170: Mutlu Bir İlişki için İpuçları

Emre Selçuk, Melih Kavukçu & Gül Günaydın

Kaçık Prens: Psikoloji ve Günlük Hayat Üzerine Söyleşiler

170: Mutlu Bir İlişki için İpuçları

Kaçık Prens: Psikoloji ve Günlük Hayat Üzerine Söyleşiler

Sevgili Emre Selçuk

Dear Emre Selçuk

Sevgili Melih Kavukçu

Dear Melih Kavukçu

Kaçık Prens'in 170. bölümüne

To the 170th episode of the Rakish Prince.

hoş geldiniz efendim. 10 Eylül

Welcome, sir. September 10th.

2024 kayıt günü. Her zamanki

2024 registration day. Just like always.

gibi birkaç gün gecikme olarak

as a few days delay

Tatlı

Sweet

gecikmelerimiz. Olmazsa

Our delays. Otherwise.

olmazımız artık. Başımızın

It can no longer be. Above our heads.

tatlı belaları. Gecikmeler.

sweet troubles. Delays.

Tekrar isteyicilerimizle birlikteyiz.

We are back with our requesters.

Ama ben artık daha

But I am no longer more.

stabil şeye döndüm. Eve döndük abi.

I turned back to a stable thing. We returned home, bro.

Anadolu turnemizi

Our Anatolian tour

bıraktık.

we left.

Bir de burada havalar serin artık.

Also, the weather is cool here now.

O yüzden ben

That's why I am

bana çok uzun bir zaman olmuş gibi geliyor da

It feels like it has been a very long time to me.

büyük ihtimalle seyirci ya da

most likely the audience or

dinleyici hala tatildeyse

if the listener is still on vacation

ya da havalar iyiyse

or if the weather is nice

onlar belki çok hissetmemiştir aradaki farkı.

They may not have felt the difference very much.

İşte

Here it is.

plaj, kum falan derken akmış gitmiştir

While talking about the beach, sand, and such, it has probably passed by.

vakit de ben hani çok

I mean, I've got a lot of time.

başka bir döneme ait gibi

like from another era

bir önceki kayıdımız.

our previous record.

Başka bir hayata ait gibi hissediyorum şu an.

I feel like I'm belonging to another life right now.

Öyle serinledi burası yani.

It has gotten so chilly here.

Sen de yerleşik hayatına geri

You also return to your settled life.

döndüğüne göre, Eylül ayına da girdiğimize

Since you have returned, it means we have also entered September.

göre

according to

resmen on birinci sezon hayırlı olsun diyelim mi?

Shall we officially say happy eleventh season?

On birinci sezonu aldık abi.

We got the first season, bro.

On birinci sezonumuza artık başlıyoruz.

We are now starting our eleventh season.

On bir numaralı formamızla en ileride

We are at the front with our number eleven jersey.

bu sezonu da halledeceğiz inşallah.

We will handle this season too, hopefully.

Hadi bakalım. Bugün geçen bölümden sözümüz vardı.

Here we go. We had a discussion about the last episode today.

Evet.

Yes.

Senin isyanınla başlayan bir sözümüz vardı.

We had a saying that started with your rebellion.

Abi çok

Bro a lot

umutlandırıp umutlandırıp bir şey çıkmadı gibi hissettim ben şu son.

I felt like nothing came out of it after all the hope it gave me.

Bundan önceki iki bölümde

In the previous two sections

dedik ki şu

We said this.

ilişki kalitesini arttırır mı? Hayır arttırmaz.

Does it improve the quality of the relationship? No, it doesn't.

Peki bu ilişki kalitesini arttırır mı? Hiçbir şey olmaz.

Well, does this improve the quality of the relationship? Nothing will happen.

İnsan demez mi? Bana ne anlatıyor o zaman bunları?

Doesn't one say? Then what is he telling me these things for?

Ne arttırır?

What does it increase?

Bu isyan, ben de tek bir misyonun

This rebellion, I also have a single mission.

olmaması lazım diye düşünüyorum.

I think it shouldn't be.

İsyan büyümeden de bir

Before the rebellion grows larger.

müdahale

intervention

etmek gerekiyordu sanki.

It seemed like it was necessary to do.

Tamam abi o zaman

Alright, bro, then.

bugün ne arttırır konuşacağız ilişkide? Artık.

What will we talk about today that increases in the relationship? Not anymore.

Artık o gelsin. Artık o gelsin.

Let him come now. Let him come now.

Şimdi

Now

çeşitli

various

araştırmalardan derlediğimiz

compiled from research

en başlı, belli başlı şeyleri konuşacağız.

We will discuss the main things.

Bu konuda çok çalışma var.

There is a lot of work on this subject.

Yani ilişkide mutluluğu ne arttırır üzerine çok çalışma var.

So there is a lot of work on what increases happiness in a relationship.

Bana

To me

e-maillerde artık spam'e düşüyor da.

Emails are now being marked as spam.

Çok çalışma olduğunu oradan da biliyorum.

I know that there is a lot of work from there too.

Bu konuda yetkin olan olmayan herkes

Everyone who is not competent on this issue.

işin ucunu bir yerinden tutmuş.

You've grasped the gist of the matter.

Herkes bir bakmış nasıl arttıracağız diye.

Everyone suddenly wonders how we will increase it.

Ama biz

But we

tam

exact

%100

100%

konsantre edip bilimsel şeyler anlatacağız.

We will concentrate and explain scientific things.

Biz

We

bir bölüm uzunluğunda olacağımız için hani

since we will be a length of a section you know

literatürü

the literature

incelediğimizde en umut vadeden

the most promising one we examined

bir saate girecek. 3-5-6 neyse artık ne kadar vaktimiz olsa onları belirledik.

It will take an hour. We have determined the 3-5-6, whatever it is, for as long as we have time.

Umut tacirlerine şey yapmayacağız hocam.

We won't do anything for the traders of hope, teacher.

Evet yani

Yes, I mean.

bu da arttırıyor diye bir çalışma olabilir

This could be a study suggesting that it increases as well.

ama

but

Çok geliyor bana.

It's too much for me.

Bizim

Ours

Bu programa seçilmeye yetecek kadar

Enough to be selected for this program.

Arttıramıyor.

It cannot be increased.

Bulmamışızdır. Alakalı bulmamışızdır. Biraz da günlük hayatla alakalı olsun da istedik.

We haven't found it. We haven't found it relevant. We also wanted it to be somewhat related to daily life.

Öyle bir 6-7 seçmemiz var.

We have such a 6-7 to choose from.

Karışık bir sırada gideceğiz.

We will go in a mixed order.

Yani ilk söylediğimiz şey en önemli şeydir gibi düşünülmesin.

So, don't think that the first thing we said is the most important thing.

Ama bu 6-7'si iyidir.

But these 6-7 are good.

Yani

So

Bunların üzerine durmak hoş olur.

It would be nice to dwell on these.

Eğer yani siz de düşünüyorsanız arttırmayın.

If you also think so, then don't increase it.

Bunlar

These are

ilişkide mutluluğu arttırır.

Increases happiness in the relationship.

Arttırabilir.

It can increase.

Kalem kağıt.

Pen and paper.

Kalem kağıdı çıkardım.

I took out a pen and paper.

Başlarım o tutmaya.

I’ll start with that holding.

Abi birincisi yani dediğim gibi önem sırasında değil.

Bro, the first one, as I said, is not in order of importance.

İlk hani öylesine yazdığım

The first one I wrote just for fun.

Uyku.

Sleep.

Hiç beklemiyordum.

I didn't expect it at all.

Hiç beklemiyordum onu.

I never expected him/her.

Şimdi

Now

Abi uykuyu biz

Bro, we sleep.

Geçmiş bölümlerimizde geçmiş sezonlarımızda ele aldığımızda biraz

When we consider it a bit in our previous sections and past seasons.

Şöyle ele aldık.

We approached it like this.

Dedik ki iyi bir ilişkiniz varsa daha iyi

We said that if you have a good relationship, it’s even better.

Uyursunuz. O da sağlığınızı

You sleep. That also affects your health.

Olumlu etkiler

Positive effects

diye aldık.

we bought it because of that.

Uykunun tersi yönde bir etkisi de var.

It also has an effect in the opposite direction of sleep.

Uykunun düzenli ve kaliteli olması abi

The quality and regularity of sleep, bro.

Kişiler arası ilişkilerde de

In interpersonal relationships as well

Faydalı sonuçlar.

Useful results.

Gerçekten uyku değil mi?

Is it really not sleep?

İngilizceden çevrildiyse

If it was translated from English

Belki bambaşka bir şey anlatıyordur adamlar.

Maybe the guys are telling something completely different.

Çünkü düzenli diyorsun, kaliteli diyorsun.

Because you say it's regular, you say it's quality.

Abi gerçekten uyku.

Bro, it's really sleep.

Bildiğin

As you know

Günde 7-8 saat

7-8 hours a day

Çektiğin gece uykusu bu.

This is the night sleep you have drawn.

7-8 saat diye belirtildiyse o kesin bildiğimiz uykudur.

If it was stated as 7-8 hours, that is definitely the sleep we know.

Abi 7-8 saat.

Bro, 7-8 hours.

Bunun ağzı da fazlası.

Its mouth is too much as well.

Tabi bazı insanlar için 6-7, diğerleri 9-7 ama ortalamada

Of course, for some people it's 6-7, for others it's 9-7, but on average.

7-8

7-8

7-8 saat.

7-8 hours.

Şöyle çok enteresan bir örnek çalışma verelim. Bir sürü çalışmayı şey yapamıyoruz ama bir örnek

Let's give a very interesting example study. We can't do a lot of studies, but one example.

Çalışma vermemiz gerekirse

If we need to give an assignment

Çiftlerin

Couples'

Günlük uyku kalitesini

Daily sleep quality

Ölçüyorlar.

They are measuring.

Birkaç gün boyunca ne kadar iyi uyuyorlar vesaire.

They sleep so well for a few days and so on.

Daha sonra çiftler

Later couples

Laboratuara geliyor.

It's coming to the laboratory.

Laboratuarı ziyaret ediyor. Orada kameralar eşliğinde

He is visiting the laboratory. There, accompanied by cameras.

Anlaşamadıkları bir konuyu bir 10 dakika tartışıyorlar. Bunu çok bizde

They argue about a topic they can't agree on for about 10 minutes. This is very typical for us.

Kendi araştırmalarımızda kullandığımız bir paradigma bu.

This is a paradigm that we use in our own research.

Çift

Couple

Anlaşmazlık yaşadığı bir konuyu seçiyor.

He/she is choosing a topic on which he/she has had a disagreement.

Ve o konu üzerine konuşuyor.

And he is talking about that topic.

Daha sonra o kamera görüntülerinde izleyerek

Later, by watching those camera recordings

Araştırma ekibi

Research team

Her partnerin ne kadar yapıcı

How constructive is your partner?

Davrandığını

Your behavior.

Bu anlaşmazlık

This disagreement

Sohbeti sırasında

During the conversation

Şey yapıyor.

He/She is doing something.

Değerlendiriyor.

He/She is evaluating.

Görünen o ki

It seems that

Uyku kalitesi

Sleep quality

Düşükse günlük uyku kaliteniz

If your daily sleep quality is low.

Daha çok negatif

More negative

Duygu daha az pozitif duygu gösteriyorsunuz.

You are showing fewer positive emotions, Duygu.

Bu anlaşmazlık

This disagreement

Sohbeti sırasında

During the conversation

Daha az empati gösteriyorsunuz partilerinize.

You show less empathy towards your parties.

Çatışma çözümünde de daha

In conflict resolution, more...

Yıkıcısınız. Yani yapıcı değilsiniz de yıkıcısınız.

You are destructive. So you are not constructive, you are destructive.

Günlük yani hayattaki

Daily, meaning in life.

Çatışmalara baktığımız zaman

When we look at the conflicts

Laboratuvarda gelip konuşmalarıyla günlük hayatta

They come to the lab and talk about daily life.

Bugün anlaşmazlık yaşadık yaşamadık gibi baktığımız zaman da

Today, when we look at it as if we experienced a disagreement or not.

Yine

Again

Uykunun

Your sleep

Kötü olduğu günlerin ertesinde ilişkinizde sıkıntı yaşama olasılığınız

The likelihood of experiencing difficulties in your relationship after the bad days.

Daha yüksek

Higher

İşte falan da şey olur.

Here, something happens, you know.

Genel olarak uykunu alamayınca

Generally, when you can't get enough sleep.

Basmıyor da kafa.

It doesn't make sense.

Sorunu anlamak, analiz etmek

Understanding and analyzing the problem.

Onlar falan da geriler.

They fall behind and stuff.

Sadece

Only

İkili ilişkilerde değil

Not in bilateral relationships.

Ben mesela dün bayağı yorgun gittim işe

For example, I went to work quite tired yesterday.

Algılayamadım yani ne oluyor

I couldn't perceive what is happening.

Ne yapıyoruz biz

What are we doing?

Her şeyi

Everything

Her şeyi etkileyen bir şey ama

It's something that affects everything, but...

Uyku diyorsun tamam

You say sleep, okay.

Uyku yazıldı

Sleep was written.

Birinci uyku

First sleep

Abi ikincisi

Bro, the second one.

Bak bu

Look at this.

Çok kolay gelir ama

It seems very easy but.

Bunu yapması

To do this.

Çok zor şeyler

Very difficult things.

Uykuda kolay geldi bana

It came easy to me in my sleep.

Uyku evet kolay yani 8 saat

Sleep, yes, it's easy, like 8 hours.

Uyku yapabiliyorsan çok iyi çok kolay

If you can sleep, that's very good and very easy.

İkincisi abi

The second one, bro.

Duyarlı destek dediğimiz bir şey yani

It's something we call sensitive support.

Eşinin ihtiyacını karşılayacak şekilde destek olabilmek

To be able to support in a way that meets the needs of your spouse.

Bak bu biraz zor bir şey

Look, this is a bit difficult.

Bir de iki hafta önce konuştuğumuzda biraz

Also, when we talked two weeks ago, a little...

Hani orada

Where is it there?

Bir çatışma çıkmasın çünkü dedik ki

"Let there be no conflict because we said so."

Uzun ilişkilerde bir yerden sonra

In long relationships, after a certain point

Verdiğin duyarın çok da karşılığını alamıyorsun dedik

You said that the attention you give doesn't really get reciprocated.

O küçük streslere yani eşinin küçük streslerine verdiğin duyarın karşılığı yok

The attention you give to those small stresses, meaning your partner's small stresses, is unmatched.

Ama yine

But again

Ulan ben çok yanlış anladım şu an

Man, I understand very wrongly right now.

Ben desteği tamamen kestim

I completely cut off the support.

Problemler olur daha yaşadığı büyük sorunlar olur

There will be problems, he will have bigger problems he experiences.

Orada duyarın hala önemli rolü var

There still is an important role for your hearing there.

Burada kritik olan şu

The critical point here is this.

Destek ihtiyaçları insanların

Support needs of people.

Çok bireysel farklılık gösteriyor abi

It varies a lot between individuals, bro.

Sana iyi gelen bana iyi gelmiyor

What is good for you does not work for me.

Bana iyi gelen bir başkasına iyi gelmiyor

What is good for me may not be good for someone else.

Dolayısıyla

Therefore

Eşlerin birbirlerine destek olmayan iyi destek olmayı öğrenmesi biraz dans etmeyi öğrenmek gibi

Learning to support each other in a marriage is a bit like learning to dance.

Çünkü ilişkinin başladığında

Because when the relationship started

Sen ne yapıyorsun

What are you doing?

Arkadaş böyle bir durumda işte şöyle bir sıkıntısı var eşimin

My friend, my spouse has this kind of trouble in such a situation.

Sevgilimin

My love's

Böyle bir şey ben yaşasam

If I experienced something like this

Şöyle bir destek isterdim deyip onu ateşliyorsun

You say you wish for such support and then you ignite it.

Doğal olarak

Naturally

Sana iyi geliyorsa ona da iyi geliyorsa mükemmel

If it's good for you and it's good for them too, then it's perfect.

Ama sana iyi gelinin ona iyi geleceğinin garantisi

But it's good for you that it will be good for her.

Pek yok

Not much.

Dolayısıyla bu bir süreç

Therefore, this is a process.

Bunu öğrenmek bir süreç

Learning this is a process.

Biraz efor da isteyen bir şey

It's something that also requires some effort.

Onu yavaş yavaş alıştıktan sonra bu ilişki için güzel bir şey yani böyle duyarlı bir destek verebilmek tam onun ihtiyacı olan

After getting used to it slowly, it's a nice thing for this relationship, meaning being able to provide such a sensitive support is exactly what he/she needs.

Desteği verebilmek

To be able to provide support.

Çünkü kimisi problem yaşadığında o problemi onun için çöz ister

Because some people want others to solve the problem for them when they encounter an issue.

Kimisi yani biraz beni dinlesin

Somebody, I mean, let them listen to me a bit.

Ondan sonra bakalım

Let's see after that.

İster

Either

Kimisi

Some people

Hiç problemden bahsetmeyelim gidelim

Let's not talk about any problems, let's go.

Bir yemek yiyelim kafa dağılsın

Let's have a meal to distract ourselves.

İster

Want.

Abi şimdi

Bro, now

Bu mesela çok açık

This example is very clear.

İletişimin açık olduğu ilişkilerde

In relationships where communication is open

Çok rahat bir şey de

It's also very easy.

Genellikle

Usually

Çiftlerde

In couples

Bir tarafın biraz daha ketum olma

One side being a bit more reserved.

Şey oluyor

It's happening.

Nasıl anlayacağız

How will we understand?

İşe yarıyor mu yaramıyor mu çünkü

Is it working or not because

Belki

Maybe

Konuşmak istemiyor ya da dediğin gibi kafa dağılsın bu konu konuşulmasın şimdi hangisi

She doesn't want to talk or, as you said, she wants to clear her mind; should this topic not be discussed now, which one is it?

Öbür türlü de bir anda

Otherwise, all of a sudden.

Yok saymak gibi bunu

Like disregarding this.

Oturup konuşmak mı gerekiyor

Do we need to sit down and talk?

Başarabiliyorsanız oturup konuşmak en iyisi

If you can, sitting down and talking is the best option.

Yani hani özellikle ilişkinin başında yani avuta gidecek çok avuta gidecek

So, especially at the beginning of the relationship, there will be a lot of comforting to do.

Doğal olarak hani o sırada

Naturally, you know, at that moment.

Bir oturup konuşmak sevgiline durumu anlatmak

Sitting down and talking to your partner to explain the situation.

Değişir mi zaman içinde atıyorum

Will it change over time, I'm just saying?

Belki hiç

Maybe never.

Konuşmayalım

Let's not talk.

Tarzı bir insan ama

He's a stylish person, though.

O

He/She/It

Sorun devam

The problem continues.

Gittikçe

Going increasingly

Bir süre sonra

After a while

Yok saymak bir yere vardırmıyor deyip hani

Saying that ignoring doesn't lead anywhere, you know.

İşleyen formül hep işler mi yoksa

Does a working formula always work or not?

Ara sıra bir

Occasionally a

Revize

Revise

Abi problemin cinsine göre de revize etmek gerekebiliyor

Bro, it may be necessary to revise according to the type of problem.

Şimdi mesela

For example, now.

Bazı

Some

Çok büyük problemlerde

In very big problems

Örneğin

For example

Ne bileyim

How should I know?

Çocuğun bir kronik hastalığı var

The child has a chronic illness.

Geçmeyecek

It won't pass.

Bazı çiftler burada

Some couples are here.

Hep şeyi kullanmak istiyor

She always wants to use everything.

İlk başlarda özellikle

At the beginning, especially.

Bunu bir görmezden gelelim

Let's overlook this.

Daha sonra biraz zaman geçip artık bununla yaşamaya alışmaya başlayınca biraz biraz

Later, after some time passes and I start to get used to living with it little by little.

Konuşmaya

To talk.

Başlıyorsun

You are starting.

Zaman içerisinde değişimler olabilir zaman içerisinde değişimi bir de bazen şöyle de oluyor abi

Changes can occur over time, and sometimes changes happen like this, bro.

Senin tarzın

Your style.

Konuşmamak

Not to speak

Sinemaya gitmek ya da ne bileyim maç izlemek

Going to the cinema or I don't know watching a match.

Ama bakıyorsun ki

But you see that

Eşin de başka bir yerden çabalıyor yani seni anlama ya da bir şey yapmaya çalışıyor

Your partner is also trying from elsewhere, meaning they are trying to understand you or make something happen.

Eşinin verdiği desteğe doğru da kendine evrenler oluyor ya bundan belki ben bir fayda sağlarım

"Maybe I can benefit from this, as there are universes opening up for me due to the support my spouse provides."

Bunlar çoğu zaman otomatik olan şeyler yani böyle düşünerek yapmıyoruz da

These are things that are mostly automatic, meaning we don't do them by thinking like this.

Bir süre sonra kendini oraya doğru evrende oluyor

After a while, you find yourself evolving towards there in the universe.

Ya da eş fark edip ya anladım yani bu çok şey geldiği zaman 2 saat playstation oynayacak abi

Or my wife noticed or I realized, I mean, when this becomes too much, I'm going to play PlayStation for 2 hours, man.

Ondan sonra başlıyor bunun konuşmaya başlaması gibi eşlerle

After that, it starts like the partners beginning to talk about this.

Fark edebiliyor

He/She can notice.

Değişme var ya iki eşle birbirine doğru yaklaşabiliyor

There is change, and two partners can move closer to each other.

Zaman içerisinde

Over time

Ama bir

But one

Koordinasyon

Coordination

Uyku ile birlikte

With sleep

Bu tatmini arttıracak bir şey

This is something that will increase this satisfaction.

Evet

Yes

Üçüncü bir şey vereyim abicim

Let me give you a third thing, brother.

Bak bu

Look at this.

Bu kolay bu hakikaten

This is easy, really.

Yani

So

Bence yapması daha kolay biraz bir iki kere pratiğini yaptın mı yaparsın

I think it's easier to do; if you've practiced it a couple of times, you can do it.

Eee

Well

O ilişki hayatında olduğu için şükretmek abi

Be grateful that he is in a relationship, bro.

Bunu nasıl şey olarak mı

How do you mean this as a thing?

Sesli mi yapacağız yoksa

Are we going to do it verbally or not?

Sesli yap

Make it vocal.

Haykırsak da oluyor mu

Does it help if we shout?

Karşı tarafa hissettireceğim ben onu

I will make the other side feel it.

Karşı tarafa hissettirirsen çok güzel

If you make the other side feel it, it's very nice.

Ama karşı tarafa hissettirmesen bile

But even if you don't make the other side feel it.

Sen bunu

You do this.

Kendi içinde yaparsan onun da avantajı

If you do it within yourself, it has its own advantage.

Var

There is

Bu çalışmadan daha önce bahsetmiş olabilir bu benim çok sevdiğim bir çalışmadır

They may have mentioned this work before; it is a work that I really love.

Deneysel bir çalışma

Experimental study

Geliyorsun laboratuara

You are coming to the laboratory.

Ve sana

And to you

Gelen bu katılımcıları rastgele iki gruptan birini atıyorlar

They assign the incoming participants to one of the two groups randomly.

Sana yaşını söylüyorlar

They are telling you your age.

Melih bize yani

Melih is telling us that...

Spouse

Aslı

Aslı

Nasıl hayatın bir parçası oldu biraz bahseder misin bunun üzerine düşün

Can you talk a little about how it became a part of your life and think about it?

Bir 5 dakika bunun hakkında yapar

It will take about 5 minutes to do this.

Bize bununla ilgili konuş

Talk to us about this.

Diğer gruba atandıysan rastgele

If you have been assigned to the other group randomly.

Sana şunu diyorlar

They are telling you this.

Melih

Melih

Eşinle hiç buluşmamış olsaydın hayatın nasıl olurdu

How would your life be if you had never met your spouse?

Ardından

Afterwards

O anlık duygularını ölçüyorlar ilişkiye

They are measuring those momentary feelings in the relationship.

Dair

Regarding

İkinci gruptakiler ilişkilerinden daha memnun olduğunu

Those in the second group are more satisfied with their relationships.

Söylüyor o an

He's saying it at that moment.

Çünkü hakikaten

Because it is really

Eşiyle hiç

Never with his/her spouse.

Buluş

Invention

Yapmazsa hayat nasıl olurdu düşüncesi

The thought of how life would be if it didn't happen.

İnsanı biraz

A little bit of humanity

O şükür duygusunu yaşamaya itiyor

It pushes you to experience the feeling of gratitude.

Kayıp şeyle ilgili galiba ya

I think it's probably about the lost thing.

Her zaman

Always

Daha değerli oluyor ya bu

It becomes more valuable, you know.

Aynen öyle

Exactly so.

Deneylerde de

In the experiments too

Yapılıyor ekonomik hani

It's being done economically, isn't it?

Hemen

Immediately

Kısa bir

A short one

Şey aklıma gelen

What comes to my mind is...

Diyorlar ki

They say that.

Eşkin sana 10 lira vereceğim ya da zar atacağız

I will give you 10 lira or we will roll the dice.

Ya da işte gazı tura atacağız

Or we will throw the gas on the tour.

Tura gelirse 20 alacaksın

If it comes to the tour, you will get 20.

Çoğu insan

Most people

Garantiye gidiyor da

It's going to the warranty.

Ya bana

Come to me.

10 lira ver

Give me 10 lira.

İşte

Here it is.

Monopoly oyunu gibi düşün gelmişsin benim otelime

You're thinking of it like a game of Monopoly; you've come to my hotel.

Ya da yazı tura atalım ya hiçbir şey vermeden geçeceksin ya 20 vereceksin

Or we can flip a coin, either you will pass without giving anything or you will give 20.

Orada yazı turaya insanlar

There are people writing in Turkish there.

Elim yapıyor çünkü

I'm doing it because.

Belki yırtarım gibi burada da hani

Maybe I'll rip it here too, you know.

Kayıp

Lost

Dürttüğün zaman ilişkiyi

When you poke the relationship.

Aynen öyle

Exactly that way.

Ve yani işin aslı da öyle yani

And so the truth of the matter is just that.

İlişkilerimizde

In our relationships

Abi alışıyorsun çok şey

Bro, you're getting used to a lot of things.

Tamam

Okay

O zaman da o ilişkinin senin için

Then that relationship is for you.

Ne kadar değerli olduğunu insan bazen fark edemiyor

Sometimes a person does not realize how valuable they are.

Çünkü her gün

Because every day

O ilişkinin içindesin faydalarını yaşıyorsun ama

You are in that relationship and experiencing its benefits, but...

Artık hayatın otomatik bir parçası olmuş

It has now become an automatic part of life.

O yüzden de zaten ayrılıklar ve kayıplarda müthiş bir disregülasyon

That's why there is a tremendous dysregulation in separations and losses.

Görüyoruz hem fizyolojik olarak hem psikolojik olarak

We see it both physiologically and psychologically.

Burada da onu biraz simüle ediyor aslında

It actually simulates it a bit here as well.

Başka tedavilerde de mesela

In other treatments as well, for example,

Alkol sorunun var

You have an alcohol problem.

İşte karaciğersiz olsan nasıl olur

How would it be if you were liverless?

Diye düşünmeye

"To think that way."

Teşvik etseler

If they encouraged.

Ulan bayağı da hani önce anlatacaklar karaciğer

Dude, they will really tell you about the liver first.

Ne iş yapar çoğu insanda belki

What kind of work do most people do, perhaps?

Tam karşılığı yoktu ya da işte akciğer

There was no exact equivalent, or rather the lung.

Önemli

Important

Hava

Air

Ne bileyim hani

I don't know, you know?

Hep

Always

Yoksunlukla

With deprivation

Tedavi daha

The treatment is still ongoing.

Etkili olabilir mi

Could it be effective?

Abi güzel bir soru şöyle çalışmalar var

Bro, it's a good question; there are studies like this.

Belli bir korku düzeyini açtı mı

Did it open a certain level of fear?

İşe yaramamaya başlıyor

It is starting to become ineffective.

Vergi gibi hani belli bir orandan sonra yani çalışmam zaten

It's like tax, you know, after a certain rate, I won't even work.

Çok korktuğu zaman insan artık o mesajı kendini kapatıyor

When a person is very scared, they start to shut themselves off from that message.

Yani bak mesela burada da bu çalışmada da

So look, for example, here in this study too.

Hani partnerinizi kaybettiğinizi partnerinizi öldüğünü düşünün falan demiyor da ya da partnerinizin sizi terk ettiğini düşünüyor ya da

It's not like saying you think you've lost your partner or that your partner has died, or that your partner thinks you've left.

Hiç buluşmasaydınız partnerinizle ne olurdu diyor yani

It’s asking what would happen if you had never met your partner.

O yoksunluğu biraz

That lack a little

Dozunda

In moderation.

Dozunda veriyor

Giving it in moderation.

Yoksunluğu çok şeyde mesela ben onu kamu spotlarında yapılan bir hata olarak değerlendiriyorum bazen kamu

I consider the lack of it as a mistake made in public service announcements, for example, sometimes in public.

Spotları

The spots

O kadar korkutuyor ki

It scares me so much.

Hedef kitlesinin

Target audience's

Kişinin o mesajı alması

The person receiving that message.

Çok zor oluyor

It's very difficult.

Yani

So

Bu şey gibi mi

Is it like this thing?

Sigaraların üstüne koydular abuk sabuk resimleri

They put ridiculous pictures on top of the cigarettes.

Aynen

Exactly.

Şöyle bir şeye denk geldim

I came across something like this.

Bu sene

This year

Yazıdaki bakkalda

At the grocery store in the text.

Şu küskün adamlı bir tane var ya işte

There's that sullen guy over there.

Sigara içmek cinsel performansı azal

Smoking decreases sexual performance.

Kötü resim yok ya gene küskün bir adam

There's no bad picture, just a sulking man again.

Aynen aynen

Exactly, exactly.

Küskün adamlı şeyi verdi kadın

The woman gave the moody man something.

Çünkü

Because

Onun bana çok bir

He means a lot to me.

Şeyi ama

But the thing

Kesilmiş ayak

Cut-off foot

Yok efendim

No sir.

Enfekte olmuş karaciğer

Infected liver

Akciğer

Lung

Onları istemedi kadın hani

She didn't want them, you know.

Bir yerde kapatmış mesajı

The message is closed somewhere.

Onların olduğunu biliyor ve onları görmek istemiyorum

I know they exist and I don't want to see them.

Devam etmek istiyorum

I want to continue.

Yani mesajın o anlamda

So your message means that.

Hedef kitleyi yabancılaştırmaması

Not alienating the target audience.

Epey

Quite a bit

Tamam

Okay

Onu söylemek mümkün o konuda çalışmalar var özellikle bu işte ikna literatüründe falan

It is possible to say that there are studies on that topic, especially in the literature on persuasion in this field.

Çok uğraşıyorlar doğru mesajı

They are working very hard on the right message.

Yakalamaya ilişkin

Regarding the capture

Güzel

Beautiful

Bak bu benim

Look, this is mine.

Kendi işimde de

In my own business too.

Kullanabileceğim bir şey

Something I can use.

Kesinlikle bu önemli

This is definitely important.

Güzel o zaman

Okay then.

Dedik ki şimdi

We said now.

Uykuyu iyi aldık

We had a good sleep.

Eşimizin

Our spouse's

İstediği o destek

The support he/she wants.

Büyük streslerde onu da altını çizelim

Let's also emphasize that in great stress.

İki haftaki önceki ile çelişmeyelim

Let's not contradict what we discussed two weeks ago.

Büyük streslerde

In great stress.

Ona iyi gelecek yöntemde

In a way that will be good for him/her.

Desteği verdik

We provided the support.

Bir de

One more thing

Bu ilişkide olduğumuz için şükrettik

We are grateful for being in this relationship.

Mümkünse

If possible.

Karşı tarafı bilgilendirmeli

The other party should be informed.

İadeye taahhütlü bir biçimde şükrettik ve

We expressed our gratitude in a committed manner for the return and

Yoksunluk

Deprivation

Çok korkutmayacak bir yoksulluk

A poverty that won't be too frightening.

Düşünerek bunu yaptık

We did this by thinking about it.

Bir türlü çünkü

Because somehow

Olan olmuş

What has happened, has happened.

Noktasına gelinmesin

Don't let it come to a point.

Bir ve üç daha kolay iki biraz

One and three are easier, two is a bit.

Yapması efor

It takes effort to do.

Zamanla alışılacak bir şey

Something that can be gotten used to over time.

Zaman istiyor

It wants time.

Üçte çok kolay değil hani çünkü dediğin gibi içindeyken insan alışıyor çok

It's not very easy at three, you know, because as you said, when you're in it, you get used to it a lot.

Çok alışmış olarak alıyor onu en kolayı bir şu ana kadar hani

She takes it very easily, as if she's gotten used to it by now.

Herkes birden başlasın

Everyone should start at once.

Şimdi 4

Now 4

4 de abi bir kültürler arası fark var

There is an intercultural difference at 4.

Dolayısıyla biz bu dördü

Therefore, we these four

Etkisi büyük olduğu için ben söyleyeyim ama

Since its impact is significant, let me say it.

İlişkiniz o tip bir ilişki ise o tip bir kültürel

If your relationship is that kind of relationship, then it's that kind of culture.

Şeydeyseniz

If you are in the thing.

Kodlarsanız

If you code.

Çok faydası olacak

It will be very beneficial.

Bir şey

Something

Bunu biz bireyci kültürlerde daha sık görüyoruz ama yani işin özü şu

We see this more often in individualistic cultures, but the essence of the matter is this.

Kişinin kendi ile ilgili başarıları paylaşması ya da kendi ile ilgili güzel şeyleri paylaşmasında

Sharing one's achievements or positive qualities about oneself.

Şimdi herkesin

Now everyone's

Bence iki türlü davranan sevdiği insanda vardır illa eş olarak düşünmeyin

I think there are two types of behavior in the person you love; don't think of it only in terms of a partner.

Bir dakika

One minute.

İlişki içinde paylaşmak yoksa

If there is no sharing in the relationship

Sosyal medya hesabı

Social media account

Şöyle düşünün

Think of it this way.

Bence iki

I think two.

Örnek de vardır kafanızda

There is also an example in your mind.

Başınıza güzel bir şey geldi

Something nice happened to you.

Bilmiyorum ki bir işte

I don't know in what job.

Ne bileyim bir terfi aldın

I don't know, you got a promotion.

Çok istediğim bir terfi aldın ya da çok istediğim bir iş teklifi

You got a promotion that I really wanted, or a job offer that I really wanted.

Aldın

You took.

Ve bunu

And this

Sevdiğin bir insana açtın

You confessed to someone you love.

Şimdilik sadece eş olarak düşünmeyelim

Let's not think of it as just a spouse for now.

Eşin olur

You will be your spouse.

Yakın arkadaşın olur baban olur annen olur

You can be a close friend, your father can be, your mother can be.

Gittin paylaştın heyecanla paylaştın

You went and shared, you shared with excitement.

İki tür tepki

Two types of reactions

Bence bizim kültürde yaşayan herkes olabilir

I think everyone living in our culture can be.

Bir tanesi

One of them

Hakikaten seninle çok heyecanlıdır

It is really exciting with you.

Süper olmuş falan kralını yapacaksın sen bu işinde harika tebrik ederim yani

You've done an amazing job, you're going to be the king of this, congratulations!

Senin heyecanını

Your excitement.

Paylaşıp

Sharing

Senin bunun için ne kadar önemli olduğunu

How important this is to you.

Onaylayıp

Confirming

Seninle birlikte o mutluluğu

That happiness with you.

Yaşayan

Living

Bir tepki

A reaction

Yine

Again

Seni sevdiğine emin olduğun biri

Someone you are sure loves you.

Şu tepkiyi de verebilir

It can also give that reaction.

Hadi hayırlı olsun artık sorumluluklar daha fazla

Well, may it be for the best; now the responsibilities are greater.

Performans değerlendirmeleri daha şey geçer

Performance evaluations go by more easily.

Zorlu geçer

It will be challenging.

Bir günce denk geliyor hacı

It coincides with a journal, pilgrim.

Memur çocuğu olduğumuzda

When we are the child of a civil servant.

Memur çocuğu olmak ve

Being the child of a civil servant and

Diğer memur çocuklarıyla arkadaş olmaktan gelen

Being friends with other civil servant children.

Bu iş de sakatlık olmasın

I hope there won't be any injuries in this job.

Yani o kademenin zorlukları olur

So there will be challenges at that stage.

Ama kardeşim hadi hayırlı olsun

But brother, let's hope it's for the best.

Yani bir tanesi

So one of them.

Senin mutluluğunu

Your happiness

Eşleyip uzatan bir tepki verirken

When responding with a reaction that stretches while matching.

Diğeri biraz daha ayağını yere

The other one keeps their feet on the ground a little more.

Bastırtan yani yine senin iyiliğini düşünüyor

She's being pushy, meaning she is thinking about your well-being again.

Ama hani

But you know

İşin risklerini

The risks of the job

Önemini biraz daha

Increase its importance a bit more.

Şey yapıyor

He's doing something.

Az tutuyor önemini vurgulamıyor çok fazla işin risklerini daha

It doesn't emphasize its importance too much, it is still holding onto the risks of the job.

Çok vurguluyor

It emphasizes a lot.

Biraz daha seni yere indiriyor

It's bringing you down a little more.

Bir yaklaşım

An approach

Şimdi

Now

Çalışmalar evli çiftlerle ya da işte uzun süredir romantik ilişkide olan insanlarla yapılan çalışmalar

Studies conducted with married couples or individuals who have been in a romantic relationship for a long time at work.

Genelde

Generally

Amerika ya da diğer bireysel Batı Avrupa kültürlerinde çok yapılıyordu

It was done a lot in America or other individual Western European cultures.

Orada şu görünüyor

It looks like that over there.

Birinci tür tepki

First type of reaction

Verirseniz eşinize

If you give it to your spouse.

Mutluluk

Happiness

İlişkideki mutluluk artıyor yani sen

The happiness in the relationship is increasing, meaning you.

Güzel bir haberini paylaştın

You shared a good piece of news.

İşte eşinde senin için çok mutluyum seninle gurur duyuyorum dedi seni sardı

"Here, he said, I am very happy for you, I am proud of you," and hugged you.

Güldünüz

You laughed.

Kutladınız

You celebrated.

Kutlamaya gittiniz yani bir şekilde o mutluluğu arttırdınız beraber

So you went to the celebration, which somehow increased that happiness together.

Bu örneğin Doğu kültürlerinde yakın zamanda mesela Tayvan'dan

This example, for instance from Taiwan, in Eastern cultures recently.

Gelen efendime söyleyeyim ana kara Çin'den gelen verilerde Hong Kong'dan gelen verilerde

I will tell my incoming guest that the data from mainland China and the data from Hong Kong.

Bu tür bir yaklaşım çok sık görülmüyor

This kind of approach is not very common.

İkinci yaklaşım

The second approach.

Görünüyor

It seems.

Ama o ikinci yaklaşımda o kültürde

But in that second approach, in that culture

Sakıncalı değil yani ilişki bozmuyor

It's not a problem, it doesn't ruin the relationship.

Fakat ikinci yaklaşım Avrupa'da ya da Amerika'da

However, the second approach in Europe or America.

İlişki mutluluğunu olumsuz etkiliyor

The relationship negatively affects happiness.

Dolayısıyla burada güzel haberleri paylaştığınız zaman eşinizin verdiği tepki ilişkiyi olumlu mu olumsuz mu yansıyacak

Therefore, when you share good news here, will your partner's reaction reflect positively or negatively on the relationship?

Biraz bulunduğunuz kültürel bağlama

A bit of the cultural context in which you are located.

Göre

According to

Değişiyor

It is changing.

Peki

Okay

Farklı kültürlerden

From different cultures

Geliyorsan

If you are coming

Hani

Where?

Kadının beklentisi ilki ama

The woman's expectation is the first one, but

Sen

You

Öğretmen çocuğu olduğun için

Because you are the child of a teacher.

Gene iyi niyetlisin ama ikinci şeysin

You're still well-intentioned, but you're the second thing.

Bence düşürür

I think it will drop.

Beklentisini

Expectation

Karşılamıyorsa düşürür diyorum

I'm saying if it doesn't meet, it will drop.

Yani beklentiyi karşılaması önemli çünkü o büyük bir heyecanla seninle işte paylaşacak oklayacak zıplayacak diye gelmiş

So it's important for it to meet the expectations because they came with great excitement to share, poke, and bounce with you.

Anladım

I understand.

Sen de yani bir önceki pozisyondan emekli olurdun ama

You would have retired from the previous position as well, but...

Burada işler biraz sıkıntılı olacak demişsin

You said things would be a bit tricky here.

Tam tersinde de şimdi mesela

For example, now on the contrary.

Ben diyelim ki biraz daha istiyorum ki tamam

Let's say I want a little more, okay?

Sevindik ama bir ayağımız yere bassın bunun bir

We were happy, but let's keep one foot on the ground.

Şeyi var mıdır

Does he/she have it?

Hayat

Life

Hayatımdaki değişiklikler nasıl olacak

How will the changes in my life be?

Falan diye

So-and-so

Ayarlamayı

The setting

Düşünürken

While thinking

Kalktı geldi atıyorum

He/she got up and came, I'm throwing.

1000 dolu şampanya almış

He bought a thousand dollars worth of champagne.

Kutlayacağız diye

We will celebrate.

Bu da düşürür aga daha dur

This will bring you down too, hold on a bit more.

Daha dur yani

Hold on a minute.

Düşürür

It will drop.

Yeni maaş gelmemiş

The new salary hasn't arrived.

Mesela şey evli çiftlerle değil de

For example, not with married couples but...

Abi şey aklıma geliyor Amerika'daki

Bro, something comes to my mind about America.

Asya kökenli anne ergen

Asian descent mother teenager

Çiftleriyle yapılan

Done with couples.

Şimdi ergen çocuğu var anne

Now she has a teenage child, mom.

Genelde

Generally

İşte Amerika'daki tipik

Here is the typical one in America.

Ebeveynlik örüntüsü şeydir

Parenting pattern is something.

Yani

So

Çok eleştirmezsin destek olursun işte her zaman yanındayız falan dersin

You don't criticize much, you support, you say that we are always by your side and so on.

Asyalı anneler

Asian mothers

Hani sınavdan 90 alıyorsun

You said you were getting 90 on the exam.

Kaybettin 10 puan üzerine

You lost 10 points.

Yoğunlaşıyor

It is intensifying.

Şimdi Amerikalı anneler böyle bir yaklaşım derken çocuklar çok mutsuz oluyor

Now American mothers say that this approach makes children very unhappy.

Yani ben 90 almışım

So I've got a 90.

Bana niye

Why me?

100 almadın diyor

He says you didn't get 100.

Ya da işte X'i başarmışım Haydi bakalım sırada Y var diyor

Or I've accomplished X, now I'm moving on to Y, he/she says.

Asyalı çocuklar

Asian children

Annenin bu tavırlarından mutlu

Happy with your mother's behavior.

Yani onlar şey diyor annem benim için en iyisini istiyor

So they say my mom wants the best for me.

Hep daha iyi olmamı istiyor diyor ve bu kötü etkilemiyor Amerikalı çocukları o tür bir mükemmelliği için tavır bayağı kötü etkiliyor

He always says he wants me to be better, and this doesn't negatively affect American kids; that kind of perfectionism really negatively impacts their attitude.

Peki

Alright.

Asyalı'ya

To an Asian.

Desen ki 96

Say 96.

Yine çocuk sevinir lan

The child will be happy again, dude.

Sevinir

To rejoice

Orada negatif yazmaz ama yani

It doesn't write negative there, but I mean.

Asyalı çocuğa Amerikalı anne negatif yazmaz gibi hissettim

I felt like the American mother wouldn't write negatively about the Asian child.

Yok negatif yazmıyor

No, it doesn't write negative.

Ama Amerikalı annenin

But your American mother

Çocuğu biraz daha ittirmesi Amerikalı çocuğa negatif yazarken

Pushing the child a little harder while writing negatively about the American child.

Asyalı çocuğa annesinin onu yapması negatif yazmıyor aksine biraz pozitif yazıyor

It doesn't write negatively about the Asian child being made by his mother; rather, it writes a bit positively.

Bu biraz

This is a little.

Şey neydi

What was it?

Kardelen ve

Snowdrop and

Hindibağ mıydı

Was it a dandelion?

Onu da hatırlattı

That reminded her too.

Orkide ve Hindibağlar diye yapmıştık doğru

We did it as Orchids and Ivy Vines, right?

Orkide ve Hindibağ

Orchid and Indian Lotus

Bizim oğlan biraz

Our boy is a bit.

Orkidemsi

Orchid-like

Benim şu ana kadar gözlemlediğim

What I have observed so far

Destekle çok ileri gidiyor ama

It's going too far with support, but...

En ufak bir şeyde

In the slightest thing.

Daha hızlı çöküyor

It's collapsing faster.

Evet yani orkideler

Yes, I mean orchids.

O bölümümüzü dinlemeyen dinleyicilerimizin hatırladığını

That our listeners who did not listen to that section remember.

Orkideler çevresel etkenlerden çok etkileniyor

Orchids are greatly affected by environmental factors.

Yani çevre olumlu olduğu zaman hakikaten

So when the environment is positive, really

Çok ileri gidiyor çevre olumsuz olduğu zaman da çok etkileniyor

It goes too far, and it is also very affected when the environment is negative.

Hindibağ kardeşlerimse

They are my brothers from Hindibağ.

Belli bir çizgi var

There is a certain line.

Olumlu

Positive

Kendisini arttıramıyorsun ama çok kötü olduğunda da tam çökmüyor

You can't increase yourself, but when you're really bad, you don't completely collapse either.

Çevresel etkenleri daha

Environmental factors more

Az duyarlı

Low sensitivity

Daha az duyarlı o bir mizaç hakikaten o bir mizaç

Less sensitive, that is truly a temperament.

Anladım abi o zaman dördüncüye dedik ki

I got it, bro, then we said to the fourth one that

Kültüre olarak

Culturally

Onu şey yapacaksın

You will do that thing.

Coşku isteyene coşku vereceksin

You will give enthusiasm to those who desire enthusiasm.

Hafif

Light

Şeyli gidip

Going like that

Frenli gitmek isteyene de

For those who want to go with brakes too.

Onu yine aslında bir şey

It's actually something again.

Kendini karşı tarafa göre

According to the other side.

Ayarlama durumu

Adjustment status

2'ye aslında benzer

It is actually similar to 2.

Belki 2 ile 4 arasındaki fark 2'de negatif olaylara nasıl tepki vereceğini

Perhaps the difference between 2 and 4 is how it responds to negative events at 2.

4'te pozitif olaylara nasıl tepki vereceğini

How to respond to positive events at 4.

Aynı etkisi gibi

Like the same effect.

Aynen

Exactly.

Kendini

Yourself

Partilerine göre

According to their parties

Her iki tarafında ayar çekmesi 2 ile 4'ü o şekilde özetleyebiliriz

We can summarize the adjustment on both sides as 2 to 4 that way.

Hala uyku en kolayı yani

Sleeping is still the easiest thing, I mean.

5

5

5'i veriyorum abi bak burası da mayınla tarla

I'm giving you 5, bro, look this place is also a minefield.

Hepimizin yaptığı bir şey

Something all of us do.

Olumlu da sonuçlanabilir olumsuz da sonuçlanabilir

It can result positively or negatively.

Partnerini değiştirmeye çalışmak yani başka partnere gitmek anlamı değil de

It doesn't mean trying to change your partner or going to another partner.

Partnerin özelliğini değiştirmeye çalışmak

Trying to change your partner's characteristics.

Bu abi

This brother

Fiziksel değil

Not physical.

Fiziksel özelliğin değil

Not a physical characteristic.

Yani

So

Sadece bir özelliğini değiştirmeye çalışmak değil

It's not just about trying to change one feature.

Mesela

For example

Yeni bir alışkanlık kazandırmaya çalış

Try to develop a new habit.

Yeni bir şey yaptırmaya çalışmak da olabilir

It could also be trying to make something new happen.

Hiç spor yapmıyorsun spor yap ya da niye

You never exercise, do some sports or why not?

İşte

Here it is.

Şu terfinin peşinden hiç koşmadın koş biraz falan yani

You never chased after that promotion, just run a little or something.

Partnerinde farklı bir şeyi kazandırmak

Bringing something different to your partner.

Kişilik özelliği alışkanlık olur hedef olur neyse

Personality traits can be habits, goals, or whatever they may be.

Şimdi bu

Now this

Araştırmalar bunun bazen iyi olabileceğini

Research suggests that this can sometimes be good.

Bazen kötü olabileceğini söylüyor

Sometimes it says you could be bad.

Ağırlıklı bir şey var mı

Is there something weighted?

Hani

Where is it?

%70

70%

Kötü olur gibi

It seems like it will be bad.

Tam ortada

Right in the middle.

Yani ağırlıklı olarak bana sorarsan yani ağırlığına pek bakarsın bence ağırlıklı olarak kötü

So, if you ask me mainly, I think it’s mostly bad if you don’t pay much attention to the weight.

Çünkü yine iyi yapmak zor bak

Because it's hard to do good again.

İyi olduğu durum nasıl bir şey biliyor musun iyi olduğu duruma

Do you know what a good situation is like, what it's like to be in a good situation?

Michelangelo fenomeni

Michelangelo phenomenon

Diyorlar

They say.

O da

That too.

Şuradan

From here

Komik olan değil mi diğer Michelangelo

Isn't it funny, the other Michelangelo?

Pizza yiyen komik olan da değil mi

Isn't it funny to be eating pizza?

Şeyi hatırlarsın

Do you remember that?

Bak bu sene 20. senesi cebimiz biraz para görmüştü ilk

Look, this year is the 20th year; our pockets had seen a bit of money for the first time.

O gördüğün azıcık parayı

That little money you see.

Yatırıp Avrupa'ya gitmiştik seninle

We had invested and gone to Europe together.

Interrail

Interrail

Orada David heykelini gördük

We saw the statue of David there.

İtalya'ya senle gittik Florence'da David heykelini gördük

We went to Italy together and saw the statue of David in Florence.

Michelangelo'ya David heykelini

To Michelangelo the statue of David

Çok beğenilmiş o yaptığı sırada

It was very much liked at the time he did it.

Ve işte hani nasıl böylesine bir

And here it is, how such a thing...

Heykel

Sculpture

Yapabildim dediklerinde

When they said I could do it

Yani David zaten o taştaydı ben taştaki fazlalıkları aldım

So David was already on that rock, I took the excess from the rock.

Demiş

Said

Artist artist açıklamalar ya

Artists, artist statements or what?

Ağzına vur yani şimdi

Hit me in the mouth, I mean now.

Kozoçe'yi de

Kozoçe too.

Örselmek istemem ama yani

I don't want to offend, but I mean...

Adam güzellikle bir şey sormuş

The man has asked something beautifully.

Şu cevap mı yani

Is this the answer?

Şimdi

Now

Michelangelo gibi yani artistlik kısmı değil ama

Like Michelangelo, I mean not the artistic part but...

Eğer şunu yapabilirseniz ilişki için iyi

If you can do this, it would be good for the relationship.

O değişimi partneriniz de istiyor ama bir türlü gerçekleştiremiyor

Your partner wants that change too, but they just can't achieve it.

Yani içinden o terfi almak geçiyor ama adımını atamıyor

So, he/she is thinking about getting that promotion, but can't take the step.

O alışkanlığı kazanmak istiyor

He wants to acquire that habit.

Ama bir türlü oturtamıyor

But it just can't be settled.

Ya

Yes

Şöyle bir özelliğim olsa diyor ama bir türlü onun egzersizini yapamıyor

She says if she had such a feature, but she can't seem to exercise it.

Partnerinizin

Your partner's

De değişmeyi istediği yönde onu değiştirmeye

But to change him in the direction he wants to change.

Yüreklendiriyorsanız ya da o yönde işte ona destek veriyorsanız ya da o yönde başka girişimlerde bulunuyorsanız

If you are encouraging it or providing support in that direction, or if you are making other efforts in that direction.

Bu ilişki mutluluğunu arttırıyor

This relationship increases your happiness.

Abi ideal işte şöyle bir şey yok mu yani

Isn't the ideal job something like this?

Değişmeyi istediği

The change he/she wants.

Zaten

Already

Çoğu zaman istiyor ama yapamadığı için

Most of the time they want to, but they can't.

Zorlu yani

It's difficult, I mean.

Kimse

Nobody

Partneri sigaraya alıştırma

Don't get your partner hooked on cigarettes.

Hiç içerisin yoktu ama

You never had any interest, though.

Zorla herkes terfi almak istiyor herkes

Everyone wants to get promoted by force, everyone.

Daha fit olmak istiyor

He/She wants to be more fit.

Ama bu

But this

Mesela orada

For example, there.

Yani

So.

Ne kadar istiyor içten

How much does he/she sincerely want?

Madalyon

Medal

Yeryüzüne geldik yine heykellerden bir örnek vereyim

We've come to Earth again; let me give an example of a statue.

Bu

This

Pygmalion'un

of Pygmalion

Şeyi var Pygmalion'un heykeli bu bir işte galiba Yunan mitolojisinde bu Pygmalion

Pygmalion's statue exists; it's probably a work from Greek mythology about Pygmalion.

Bir heykel yapıyor

He is/She is making a sculpture.

O kadar güzel bir heykel ki kendisi aşık oluyor daha sonra

It’s such a beautiful statue that it falls in love afterwards.

Şimdi

Now

Eğer partnerinizi kendisinin çok heyecanlı olmadığı fakat sizin çok heyecanlı olduğunuz bir yönde

If your partner is not very excited but you are very excited in a direction...

Değiştirmeye çalışırsanız

If you try to change it

Korkarım bir sık sık bunu yapıyoruz yani

I'm afraid we do this quite often.

Pardon şeyim o yani

Excuse me, that thing of mine, I mean.

Partnerimizi ne yönde değiştirmeye çalışıyoruz yani o da onun da istediği bir yön mü

What direction are we trying to change our partner in, is it a direction that they also want?

Yoksa benim istediğim yön mü

Or is it the direction I want?

Bence ebeveynlikte de var abi

I think it's also present in parenting, bro.

Çok var

There are many.

Ebeveynlikte de yani hayalindeki

In parenting too, that is in your dreams.

Çocuğa mı evirtmeye çalışıyorsun

Are you trying to make the child spin?

Yoksa hakikaten onun da yeteneği var isteği var bazı şeylerde o önemli onu destekliyorsun

Otherwise, does he really have talent and desire in some things? That's important, you support him.

Bu ikincisi bu Pygmalion durumu şey

This second one, this Pygmalion situation, um...

Riskli ilişki doyumunu düşürüyor

Risky relationships decrease satisfaction.

Anladım

I understand.

Değişi orada o zaman soru

The change is then the question there.

Gerçekte kim istiyor

Who really wants it?

Ben mi istiyorum karşı taraf mı istiyor

Is it me who wants it or the other party?

Aynen

Exactly.

Bu da zor abi şu ana kadar uyku

This is also difficult, bro, sleep so far.

Gerçi hani bir şey seçilecekse

Well, if something is going to be chosen...

Evet

Yes

Bunlar teori de tamam da

These are all well and good in theory, but...

Pratikte

In practice

Çünkü ilişki kendi içerisinde

Because the relationship is self-contained.

Manipülatif bir döngü yani sen çok istediğini karşı tarafa böyle bir satarsın ki

A manipulative cycle, meaning you sell something to the other side in such a way that you really want it.

İlk başta ona da

At first, to him too.

O da çok istiyormuş gibi gelir

It seems like he/she wants it very much too.

Sonra başlayınca ulan biz ne yapıyoruz hani mesela

Then when it starts, it's like, what the hell are we doing, for example?

Terfi iyi bir örnek

Promotion is a good example.

Verdin gazı

You stepped on the gas.

Şöyle iyi oldu aşkım böyle iyi oldu aşkım

It turned out well, my love, it turned out well, my love.

Gittin o gazla işte 1 ay 2 ay 6 ay sonra dedin ki ulan

You went with that enthusiasm and then after 1 month, 2 months, or 6 months, you said, "Damn."

Gecem gündüzüm kalmadı tamam

I have no night or day left, that's for sure.

Hanım coştu herhalde ama

The lady must be thrilled, I guess.

Hani ben bunu çok da bana uymuyormuş bu şimdi

You know, this doesn't really suit me much now.

Dönüşü de yok bu işin gibi

There is no turning back in this business.

Onu şey de zor

It's hard to say that too.

Analizi de zor

The analysis is also difficult.

Yani

So

Kolay şeyler değil hadi kolay bir şeyle de kapatalım o zaman

These are not easy things, so let's wrap it up with something easy then.

Hadi hocam

Come on, teacher.

Yine verdik şeyi de

We gave the thing again.

Çok çalışma

Don't work too much.

Böyle şeyler oluyor ya

Such things happen, you know.

Servetinizi nasıl yaptınız

How did you make your fortune?

Çok çalıştım ilk başta babamdan aldığım

I worked very hard at first because of what I received from my father.

1 milyon

1 million

Doları şuraya yatırdım

I invested the dollars here.

Orada kopya zaten

There is already a copy there.

Arkadaşlar öyle bir paran varsa ne anlatıyorsun gibi

If you have that kind of money, what are you even talking about?

Uyku dışındakiler zaten hani

Those outside of sleep anyway.

O

He/She/It

Algıda o derecedeki

At that degree of perception.

Bir çift zaten bir şekilde mutluluğu bulur

A couple finds happiness in some way already.

Ama söyleyelim yani uyku dışında bu şimdiye kadar söylediğimiz hepsi de öğrenebilen özellikler

But let's say, apart from sleep, all of these we've mentioned so far are also learnable traits.

Ama onu

But it

Öğrenebilme isteği zaten

The desire to be able to learn is already.

Bir üst level değil mi

Isn't it a higher level?

O isteğinizin olması lazım

You must have that request.

O isteğinizin olması lazım ilişkide

You need to have that desire in the relationship.

O şart

That condition.

Burada bir

Here is one.

Onuncu şöyle bir şey çıksa da oradan yırtsak

If a tenth one comes out, let's tear it away from there.

Düzenli tuvalete çıkmak hani böyle yine

Going to the toilet regularly, you know, like this again.

Az emekle yapılan bir şey yok mu

Is there anything that can be done with little effort?

Bir dinleyicimizin bir yorumu geldi izin almadığım için daha yeni mailleştik aslında dün kendisine yazdım

A comment came from one of our listeners; we just emailed each other because I hadn't gotten permission. I actually wrote to him yesterday.

Bu bölümü bekliyormuş işte kaydet ne zaman gelecek heyecanla bekliyorum diye

She was waiting for this episode, saying "When will it come? I'm excitedly waiting."

Orada şöyle bir şey sormuştu

He had asked something like this there.

Yani

So

Gerçekten bazı şeyleri yapmak değil de mış gibi yapmak

It's really about pretending to do some things rather than actually doing them.

Olur mu

Is it possible?

Yani

So

Buradaki bazı şeyleri hakikaten

Some things here are really

Hani yapıyormuş gibi yapmak anlamında değil de

I don't mean in the sense of pretending to do it.

Bazıları ilk başta çok size

Some people are very into you at first.

Kendiliğinden gelmeyebilir doğal gelmeyebilir

It may not come naturally or spontaneously.

Yani siz

So you

Bir tür destek vermeye

To provide a kind of support

Alışmışsınız ne bileyim işte

You've gotten used to it, what do I know anyway.

Omuz olmaya alışmışsınız ya gelsin onu ben bir işte şey yapayım sarayım okşayayım

You're used to being a shoulder, so let me do something about it, let me wrap you up and caress you.

Derdini dinleyeyim beraberden buna alışmışsınız

Let me listen to your troubles; you must have gotten used to this together.

Kişi şey istiyor yani

The person wants something, I mean.

O kısmı geç gel biz bunu beraber çözelim bana biraz somut

Skip that part, let's solve this together; I need something a bit concrete.

Fikir teatrisi yapalım

Let's do a theater of ideas.

Beyin fırtınası yapalım bunu çözmek için

Let's brainstorm to solve this.

Ona bir anda alışmak çok zor

It's very hard to get used to her all of a sudden.

Ama onu fark ettiğiniz yerde birkaç kere bunu denerseniz

But if you try this a few times where you notice it

Üçüncüde dördüncüde artık yapmaya başlayabiliyorsun

You can start doing it in the third and fourth.

Yani

So

Ummuş gibi yapmak şeyi kandırmak anlamında değil de

It's not about pretending as if it’s real.

Size kendiliğinden doğal gelmeye başlayıncaya kadar biraz eforla

With a bit of effort until it starts to feel naturally spontaneous to you.

O davranışları yapmak

To behave that way.

İleride

In the future

Bir süre sonra doğal hale gelebilir

It may become natural after a while.

Peki

Okay.

Mış gibi yapmanın karşı tarafta olumsuz bir şey çünkü kendini zorluyorsun

Pretending to be something you're not is a negative thing for the other side because you're pushing yourself.

Şimdi bir şey örneğinden bu beş numara dedik ki

Now, we said these five numbers are an example of something.

Coşkusuyla coşmak mesela

For example, to get excited with enthusiasm.

Adamın bir atıyorum

The man has a horse.

Halı saha ekibi var

There is a turf field team.

Bayağı hayatında önemli bir şey haftada bir gidiyor oradaki performansı maçlar falan

Something important happens once a week in your life, like the performances and matches there.

Eve geliyor anlatıyor karısıyla paylaşıyor aslında o

He talks about it when he gets home, sharing it with his wife.

Bir eş olarak yapması gerekeni yapıyor

As a spouse, she is doing what she needs to do.

Şöyle gol attım diyor onu

He says, "I scored a goal like this."

Kameraya çekmiş gösteriyor uzun uzun şimdi

It shows for a long time that it has been filmed by the camera now.

Kadın da hiç umru değilse bir şişme geliyordur illaki

If the woman doesn't care at all, there must be an inflatable one coming for sure.

Nereye kadarmış ki beni her hafta oluyorsa bu

Where is it that this happens to me every week?

Bir yerden sonra

After a while

Sokaksın halı saha o gelecek o noktaya gelinecek

You are on the street, the turf field will reach that point.

Yani

So

Mış gibi yapmanın öyle bir riski olabilir

There might be such a risk in pretending.

Karşı taraf gerçekten

The other side really

İlgilendiğine inanırsa

If she/he believes you are interested.

Orada

There

Paylaşımı coşturabilir

It can invigorate the sharing.

Yani orada tabi işin dozunu iki tarafta ayarlayacak

So there, of course, both sides will adjust the dosage of the work.

Ama taraflardan birinin ilgi duyduğu şeye diğerinin ilgi göstermesi gerçekten ilgi duyumunu arttırıyor

But when one party shows interest in something that the other party is interested in, it really increases the feeling of interest.

O bayağı arttırıyor

That's quite a lot.

Yani orada

So, there.

Bir iki şey sorması bile

Just asking a couple of questions.

Eşin

Your spouse.

Çok güzel vurmuşsun ya da ne bileyim

You've hit it very beautifully, or I don't know.

Şuradaki adam niye öyle duruyor demesi bile

Even just saying, "Why is that guy standing like that?"

İlişki doyumunu çok arttırabilir

It can greatly increase relationship satisfaction.

Ya bu biraz sonraki son sonuncu muydu bu

Was this the last last one a bit later?

Şimdi sonuncuya geliyorum bu sonuncu da onun bir aslında uzantısı gibi

Now I am coming to the last one, which is actually an extension of the previous one.

Bu da kolay değil ki oğlum uyku dışında

This is not easy either, my son, apart from sleep.

Uyku güzel başladık

We started beautifully with sleep.

Daha sonra da çok zorlaştı ya

It got very difficult later on.

Etaplar

Stages

Bunu da belki bir vesileyle daha önceki bölümlerimizde ele almışızdır ama sistematik olarak konuşmamışızdır

We may have addressed this previously in our earlier sections, perhaps on some occasion, but we haven't discussed it systematically.

Şimdi

Now

Birlikte

Together

Yeni bir şeyler yapmak

Doing something new.

Ama bu yeni bir şeyler çok böyle büyük bir şey olmak zorunda değil

But these new things don't have to be something so big.

Bunu çok konuştuk ya

We've talked about this a lot, haven't we?

Bu yani uygulaması bayağı basit

This means the application is pretty simple.

Neyi seviyorsanız birlikte yapmayı ona bir

Do something together that you love.

Şey katmak

To add something.

Bir yenilik katmak ne bileyim yemek yapmayı seviyorsanız yeni bir

If you want to add a novelty, I don't know, if you like cooking, a new one.

Tarifi denemek

Trying the recipe

Denemek

To try.

Yürüyüş yapmayı seviyorsanız işte

If you love walking, here you go.

Ne bileyim yeni bir hiking rotasına

How about a new hiking trail?

Yürüyüş rotasına

To the walking route

Gitmek

To go

Buradaki amaç

The purpose here

Birlikte

Together

Yeni ve ikinizin de sevdiği ortak bir şey

A new common thing that both of you love.

Bulmak

To find

O hakikaten şey yapıyor yani

He's really doing that, I mean.

Etkileri uzun da süreli

The effects are long-lasting.

Yani yapılan çalışmalarda örneğin

For example, in the studies conducted,

Bir hafta böyle yeni bir

A week like this new one

Aktiviteyi

The activity

Yapan çiftlerde

In couples who do.

Yaklaşık 4 ay sonra falan hala o bir haftanın getirdiği

About 4 months later, it still brings what that week brought.

İlişki doyumu artışının izlerini görmek

To see the traces of increased relationship satisfaction.

Mümkün

Possible

Bunu düzenli yaptığını düşün o zaman uzun süreli bayağı bir

If you think you do this regularly, then it's actually quite a long-term thing.

Koruma alabiliyorsun

You can get protection.

İlişkiye

Relationship

Bunun için büyük bir yatırıma gerek yok evinizde de olur

You don't need a large investment for this; it can be done at home as well.

Yani sizin için hayatınıza kolay entegre etmek nasıl olacaksa

So however it will be easy for you to integrate into your life.

Ama o birlikte geçirilen şeyi biraz arttırmak lazım

But we need to increase that time spent together a little bit.

Zamanı biraz arttırıp oraya yeni bir şey

Increasing the time a bit and putting something new there.

Proaktif bir şey mi olacak illa mesela

Will something proactive definitely happen, for example?

Akşamları

In the evenings.

Dizi izleniyor

The series is being watched.

Yeni bir diziye başlamak

Starting a new series

Şey mi yani bir şey yapmıyorsun

So you’re not doing anything?

Harika

Wonderful

Tabii tabii tabii tam tam dediğim şey

Of course, of course, of course, exactly what I'm saying.

Çok önemli bir şey büyük bir şey hep yeni bir şey olması zorunda değilden kastım bu yani

What I mean by this is that a very important thing does not always have to be a big thing or something new.

Sen dizi izlemeyi seviyorsun

You love watching series.

Eşin dizi izlemeyi seviyor

Your spouse loves watching series.

Yeni dizinizle birlikte seyrediyorsun

You are watching along with your new series.

Seçiyorsunuz başlıyorsunuz abi

You're choosing, you're starting, man.

Bu bile yetiyor bu da kolaymış lan o zaman

This is enough, then it's actually easy, huh?

Kolay başlayıp kolay bitirdik arada biraz sık bir şey var

We started easily and finished easily, but there is something a bit tight in between.

Arada da biraz ekonomi vermemiz biraz biraz

Sometimes we need to give a little bit of economy.

İdman yapmamız gereken şeyler var

There are things we need to do for training.

Kimse anasının karnından o aradakileri yapmayı becererek doğmuyor

No one is born knowing how to do those things; you don't come out of your mother's womb with those abilities.

Sosyal destek

Social support

Bak neden bu kadar büyük literatür var sosyal destek üzerine

Look, why is there such a vast literature on social support?

Çünkü çok boktan sosyal destek veriyor beceremiyoruz

Because they provide really lousy social support, we can't manage it.

Öğrenmemiz gerekiyor doğruyu nasıl vereceğimizi

We need to learn how to deliver the truth.

O yüzden bu kadar çok araştırma var

That's why there is so much research.

Anladım

I understand.

Bir de işte o aradaki yolda

And also on that road in between.

Miş gibi yapmak

To pretend.

Her iki taraf için de riskli bir şey olabilir

It could be risky for both sides.

Dinleyici mail ben görmedim ama hani orada ben riskler görüyorum

I didn't see the listener email, but I see risks there.

Miş gibi'nin de şeyi

The thing about "miş gibi"

Ayarlanmaya

To be adjusted.

En azından

At least

Azıcık bir ilgin olmalı ya da

You should have at least a little interest, or...

Yakın olmalısın hani

You should be close, you know.

Son eforu biraz

A little bit of the last effort.

Mişleyebilirsin de

You can also say it.

Çok az yaklaşabilirsin ne bileyim

You can get very close, I don't know.

Yani tamamen kendini kapatmazsın da partnerinin o paylaştığı şeye çok az yaklaşabilirsin

So you don't completely shut yourself off, but you can approach the thing your partner shares very little.

Bir de

One more thing

Şunu da düşünmek lazım

It is necessary to think about that as well.

Partneriniz zaten sizin ilgi alanınızın olmadığını biliyor yani

Your partner already knows that it is not your area of interest, so...

Kendisi sevdiği için o konudan konuştuğunuzu

He talked about that subject because he loves her.

Bildiği için

Because he/she knows.

Onun kıymetini de bilir yani

He knows his worth too.

Siz onun için bir fedakarlık yapmış oluyorsunuz küçük de olsa onun kıymetini bilebilir

You are making a sacrifice for him, and even if it's small, he may appreciate its value.

Fedakarlıkları koymadık

We did not put sacrifices.

Buraya o konuda da

Concerning that matter here as well

Bir miktar araştırma var

There is a bit of research.

Onlar ama bu aradaki şeylere

They, but to these things in between.

Dağıtılabilir ya

It can be distributed, right?

Dağıtılabilir yani fedakarlık yapmak elbette ki ilişki doyumunu

It can be distributed, that is, making sacrifices, of course, enhances relationship satisfaction.

Arttırıyor yani bu

So this is increasing.

2 kere 2 4

2 times 2 is 4.

Ama

But

Şöyle bir asimetri var mı fedakarlıkta

Is there such an asymmetry in sacrifice?

Var her zaman bir partner daha çok fedakarlıkta

There is always one partner who sacrifices more.

Fedakarlık yapıyor oluyor

It is making sacrifices.

Onu o zaman belki başka bölümlerden

Maybe from other departments at that time.

Oradan ekmekli bölüm gibi

It looks like a bread section from there.

Abi şimdi o zaman ufaktan ben

Bro, then I'll start a little bit now.

Kendim için bir özet geçmem gerekirse

If I need to summarize myself.

Uyku hariç hepsinde bir

Except for sleep, there is one in all of them.

İlişki doyumunu arttırma için

To increase relationship satisfaction

Bir efor bekleniyor

An effort is expected.

Taraflardan

From the parties

Öyle havadan

Just like that.

İlişki doyumu olmuyor

There is no relationship satisfaction.

Uyku da zaten şöyle

Sleep is already like this.

Uyuyorsun

You are sleeping.

Kafa yerine geliyor ki

It comes to mind that

Bu stepleri alabilirsin ya da

You can take these steps or

Doyum aldığının farkında olabilirsin o tamamen

You may be aware that you are satisfied, that is entirely true.

Sistemi açma

Open the system.

Bilgisayarda bir şey yapılacaksa

If something is to be done on the computer

Nasıl bilgisayarı açıyorsak

Just like we turn on the computer.

Uyku açmak gibi düşün yani sistem

Think of it like waking up from sleep, I mean the system.

Düzgün çalışmalı ki

It should work properly so that

Bundan sonraki stepler yapılabilirsin

You can take the steps from now on.

Onun dışında kalan şey de

The thing that remains outside of that is

Öncelikle karşı tarafı iyi anlamak

Firstly, understanding the other side well.

Onun da sizi anlaması

It also means that he/she understands you.

Buna göre

According to this

Olumlu olaylardaki tepkiler

Reactions in positive events

Koordinasyon içinde olacak

It will be in coordination.

Olumsuz taraftaki tepkiler

Negative reactions.

Koordinasyon içinde olacak

It will be in coordination.

Bu kurdu

This wolf.

Sistemden memnun olduğunu

You are pleased with the system.

Hem kendine

Both to yourself.

Hem de mümkünse karşı tarafa

And if possible, to the other side.

Zaman zaman

From time to time

Beyan edeceksin

You will declare.

Şükür kısmı

Part of gratitude

Ve

And

Bu sistemde aksayan bir şey varsa

If there is something that is not functioning properly in this system

Yine birlikte

Again together.

Aksiyonlarla yani

With actions, I mean.

Bir çift bir tarafın isteğiyle öteki değiştirmek değil

A couple is not about changing the other at the request of one side.

Koordinasyon isteniyor gene aksiyon tarafa birlikte müdahale edilecek

Coordination is requested; action will be taken together on the issue.

Bir şey aksamıyorsa da

If something is not lacking,

Ara sıra rotayı zenginleştirmek adına gene birlikte yani

Occasionally in order to enrich the route together again, that is.

Genel olarak bu iş

Overall, this job

Tek başına bir kişinin alıp da sürükleyebileceği bir iş değil iki tarafın

It's not a job that can be taken and dragged by one person alone; it involves both sides.

Birlikte kürek çekmesi gereken

Those who need to row together.

Uyku hariç

Except for sleep.

Tutuyorum

I'm holding.

Uykuda da şey var abi şöyle enteresan şeyler var

There are interesting things even in sleep, bro.

Çiftler birlikte uyuduğu zaman

When couples sleep together

Yani aynı yatağı

So the same bed

Uyuduğu zaman daha çok uyanıyorlar

They wake up more when they sleep.

Yani

So

Daha zor uykuya dalıyorlar daha çok uyanıyorlar ama kendilerini daha dinlenmiş hissederek kalkıyorlar

They are falling asleep more difficultly, waking up more often, but they are getting up feeling more rested.

İlk başlarına uyudukları zaman

When they first started sleeping.

Uyku kalitesi

Sleep quality

Düşüyor yani uykuda da yine bir koordinasyon fena değil

So it falls, meaning the coordination in sleep is not bad again.

Abi o bence

I think that's it.

Mevsimsel farklılıklar gösterilir atıyorum şimdi

Seasonal differences are demonstrated, I’m assuming now.

35 derecede tek başına uyuyan sanki daha rahat

Sleeping alone at 35 degrees seems more comfortable.

Uyuyabilir orada şeyi hissetmek lazım

You need to feel that thing while you can sleep there.

Tek değildim hani

I wasn't the only one, you know.

Öteki odada uyuyor

He/She is sleeping in the other room.

O da olabilir tabii

That could be the case, of course.

O varlığı hissetmek ama o zaman şimdi

To feel that existence, but then now.

Önceki iki

The previous two

Bölümdekiler

Those in the section.

Niye gol olmadı

Why wasn't there a goal?

Bir tanesinde

In one of them

Verilen eforla yani küçük streslere

With the effort given, that is, small stresses.

Yapılan duyar

The sensitivity is felt.

Verilen eforla problem arasındaki

The relationship between the given effort and the problem.

Farktan ötürü

Due to the difference

Etkisini kaybettiği için dedik

We said it lost its effect.

Çok oraya mutlaka

Definitely very much there.

Az da olsa

Even if it's little

Artıyordur ama

It must be increasing, but...

Belirleyici değil yani oradan aldığın

It is not decisive, meaning what you get from there.

Puanlarla bir yere giremezsin

You can't get in somewhere with points.

İlişkinin başında doyumu arttırıyor ama ilişkinin ilerleyen safhalarında artık zaten

At the beginning of the relationship, it increases satisfaction, but in the later stages of the relationship, it already does not.

Senin kafanda nasıl biri olduğu belli sevgilinin

It's clear what kind of person your girlfriend is in your mind.

Aynen öyle

Exactly like that.

O değişmez kolay kolay

It doesn't change easily.

Yani kanaat notu gibi

So like a letter of opinion.

Aynen

Exactly.

Sen kağıdı boş verirsen sadece

If you give the paper blank only.

Hocanın kanaatı ile takdir gelmez yani

The teacher's opinion does not come with appreciation, that is to say.

Elemedik de dedik bunun

We didn't exclude it, we said this.

Etkisini bilelim ağırlığı bu kadar

Let us know its effect, the weight is so much.

Aynen

Exactly.

İkincisinde de mutlaka

In the second one, definitely.

İdeal eş

Ideal partner.

Yani bu anlattık

So this is what we talked about.

Şu yolda

On this road.

Gidebilmek için kafamızda

To be able to go in our minds

Atıyorum

I'm assuming.

Dediğin

You said.

Keyif aldığı şeylerin ortak olması arttırıyor o doyumu zaten

Having common interests increases that satisfaction anyway.

Yeni bir şey yapma konusunda da yani

Also about doing something new, I mean.

Belli açılardan belli beklentilerin karşılanması

Meeting certain expectations from specific perspectives.

Bugün konuştuğumuz şeyde çok faydalı olur

It will be very helpful in what we talked about today.

Ama dedik

But we said.

Geçen hafta

Last week

İdeal eşit

Ideal spouse

Saçma sapan kriterlerle çıkıyoruz yani

We're going out with ridiculous criteria, that is to say.

Şu bugün anlattığımız

What we talked about today.

Yola hiç katkısı olmayan özellikleri

Features that have no contribution to the road.

Önceliklendirdiğimiz için

Because we prioritized it.

Orada

There.

Sıçma oluyor dedik

We said it's a mess.

Daha güzel açıklayamadım bilimsel açıklayamadım

I couldn't explain it more beautifully; I couldn't explain it scientifically.

Yani

So

Yine onun da etkisi vardır

It also has its effect.

Eğer kriterlerini

If you have your criteria

Bugün anlattığımız yola göre oluşturursan

If you create it according to the path we described today.

Mal mal oluşturursan

If you create it in a foolish way.

Olmuyor dedik yani

We said it doesn't work.

Yoksa hiç olmuyor değil

Otherwise, it’s not happening at all.

Onları da şey yapalım

Let's do that to them too.

Yanlış anlaşılmaları engelleyelim

Let's prevent misunderstandings.

Ama emek istiyormuş yani

But it means they want effort.

Bir tek uyku burada

Only one sleep here.

Tek bir hava alacaksanız

If you are going to take a single breath.

En az 8 saat uyuyun yani en kolay

Sleep for at least 8 hours, meaning it's the easiest.

Melatonik

Melatonik

Evet hocam

Yes, teacher.

Kendi organik gelişen bir üçlü bölüm seri gibi oldu 168 169 ve 170. bölümler

It turned into a trilogy of organically developed episodes like chapters 168, 169, and 170.

Önce ilişki doyumunu artıracağını düşündüğümüz fakat

Initially, we thought it would increase relationship satisfaction, but

Sürpriz bir şekilde artırmayan

Unexpectedly not increasing

Uzun süreli ilişkilerde iki meseleyi

In long-term relationships, two issues

Konuştuk

We talked.

Ardından da bugün

Then today.

Bir borç ödemesi gibi

Like a debt payment.

Artıran

Increasing

Şeyleri konuştuk

We talked about things.

Sağ olun dinlediğiniz için abi ağzına sağlık çok teşekkür ediyorum

Thank you for listening, brother. I really appreciate it.

Bizleri her yerden dinleyebilirsiniz

You can listen to us from everywhere.

Spotify itunes ya da siz nereyi tercih ediyorsanız

Spotify, iTunes, or wherever you prefer.

Sosyal medyadan Kaçık Prens olarak takip edebilirsiniz

You can follow Kaçık Prens on social media.

Eğer yazdığıma sosyal medyadan cevap istiyorum diyorsanız Twitter x'deyiz

If you say I want a response to what I wrote from social media, we are on Twitter x.

Diğerlerine çok yetişemiyoruz maalesef ya da direkt mail atabilirsiniz kaçıkprens.gmail.com'dan da

Unfortunately, we can't reach out to the others much, or you can directly email at kaçıkprens.gmail.com as well.

Yine sohbet edebiliriz etkileşime girebiliriz

We can chat again, we can interact.

Ben bölümleri bir podcast

I am the sections of a podcast.

Mecrasından değil de kendim indireyim derseniz kaçıkprens.blogspot.com'da

If you want to download it yourself instead of from the source, you can find it at kaçıkprens.blogspot.com.

Bütün bölümler yine bedava

All sections are free again.

Olmak üzere

About to be

Mevcut

Current

Bir sonraki

Next

Bölümümüzde tekrar görüşmek üzere deyip

Saying "See you again in our department"

Yeni sezonun 11. sezonun ilk bölümünü noktalayalım

Let's wrap up the first episode of the new season, Season 11.

Evet

Yes

Bir sonraki konumuzda daha şey düşün

Think more about the next topic.

Fedakarlık işi ilginç bilmiyorum bir bölüm çıkar mı

I don't know if a part will come out, but the job of sacrifice is interesting.

Niye bazı

Why some

Niye bir taraf daha fazla

Why is one side more?

Fedakarlık yapıyor

Making sacrifices.

Uzun vadede bu ne getirir ne götürür

In the long run, this brings neither gain nor loss.

Bunlar aslında

These are actually

Halkımız bilsin ona göre fedakarlığını yapsın

Our people should know so that they can make their sacrifices accordingly.

Diye düşünürüm ama

I think so, but...

Çıkar mı diyorsun oradan bir bölüm

Are you saying a part will come out from there?

Bir konuşmaya başlarız bakalım

Let's start a conversation, shall we?

Konuşmaya başlarız sonra Allah kerim zaten ya

We start talking, then God knows what will happen anyway.

Hani

Where?

Başlarken de çıkar mı diye başlamıyoruz ki

We're not starting by wondering if it will come out at the beginning.

Niye çıkar mı diye başladık ki ona başlayalım

Why did we start wondering if it would work out?

Tamam o zaman

Okay then.

Fedakarlıklar olsun

Let there be sacrifices.

Tamam

Okay

O zaman 3 bölümlük seri an itibariyle 4 bölümlük seri olarak güncellendi efendim

Then the 3-part series has been updated to a 4-part series as of now, sir.

Bir bölümde görüşmek üzere

See you in a section.

Herkes kendine iyi baksın o zaman esen kal

Then everyone take care of themselves, stay well.

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Öneri yokken

When there is no suggestion

Altyazı M.K.

Subtitle M.K.

Ero

Ero

Aile

Family

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.