Ben Ne Olsam | Bilgisayar Mühendisliği ve Kariyer Planlama

Bubble Works Media

Pandora'nın Kutusu

Ben Ne Olsam | Bilgisayar Mühendisliği ve Kariyer Planlama

Pandora'nın Kutusu

Evet arkadaşlar, herkese selam. Bilgisayarıma virüs bulaştı. Acaba format atabilir misin?

Yes friends, hello to everyone. My computer has a virus. Can you format it?

isimli programa hoş geldiniz.

Welcome to the program named.

Bugün konuğumuz, canımızdan çok sevdiğimiz bilgisayar öğretmenimiz Beril Oktay.

Today our guest is our beloved computer teacher, Beril Oktay, whom we cherish dearly.

Beril hoş geldin.

Welcome, Beril.

Hoş buldum. Ben bilgisayar öğretmeni değilim.

I am glad to be here. I am not a computer teacher.

Bu arada.

In the meantime.

By the way.

By the way.

Bilgisayar mühendisi kontenjanından programımıza başvurdun ve tabii ki kabul gördü.

You applied to our program as a computer engineering candidate, and of course, you were accepted.

Ama bunun yanı sıra tabii ki başka meziyetlerim var, onları da konuşacağız.

But besides that, of course I have other qualities, and we will talk about them too.

Let me play among the stars.

Let me play among the stars.

Biliyorsun ki biz bu seride sevgili küçük minik dostlarımızın üniversite yolculuğunda ilk taşı döşemek konusunda onlara yardımcı olmak açısından böyle bir mesleki kılavuz hazırlamaya çalışıyoruz.

As you know, we are trying to prepare a professional guide to help our dear little friends lay the first stone in their university journey in this series.

Evet. Bu arada istersen başa alabiliriz Umutcuğum. Çünkü ben bilgisayar mühendisliği kontenjanından başvurmadım.

Yes. By the way, if you want, we can start over, my dear Umut. Because I did not apply for the computer engineering quota.

Evet ama bilgisayar mühendisliğini de tabii ki konuşacağız.

Yes, but of course we will talk about computer engineering as well.

Bilgisayar mühendisliği fakültesinde...

In the faculty of computer engineering...

Mühendislik fakültesinde olup bilgisayar mühendisliği okumak nasıl bir şey gibi de konuşacağız.

We will also talk about what it's like to be in the engineering faculty and study computer engineering.

Tabii ki senin kendi çalıştığın sektörle ilgili de konuşacağız.

Of course, we will also talk about the industry you work in.

Çünkü aslında bu birazcık şöyle bir şey.

Because actually, it's kind of like this.

Gelenlerin hepsiyle de bunu yaptık zaten.

We have already done this with all the ones who came.

Yani üniversitede belirli bir bölümü okuduktan sonra bölüme yüzde yüz sadık kalarak kariyer planı yapmıyoruz çoğumuz.

In other words, after studying a specific department at university, most of us do not plan our careers by strictly adhering to that department.

O yüzden aslında bunlar birbirine girift konular.

That's why these are actually intertwined topics.

Ama tabii ki üniversite tercihi yapacak olan insanlar için bilgisayar mühendisliğini de seninle konuşmak isterim.

But of course, I would also like to discuss computer engineering with you for those who will be making university choices.

En azından fakülte tarafını.

At least the faculty side.

Öncelikle seni tanımak...

First of all, getting to know you...

İsterler sen ne yapıyorsun şu anda güncelde?

What are you currently doing?

Ben Beril.

I am Beril.

Papara'da çalışıyorum.

I work at Papara.

Papara'da marketing, pazarlama departmanında çalışıyorum.

I work in marketing at Papara.

Ve orada belirli ürünlerin pazarlama stratejilerinden, pazarlama iletişimlerinden sorumluyum.

And I am responsible for the marketing strategies and marketing communications of certain products there.

Süper.

Super.

Bundan önce de bir ya da belki iki banka...

Before this, maybe one or two banks...

Evet. Bundan önce aslında ben kariyerimi Akbank'ta başladım.

Yes. Before this, I actually started my career at Akbank.

Orada yazılım yaptım dediğin gibi.

I did software there, just like you said.

Üç seneye yakın.

Almost three years.

Önce hazine departmanında, IT'de.

First in the treasury department, in IT.

Sonra yatırımda...

Then in investment...

Bir buçuk harç sene gibi yazılım yaptım.

I did software development for a year and a half.

Ama sonra baktım ki müthiş sıkıcı bir iş.

But then I realized it was an incredibly boring job.

En azından benim için.

At least for me.

Değil mi? Ama şey bankada galiba kurumsalın...

Isn't it? But I think the corporate one is in the bank...

Kurumsallığın...

Institutionalization...

En kurumsal.

The most corporate.

Değil mi? En kurumsal.

Isn't it? The most corporate.

Evet.

Yes.

Çünkü yani...

Because I mean...

Kurumsalist.

Institutionalist.

Evet kurumsalist bir bölge gerçekten.

Yes, it is indeed an institutionalist region.

Çünkü bir de sanırım şey sorunu oluyor yani.

Because I think there is also the issue of, you know.

Şunun stresi oluyor bankada çalışan insanlarda.

There is stress from this in people working in banks.

Kendine ait olmayan bir paranın sorumluluğu süre...

The responsibility of money that does not belong to you is timeless...

O kurum içi kültüre de yansıyor sanıyorum.

I think it also reflects on the internal culture of the institution.

Yani kendine ait olmayan bazı karakterlerin...

In other words, some characters that do not belong to you...

Sorunu almak zorunda kaldığın bir dünya aslında.

It's actually a world where you have to take on the problem.

Yani işin içinde para var zaten her şeyden önce.

So there is money involved in it, above all.

Dolayısıyla her şeyin böyle gerçekten enlerde yaşandığı bir ortam.

Therefore, it is an environment where everything truly happens in such extremes.

Hem iş anlamında hem işte sosyal stratejik hamleler...

Both in terms of work and social strategic moves in the workplace...

Ve kurumsal hayatın cilveleri anlamında...

And in terms of the nuances of corporate life...

Game of Thrones.

Game of Thrones.

Game of Thrones diyebileceğimiz bir dünya.

A world that we could call Game of Thrones.

O yüzden kesinlikle herkes için değil.

That's why it's definitely not for everyone.

Dolayısıyla eğer böyle şeye bağlayacak olursak...

Therefore, if we are going to tie it to something like this...

Bu tarz yerlerde böyle çok kurumsal...

In places like this, it's very corporate...

Kurumsal yerlerde eğer çalışmak istiyorsanız...

If you want to work in corporate places...

Gerçekten işte sosyal becerilerinizin...

Indeed, it’s about your social skills...

Yani kendi işle alakalı...

So it's related to his/her own job...

Pratiğin iyileşmesi, gelişmesi, tecrübenin gelişmesinin yanı sıra...

The improvement of practice, its development, as well as the development of experience...

Sosyal becerilerinin gelişmesi konusuna da kesinlikle eğililmesi gerekiyor.

Attention must definitely be given to the development of social skills.

Tabii çünkü sanırım orada şöyle bir şey de var yani...

Of course, because I think there is something like that over there too...

Sadece kendi duygularından sorumlu değilsin.

You are not only responsible for your own feelings.

Başka insanların duygularından da sorumlu olduğun noktada...

At the point where you are also responsible for other people's feelings...

Sanıyorum bu kariyer basamaklarını birazcık daha hızlı tırmanmana da yardımcı oluyor ki...

I think it also helps you climb these career ladders a little faster.

Bu kariyer basamaklarına da birazcık daha hızlı tırmanmana da yardımcı oluyor ki...

It also helps you climb these career steps a bit faster...

Bankacılık sektöründe o basamağa bir eşiği atlamak...

In the banking sector, to cross a threshold to that level...

Birçok şeyi de aslında beraberinde getiriyor ve götürüyor da tabii ki sorumlulukla beraber...

Of course, it brings many things along with it and takes them away as well, along with responsibility...

Maddi kazanç paralel sektörlerden biraz daha fazla diyebiliyorum bankacılık sektöründe.

I can say that the financial gain is somewhat more in the banking sector compared to parallel sectors.

Yani aslında ne yaptığına göre birazcık değişiyor.

So it actually changes a bit depending on what he/she is doing.

Rezne darlığı için söylemiyoruz yani.

We are not saying it because of the narrowing of the lumen.

Evet, IT için konuşacak olursak...

Yes, if we are to talk about IT...

Benim mezun olduğum dönemde, ben 2013 mezunuyum...

I graduated in 2013...

Ve mezun olduktan sonra da ilk iş görüşmemi yaptığım yerde işe girdim.

And after I graduated, I started working at the place where I had my first job interview.

Orası da bir bankaydı çünkü inanılmaz hype bir şeydi.

That was also a bank because it was something incredibly hyped.

Bilgisayar mühendisliği mezunu olup da bir bankaya girmek...

Graduating in computer engineering and getting into a bank...

Senin zaten diğer arkadaşlarından net bir şekilde neredeyse bir buçuk iki katı maaş kazanman anlamına geliyordu.

It already meant that you were earning clearly almost one and a half to two times more than your other friends.

Benim için de öyleydi açıkçası.

It was the same for me, to be honest.

Şu anda da bir fintech'te çalışıyorum.

I am currently working at a fintech.

Bankadan daha iyi diyebilirim.

I can say it's better than the bank.

Banka değil.

It's not a bank.

Bankadan değil, bankadan daha iyisi.

Not from the bank, better than the bank.

Aynen öyle.

Exactly.

Burada da tabii ki IT tarafındaki, teknoloji tarafındaki maaşlar...

Of course, the salaries on the IT side, the technology side here...

Diğer departmanlara göre daha yüksek.

Higher than other departments.

Yani dolar bazında ya da döviz bazında maaş verenler de var.

So there are those who pay salaries in dollars or in foreign currency as well.

TL bazında verenler de var.

There are also those who give in TL terms.

Ama IT tarafı, yazılım tarafı daha yüksek maaşlar.

But the IT side, the software side has higher salaries.

Şunu ben kendi merakımdan da soruyorum.

I'm asking this out of my own curiosity.

Bankada çalışmış olmanın öncesinde paparaya girişte ya da paparara da sen pozisyon da değiştirdin.

Before working at the bank, you changed positions either when entering Papara or at Papara itself.

Paparanın içinde pozisyon atlamanda da yardımcı oldun mu?

Did you also help in jumping positions within the paper?

Sonuçta tamam evet, banka değil.

In the end, okay yes, not a bank.

Ama paparanın içerisinde daha önce bankada çalışmış bir...

But inside the paper, there is someone who has worked at the bank before...

Hatta yazılım tarafında çalışmış birinin paparada hızlı bir şekilde kabul alması gibi bir şey söz konusu mu?

Is there a possibility for someone who has worked on the software side to quickly get accepted on paper?

Yani şöyle, ben aslında orası için birçok anlamda asettim.

So, in a way, I actually invested there in many respects.

Çünkü ben oraya aslında influencer marketing management tarafından girdim.

Because I actually entered there through influencer marketing management.

Yani o zamanlar influencer marketing yapılması kararı alınmıştı.

So at that time, the decision was made to implement influencer marketing.

Ve bu konuda işte tecrübeli birileri aranıyordu gibi.

And it seemed like someone experienced was being sought in this matter.

Öncesinde de ben influencer marketing tool'u yapan bir teknoloji şirketindeydim.

Prior to that, I was at a technology company that created influencer marketing tools.

Orayı da belki de...

Maybe that place too...

Detaylı bahsederiz ama aslında benim kariyerim birazcık deneysel olduğum için.

We will talk about it in detail, but actually, my career is somewhat experimental.

Deneysel ilerledi yani birazcık neleri sevmediğimi keşfederek neleri sevdiğimi buldum.

It progressed experimentally, meaning I discovered what I didn't like a little bit and found out what I did like.

Burada hatta bir parantez açmak isterim herkese.

I'd like to make a small aside here for everyone.

Özellikle okuduğunuz bölümden memnun değilseniz, ailenizi mutlu etmek için okumuş olabilirsiniz.

You may have studied to please your family, especially if you are not satisfied with the section you are reading.

Başka bir şey bir yere gireyim kapak atayım diye okumuş olabilirsiniz vesaire.

You may have read it for another reason, like wanting to make an entrance or something.

Lütfen bu konuda geç kalmamış hissetmeyin demek istiyorum ben herkese.

I want to say to everyone, please don’t feel that you are late on this matter.

Çünkü özellikle o yaşta...

Because especially at that age...

Gençler aslında düşünüldüğü gibi hiç de geç yaşlar değil.

Young people are actually not at all old, as commonly thought.

Bir şeyleri keşfedip bir yere işe girip daha sonra sevmediğiniz şeyleri öğrenip sevdiğiniz şeye gidebilirsiniz.

You can discover things, get a job somewhere, and then learn about the things you don't like and move towards what you love.

Çünkü herkes o yaşlarda neyi sevip sevmediğini de bilemeyebiliyor.

Because at that age, everyone may not know what they like or dislike.

Benim için durum biraz bu şekildeydi açıkçası.

To be honest, my situation was a bit like this.

Ya da yeteneklerini keşfetme konusunda bir tık daha beceriksiz ya da tecrübesizliğim olabiliyor.

Or I might be a bit clumsier or inexperienced in discovering my talents.

Dolayısıyla benim için durum birazcık bu anlamda kariyer değiştirme yönünde olmuştu.

Therefore, for me, the situation had been somewhat in the direction of changing careers.

Paparaya girerken ise şöyle oldu.

It happened like this when entering Papara.

Çok özür diliyorum burada sözünü keseceğim.

I’m very sorry, I will interrupt you here.

Ben bunun antiteziyle ilgili bence duymaları gerektiğini düşündüğüm bir şey de söyleyeceğim.

I will also say something about its antithesis that I think they need to hear.

Şimdi Berlin'in bahsettiği şey kesinlikle tecrübeyi ön plana koymak insan hayatı için kıymetli.

What Berlin is referring to now definitely values experience, which is precious for human life.

Ama ekonomik anlamda düşündüğümüz zaman ya finansal anlamda değerlendirdiğimiz zaman bu aslında riskli de bir şey.

But when we think in economic terms or evaluate in financial terms, this is actually a risky thing.

Şimdi sen bunu kendi içinde daha az yaşamış olabilirsin ya da hiç hissetmemiş olabilirsin ama sen zaten çalışkan bir insansın.

You may have experienced this less within yourself or not felt it at all, but you are already a hard-working person.

Tamam yani kafanda çok çalışıyor onu da biliyorum.

Okay, I know that you are thinking a lot about it.

Ve o yüzden sektör değişikliğinde...

And that's why in a career change...

Ya da iş değişikliğinde hızlı adaptasyon süreçleri yaptığın işe tamamen işte kendini adayabilmeyle ilgili diğer insanlara göre daha az problem yaşamış olabilirsin.

Or in job changes, you may have experienced fewer problems compared to others in fully dedicating yourself to the job due to your quick adaptation processes.

Ama burada onu bu senin zaten karakter özelliğinde de olan bir şey olduğu için bunu az yaşamışsındır.

But since this is something that is already a part of your character trait, you have probably experienced it less here.

Ama herkes bu şekilde yapamayabilir.

But not everyone may be able to do it this way.

O yüzden burada bu riski alacaksanız bunu da değerlendirmenizde fayda var.

Therefore, if you are going to take this risk here, it is beneficial to consider this as well.

Yani eğer bir sektör değişikliğine gidiyorsanız artık orada yeni bir karakter, yeni bir bakış açısı, yeni bir bilişsel oturum da açmanız gerekiyor kafanızın içerisinde.

So if you're transitioning to a different sector, you need to create a new character, a new perspective, and a new cognitive session in your mind as well.

Çünkü birçok şey değişikliğinde.

Because many things are changing.

Yani işte Beril'in CV'sini şöyle göz önünde bulundurduğumuzda bir bankada IT departmanında çalışıyorken başka bir şirkette influencer marketing yap...

So, considering Beril's CV, while working in the IT department of a bank, doing influencer marketing for another company...

Yani alakasız iki işten bahsediyoruz yani.

So we are talking about two unrelated jobs.

Evet kesinlikle doğru söylüyorsun.

Yes, you are definitely right.

Ben bankada aldığım maaşı seneler sonra bir ajansta ancak daha yeni alıyordum.

I was only just receiving the salary I had been getting at the bank years later at an agency.

Ben birazcık kendi mutluluğum için çünkü gerçekten orası benim için çok stresli bir ortamda ve karakterim gerçekten stresli bir ortamda sürdürülebilir kalmaya müsait değil.

I'm doing a little bit for my own happiness because that place is really a very stressful environment for me, and my character is not suited to thrive in a stressful environment.

Benim için çok stresli bir ortamda.

It's a very stressful environment for me.

Benim için sürdürülebilir değil.

It is not sustainable for me.

Dolayısıyla ben şeyi göze aldım.

Therefore, I took the risk.

Benim mutluluğum daha kıymetli, daha az para kazanırım ama daha huzurlu olurum.

My happiness is more precious; I might earn less money, but I will be more peaceful.

En azından kendime daha çok güvendiğim, daha fazla liderlik edebildiğim, daha fazla hands-on çalışabildiğim bir işi yaparım diyerek daha az para kazanmayı göze aldım.

I accepted earning less money by saying that at least I would do a job where I have more confidence in myself, can lead more, and can work more hands-on.

Ama bununla beraber tabii ki çok fazla fedakarlık da yapmam gerekti.

But of course, I also had to make a lot of sacrifices.

Az hissettim değil aslında bayağı hissettim.

I didn't feel a little, I actually felt quite a lot.

Ben hala ailemle yaşıyorum.

I still live with my family.

Mesela?

For example?

Mesela.

For example.

Yani...

So...

Bunun tek sorumlusu sadece bu bahsettiğimiz yaşam döngüsü değil.

The only responsible party is not just this life cycle we are talking about.

Tabii ki Türkiye'nin ekonomik şartları bunda çok etkili yani.

Of course, Turkey's economic conditions are very influential in this.

Tabii ki.

Of course.

Bu arada çıksan çıkar mısın?

By the way, would you come out if you could?

Evet çıkarsın ama çok fazla şey kısman gerekir.

Yes, you can take it out, but you need to limit many things.

Evet evet.

Yes yes.

Gerek var mı?

Is it necessary?

Yok yani bence de.

No, I think so too.

Bence.

I think.

Benim için yok.

It's nothing for me.

Yani evet.

So yes.

Ben de çünkü ailemle yaşıyorum.

I do too because I live with my family.

İşte standartlarımı tekrar değerlendirmem gerekiyor.

I need to reevaluate my standards.

İşte yaşadığım muhiti tekrar değerlendirmem gerekiyor gibi gibi.

I need to reevaluate the environment I live in, it seems.

Ama gün sonunda eğer işte daha devam etseydim muhtemelen şu anda daha farklı...

But at the end of the day, if I had continued at work, I would probably be in a different place right now...

Caddebostan villaları gibi bir...

Like a Caddebostan villa...

Evet.

Yes.

Yani evet ama işte orada da başka bir sürü bir sürü şeyler var yani.

So yes, but there are a lot of other things there as well.

Tabii ki tabii ki.

Of course, of course.

Yani nereye dönelim?

So where shall we turn?

Papara'ya dönelim mi?

Shall we return to Papara?

Benim kafam çok karıştı.

My head is very confused.

Papara'dan önce çok özür dilerim.

I sincerely apologize for Papara.

Papara'dan önce fakülteye bir geri dönelim önce.

Let's go back to the faculty before Papara.

Tamam dönelim.

Okay, let's go back.

Mühendislik fakültesi.

Faculty of Engineering.

Bilgisayar mühendisliği okudun.

You studied computer engineering.

Senin için mühendislik fakültesinde okumanın zorlukları neydi?

What were the difficulties of studying at the engineering faculty for you?

Öncelikle sınıfın erkek popülasyonu ve tabii ki hani ben kendimi düşündüğümde

Firstly, the male population of the class and of course when I think of myself...

işte biraz daha popüler kültüre daha yakın atıyorum.

I'm focusing a bit more on popular culture, for example.

Sağımızda Ag meşhurdu falan ama hani o sınıftaki insanların umurunda değil falan gibi.

On our right, Ag was famous and all, but it seems like those people in the class didn't care or something.

Ya o anlamda birazcık dersler ağır derslerdi.

Well, in that sense, the lessons were a bit heavy.

Diferansiyel özellikle mesela çok ağır bir ders.

Differential is especially, for example, a very difficult subject.

Ama bende dediğin gibi sanırım bir yerlerden gelen bir çalışkanlık var ve yapamadım ilk.

But I think there is a diligence that comes from somewhere, like you said, and I couldn't do it at first.

Daha doğrusu ilk sene mat birden kaldım.

In fact, I was stuck in checkmate the first year.

Sağlam bir kalıştı ve aslında mat bir bildiğin lise matematiği yani hani kalmaman gerekiyor.

It was a solid stay and actually a dull one, you know, high school math, meaning you really shouldn’t be failing.

Eğer mi oraya kadar gittin.

Did you really go all the way there?

Bir sene en azından.

At least a year.

Reset mi attın kafaya yani bir sene de ne oldu?

Did you reset your brain, I mean what happened in a year?

Aynen yani bilmiyorum bir şekilde kaldım.

Exactly, I mean I don't know, I just ended up staying in some way.

Sonra işte bir şekilde hırs yaptım ve işte artık her ders en önde oturuyordum.

Then somehow I got motivated, and now I was sitting in the front row of every class.

Bu arada şu da çok önemli.

Meanwhile, this is also very important.

O sırada böyle kendimi de keşfettim işte.

At that moment, I also discovered myself.

Ne bileyim mesela astimatımın benim sınıfta nerede oturduğum konusunda çok önemli olduğunu keşfettim.

I don't know, for example, I discovered that where I sit in class is very important for my asthma.

Sağa ya da soldaki sıralarda oturmamam gerekiyor.

I shouldn't sit in the rows on the right or left.

Ben de astimat olduğu için ortada oturmamam gerekiyor ya da arkada oturmamam gerekiyor.

I also have asthma, so I shouldn't be sitting in the middle or in the back.

Neyse işte erkenden gidip sınıfta yer kapıp işte en önde oturmamam gerekiyor.

Anyway, I shouldn't go early and take a seat in the classroom and sit right at the front.

Oturup inanılmaz detaylı notlar almaya başladım.

I sat down and started taking incredibly detailed notes.

Sonra benim notlarım meşhur oldu okulda.

Then my notes became famous at school.

Fakat şöyle bir sıkıntı vardı.

But there was a problem like this.

En iyi notları alıyor olmama rağmen sınavlardan en iyi notları alamıyordum.

Even though I was getting the best grades, I couldn't get the highest scores on the exams.

Ve bir gün birisi benimle ilgili bu konuda dalga geçti.

And one day someone made fun of me about this.

Ya Beril biz de senin notları kullanıyoruz kusura bakma seni her defasında.

Well, Beril, we are also using your notes, sorry for bothering you every time.

Bu da çok ağırıma gitmişti.

This had hurt me a lot as well.

Ya ama gün sonunda şunu söyleyeceğim.

But at the end of the day, I will say this.

Ya ben okurken aslında orada ya burası benim için değil.

While I was reading, I realized that this place is actually not for me.

Benim için doğru değil.

It's not right for me.

Ben mezun olduğum zaman bu işi yapmak istemiyorum diyordum.

I used to say that I didn't want to do this job when I graduated.

Ama ikisi çok farklı şeyler.

But they are two very different things.

O yüzden fakülteye gerçekten geri dönecek olursak.

So if we really go back to the faculty.

Ya akademik becerilerle pratikte yaptığın şeyler birbirinden çok farklı.

Yes, academic skills and the things you do in practice are very different from each other.

Tabii ki okulda çok fazla şey öğreniyorsun.

Of course, you learn a lot of things at school.

Ama okuduğunuz mesleği yapacak olsanız da olmasanız da.

But whether you do the profession you are studying or not.

Bence oradaki dönemin o kampüs döneminin en önemli şeyi gerçekten de oradaki tüm getirilerden faydalanabilmek.

I think the most important thing about that period, the campus period, is really being able to take advantage of all the benefits there.

İşte staj mı yapıyorsun?

Are you doing an internship?

Ya uyduruk bir staj yapma.

Don't do some fake internship.

Gerçekten o anı değerlendir.

Really evaluate that moment.

İki saatini üç saatini alacak belki.

It might take two hours or three hours.

Oku otur işte detaylı güzel bir CV yaz.

Read, sit down and write a detailed, beautiful CV.

Ya şu an chat GPT'ye bile yazdırabilirsin yani.

You can even have Chat GPT write it for you right now.

Hele bilgisayar mühendisliği okuyorsan.

Especially if you are studying computer engineering.

Chat GPT'sen sıfırdan yazabilirsin belki de.

Maybe you can write from scratch if you are Chat GPT.

Dolayısıyla yani işte git güzel bir yere başvur.

Therefore, just go apply somewhere nice.

Ya da şöyle bir şey var bu arada.

Or there is something like this in the meantime.

İş yerleri gerçekten şeye bakmıyor.

Workplaces really don't care about that.

Bize stajyer geliyor.

An intern is coming to us.

Ne okuyorsun?

What are you reading?

Falan deyince inanılmaz alakasız bir şey söylüyor falan.

When he/she says "something," he/she talks about something incredibly unrelated.

Ekonomi okuyan stajyerimiz vardı bizim mesela marketingde.

For example, we had an intern studying economics in marketing.

Dolayısıyla bence asıl değerlendirmesi gereken şey o.

Therefore, I think the main thing that needs to be evaluated is that.

Aslında kampüsün o hayatın sana kattığı şey birazcık o.

Actually, what that life on campus adds to you is a little bit of that.

Mühendislik okuduğum için bu arada ben hiç pişman değilim.

I'm not regretful at all for studying engineering.

Çünkü bana çok sağlam bir bakış açısı kazandırdı.

Because it gave me a very solid perspective.

Ben şu anda herhangi bir şirketteki tüm teknik departmanlarla çok rahat iletişime geçebilirim.

I can easily communicate with all technical departments in any company right now.

Bir şey yazılacaksa nasıl yazmak?

If something is to be written, how should it be written?

Daha kolay olurdu.

It would have been easier.

İşte algoritması nasıl daha kolay akardı?

How would the algorithm flow more easily?

Bunları çok rahat kurabilirim.

I can set these up very easily.

Ve bunun şu anda geldiğim noktada da işime çok fazla yaradığını görüyorum.

And I see that this is helping me a lot at the point I've reached right now.

Hatta bu becerileri daha fazla gösterdikçe bu konuyla alakalı da insanlar sana daha fazla gelmeye başlıyor.

In fact, the more you demonstrate these skills, the more people start coming to you regarding this issue.

Bu da bir mesleki tatmin sonuçta.

This is also a result of professional satisfaction, after all.

Aynen öyle.

Exactly.

Yani aktif olarak bunu yapmıyor olsam bile aslında orada birçok katma değer sağlayabiliyorum.

So even if I am not actively doing this, I can actually provide a lot of added value there.

Sadece iş anlamında değil.

Not just in terms of business.

Hayatımın her alanında.

In every area of my life.

Aslında bana çok güzel bir bakış açısı ve düşünce şekli getirdi mühendislik okuyu olmak.

Actually, studying engineering brought me a very beautiful perspective and way of thinking.

Evet bununla ilgili mesela bu konuştuklarımızı ufak bir özetlemem gerekirse anladığım kadarıyla şöyle.

Yes, if I need to summarize what we talked about regarding this, as far as I understand, it goes like this.

Mühendislik fakültesinde okumanın senin için, sen sosyal de bir insansın, senin için sosyal olarak bazı zorlukları olduğunu ben anlıyorum bu anlamda.

I understand that studying in the faculty of engineering poses some social challenges for you, especially since you are a social person.

Fakat aynı zamanda analitik de bir zekaya sahipsin.

But you also have an analytical intelligence.

Ve onu biraz daha sivrileştirmiş, keskinleştirmiş bu mühendislik fakültesinde var olmak.

And to exist in this engineering faculty, having sharpened it a little more.

Evet.

Yes.

Yani düşünün.

So think about it.

Dönce yapım zaten yani bir tık daha ben böyle hayalperest ayakları bir tık daha yere zor basan bir tipim karakter olarak.

In fact, I'm a bit of a daydreamer who struggles to keep my feet on the ground, character-wise.

Ama o analitik kısmı da getirdiğin zaman yani bana lütfen herhangi bir problem ver ve hani beynimin sinirleri bir elektriklensin ve neler yapabileceğimi izle modunda oluyorum gerçekten.

But when you bring that analytical part as well, I really get into a mode of "please give me any problem and let me see how my brain's nerves can be electrified and what I can do."

Evet evet evet.

Yes yes yes.

Yani herhangi bir soruna çözüm bulmak benim için aşırı keyifli.

So finding a solution to any problem is extremely enjoyable for me.

Ve bu bence mühendisliğin en tatlı yeri.

And I think this is the sweetest part of engineering.

Yani bir mühendisi aslında diğerlerinden ayıran herhangi bir mühendis.

So any engineer actually distinguishes themselves from others.

Mühendislikten bahsediyorum bu arada.

I'm talking about engineering, by the way.

Çünkü hem teknik taraftan düşünmeyi hem de aslında işte atıyorum endüstri mühendisliği okuyorsan hem işte günlük hayatta biznesin işin nasıl gittiğini düşündüğün hem teknik taraftan sorunlara çözümler ürettiğin bir dünyadasın demektir.

Because it means you are in a world where you think both from a technical perspective and, for example, if you are studying industrial engineering, you also think about how your business is doing in everyday life while generating solutions to problems from a technical standpoint.

Bilgisayar mühendisliği okuyorsan da keza çok uzak değil.

If you are studying computer engineering, it is also not very far off.

Dolayısıyla hani genel mühendislik olarak düşündüğünde bu anlamda bence çok güzel beceriler katıyor.

Therefore, when you think of it as general engineering, I believe it adds very nice skills in this sense.

Senin önerin aslında hangi fakültede hangi bölümde okursa okusun bir öğrencinin üniversite hayatında.

Your suggestion is actually for a student to study in any faculty and department during their university life.

En verimli geçireceği şekli üniversitenin sağladığı imkanları sonuna kadar kullanmak.

The most efficient way to maximize his time is to make full use of the opportunities provided by the university.

Çünkü hangi fakülteden ve bölümden mezun olduğun önem arz etmeksizin zaten kariyer hedefi koyduysan kendine önünde çok da büyük engeller yok.

Because if you have already set a career goal for yourself, there are not many significant barriers ahead of you, regardless of which faculty and department you graduated from.

Çünkü işte senin de söylediğin gibi marketing departmanının ekonomi mezunu ya da ekonomide okuyan bir öğrenci staj yapmaya gelebiliyor ve hatta bekte kalabiliyor.

Because, as you said, a graduate of economics or a student studying economics can come to do an internship in the marketing department and even stay on.

O yüzden aslında kariyer hedefi yaparken meclisteki anlamda yeterliliğe sahip olmak için bir üniversitenin bir bölümü.

That's why, when actually setting a career goal, it's important to have a degree from a university in order to have the necessary qualifications in the context of the parliament.

Bu konusunda kendimizi çok da yıpratmamalıyız sanırım.

I don't think we should wear ourselves out too much on this issue.

Belirli başlı bölümler tabii ki buna dahil değil.

Certain specific sections are of course not included in this.

Çünkü belirli sertifikasyonlar gerekiyor.

Because certain certifications are required.

İşte benim mesleğim ya da avukatlık ya da tıp ya da diş hekimliği vesaire gibi şeyler.

Here is my profession, or law, or medicine, or dentistry, and so on.

Regülasyonlara sahip olan mesleklerden bahsediyorum.

I'm talking about professions that have regulations.

Ama bunun dışında kurumsal hayatın içerisinde pozisyon değiştirmek, pozisyon atlamak, yatay geçişler yapmak bunlar çok mümkün anladığım kadarıyla.

But apart from that, it seems that changing positions, advancing in positions, and making lateral transfers within corporate life are quite possible, as far as I understand.

Çünkü orada işleyen organik bir sistem var.

Because there is an organic system that functions there.

Sen organik sisteme adapte olabiliyorsan zaten bir problem yok.

If you can adapt to the organic system, there is no problem.

Evet yani şöyle.

Yes, like this.

Tabii ki mesela çok çok kurumsal yerler için belki bu geçişlerin bu kadar kolay olmayabileceğini söyleyebilirim.

Of course, for example, I can say that these transitions may not be so easy for very corporate places.

Örneğin ben işte Akbank'ta çalışırken şeyi söylemiştim.

For example, I had said that while I was working at Akbank.

Yani beni yazılımcı olarak buraya katmayın.

So don't include me here as a programmer.

Beni buraya analist olarak katın, iş analisti olarak.

Add me here as an analyst, as a business analyst.

Evet ben çok güzel algoritmalar çıkartabilirim ama kod yazamam.

Yes, I can come up with very beautiful algorithms, but I can't write code.

Mesela çok net söylemiştim.

For example, I had said it very clearly.

Beni dinlemediler.

They didn't listen to me.

Orada böyle çok farklı Ali Cengiz oyunları, işte başka bir kız vardı onu isteyen o bir şeyler yapmış falan filan her neyse.

There were many different tricks like Ali Cengiz over there, there was another girl who wanted him and he did something to get her, and so on.

Yani kurumsal.

So it's corporate.

Kurumsal yerlerde bu hareketler bu kadar esnek hareket edemeyebilirsin.

In corporate places, you may not be able to move as flexibly with these actions.

Ama bir startuptaysan ya da ne bileyim işte daha böyle esnek hareket edebileceğin, becerilerini gösterebileceğin bir yerdeysen ki artık bence şirketler bu anlamda birazcık daha esnek.

But if you're in a startup or somewhere you can move more flexibly, where you can showcase your skills, I think companies are a bit more flexible in this regard now.

Bunu çok rahat yapabilirsin.

You can do this very easily.

Benim için mesela geçiş böyle oldu.

For me, the transition happened like this.

Ben Papara'ya influencer marketing işte egze olarak girmiştim.

I started at Papara in influencer marketing as an intern.

Ondan sonra işte içerideki bazı işte iş kararları değişti vesaire onlar da etkili oldu.

After that, some of the internal business decisions changed, and so on; those were also influential.

Ama sonra işte başka bir pozisyon gerekti.

But then, another position was needed.

Ben orada bir tık daha böyle Joker rolünde olmuş oldum.

I became a bit more like the Joker there.

İşte olaylara daha çok hakim olmuş oldum.

I have become more in control of the events.

Oradaki ilişkilerim çok tatlı ilişkiler olmuş oldu vesaire.

The relationships I had there turned out to be very sweet, and so on.

Öyle olunca ya sen ister misin bu rolü yapmak?

So, do you want to take on this role?

Aslında sen buna uygunsun.

Actually, you are suitable for this.

Şey gelince ya evet hani.

When it comes to it, well yes, you know.

Sen şu anda marketing direktörüsün.

You are currently the marketing director.

Hayır ama güzel Allah söyletti.

No, but God made it beautiful.

Ben şu anda product marketing executive'im.

I am currently a product marketing executive.

Tamam.

Alright.

Aslında şunu yapıyorum.

Actually, I'm doing this.

Yeni çıkan ürünlerle ilgili mi?

Is it about the newly released products?

Yeni çıkan ürünlerle ilgili değil.

It's not about the newly released products.

Ürünlerin içinde aslında kullanıcıya sunduğumuz her çözüm bir ürün.

Every solution we offer to the user within the products is actually a product.

En kolayından kart bir ürün.

It's a very simple card product.

Bunun dışındaki ürünlerin hiçbiri fiziksel ürünler değil.

None of the other products are physical products.

Örneğin işte yurt dışı para transferi bir ürün.

For example, international money transfer is a product.

Sigorta bir ürün gibi.

Insurance is like a product.

Ben de belirli domenlerin işte kart, sigorta, uygulama içi ödemeler gibi

I also have specific domains such as cards, insurance, in-app payments.

altında kalan ürünlerin aslında pazarlama stratejilerinden ve iletişimlerinden sorumluyum.

I am actually responsible for the marketing strategies and communications of the products that are left behind.

Yani müşterilerin bunlardan haberdar olmasıyla ilgili bir taraf.

So, there is a side related to customers being aware of these.

Haberdar olması.

Being aware.

Ve deneyiminin tamamı aslında.

And the entirety of the experience, actually.

UX da buna dahil.

UX is included in this.

UX biraz daha tabii ki teknik kalıyor.

UX is a bit more technical, of course.

Ama herhangi bir şey geliştirilirken işte product ekipleriyle, UX, UI ekibiyle birlikte konuşuyoruz.

But when developing anything, we are talking with the product teams, UX, and UI teams.

İşte beraber kafa patlatıyoruz.

Here we are brainstorming together.

İşte ve gün sonunda aslında dahil.

Here and at the end of the day, it's actually included.

Ama oradaki etkim tabii ki bir UX'ci, UI'cı gibi değil.

But my impact there is certainly not like that of a UX or UI designer.

Ama tabii ki de buna dahil.

But of course, this is included.

İşte customer experience da buna dahil.

Here, customer experience is also included.

Aslında o zaman senin bilgisayar mühendisliği.

Actually, your computer engineering at that time.

Ya bilgisayar mühendisliği.

Or computer engineering.

İşin teknik tarafına da hakim oluşun.

Your mastery of the technical side of the job.

İşte bu UX ve UI ekibiyle beraber çok daha hızlı ve senkronize hareket etmene olarak tanıyor.

Here, it allows you to move much faster and more synchronously with this UX and UI team.

Aynen öyle.

Exactly.

Okey. Bu işleri hızlandıran bir şey.

Okay. This is something that speeds up the work.

Çünkü mesela sadece sosyal zekasıyla marketingçi olan birinin o UX ve UI ekibiyle iletişim kurması birazcık zor olabiliyor.

Because, for example, it can be a bit difficult for someone who is a marketer solely with social intelligence to communicate with the UX and UI team.

Çünkü bu birazcık şey.

Because it's a little bit of a thing.

Mimarlarla inşaat mühendislerinin sürekli kavga etmesi gibi bir şey.

It's like architects and civil engineers constantly fighting.

Yani oraya bir tane kiriş koymam gerekiyor diyor mesela mühendis.

So the engineer says that I need to put a beam there, for example.

O diyor ki olmaz.

He says it won't work.

Aynen.

Exactly.

Yapıya uymuyor.

It doesn't fit the structure.

Ama koymak zorundasın yani.

But you have to put it, I mean.

Ben mesela şunu diyebiliyorum.

For example, I can say this.

Biri gelip ya buraya şu butonu koymak gerekiyor dediğinde ta oralara kadar gitmeden bu butonu buraya koyamayız.

When someone comes and says that this button needs to be placed here, we can't put this button here without going all the way over there.

Çünkü diyebiliyorum.

Because I can say so.

Ama bunun yerine buraya buton değil de aslında bir drop down menu koysak daha güzel çözeriz bunu diyebiliyorum.

But instead of a button here, I can say that we could solve this better by actually placing a drop-down menu.

Dolayısıyla ya da şöyle şeyler olabiliyor.

Therefore, or such things can happen.

Ya işte biz bir şey yapmak istiyoruz.

Well, we want to do something.

Bunu acaba nasıl yaparız dendiğinde hiç oralara gitmeden.

I wonder how we can do this without going there at all.

Hadi bunu bir işte product ekiple değerlendirelim falan da gitmeden 3-5 çözüm üretip.

Let's evaluate this with the product team in a meeting, but let's come up with 3-5 solutions before we go.

Ya sorun bu.

Yes, that's the problem.

Çözümleri de şöyle.

The solutions are as follows.

Düşündük.

We thought.

Sizin düşünceniz nedir diyebiliyorum.

I can say, what is your opinion?

Harikulade.

Wonderful.

Tabii ki bunların yanı sıra senin kendi startup'ında var.

Of course, on top of this, you also have your own startup.

Evet.

Yes.

Evet biraz da bunu da konuşmak istiyoruz tabii ki.

Yes, we definitely want to talk about this a bit too.

Çünkü kendi startup'ının olması paralelinde zaten bir kurumsal bir şirkette yani yine de bir kurumsal şirket bakıldığında papara.

Because having your own startup is parallel to already being in a corporate company, so when looking at it from a corporate company perspective, it's still Papara.

Bir kurumsal şirkette belirli bir pozisyonda hala hazırda çalışmaya devam ederken kendi startup'ını arkada çalıştırabiliyor olmak da başka bir iş.

Being able to run your own startup in the background while continuing to work in a specific position at a corporate company is a different kind of job.

Çünkü onun içinde de farklı modül.

Because there is a different module inside it too.

Yani hem onun finansına işte muhasebesine bakman gerekiyor.

So you need to take care of both his finances and accounting.

Hem internet arayüzü hem satış planlama kargo lojistik veya bir sürü şey.

Both the internet interface and sales planning, shipping logistics, or a lot of things.

Tasarım bakmak vesaire.

Looking at design, etc.

Babaşal var.

There is a headstone.

Babaşal'ı severek giydiğim bir markalardan bir tanesi benim de.

One of the brands I love to wear is Babaşal.

Nereden çıktı bu fikir?

Where did this idea come from?

Aslında şuradan çıktı.

Actually, it came out from here.

Dediğim gibi benim kariyerim aşırı deneysel giderken böyle bir yere girip ya işte Akbank gibi bir yerde başlayıp ya yok ya ben bunu istemiyorum deyip işte

As I said, while my career was going extremely experimental, entering a place like this and starting at a place like Akbank, or saying no, I don’t want this, or something like that.

yüksek lisanslı bir şirket var.

There is a company with a master's degree.

Yüksek lisanslı bir şirket var.

There is a company with a master's degree.

Yüksek lisans yapıp pazarlamaya geçip sonra geri dönüp bir ajansa hadi etim senin kemiğim senin bana bu işe öğret dedim.

I did my master's degree, switched to marketing, then went back to an agency and said, "Alright, I'm your bone, teach me this job."

İşte orada bir patron şirketine denk geldim.

There I came across a patron company.

Dijitale girmemiz gerekiyor falan dedim.

I said we need to go digital or something.

Karşılığında şöyle bir cevap aldım.

I received the following response in return.

Böyle daha geleneksel pazarlama şeyleri mesela billboard falan yapan bir ajansta.

Aiming for a more traditional marketing approach, like a billboard, at an agency.

Dedim ki ya dijitale girmemiz lazım işte SEO'dur bilmem nedir bunları yapmamız lazım falan dediğimde şöyle bir yanıt aldım şirketin sahibinden.

I said that we need to go digital, we need to do SEO and all that, and when I said this, I received the following response from the company's owner.

Dijitalin ne olacağı belli değil.

The future of digital remains uncertain.

Belki bundan.

Maybe from this.

5 sene sonra sadece kağıt kullanırız dedi.

He said that in 5 years we would only use paper.

Öngörülü.

Foresighted.

Oldukça öngörülü.

Quite foresighted.

O an o toplantıda ya orada en fazla birayımın falan olduğunu netleştirmiştim kafamda.

At that moment in the meeting, I had already clarified in my mind that I was at most just a beer there.

Ben biraz yapı olarak şeydim.

I was a bit of a certain way by nature.

Etik olarak ya da mantık olarak bir şey bana uymuyorsa ya bunlarla da işim olmaz benim ya falan diye ya biraz böyle sebat gösterirler ya insanlar genelde.

If something doesn't suit me ethically or logically, people generally either disregard it entirely or they show a bit of perseverance like, "I don't care about these things."

Ben de o yoktu pek ama işte onu da kafana vura vura öğretiyorlar ki çok şükür şu an bir tık daha öğrendiğim bir yerdeyim.

I wasn't really there either, but they teach you by hitting it into your head, so thankfully I'm at a point where I've learned a bit more now.

Ondan sonra işte patron şirketini denedim olmadı kurumsal da yapmam dedim olmadı teknoloji şirketine girdim.

After that, I tried my boss's company, but it didn't work out. I said I wouldn't do corporate either, and it didn't happen, so I joined a technology company.

Ah bir baktım startuplar tam bana göre yerler.

Oh, I realized that startups are just the right places for me.

Çünkü çok esnek olabiliyorsun kafanda uçuşun o milyon tane fikir ve düşünce kıymetli.

Because you can be very flexible, your mind has a million flying ideas and thoughts that are valuable.

Kıymetli bir de çünkü startupların hayatta kalması için olağanın dışında çözümler de üretmesi gerekiyor çünkü bütçe kısıtlı.

It's valuable because startups need to produce extraordinary solutions to survive, as their budget is limited.

Risk alman gerekiyor ve o risk primini değerlendirmen gerekiyor o yüzden evet çok makul.

You need to take risks and evaluate that risk premium, so yes, it is very reasonable.

Evet ve ben bir de bir tık şeyde bir tip olduğum için ya onu da yaparım bunu da yaparım.

Yes, and since I am also a type of person who can do a bit of everything, I can do that too.

Hani böyle sınırım yok görev ve sorumluluk sınırım yok anladın mı ya aklıma bir şey geliyor ve hani gidip ya bunu yapabilir miyiz falan diye.

You know how I have no limits when it comes to duties and responsibilities, right? Something comes to my mind, and I think, can we go and do this or something like that?

Dolayısıyla bir baktım ya startuplar tam bana göre fakat orada da sosyal becerilerim yeterince gelişmiş olmadığı için gelişmiş demeyeceğim ama ya orada da böyle şey problemleri oldu.

Therefore, I realized that startups are just right for me, but since my social skills weren't well developed there, I won't say advanced, but there were such issues there as well.

Yani klasik bir ajansa dönüştü orası bir teknoloji şirketinden ve orada birazcık işleri yürütmekte aslında zorlanıldı ve orası biraz dağıldı.

So it turned into a classic agency from a technology company, and it was actually a bit challenging to manage things there, and it kind of fell apart.

Sonra orada.

Then there.

Oradan ayrıldıktan sonra dedim ki ya ben onu denedim bunu denedim olmuyor çünkü benim aslında kafamda giden bir işleyiş var ben bir şeylerin nasıl olması gerektiğiyle ilgili birkaç fikre sahibim ama bunu da kendim yapmak istiyorum düşüncem vardı.

After leaving there, I said that I tried this and that, but it wasn't working because I actually have a certain process in my mind. I have some ideas about how things should be, but I had the thought that I wanted to do this myself.

Ya benim hayalim hep kendi işimi yapmaktı aslında ne olursa olsun işte küçükken herkesin bir hayali vardır ya mesela tenis oynuyorsam o işin Serena Williams'ı olmak istiyordum ya da ne bileyim ben illa en ünlü ben olmayayım ama olduğum işte de.

My dream has always been to run my own business, no matter what. You know how everyone has a dream when they are a kid; for example, if I was playing tennis, I wanted to be the Serena Williams of that sport, or I don't know, I may not be the most famous but I wanted to excel in what I was doing.

Hakkını vermek yani.

To give what is due, that is.

Aynen.

Exactly.

Sonra babam.

Then my father.

Benim eski tekstilci işte daha sonra işte sahip olduğu şeyleri kapattı şu an böyle çok basit alsat yaptığı bir dünyamız var işte butik işletiyor falan hep babamla çalışmak istedim çocukluğumdan beri ama o ticaret yapmanın işte Türkiye'de çok zor olduğunu çok işte stresli olduğunu vesaire söyleyip beni bir türlü istemedi yani ve işte o zamanlar işten ayrılmışım boşum ne yapsam ne yapsam dedim ki ben babamın işte dükkanına web sitesi yapacağım.

My old textile worker, well, later on, closed down the things he owned. Now we have a very simple world where we do buy and sell, he runs a boutique and all. I've always wanted to work with my father since I was a child, but he kept saying that doing business is very difficult in Turkey, very stressful, and he never wanted me to join him. So at that time, I had quit my job and was free, wondering what to do. I thought that I would create a website for my father's shop.

Zaten biraz çözsem oturup.

I would already sit down if I solved it a bit.

Olacağım yapabilirim yani o kadar da okuduk yani hani bir web sitesi yapabiliriz herhalde falan diye düşünüyorum.

I can do it, I mean we've read enough, so I think we can probably create a website or something.

Şimdi web sitesini yaptım işte önce bir blog yazdım bir baktım SEO'm SEO o zamanlar yok tabii ne yazarsan çıkıyorsun yani hani işte blog yazdım aa millet arıyor gerçekten fakat şöyle bir sıkıntı oldu bizim mağazamız sirkülasyonu olan bir mağaza yani 3-5 modelden farklı ürünler geliyorsa o ürünler o hafta sonunda bitebiliyor yani ben onu alacağım da çekimini yapacağım da.

I made the website now, I wrote a blog first, and then I looked and realized that I didn't have SEO back then, so whatever you wrote would come up. I mean, I wrote a blog, and people are really searching for it. However, there was a problem; our store is one with circulation, meaning if different products come in that are different from 3-5 models, those products can run out by the end of that week. So I have to buy them and then take the pictures.

Şey yapacağım da yani ben onu yapana kadar o mal orada yok artık ne yapsak ne yapsak biz dedik stokları ayıralım.

I'm going to do it, but by the time I do, that item will no longer be there, so we decided to separate the stocks, no matter what we do.

Babam da benim böyle şey birisidir etnik şeyleri çok sever çok farklı farklı şeyler getirir böyle sanatsal yönü olan birisidir o da hep böyle şalvar getirirdi kendi de giyer ben çok giyerdim senelerce falan ve hep insanlar sorardı bana aa işte nereden nereden bu babamdan babamdan falan derdim bir gün bu işte silsileler olurken işte stoklarımı ayırsak ne yapsak vesaire.

My father is also a person like that, he loves ethnic things and brings various artistic items. He would always bring baggy trousers and wear them himself; I wore them a lot for years. People would always ask me where I got them, and I would say from my father. One day, while we were sorting through our stock and deciding what to do, etc.

Uykumdan e baba şal var diye uyandım eyvallah ve o an beynime böyle pompalanan dopaminle gecenin bir yarısı kalkıp böyle işte şunu şöyle yaparım şunu şöyle yaparım bunu böyle yaparım of çok iyi fikir zaten unik bir isim esiyor çok iyi işte şey olmasın sehe olsun baba şal var Allah'ım harika falan diye böyle her yönden aşırı çözüme kavuştuğumu hissettiğim beni çok tatmin eden birisi.

I woke up because of the shawl, thanks to my sleep, and at that moment, with the dopamine rushing to my brain, I thought in the middle of the night, I can do this like this, I can do that like that, oh this is a really good idea, a unique name is blowing, it's great, let it not be "thing," let it be "sehe," there's a shawl, oh my God, amazing, and I felt extremely satisfied, thinking that I had resolved everything from every angle.

Bir marka ortaya çıktı ve bu markanın tek olayı şal var şalvarın da ekstra nasıl bir aslında güzelliği var işte bir e-ticaret yapıyorsan vesaire unisex ve standart beden dolayısıyla birçok anlamda seni çok rahatladı çünkü takibi kolay çok zor meseleler onlar gerçekten ya bu arada sadece hani web sitesini falan şöyle söyleyeyim o dopamin beynine fışkırdıktan sonra web sitesini falan kurmak benim iki günümü falan aldı.

A brand emerged, and the unique aspect of this brand is the shawl, which actually has an extra beauty to it. If you're doing e-commerce and so on, it really relaxes you in many ways due to being unisex and a standard size, because tracking is easy; those are really not difficult issues. By the way, let me just say, after that dopamine shot to the brain, setting up the website took me about two days.

Çok iyi.

Very good.

Orada en büyük detay bir şeyi sürekli yapabilmek.

The biggest detail there is being able to do something constantly.

Düzenli olarak.

Regularly.

Düzenli olarak yapman lazım düzenli olarak web sitesine gireceksin düzenli olarak sosyal medyada içerik paylaşacaksın çekimini yapacaksın vesaire vesaire ben bunları hep tek başıma yaptım.

You need to do it regularly; you will regularly enter your website, you will regularly share content on social media, you will do the shooting, and so on. I have always done all these things by myself.

Yanımda senin gibi bana destek olan ürünlerimi gerçekten seven severek giyen etrafında paylaşan arkadaşlarım vardı şanslıydım bir de bir işte Fethiye Baba Kamp maceram oldu.

I was lucky to have friends by my side who really loved my products, supported me, wore them with joy, and shared them around, and I also had an adventure at Fethiye Baba Camping.

Şansıma beni o sene bir festivale davet.

Fortunately, that year I was invited to a festival.

Ettiler ya senin hem işte markanın ismi bizimle çok uyuşuyor hem de hedef kitle çok uyuşuyor hani biz burada bir festival yapıyoruz gelsen de bir standart dediler ve ben aslında benim niyetim şalvarları direkt yurt dışına satıp döviz kazanmakta.

They said that your brand name resonates well with us and the target audience is very compatible. We are organizing a festival here, and they invited you to maintain a certain standard. My intention is actually to sell the trousers directly abroad to earn foreign currency.

Fakat öyle olunca orada bir şekilde tanınır oldum ve işte yoga camiası vesaire falan filan insanlar böyle şalvar deyince akıllarına ben gelmeye başladım orada biraz böyle şalvarcı kız olmaya başladım böyle şey diyorsun tabii ki ya ben nasıl mühendislik okuyup şalvarcı kız oldum.

But then I became somewhat recognized there, and in the yoga community and so on, when people think of "shalwar," I started to come to their minds a bit as the "shalwar girl." Of course, you think, how did I become the shalwar girl while studying engineering?

Şu anda dediğim noktalar da oldu o tabii ki sezonsal bir meslek sezonsal bir yer kış geldi daha sonra sen orada epey kaldın yani bütün yaz orada evet evet orada epey kaldım işte oraya yerleşmeyi düşündüm orada bir dükkan açmayı düşündüm orada pazara falan çıkmayı düşündüm bu arada eğer hakkıyla yaparsanız gerçekten ya ben bunu keşfettiğim için peşinden çok hem beni çok tatmin ediyordu yaptığım şey hem de ben bir baktım yani böyle ajanslarda ne bileyim.

Right now, the points I mentioned have happened, of course, it's a seasonal profession in a seasonal place. Winter has come, and then you stayed there for quite a while, I mean, all summer. Yes, yes, I stayed there quite a bit. I thought about settling there, opening a shop there, and going to the market there. By the way, if you do it right, I mean, I was really satisfied with what I was doing because I discovered this, and I realized that in agencies, I don’t know.

Bir yerlerde falan bir ayda kazandığım parayı ben sıcak satışta dört günde falan kazandım ondan sonra tabii ki insanın birazcık şevkleniyor havalanıyorsun yani iş sahibisin girl bossing falan böyle hani o da çok keyifli bir tatmin ondan sonra fakat daha sonra işte seni de söylediğin gibi işte Türkiye şartları bir baktık bir gece dolar fırladı ben dolarla alıyorum ürünlerimi işte Tayland'dan Nepal'den bilmem nereden getiriyorum falan ondan sonra.

I earned the money I make in a month somewhere in about four days through direct sales, and of course, that gives you a little motivation, you feel elevated, like you’re a business owner, girl bossing, that kind of thing, it’s a very enjoyable satisfaction. However, later on, as you mentioned, you realize the conditions in Turkey; one night the dollar skyrocketed, and I buy my products in dollars from Thailand, Nepal, wherever, and then...

Ben.

I.

Ben şalvarlarımı sattığım fiyata alamaz oldum ve çok korktum tabii ki dedim ki en iyisi benim SGK'm bir yerden ödensin şu diplomayı bir tozlu raflardan çıkartalım diyerek işte tüm becerilerimi topladım ve başvurmaya başladım şirketlere şirketlerde iki tip İK var bundan da bahsetmek güzel olabilir bir tanesi şeye çok takılıyor ben bunları geleneksel ve at gözüktüğü İK'lar demek istiyorum şeye çok takılıyorlar işte.

I can no longer afford the price at which I sold my baggy pants, and of course, I got very scared, so I thought it's best to have my social security covered from somewhere and let's take this diploma out from the dusty shelves. Thus, I gathered all my skills and started applying to companies. There are two types of HR in companies, and it might be nice to mention this; one type is very focused, and I want to call them traditional and narrow-minded HRs; they are very fixated on certain things.

Senden mezun oldun hımm sonra bir altı ay boş kalmışsın falan ya da işte senden böyle sürekli akademik başarılar bekliyor sürekli havalı havalı okullar falan yazmanı bekliyor.

You graduated from you, hmm then you seemed to have stayed idle for about six months or something, or they expect you to constantly achieve academic success, expecting you to write about prestigious schools and such.

Meslek hayatın düz bir şekilde devam etmeyecekse bile en azından böyle bir renk atlamak falan da bekliyor bir de daimi olarak.

Even if your professional life won't continue in a straightforward manner, at least such a leap in color is expected to happen permanently.

Tabii tabii yani şey yeni mezundan on yıllık deneyimler bekleyenler var ya bunlar onlar.

Of course, of course, I mean there are those who expect ten years of experience from a recent graduate, these are them.

Askerliğinde yapmış olması mümkünse bir de.

If possible, also having done it during his military service.

Tabii ki.

Of course.

Yeni mezun olup.

Just graduated.

Aynen aynen öyle.

Exactly, exactly that.

Ondan sonra yani.

After that, I mean.

O İK'lar için tabii ki benim CV'im birazcık tutarsız.

Of course, my CV is a bit inconsistent for those IKs.

Pardon İK'lar.

Excuse me, HR people.

Oluyor.

It's happening.

Fakat bir de daha farklı bakış açısı olan İK'lar var.

However, there are also HR professionals who have a different perspective.

Bu İK'lar aynı zamanda arkadaşlar şu anda hani bir tık daha revaçta olduğu için söyleyeceğim.

These HRs are also friends, and I will mention this because they are currently a bit more in demand.

Bir dönem Almanya'ya taşınmaya çok kafayı takıp orada çok iş görüşmesi yapmıştım.

At one point, I was really focused on moving to Germany and had many job interviews there.

Ve benim CV'mi oradaki İK'lar çok beğendi inanır mısınız?

And the HR people there really liked my CV, can you believe it?

Şöyle bir geri dönüş aldım.

I received such feedback.

Çok yönlü çok multidisipliner.

Very versatile, very multidisciplinary.

Ve aslında bu bize çok.

And actually, this means a lot to us.

Çok fazla şey katabilir.

It can add a lot.

Kendinizi doğru pazarlamaktan kaçmamak lazım.

You shouldn't shy away from marketing yourself correctly.

İşte böyle çok yönlü olmak bir şeyleri belki tırnak içinde söylüyorum tutunamamış olmak kötü bir şey değil.

Being versatile like this, I might say in quotes, not being able to hold on to something is not a bad thing.

Şeyde rahat olabilmek lazım yani.

You need to be able to relax in that.

Ya ben bunu denedim.

Well, I tried this.

Bunun bu su benim için iyi değildi.

This water was not good for me.

Bu yüzden bunu bıraktım ama ben buradan bunları bunları bunları öğrendim.

That's why I gave this up, but I learned these things from here.

Evet.

Yes.

Yani sıfırdan başlamıyorsun hiçbir zaman aslında.

So you're never really starting from scratch.

O yüzden korkmamak lazım.

That's why one shouldn't be afraid.

Bir şeylerde de risk alabilmek lazım.

Sometimes you need to take risks in things.

Yoksa başka türlü.

Or else in another way.

O istediğin şeylere gidemiyorsun.

You can't go to the things you want.

Ve ben aslında paparaya tamam ya ne güzel işte sermaye olur benim şalvarlama düşüncesiyle girmişken.

And I actually entered this with the thought of turning it into capital, thinking it would be nice while working on my pants.

Çünkü şeye çok küsmüştüm.

Because I was very upset about it.

O kariyer basamaklarını tırmanma meselesine bir tık küsmüştüm.

I had become a bit resentful about climbing those career ladders.

Olmuyor ya bende bu falan diye.

"It's not happening for me either, or something like that."

Çünkü farklı sektörlere farklı şekillerde denedim.

Because I tried different ways in different sectors.

Farklı pozisyonlarda denedim ve olmadı.

I tried in different positions and it didn’t work.

Galiba olmayacak noktasına geldim.

I guess I've reached the point where it's not going to happen.

Evet o noktaya geldim.

Yes, I've reached that point.

Tabii ki o da bir şey istiyor.

Of course, he/she wants something too.

Biraz sebat biraz topraklanma birazcık.

A little perseverance, a little grounding, just a bit.

Sabır istiyor.

He/She wants patience.

Yani o da eğer bir kariyer yapmak istiyorsanız.

So, if you want to have a career.

Yani ben bir yerin yöneticisi, CEO'su bilmem nesi olmak istiyorum diyorsanız da.

So if you say you want to be a manager, CEO, or whatever of a place.

Çok çabuk pes etmemek de önemli.

It's also important not to give up easily.

Benim kendime böyle artılarım eksilerimi falan düşündüğümde.

When I think about my pros and cons like this.

Bir hani eksi taraftan ya eril bazı yerlerde de çok çabuk pes etmişsin dediğim şeyler oluyor.

There are times when I say you've given up too quickly in some places, especially on the negative side.

Ama tabii ki karşınıza geçip ya işte belki 4 sene sonra kağıt kullanırız hala diyen kişiler olduğunda da.

But of course, when there are people in front of you saying, "Well, maybe we'll still be using paper four years from now."

Ya burası benim vizyonuma uymuyor deyip.

Either this place doesn't fit my vision.

İyi yapmışsın da diyor.

He says you did well.

Gitmek de bir şey.

Going is something too.

Dolayısıyla oradaki dengeleri doğru tutmak gerekiyor.

Therefore, it is necessary to maintain the balances there correctly.

Ama bir yandan da yani hayat akıyor.

But on the other hand, life goes on.

Sen ne yaparsan aslında doğru olan o.

What you do is actually the right thing.

İstediğin yöne doğru gidiyorsan eğer gerçekten.

If you are really going in the direction you want.

Biraz işte iki ileri bir geri de gidebilirsin zaman zaman.

Sometimes you can move a bit forward and then take a step back in work.

Ben bu anlamda böyle gençlere çok baskı yapmayı hiç sevmiyorum ya.

I really don't like to put a lot of pressure on young people like this.

Çünkü galiba bana bu konuda çok baskı yapıldı.

Because I think I was put under a lot of pressure regarding this.

Şu an düşünüyorum mesela benim yaşımdaki arkadaşlarım kurumsal hayatta olan.

Right now, I'm thinking, for example, my friends who are my age are in corporate life.

Ve kariyerini işte böyle devamlıyor.

And this is how she continues her career.

Devam ettirmiş ya da işte şirketten şirkete sıçramış vesaire.

Either continued on or, you know, jumped from company to company, and so on.

Çevremdeki o kişiler şu anda yönetici pozisyonundalar.

The people around me are currently in managerial positions.

Ben Akbank'ta 3 sene geçirip sonra tekrar kariyerimde bir tık aslında başa döndüğüm için.

I spent 3 years at Akbank and then actually returned to the beginning of my career.

Ben bir hani 3 sene falan geride kalıyorum.

I'm about three years behind.

Yine fena yakalamadım bu arada.

By the way, I didn't catch it badly again.

O yüzden kendimi takdir ediyorum açıkçası.

That's why I honestly appreciate myself.

Ama dediğim gibi yani bunu da dert etmiyorum.

But as I said, I don't worry about this either.

Çünkü onların bir baba şalvarı yok.

Because they don't have a father’s baggy trousers.

Baba şalvarı yok.

Dad has no trousers.

Bir de tabii ki yani şu da önemli.

Of course, I mean that's also important.

Şimdi o step backlerden bahsettim.

Now I talked about those step backs.

O step backlerden aldığın dersler aslında belirli bir noktada içinde soğutan şeyler.

The lessons you learn from those setbacks are actually things that cool you down at a certain point.

Yani çünkü tek bir yolla üniversiteden mezun oldun.

So because you graduated from university in just one way.

Bir yola girdin.

You entered a road.

O yoldan hiç ayrılmadın.

You never strayed from that path.

Hep o yoldan devam ediyorsun.

You always keep going that way.

Ama senin gönlünü eriten tabiri caizse başka opsiyonlar da var.

But there are other options, so to speak, that can melt your heart.

What if senaryosu insanı içeriden kemirip bitirir.

What if the scenario eats away at and finishes off a person from the inside?

Ve o yüzden farklı alternatif senaryoları deneyip o step backlerden alman gerekeni almış olmak.

And that's why you need to try different alternative scenarios and take what you need from those step backs.

Bence şu anda içinde bulunduğun yolda da sarsılmaz bir şekilde.

I think you are on an unshakeable path right now.

İlerlemeni de sağlıyor.

It also enables your progress.

O yüzden bu çok önemli bir deneyim.

That's why this is a very important experience.

Bu anlamda da evet mesela sen aksiyonuna çok hızlı da geçebilen bir insansın.

In this sense, yes, for example, you are a person who can quickly move into action.

O yüzden birim zamanda daha fazla mesafe kat edebilmek gibi bir tarafın var.

That's why you have the aspect of being able to cover more distance in a given time.

Bu anlamda seni kendime çok benzetiyorum.

In this sense, I see a lot of myself in you.

Ben de topraklanmakta biraz güçlük çekiyorum.

I also have a bit of difficulty grounding myself.

Ben de aynı yolda düzenli olarak yürümekte biraz daha güçlük çekiyorum.

I'm having a bit more difficulty walking regularly on the same path.

Ben de tek başıma hareket etmekte daha rahat hissediyorum kendimi.

I feel more comfortable moving by myself as well.

Çünkü bu beni daha hızlı kılıyor.

Because it makes me faster.

Ama işte belirli bir süre geçirmiş olmak da bu şekilde.

But spending a certain amount of time is also like this.

Bu alanla ilgili hızlı hareket edebilmekte.

It can act quickly in this area.

Ve hızlı bir şekilde farklı senaryoların içinde kendimi tanımayı sağlamış olmak bir doygunluk da getirdi benim için şu an bulunduğum yaşta.

And being able to recognize myself quickly in different scenarios has also brought a sense of fulfillment for me at my current age.

Şimdi mesela biraz daha rahat, biraz daha içim huzurlu ve dingin bir şekilde aynı yolda sebat ederek yürüyebileceğimi hissediyorum.

Now, for example, I feel that I can walk steadfastly on the same path with a little more comfort, a little more peace, and tranquility within me.

Bundan önce bunu yapamazdım.

I couldn't do this before.

Ya bundan bir 5 yıl önce bu konuşmayı yapıyor olsam ne olacak ki?

What would happen if I were having this conversation 5 years ago?

Zaten onu da yaparım, onu da yaparım.

I will do that too, I will do that too.

Ya ben editörlük yaptığım dolu Demircan'ın yanında editörlük yapmıştım işte.

Well, I had worked as an editor alongside Demircan, whom I was editing for.

Farklı meslek gruplarına da girdim.

I have also entered different professions.

Farklı meslek gruplarına girmek için çaba da.

Effort to enter different professions.

Bir yere gösterdim, bir yere pilot da olacaktım çünkü.

I showed it to one place, I was going to be a pilot in another place because.

Onu da yapabilirim diye düşünüyordum.

I was thinking that I could do that too.

Kaldı ki çok yüksek puanlar aldım.

Moreover, I received very high scores.

Ben de orada İK ile ilgili bir problem yaşamıştım.

I had also experienced a problem related to HR there.

Onun hikayesini de anlatırım bir ara.

I will tell his story sometime too.

Ve bunların hepsini deneyimlemiş olmak aslında işte bu step back'ler, varolusal krize girdiğim dönemler de oldu.

And having experienced all of these actually included those moments of stepping back and times when I went into an existential crisis.

Bir arkadaşlarım askeri maaşın iki katını kazanırken benim aylık gelirim 400 TL falan da.

While my friends earn twice the military salary, my monthly income is about 400 TL.

Şu an hiçbir para, zaten 400 TL hiçbir para da o zaman da çok para değildi.

Right now, no money, and 400 TL wasn't a lot of money back then either.

Ama bunları yaşıyor olmak ve o dönemde hissettiğim şeyleri damıtıp içimde bir yerde.

But experiencing these things and distilling what I felt during that time somewhere inside me.

Bir yerde kapsüllemiş olmak şu andaki durumu biraz daha iyi idare edebilmemi sağlıyor.

Being encapsulated in a certain way allows me to manage the current situation a bit better.

Mesela 100 bölüm Pandora'nın kutusu, 100 bölüm olduğu ve 100 bölüm boyunca bunu devam ettirmiş olmak aslında belirli bir yerde şey de delirtiyor bana yani.

For example, having 100 episodes of Pandora's Box, and continuing this for 100 episodes actually drives me a bit crazy at a certain point.

Aferin iyi topraklanmışsınız.

Well done, you are well grounded.

Aynen.

Exactly.

Belirli bir noktada da bir yolu yürümeye devam etmişim.

At a certain point, I must have continued to walk a path.

O yüzden hayatı bu anlamda biraz daha deneyim olarak değerlendirmek kıymetli.

That's why it's valuable to evaluate life a bit more as an experience in this sense.

Her şeyi yaşayabilirsiniz.

You can experience everything.

Her deneyimin içine kendinizi sokabilirsiniz.

You can immerse yourself in every experience.

Bunu da yanlışlıkla.

I did this by mistake, too.

Ama deneyim olarak bakmayı unutmayın eğer böyle bir yoldan geçecekseniz.

But don't forget to look at it as an experience if you are going to go through such a path.

Yani çırılçıplak soyunup gözünüzü kapatıp deneyimin içine balıklama atlamak değil.

So it's not about stripping completely naked, closing your eyes, and diving headfirst into the experience.

Bunu yapacaksanız bile belirli bir noktada gözünüzü tekrar açıp o sudan çıkmanız gerektiğini de bilmelisiniz.

Even if you are going to do this, you should also know that at a certain point you need to open your eyes again and come out of that water.

Ve ondan almanız gerekenleri, almayı beklediğiniz şeyleri almalısınız.

And you should take what you need from it, the things you expect to receive.

Ve tabii ki orada ince de bir ayar var.

And of course, there is a subtle adjustment there as well.

İlla onu alacağım diye orada vakit kaybetmenin de bir anlamı da yok.

There's no point in wasting time there just to insist on getting it.

Ama bu birazcık da sizin kişisel hayat yolculuğunuzla ilgili bir şey.

But this is also somewhat related to your personal life journey.

Bu bizim sanıyorum bu serinin final bölümü olacak.

I think this will be the final episode of the series.

Aa ne güzel.

Ah how nice.

Seni bu anlamda ağırlamış olmak çok kıymetli oldu.

It was very valuable to have hosted you in this sense.

Çünkü aslında sadece mesleki bir şey konuşmamış olduk.

Because we actually didn't just talk about a professional matter.

Yani kariyer planlaması yapmayı konuştuk seninle.

So we talked about career planning with you.

Çünkü senin yolculuğun da zaten biraz bu şekilde geçmiş.

Because your journey has already been somewhat this way.

O yüzden teşekkür ediyorum katıldığın geldiğin için.

That's why I thank you for attending and coming.

Ben teşekkür ederim.

Thank you.

Eklemek istediğin bir şey varsa dinlemek istiyoruz seni.

If you have something to add, we want to hear you.

Böyle sorunca.

When you ask like that.

Bir anda.

All of a sudden.

Nasıl yani nasıl bir şey falan.

What do you mean, what kind of thing, etc.?

Yani aslında hep böyle akış boyunca söylediğim bir şey oldu ama.

So actually, it has always been something I said throughout this flow.

Çok yakın bir zamanda şu anda böyle stajyerimiz olan beraber.

We currently have an intern together very soon.

Çalıştığım arkadaşımla benzer bir şey konuştuk.

I talked about something similar with the friend I work with.

O da böyle bir kafası karışmıştı.

He was also confused like that.

Bir gelip böyle ya Beril böyle böyle bir durum var falan diye bir danıştı.

Someone came and asked Beril, "There is a situation like this, what do you think?"

O an böyle kendimi düşündüm gerilere gittim.

In that moment, I thought about myself like this and went back in time.

Ona da böyle nacizane tavsiye verirken şey söyledim.

I said this while giving him such a humble recommendation.

Yani sakin ol rahat ol.

So, calm down and relax.

Eninde sonunda o şey olacak.

Sooner or later, that thing will happen.

Yani sen her ne olacaksan olacak.

So whatever you are going to be, you will be.

Ama kendini tanımaya bak.

But try to know yourself.

Nelerden hoşlanıyorsun?

What do you like?

Neyi ben bir ömür yapabilirim?

What can I make a lifetime of?

Bir ömür yapabilirim.

I could do it for a lifetime.

Ömür yapmak zorunda değilsin bu arada.

You don’t have to make a life in the meantime.

Ben şu anda neyi gerçekten keyifle yapabiliyorum?

What am I really enjoying doing right now?

Neye katma değer sağlayabiliyorum?

What value can I add?

Çünkü bir şeyi üretmek ve katma değer sağlayabilmek insana çok acayip bir haz veriyor.

Because producing something and being able to create added value gives a very peculiar pleasure to a person.

Tabii ki.

Of course.

Bir baltaya sap olmak, bir işe yarıyor olmak ve bu işe yaramışlığın hissiyatı insanı tamamlayan bir şey.

To be a handle for an axe, to be useful for a task, and the feeling of having been useful is something that completes a person.

Kesinlikle öyle.

Definitely so.

Bazı insanlar büyük bir şeyin parçası olmaktan hoşlanırlar.

Some people enjoy being a part of something big.

Ve bu ayıp değil.

And this is not a shame.

Yani kurumsal hayatta düzende olan ve bundan memnun olan şey çok var mesela.

So there are many things that are organized in corporate life and people are satisfied with them, for example.

Ya ben abi etliye sütliye kayırış mıyım?

Am I the type to favor things that are serious and important?

Manager falan da olmak istemiyorum.

I don't want to be a manager or anything like that.

Ya bana paramı versinler gideyim geleyim falan diyen insan var ve bu okey.

There are people who say they should give me my money so I can go, come, and so on, and that's okay.

Yani çünkü o insana da ihtiyacımız var.

So we need that person too.

Liderlik eden ya benim içimde çok fazla şey var.

The leader inside me has a lot going on.

Ben çok fazla şey aslında sunabilirim bu dünyaya ya da bu işte alana diyen insanlar da var.

There are also people who say that I can actually offer a lot to this world or this field.

Bir sürü her çeşit insan var.

There are many different kinds of people.

Sen hangi çeşit insansın?

What kind of person are you?

Senin elinden ne geliyor?

What can you do?

Eğer spor yapmayı çok seviyorsan.

If you love doing sports very much.

Sporla ilgili bir katma değer sağlayabilir misin?

Can you provide added value related to sports?

Bu birincisi bence.

I think this is the first.

İkincisi gerçekten eğer bir şeye gitmek istiyorsan bu şeyi nerede bulabilirsin?

The second is, if you really want to go to something, where can you find that thing?

Bu şeyi işte staj yapacağın bir şirkette mi bulabilirsin?

Can you find this thing in a company where you will be doing an internship?

Annenin arkadaşında mı bulabilirsin?

Can you find it at your mother's friend's place?

Komşunda mı bulabilirsin?

Can you find it at your neighbor's?

Konuşun.

Speak.

Mesela benim en çok yapmadığım ve keşke yapsaydım dediğim şey o.

For example, that's the thing I most wish I had done but didn't.

O dönemler bence insanın üstüne bir baskı oluyor.

I think during that period, there is a pressure on a person.

Ya işte okul bitiyor, üniversite bitiyor.

Well, the school is ending, the university is ending.

Zaten quarter life crisis dediğimiz bir şey var.

There is already something we call a quarter-life crisis.

Bu hani hayatın artık.

This is the life now.

Üniversiteyi bitirdiğin ve belirsiz olan yeni bir döneme giriyorsun ve hani ne yapacağım ya?

You're finishing university and entering an uncertain new phase, and it's like, what am I going to do?

Ya işte diğerleri kadar havalı bir yerde işe girmezsem vesaire gibi gibi.

Well, if I don't get a job in as cool a place as the others, etc.

Konuşmak çok kıymetli.

Talking is very precious.

Yani etrafınızda mutlaka başarılı diye adledilen kişiler vardır.

So there are definitely people around you who are considered successful.

İlla her konuştuğunuz insanın başarılı olmasına da gerek yok.

It is not necessary for every person you talk to to be successful.

Kendisini işte yaptığı mesleği seven insanlarla konuşun.

Talk to people who love the profession they do at work.

Farklı farklı mesleği yapan insanlarla konuşun.

Talk to people who do different professions.

Olduğunuz noktada işte 22-23 yaşındaysan, 25 yaşındaysan.

At the point you are now, if you are 22-23 years old, 25 years old.

Her neyse.

Whatever.

Üniversite mezunuysan, üniversite mezunu değilsen.

If you are a university graduate, then you are not a university graduate.

Olduğun noktada şu anda bu podcastta bu güruha hitap ettiğimiz için böyle söylüyorum.

I say this because we are currently addressing this crowd in this podcast from the point you are at.

Olduğun noktada gidemeyeceğin hiçbir yer yok.

There is nowhere you cannot go from where you are.

Yani bundan emin olmak çok kıymetli.

So it is very valuable to be certain about this.

Bunun rahatlığına düşmemek çok önemli.

It is very important not to fall into the comfort of this.

Bunun bir anksiyetesi de var.

There is also an anxiety about this.

Yani alternatif senaryoların sonsuz oluşunun getirdiği bir anksiyete de var.

So there is also an anxiety arising from the infinite possibilities of alternative scenarios.

Evet.

Yes.

O yüzden işte neyi istediğini ve belki de benim için daha önemli olan neyi istemediğini bulmak çok önemli.

That's why it's very important to find out what you want and, perhaps more importantly for me, what you don't want.

Nasıl bir ortamda olmak seni en fazla sen yapıyor?

What kind of environment makes you the most yourself?

Çünkü aslında geldiğimiz şey ya biraz spürtüel bir yere gidecek ama aslında potansiyelimizi keşfetmeye çalışıyoruz.

Because actually what we are arriving at is either going to a somewhat spiritual place, but we are actually trying to discover our potential.

Yani şu dünyaya geldik, doğduk, büyüdük falan.

So we came to this world, we were born, we grew up, and so on.

Çocukken de bu böyleydi.

It was like this when I was a child, too.

Aa bu da bu arada çok önemli bir şey.

Oh, by the way, this is a very important thing.

Çocukken en çok neyi yapmayı seviyordun?

What did you love to do the most when you were a child?

Çünkü aslında çocukken o sınırların hiç olmadığı,

Because actually, when we were children, those boundaries didn't exist at all,

hani ne yaparsak yapalım insanların bizi yargılı ya da yargının ne olduğunu bilmediğimiz bir dünyada olduğumuz için.

No matter what we do, we are in a world where people judge us or we don't know what judgment is.

Aslında çocukken büyüdüğümüzde en çok neyi yapmak istiyorsak biraz o tarz şeyleri yapıyor oluyoruz.

In fact, when we were children, we tend to do the things that we most wanted to do when we grew up.

Biraz bunları düşünmek belki kıymetli olabilir.

Maybe it would be valuable to think about these a little.

Yönelim, yönelim.

Orientation, orientation.

Evet.

Yes.

Sen nasıl bir insansın?

What kind of person are you?

Yani senden ne çıkar?

So what do you gain from this?

Senin potansiyelin ne?

What is your potential?

Bunun üzerine düşünüldüğü zaman bence güzel yerlere gidilebilir diye düşünüyorum.

I think that when this is contemplated, it can lead to beautiful places.

Pandora'nın Kutusu tam olarak da bununla ilgili bir şey zaten.

Pandora's Box is exactly about this.

Yani 100 bölümdür bunu konuşuyoruz galiba.

So we've been talking about this for 100 episodes, I guess.

İnsanların kendini tanıması falan.

People getting to know themselves and such.

O yüzden bu şekilde tamamlanmış olması çok kıymetli oluyor.

That's why it is very valuable for it to be completed in this way.

Bunu ben söylememiş oldum.

I didn't say this.

Beril çok teşekkür ederim.

Thank you very much, Beril.

Ben çok teşekkür ederim Umut.

Thank you very much, Umut.

Ve çok uzun zamandır seni ağırlamak istiyordum.

And I have wanted to host you for a very long time.

Bir şekilde denk getirememiştik.

We couldn't manage to get together somehow.

Evet ben de çok istiyordum.

Yes, I wanted it very much too.

Ve böyle bir serinin final bölümüne denk gelmiş oldun.

And you have come across the final episode of such a series.

Güzel oldu.

It turned out nice.

Şahane oldu.

It was wonderful.

O zaman buradan da internet kafeye gidiyoruz.

Then we are going to the internet cafe from here.

Continue listening and achieve fluency faster with podcasts and the latest language learning research.