray area might actually be the point of switching to an indifferent position and staying at home.

Ama bir sonrası yani kıyısında dediğim belki de o.

But perhaps that is the one I mentioned on the shore, the one after.

Yani bir sonraki adım aslında bu sefer karar değiştirme.

So the next step is actually changing the decision this time.

Oyunun rengini değiştirme noktasına gidebilir her iki taraf içinde tabii bu.

Of course, both sides can reach the point of changing the color of the game.

Bizim araştırmamızda tabii şöyle bir şey var.

In our research, of course there is such a thing.

Ben o yüzden biraz da şey söyledim.

That's why I said a little bit of something.

Sonucu etkileyen unsurlardan biri mutlaka seçime katılım oranıydı.

One of the factors affecting the result was definitely the voter turnout rate.

Ama sanıldığı kadar tek başına etkileyen bir şey değildi.

But it wasn't something that affected alone as much as thought.

Oy verenlerin de ciddi şekilde etkisi oldu.

Those who voted also had a serious impact.

Birazdan zaten onları konuşacağız.

We will talk about them soon anyway.

Yani sadece oy vermeyenlerle bu sonuç bu halde oldu.

So this result happened only because of those who did not vote.

Bu şekilde bir tablo ortaya çıktı demek.

This means that such a table has emerged.

Biraz hani oy verenlerin kararlarını küçümsemek anlamına da gelir.

It somewhat means to underestimate the decisions of those who vote.

Hem öyle hem de oy değiştirmelerin de evde kalmanın da aynı anda yüksek olmuş olması tesadüf değil.

It is no coincidence that both the changes in votes and staying at home have been high at the same time.

İkisi birbirleriyle ilişkili zaten.

They are already related to each other.

Kesinlikle.

Absolutely.

Tabii.

Of course.

Şimdi şeye geçecek olursak hani oy verenler tarafına biraz da bizim seçim sonuçları değerlendirdiğimiz zaman özellikle bir grup dikkat çekti bizim çalışmalarımızda.

Now, if we move on to the matter, particularly a group caught our attention when we evaluated the election results on the voters' side in our studies.

Zaten bu da tezlerden biriydi.

This was already one of the theses.

Özellikle emekliler oy davranışı açısından bir değişiklik gösterdi mi göstermedi mi?

Did retirees show a change in voting behavior or not?

Emekli deyince tabii Türkiye'de resmi olarak yaklaşık işte 16 milyon civarında emekli var.

When it comes to retirees, there are officially around 16 million retirees in Turkey.

Ama bizim araştırmalarımızda biz çalışma durumunu sorduğumuzda emekliliğim diyen yani gerçekten çalışmayıp,

But in our research, when we asked about employment status, those who said "I'm retired," meaning they truly did not work,

hayatını emekli olarak devam ettirenlerin sayısı yaklaşık 5 milyona tekabül ediyor Türkiye'de.

The number of people continuing their lives as retirees is approximately 5 million in Turkey.

11 milyon çalışan emekli var.

There are 11 million retired employees.

O yüzden aslında biz burada hani bütün emekli kitleyi çalışan çalışmayan tamamını kapsabilmek açısından 55 yaş üstü segmentine bakmayı daha doğru bulduk.

Therefore, we actually found it more accurate to look at the segment of those aged 55 and over in order to encompass the entire retired population, both those who are working and those who are not.

Çünkü onun için de çalışmayan emeklileri de daha geniş kapsamda ele alabiliriz diyerekten.

Because we can also address retirees who do not work in a broader context for his sake.

Burada bu grubun oy tercihlerini biraz konuşalım.

Let's talk a little about this group's voting preferences here.

Şimdi genel oy vermiş seçmene sorduğumuz vakit.

Now, when we ask the voter who has cast a general vote.

Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz %70, enflasyonun artması ve alım gücünün azalması %69 olarak karşımıza çıkıyor oy tercihinde etkili olan unsurlarda.

The economic bottleneck in Turkey is 70%, with rising inflation and decreasing purchasing power appearing as 69% among the factors affecting voting preferences.

Yani demin de konuştuğumuz gibi ekonomi, enflasyon, geçim sıkıntısı bu seçimdeki en önemli etkenlerin başında geliyor.

As we just discussed, the economy, inflation, and cost of living are among the most important factors in this election.

55 yaş üstü diye baktığımızda bu oranların daha da yüksek olduğunu görüyoruz Türkiye geneline göre.

When we look at those aged 55 and over, we see that these rates are even higher compared to the overall average in Turkey.

İşte Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz Türkiye genelinde %70 iken 55 yaş üstüne baktığımızda %75'e kadar çıktı.

Here is the economic crisis in Turkey: while it is 70% across the country, it rises to 75% when we look at those over the age of 55.

Yani enflasyonun artması da toplumun genelinde %69 iken bu yaş grubunda %73 gibi bir oranda.

So while the increase in inflation is 69% in the general society, it is at a rate of 73% in this age group.

Yani çok daha yüksek olduğunu görüyoruz.

So we see that it is much higher.

Aynı zamanda bu iki sebebin 2023 seçiminde AK Parti'den CHP'ye oy verenler ya da MHP'den CHP'ye geçişlerde de oy geçişlerinde çok daha etkili olduğunu görüyoruz.

At the same time, we see that these two reasons are much more effective in the vote transitions from AK Party to CHP or from MHP to CHP in the 2023 elections.

Hatta bu fark 7'lere 8'lere falan kadar çıkabiliyor.

In fact, this difference can even go up to 7s and 8s.

Yani aslında enflasyon konusu Türkiye genelinde oy verenler için %69 civarında etki ederken oyunu değiştirip AK Parti'den...

So actually, while the issue of inflation affects about 69% of voters across Turkey, they change their vote from the AK Party...

...CHP'ye geçenlerde bu 80'e MHP'den CHP'ye geçenlerde 93'e çıkıyor.

...Recently, the number of people who transferred from MHP to CHP increased from 80 to 93.

Yani aslında çok ciddi bir güdü olmuş onlar açısından.

So it actually became a very serious motivation from their perspective.

Onları gerçekten bu kararlarında muazzam şekilde etkilemiş görünüyor.

It really seems that they have been tremendously influenced by this decision.

Evet emekliler gerçekten ekonomik açıdan mağdur oldular.

Yes, retirees have really faced economic hardship.

Diğer sabit gelinliler gibi aslında ama emeklilerin daha çok öne çıktığını gördük biz.

Actually like the other fixed-income individuals, but we observed that retirees stood out more.

Belki daha iyi mobilize oldular.

Maybe they mobilized better.

Belki her evde bir emekli olduğu için onlarla daha fazla empati kurduk.

Perhaps we empathized more with them because there was a retiree in every household.

Bir taraftan da CHP'nin özellikle Özgür Özel'in bu emekliler meselesini kuvvetle sahiplenmesi ve siyasallaştırması söz konusuydu.

On the one hand, it was also a matter of the CHP, especially Özgür Özel, strongly embracing and politicizing this issue of retirees.

Bir de tabii şöyle bir şey de var yani en düşük emekli maaşıyla asgari ücret arasında...

Of course, there is also something like this: between the lowest pension and the minimum wage...

...hani ikisi de çok rahat bir şekilde anlatılıp anlaşılabilecek bir karşılaştırmaya yapılabilecek bir durum da var.

...you know there is also a situation that can be easily explained and understood as a comparison for both of them.

Yani diğer birçok daha bulanık konuya kıyasla çok net bir şekilde ortaya konulup mesaj iletilebilecek de bir konu.

So it is a topic that can be clearly presented and the message can be conveyed, especially compared to many other more ambiguous subjects.

Evet görece kötüleştiği şartlarının.

Yes, the conditions have indeed worsened.

Genel olarak ben hani bu ekonomik memnuniyetsizliğin siyasete ne kadar etkili olduğu ile ilgili bunun bize iyi bir bilgi verdiğini de düşünüyorum.

Overall, I think this gives us good information about how effective this economic dissatisfaction is in politics.

Şimdi emekliler biraz önce dediğiniz hani katılım konusunda da katılım oranları görece yüksekti.

Now, the retirees had relatively high participation rates regarding participation, as you mentioned earlier.

Yani onlar gittiler sandığa ve bir mesaj vermek istediler.

So they went to the ballot box and wanted to send a message.

Memnuniyetsizliklerin, ekonomik memnuniyetsizliklerini duyurmak istediler.

They wanted to express their discontent with economic grievances.

Şimdi ne kadar önemli hakikaten ekonomik memnuniyetsizlik?

How important is economic dissatisfaction now, really?

Yani 10 ay önce de biz bunları çok konuşmuştuk.

So we talked a lot about these things 10 months ago as well.

Pek çok kişi hatta yani artık yapısal koşullar değişim için.

Many people, in fact, structural conditions are now changing for it.

O kadar olgunlaştık ki işte kimin aday olduğu bile önemli değil.

We have matured so much that it doesn't even matter who the candidate is.

Çünkü yani ekonomik memnuniyetsizlikler, ekonomik olumsuzlukların objektif olarak çok yükseldi.

Because, I mean, economic dissatisfaction and the objective negative aspects of the economy have risen significantly.

Mutlaka bir değişim olacak diye düşünmüşlerdi ve bir açıdan da şaşırdılar aslında.

They thought there would definitely be a change and, in a way, they were actually surprised.

Çünkü ekonomik performansı çok düşük bulunan bir iktidar yeniden seçildi.

Because a government with very low economic performance was re-elected.

Şimdi o zaman bizim bu ekonomik oy verme dediğimiz yani ekonomik memnuniyeti bir vatandaşın iktidara oy verip vermeme ihtimali etkiler dediğimiz ekonomik oy verme.

Now, this is what we call economic voting, which means that the economic satisfaction of a citizen affects the likelihood of them voting for or against the government.

Türkiye'de etkili oluyor mu olmuyor mu?

Is it effective in Turkey or not?

Birazcık emekler.

A little effort.

Vesilesiyle bundan da bahsedelim dilerseniz.

If you wish, let's also mention this.

Şimdi ben de geçmiş çalışmalarımda buna çok baktım.

Now I have also looked into this a lot in my past studies.

Ekonomik memnuniyetsizliğin ne kadar oy değiştirmede etkili olduğunu.

How effective economic discontent is in changing votes.

Önemli yani 2018'den 2019'da da etkili olmuştu.

The important thing is that it had also been effective in 2019 from 2018.

O seçimlerde de etkili olmuştu.

It had also been influential in those elections.

Yani AK Parti'den oyunu geri çekip muhalefet partilerine veren seçmenlerin ekonomik şikayetlerinin de yüksek olduğunu biliyoruz.

So, we know that voters who have withdrawn their support from the AK Party and given it to opposition parties also have high economic complaints.

Ama bunun bir sınırı var.

But there is a limit to this.

Bu arada bir ekleme yapmak istiyorum.

I would like to make an addition in the meantime.

Ekonomi konusu.

The topic of economics.

Bu bazen oyu değiştirmeye bazen değiştirmemeye de yol açabiliyor.

This can sometimes lead to changing the vote and sometimes to not changing it.

Yani şu an ciddi bir sorun var.

So there is a serious problem right now.

Bizim araştırmalarımızda da daha önce tespit ettiğimiz bir şey.

It is something we have previously identified in our research as well.

Ama bu sorunu yine mevcut iktidarın çözebileceğine dair bir.

But there is still a belief that the current government can solve this problem.

Evet oraya geleceğim ben de.

Yes, I will come there too.

Yani ekonomik oy vermenin sınırları dediğim bu zaten.

So this is what I mean by the limits of voting economically.

Yani sadece bu taraf benim canımı acıttı.

So only this side hurt me.

Otomatik olarak onu cezalandıracağım şeklinde seçmen hareket etmiyor.

He doesn't act in a way that would automatically punish him.

Bazen kendini canını acıtmış olana yeniden oy verebiliyor.

Sometimes you can vote again for the one who has hurt you.

Niye?

Why?

Çünkü aslında geriye değil ileriye bakıyor.

Because in fact, it is looking forward, not backward.

Yani beni buradan kesiyorlar.

So they are cutting me off from here.

Kim çıkartır diye bakıyor.

He's looking to see who will take it out.

Bu tarafın canını acıtmış olmasının bir anlamı var.

There is a meaning to the fact that this side has been hurt.

Çünkü tekrar canımı acıtabilir diye bakıyor.

Because she/he is looking at it as if it could hurt me again.

Yani performansı kötü ise ben buradan ileriye yönelik de bir tahminde bulunuyorum.

So if the performance is poor, I am also making a prediction about the future from here.

Ama bir yanda alternatiflere de bakıyorum.

But on one hand, I'm also looking at alternatives.

Yani alternatifler daha iyi görünmüyorlarsa o zaman yine ben pek de beni memnun etmemiş olandan medet umabiliyorum.

So if the alternatives don't look any better, then I can still hope for something that hasn't really pleased me much.

2023 seçimlerinde biz bunu tespit etmiştik.

We had identified this in the 2023 elections.

Yani o zaman da size biraz önce söylediniz.

So you told me just a moment ago then.

Yani ekonomik performansı kötü olsa dahi iktidar devam etti.

So even though economic performance was bad, the government continued.

Çünkü çözümü yine de muhalefete kıyasla iktidarda gören bir kitle vardı.

Because there was a mass that still saw the solution in the government compared to the opposition.

Aynen öyle.

Exactly like that.

Bir, alternatifi beğenmediği için.

One, because they didn't like the alternative.

İki, o iktidar geçmişte onu bir noktada memnun etmiş olduğu için.

Two, because that power had pleased him at a certain point in the past.

Yani beni geçmişte memnun ettiyse bugün memnun etmiyorsa da belki tekrar memnun edebilir.

So if it pleased me in the past but doesn't please me today, maybe it can please me again.

İkincisi, bu beni memnun etmiyor şu an ama diğerinden hiç ümidim yok.

Secondly, this doesn't please me right now, but I have no hope for the other one at all.

Diğeri tamamen bir belirsizlik.

The other is completely an uncertainty.

Özellikle de iktidar süresi çok uzadığı zaman.

Especially when the duration of power extends very long.

Yani işte 20 küsur yıllık bir iktidarsa söz konusu olan.

So if it's about a power that has been in place for over 20 years.

Muhalefet iyice belirsizleşmeye başlıyor seçmenin gözünde.

The opposition is starting to become increasingly unclear in the eyes of the voters.

Yani gelse ne yapabileceğiyle ilgili bir şey hayal edememeye başlıyorum ben.

So I start to be unable to imagine what they would be able to do if they came.

Ve onun yönetebilirliğiyle ilgili şüphelerim artıyor.

And my doubts about its manageability are increasing.

O yüzden uzun süren iktidarlarda biz bu ekonomik oy vermenin etkisini biraz daha az görmeye başlıyoruz.

That's why in long-lasting governments, we start to see the impact of this economic vote a bit less.

Yani çok büyük işsizlikler olmaya başladığında.

So when there started to be a lot of unemployment.

Mesela Arap Baharı'nı düşünelim.

For example, let's think about the Arab Spring.

O zaman insanların sokağa döküldüğü yani iş, mesela işsizlik, iş kaybı bir kırılma noktası.

At that time, people took to the streets, meaning that issues like unemployment and job loss are a breaking point.

Ama biz 2023 seçimlerine giderken de yani pek çok makroekonomik olumsuzluklar gördük.

But as we headed to the 2023 elections, we saw many macroeconomic adverse conditions.

Ama işsizliğin ani bir artışını gördük.

But we saw a sudden increase in unemployment.

Görmedik.

We didn't see it.

Hep oraya dikkat edildi.

It was always paid attention to there.

Yani işte zaten pek çok başka yerden fedakarlık edildi.

So, sacrifices have already been made from many other places.

Değil mi?

Isn't it?

Hani faizler düşük tutuldu vesaire.

You know, interest rates were kept low and so on.

Yeter ki işsizlik olmasın.

As long as there are no unemployment issues.

Pandemide de aynı şey yapıldı.

The same thing was done during the pandemic.

Evet yani enflasyonun patlamasına izin verildi.

Yes, it means that inflation was allowed to explode.

Ama işsizlik belli bir sınır içerisinde kaldı.

But unemployment remained within a certain limit.

O zaman tabağınız küçülüyor.

Then your plate is getting smaller.

Ama yine de idare ediyorsunuz.

But still, you're managing.

Tabağınıza bir şey var.

There is something on your plate.

Ama iş kaybetme işte o zaman insanlar kitleler halinde sokağa dökülmeye başlıyorlar.

But it's when people start losing their jobs that they begin to pour into the streets in droves.

Yani daha hani hibrit, otoriter, iktidarın çok uzun olduğu yerlerde.

So, in places where there are more hybrid, authoritarian regimes with long-standing power.

Biz en çok ekonomik oy vermekteyiz.

We vote the most economically.

Neyi öyle görüyoruz?

What do we see like that?

Şimdi burada ekonomik oy vermenin sınırları var dedik.

We said that there are limits to voting economically here now.

Bunlar bazı sınırlarıydı.

These were some of the boundaries.

Bu çerçevede genel seçim, yerel seçim farkı da önemli.

In this context, the difference between general elections and local elections is also important.

Yani bu bir genel seçim olduğunda işte biraz önce bahsettiğimiz

So, when this is a general election, as we just mentioned…

memnun değilim ama acaba ötekisi daha mı iyi yapardı onu da bilmiyorum.

I'm not satisfied, but I don't know if the other one would have done it better.

Ya da bu da eskiden de fena değildi belki yine düzeltir.

Or this wasn't bad in the past either, maybe it will be fixed again.

Burada daha muhafazakar karar verebiliyorsunuz.

Here you can make more conservative decisions.

Ama yerel seçim olduğunda nasıl olsa aslında oy verdiğiniz parti her kimse yani makroekonomik kararlar vermeyecek.

But when there are local elections, the party you actually vote for, whoever that may be, won't be making macroeconomic decisions anyway.

Yani siz iktidar değiştirmiyorsunuz.

So you are not changing the power.

Onun verdiği bir rahatlık var.

There is a comfort that he/she provides.

Yani omuzlarınızda çok hayati bir karar vermiyor olma rahatlığı var aslında.

So, in fact, there is a comfort in not having a very vital decision resting on your shoulders.

O yüzden hani seçimlere de bir mesaj vermek için vesile olarak kullanabiliyorsunuz.

That's why you can use it as an opportunity to send a message for the elections.

Yani bu bir aslında uyarı.

So this is actually a warning.

Hani işte kulak çekme gerçek anlamda.

You know, it's really about eavesdropping.

Emekliler belediyede seçimlerinde işte muhalefete oy verdiklerine, CHP oy verdiklerine,

Retirees voted for the opposition in the municipal elections, they voted for the CHP.

şartların aniden iyileşeceğini, CHP'lilerin belediyelerin şartlarını değiştireceğini tam da umduklarından değil.

They do not expect that the conditions will suddenly improve, or that the CHP members will change the conditions of the municipalities just as they hoped.

Hani bu yönde vaatler de oldu tabii ki ama esas bu iktidar.

Of course, there have been promises in this direction, but ultimately it is this government.

İktidara bir mesaj verme, uyarı.

A message to the government, a warning.

Yani yerel seçimin esnekliği.

So the flexibility of local elections.

Bu bir genel seçim.

This is a general election.

Yarın bir genel seçim olsa bu ekonomik memnuniyetsiz seçmenler tam ne yaparlar onu bilmiyoruz.

If there were a general election tomorrow, we don't know exactly what these economically dissatisfied voters would do.

Onunla da ilgili birazdan bir paylaşımımız olacak kendi çapımızda diyelim.

We will have a post related to him shortly, let's say in our own way.

Yani sizin söylediğiniz şeyi şuradan bağlayarak devam edelim.

So let's continue by connecting what you said from here.

Yerel seçimlerin tabii genel seçimlerden bir farkı var.

Local elections have a natural difference from general elections.

Hem seçmen açısından daha rahat davranabildiği, daha esnek davranabildiği.

It is also able to act more comfortably and flexibly in terms of voters.

Bir de yani daha fazla oy var elinde.

Also, you have more votes in hand.

Yani muhtar için ayrı kullanabiliyor.

So, it can be used separately for the mukhtar.

İlçe için, il için, belediye başkanlığı için vesaire.

For the district, for the province, for the mayoralty, etc.

Çok farklı farklı elinde araçlar var ve bunları kullanabiliyor ve bambaşka sonuçlar ortaya çıkabiliyor.

She has very different tools in her hand, and she can use them, which can lead to entirely different results.

Ve tabii bir diğer boyutu da yerel seçimlerde adayların etkisinin genel seçimlere kıyasla çok daha fazla olması.

And of course, another aspect is that the influence of candidates in local elections is much greater compared to general elections.

Burada tabii aday tercihleri partilerin özellikle şehirlerde çok önemli derecede etki yapıyor diye düşünüyorum.

I believe that candidate preferences have a significantly important impact on parties, especially in cities.

Bununla ilgili olarak da hani bizim elimizde bir veri var onu paylaşmak isteriz.

We would like to share the data we have regarding this matter.

Evet bu sandık sonrası.

Yes, this is after the election.

Bu anda çalışmamızda da adayı seçmesinde nelerin etkili olduğunu sorduğumuzda en başa adayın projeleri ve vaatleri karşımıza çıkıyor.

When we asked what influences the selection of candidates in our study, the candidates' projects and promises emerged as the most significant factors.

Yüzde yetmiş üç oranında ve onun arkasından adayın kişilik özellikleri adayla aynı yani aday özellikleri daha ön plana çıktığını hem kişilik özelliklerinin hem de projelerinin vaatlerinin daha öne çıktığını görüyoruz yerel seçimlerde.

We see that in local elections, the candidate's personality traits are more prominent, with a seventy-three percent ratio, and the candidate's traits are highlighted, alongside the promises of both their personality traits and projects.

Burada mesela bir şey söyleyeyim hemen ek olarak yani adayın kendisiyle ilgili işte vaatleri, projeleri, kişilik özellikleri ilk iki sırada yer alırken.

For example, let me immediately add that the candidate's promises, projects, and personality traits rank in the top two.

Hani partiyle ilgili partinin lideri, partinin kendisi, partinin politikaları, adayla benzer siyasi düşünceye sahip olma gibi konular daha geri sıralarda.

The topics related to the party, such as the party leader, the party itself, the party's policies, and having similar political views as the candidate, are ranked lower in priority.

Dolayısıyla da aslında biraz daha kendini yakın hissedebileceği ya da en azından uzak hissetmeyebileceği hani biraz önceki tepki içinde olan seçmenleri de değerlendirerek söylüyorum bunu.

Therefore, I am saying this by considering the voters who felt a little closer to him or at least not distant, as reflected in the previous reaction.

Bir tepkiyi gösterirken karşısında kendisini uzak hissetmeyeceği veya yakın hissedebileceği bir aday olduğunda partiden de kopup aslında o adayın yönünde.

When displaying a reaction, if there is a candidate in front of them with whom they do not feel distant or can feel close, they actually break away from the party and move in the direction of that candidate.

Rahatlıkla oy kullanabiliyor gibi gözüküyor.

It seems like they can vote comfortably.

Parti seçmeni bazında yani baktığımızda hani AK Parti seçmeninin evet partinin kendisi, partinin lideri gibi konulara diğer parti seçmenine göre daha fazla önem verdiğini görüyoruz.

When we look at the party voter base, we see that AK Party voters place more importance on issues like the party itself and the party leader compared to voters of other parties.

Ama bu toplamda genel durumu çok değiştirmiyor.

But this doesn't change the overall situation much.

Adayın projeleri ve kişilik özellikleri daha ön plana çıkmış oluyor.

The candidate's projects and personality traits come to the forefront.

Ya bu da tabii şey yani size yine top atmadan önce söyleyeyim.

Well, I should tell you this before I pass the ball to you again.

Sonuçta hani liderin çok daha kuvvetli bir figür olduğu bir parti AK Parti ve orada gerçekten her ne olursa.

As a result, the party is the AK Party, where the leader is a much stronger figure and whatever happens there.

Olduysa olsun partinin kendisi ve lideri o bölgedeki şehirdeki aday kadar önemli AK Parti seçmeni için hala önemli bir motivasyon oy vermek konusunda.

If that's the case, the party itself and its leader are still as important for AK Party voters as the candidate in that city, and they remain a significant motivation for voting.

Ama diğer partilerde durum böyle değil.

But the situation is different in other parties.

Diğer partilerde de zaten oy geçişlerinin de bir sebebi de bu aslında diğer tarafa geçenler için partinin lideri veya partinin kendisinin AK Parti'de kalan seçmen kadar belirleyici olmadığını da görüyoruz.

One of the reasons for the vote transitions in other parties is actually that we see the party leader or the party itself is not as decisive for those who switch sides as it is for the voters who remain in the AK Party.

Bir konu daha var ilgi çekici olan.

There is one more topic that is interesting.

2023'te Cumhur İttifakı'na ya da AK Parti'ye oy verip bu seçimde yerel seçimlerde CHP'ye oy verenler diye baktığımızda mesela adayın projeleri vaatleri en ön plandaydı ve bu 2023'te AK Parti'ye oy verip 2024'te CHP'ye oy verenler için mesela projeler vaatler yine oldukça önemli bir noktada.

When we look at those who voted for the People's Alliance or the AK Party in 2023 and then voted for the CHP in the local elections, for example, the candidate’s projects and promises were at the forefront, and this remains a significant point for those who voted for the AK Party in 2023 and the CHP in 2024, as projects and promises are again quite important.

Yani partinin lideri partinin kendisi geri planda kalmış oy değiştiren veya parti değiştiren kitlede yine projeler ve vaatler ön plana çıkmış.

In other words, while the leader of the party has taken a back seat, projects and promises have come to the forefront among the masses who change votes or switch parties.

Şimdi çok önemli bir konu bence.

I think this is a very important issue now.

Yani 2024 seçimlerinin bize gösterdiği en önemli konulardan bir tanesi adayların ne kadar önemli olduğu.

So, one of the most important issues that the 2024 elections have shown us is how crucial the candidates are.

Çünkü 2023'te biz bunu çok tartışmıştık.

Because we had discussed this a lot in 2023.

Aday önemli mi değil mi?

Is the candidate important or not?

Aday mı önemli?

Is the candidate important?

Yapısal koşullar mı önemli?

Are structural conditions important?

Yani ekonomik durumlar bu kadar kötüleşmişken her halükarda değişim olur mu?

So, will there be a change in any case while economic conditions have deteriorated this much?

Yok hayır aday neticede işi belirleyecek olan seçimin tercihini belirleyecek olan mı?

No, is it not the candidate who will ultimately determine the outcome of the election?

Orada biraz tam cevap alamamıştık herhalde 2023'te.

I guess we didn't get a complete answer there in 2023.

2024 bize çok daha net cevaplar verdi.

2024 gave us much clearer answers.

Aday çok önemli.

The candidate is very important.

Tüm dünyada adaylar artık eskisi.

Candidates around the world are no longer the same as before.

Eskisine göre çok daha önemli.

Much more important than before.

Yani eskiden partiler önemliydi.

So parties used to be important.

Zamanla partilerin etkisi azaldı.

Over time, the influence of the parties diminished.

Parti liderlerinin partileri ne kadar temsil ettiği önemli olmaya başladı.

It has started to become important how much party leaders represent their parties.

Zamanla o da azaldı.

Over time, that also decreased.

Adayların karakter özellikleri, aurası, karizması vesaire ön plana çıkmaya başladı.

The candidates' character traits, aura, charisma, etc., started to come to the forefront.

Türkiye'de bir istisna değil.

It's not an exception in Turkey.

Türkiye'de böyle.

It's like this in Turkey.

Biraz önce aslında konuşmanın başında apatetik seçmenlerden, evde kalanlardan bahsederken

Actually, just a moment ago, when I was talking about apathetic voters and those who stayed at home at the beginning of the speech.

CHP'nin bir başarısı da AK Partili apatetik seçmeni evde tutabilmek.

One of the CHP's successes is being able to keep the apathetic AK Party voters at home.

Yani CHP'li adayların kabul edilebilir olduğunu.

So, that the candidates from the CHP are acceptable.

Göstermek suretiyle bunu yapmak demiştik.

We said to do this by showing.

Evet burada adaylar çok önemliydi.

Yes, the candidates were very important here.

Yani CHP'yi kabul edilebilir buluyorsa AK Parti seçmeni.

So, if the AK Party voter finds the CHP acceptable.

Bu yüzden oyunu değiştiriyor.

That's why it is changing the game.

Ve bu yüzden sandığa gitmeyip evde duruyorsa.

And that's why if he is not going to the ballot box and staying at home.

Bu aslında evet tabii CHP'nin kampanya stratejisiyle de ilgili, mesajlarıyla da ilgili.

This is actually related to the CHP's campaign strategy and its messages, of course.

Ama en fazla öne çıkardığı adaylarla ilgiliydi.

But it was mostly about the candidates he highlighted the most.

İstanbul ve Ankara üzerinden özellikle konuşacak olursak.

If we specifically talk about Istanbul and Ankara.

Bu her iki şehirde de partisinin tabanından çok daha geniş bir tabanı kapsayabilecek.

This can cover a much broader base than his party's grassroots in both of these cities.

Daha geniş bir kitleye erişebilecek.

It will be able to reach a wider audience.

İdeolojik duruşuyla.

With its ideological stance.

İdeolojik duruşuyla değil.

Not with its ideological stance.

Daha çok duygusal kapasitesiyle aslında ya da iletişim beceriliğiyle bunu yapan adaylar söz konusuydu.

There were candidates who did this more with their emotional capacity or their communication skills.

Yani benim çalışmalarım özellikle İstanbul üzerine bu konuda.

So my work is specifically on Istanbul in this regard.

Belki daha çok İstanbul için bunu daha net de söyleyebilirim.

Maybe I can say this more clearly for Istanbul.

AK Parti ve CHP'yi karşılaştıracak olursak da.

If we were to compare the AK Party and the CHP.

Yani genel olarak başkan adayları parti liderlerinden daha önemli.

So, in general, presidential candidates are more important than party leaders.

Yerel seçim de olması itibariyle.

Due to the local elections.

Ama dediğiniz gibi AK Parti seçmeni için partisinin lideri AK Partili belediye başkan adaylarından daha önemliydi.

But as you said, for the AK Party voter, the leader of his party was more important than the AK Party mayoral candidates.

Bu AK Parti'nin belediye başkan adaylarından.

This is one of the mayoral candidates of the AK Party.

Belediye başkan adaylarının görece zayıf olmasıyla ilgiliydi.

It was related to the relatively weak candidates for mayor.

Yani iyi adaylar çıkartmadı.

So they didn't produce good candidates.

Bunu biliyoruz.

We know this.

İki, AK Partililerin parti liderleriyle olan bağı da sıra dışı denilebilecek bir bağ.

The connection of the AK Party members with their party leaders is also an extraordinary bond.

Çok kuvvetli bir lider ve seçmen bağı var.

There is a very strong leader and voter connection.

Ama yetmedi bu.

But that wasn't enough.

Yani Erdoğan AK Partili belediye başkan adaylarının zayıflığını bana göre kendi liderlik gücüyle kompansiye etmeye çalıştı.

So Erdoğan tried to compensate for the weakness of the AK Party's mayoral candidates with his own leadership strength, in my opinion.

İşte bakanlar devreye sokuldu vesaire ama yetmedi.

Here, the ministers were activated and so on, but it wasn't enough.

Yani neticede belediye başkan adaylarının ne kadar popüler olduğu ya da yakınlık uyandırdığına göre tercih.

So ultimately, the preference depends on how popular the mayoral candidates are or how much they resonate.

Şimdi aday mı, adayın vaatleri mi?

Is it the candidate now, or the candidate's promises?

Yani aday önemli diyoruz.

So we say the candidate is important.

Adayın vaatleri mi, adayın karakteri mi?

The candidate's promises or the candidate's character?

Aurası mı, karizması mı deyince de.

Is it her aura or her charisma?

Şimdi belki araştırmada vaatlerin de önemli olduğu çıkmış olabilir ama ben...

Now maybe it has come out in the research that the promises are also important, but I...

İkinci sırada da kişilik özellikleri ve karakteri çıkıyor.

The second place is taken by personality traits and character.

Ve bu yine AK Parti'den CHP'ye geçenler için de önemli bir unsur olarak biz bu sonucu bulduk.

And we found this result as an important factor for those who have switched from the AK Party to the CHP.

Ve şeyi de şundan not etmiştiniz sanıyorum.

And I think you also took note of that.

Yani adayla aynı düşünceye sahip olmak değil mesele.

The issue is not to have the same thoughts as the candidate.

Adayın karakter özellikleri daha çok.

The candidate's personality traits are more prominent.

Yani bu benim de biraz önce bahsettim.

So this is what I just mentioned.

Aslında yani ideolojinin öneminin azaldığı.

Actually, it means that the importance of ideology has diminished.

Yani bir ne bileyim vergilerle ilgili ne yapacağınız.

So, I mean, what you'll do regarding taxes.

İşte vergileri artıracak mısınız, azaltacak mısınız?

So, will you increase or decrease taxes?

Ya da işte sağlığa mı harcayacaksınız, eğitime mi?

Or will you spend it on health, or on education?

Yoksa sağlığa harcayacaksınız, MR makinesine mi harcayacaksınız, aşıya mı?

Otherwise, will you spend it on health, on an MRI machine, or on a vaccine?

Yani eskiden daha çok biz bunları konuşurken bugün bunları daha az konuşuyoruz.

So we used to talk about these things more in the past, but today we talk about them less.

Ve seçmen evet vaatler önemli dese bile aslında bunu derken de ben bunun biraz yaptığı duygusal seçimi rasyonelize etmek amacı taşıdığını düşünüyorum.

And even if the voter says that yes, promises are important, I actually think that when they say this, it is somewhat aimed at rationalizing their emotional choice.

Yani aslında önce birini sevip sevmediğinden...

So actually, it's about whether you love someone or not...

...dediğine karar veriyor seçmen.

...the voter decides what is said.

Ondan sonra ona biraz aklı uydurmaya, makul gerekçe bulmaya çalışıyor.

After that, he tries to align his mind with hers and find a reasonable explanation.

Yani ben şahsen kendi çalışmalarımda yani bir ay kala seçimlere vaatleri sorduğunda çok az takip ettiklerini görmüştüm.

So personally in my own studies, when I asked about the promises a month before the elections, I noticed that they followed very few.

Mesela vaatler önemli dese bile peki hangi vaatler önemli dediğinizde seçmene onun arkasının çok gelmediğini görüyorsunuz.

For example, even if they say promises are important, when you ask which promises are important, you see that the voter doesn't have much to back it up.

O zaman da onun biraz dediğim gibi yani o kararı aslında vaatlerden önce verildiğinde ondan sonrasının bir rasyonelizasyon çabası olduğunu düşündürüyor.

At that time, as I said, it actually suggests that the decision was made before the promises, and that what followed is an attempt at rationalization.

Ki ayrıca vaatler zaten bu seçimde çok benzedi birbirine.

Moreover, the promises were very similar to each other in this election.

İşte birisi...

Here is someone...

Ötekisi işte kreş dedi.

The other one said, "It's a daycare."

Ötekisi ben kreşlerin sayısını arttıracağım dedi.

The other one said that I will increase the number of daycare centers.

Biri emeklilere şu kadar vereceğim dedi.

Someone said, "I will give this much to the retirees."

Öbürü daha fazla.

The other one is more.

Evet yani aynı şeylerin üzerinden bir yani yarış gibi oldu.

Yes, it was like a race over the same things.

Ben genel olarak zaten hani işte vaatlerdense kişisel karizma ve aura önemli derken...

I generally mean that personal charisma and aura are more important than promises...

...hani bunda sırf Türkiye'ye özgü yine olmadığını altına çizmek istiyorum.

I want to emphasize that this is not just specific to Turkey.

Dünyada siyasetin içerik tarafına olan ilgi düşüyor.

Interest in the content side of politics is declining worldwide.

Performatif tarafına ilgi artıyor.

Interest in the performative side is increasing.

Performatif taraf derken de şunu kastediyorum.

When I say the performative side, I mean the following.

İşte nasıl yürüyor, nasıl oturuyor, kalkıyor, nasıl giyiniyor...

Here is how he/she walks, how he/she sits, gets up, how he/she dresses...

...işte espri anlayışı...

...that's the sense of humor...

Genç mi, yaşlı mı?

Young or old?

Dinamik mi, hızlı mı yürüyor?

Is he/she walking dynamically or quickly?

Nasıl dans ediyor diyeyim.

How should I say he/she dances?

Biz hep bunları konuştuk yani.

We have always talked about these things, I mean.

Kürsüye hızlı hızlı mı çıkıyor?

Is he/she going up to the podium quickly?

Hızlı hızlı mı çıkıyor?

Is it coming out quickly?

İşte önümüze düşen videolar bunlarla ilgiliydi.

Here are the videos that were presented to us.

Ne kadar hazır cevap.

How quick-witted.

Bu bizim işte performatif siyaset dediğimiz konuya ilginin artması...

This is an increase in interest in what we call performative politics in our work...

...aslında mantıksal analizdense duyguların daha ağırlıklı olmaya başlamasıyla ilgili bir şey siyasette.

...it is actually something related to the increasing dominance of emotions rather than logical analysis in politics.

Yani mantıksal analiz çok maliyetli.

So logical analysis is very costly.

Zaman alıyor, enerji alıyor.

It takes time, it takes energy.

Ve bizim buna artık zamanımız pek kalmıyor.

And we don't have much time left for this anymore.

Zaten bilgi bombardımanı altındayız.

We are already under a bombardment of information.

Mantıktan gelen bilgiyi biz hani proses edip devreye sokana kadar...

By the time we process and implement the information coming from logic...

...duygudan gelen bilgi o kadar anlık ve çabasız geliyor ki...

...the information coming from the emotion is so instantaneous and effortless that...

...onların diğerinin önüne geçiyor.

...is getting ahead of the other.

Şimdi mesela biraz önce ekonomiden...

Now, for example, just a moment ago about the economy...

Şimdi bazen diyorlar ki sen hem duygu önemli diyorsun...

Now sometimes they say that you say emotion is important...

...hem ekonomi önemli diyorsun.

...you say that the economy is important too.

Bu bir çelişki değil mi?

Isn't this a contradiction?

Çelişki değil.

It's not a contradiction.

Çünkü burada bahsettiğim şey yani duygu önemlidir derken...

Because what I'm talking about here, that is, when I say emotion is important...

...hani insanlar hani pragmatik değillerdir.

...you know, people are not pragmatic.

Pragmatik çıkarlarını önemsemezler.

They do not care about pragmatic interests.

İdealistler anlamında söylemiyorum.

I'm not saying it in the sense of idealists.

Bir bilgiye ilişim, epistemolojik vicdan bahsediyorum aslında.

Actually, I am speaking about an epistemological conscience regarding access to information.

Mantıktan gelen bilgidense duygudan gelen bilgiyi önceliyoruz.

We prioritize knowledge coming from feelings over knowledge coming from logic.

Pragmatik olarak benim için hangisi iyi, kötü derken de ben böyle yapıyorum.

Pragmatically, I do this when I think about which is good or bad for me.

Yani mesela ekonomi.

So, for example, the economy.

Şimdi dedik ekonomik memnuniyetsizliği yüksek olan seçimin oyunu değiştirir.

Now we said that high economic discontent will change the game of the election.

Ama bu memnuniyetsizlik yani ekonomik duruma bakacağım.

But I will look at this dissatisfaction in terms of the economic situation.

İyi mi, kötü mü karar vereceğim.

I will decide whether it is good or bad.

Bu kararı verirken tümüyle mantığımla mı karar veriyorum...

Am I making this decision entirely based on logic...?

...yoksa duygusal işte filtreler, süreçler mi devreye giriyor?

...or are emotional filters, processes coming into play?

Yani mesela...

So for example...

...seçimlerinde gördük ki işte vatandaşın kendi hayatındaki gözlemlediği ekonomi belki kötüydü.

...we saw in the elections that the economy observed by citizens in their own lives may have been bad.

Ama orada bir duygu siyaseti devreye girdi.

But there, a politics of emotion came into play.

Ve mesela biz kalkınma yani sivil savunma üzerinden bir kalkınmacı hikaye gördük seçimlere yakın.

And for example, we saw a developmental story through civil defense close to the elections.

Mesela o zaman da işte evde kendi hani alışveriş filesi küçük belki ama...

For example, back then, it was like having your own shopping bag at home, maybe small, but...

...bir bakıyor kocaman drone gemileri.

...suddenly sees huge drone ships.

E tamam yani buraya değil de buraya yatırım yapılmış demek ki diyor.

So it means that investment has been made here, not there.

Evet benim kendi evdeki bütçem küçük ama zengin aslında ve güçlü bir ülkenin ben vatandaşıyım...

Yes, my budget at home is small but I am actually wealthy and I am a citizen of a strong country...

...diyor.

...says.

Yani ekonomiyle ilgili algısı o duygusal süreçle değişebiliyor.

So, their perception of the economy can change with that emotional process.

Veya yine bizim kendi çalışmamızda bu ekonomik memnuniyetsiz olanların oy değiştirmesiyle ilgili yaptığımız çalışmada şunu görmüştük.

Or in our own study, we observed the following regarding the voting shifts of those who were economically dissatisfied.

AK Parti'ye daha önce oy verip daha sonra oyunu değiştirenlerde ekonomik memnuniyetsizliğin yüksek olduğunu gördük.

We have seen that economic dissatisfaction is high among those who previously voted for the AK Party and then changed their vote.

Ama bu etkinin mesela üst ekonomik sınıfta, orta ekonomik sınıfta, orta alt ekonomik sınıfta kuvvetli olduğunu...

But this effect is strongly present, for example, in the upper economic class, the middle economic class, and the lower middle economic class...

...ama en aşağıya indiğimizde o etkinin biraz ortadan kaybolduğunu gördük.

...but when we went down to the bottom, we saw that the effect had somewhat disappeared.

Yani ekonomiden şikayet...

So, complaining about the economy...

Şikayetçi ama oyunu değiştirmiyor.

He complains but doesn't change the game.

Şimdi bu nasıl olur dediğimizde orada şuna rastladık.

When we asked how this happens, we encountered this there.

Orada bir kırılganlık var.

There is a fragility there.

Yani o en aşağı ekonomik tabakaya indiğinizde eldeki avuçtaki o kadar küçülüyor ki bazen insanlar şöyle düşünüyor.

So when you reach the lowest economic level, what you have in hand shrinks so much that sometimes people think like this.

Elindeki avucundaki en çok küçülen trenden ilk atlayacak olandır.

The one who will jump off the shrinking train in their hands and palms the most is the first one to do so.

Ama öyle olmuyor.

But it doesn't happen that way.

O sizi kırılganlaştırıyor.

It makes you fragile.

Riskten daha kaçıngan yapmaya başlıyor.

It begins to become more cautious than the risk.

Çünkü bir iktidar değişiminde o elimdeki ufacık olanı da mesela devletten bir yardım alıyorsunuz diyelim ki.

Because in a change of power, that little bit I have can be taken away, for example, if you are receiving some kind of aid from the state.

Onu kaybetme ihtimali o kadar yüksek.

The possibility of losing him is so high.

Yıkıcı ki yedeğiniz yok.

It's devastating that you don't have any backup.

O sizi daha oy değiştirme konusunda muhafazakarlaştırıyor.

It makes you more conservative about changing votes.

Yani evet ben neticede kendi ekonomik durumumu değerlendirip A seçeneği gelirse böyle olur.

So yes, in the end, I will evaluate my own economic situation and if option A comes up, this is how it will be.

B seçeneği gelirse ekonomik durumum böyle olur gibi bir tahmin yapmaya çalışıyorum.

I'm trying to make a prediction that if option B comes, my financial situation will be like this.

Ona göre karar veriyorum.

I am deciding based on her/him.

Hani ekonomik oy verme bu.

Where is the economic voting in this?

Ama bu kararıma duygusal süreçler feci şekilde karışıyor.

But emotional processes are horribly interfering with my decision.

Yani elindeki beş birim şeyin birini kaybedip dörde düşmekle biri kaybedip sıfıra düşmenin acı farkı yani.

So it's the bitter difference between losing one of the five units you have and dropping to four, versus losing one and dropping to zero.

Aynen öyle.

Exactly.

Tabii bu seçimin sonuçlarından devamla hani devamında aslında bu bir dönüşümün olduğunu yatsıyamayız.

Of course, we cannot deny that this is actually a transformation following the results of this election.

Ortada bir dönüşüm var.

There is a transformation in progress.

Hani dedik ya CHP çok uzun zaman sonra ilk defa bir seçimden birinci parti olarak çıktı.

We said that after a very long time, the CHP emerged as the first party in an election for the first time.

Biz bu seçim sonuçlarının ne kadar kalıcı olabileceğini tabii bunu söylemek için her şey çok erken.

It is of course too early to say how permanent these election results can be.

Yani partilerin önümüzdeki süreçte seçimsiz dönemde en azından söylemlerini performanslarını görmek lazım.

So, we need to see at least the rhetoric and performance of the parties during the upcoming period without elections.

Ekonominin oynadığı rolü zaten konuşuyoruz.

We are already talking about the role that the economy plays.

O alanda da değişimleri gelişmeleri takip etmek gerekiyor ama hani sıcağı sıcağına yaptığımız araştırmada bizim o gün hertesi gün seçmenin verdiği oyla alakalı ne kadar nasıl tatmin olduğunu incelemeye çalıştık.

In that area, it's necessary to follow the changes and developments, but in the research we conducted on that hot topic, we tried to examine how satisfied voters were with the votes they cast every day.

Buradan hareketle de bu oyların en azından geçiş yapmış seçmenlerin ne kadarının kalıcı olma eğilimi altında olduğunu gördük.

From this, we have seen how many of the votes that have transitioned are inclined to be permanent.

Hani burada sözü özleme bırakmadan önce şeyi söyleyeyim yani bir hatırlatma olarak oy kullanmayan seçmende ilişkili bizim bu seçim sonuçlarını bilseydiniz.

Before I leave the word to nostalgia here, let me say this as a reminder: if you knew about our election results related to the voters who did not cast their votes.

Oy kullanma davranışınız farklı olur muydu?

Would your voting behavior be different?

Yani aslında pişman mısınız?

So are you actually regretting it?

Bilseydiniz oy kullanır mıydınız diyemiyoruz tabii de ona benzer bir şey ona yakın bir şey sormaya çalışıyoruz.

We can't directly ask if you would have voted if you had known, but we are trying to ask something similar or something close to that.

Üçte biri oy kullanırdım demişti.

He said he would vote one in three.

Üçte ikisi her halükarda ya kullanmazdım ya da istesem de kullanabilecek durumda değildim yani çeşitli sebeplerden.

Two-thirds of them, in any case, either I wouldn't use or I would be in a situation where I couldn't use them even if I wanted to, due to various reasons.

Çünkü bunun başka nedenleri de var yani oy kullanmayan herkes bir şeye tepkiden dolayı oy kullanmıyor değil.

Because there are other reasons for this; not everyone who doesn't vote is doing so out of reaction to something.

Ama hani üçte birinin ancak oy kullanabildiğini biliyoruz.

But we know that only about one third of them can vote.

Yani bu önemli bir şey.

So this is an important thing.

Hani kısmen belli grubun hala oy kullanmamaya devam edeceği gibi bir tabloydu.

It was a picture where a certain group would still continue not to vote, at least to some extent.

Unutmadan devamına bakalım.

Let's continue without forgetting.

Hani sonuçların kalıcı olup olmadığını anlamak için yine aynı adaya mı oy verirdiniz?

Would you vote for the same candidate again to understand whether the results are permanent or not?

Oy tercihinizden memnun musunuz diye bir sorumuz vardı.

We had a question asking if you are satisfied with your voting preference.

Belediye başkanlığı.

Municipality presidency.

Belediye başkanlığı evet ve tabii ki buradaki başkan adaylarının belediye başkan adaylarının da önemini konuştuk.

We talked about the significance of the candidates for mayor, of course, as well as the candidates for mayor here.

Evet yine aynı adaya oy verirdim diyenlerin oranı yüzde doksan bir.

The percentage of those who say they would vote for the same candidate again is ninety-one percent.

Yani böyle genel olarak baktığımızda çoğunun memnun olduğunu görüyoruz.

So when we look at it generally, we see that most of them are satisfied.

Yüzde dokuzluk bir kesim mutlu.

Nine percent of the population is happy.

Burada mı?

Is it here?

Yine not söyleyeyim yani bir gün sonra dahi neredeyse on seçmenden bir tanesi fikrini değiştirme eğiliminde.

Let me note again that even a day later, nearly one in ten voters tends to change their opinion.

Bu da önemli bir şey.

This is also an important thing.

Ertesi günden bahsediyoruz.

We're talking about the next day.

2023'te Cumhur İttifakı'na oy veren şimdi muhalefete oy verenlere baktığımızda bu oran yüzde seksen üçe geriliyor.

When we look at those who voted for the Presidential Alliance in 2023 and are now voting for the opposition, this rate drops to eighty-three percent.

Yani muhalefetin başkan adayına oy vermiş olsa bile daha önce Cumhur İttifakı'na oy veren yüzde on yedisinin ya da her on kişiden ikisinin kendi yani yine aynı adaya oy vermeyeceğini farklı bir adaya oy vereceğini.

So, even if the opposition's presidential candidate receives votes from those who previously voted for the People's Alliance, the seventeen percent or two out of ten people will not vote for the same candidate again; they will vote for a different candidate.

Bu da biraz kırılganlığa doğru bizi düşündürtüyor.

This makes us think a bit about fragility.

AK Parti'den CHP'ye geçenlerde de bu oran yüzde seksen yedi gibi bir orana gerilemiş oluyor.

Recently, the rate of those who switched from the AK Party to the CHP has dropped to around eighty-seven percent.

Şurayı sen mi söylersin?

Do you say this place?

Yani şu bunun devamında şunu da baktık.

So, we also looked at this after that.

Yani biz sonuçta bir seçim olsa genel bir seçim olsa kim oy verirdiğiniz sorusuyla işte buradaki oy vermeyenlerin Cumhur İttifakı'na oy verip de bu sefer muhalefete muhalefet deyince tabii yani burada bir ittifak söz konusu olduğu için Yeniden Refah Partisi kendi başına seçime girdiği için muhalefetin içinde o da var bir taraftan.

So, in the end, if there were a general election, with the question of who would you vote for, those who do not vote here are voting for the People's Alliance, and when we say opposition to the opposition, of course, since there is an alliance here, the New Welfare Party is in the opposition as it entered the election on its own, on one hand.

Ama hani onu bir kenara bırakacak olursak AK Parti'ye oy verdiği halde geçen 2023 seçimlerinde şimdi dönüp CHP'ye oy verenleri falan da değerlendirdiğimizde şunu görüyoruz.

But if we set that aside, when we evaluate those who voted for the CHP in the recent 2023 elections despite having voted for the AK Party, we see the following.

Yani bir genel seçim olduğu noktada bu özellikle oyunu değiştiren kitlenin yarısı hali hazırda diyor ki yani ben bu oyumun arkasındayım.

So at the point of a general election, half of the population that is particularly changing the game is already saying that they stand behind their vote.

Yani bir seçim daha olsa bile ben CHP'ye oy vermeye devam edeceğim ya da işte MHP seçmeni için de geçerli benzer bir oran.

So even if there is another election, I will continue to vote for the CHP, or a similar percentage applies for MHP voters as well.

Hani MHP'den CHP'ye geçmiş olanlar için de geçerli ama diğer yarısıyla ilişkili olarak birkaç parçaya bölünüyor.

It is valid for those who have transitioned from MHP to CHP, but it is being divided into several parts in relation to the other half.

Bir kısmı kararsız yani henüz o kadar emin değil bu oyuyla ilgili.

Some are indecisive, meaning they are not yet so sure about this vote.

Bir kısmı tekrar tabiri caizse yuvasına dönüşebilir.

Some of it can, so to speak, return to its nest.

Yapacağını söylüyor.

He says he's going to do it.

İşte AK Parti'ye veya MHP'ye döneceğini söylüyor.

Here, he says he will return to the AK Party or the MHP.

Bu da yaklaşık işte dörtte bir oranında bir gruptan bahsediyoruz.

We're talking about a group that is roughly about a quarter.

Ve geri kalanları da aslında diğer partilere yayılıyor.

And the rest are actually spreading to other parties.

Yani AK Parti'den CHP'ye geçenlerin bir kısmı tekrar bir seçim olduğu noktada AK Parti'ye dönmesem de Yeniden Refah Partisi'ne giderim diyenler var.

So, some of those who switched from the AK Party to the CHP say that when there is another election, even if I don't return to the AK Party, I will go to the New Welfare Party.

Yaklaşık bir yüzde altılık kesim bu grubun içinde.

Approximately six percent of this group is included.

Ben Yeniden Refah'a oy veririm diyenler var.

There are those who say they will vote for the New Welfare Party.

Ama hani özetleyecek olursak yarısı verdiği oyda devam etmeyi düşünüyorlar.

But to summarize, half of them are considering to continue based on their vote.

Bir dörtte biri yuvasına dönmeyi düşünüyor.

A quarter of them is thinking about returning to their nest.

Geri kalan dörtte birin bir kısmı kararsız bir kısmı da diğer partilere dağılacak gibi gözüküyor.

It seems that a portion of the remaining quarter is undecided, while another portion is likely to disperse to other parties.

Yani herhalde şöyle görünüyor.

So it probably looks like this.

Yerel seçim çerçevesinde seçmenin yerel seçiminin sonucundan çok da pişman değil.

Voters are not very regretful about the outcome of the local election within the framework of the local elections.

Ama bu bir genel seçim olsa ne olacağı belirsiz.

But what would happen if this were a general election is uncertain.

Genel olarak da yani AK Parti'den CHP'ye giden oylar sanki önemli bir kısım ya da kısmen emanet gibi bana öyle görünüyor.

In general, it seems to me that the votes going from the AK Party to the CHP are somewhat significant or partially entrusted.

En az yarısı öyle.

At least half of it is like that.

Yarısı öyle gibi.

It looks like half of it.

Yani bana göre.

So according to me.

Evet.

Yes.

Ama zaten CHP'ye giden oyları biz en çok CHP açısından gelmiş yerleşmiş oylar gibi değil.

But the votes going to the CHP are not primarily established votes for the CHP in terms of their context.

Bir fırsat gibi ancak düşünebiliriz.

We can only think of it as an opportunity.

Yani CHP açısından bu AK Parti seçmeninin bir kısmının artık CHP'ye kulağını açmış olduğu anlamına geliyor.

In other words, this means that a portion of the AK Party voters have now opened their ears to the CHP from the perspective of the CHP.

CHP'yi çünkü eskiden blokluyordu.

Because it used to block the CHP.

Yok sayıyordu.

He was ignoring (it).

Görmüyordu ya da görmezden geliyordu.

He wasn't seeing it or he was ignoring it.

Tabi iktidar politikaları bunda önemli rol oynuyordu.

Of course, power politics played an important role in this.

Görünmezleştirme politikaları.

Policies of invisibilization.

Bunun aşılmış olduğu.

This has been overcome.

CHP'nin bagajının hafiflemiş olduğu.

The CHP's baggage has lightened.

CHP'de.

In the CHP.

CHP seçmeniyle ya da CHP ile AK Parti seçiminin arasındaki duygusal bariyerin hafiflemiş olduğu anlamına geliyor.

This means that the emotional barrier between CHP voters and the CHP and the AK Party has softened.

Bundan çok öte bir anlama geldiğinden henüz emin değilim.

I am not yet sure if it has a meaning beyond this.

Bundan sonra o açılmış kanaldan daha fazla seçmeni kendine çekebilir, kendinde tutabilir mi CHP?

Can the CHP attract and retain more voters through that opened channel from now on?

Şimdi burada CHP ne yapacak önümüzdeki süreçte ve AK Parti ne yapacak önümüzdeki süreçte?

What will the CHP do in the upcoming process and what will the AK Party do in the upcoming process?

Genel seçimlere giden önümüzdeki artık ne zaman olursa genel seçimler normal tarihinde olursa başka erken olursa başka ama

The upcoming general elections will be held at some point; if they take place on the normal date, it will be one thing, but if they are held earlier, it will be another matter.

CHP ne yapacak ya da ne yaparak bu oyları kalıcılaştırabilir, kendine gelen oyları diyecek olursak

What will the CHP do or how can it consolidate these votes, if we were to say the votes it has received?

birincisi tabii ki belediyeler yoluyla yapacağı hizmetler yani belediyeleri kazanmış olmak tabii ki bir sinyal.

The first, of course, is the services that will be carried out through municipalities, meaning winning the municipalities is certainly a signal.

Bir taraftan AK Parti seçmeninin ya da yeni seçmen kitlelerinin kendisine doğru hareketlendiği ile ilgili.

On one hand, it is related to the AK Party voters or the new voter groups moving towards it.

Onun ötesinde ama bu etkiyi arttırmak için bir fırsat.

Beyond that, but an opportunity to increase this effect.

Çünkü bir, siz 20 küsur yıldır yani daha uzun aslında ama son AK Parti dönemin, AK Parti iktidarı geldikten sonraki dönemin düşünecek olursak

Because for one, if we think about it, it's been over 20 years, actually longer, since the AK Party came to power.

biraz görünmemeliyiz.

We shouldn't be seen a bit.

Görünmezleştirilmiş, hatta büyük ölçüde görünmezleştirilmiş, özellikle Taşra'da görünmezleştirilmiş, yönetebilirliğiyle ilgili çok soru işaretleri oluşmuş ya da oluşturulmuş bir partiyken

While it is a party that has been rendered invisible, or even largely rendered invisible, especially in the provinces, with many question marks raised or created regarding its governability.

artık görünmezlikten çıkıyorsunuz, belediyeleriniz yoluyla görünür hale geliyorsunuz, artık sahnedesiniz.

You are no longer invisible; you are becoming visible through your municipalities, you are now on stage.

Burada yapacağınız hizmetler yani hani kılcallarda seçmenle birebir ilişki kurma fırsatı ve seçmenin...

The services you will provide here, meaning the opportunity to establish a direct relationship with the voter in the micro-level, and the voter's...

Ve de 8 yıla tamamlanacak bir dönemde bazı yerler için İstanbul Ankara'da özellikle.

And in a period that will be completed in 8 years, especially for some places in Istanbul and Ankara.

Evet, çok önemli.

Yes, very important.

Yani seçmenle lokalde ilişki kurmak açısından önemli.

So it's important to establish a relationship with the voter locally.

Seçmeni tanıma fırsatı açısından önemli.

It is important in terms of the opportunity to get to know the voter.

Hep geçmişte CHP'nin işte kırsal seçmeni tanımadığı, o ihtiyaçları anlayamadığı, bu sebeple çok elitist kaldığı vesaire söylendi.

It has always been said that in the past, the CHP did not recognize the rural voter, did not understand their needs, and therefore remained very elitist, etc.

Zamanla bu aşıldı ki bu noktaya belli ki gelindi.

Over time, this has been overcome to the point that it is clear we have arrived here.

Bunun daha fazla aşılması için bir fırsat.

An opportunity to overcome this further.

O yüzden sunacağı hizmetlerle çok ilgili.

That's why he is very interested in the services he will offer.

Buralarda yani yaklaşık nüfusun %70'inin yaşadığı bir bölgede belediye yöneteceğini düşünecek olursak,

If we consider that a municipality will be governed in a region where about 70% of the population lives,

bu nüfusa ne kadar fırsat yaratabildiği, ne kadar imkan yaratabildiği,

how many opportunities it has been able to create for this population, how many possibilities it has been able to provide,

yönetebilirliğini ne kadar ispatlayabildiği, bu çok önemli.

How much it can prove its manageability is very important.

İkincisi merkezde kalma.

The second is staying in the center.

Yani merkezi ilk kez bu derece ele geçirmiş ya da merkezde kendini bir yer açabilmiş görünüyor.

So it seems that it has either taken over the center to this degree for the first time or has been able to carve out a place for itself within the center.

Çünkü daha önce merkezin uçlarına kovalanmıştı.

Because it had been chased to the edges of the center before.

Merkezden uzağa kovalanmıştı.

He had been chased away from the center.

Marjinal bir parti olarak tanıtılmıştı iktidar tarafından.

It had been introduced as a marginal party by the government.

Şimdi seçmen bu konuda fikrini değiştirmeye başlamış.

Now the voter has started to change their mind on this issue.

Bir merkez partisi olarak görebilmeye başlamış.

It has begun to be seen as a centrist party.

Burayı koruması, tekrar başka yerlere savrulmaması ya da seçmen algısını

Protecting this place, preventing it from being scattered to other places again or the voter perception.

savrulmasına izin vermemesi önemli.

It's important not to allow it to be thrown around.

Önümüzdeki dönemde hangi konuları gündemine taşıyacağı, hangilerini vurgulayacağı ile bu çok ilgili.

The topics it will bring to the agenda in the upcoming period and which ones it will emphasize are very relevant to this.

Tabii işin ekonomik tarafı var.

Of course, there is the economic aspect of the matter.

Yani AK Parti seçmeniyle AK Parti'nin bağının zayıflaması,

So, the weakening of the connection between the AK Party and its voters,

ekonomik memnuniyetsizliklerle ilgili dedik zaten.

We already mentioned the economic grievances.

Bunların yakın dönemde toparlanma ihtimali de işte AK Parti tarafı.

The possibility of these recovering in the near future is exactly the AK Party's side.

Yani AK Parti'nin bu konuda ne yapabileceği.

So what the AK Party can do about this.

AK Parti tekrar seçmenin ekonomiyi toparlayıp seçmenini kendine çekebilir mi?

Can the AK Party regain voters by revitalizing the economy?

Şimdi burada bir dilema ile karşılıyoruz.

Now we are facing a dilemma here.

Bir karşı karşıya AK Parti, bir ikilemle karşı karşıya.

The AK Party is facing a dilemma.

Ama istediği genel seçimler öncesinde ekonomiyi düzeltmek ve yeniden seçimini kazanmak.

But what he wants is to fix the economy before the general elections and win reelection.

Ama bunun için yapması gereken ve yapmaya karar vermiş göründüğü kısa vadede bir acı ilaç içirmek seçmeni.

But for this, it seems that he has decided to make a choice to administer a bitter medicine in the short term.

Bu acı ilaç da hiç popüler olmayacak gibi görünüyor.

This bitter medicine doesn't seem like it will ever be popular.

Yani bu ilacı ben daha çok eşli zengine içireceğim ve daha yoksul ya da daha sabit gelirleri koruyacağım gibi bir irade ortaya konursa belki farklı olabilir.

So if there is a determination to give this drug more to wealthy individuals while protecting poorer or more stable incomes, it might be different.

Ama şimdilik bunu görmedik.

But for now, we haven't seen that.

Yani bir radikal bir vergi reformuyla yarın bir gün karşımıza çıkılırsa o zaman işler değişebilir.

So if one day we are faced with a radical tax reform, things could change.

Ama şu ana kadar gördüğümüz tasarruf paketinden vesaire ben bunu henüz görmüş değilim.

But I haven't seen anything like this in the saving package we've seen so far.

Daha çok averaj seçmene yüklenecek bir acı reçete söz konusu gibi görünüyor.

It seems that a bitter prescription will more heavily burden the average voter.

Şimdi bu dilema yani kısa vadede seçimini rahatsız edip uzun vadede tekrar geri çekebileceğini düşündüğü bir politika.

Now this dilemma is a policy that may disturb your choice in the short term but you think you can withdraw from again in the long term.

Bunu yapabilmek için yani buradan başarılı ile çıkabilmesi için kısa vadede bu acı reçeteyi kabul ettirebilmesi için.

In order to be able to do this, that is to successfully make it out of here, he needs to get this painful remedy accepted in the short term.

Muhalefetin desteğine ihtiyacı var.

It needs the support of the opposition.

Ya da en azından bunu onun aleyhine kullanmamasına ihtiyacı var.

Or at least he needs to not use this against him.

Evet aynen destekle kastettiğim o.

Yes, that's exactly what I meant by support.

Yani bu konularda sert bir muhalefetle karşı karşıya kalırsa tekrar popülist politikaları geri dönmek zorunda bulabilir kendisini.

So, if he faces strong opposition on these issues, he may find himself having to revert to populist policies again.

O da enflasyonla mücadelede ciddi emir teşkil edecek.

That will also constitute a serious command in the fight against inflation.

O da tekrar başa dönülme anlamına gelir ve o zaman o genel seçimlere doğru tekrar makro ekonomik tablonun büsbütün kötüleşmesi anlamına gelir.

That also means going back to square one, and at that point, it indicates a further deterioration of the macroeconomic picture leading up to the general elections.

Şimdi bu muhalefetin desteği dediğim husus bence.

I think the issue I mentioned about the support of this opposition is.

Yani bu ihtiyaç.

So this is a need.

Muhalefet desteğinin ihtiyaç duyması bize bu yumuşama normalleşme sürecine neden girildiğini söylüyor bana göre.

The need for opposition support indicates to me why we have entered this process of softening and normalization.

Pek çok kişinin farklı beklentileri var, farklı tahminleri var.

Many people have different expectations, different predictions.

Bu yumuşama normalleşmeye neden girildiği ve buradan ne çıkabileceği ile ilgili.

This softening is related to why normalization was initiated and what can emerge from it.

Bana göre esas motivasyon burada yeni ekonomi programına muhalefet desteği kazanmak.

In my opinion, the main motivation here is to gain opposition support for the new economic program.

O noktada bu süreç kime yarayacak birazcık da bunu göreceğiz.

At that point, we will see a little who will benefit from this process.

Yani bu galibiyet CHP açısından kalıcı mı deyince yani CHP'nin belediyelerdeki performansı,

So when we ask if this victory is permanent for the CHP, in other words, the CHP's performance in the municipalities,

başarısına ek olarak ve AK Parti'nin bu ekonomik programının başarısına ek olarak yumuşama normalleşme sürecinde

In addition to its success and the success of the AK Party's economic program during the normalization process.

kim daha çok kârlı, kim aldığından fazlasını vermiş bulacak kendisini birazcık da onu yakından izlememiz.

Who will find themselves more profitable, and who has given more than they have received, requires us to observe them a little closely.

Aslında muhalefetin belediye başarısı dışında genel merkezin başarısı da işte burada devreye girecek.

In fact, beyond the success of the municipality by the opposition, the success of the central office will also come into play here.

Bu süreci ne kadar iyi yönetecek, alma verme dengesini ne kadar kendi partisi lehine kaydırmaya çalışacak.

How well will he manage this process, and how much will he try to shift the balance of give-and-take in favor of his own party?

Orada da işte parti merkezlerinin ve liderlerinin maharetlerini göreceğiz.

There we will also see the skills of the party headquarters and their leaders.

Evet.

Yes.

Zorlu bir üç sene daha var.

There are three more difficult years ahead.

Yani üç sene tabii işin ekonomik mücadele tarafı.

So, three years, of course, on the economic struggle side of things.

Hani uzun yıllar sonra ilk defa dört yıllık seçimsiz bir, en azından teoride, pratikte hayatta neler karşımıza çıkacak göreceğiz tabii ama

Well, for the first time in many years, we will see what challenges will arise in a four-year period without elections, at least in theory; we will see what happens in practice, of course, but...

şu an en azından gördüğümüz kadarıyla dört yıla yakın bir süre seçimsiz geçireceğimiz bir dönem var.

At least as far as we can see right now, there is a period of almost four years that we will go without elections.

Bu çok da alışkın olduğumuz bir şey değil.

This is not something we are very used to.

Yani son en azından on yıllı düşünecek olursak yani yoğun seçim dönemlerinden çıktık ülke olarak.

So, if we think about the last at least ten years, we have just come out of intense election periods as a country.

Dediğiniz gibi burada işte iktidar tarafının farkındalığı var.

As you said, there is an awareness of the ruling side here.

Farklı bir yükümlülüğü var önümüzdeki dönem için.

She has a different obligation for the upcoming period.

Muhalefet tarafının da kendine göre hedefleri var.

The opposition also has its own objectives.

Özellikle burada seçmenin takdirini, onlara yönelik takdirini en iyi şekilde değerlendirip,

Especially here, to evaluate the voter's appreciation in the best way possible,

devamında bunu nasıl konsolide edecekleri, nasıl koruyacakları, bir sonraki genel seçime nasıl taşıyacaklarıyla ilgili

about how they will consolidate this afterwards, how they will protect it, and how they will carry it to the next general election.

gerçekten yani izlemeye değer bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum.

I really think we are going to experience a period that is worth watching.

Çok teşekkür ederiz katıldığınız için.

Thank you very much for joining us.

Ben teşekkür ederim.

Thank you.

Çok teşekkürler Özlem.

Thank you very much, Özlem.

Bugünkü yayınımızın da sonuna gelmiş olduk.

We have reached the end of today's broadcast.

Sevgiler.

Love.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.